17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 MART 2004 ÇARŞAMBA 14 J\_ U JLJ J. U MA. [email protected] 15-21 Mart tarihlerinde yapılacak '6. Selanik Belgesel Film Festivali'ne 156 yapım katılıyor 21. yüzyılın binbir görüntüsü• 6. Selanik Belgesel Film Festivali'ne Tiirkiye Ali Akyüz'ün "Göklerin Efsanevi Kızı" ve Necati Sönmez'in "Theo'nun Bakışı"yla katılıyor Aynca Jacques Debs'in "Patrik I. Bartholomeos"u bir Türk-Fransız-Yunan- Alman ortak yapımı olarak izleyiciyle buluşacak. ASLI SELÇUK 44'üncü yıluıa giren Uluslararası Selanik Film Festivali'nin yeni bir parçası olan, ılk etkinliğini 1999da gerçekleştiren "21. yüzyılın görün- tüleri" alt başlıklı Selanik Belgesel Film Festivali, gelişerek 15-21 Mart tarihleri arasında altıncı yaşını kutluyor. Tiirkiye etkinlikte Ali Ak- yüz'ün "Göklerin Efsanevi Kızı" ve Necati Sönmez'in "Theo'nun Bakışı"yla var. Jacques Debs'in "Patrik I. Bartholomeos"u da bir Türk-Fransız-Yunan-Alman ortak yapımı olarak izleyiciyle buluşacak. Festival, belgesellere hem ulusla- rarası, hem de ulusal boyutta etkili bir açılım sunma potansiyelini gı- derek arhnyor. Festivalin en başta- ki amacı da yapımcılara belgeselle- rin tüm olanaklannı kullandırabil- mek, bu yolla da bu çalışmalann ge- niş izleyici kitlelerine ulaşmasmı sağlamak. Bu gerçekten ilginç et- kinliğin kurucusu, aynı zamanda uluslararası festivalin "Yeni Ufuk- lar" bölümünün de yöneticisı. bir sinema adamı olan Dimitri Eipides. 156 yapım yer alıyor Etkinlıği her yıl olduğu gibi yine Kültür Bakanhğı, ulusal TV kanal- lan NET ve ET-3, Yunan Film Mer- kezi destekliyor. 156 yapımın yer al- dığı etkinlik belirli ana ilkeler çer- çevesinde düzenleniyor, gösterilere bazı ek bölümlerle, değişık perfor- manslar ilave ediliyor. Dünyadaki sosyal, siyasal, tarihi, kültürel olu- şumlan vurgulayan bu yapıtlar ana programdalar. Bölümlerin adlany- sa izleneceklerdeki zenginliğın bir kanıtı adeta: Views of the VVorld'de (Dünyaya Bakışlar) sosyal açıdan belırleyıci, önemli konular var. Tibet, Cry of the Snow Lion Yön: Tom Peosay, ABD Habitat Böliimii (üstte), Nature's Revenge Yön: Stefan Jarl, fsveç Usta Belgeselciler Böliimii (sağda), Festivalin afişi (solda). Portraits: Human Journeys (Port- reler: İnsan Yolculuklan) kültürel. sosyal, tarihsel gelişmeleri ve ınsan- lann yaptığı katkılan yansıtan ça- lışmalan ıçeriyor. Recording of Memory (Bellek Kaydı) bölümün- de yıne sosyal ve tarihsel kökenlı il- ginç tanıklıklar sunuluyor. Habi- tat'ta çevresel sorunların sosyal uzantılan tartışılıyor. Night Time Moods (Gece Yarısı Durumlan) ise gece yansından sonra yetişkinle- re yönelık alternatıf çalışmalar içe- nyor. Bu çalışmalar doğrudan FIP- RESCI (Uluslararası Sinema Eleştirmenleri Birliği) \e İzleyici (3 bin Euro) ödüllennin de adayı. Geçen yıl festnale ulusal yapım- lann yanştığı Yarışma (12 bin Eu- ro) ve Panorama bölumleri de ek- lendi. Joris Ivens, Johan van der Keuken, David ve Aibert Maysles, Bruce VVeber, VVerner Herzog, Monika Treut, Nicolas Philibert, Michael Moore gıbı yetkın, gözü pek belgeselcılere saygı bölümleri düzenleyen etkinlik. bu kez 4 önem- lı sınemacıya odaklanıyor. Doğa. kent kültürü, sıyaset, çevre \e sos- yal dışlanma temalanna melanko- lıyle, romantizmle yakJaşan, Isveç sinemasının Robin Hood"u diye ta- nınan Stefan Jarl'ın "They Call Us Misfits" (Bize Uygunsuzlar Der- ler'1968). "Nature's Revenge" (Doğanın Öcü<83). "Misfits to Yuppies" (Uygunsuzlardan Yuppı- lere 93), "TheBricklayer"(Duvar- cı '2002) gibi çalışmalaruıın yer al- dığı toplu göstensi var. Peru doğumlu Hollandalı kadın belgeselcı Heddi Honnigman ın da "Dame La Vlano", "Metal and Melancholy" (Metal ve Melanko- li'93), "Crazy" (Çılgın 99), "Good Husband, Dear Son" (Iyı Koca, Sevgili Oğul) filmlen de etkinlikte. Saygı bölümünde iki usta Sinema Dersleri: Dünyamızı Çözümlemek başlığıyla özel saygı bölümünde çağdaş sinemanın çok önemli ıki adı var: Theo Angelopo- ulos \e Abbas Kiarostami. tki us- tanın filmlerinin çekım aşamalannı, çalışma metotlannı sergileyen, ya- pıtlannın öteki yönetmenlerce yo- rumlanmalan yer alıyor. Her yıl, Mercekteki Clke Yugos- lavya: Vahşetin Anatomisi (2001). Acımasız Gerçekliğin Çocukları (2002). Odakta Filistin (2003) gi- bi son derece çarpıcı konulan irde- leyen festival. 6'ncı yılında bu kez terorizme yönelıyor ve "Terörizm Hakkında: Şiddetin Görüntüleri" adlı bir toplu gösteri sunuyor. Tero- rizmle özgürlük uğruna savaşımı ayıran o ince, hassas çizgi nedir, te- rorizmin tanımı nedır, şıddet tero- rizmı biçimlendirir mi sorulannın yanıtlannı arayan 13 belgesel izle- yıcilerle buluşacak. Aynca bu ko- nuyla ilgıli uzmanlann da katılaca- ğı önemli bir telekonferans düzen- lenecek. Festıvalin. Avrupa Belge- seller Ağı EDN ile ortaklaşa düzen- ledığı Forum 2004, Avrupa ve Bal- kan belgeselcilennin işbirliğiyle or- tak projeleri desteklemeyi amaçlı- yor. Belgesel Pazan da (Doç Market) belgesellerin Doğu Avrupa \e Bal- kanlar'da dağıtım olanaklannı sağ- lamak. televizyonlara satış şanslan- nı geliştirmek amacıyla TV kanalı NET'çe düzenleniyor. Geçen yılkı pazara 18 ülkeden 38 alıcı katıldı, arşivdeki321 film 1158kışiceizlen- di. Belgeselleryine Aristotelous ala- nındaki Olympion ve Pavlos Zan- nas salonlannda meraklılanyla bu- luşacak. KASDAV Liselemrası Müzik Yanşması Kültür Servisi - Yedinci 'KASDAV Liselerarası Müzik Yanşması, Alem FM'in işbirliği ve Kontörlü Bonus Kart'ın katkılanyla 9-10 Mart ve 18Mart'ta gerçekleştirilecek. Uluslararası Festivalier Birliği (FIDOF) ve Kadıköy Belediyesi'nin desteğiyle düzenlenen ve altı yıldır 10 bine yakın liseli genci bir araya getiren müzik yanşmasının elemeleri 9-10 Mart tarihlerinde, finali ise 18 Mart tarihinde Bostancı Gösteri Merkezinde yapılacak. Toplam 12 kategoride ödüllerin dağıtılacağı yanşmada Garanti Bankası, en iyi yorumcu topluluk, en iyi kız ve en iyi erkek sohst ile 16YSKeniyiçalgı dallannda birinci olan toplam 11 öğrenciye, üzerinde 100 milyon bonus yüklü kontörlü Bonus Kart hedıye edecek. Elemelerde Günce. final günü ise