Catalog

SPORCumhuriyef Dünya 2 Arjantin'de kurulan kilise Maradona'yı futbolun ilahı olarak görüyor. Kiliseden yayınlanan futbolun 10 emri ise oldukça ilginç. Futbol dinse,oF İ K R E T D O Ğ A N Ekim 1998 tarihinin ernan Amez 22 Haziran tarihine ilahi bir anlam yüklüyor: "Ingiltere'ye atılan ilk gol futbolun ölümünü simgeliyor, çünkü elle atıldı. Ama insanlan tekrar diriltmek için yapıldı bu. Halkı mutlu olsun diye Diego'nun kestiği kurbandı bu. Maradona'nın elle attığı gol fınalde Almanya'ya karşı kazanılan zaferden daha önemliydi. Arjantin halkı mutluluktan sokaklara döküldü, birşey kazanmadıkları halde, sadece bir tur daha geçtik diye. Tüm bunların hepsini o kutsal kişiye borçluyuz." 10MART2004 - için başlangıçta hiçbir neden yoktu, en azından gün ağarana dek. Gazeteci Hernan Amez evden dışan çıktğında insanın içini ka- rartan bulutlu bir gökyüzü uzanıyor- du çatıların üzerinde. Arjantin'in Ro- sarıo kentinin sokakları her zamanki gibi işlerine koşuşturan insanlarla do- luydu. Kulaklan tırmalayan korna ses- leri bugünü ne diğerlerinden farklı kı- lacak ne de belleklere kazıyabilecek bir özellikteydi. Oysa Hernan Amez'in bugünü bambaşka bir ışık içinde görebilme- si için birkaç sokak dahayürümesi ge- rekecek, tabii biraz sabır gösterirse. Onu orada Nevvton'un kafasına dü- şen elmaya benzer bir esin pensi bek- liyor. Bu esin perisinin ismi Hector Campomar: işte sokağın köşesinden döndu bile. Hayır, arkadaşının aklını başına getirmek için kafasına sopay- la vurmayacak, sadece "lyi Noel- ler!" diyecek. Evet, hepsi bu ka- dar işte. Hernan Amez kendisi- ni "lyi Noe//er" diye selamlayan arkadaşının akıl sağlığından bir an olsun bile kuşkulanmadı. "Isa'nın doğum gününe daha 55 gün var" demedı. Yalnız- ca Campomar'ı tepeden tır- nağa süzdü, o anda güneş bulutlann arasından sıynldı, dünya ışığa boğuldu, bir- den Hernan Amez bütün gerçeği tüm çıplaklığıyla gör- dü: "lyi Noeller Maradona- cı Kardeş!" Eğer bu yaşan- mış öyküyü yalnızca Arjan- tinlilere anlatıyor olsaydık, şu anımsatma elbette gerek- siz kaçacaktı: 30 Ekim Di- ego Armando Marado- na'nın doğum tarihidir. İnkar eden yalancıdır Ama biz şimdi gevezeliği bıraka- lım, Hernan Amez'in peşin- den gidelim, çünkü kahra- manımızbuişı l burada bırak- mayacak, ilginç düşüncelerı var, eğer ne yapacağını merak ediyorsak, gözdenyitmeden hemen arkasından seyirtsek iyi olur. Hernan Amez ar- kadaşının yanından ayrıldıktan son- ra kendinden geçmış bir halde doğ- ruca eve koştu. Arkadaşı Alejandro Veron'un numarasını tuşlarken par- makları titriyordu. Ama büyük bir ke- şifte bulunduğu için ona bu heyeca- nı çok görmeyeceğiz, yer çekimi ka- nunlannı bulan Newton kadarsoğuk- kanlı davranmadığı için de ayıplama- yacağız, bızim görevimız olup biten- leri tarafsızca anlatmak. Aradığı kişi Alejandro Veron tıpkı kendisı gibi gazeteci ve en az onun kadar iflah olmaz bir Ma- radona tutkunu. Hernan Amez az önceki olayı an- lattıktan sonra manıfesto nitelığindeki şu sözlerı avaz avaz bağırdı: "Her kim 30 Ekim 'de Futbol Tanrısı'nın doğmadı- ğını iddıa ederse, o bıryalancıdııi" Ahize- nin karşı tarafında bu sözler aynı kararlılık- la ve aynı tiksıntiyle onaylandı: "O birya- lancıdır!" Amez. Veron, Campomar; kafa- darlıktan havari- liğe yükse- len bu üç dava adamı, 30 Ekim'i "Kutsal Gece" ilan et- tiler. Bununla dakalmayıpbir kilise kurdular, madem ki her Tanrı'nın bir ta- pınağa gereksi- nimi vardı. Kili- se'nin kuruluş gününetam 400 kişi katıldı, de- mek ki Ar- jantin'de de aklı bir karış hava- daın- Fanatikleri için tarih onun doğumuyla başlıyor. •** san sayısı hiç de azdeğilmiş. Eğer ha- variler ayınlerde üzerlerine papaz kı- yafeti giydilerse, bu onlann sadece ne kadar kaçık herifler olduklannı gös- termez, aynı zamanda ne kadar ka- rarlı ve inançlı olduklannı da gösterir. Sözün burasında dilimizı tutamadık, tarafsızlığımıza gölge düşürdük, ama bizi paylayan okuriara şunu söyle- mekten de geri durmayacağız, insa- nın sözüyle davranışlan bir olsaydı eğer, kuşkusuz bu dünya daha kat- lanılır bir yer olurdu. Futbolun 10 emri Kilise kuruldu, papaz kıyafetle- ri giyildi, iş burada bitti diyorsanızfe- na halde yanılıyorsunuz, çünkü da- ha sırada On Emir var: 1- Topu kirletmeyeceksin. 2- Futbolu herşeyden fazla seveceksin. 3 - Diego'yu kayıtsız şartsız se- ve- ceksin. 4- Marado- na'nın muci- zelerinidünya- nın dört bir ta- rafınayayacak- sın. 5- Onun tapınağını ziyaret edeceksin ve onun taşıdığı giysiye saygı göstere- ceksin. 7- Diego'yu sadece bir takımın oyuncusu olarak görmeyeceksin. 8- Her daim Maradona Kilisesi'nin ilkeleri doğrultusunda yaşayacaksın. 9- Diego ismini ikincı adın olarak kabul edeceksin ve oğluna verecek- sın. 10- Maradona'nın hep söylediği üzere kaplumbağalardan daha hızlı olacaksın. Şu dünyada sanki yeterince dert yokmuşcasına, bir de bunlar çıktı ba- şımıza. Okur şaşkınlığımızı hoşgö- rüyle karşılasın; taraftarların büyük futbolcuları ermişcesine yere göğe sığdıramadıklarına sıkça rastlanmış- tır ama bir futbolcunun Tanrı merte- besine çıkanldığına ilk defatanık olu- yoruz. 20 bin kişi inanıyor Üstelik buna inananların sayısı 20 bini buldu. Bu inançlı insanlara göre tarih 1960'dan itibaren başlıyor. Tarih atarken Diego'dan önce, Di- ego'dan sonra anlamına gelen D.Ö ve D.S kısaltmalannı kullanıyorlar. Her yıl 30 Ekim'de Kutsal Gece'yi kutlu- yoriar, 22 Haziran'da Paskalya'yı anı- yorlar. Futbol tutkunları kuşkusuz ki 1986'daki Dünya Futbol Şampiyo- nası'nda Maradona'nın Ingiltere'ye karşı elle bir gol attığını anımsaya- caklardır ama bunun hangı gün oldu- ğu konusunda bir fikirleri yoktur her- halde, tabii ayaklı bir arşiv değilseler eğer. Hernan Amez 22 Haziran tari- hine ilahi bir anlam yüklüyor: "Ingil- tere'ye atılan ilkgol futbolun ölümü- nü simgeliyor, çünkü elle atıldı. Ama insanlan tekrar diriltmek için yapıldı bu. Halkı mutlu olsun diye Diego'nun kestiği kurbandı bu. Maradona'nın el- le attığı gol fınalde Almanya'ya kar- şı kazanılan zaferden daha önemliy- di. Arjantin halkı mutluluktan sokaklara döküldü, birşey kazanmadıklan halde, sadece bir turdaha geçtik diye. Tüm bunların hepsini o kutsal kişiye borçluyuz." Kutsal kişı- nin kokainmanlığı söz konusu ol- duğunda Amez şunu vurgulu- yor: "Bu Kilise dinsel bir kilise değil, folklorun bir parçası. Ar- mando Maradona diğer tüm şeylerin üstündedir. Onun ki- şisel sorunlanndan söz etmiyoruz, orası bizi ilgi- lendirmez. Biz Arjantinliyiz ve küçük spordünyasında, bizi onun kadar hiç kımse savunmadı. Bu yüz- den o bizim için Futbol Tanrısı'dır." Peki Tanrı'nın kendisi ne diyor tüm bu olup bitenlere. O kendisini unutmadıkları için kullarına şükran duyuyor, her ne kadar etrafında ko- parılan gürültüyü tuhaf bulsa da. Suçlu Fatih Terim! Öyleyse Gönderin! ARİF KIZILYALIN Futbol deyince ak- la ne yazık ki sadece şut, gol, penaltı, ofsayt gel- miyor. Holinganizm, tribün terörü, stat anarşisi de yeşil sahaların lügatına gir- miş durumda. insanlar ister ikinci Lig maçı olsun, ister Süper Lig, çocukları- nı, eşlerini, abilerini korkarak statla- ra uğurluyorlar. Tribüne gidenin can gü- venliğı yok. İşte geçenlerde biryasa gün- deme geldi. Jet hız/yla da Meclis'ten geç- ti. Umanz deforme edilmez. Örneğin, sa- tırlı futbol fanatiği stat önünde boy gös- terirken. onu haberyapan gazeteci. "ya- sa böyle diyor" duşüncesindeki gorev- lilerce -Hilmi Hacaloğlu ömeğindeki gibi- gözaltına alınırsa hiç şaşırmayın. Çünkü yasada medyayı da frenleyen maddeler var. Ama bu işin takipçisiyiz. Elinde döner bıçağıyla yakalanan fana- tik, yönetici ncasıyla serbest bırakılırsa bu işin üzerine giderız. Çünkü sorumlu gazetecilik bunu gerektirir. işte Cumhu- riyet muhabirleri bu konuyu araştırdı. Usta hukukçu Kaşif Töre de yorumla- dı. Spor Eki'nin 17. sayısı yine düşün- ce yazılarıyla süslü. Ünlü futbol adamı Tamer Güney, Bilge Donuk, Kenan Oner ve Muzaffer Ergöz'u satırsatır oku- yun. Prof. Dr. Hasan Kasap. bu hafta izinli. Ancak geçen 2 sayıdaki eğitim amaçlı yazılan kesip saklanacak cinsten- di. Nasuh Mahruki de Ağrı tırmanışı nedeniyle yazısını bize ulaştıramadı. Sabiha Kurtulmuş'un salon spor- ları serisinde bu hafta ilginç bir konu var. Tai Chi. bedenlin evrene uyumu diyeyo- rumlanabilir. Olimpiyat sayfasındaki hikaye ise insanın gözlerini yaşartacak türden. Hamit Altıntop'un röpartajı ise, "Hamit G.Saray'da, Hamit F.Bahçe'de" türündeki haberlers sanırım set çekecektir. Bu hafta okunumanızı salık verdiğım bir yazı daha var. Mahmut Sert'in Fatih Terim değerlendirmesi. "Başanlıydı, değildi" derken kıyım çar- kına kaptırdık ünlü çalıştırıcıyı. Ama bu- rada faturayı satt ona kesmemek gerek. Onun istediği şartları sağlayamayanlar da suçlu. Örneğin o Hooijdonk'u ister- ken "dolar-euro" hesabı yapan başkan gider Frank De Boer'i alırsa, Terim, Rı- quelme diye ısrar ederken, Petre'yi ge- tirirseniz ortaya konan ürün kımseyi memnun etmez. Üstelik yarışçılar bilir Arap atıyla, Ingiltere'de "derby" kaza- namazsınız. Bırakın yarışmayı, sizi pa- doka bile almazlar. Evet, poster serimizde Neslıhan Demir var. Filenin Demirieydisi o. Üste- lik Neslihan'ın formasını giydiği Vakıf- bank Güneş Sigorta, bu haftasonu Bur- sa'daki dörtlü fınallerde Türkiye'yi tem- sil edecek. Umanz, Neslihan'ın posteri- ni tribünlerde de görürüz cumartesi ve pazar. Yeniden görüşmek dileğiyle. • akizilyalin " yahoo.com Böyle komple bir SPOR der- gisi çıkardığınız ve en önemlisi devam ettirdiği- niz için sizi tebrik ediyo- rum.Ödüllü sorulargibi bir bölüm hazırladığınız için de ayncatebnkler.Bu ödül- lerin ekonomik değerinden öte manevi değerteri apay- rı.Aynca Cumhuriyet gibi Türk basın tarihinde cok önemli yeri olan ve birçok gazeteciyi Bab-ı Ali'ye su- nan spor gazetesinin genç yazariara da teşvik ve tec- rübe amacıyta birkaç sütun ayıracağını umarak ,sev- gilerimi ve saygılarımı su- nanm. Ahmet Sivaslı Sevgili Cumhuriyet Spor eki çalışanları; Gazetinizi 5-6 hafta oldu keş- fedeli. Öncelikle çok fark- lı spor dallarına da yer ver- minizi ve sporun mizahını da es geçmemenizi çok sevdiğimi söylemeliyim. Dünden bugüne köşesi de çok yerinde; Cihan De- mirci ve Vedat Özdemi- roğlu'nu kutluyor ve say- falannızda semt takımlanna da yervermenizi diliyorum. Funda Sezgin -SAYI17