Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 MART 2004 ÇARŞAM BA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Yüksek bedeller ödeyen üretici, genetik yapısı değiştirilmiş ithal ürün kullanmak durumunda kalıyor
Türkiyetohumdadışabağımlı
Divan, yuptdışında
büyüyecek
• İSTANBUL (AA) - Divan'ın 6 mil-
yon dolara ulaşan yatınmla gerçekleş-
tirdiği Ümraniye'deki yönetim merke-
zi ve üretim tesisi, Koç ailesi ve Koç
Topluluğu üst düzey yetkililerinin ka-
tılımıyla törenle açıldı. Törende Divan
Genel Müdürü Kamil Berk, "Türkle-
rin yoğun olduğu Moskova, Paris,
Londra gibi şehirlerde, iş dünyasına
yönelik şehir otelciliğinde büyümek,
yakuı gelecekte hayata geçirmeyi he-
deflediğimiz planlar arasmda" dedi.
Kapasite kullanımı
hız kesti
• Ekonomi Senisi - tmalat sanayiin-
de üretim değeri ağırlıklı kapasite
kullanımı, bu yılın şubat ayında yüz-
de 73.4 olarak gerçekleşti. DtE'nin
"Imalat Sanayi Aylık Eğilim Anketi"
ilk geçici sonuçlanna göre ocakta
yüzde 77.2 olan kapasite kullanım
oranı, şubat ayında Kurban Bayramı
tatilinin de etkisiyle ocağın 3.8 puan
altında kaldı. Geçen yılın şubat ayın-
daki yüzde 71.9'luk düzeye göre ise
1.5 puan yükseldi.
TÜRPAŞ'tan 98 oktan
benzûi üretimi
• ANKARA (Cumhııriyet Bürosu) -
TÜPRAŞ Genel Müdürü Hüsamettin
Danış, TÜPRAŞ'ın 98 oktan (ron) kur-
şunsuz benzin üretimine başladığını
kaydetti. Danış. yaptığı açıklamada, şir-
kerin bazı dağıtım şirketlerince piyasa-
ya sunulmakta olan 98 oktanlı kurşun-
suz benzinin üretimine başlanması için
tzmit ve Izmir'deki çalışmalannı bitir-
diğini anımsattı. Danış, üretilecek 98
oktan kurşunsuz benzinin, yurriçi talep-
leri karşıladıktan sonra ihracat yapıla-
rak değerlendirileceğini ifade etti.
Rakıya bir ayda
ikinci zam
• Ekonomi Servia -TEKEL'in alkollü
içkiler işletmesinin özelleştirilmesinin
ardından alkollü içkilere bir ayda ikinci
zam yapıldı. Bakanlar Kurulu'nun al-
kollü içkilerde ÖTV tutarlannı yüksel-
ten karannın 14 Mart'ta Resmi Gaze-
te'de yayımlanmasının ardından ger-
çekleşen zamma göre, 35'lik Yeni Ra-
kı'nın fiyatı yüzde 5.55 artarak 9.5
milyon liraya yükseldi. 7O'lik Yeni Ra-
kı ise 18.5 mifyon lira oldu. Tekel Bira-
sı ise yüzde 36.36 zamlanarak 1.1 mil-
yon liradan 1.5 milyon liraya çıktı.
Iş Bankası'ndan gençtere
oimplyat kampanyası
• İSTANBUL (AA) - Türkıye Iş Ban-
kası,"Iş'te Üniversiteli" kampanyası
kapsamında 120 üniversiteliyi Atina
Olimpıyatlan'na götürecek. 1 Nisan-
15 Haziran arasında Iş'te Üniversiteli
kredi kartı ya da bankamatik kartlany-
la yapılan her 20 milyon liralık alışve-
riş karşılığında bir şans numarası kaza-
nacak olan gençler, yapılacak çekiliş
sonunda Atina Olimpiyatlan'na gitme
hakkı kazanacaklar.
Tinans Markef
uygulamaya girdi
• İST4NBUL (AA) - Türkiyede iş
dünyasının bütün finansal ihtiyaçlannı
karşılamaya yönelik "Finans Market"
projesi uygulamaya girdi. General AŞ,
merkezi Belçika'da bulunan General
Group'un, "General Finans Market"
projesinin Türkiye'deki isim hakkını
aldı. Şirketin pazarlama müdürü Filiz
Gemicioğlu, projenin tek bir çan altın-
da toplanmış yerli yabancı pek çok fi-
nans kuruluşu, banka ve şirketın bir
araya gelmesinden oluştuğunu belirtti.
M/IF'den Arjantiı'e
yeni kredi
• \VASHINGTON (AA) - Uluslararası
Para Fonu (IMF), ekonomik krizden
çıkmaya çalışan Arjantin için 3.1 mil-
yar dolarlık yeni kredi dilimini serbest
bırakırken Buenos Aires'ten, 90 mil-
yar dolar borcunun bulunduğu ulus-
lararası kreditörlerle borç ödeme
görüşmelerine başlamasmı istedi. Ar-
jantin Ekonomi Bakanı Roberto
Lavagna ımzasıyla IMF'ye gönderilen
niyet mektubunda ise bu yönde çaba
göstenleceğı taahhüdünde bulunuldu.
Ekonomi Servisi - Tanmsal üreti-
mi stratejık ürünlerde bile giderek
azalan Türkiye, tohumda dışa ba-
ğımlı hale geldi. Özellikle sebzede
kullanılan tohumun yüzde 9O'ı it-
halatla karşılanıyor ve hem pahalı-
Iığı hem de "bir sonraki yıl kullanı-
lamaması" özelliğiyle dikkat çeki-
yor. Türkiye tohum ithalatına her
yıl yaklaşık 80 milyon dolar para
aktanyor.
Bugün domatesten bezelyeye,
bamyadan havuca kadar pek çok
sebzede kamuoyunda "tenninatör''
ya da "kısır tohum" olarak bilinen,
daha sonraki ekim dönemınde kul-
lanılamayan tohum yaygın olarak
ekiliyor.
Özelleştirme kapsamına alındık-
tan sonra da neredeyse "yaşanun
durduğu" Tanmsal Araştırma Mü-
Özellikle sebzede kullanılan tohumun yüzde 9O'ı
ithalatla karşılanıyor. Pahalılığı ve sonraki yıl
kullanılamamasıyla dikkat çeken tohumlara Türkiye her yıl
yaklaşık 80 milyon dolar para aktanyor.
dürlükJerine bağlı işletmeler,
1980'lerden itibaren araştırma-ge-
liştirme yapamayacak duruma geri-
letilmişti.
Bunun sonucunda başta ABD ve
Israil olmak üzere çeşitli ülkelerin,
genetik yapısıyla oynanmış tohum-
lannı kullanmak zorunda kalan Tür-
kiye'de tohum yetiştiriciliği için uy-
gun iklim, toprak ve diğer üretim
faktörleri bulunuyor.
'Kentii Ar-Ce'mlzl yapmalıyız'
Buna karşın ortalama 4 milyar do-
larlık bir pastayı ifade eden tohum
pazannı büyük oranda kontrol eden
birkaç ulusötesi şirketin cazip paza-
n haline gelen Türkiye'de, bir kilo
domatesin tohumu 10 büı dolara ka-
dar çıkıyor.
Türkiye Tohumculuk Endüstrisi
Derneği'nin (Türkted) verilerine
göre Türkiye uygun koşullan bu-
lunmasına karşın tohum ihracatıyla
ilgili uluslararası istatistiklerde yer
almıyor. Ziraat Mühendisleri Oda-
sı Başkanı GökhanGünaydın, özel-
likle mısır, patates, soya, domates
gibi ürünlerde genetik yapısı değiş-
tirilmiş tohumlar kullanıldığını be-
lirterek genetik yapısı değiştirilmiş
bitki üretiminin en fazla ABD, Ar-
jantin, Kanada ve Çin'de yapıldığı-
m söyledi.
AB 'ye genetik yapısı değiştirilmiş
ürünlerin gıremedifini ya da üzerin-
de "Genetik yapısı de^ştirümiştir"
etiketinin bulunması zorunluluğu
olduğunu dile getiren Günaydm,
"Bu işin bir de sağhk boyutu var.
Orada tüketici isterse abyor. Bizde
ise denetim vapılmıyor" dedı.
Tanm Işletmeleri'nin özelleştiril-
mesinin çözüm olmadığını belirten
Günaydın, "Tanm Bakanhğı, çoku-
luslu şirketlerin geiip bizim işletme-
lerde tohum üreteceğini düşünüyor.
Tohum açığunızı böyle kapatmayı
planhyorlar. Oysa önemli olan Ar-
Ge'ye kimin sahip olduğudur. Biyo-
teknolojik araşttrmalanmızı kendi-
miz yapmahyız" diye konuştu.
Tanmda Ar-Ge'ye yatınm
Tekfen, Sapeksa
tesislerini satın aldı
Ekonomi Senisi - Tanm
sektöründe Toros marka-
sıyla faaliyet gösteren Tek-
fen Tanmsal Sanayi Gru-
bu. Sabancı Holding'e
bağlı Sapeksa'nın Ada-
na'da bulunan tohum üre-
tim depolama ve araştırma
tesislerini satın aldı.
Konuyla ilgili bir basın
toplantısı düzenleyen Tek-
fen Tanmsal Sanayi Gru-
bu'nun başkan yardımcısı
Esin Mete, tanm sektörün-
de hastalıklardan annmış
ve homojen yapıda tohum,
fıde ve fidan ihtiyacının
karşılanmasında da öncü
olacaklannı belirtti.
2025 yılında dünya nü-
rusunun 8 milyan bulaca-
ğını, bunun aksine ekilebi-
lir alanlann ve su kaynak-
lannın giderek azalacağını
söyleyen Mete, tanm sek-
töründe Ar-Ge ve teknolo-
jiye yatınmın kaçınılmaz
olacağını ifade etti. Mete,
Türkiye'de üretilen ve da-
ğıtılan gübrenın yüzde 25-
30"unun, fidenin yüzde
16'sının, tohumun da yüz-
de 45'inin Toros'a bağlı
şirketler tarafından üretil-
diğini belirtti. Toros Gübre
ve Kimya Endüstrisi Mü-
dür Yardımcısı Iskender ls-
çener de, Ar-Ge faaliyetle-
ri için yılda 300-400 bin
dolar bütçe öngördükleri-
ni, kaydetti.
Tekfen Sanayi Gru-
bu'nun bünyesine katılan
tesisler, bundan böyle "To-
ros Agripark'' ismiyle fa-
aliyetini sürdürecek.
Doku Kültürü Laboratuvarı
Tekfen Tanmsal Sanayi Grubu bu satm alma üe
buükte, biyoteknolojik tanmsal üretim ve
araşürma çahşmalan yapacak. 5 böhımden
oluşan tesislerde, sebze ve tarla tohumlan
işleme üniteleri, tohum depolama üniteleri,
kabteti fıde ve fidan üretmek için 12 bin
metrekarenk seralar, tohum katite
laboratuvaıian ve biyoteknoloji merkezi
bulunuyor. Tesislerde Ar-Ge çahşmalannın yam
sıra muz. kiraz ve hastahklardan anndınlmış
patates tohumu üretilecek. Resimde görülen
Doku Kültürü Laboraruvan'nda bitki doku
kümırleri ile hastahklardan anndınhnış fîde ve
fidanlann üretimi yapıhyor.
Corendon 'un 19 Euro 'ya uçuşlan ölü sezonu canlandırdı
îstanbul'daki oteller doldu
Adını madenden alan şirket
Corendon, adını bordo renkü ve
elmastan bir derece yumuşak
bir maden çeşidinden aldı.
2001 'de TUItidertiğmiyakala-
yan şirket, 2002 ve 2003^ Tür-
kiye'ye turist getiren tur opera-
törü oldu. Karaer, Antalya,
BodrumveAlam^'yıçokmbi-
len Avrupah turiste tstanbul'u
tanıtmak istediğini söyledi
OLCAYBUYUKTAŞ
AMSTERDAM - tki Türk
ortağın Hollanda'da kurduğu
Corendon şırketinin 19 Eu-
ro 'dan başlayan biletlen Istan-
bul'uhareketlendirdi. Hollan-
da pazanndan Türkiye'ye tu-
rist gönderen acenteler arasın-
da yüzde 20 pazar payı ile bi-
rinci sırada bulunan Coren-
don'un Hollanda-Türkiye
günlük uçuşlan, Istanbul'da
ölü sezon sayılan dönemde 20
civanndaki oteli mayıs sonu-
na kadar doldurdu. Maden
mühendisi îzmirli Yıkhray
Karaer ve ortağı Ablay Us-
hı'nun 1997'deAmsterdam'da
kurduğu Corendon şirketi,
Hollanda'nın en büyük tur
operatörleriyle rekabet ediyor.
Geçen yıl 140 bin Hollandalı
turistı charter seferleriyle Tür-
kiye'ye getiren Corendon, 19
Mart'tan itibaren de Hollan-
da'nın Eindhoven Havalimanı
ile tstanbul'un Yeşilköy Ha-
valimanı arasında her gün ta-
nfeli uçuşa başladı.
19-99 Euro'ya bllet
Corendon, Istanbul-Eind-
hoven düşük fiyatlı günlük ta-
rifeli uçak seferlerinin ardın-
dan, Türkiyede iç hat seferle-
rine de başlayacak. Yıllık ci-
rosu 70 milyon Euro olan Co-
rendon'un 2004 hedef cirosu
da 120 milyon Euro. Geçen yıl
Belçika, Hollanda ve Alman-
ya'dan 200 bin turist getiren
şiretin bu yılki hedefı de 235
bin. Corendon'un Hollanda-
Türkiye fıyatlan 19-99 Euro
arasında değişiyor.
Erken bilet alan ucuz fiyatı
yakalıyor. Halen Amster-
dam'a uçuş yapan THY ve
KLM'nin fıyatlan 405 ile 600
dolar arasında değişiyor.
Uçaklarda ücret karşıhğı ser-
vis uygulanıyor. Bilet satışı in-
ternet üzerinden ve telefonla,
tahsilatı da kredi kartıyla ya-
pan şirketin ayn bir sanş eki-
bi, bilet, fatura vs. masran yok.
Uçuşlar Atatürk Havalima-
nı'ndan Eindhoven'e her gün
saat 12.00'de yapılryor. Eind-
hoven den kalkacak uçaklann
kalkış saati ise 15.00.
Hazır giyimciden yeni strateji
Şirketler birleşip ortak
yatirıma soyunacak
BAŞAK SEZEN
Istanbul Tekstil ve Konfek-
siyon Fasonculan Derneği
(İTKFD) üyeleri, belirledik-
leri strateji doğrultusunda 4-5
kişilik şirketler kurup 5084
sayılı Teşvik Yasası kapsa-
mındaki illere yatınm yapa-
caklar. Yasa kapsammdaki 36
ili tek tek gezdik-
lerini ve oradaki
yatınmcı ya da ti-
caret ve sanayi
odalan başkanla-
nyla görüştükle-
rini belirten
İTKFD Başkanı
Yılmaz Kocaoğhı.
bu illerin sosyo-
ekonomik ve demografik ya-
pısını içeren bir rapor hazırla-
dıklannı söyledi.
Bunun sonucunda ilk önce
Diyarbakır, ardından Malat-
ya ve Adıyaman'da anonim
ortaklık halinde tesis kurma
kararı aldıklarını söyleyen
Kocaoğlu, "Diyarbakır'da
nisanda 200 kişinin işe başla-
yabileceği bir hazır gryim te-
• ilk önce
Diyarbakır,
ardından Malatya
ve Adıyaman'da
anonim ortaklık
halinde tesis kurma
karan alındı.
sisi kurulacak. 2 bin metreka-
re kapah alan üzerindeki tesi-
sin maliyeti 500 mihar üra"
dedi.
Bu illere yatırım yapacak
olanlann îstanbul'daki mev-
cut yatuımlarmı konıyacakla-
nnı belirten Kocaoğlu, kendi-
si de dahil olmak üzere Diyar-
bakır'da kurulacak 4 ortaklı
şirketin diğer his-
sedarlannın ise
Neskon Tekstil,
Alkas Tekstil ve
Enisbütü Tekstil
olduğunu ifade et-
ti. Malatya'da gö-
rüşmelere devam
edildiğini söyle-
yen Kocaoğlu,
"Şimdink Sümerbank tesisle-
rinin bulunduğu 50 bin metre-
karebk bir alan var. Burada da
yine a>ıu strateji doğrultusun-
da bir tesis kurulabinr" diye
konuştu.
Kocaoğlu aynca, yasayla il-
gili yönetmeliğin çıkmaması
ve bazı belirsizliklernedeniy-
le hâlâ çok büyük tereddütle-
ri bulunduğunu vurguladı.
HAŞKANLARA TIRPAN
BDDK'de
gözgözü
görmüyor
• BDDK Başkanı Bilgin, kurum
bünyesindeki daire başkanlıklannı
aldığı ani bir kararla kaldırdı ve
yerine yenilerini kurdu. Yeni
yapılanma kapsamında eski
başkanlann bazılan pasif görevlere
getirildi, bazılan da açıkta kaldı.
HACER BOYACIOĞLU
ANKARA - Bankacıhk Düzenleme
ve Denetleme Kurumu, yapılan son
düzenlemeler nedeniyle altüst oldu.
BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in
aldığı kararla, kurumdaki daire
başkanlıklannın büyük bir kısmı
tasfiye edildi. Kapatılan
başkanlıklann yerine, birkaç
dairenin işlevini üstlenen yeni
başkanlıklar oluşturuldu. Yeni
yapılanma nedeniyle eski daire
başkanlannın bazılan daha pasif
görevlere getirilirken bazılan da
açıkta kaldı. BDDK'nin yeni
yönetimi, kurumdaki tüm taşlan
yerinden oynahyor. Yeni yönetimin
aldığı kararla, mevcut daire
başkanlıklannm büyük bir kısmı
kaldınldı. Kaldınlan daire
başkanlıklan arasmda Ekonomik
Değerlendirmeler Daire Başkanlığı
da yer alıyor. Bu dairenin yerine,
Araştırma Dairesi Başkanlığı
kuruldu. Uluslararası tlışkiler Daire
Başkanlığı da tasfiye edilirken
yerine Dış llişkiler Dairesi
Başkanlığı kuruldu. Izleme Dairesi,
Kuruluş-Yetkilendirme ve Izin
Işlemleri Daire Başkanlığı,
Değerlendirme ve Uygulama Daıre
Başkanlıklan da kaldınldı. Tüm bu
dairelerin görevleri; Kuruluş 1-2-3-4
adı altında oluşturulan yeni
başkanlığa verildi.
Personele tasfiye
Yeniden yapılandırma daire
başkanlanna da olumsuz yansıdı.
Tasfiye edilen daire başkanlıklannın
başında bulunan isimlerin bir kısmı
daha pasif görevlere getirildi.
Başkanlann bir kısmı ise açıkta
kaldı. BDDK Başkanı Bilgin'in
izlediği "yeni personel potitikası"
çerçevesinde; başka kurumlardan
BDDK'ye geçen personelin de
geldikleri kunımlara geri
gönderildikleri öğrenildi.
İlk deflll
Bilgin, BDDK Başkanlığı'na;
görevden alacağı bürokratlar için 18
kişilik bir danışman kadrosu kurarak
başlamıştı. Danışmanlık dışında 71
yeni kadro için de açıktan atama izni
alan Bilgin; kurumda uzun yıllardır
görev yapan BDDK Başkan
Yardımcısı Fikret Sevinç ve Teoman
Kerman'ı da görevden almıştı.
Görevden alman 7 üst düzey
burokratın binaya giriş çıkışlan,
Bilgin'in talimatıyla yasaklanırken;
bu bürokratlar için Maltepe'de
pavyonJann olduğu sokakta bir büro
tutulmuştu.
İLGÎ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK oziem.yTizak<a«ırnhuriyetcom.tr
Stiglitz % Nerede Hata YapUk?' diyor... Ya Biz?
Yatınmlanmızdan kıstık, çün-
kü IMF'ye söz vermiştik, mak-
ro hedeflerin tutması için yüzde
6.5'lik faiz dışı fazlanın sağlan-
ması gerekiyordu... Harcama-
lardan da kıstık, yine aynı ge-
rekçeyle. Bugün ülkenin en bü-
yük iki sorunundan biri istih-
dam, öteki ise giderek artan iç
ve dış borç yükü. Türkiye istih-
damı arttırıcı politikalan yaşa-
ma geçiremiyor, çünkü yatırım
ortamını iyileştirecek düzenle-
meler yapamıyor.
örnegin vergi oranlarını indir-
se, bu kez faiz dışı fazlayı tuttu-
ramayacak, borçların çevrilme-
si kolaylaşmayacak. Daha ba-
sit tanımıyla IMF itiraz edecek
ve program sürdürülemeyecek.
Birkısırdöngü... Nasıl sonuçla-
nacak beraber göreceğiz.
Ve büyük olasılıkla bir nokta-
da dönüp "Biz nerede hata
yaptık?" diye soracağız...
Stiglitz de aynı
soruyu sormu;
Şimdi gelelim bu soruyu bir-
kaç yıl önce soran birine. Eski
ABD Başkanı Bill Clinton'ın
Ekonomi Danışmanları Konse-
yi'nin başkanlığını üstlenen, ar-
dından 1997-2000 yıllan arası
Dünya Bankası başekonomisti
olarak görev yapan Nobel ödü-
lü sahibi Joseph Stiglitz, "Şu
anda bulunduğum noktadan
1990'lara baktığımda şunu so-
ruyorum: Biz nerede hata yap-
tık" diyor. Stiglitz Türkçeye
"90'lann Yükselişi" adıyla çev-
rilen kitabında 1990'larda
yaşanan ani
yükseliş ve
çöküşün çar-
pıcı öyküsünü
anlatırken
ABD'nin ikiyüz-
lüpolitikasını ve
kendini kurtar-
mak için nasıl di-
ğer ülkeleri 'aç-
mazın' içine sü-
rüklediğini tüm
çıplaklığıyla orta-
ya koyuyor.
Birkaç alıntı ya-
palım:
"Ekonomi Da-
nışmanları Konse-
yi başkanlığından
Dünya Bankası başekonomist-
liğine geçiş yaptığımda farkına
vardığım en tehlikeli durum,
IMF ve ABD Hazinesi'nin yurt-
dışında, yurtiçinde uğruna sa-
vaştıklanmızın tam tersini da-
yatıyorolmalanydı. Içeridesos-
yal güvenliğin özelleştirilme-
mesi için savaşırken dışanda
özelleştirilmesini aşılıyorduk.
Içeride borçlulan kurtanp onla-
ra taze birbaşlangıç şansı ver-
mek için iflas yasasını kabul et-
tirmeye çalışırken dışanda ifla-
sın kredi sözleşmesinin iptali
olarak kabul edilmesini savu-
nuyorduk.
Içeride merkez
bankasının yetkisi-
ni özellikle enflas-
yona odaklaya-
cak değişime
karşı çıkarken
gerçekte merkez
bankasının istih-
dam yaratmaya
yeterince önem
vermemesin-
den kaygı du-
yuyorduk. Dı-
şanda merkez
bankasının
özellikle enf-
lasyona odak-
lanmasını isti-
yorduk. Içeride piyasaların sı-
nırlan olduğunun bilincindeydik
ve devletin önemli (ancak sınır-
lı) bir rolü olduğuna inanıyor-
duk. 'Piyasalann, ekonominin
(ve toplumun) sorunlannı ken-
di kendilerine çözebileceği' sa-
vını ortaya koyan piyasa temel-
li yaklaşıma inanmamakla bir-
likte, dünyanın diğer ülkelerine
doğrudan ya da IMF aracılığıy-
la bu görüşü aşılıyorduk.
1980'lerden başlayarak IMF,
Dünya Bankası ve ABD Hazine-
si tarafından savunulan bu stra-
tejiler kimilerince 'neo-libera-
lizm' olarak adlandınlmıştı. Bu
stratejinin oluşumunda rol oy-
nayan herkes VVashington'da
olduğu için 'VVashington Kon-
sensüsü' olarak da anılıyordu.
Strateji devlete ait girişimleri
özelleştirerek, ekonomide dev-
letin gözetim, denetim ve mü-
dahalelerini kaldırarak devletin
rolünü en aza indirmeyi hedef-
liyordu. Devletin makro istikra-
ra yönelik bir sorumluluğu var-
dı, ancak bu sorumluluk işsiz-
lik oranının değil, enflasyon ora-
nını aşağıya çekilmesini öngö-
rüyordu..."
Stiglitz kitabında, gerçekte,
Asya'da kriz süresince ve krizin
ardından en iyi gelişimi göste-
ren ülkelerin standart IMF/ABD
Hazinesi reçetesini uygulama-
yanlar olduğunun da altını çizi-
yor.
Prof. Stiglitz 28 Nisan'daTür-
kiye'de bir konferans verecek.
Küreselleşmenin artıları eksile-
ri, dünya ekonomisinin bugü-
nü, geleceği ve Türkiye'ye yan-
sımaları hakkında görüşlerini
aktaracak.