Emre Altuğ'un konserleriyle gençlere destek vereceğı yanşmanın jürisinde Turhan Yükseler, Olcayto Ahmet Tuğsuz, Melis Sökmen, Serhat Hacıpaşalıoğlu, Seyyal Taner. Günce, Mehmet Teoman, Özkan Uğur gibi iinlü sanatçılar yer alıyor. (Aynntıa bilgi için: 'vvH-vf. 16vsk.com' / 0212 2İ3 22 38) Esenyurt Belediyesi'nin düzenlediği yanşmanın ödül töreni bugün yapılacak Dünya karikatürcüleri bir arada SELCEN AKSEL Herhangı bir alanda düzenlenen uluslararası yanşmalar, sınır ötesi buluşmalardır en çok. Karikatür, açılımı özen isteyen, sanatçının öz- nel çabasıyla oluşturduğu, yalın ve aynı zamanda derine göndermele- riyle yoğun. şaşırtıcı bir anlatımı banndıran bir öz taşıyor. Çağın ge- tirdiği uç bir anlatım... Kişiselliği, o coğrafyaya aitliği veya aidiyetsiz- liği, belki de evrenselliği gibi nite- likleriyle. yani insana dair olan her şey gibi birçok açıdan tartışmaya açık olan bu dalda Esenyurt Bele- diyesi tarafından düzenlenen yanş- ma, ülkemizden ve dünyadan usta- lan buluşturdu. Tan Oral ve 'Kent- leşme ve Yaşam' konulu yanşma- nın seçici kurulundan Willem Ra- sing, Mikhail M. Zlatkovsky, Kâ- mil Masaracı, Nezih Danyal da bu etkinlikle bir araya geldiler. Yanşma konusu 'Kentleşme ve Yaşam' çerçevesiyle sınırlandınlsa da sanatçılann bir araya gelişi fark- lı boyutlarda. Politik gelişmeler, sa- vaşlar, gündelik yaşamda bireyin konumu. . Tanık olduğumuz her şey ve sizi sürükleyen uğraşlar. En ba- sit isteklerimiz... Nedir bu dünyanın hall?..1 Tüm bu olup bitenlere nasıl bak- tıkları, geniş alanlarda karşılığını bulacak bir soru elbette. Herkesin kendine ve başkalanna sorduğu gi- bi, en basit şekliyle; 'Nedir bu dün- yanın hali...' Kamil Masaracı kendimizi bilgi çağında kabul etsek de küreselleş- menin gündeme gelmesıyle hem toplumsal anlamda, hem de çevre konusunda yenisorunlaroluştuğu- na dikkat çektı. Küresel ısınma, ku- tuplardaki buzulların erımesi... "Kutuplarda belki kaplıcajar iş- Nezih Danyal, YViIlem Rasing, Tan Oral. Mikhail M. Zlatkovsky, KâmiI Masaracı. (soldan sağa) olması, bence bu aslında 'yeterin- ce güçlü olamadıklan' anlamına geliyor. Ölümün varlığını fark et- mek başlı başına bir trajedidir, her bireyin yaşadığı. Hayatta ka- labilmenin en iyi yolu ise 'yaratı- cılıktır'." "Karikatürün olup bi- tenlere dair bir yorum olduğuna anşma konusu 'Kentleşme ve Yaşam' çerçevesiyle sınırlandınlsa da sanatçılann bir araya gelişi farklı boyutlarda. Politik gelişmeler, savaşlar, gündelik yaşamda bireyin konumu... Tanık olduğumuz her şey ve sizi sürükleyen uğraşlar. En basit isteklerimiz... letilecek. Belki Endonezya'da çöl faresi ticareti yapılacak. Ya da Akdeniz'de çamur banyosu". Mikhail M. Zlatkovsky ise insa- nın binlerce yıldır ısteklerinin de- ğişmedığini hatırlatıyor. "Sevil- mek. âşık olmak. rahat etmek is- teriz birev olarak. Ama tabii ki toplum çok değişti. Demokrasi, toplum için büyük bir zaferdir, toplumun ulaşabildiği en büyük kazammlardan biri... Kimse ilkel çağlarda yaşamak istenıez, ama bunun için büyük bir bedel öde- mek gerekiyor. Felaketler ve bil- gi, bize sürekli akan... Dünyanın karşı karşı\ a kaldığı en büyük fe- laket, insanların çoğunun aptal katılıyor musunuz" sorusuna Zlat- kovsky, farklı bir açıdan yaklaşarak cevap veriyor: "Karikatür sanat- çısı çifte anlamda varatıcıdır. ön- celikle fikir oluşturan ve bunu çizgiye döken ve bizim yarattıkla- rımız, birçok alanda kullanılır." Rasing. kankatürcülenn savundu- ğu birçok şeyın gerçekleştığini ve- ya gündeme geidiğinı, buna rağmen bazı sanatçılann değişmediğinı söy- lerken Zlatko\sky, karikatürün bir- çok dala aynldığını. bunlann için- de en zorlarından birinin 'felsefi karikatür' olduğunu belirterek ek- lıyor: "Türk karikatürü bu an- lamda ileri. öncelikle Msefı'. Bu nedenle Türkiye'den alınan bir ödül çok önemli." Küreselleşen dünya... Masaracı, "Küreselleşen dünya, toplum, bir top olmuş. yuvarlanıp gidiyoruz. Belki böylesi daha ivi, top durursa belki bir şeyler yap- mamız gerekecek. Yuvarlansın gitsin, bize yeter ki iş çıkmasın!.'!" deyince, Rasing ekliyor: "tnsanlar böyle varlık buluyor artık, sorun- ların farkına varamıvor biie. An- cak kendilerine düşen pay azalın- ca tepki oluşuyor..." Tan Oral da bu sözlere şöyle yaklaşıyor: "Ge- rek çevre, gerek politik konularda o kadar karamsar yayın var ki ne insanların, ne grupların enerjisi kalıyor belki de... Karikatür bu noktada moral düzeltici bir işlev görüyor gibi geliyor." Rasing. "Evet" diyor. "olumlu anlamda rahatsız etmek belki"... Oral'a göre karikatür karanlık konu- larla uğraşsa da moral veriyor. Ma- saracı ise kankatürcülenn bir çocuk gibi işin aslını anlattıklannı söylü- yor. Nezih Danyal sürece bakıyor bu noktada: "Gençliğimizde üretim ilişkileri. paylaşım tartışmaları vardı, şimdi de tüketim tartışma- ları başladı. Biz dünyayı izlediği- mizi zannediyoruz, ama bizler de izleniyoruz." Rasing katılıyor buna: "tşte modern yaşam." Ve ekliyor: "Karikatürcü olduğum için mut- luyum." Masaracı da bir dilekte bu- lunuyor: "Dünyanın tüm karika- türcüleri, daha çok görüşün!" - DEFNE GOLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Yaşadığımız Dünya Yaşadığımız dünyayı ne kadar tanıyoruz? Her gün çevremizde gördüklerimiz mi yalnız- ca bu dünya? lletişim olanaklannın ne denli geliştiğinden söz edilir hep, televizyon ekranlarının bütün dünya- yı odalarımıza taşıdığından, internet ortamının sağladığı olanaklardan. Peki yeterince tanıyor muyuz, üzerinde yaşa- dığımız dünyayı? Yeryuvarlağı bizim evimiz, yurdumuz, variığı- mızın kaynağı. Sorumluluğumuz var yaşadığımız dünyaya karşı. Ama o sorumluluğun ne kadar ayırdındayız? Brezilyalı fotoğrafçı Sebastiao Salgado'nun fotoğraflannı gördüğümde yaşadığım çarpılma ve sarsıntının bir nedeni, yapıtlarının etkileyici- liği ise bir başka nedeni de tanıdığımı sandığım dünyamıza ilişkin, bilmediğim sert gerçeklerie karşılaşmamdı. Elektronik devrimle, sanayi toplumunun da ötesine geçildiği, bedensel işgücü ve kol eme- ğinin üretim sürecindeki öneminin ortadan kalk- tığının sık sık dile getirildiği günümüzde Salga- do'nun fotoğraflan, ilkel üretim biçimlerinin ne denli yaygın olduğunu da gösteriyor. 1993'te yayımlanan "Işçiler" albümüyle bütün dünyada ünlenen Salgado, Brezilya ve Küba'da şekerkamışı toplayıcılarını, Hint Okyanusu'nda- ki Reunion Adası'nda parfüm endüstrisinde ça- lışanları, Sicilya'daki ton balığı avcılarını, Bang- ladeş'te hurda tersaneleri işçilerini, Fransa ve Ukrayna'daki çelik işçilerini, Brezilya'daki altın madeninde elli bin kişinin çamur dağlanna gö- mülüşünü, Kuveyt'te Körfez Savaşı sonrasında başıboş kalan petrol kuyulannı denetlemeye ça- lışanları, Fransa ile Ingiltere'yi birleştiren Avru- pa Tüneli'nin yapımında çalışanları, Hindis- tan'da günlükleri iki milyon lira olan kömür işçi- lerini görüntülemiş. Bu görüntülerin her birinde yalnızca bir yaşam anını değil, o insanların bütün hayatlarını görü- yorsunuz. Fotoğrafları asıl etkileyici kılan, bak- maya başladığınızda uzun süre gözünüzü ala- mamanızın nedeni bu. Her fotoğraf, bir hayatın romanını taşıyor görüntüsünde. Sonsuz bir acı yayılıyor fotoğraflardakı insanlardan yeryüzüne. Salgado'nun temel konularından biri de açlık. Afrika'nın çeşitli yörelerinde çekilmiş açlık ba- kacakların, tokluklanndan duyacakları rahatsız- lık bir tür duyarlık ölçütü de olabilir. 1997'de yayımlanan "Toprak", Brezilya'nın topraksız köylülerinin yaşamlarını taşımış yeryü- zünün öteki insanlarına. Son çalışması 2000'de yayımlanan "Göçmen- ler", dünyayı saran göçmen akınlarını, iş ve ek- mek peşindeki insanların, sınırlar, denizler, kıta- lar boyu oradan oraya savruluşlarının görüntü- lerini getiriyor. Bu çalışma için yedi yıl boyunca otuz dokuz ülkede çekimler yapmış Salgado. Demek insanların aş ve iş peşinde savrulmadık- lan bir köşesi neredeyse yok yeryüzünün. Salgado'nun fotoğraflarına yansıyan destan- sı görüntüler, yüz yıl öncesinin değil, günümü- zün, 1980'lerin, 1990'ların ürünü. Bugün içinde yaşadığımız, paylaştığımız dünyanın görüntüle- ri. Sayfalarının çoğunu varsıl yaşamların renkli tanıtımlarına ayıran basın yayın organlarında Salgado'nun rahatsız edici fotoğrafları yer bu- lamaz. Ama mutlu rastlantılar da eksik olmuyor yer- yüzünden. Sanatçının Ara Güler'e armağan et- tiği otuz fotoğraftan Yapı Kredi Sermet Çifter Salonu'nda açılan sergi, bu günümüzün büyük dfstancı fotoğrafçısıyla tanışmamızı sağladı. Sergi 14 Mart'a dek gezilebilir. Ama daha önem- lisi bu serginin, Sebastiao Salgado: Ara Güler Koleksiyonu adıyla kitaplaşmış olması. Bu kitap- tan hem sergide yer alan fotoğraflar görülebilir, hem de Samih Rifat'la Haluk Çobanoğlu'nun ilginç inceleme yazıları okunabilir. "Insanlığı iletmeyen, haber yapmayan büyük iletişim medyası" diyor, Eduardo Galeano. Salgado'nun fotoğraflanna bakmak, kendimi- zi ve dünyayı tanımanın yanı sıra kitle iletişim araçlarıyla nasıl körleştiğimizi de gözler önüne seriyor. Dünyaya toplumcu gözlerle bakabilenlerin ne- ler görebileceklerini de... tfısekci S superonline.com K Ü L T Ü R » Ç Î Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear