Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SATFA CUMHURİYET 10 MART 2004 ÇARŞAMBA
8
Istarbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
_Y 12 Sınop PB 10 Adana PB 19
Edine Y 13 Samsun B 10 Mersin PB 18
Kocaelı Y 13 Trabzon
Çanakkale Y 8 Giresun
izmr Y i~5 Ankara
_B 10 Dıyarbakır
_B 10 Şanlıurfa
S 10 Mardın
Mansa Y 13 Eskişehir S 11 Siırt B 13
Aydn _Y_ 14 Konya S 11 Hakkâri
Denzli Y 13 Sıvas 7 Van
Zonguldak PB 12 Antalya B 19 Kars
Yurclun batı kesırr-
lenparçalıçokbuluilu,
Marmara, Ege ıle Batı
Akdenız yağmur ve sa-
ğanak yağışlı, dığer
yerter az bulutlu ve açık
geçecek Yağışlar kıyı
Ege de yer yer etkılı
olacak. Yurdjn ıç ve
doğu kesımlennde sa-
bah saatlennde sıs go-
rulecek. Hava sıcaklığı
tum yurtta artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsmkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
PB
PB
PB
PB
Y
PB
K
-4
-4
4
8
6
5
7
5
Berlin K 5 Moskova PB
Budapeşte K 2 Aşkabat PB 10
Madrıd PB 15 Astana K -2
Viyana
Belgrad
K 1 Taşkent
— rr fZ—~—7
Y 6 Bakû PB
Sofya
Roma
PB 7 Bişkek K
B 12 Tiflıs PB -3
Atına Y 15 Kahıre B 23
Münıh K 3 Zünh K 3 Şam B 20
A:ık ^Çok bulutlu > Ya^murtu > Suıu kar k Gok gurultüiu
G U I V C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Rauf Denktaş kaç gündür, A8 olası anlaşma-
yı bırincil sınıf yasa kabul etmez, ikincil hukuk
olarak değerlendirirse ilk fırsatta delineceğini, kı-
sacası beş paralık değerı olmayacağını söyleyip
duruyor.
Dışişleri Bakanı Gül de AB Troykasfna saatler
boyu süren görüşmelerde bu görüşü yineledi.
Hele bir anlaşma olsun, diyor Verheugen ba-
sın toplantısında, "Bu iki beyefendi (Denktaş'la
Papadopulos) hele bir anlaşsınlar, biz gereken
düzenlemeleriyapanz". Uyutma politikası gereği
RTE'ye AB ile Türk hukukçulann bir araya gele-
rek "çare aramalannı" öneriyor.
Rauf Denktaş, hükümetin Troyka'ya söyleye-
mediklerini söyleyerek uyutmayı açığa çıkarıyor.
AB'ye "Arttk kati cevap isteriz. (Türk tarafı için ör-
neğin göçmenlerie ilgili- kurallan anlaşmaya ge-
tiren yaşamsal değerdeki istisnalan) sonradan de-
ğiştirilmesini önleyecek birincil yasa haline geti-
recek misiniz, getirmeyecek misiniz dediğimizde,
'bunlann kalıcı ve devamlı olamayacağını' söyle-
meye başladılar" diyor.
Küstah Verheugen'in, Denktaş'ayanıtı: Kamu-
oyunu yanıltmaya çalışmak!
• • •
Oysa, işin inceliğini bilenler Kıbrıs'taki anlaşma
(yadaAnnan'ındoldurmasından sonra ortayaçı-
kacak metin) AB'nin birincil hukuku olursa (AB
yasası olarak tanınırsa) bunun delinmesi söz ko-
nusu olamaz diyor. Aynı çevrelere göre, ikincil
hukuk olarak kalırsa bu durumda anlaşmanın de-
Knmesi, Türkiye'nin kazanımlarının herzamanter-
sine dönmesi olası.
Kısacası, anlaşmanın AB hukukuna girmesi so-
run olmaya devam edeceğe benziyor.
Ve Ankara... Troyka'dan tırnak ölçeginde gü-
vence alamıyor.
• • •
Troyka ile görüşürken RTE; AB'den "Kıbns'ta
net ve kararlı bir tutum izlenmesini" istemış. Bu
isteğin yanı sıra, AB'ye Türkiye'nin olmazsa ol-
mazları yinelendi mi acaba? Oğrenemedik. Zira
bu konu dışında hemen her konuda bılgilenmek
isteyen gazetecılerımizin aklına Troyka'ya olmaz-
sa olmazlanmızla ilgili soru yöneltmek gelmedi.
Troyka'nın yeni isteklerde bulunup bulunmadı-
ğını sormalarına gerek kalmadan adamlar yeni
dayatmalan boy boy sıraladılar. Sıralama ilginç:
DerneklerYasası'ndan başladılar; -bağımsızyar-
gı falan dinlemiyorlar- Leyla Zana'nın serbest bı-
rakılmasına değin -tabii pek çoğuna bizim takı-
mın emriniz başüstüne deyip baş salladığı- bir di-
zi yeni dayatmalar...
AB'nin aylardır söyleyegeldiği, Troyka toplan-
tılarında yinelediği "Kopenhag siyasal ölçütleri
karşılanırsa müzakere tarihi verilir" sözünü med-
yamız yeni mal bulmuş gibi geveleyip duruyor.
Oysa yeni dönemde AB Komisyonu Başkanlı-
ğı'nı üstlenecek olan Hollanda Dışişleri Bakanı
Ben Bot, bir: (Hemen bütün Avrupa'da egemen
olan görüşü özetleyerek) Kıbns'ta çözümün tarih
verilmesine neden olamayacağını, iki: Uygula-
maların önemini vurgularken "dahayapılacakpek
çok şey olduğunu" ve "tarih konusunda bugün-
den bir şey söylemenin olanaksızlığını" söylüyor.
Açıkçası tarih cepte değil demeye getiriyor.
Açıklamaları izledikçe AB'nin bizimkileri evire
çevire Kıbrıs'ı bütünüyle Güney Kıbns'a mal et-
meye çalıştığı gibi bir duyguya kapılmamak ola-
naksız.
örneğin Troyka üyeleri açıklamalarında Güney
Kıbns Rumlarına çözüm içın her öneriyi reddet-
mekten vazgeçmeleri için -soran da olmuyor ya-
baskı yapacaklarına ilişkin en ufak bir işaret ver-
miyor.
Bu konu gibi, Troyka'ya AB'nin Türkiye'nin ol-
mazsa olmazlanyla ilgili görüşleri de sorulmuyor.
Yeni öğeler içermeyen klasik açıklamalar birbi-
ri ardına geliyor ama, sonuçta iki kere iki, elde var
sıfır!
Washington'dan PKK çarkı
PKK ile mücadeleye karşı, önce Topluma Kazandırma Yasası'nın süresinin bitmesini ve kış
koşullannı öne süren ABD şimdi de, örgütün tehdit yapısının değişmesi bahanesini kullanıyor
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA - ABD, Kuzey I-
rak'ta konuşlu yaklaşık 5 bin kişi-
lik silahlı gücü bulunan terör örgü-
rü PKK ile mücadelede yeni baha-
neler gündeme getiriyor. Geçen
sene önce "Topluma Kazandır-
ma Yasası"nın süresinin sona er-
mesıni sonra da zorlu kış koşulla-
nnın gende kalması gerektiği ge-
rekçelenni öne süren Washington
yönetimi şimdi de asker sayısının
azalması, PKKnin bölünmekte
olduğu dolayısıyla tehdit yapısı-
nın değişmesi gibi konulan Anka-
ra" nın önüne sunuyor. Örgütün
Kuzey Irak'tan çıkanlması konu-
sunda takvım sunmaktan vazge-
çen Washıngton, "terör örgütle-
rinin komşu ülkelere saldırma-
sı için zemin olmayacağı yönün-
deki kararhlıklann ise sürdüğü-
nü" kaydediyor.
PKK, Türk'iye ile ABD arasında
sorun olmayı sürdürüyor. iki ülke
arasında yapılan temaslar sonun-
da geçen sonbaharda bir Eylem
Planı kabul edilmışti. ABD'li yet-
kililer, terör örgütünün Irak'ta et-
kin olmasının önlenmesi için ön-
lem alacaklannı iletmişlerdi. Bu
kapsamda ABD önce Eve Dönüş
Yasası'nın yürürlüğünün sona ere-
ceği 6 Şubat tanhıne vurgu yapar-
ken askeri seçeneğin bahar ayla-
nndan önce gündeme gelmeyece-
ğini kaydetmişti. ABD, şimdi de
Dışişlerl Bakanından, ABD'nin PKK ile mücadele taahhüdüne ilginç yorum:
Kimseye yüzde 100 güvenilmez
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışışlen Ba-
kanı Abdullah Gül, ABDnin PKK KADEK ile I-
rak'ta mücadele konusunda verdiğı taahhüde iliş-
kin olarak "Kimse kimseye yüzde 100 güvenil-
mez. Bu mücadeleyi başkalarına güvenerek bı-
rakmayacağız" dedi.
NTV'de canlı yayında sorulan yanıtlayan Gül,
ABD'nin terör örgütü PKK ile mücadele etme ta-
ahhüdüne ilişkin soru üzerine, terör örgütüyle mü-
cadeleyi başkalan ne kadar ciddiye alırsa alsın. Tür-
kiye'nin kendi sonımluluğunu bıldığını belırtti.
'ABD'nin taşeronu olmayız'
ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesı'ne ilişkin so-
ru üzerine Gül, Washıngtona "Türkiye'nin böy-
le bir projenin taşeronluğunu üstlenmeyeceği,
uygulayıcısı olmayacağı" mesajını ilettiklerini an-
cak birlikte çalışılabileceğini kaydettı. Gül, fsrail-
Filistin sorunu çözülmeden bu projede ileri gidile-
ceğıne ihtimal vermediğini de kaydetti.
Kıbns müzakerelerl Avrupa'da
Gül, Kıbns'ta iki tarafın müzakerelerde anlaşma-
ya varamamalan durumunda Türkiye ve Yunanıs-
tan'ın da katılımıyla yapılacak dörtlü toplantının,
a
en üst düzeyde" ve büyük olasılıkla Avrupa'da ya-
pılacağını söyledi. Gül, "Belki önce Dışişleri, son-
ra da Başbakan düzeyinde olabilir" dedı.
Öte yandan ABD Büyükelçisi Eric Edelman ıle
tngıltere Büyükelçisi Peter \Vestmacott Büyükel-
çi Uğur Ziyal ile görüşmelerde bulundu. Edelman,
Kıbns ve Irak konulannı da ele aldıklannı söyledi.
yeni gerekçelen Ankara'nın önü-
ne sürüyor. Batılı bir dıplomatik
kaynak, örgütün Musul"da düzen-
lemek istedıği konferansa izin ver-
mediklerini belirtırken "Irak'ta
çok şey oluyor. Rotasyon kapsa-
mında Irak'taki asker sayısı da
130 binden 110 bine indi" diye
konuştu. Terör örgütüyle mücade-
lenin sadece asken olmadığını, sa-
hada birçok adımın atıldığını kay-
deden kaynak, güvenlık sıkıntıla-
nnın sürdüğünü bildirdi.
Aynı kaynak, "Türk hüküme-
tiyle çalışmayi sürdürüyoruz.
Ancak söz veremiyoruz" dedi.
Terör örgürünün bölünme aşama-
sında olduğunu, bunun gerçekleş-
mesi durumunda "terörist tehdi-
din de şekil değiştireceğini" an-
latan kaynak, "Yeni takvim yok"
değerlendirmesini yaptı. Türk as-
keri varlığının K. Irak'ta bulunma-
sına ilişkin olarak da Ankara ile
Washıngton"un benzer düşüncele-
n olduğu, terör örgütü unsurlannın
bölgeden temizlenmesinin ardın-
dan Türk askerlennın çekılmesi-
nin uygun olacağı kaydedilıyor.
Batılı kaynaklar, Bush'un "I-
rak'ın terör örgütlerinden arın-
dırılacağına" ilişkin sözlennin
arkasında olduğunu da kaydettiler.
Genelkurmay Başkanlığı ve hükü-
met ise, henüz bir adım atılmama-
sından duyduklan rahatsızlıklan
gizlemiyorlar. Genelkurmay Baş-
kanlığı'nın basın bılgılendirme
toplantısında, ABD'nin örgütle
mücadele konusunda öne sürdüğü
zamanlama konusunda farklı dü-
şünceleri olduğu bildirilmişti.
IstanbıılMa sinema şöleniI Baştarafı 1. Sayfada
200'ü aşkın filmle zengin bir seç-
ki sunuyor.
"Uluslararası Yanşma" bölü-
münde bu yıl 14 film, "Altın La-
le" ödülü için yanşacak. Amos Gi-
tai.Tsai Ming-Liang.Abdelkrim
Bahloul. Achero Manas gibi ba-
şanh yönetmenlerin yanşacağı bö-
lümde ülkemizi Zeki Demirku-
buz'un "BekJeme Odası" adlı fil-
mi temsil edecek.
"Ulusal Yarışma" bölümünde
bu yıl 12 film yanşacak: 'Nerede-
sin Firuze?' (Ezel Akay), 'înat
Hikâyeleri' (Reis Çelik)', BekJe-
me Odası" (Zeki Demirkubuz),
'İnsan Nedir ki?'(Reha Erdem),
'Vfeontele Tuuba' (Y ılmaz Erdo-
ğan), Metropol Kâbusu' (Ümit
Cin Güven), 'Okul' (Yağ-
mur&Durul Taylan), 'Karpuz
Kabuğundan Gemiler Yapmak'
(Ahmet Uluçay), Bulutlan Bek-
23. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin programı açıklandı. (AA)
lerken' (Yeşim Ustaoğlu), "tnşa-
at' (Ömer Vargı), 'Küçük Özgür-
lük' (Yavuz Yüksel), 'Çamur'
(Derviş Zaim).
"Ustalara Saygı" bölümünde
bu yıl Bahram Bayzai (Iran).
Werner Herzog & Klaus Kinski
(Almanya), Ömer Kavur ve Ken
Russell (tngiltere) başlıca yapıtla-
nyla programda.
"Bir Kült Figür Bölümü"nün
konuğu 4 filmiyle kimilerince
"Avrupa'nın zevksizlik" ustası
kımılerine göre de "benzersiz bir
sinema ozanı" diye nitelenen
Marco Ferreri.
"l nutulmayan Yönermenler"
başlığı altında bu yıl Amerikan ba-
ğımsız sinemasınm babası sayılan
John Cassavetes'in 8 filmi sunu-
lurken; Martin Scorsese Sunar
başlığı altında yönetmenin yapım-
cılığını yaptığı ve birini de yönet-
tiği 7 film ızlenebilecek.
Türk sinemasınm uluslararası
arenada en tanınan sanatçısı Yıl-
maz Güney de "Yılmaz Güney'i
Anarken" adlı özel bir bölümde
1971 tanhh "Acı" adlı filmiyle ız-
lenebilecek.
Festivaldeki diğer önemli başlık-
lar özetle "Bir Ustanın Seçtikle-
ri: Theo Angelopoulos"; "Özel
Gösteri: Lucas Belvaux'nun 'Üç-
leme'si"; "Özel Gösteri: Piyano
Eşliğinde 'Nosferatu" ; "Özel
Gösteri: Borusan Senfoni Or-
kestrası Eşliğinde •Damgalı Ka-
dın'": "Geceyarısı Sineması';
'IVfayınlı Bölge'"; "Dünya Festi-
vallerinden": "Dünya Sineması-
nm Genç Yüdızları"; "Çağımı-
zın Aynası Sinema"; "Umuda
Yolculuk: Göçmenler'"; "Belge-
seller"; "Canlandırma Sinema-
sı: Küba'"; "Latin Amerikan Si-
neması: Arjantin, Brezilya veDi-
ğerleri" olarak sıralanabilir.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"...'Ecnebi Kültür'ün Maymunu Olmak!. n
Oöylemişti.yoksa, geçmiş gün, ben mi
onun ağana en çok yakıştınyorum,
hangisi olursa olsun, anlamı ve dennlı-
ğiyle, 'ecneti' dille eğitim ve öğretimin,
tarjriöaf/'açsından, çarpıcı bir 'fesö/f'tir.
