22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-h SPORCumhurtyet Futbol KICKEDIN THE BOLIC\imı Boliç'in Fenerbahçe formasıyla Manchester United'a attığı golü Cumhuriyet böyle duyurmuştu. Ftrftn Düşüşten Lucescu Sorumlu r ^ ^ 5 ^ * ^ ^ ^ İstanbulspor'un Boşnak yıldızı Boliç'in aklı yıllar öj Manchester'a attı golü unutamıyorurri VÎIalatasaray. Gaziantepspor ve Fenerbahçe'de forma giyen Boşnak futbolcu Boliç Türkiye'deki yaşamını ve San-Lacivertli forma altında M.United'a attığı golün öyküsünü anlattı. NEVZATDİNDAR E lvir Boliç'in Türkiye'ye gelmesinin ne- deni Bosna Hersek'te 1992'de patlak veren savaş. Bu zorunlu "göç" Boşnak futbolcunun Galatasaray ve Türkiye'yle tanışma- sınayolaçtı.Gaziantepve Fenerbahçe formasıy- la da gollerini sıraladı. 32 yaşındaki golcü futbolcunun kariyerı başarılarla dolu. Hele Avru- pa Kupaları'nda 40 yıl yenilgi almayan Manches- ter United'a attığı gol "unutulmazlar" arasına gir- mesıne neden oldu. 3 yıl Rayo Vallecano forma- sınıgiydiktensonraıseşımdi istanbulsporforma- sını terletiyor. Zor şartlar altında varolma savaşı veren istanbulspor'da attığı gollerle dikkat çeken (Beşiktaş'a attığı 2 golle lideri değiştirdi) Boliç'in çocukluğunda örnek aldığı isim ise Saffet Susiç. - Futbola başlayışınızın öyküsünü anla- tır mısınız? ELVİR BOLİÇ -12 yaşındayken arkadaşlar- la beraber topluca 1. Lig'de yer alan Çelikzenica takımının altyapısında oynamaya başladık. Saf- fet Susiç'i ızleyerek büyüdüm. İHep onun gibi ol- mak istedim. Daha sonra Kızılyıldız'a transfer ol- dum. Burada oynama şansı bulamadım. Sonra ise Türkiye'deki tanıdıklar aracılığıyla Galatasaray'dan öneri geldi. Burada pek oynama şansı bulama- dım. Sadece 2 gol atabildim. Gaziantepspor'da ise kendimi bulmaya baş- ladım. G.Antep'tekı 3 yılımda 43 golüm var. Da- ha sonra ise Fenerbahçe'ye transfer oldum. 5 yıl da burada oynadım ve 64 gol attım. Avrupa'da futbol yaşantımı sürdürmek ıstiyordum ve Rayo Vallecano'dan gelen teklifi kabul ettim. ispan- ya'daki performansım istikrarsızdı. 3 yılda 22 kez gol sevincinı yaşadım. Bu yıl başındada istanbuls- por'ageldim. Pişman değilim - İstanbulspor hep ekonomik krizlerle gündemde olan bir takım. Sarı - Siyahlılar'a geldiğiniz için bir pişmanlık duyuyor musunuz? - Pişman değilim. Türkiye'ye dönmek istiyor- dum ve İstanbulspor'da arkadaşlanm var- dı. Kulübün iyi durumdaolmadığı birger- çek. Ancak bizler parayla satın alınmayacak mutluluklar yaşıyoruz. Sonuçta herkesin belli bir hedefi var. Ancak önümüzdeki yıl bu- rada kalmayı düşünmüyorum. - Unutamadığınız bir anınız var mı? F.Bahçe formasıyla Manchester Uni- ted'e karşı oynadığımız maç. Karşılaşma- yı benim golümle 1-0 kazanmıştık. Bu so- nuç ayrıca Ingiliz takımının Avrupa Kupa- s lan'nda 40 yıl sonra kendi sahasında ye- nilmesi anlamına geliyordu. - İstanbul'da bir gününüz nasıl ge- çiyor? - Genelde yaşamım işim gereği futbol- la geçiyor. Antrenman, maç, kamp derken kalan zamanlarda genelde evde vakit geçi- riyorum. Sinemaya gitmek ve müzik dinle- mek ise diğer hobilerim. Rakip ayrımı yapmıyoruz - En beğendiğiniz lig hangisi? - ispanya Ligi'ni beğeniyorum. Kaliteli fut- bol oynandığını düşünüyorum. Ayrıca Ingilte- re'de de maçlar çekişmeli ve