Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 ŞUBAT 2004 SALI CUMHURÎYET SAYFA
17
| Poıcett
JJ "Arabulueuluğu iist-
İ£ lenebilirim" demiş.
B Erdoğan'la Denktaş
2" arasuıda mı?
Bektrorak posta; denizsomecumhuriyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Iran'da molla rejimi
sallantyormuş...
"Onlar da reformculan
sallandmriar!"
OrmanBurgazada'daki
yangından sonra Orman
Bakanlığı'mn yaptığı
adanın ekolojisine
uymayan ağaçlandırma
çalışmasının fiyasko
olduğundan söz
etmiştim. Istanbul
Orman Bölge
Müdürlüğü'nden
açıklama geldi; yapılan
çalışmanın sonucuna
ilişkin henüz bir karar
verilemeyeceğini çünkü
şu sıra fidanlann
uyuduğunu söylediler.
Hep beraber uyku
döneminin bitmesini
bekliyoruz.
Sıfırlar
Zehra Top:
"Maliye Bakanı,
liradan altı sıfır
atılınca vatandaşın
30 bin liraya ev satın
alabileceğini müjdeliyor.
Sanki, vatandaşın
gelirinden de artı sıfır
atmayacaklarmış gibi
konuşuyor!"
oğaziçi Köprüsü ne kadar sağlam belli de-
ğil; Boğaz'dan geçen birgeminin evin içine
girme olasılığı yüksek; Marmara'nın orta-
sındaki fay hattı kâbus gibi; kar yağdı mı İs-
tanbul'da yaşam duruyor... Hürriyet'ten Bekir Coş-
kun dostum, haklı olarak "istanbul'da yaşamak is-
temem" diyor ve "Nasıl oldu da içinde oturanlar on-
dan korkar oldular" diye soruyor.
Ben bir istanbullu olarak Istanbul'dan korkmuyo-
rum. Istanbul'u yönetenlerden ve Istanbul'a burnu-
nu sokanlardan korkuyorum ki onların bir kısmı An-
kara'da oturuyor... Örneğin Boğaz'daki köprüleri ba-
şımıza Ispartalı Süleyman Demirel ile Malatyalı Tur-
gut Özal musallat etti.
Çocukluğumda yerde haftalarca diz boyu kar olur-
du; bir gün bile okulların tatil edildiğini anımsamıyo-
rum. Mahalleninilkokulunakartopuoynayarakgider;
paltolarımızı, ayakkabılarımızı sobanın çevresinde
kuruturduk. Ama şimdiki çocuklar uzak mahalleler-
Istanbul
deki ilkokullara servisle götürülüyor ve servisler ça-
lışmayınca okullar tatil ediliyor.
Oysa, hâiâ herkesin mahallesindeki okula gitmesi
gerekiyor. Ama kimse bu kurala uymuyor.
Istanbul'u bu hale Istanbullular değil "Istanbulcu-
lar" getirdi, ben onlardan korkuyorum...
Cumhuriyet okuru Oktay Gültekin. geçen gün te-
levizyonda istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali
Müfit Gürtuna'nın üniversite öğrencileriyle katıldığı
bir programını izlemiş.
Bir genç, "Yağmurlarda dere yataklarında ve çev-
resindeki evler hep su baskınlarına maruz kalır. Siz
bu konuda ne düşünüyorsunuz" gibisinden birsoru
sormuş. Gürtuna da "Mimaride subasman diye bir
tabir vardır; evlerin temelini 80 santim yüksek yapar-
sanız su basmaz" demiş. Oktay Gültekin de kahka-
halarla gülmeye başlamış:
"Subasman, Fransızcadır ve 'sous basement' ola-
rak yazılır. Sous, 'alt' demektirve 'su' okunur. Base-
ment ise 'temel' demektirve 'bazöman' okunur. Fran-
sızcaokunuşuyla 'su bazöman'ın Türkçe karşılığı 'te-
mel altfdır ve bunun su basmasıyla, su baskınıyla
uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur."
Oktay Gültekin tabii ki acı acı gülmüştür.
Işte ben İstanbul'da bizi acı acı güldürtenlerden fe-
na halde korkuyorum.
Istanbul'a Belediye Başkanı seçildiğinde Recep
Tayyip'ten de korkmuştum.
Çünkü kaçak inşaatta oturuyor vebununlaövünü-
yordu. Korkum daha arttı, çünkü Istanbul'u bırakıp
Türkiye'yi yönetiyoıi
İstanbul'da beni en çok korkutan ise Istanbul Va-
lisi MuammerGüler.. Çünkü sonuçtao, Ankara'da-
ki hükümeti İstanbul'da temsil ediyor.
t
9Akif Kökçe: "Sevr
Antlaşması'na göre
memleket; Ingirtere,
Fransa, hatya ve
Yunanistan tarafından
payiaşılsaydı, ilk Avrupa
Birtiği Anadolu'da
kurulmuş olacaktı."
SESSÎZ SEDASIZ (!)
Üzerine alınanlara kiiçük bir hainlik testi
Maltepe Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın
Aybay, içimizdeki hainlerin
varlığından söz eden Ege Ordu j "
Komutanı Orgeneral Hurşit
Tolon'u eleştirenlere birkaç soru
yöneltiyor.
"Ulusun çok duyarlı bir dış
sorunu hakkında, özellikle
- - askeri yönden en üst düzeyde
bir generali, hangi yetki ile
sorgulamaya kalkıyorsunuz?
Kıbns'ın Türkiye'nin savunması
açısından stratejik önemi konusunda
bilgi düzeyiniz yeterti mi?
Askerliğinizi general olarak mı yoksa
teğmen rütbesiyle mi yaptınız?
f
Gazetecilik ve köşe yazarlığında
bir haberi tahrif edip, sonra da
onun üzerine ahkâm kesmek
gibi bir yöntem geçerli ve
namuslu bir davranış mıdır?
Orgeneral Hurşit Tolon beyanında
'Ben çözümsüzlükten yanayım' diye
bir söz mü söylemiş ki böyle demiş
gibi eleştiri yapmaya
soyunuyorsunuz?
Orgeneral Tolon'un beyanının
'ulusal çıkarları koruyan
adil bir çözüm isteği' ile ilgili
olduğunu; bunu istemeyip
sadece 'ver-kurtul' diyenlerin ise
vatanını sevmeyenler sayılacağı
yolundaki içeriğini anlamadınız mı,
f
yoksa anlamak istemiyor
musunuz?
Girit adasında Türk nüfusu
- çoğunlukta iken, Avrupalıların
dalavereli desteği ile ada elden
gittikten sonra ne olduğunu
biliyor musunuz?
Bugün Girit'te bir tek Türk'ün
bile kalmadığının farkında
mısınız?" - L
Cumhuriyetin Okurlara
Armağanı
ÇtZGÎLİK K.İMİL MASARACI kamilmasaraci <ı mynet.com
İ. GÜRŞEN KAFKAS
Yorgun, yoksul halkın, yıkıl-
mış ve çağdışı yapılaşmanın
yer aldığı ülkenin direnci "ye-
ni Türkiye'yi'' yarattı. 1923'ün
sıkıntıları Cumhuriyetin kuru-
luş temeli oldu, yaşanan tüm
olumsuzluklar bir bir aşılarak,
seksen yıllık Cumhuriyet olgu-
sunu getirdi. Mustafa Ke-
mal'in öngördüğü Cumhuri-
yet yeni kurulan devlet düze-
niydi. 600 yıllık yorgun ve bit-
kin Osmanlı yerine, yepyeni
devlet düzeni özlemi vardı.
önce saltanatın kaldınlması,
sonra Cumhuriyetin ilanı ve
1924'te halifeliğe son verilme-
si düşüncede ve ulusal yöne-
timde halk egemenliğinin et-
kinliğinin sevinciydi. Böylece
ülkenin önünü tıkayan engel-
ler açılacaktı. Dini ve ideolojik
tüm güçlükler aşılarak başanl-
dı. Mustafa Kemal, ulusun bü-
tünlüğünda hakka, hukuka ve
özgürlüğe dayalı, bireysel ve
toplumsal düzenin oluşturula-
cağı Cumhuriyet ışığının me-
şalesini yüreğinde taşıyordu.
Bu meşaleyi 29 Ekim 1923'te
tüm yurda yaydı. Artık dillerde,
gönüllerde özgürlük erdemlili-
ği türküsü vardı. Ulusal coğ-
rafyada sosyal, siyasal ve ya-
pısal düzen güdüsünde çağ-
daş uluslar örnek alınıyordu.
Ulus, Cumhuriyetin temel de-
ğerleriyle sanşmıştı. Bu değer-
lerin kazanımında Atatürk'ün
ilke ve devrimleri gerçekleşen
mimari projeydi. Seksen yıllık
Cumhuriyet yürüyüşünde
bundan ödün verilmeyecekti.
Cumhuriyet gazetesinin
"Cumhuriyet'in 80 Yılı" adlı
fotoğraflaria donanmış, dün-
den bugüne gelişi anlatan
okurlanna armağanını başucu
kaynakça olarak benimsedim.
Cumhuriyetin kuruluşundan
birkaç ay farkla (7 Mayıs 1924)
kurulan "Cumhuriyet gaze-
tesi" 79 yıllık basın yaşamın-
da tüm değişim ve gelişimle-
re tanık olmuş. Güçlükler, sert
rüzgârlar kısa kesintilere yol
açsa da Cumhuriyet/Cumhu-
riyetin çağdaşlaşma yolunda,
tanıtımında sesi ve soluğu ol-
du, gazetenin kurucusu Yu-
nus Nadi, Istiklal Savaşı'nda
milli mücadeleyi (ulusal dire-
niş) destekleyen çalışmalarıy-
la Mustafa Kemal'in dikkatini
çekmişti. Kuruluşundan bugü-
ne amacından, niteliğinden ve
hedeflediği çağdaş yörünge-
sinden ödün vermeyen "ay-
dın halk gazetesi" oldu
Cumhuriyet... Tarihi yeniliklere
saygılı ve toplumsal yenilikle-
re, aydınlanmaya açık bir ya-
zın çizgisi. 20 Ekim 1927'de
bitirdiği 'Nutuk'unu, Türk
gençliğine "Cumhuriyeti
Kutsal Emaneti'ne"; okuma-
yazma devrimine; Türk kadını-
na hakların verilişine; Türk di-
linin yenileşme çabalarına;
Cumhuriyet'in 10. yılına; Şeyh
Sait, Menemen isyanlanna;
Hatay'ın anavatana katılması-
na; ilke ve devrimlerdeki çağ-
daşlaşma ışıltılanna; Tevhid-i
Tedrisat'a (eğitimde biriik); ll-
köğretim seferberliğine tanık
oldu, fotoğrafladı, aydınlatıcı
yazılaryazıldı Cumhuriyet'te...
Siyasi baskılar, önüne çıkan
engeller, çakıl ve dikenler yo-
lundan çeviremedi. O, hep
doğrudan, çağdaşlaşmadan
ve aydınlanmadan yana ba-
sındaki kulvannda imrenilerek
yürüyordu. Cumhuriyet, siya-
si ve sosyal yapılaşmanın ya-
nında halkın aydınlanması
amacıyla kültürel ve sanatsal
değeriere, ulusal çağdaşlaş-
manın gereği yeniliklere de ge-
nişçe yer verdi sayfalarında.
Eğitimin çağdaşlaşması, kül-
türde ve sanatta aydınlanma,
Cumhuriyet gazetesinin nite-
liklerindendir.
Sayfaları çevirdikçe; çocuk-
luğumda, gençliğimde ve ye-
tişkinliğimde okuduğum, öğ-
rendiğim konular gözlerimin
önünde sinema şeridi gibi ka-
re kare yer alıyor. Yunus Na-
di, Burhan Felek, Ecvet Gü-
resin, Seiahattin Güler, Ala-
addin Bilgi, Uğur Mumcu,
Ahmet Taner Kışlalı gibi yiti-
rilen ve bugünün değerierinin
düşüncezenginliğinin, akılyo-
lunun ürettiği yazılar. aktarılan
bilgiler, haberier, fotoğraflar 80
yılın verilen emeğini içeren
eseri sevgiyle okuyorum, say-
faları okşuyorum. Cumhuriyet
okuru ve konuk yazarı olarak
Cumhuriyetimle ve Cumhuri-
yet gazetemle onur duyuyo-
rum. Aydınlanmanın, gerçe-
ğin, yenileşmenin, dahası
Cumhuriyet erdemliliğinin ba-
sındaki sesi olmak ne güzel bir
duygudur diye düşünüyorum.
Cumhuriyetin 80. yılı nede-
niyle dünden bugüne toplum-
sal oluşumlan okurlanna nos-
taljik verilerle sunan Cumhuri-
yet gazeteme, bu güzel eseri
düşünen, emek veren ve şekil-
lendirenlere teşekkür ediyo-
rum.
HARBİ SEMİH POROY semihporoy <> yahoo.com
I I I Il l l l . l l l l l . i l
HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA BİLCÎH
OTOBUSTEKİLER KEMAL URGESÇ k_urgenc(n yahoo.com
tfzetf/le, t'r
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 3Şubat tncıc.nuuntas-arikan.conı
Gelin
Yapacağınız Bağışlarla
Lösemili ÇocukJarımıza
Hiç Tatmadıkian
Bir Bayram
"AYYAR. UAMZA"NIN DOLAPL4RI/.
1839'DA BuGÜKI, OYUU YAZARI PiREtOPÖR ÂU BEY 55
ÖLDÜ. BATIU AMLAYI$A UY6UKI İUC TİYATRO yAPmARINt VEREN-
LER A/SASIMÛA &AYILAN ÂU SEY, AYM ZAMAAlOA DÜYUN-a I T "
UMUMIYE'NİN MÜPÛRÜ OLPU6UNMN 'DİBEKrÖG* CÂK4BIY- v£f
IA ANILMfÇn. ÜMLÜ GEDÎKFMÇA TİYATROSU 'A/ÜAJ ICUIZUUI-
' EME61 6EÇMİŞ, A YK/CA OYUHLAR yAZM/ÇT/.
(EDENÎYCE, oyUNLAIStNA *B/£ZAT"DİYE IM-
r
. "MİSAFlRİ /Sr/SKAL'',"£oapM4 YATrYOE*, "GEVE-
SEe£EG" GİBİ OYUNLAdl OIAA/ ÂLİ SEViM EN 7AA/W~
YAP/T/, MOLIE/SE 'DEAJ UYABİAD/6I
< "SKAP'A/ 'W DOLAPLA/?/ "A/PAA/
Nof-. 'Ac/yar, Ayjmaz:/
U//ecs, çapkno an/atnına
•L&dir. "At/ıjcır HaMza"esk< /s+ankıul»tasallarınclct u_ ^_
dt.jpt^na i/ifk/n birkeyif: /Jyyar Hamza mıdır üşfolın eanır» ?
fopoca cit/anım.
Gtdlkfnfa T.yatrvsu.
rnm amUemi ve
yor Hamza'dmı bir
sahne.
LÖSEV U=İI
tel: O 312 447 06 60
losev@losev.org.tr
T.C. Ziraat Bankası GOP Şb.
ANK. (0920) I 90006
^ •__, . f
OKTAY AKBAL
Önce Ekmekler Bozuldu, Aşksız Insanlar, Bizans Definesi, Bulutun Rengi, Berber Aynası,
Yalnızlık Bana Yasak, Tar^an Öldü, Istinye Suları, llkyaz Devrimi, Karşı Kıyılar, Hey Vapurlar Trenler,
Lunapark, Ey Gece Kapını Üstüme Kapat,
Hücrede Kaımen...
BÜTUN ÖYKÜLERİYLE
CflN YAYINLARI
GÖRÜŞ
Prof. Dr. SEBATt ÖZDEMİR
Ver Kurtul!..
Yıl 1974... Sevgili babamın ilköğretim müfettişi
olarak görev yaptığı Kahramanmaraş'ın Afşin ilçe-
sinin köylerine konuk oluyoruz. Aklımda kalan köy-
ler Kabaoğlak, Sinekli, Kaşanlı, örenli ve bir de
Âşık Mahzuni Şerif'in köyü Berçenek... Çok iyi
ağırlanıyoruz; ancak bir şey dikkatimi çekiyor.
Ajans saatlerinde herkes radyonun başına üşüşü-
yor ve haberleri dinliyorlar... Kıbrıs Banş Harekâtı
başlamıştır ve evlatlan askerde olanlar merak için-
dedirler...
Vizontele filminde oğlunu askere gönderemiş
olan Siti Ana (Demet Akbağ), odasının pencere-
sinden karanlığın derinliklerine dalıp oğlunu düşü-
nürken kocasına "Nazmi Bey, Ankara çok mu
uzaktır" diye sorar. O günlerde ise şehre ilk kez te-
levizyon gelir ve bu "lanet" aletin sayesinde günü
gününe öğrenir ki oğlu Kıbns'ta şehit düşmüştür.
Temmuz 1974'te başlayan harekâtta 500 kadar
erimiz şehit düşmüş ve adada iki toplumlu bir ya-
pılanma başlamıştır artık... Türkiye'de ise ülkeye
karşı ambargolar başlar, sağ-sol çatışması tırman-
dırılır, Alevi-Sünni çatışması körüklenir ve kan gö-
lüne dönüşen ülkede 12 Eylül darbesi yaşanır. ölen
binlerce insanımızla biriikte yitik bir 78 kuşağı ya-
ratılır; ASALAterörü başlar ve dünyanın dört birya-
nında diplomatlarımız katledilir, PKK kâbusu iyice
hortlar ve 30 binden fazla insanımız kaybolur gi-
der. "Komünizm tehlikesi" artık bitmiştir ve "glo-
balleşen" dünyada ülkemize biçilen yeni bir don
vardır; irtica hortlatılır. Bu arada 12 Eylülcüler, dar-
beyiyaparyapmazdostumuzABD'nin ricasını kır-
mayarak Yunanistan'nın NATO'nun askeri kanadı-
na geri dönüşüne izin verirler ki o da bir plan idi:
Rogers Planı!.. Tüm bu süreçte ülkede hırsızlık-yol-
suzluk-aymazlık gittikçe artar; halk gittikçe daha
da yoksullaşır. AB'ye girmek uğaına "sözde" uyum
yasalarıyla ne derlerse uygulanır ve bu da yetmez,
Annan Planı denilen bir plan dayatıriar ve "Kıbns'ı
çözün" derier...
Işte bugüne geldik... Bugünün çözüm hüküme-
ti ve "her kılıkta" ortaya çıkan çözüm yanlısı uşak
ve yalakaları-güya AB'nin önündeki Kıbns engeli-
ni aşmak için bir kez bile doğru dürüst okumadık-
ları Annan Planı denilen dayatmayı savunuyortar.
(4-5 yıl kadar evvel de birkezdahi okumadan ken-
di aralarında Lozan'ı tartışıp duruyoriardı.)
Şimdi bakıyorum da ne kadar kolay. Ver kurtul!..
Ha, bir de bunlann iki türiüsü var; direkt mi vere-
lim yoksa "müzakere" ederek mi verelim!.. Ne ka-
dar kolay değil mi?.. Mümtaz Soysal anlatıyor; di-
nozor diyorlar... Erol Manisalı anlatıyor; dinozor
diyorlar... Peki Emin Gürses'e ne demeli? O da
"yavru" dinozor herhalde!..
Şimdi de Orgeneral Hurşit Tolon'u diline dola-
yıp duruyorlar şöyle demiş, böyle demiş diye...
Ben iddiaediyorum!.. Ver kurtul diyenlervatan ha-
inidirler!.. Aksi halde Kıbns'ı alarak bizi bu bela-
ya sokan (!) başta Bülent Ecevit olmak üzere dö-
nemin Bakanlar Kurulu ve Genelkurmayı haindir(!).
Çünkü, biz davar mıyız ki 30 yıl evvel Kıbns'ı kur-
tarmaya gideceğiz, 30 yıl geçecek, onca sıkıntıyı
tam atlatıyoruz derken bu sefer kurtulmak için ge-
ri vereceğiz, öyle mi?.. Hadi anlayacağım, verip de
kurtulacak olsak... Ancak ikinci bir plan yoldadır;
o da Ermeni Sorununu Çözüm Planı!
Hayırlısı olur inşallah!..
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4SOLDAN SAĞA:
1/ Kartal. at-
maca. çaylak
gibi yırtıcı
kuşlara ven-
lenad. 2/Me-
zopotam-
ya'da kurul-
muş eski bir 6
kralhk... O-
dun, kireç gi-
bi ağır ve ka-
ba şeyleri
tartmakta ku-
lanılan, iki yüz elli
kiloya eşit ağırlık öl-
çüsü. 3/Otomobille-
rin çekiş ve hızını
ayarlamaya yarayan
4
dişliler düzeni... Bir 5
ucu kapah cam bo- 6
ru. 4/ Radyum ele- 7
mentinin simgesi... 8
Ortadoğu'da bir 9
göl... Italya'nın en uzun ırmağı. 5/Marangozluk-
ta ağaç delmek için kullanılan çelik araç. 6/ Bir
mey\e... Geminin zinciri toplayıp demirini kal-
dırmaya hazır bulunması. 7/ "Ya şevk içinde ha-
rab ol ya — içinde gönül" (YahyaKemal)... Kar-
şıt. 8/Felç... Antalya'nın birplajı. 9/Içinde afyon
bulunan sulu bir ilaç.
YUKAR1DAN AŞAĞIYA:
1/ Hava ya da su akıntılannın dönerek yer değiş-
tirmesi. 2/lzmir'inbirilçesi... Hollanda'nın pla-
kaişareti. 3/Letonya'nınparabirimi... Tiyatroni-
teliği taşıyan radyo ya da televizyon yayını. 4/lş-
çi... Eğimli arazi yüzeyi. 5/Heybe, yaygı, kolan,
kuşak, yastık gibi şeylerin yapunında kullanılan
havsız dokuma türü. 6/Yiyecek bulamayan, yok-
sul kimse... İlgi çekici ve değişik kimse... Bir no-
ta. II Açık seçik olan... "Cânan gide,rindanda-
ğıla, mey ola —/Böyle gecenin hayır umulur mu
seherinde" (Ziya Paşa). 8/ Geniş kannlı toprak
kap... Kaba saba ve görgüsüz kimse. 9/ Suaygın.
BERGAMA KADASTRO MAHKEMESİ
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Sa>ı: 2003 179
Maliye hazinesi tarafından Ahmet kızı Ümmü, Ali ka-
nsı Ha\\a \e Ibrahim Aşık ale\hine açılan Bergama Za-
fer Mahallesi 235 ada. 1 parsel nolu taşınmazın tespitine
itiraz davası 1998 64 E. 2001 16 sayılı karan ile davacı
hazinenin da\asının reddi i!e taşınmazın Ibrahim Aşık mi-
rasçılan adına tesciline karar verilmiş. karar temyiz edile-
rek bozulmuş se esasuı 2003 179 sırasında kaşdı >apıla-
rak \argilama\a devam edilmiş, 31.7.2003 tanhinde da\a-
nın reddine karar verilerek taşınmazın 45 54 hissesının
Ibrahim Aşık. 6 54 hissesinin Ahmet kızı Ümmü \e 3 54
hissesinin Ali kansı Havva adına tesciline karar verilmiş-
tir. Aynca karar Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Adı
geçen davalılar Ahmet kızı Ümmü ile Ali karısı Hav-
\a'nın adresleri tespit edilemediğinden. 2003 179 E.
2003 34 K. Sayılı karann \e hazinenin tem\iz dilekçesı-
nin davalılara ilanen tebligat yerine kaim olmak üzere ilan
olunur. 9.12.2003 Basın: 4432