"...ecnebi dille yapılan eğra'mve öğ-
retim, yerftyi yalnız 'küttürsüzJeştir-
mez'; kendi kültürünün uzağına dü-
şürmesi yetmezmş gibi, üstelik bir de
Vabancılaştınr'; yani, ona verilen ec-
nebi kültürün 'maymunu' olur!"
Olur mu, olmaz mı? Ister misiniz bu-
nu da, Reha Kılıçer'in (asıl adı mahfuz)
— mektubunu Dkuyarak, görelim?
"...geçtiğimiz günlerde, benim de
yaşadığım birebir bir örnek, ülkemiz-
deki kûltürel yozlaşmanın, ne aşama-
da olduğunj göstermesi bakımından
çok ibret vericidir. Ünlü filân (adı sak-
lı) bir firmanın, Call Center (!) birimine
başvuruda bulunmuştum; bu firmayı
temsilen, benimle görüşen ve arabu-
lucu görevhi yapan, danışmanlık fir-
masından TC yurttaşı bayan; Ingiliz-
cemin nasıl olduğunu sorduktan son-
ra, benimle Ingilizce konuşmaya baş-
ladı ve 'olrraz!' dedi..."
"...Dikkaünizi çekerim: Ingilizce bil-
mediğim için değil, aksanımın Ingiliz
ya da Amerikan aksanı olmadtğı için,
olmayacağnı söyledi. Yâni söz konu-
su yabancıfirma, kendisine öyle ya-
bancılaşmrş bir insan anyor ki; onun
aksanını tile taşıyacak derecede
kendisine benzemesini istiyor; onun
gibi düşüntnen, konuşman yetmiyor,
gırtlağın ve dilin de, onun gibi döne-
cek!.."
'...Paşam seni çok
özlüyoruz!..'
"...işin acı tarafı, benimle bu firma
için görüşen bayanın da bunu firma-
nın bir hakkı olarak görmesi idi; ayn-
ca benimle konuşurken, araya sürek-
li ingilizce sözcükler serpiştiriyordu;
işin komik tarafı da, Ingilizcesinin ba-
na Ingilizce sorduğu soruya, benim
verdiğim ve doğruluğundan kesinlik-
le emin olduğum, gramer yapısı ve
düzgün Ingilizce yanrtı antayamaya-
cak düzeyde oluşuydu. Siz söyleşile-
rinizde firmalann 'elrt' diye srfatlandı-
rılan kişilerin peşinde olduğundan
söz etmiştiniz; sanırım ona bir ek yap-
mak gerekecek; genetik yapısı, ağız
yapısı, dili bile taklit olan kesim di-
ye..."
"....bu örnekler, dış sermaye çevre-
lerinin bize nasıl baktığını göstermek
açısından, aslında çok ibretiik! Bu ya-
şadıklarımdan sonra, onlann bizi ara-
larına hiçbir zaman almayacaklannı,
iyice anlamış oldum. Kendi ülkemde
böylesine parya muamelesi görebile-
ceğim, doğrusu hiç aklıma gelmemiş-
ti; hem de, iki dil bilen, işsiz bir par-
ya!.."
"...hangi kent hatırlamıyorum ama,
Gâzi bir kenti ziyarete gelmiş; bakmış
ki yabancı dilde yazılmış bir işyeri ta-
belası; derhal onun oradan indirilme-
sini ve Türkçe yazılmasını emretmiş!
Nereden nereye! TRT/2'de, son 10
Kasım söyleşinizde, sözü nasıl brtir-
miştiniz?"
"...Paşam, seni çok özlüyoruz!.."
Mason locasına saldın
Olayda yaralananların yakınları hastanelere akın etti. (AA)
e-malrtilahari' isnet.net.tr-http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88
• Baştarafı 1. Sayfada
Patlamanın ger-
çekleştiği lokantada
giriş kısmına yakın
masalarda oturan 5
kişı çeşitli yerlerin-
den yaralandı. Patla-
mada, diğer terörist
de ağır yaralı olarak
Kartal Devlet Hasta-
nesi'ne kaldınldı.
Saldırgamn kendisi-
ni Abdullah Islam
olarak tamttığı bildi-
rildi. Olayın ardın-
dan istanbul Valisi
Muammer Güler ve istanbul Emniyet Müdürü Celalet-
tin Cerrah olay yerinde incelemelerde bulundu.
Kartal Devlet Hastanesi'nde bulunan yaralılann isim-
İmarhn ödemeplanı \
değerlendiriliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yar-
dımcısı Abdüllatif Şener, Imar Bankasrnın hâ-
;
kım ortaklan taraftndan borçlann ödenmesi konu-
sunda TMSF'ye bir öneri sunulduğunu açıkladı.
Şener, Bilkent Oteli'nde düzenlenen "E-Devlet
Uygulamaları Konferansı ve Sergisi" toplantı-
sında gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Şener, Imar
Bankası'nın borçlanna yönelüc sunulan planın fon
tarafından kabul edilebilir olması gerektığını söy- ı
ledi. Şener, Imar Bankası dışında fona devTedılen
bankalann hâkim ortaklanyla borçlann yapılandı-
nlmasına ilişkin görüşmeler yapıldığını ıfade etti.
leri şöyle: Ömer Aksu,
Kadir Dadaloğlu. Meh-
met Lamba, Bedri Se-
vim, Bilgehan Bilge.
Saldınnın gerçekleşti-
rildiği Mason Derne-
ği'nde her onbeş günde
bir düzenli olarak toplan-
tı yapıldığı ve bu toplan-
tılara yaklaşık 40 kişinin
katıldığı öğrenildi. Saldı-
n sırasında da dernekte
yaklaşık 40 kişi olduğu
bildirildi.
Saldın uluslararası ha-
ber ajanslan ile televiz-
yonlar tarafından acil koduyla ve flaş haber olarak duyu-
ruldu. Uluslararası haber ajanslan saldınyı "Türkiye'de
bir saldın daha" başhğıyla abonelerine ulaştırdı.
Ressam Mehmet
Tıınalı kansereyenildi
Kültür Senisi - Uzun yıllar yurtdı-
şında yaşayan ve özelliİde Amster-
dam'ı resmettiği önemli çalışmala-
nyla tanınan ressam Mehmet Tuna-
h, dün bir süredir tedavi gördüğü
kansere yenik düşerek yaşamını yi-
tirdi. 1955 istanbul doğumlu olan
ve yaşammın büyük bölümünü ge-
çirdiği yurtdışında 3 kişisel sergiye
imza atıp birçok karma sergiye katılan Tunalı. bu-
gün Levent Camii'nde kılınacak ikindi namazının
ardından Kilyos Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Vergi affından yararlandı
Erdoğan h
partisi
kurtardı• Baştarafı 1. Sayfada '
gi yükümlülüğünü yakın geçmişte tam
yerine getirmeyen Erdoğan'ı devletle ba-
nştırdı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan
ile Sanayi ve Ticaret Bakam AIi Coş-
kun'un ardından Erdoğan'm da 27 Şubat
2003'te Resmi Gazete'de yayımlanarak
yürürlüğe giren vergi affindan yararlandı-
ğı anlaşıldı.Cumhuriyet'in ulaştığı bilgi-
lere göre, Erdoğan'ın ortağı olduğu Ihsan
Gıda Pazarlama ve Ticaret AŞ ile Emni-
yet Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ, AKP ikti-
dannın çıkardığı vergi affından yararlan-
mak için başvuru yapan şirketler arasında
yer aldı.Yapılan inceleme sonucunda, her
iki şirketin de yakın geçmişte vergi yü-
kümlülüğünü eksik yerine getirdiği belir-
lendi. AKP iktidannca çıkanlan yasa uya-
nnca, şirketler, geçmişte ödemedikleri
vergilere yönelik matrah arttınmı yaptığı
için aftan yararlanmalan uygun görüldü.
Erdoğan'm ortağı olduğu şirketlerin, ver-
gi affindan yararlanabilmek için yapükla-
n matrah arttınmı ve taksitlendirilen öde-
meleri, "haksız rekabet" yaratmamak
için ve yasal engeller nedeniyle yayımla-
namıyor. Cumhuriyet'in ulaştığı bilgilere
göre Erdoğan'ın af kapsamına giren eksik
ödemelerinin yüksek meblağ tuttuğu dik-
kat çekiyor. Ihsan Gıda ile Emniyet Gıda
AŞ. vergi affindan yararlandığı için geç-
mişe yönelik yapılabilecek vergi deneti-
minin de dışmda kalmış oldu.
Yüzde 12 hlssesl bulunuyor
Ticaret sicil kayıtlanna göre, Erdoğan'ın
yüzde 12 hissesi bulunan Ihsan Gıda
AŞ'nin ortaklan arasında, kardeşi Musta-
fa Erdoğan'ın yüzde 9, Ergün Bodur'un
yüzde 15, Ziya tlgen'in de yüzde 9 hisse-
si bulunuyor. Başbakan'ın yüzde 12 his-
sesine sahip olduğu Emniyet Gıda Sanayi
ve Ticaret AŞ'nin, Ihsan Gıda'da da Erdo-
ğan'ın ortağı olan Ergün Bodur yüzde 15,
Reşat Sözen yüzde 18 hisseyle ortaklan
arasında yer aldı. Erdoğan'ın başbakan
olduktan sonra ortaklanyla birlikte 10
Arahk 2003 'te kurduğu Yenidoğan Gıda
Pazarlama ve Ticaret AŞ ise vergi affin-
dan yararlanmadı. Yenidoğan Gıda Pazar-
lama ve Ticaret AŞ'de, Erdoğan'ın yüzde
12, Mustafa Erdoğan'ın yüzde 9, Atila
Özokur'un yüzde 25, Emniyet Gıda'daki
ortağı Reşat Sözen'in yüzde 30, Ergün
Bodur'un yüzde 15, Ziya Ilgen'in yüzde 9
hissesi bulunuyor. Mustafa Erdoğan. yeni
kurulan şirketin yönetim kurulunda yer
almadı. Erdoğan'm yüzde 12'sine sahip
olduğu yeni şirketi. Ulker içeceklerinin
Anadolu yakasındaki dağıtımını yapıyor.
Vergi affindan yararlanan Emniyet
Gıda AŞ, Ülker'in bisküvi ve çikolota
ürünlerini, Ihsan Gıda AŞ ise aynı grubun
süt. yağ ve yoğurt ürünlerini dağıtıyor.
Erdoğan aftan söz etmemişti
'Devletle ticari
tek ilişkim vergi'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ticari
faaliyetinin etik dışı olmadığım sa\oınur-
ken devletle tek ticari ilişkisini "vergi
vermek" olarak açıklamıştı. Erdoğan,
bir gazeteciyle yaptığı söyleşide, "Tica-
ret yapmasam. bu maaşla (6.5 milyar
lira) geçinemem" dedi. "Clker firma-
sının distribütörlerinden olmasının
doğru olup olmadığına" ilişkin soru
üzerine Erdoğan, "Hiçbir ticari faaliye-
timi durdurmak gibi bir durum söz
konusu değil. Helal para kazanıyor-
sam buna kim ne diyebilir? Ben bu işi
17 yıldır yapıyorum" diye konuştu.
Yeni şlrketlnl göz ardı etti
Ticaretle uğraşmasımn etik dışı olmadı-
ğını savıman Erdoğan, "Ben namusum-
fa bir iş yapıp helal para kazanıyonım.
Benim ticari hayatımda devletle ile
hiçbir işim yok yok. Sadece bir konu
hariç, vergi. Benim devletle olan tek
ilişkim, kazancımın vergisini veriyor
olmak. Üstelik, vergi konusuada da en
hassas kummlardan birinin distribü-
töriiyüz" dedi. Erdoğan, "Yasal olma-
yan hiçbir şey yok. Başbakan olduktan
sonra yeni bir şey eklenmiş de değil"
demesine karşın Başbakan olduktan son-
ra kurduğu şirketi göz ardı etti. Erdoğan,
Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra
2003 yılının Aralık ayında Yenidoğan Gı-
da Pazarlama ve Ticaret AŞyi kurdu.
Şirket yetkilileri, firmanın Erdoğan'dan
alınan izinle kurulduğunu açıklamışlardı.