güzel geçiyor. - Takım olarak bundan sonraki hedefıniz nedir? - Ligde öncelikli hedefimiz kümede kalmak Ancak her maça kazanmak için çıkıyoruz. Rakip ayrımı kesinlikle yapmıyoruz. Beşiktaş'ı yenmemiz nasıl bir takım olduğumuzu gösterdi. - Üç büyüklerle oynadığımz maçlarda daha iyi bir performans gösteriyorsunuz. Bu motivasyonu neden diğer karşılaşmalar- da gösteremiyorsunuz? - Takımdakı futbolcuların büyük çoğunluğu daha önce zirveye oynayan ekiplerde oynamışlar. Bu nedenle taraftar topluluğu önünde oy- namaya alışkınız. Büyük takım- lara karşı daha iyi oynadığımız bir gerçek. Sonuçta Türkiye'nin gözü bu karşılaşmalarda oluyor. u * MAHMUT SERT eeşiktaş 100. yılındayaka- ladığı başarı- yı taşıyamadı. Diyarba- kırspor karşısında alı- nan yenilgıde eliştirilerin ortak nokta- sı, futbolcuların şampiyonluğa inan- mamış olmasıydı. Ligin sonuna yak- laşırken Siyah - Beyazlılar'daki zihin- sel kopuşun nedeni Lucescu'nun ta- kımdaki dengeleri bozmasıdır. Olgun, bilgili, futbolcusuna ve rakıplerine say- gılı, sevecen vb. nitelikleriyle övünen Rumen teknik adam. ekibini kontrol edemiyor. Beşiktaş kulağına kar su- yu kaçmış balık gibi, sürüklenip du- ruyor. Lucescu'nun insanlığına ve teknik adam niteliklerine kimse- nin söyleyecek birsözü olamaz. Ama her maç öncesinde raki- bi didik didik eden, oyuncula- rının kramponlarından, alan zeminine dek her şeyle ayrın- tılı biçimde ilgilenen bir tek- nik adamın, ligin ara tatilin- de takımını hazırlamaması • gözardı edilemeyecek , denli büyük bir yanlış. Ara- v > da ne kadar puan farkı olursa olsun teknik ola- rak bu aratatilde yapı- lacak çalışmalann ge- rekliliğini en iyi bilen kişi Lucescu'dur. Ama nedense 'yağmur yağdı, rüzgar çıktı' gi- bi sudan nedenlerle bu hazırlık dönemı iyi de- ğertendirilememiştir. Nite- kim Lucescu'nun paniklemesi bu dö- nemden sonraya rastlar. Ligdeki komplo teorilerini kaşı- mak, hakem yanlışlarını bunlara ya- mamak -ki doğrusu bu söyleme hak verdirecek yanlışlar da olmadı değil- Lucescu'nun takımının geleceğiyle ilgili kaygılannın sonucudur. Başka bir açıdan bakıldığında gelinen nokta; onun nedenli iyi bir teknik adam ol- duğunu, geleceği ne denli iyi okudu- ğunu kanıtlamaktadır. Makina düzeni bozuldu Ahmed Hassan, Okan Koç, Ah- met Dursun, Pancu, Sinan gibi oyun- culann futbol kişiliklerini silecek uygu- lamaları, Beşiktaş'ın makina düzenin- deki dengesini bozmuştur. Ahmed Hassan bunun çarpıcı ömeğidir. Par- çık-purçuk 15 dakika, 25 dakika ye- raldığı maçlarda bile ikişer ikişer gol- leratan bu oyuncu, Lucescu'nun "Ben ondan rakip yorulunca yararlanıyo- rum " gibi tuhaf yaklaşımıyla neredey- se tükenmiştir. Pancu'nun üzerınde- ki 'vatandaş torpili' baskısı, Okan ve Sinan'ın "Kurguya yabancılar" dü- şüncesiyle ötelenmesi, tüm futbolcu- ların kafasını karıştırmıştır. Ve ılk yarı- • da yaratılan 'takım ruhu' bu kez ken- *-t dine dönük ışleyip, kendini bitinmiş; bu- % nun sonucunda da herkes kendini .* kurtarmaya yönelmiştir. Oysa Lucescu, teknik eksikliğin sorumluluğunu yüklenip, futbolcula- - rın zihınsel-ruhsal sorunlannı bir uz- mana teslim etseydi, sözü edilen sı- • kıntılar Beşiktaş'ı bu kadar yıpratma- • yabilirdi. Kaldı ki -en başta- doğal ola- rak büyük bir baskı altındaki Luces- ' cu'nun böyle biryardımagereksinimi var gibi görünüyor. Öte yandan özür dilemesini bi- lecek denli özgüvenli, olgun Luces- cu'nun takımının başarısızlığında so- rumluluğu hep başkalanna yükleme- si de ilginç. Üzüm üzüme baka baka kararır sözündeki gibi, o da giderek ' bize benziyor sanki... S porculann, ideal performanslannı saha- ya yansıtmalarının önündeki en büyük engel ve tuzaklardan birisi, strestir. Stres, kısaca, sporcunun fizikset ve psikolojik olarak aşı- rı yük altında kalması ve bu yüklerle baş edeme- yeceği bir durumda olmasıdır. Gerçekçi olmayan her türlü beklentileK1 , sporcunun kendi kapasitesi- nin üstünde efora zorlanması, seyirci baskısı, kö- tü hava koşullan, ilişkilerdeki, tutarsızlıklar, normal gündelik hayatın endişeleri, antrenmanlarda aşın yük- lenme, sürekli maç oynamak, sporcunun gelecek- le ilgili beklentileri, doğru ve yeterli beslenememek ve dinlenememek, sporcularda stres oluşturan baş- lıca nedenler olarak sayılabilir. Stres belirii düzeylerde tolore edilebilmesine karşın aşın stres altında kalan sporcu, sahip oldu- ğu yetenekleri sergilemekte zoıianır. Rahat hareket edemez. kolay yaptığı işleri yapamaz hale gelir. Sporcunun özgüv&ni kaybolur, özsaygısı zedelenir, kendini değersiz h issetmeye başlar ve yaptığı iş- ten zevk alamaz hale gelir. Stres her zarnan olumsuz ve kötü değildir. fok fazla stres kadar, az yani yetersiz stres de sporcu için zararlıdır. Hiç stresin olmaması, sporcuyu hareketsizliğe ve durumlan kabullenmeye rter. Belirii oranlarda stres, sporcunun kendini motive etmesi, değişim ve gelişim için büyük çaba harca- ması, kendini yenilemesi için önemli ve gereklidir de. Çok fazla stres kadar az, yani yetersiz stres de sporcu için zararlıdır. Hiç stresin olmaması, spor- cuyu hareketsizliğe ve durumlan kabullenmeye iter. Sporun doğasındaki zorlanmalar ve müca- Stres İdeal Performansı Nasıl Etkiler? Doç.Dr. TURGAY BIÇER (M.Ü. BESYO Oğretım Uyesı) delerden dolayı sporculann belirii stres altında ol- malan, stres yaratan faktörleri tanımaları ve oluşa- cak stres unsurlanna karşı hazırlıklı olmaları; özel çalışmalarla bu stres faktörlerini kontrol altına al- maları gerekmektedir. Sporcular için kabus olan ve onları strese so- karak performanslarına ket vuran korkuları spor bilimciler üç ana grupta toplarlar. Bu korkular: 1 - Kaybetme korkusu 2- Yetersiz kalma ve kontrolü kaybetme 3- Kazanma korkusu Çözüm kaçış değil Stres doğal ve olması gereken bir durumdur. Sporun günümüzde oynadığı rol ve şimdiki geldi- ği durumlan göz önüne alarak stres artık yenilme- si gereken bir durum değil, uyum sağlanması ge- reken, hatta sporcuyu geliştiren, büyüten ve yücel- ten bir durum olarak algılanmalıdır. Stres ne kadar büyükse sporcunun başarısı da o kadar artacaktır. Stresten kaçmak çözüm de- ğildir. Önemli olan stres kaynaklannı iyi bilmek ve bunlaria baş etmeyi öğrenerek psikolojik becerile- ri geliştiımektir. Sporcular her türlü stresle baş et- meyi, zor anlarda ayakta kalabilmeyi, zor anları yönlendirebilmeyi ve zorlukları kolaylıklara dönüş- türebilmeyi çalışarak ve kendilerini geliştırerek ya- pabilirier. 24 MART 2004 SAY119
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear