Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3ŞUBAT2004SAU
10 DIŞ HABERLER dishabocumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
'Zemzem Kulesi'nde Şehitlerin Ruhu
Bir zamanlar papalar "cennetin
anahtannı" satariardı. Şimdi de Su-
udiler, "Allah'ın lütfu (iyiliği)" olarak
Mekke'de "Harem-i Şerif'e nazır
(bakan)" devre mülk daire satışına
başladılar. Hem de kutsal kent Mek-
ke'yi korumak için Osmanlılann yap-
tıklan "Ciyat (Ajyad)" Kalesı'ni yıkıp
üzerine kondurduklan "Zemzem Ku-
lesi" adını verdikleri gökdelende...
Mekke'deki Osmanlı kalesinin yı-
kılarak yerine Kâbe'nin dibinde gök-
delenler inşa edileceğini Türk kamu-
oyuna ilk kez bu köşede 17 Nisan
2001 'de duyurmuştuk. Türk hüküme-
ti Suudi Arabistan'a diplomatik no-
talar vererek dünyanın sayılı tarihsel
miraslanndan biri olan bu kalenin yı-
kımını önlemeye çalışmıştı. 1781 'de
yapılıp 1884'te Osmanlılarca tüm-
den yenilenen, kutsal kenti koruyan
kale, 800 kişilik Osmanlı Topçu Bir-
liği'ni banndırmıştı.
Türkiye'nin tüm diplomatik girişim-
lerine karşın dini bütün Müslüman Su-
udi kardeşlerimiz kaleyi yıktılar. Gökde-
lenlerin temeli de Prens Abdullah Bin
Abdul Aziz adına 28 Kasım 2002'de
atıldı. Şimdi deTürkşehitlerinin kanla-
nnın aktığı bu anıtsal kalenin yerine ya-
pılan gökdelendeki "devre mülk" da-
ireleri dıni bütün Türk Müslüman kar-
deşlerine şöyle pazariıyorlar:
"Kutsal topraklarda milyonlarca in-
sanın yaşamayı hayal ettiği rûya gibi
birmekân... Heryıl sayılan katlanarak
artan hacı ve umrecilerbu gerçeğin açık
biryansımasıdır. Buna karşılık bir ger-
çek daha var... 0 da yüce Allah Mek-
ke'yi yarattığı günden beri mesahası
(alanının) sabit olmasıdır. MünşeatEm-
lak Projeleri Şirketi, projeleri geliştirir-
ken bu rüyayı alabildiğince çok sayı-
da Müslümanın yaşaması için elinden
geldiğince katkıda bulunmayı kendisi-
ne görev addetmiştir. Bu projelenn en
gözdesı Zemzem Kulesi'dir."
Zemzem Kulesi "Kral Abdul Aziz
Kutsal Kent Hizmetlen Vakfı" adına,
"yap, işlet, devret" yöntemiyle "devre
mülk" olarak "Allah'ın lütfu" ile şöyle
pazarianıyor "Münşeat Şirketi aynca
-Allah'ın lütfu ile- 'Intifa senetlerini'
icad edebildı, bu tür bir olay Islami
açıdan doğruluğuyla ve tüm Müslü-
manlara Mekke 'nin Kutsal Eviyakının-
da sabit konutbulma fırsatı vermesi açı-
sından ilk kez meydana gelmektedir."
Zemzem Kulesi, 92 dönüm üzerine
yapılan "El Beyt (Konut) Kuleleri" ad-
lı tasanm 2006'da tamamlandığında
ortaya çıkacak beş binanın en büyüğü
olup Mekke'yı gören bir konumda 1258
dairenin "ıntifa (yararianma) hakkı'dev-
re mülk olarak 24 yıllığına satılıyor.
Her konut "canlı" ezan ve
cuma vaaz yayınından yarar-
lanıyor. Böylece kutsal alanda-
ki kulede, canlı yayın eşliğin-
de aynı anda 50 bin kişi namaz
kılabilecek. Daireler, yüzde 10
daha pahalı olan "Harem-i Şe-
rif'e nazır" ya da yüzde 10 da-
ha ucuz olan "kenti görenler"
diye ikiye aynlıyor. Reklamlar-
da "Harem-i Şerif'in hemen
yanı başında olma özelliği ne-
deniyle dairenizden çıkıp Ha-
rem-i Şerifin içine girme ola-
nağını veriyor. Bu sayede, bu-
lunduğunuz heryerde Harem-
i Şerif'in içinde sayılmaktası-
nız" deniliyor. Daireler, hac dö-
neminde 44, öteki dönemler-
de ise 7 günlüğüne satılıyor.
"En dûşük" dönemde, mobilyalı 33
metrekarelik "en küçük" dairenin haf-
talık satış fiyatı 5972 dolar olup aynca
176 dolar da yıllık bakım ücreti alınıyor.
Dönemler, "düşük, orta, yüksek, en
yüksek, hac süresi" olarak sınıflandı-
nlıyor. "En küçük" dairenin hac süre-
sindeki 44 günlük yararianma hakkı
için 131.528 dolar ve 1297 dolar yıllık
bakım ücreti isteniyor.
"Kral Dairesi" denilen, iki oda bir
salonlu 76 metrekarelik dairelerin
"en düşük" haftalık satış değeri
12.922 dolar olup 238 dolariık yıllık
bakım ödentisini de öngörüyor. Eğer
"Harem-i Şerif'e nazır" bir "Kral Da-
iresi" hac dönemi için alırsanız
284.273 doların dışında 2660 dolar
da bakım ödentisi sizi bekliyor.
Kulenin 4 katı alışveriş merkezi olup
bir katı aynı anda 5 bin kişinın yemek
yemesine olanak sağlıyor. Tüm Mek-
ke kentinde 1400 araç otoparkı varken
Zemzem Kulesi'nde 2000 park yeri bu-
lunuyor.
Az daha unutuyorduk! Mekke üze-
rinde "helikopter" uçuşu günah sayıl-
dığından yasak olduğu halde Zemzem
Kulesi sakinleri için günah sayılmayan
bir ayncalıkla bir helikopter pisti de hiz-
met veriyor! Şu anda Mekke'de hac de-
ğil, şehitlerin ruhu pazarlanıyor!
Devlete saygı protokolden geçer
Medyamız, Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan'ın Beyaz Saray ziyare-
tinden sonra Türk diplomasi sözlüğü-
ne yenı bir kavram ekledi: "Vücut di-
li!" ABD Başkanı George W. Bush,
sağ kaşını oynatmış, Erdoğan da oy-
natmıştı. Bush sol kaşını kaidırmış, Er-
doğan da kaldırmıştı. Bush bacak ba-
cak üstüne atmış, Erdoğan da hemen
bacak bacak üstüne atmıştı! Medya-
mız Başbakan'a iltifat ettiğini sanarak
taklitçi maymun yerine koymakla ger-
çekte Başbakan'a hakaret etmişti. Hiç-
bir Türk başbakanına maymun yakış-
tırmasının yapılması bizim saygı anla-
yışımızla bağdaşmaz!
"Devlet" kavramı içinde, onur vardır,
saygı vardır, bunlann gerekliliğini vurgu-
layan, "protokol" gibi bıçimsel kurallar
vardır. Protokolun özünde karşılıklı say-
gı yatar. Atalanmızın deyimiyle "Saybe-
ni sayayım seni" inancı geçeriidir.
Bu köşede bir kez yazmıştım. Oku-
mayanlar için yeniden yazmak istiyo-
rum. Oramiral, büyükelçi, onuriu insan
Fahri Korutürk'ün cumhurbaşkanlığı
döneminde bir ABD bü-
yükelçısi güven mektu-
bunu sunacakt. Çanka-
ya Köşkü'nde tören kı-
tası yerini almış, görev-
liler son hazıriıklannı ta-
mamlamışlardı. Ameri-
kalı diptomatlarda birte-
laş vardı. Güven mek-
tubunu getirecek olan
askeri uçak gecikmişti.
Durumu protokol genel
müdürüne aktardılar:
Acaba yeni büyükelçi
Cumhurbaşkanı'na boş bir zarf vere-
mez miydi? Mektup gelince sonradan
gönderilemez miydi? Durum kendisi-
ne iletildiğinde "devlete saygı" duyar-
lılığına sahip Korutürk'ün ilk hareketi,
frakının papyonunu çıkanp "Mektup
gelince gelsinler" diyerek ABD Bü-
yükelçisi'ni Köşk'ten sepetlemişti.
Şimdi bakıyorum da "devlet" nere-
den nereyegetirildi? Değerli sınıf arka-
daşım Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül'ü de eleştirmek zorundayım.
Başbakan'ın ABD gezisinde kendisinin
de ABD Savunma Bakanı Donald
Rumsfeld ile konuşması gündemdey-
di. Neden bakanın kendisi ile değil de
protokolde muhatabı olmayan müste-
şan Paul Wolfowitz ile konuştu, doğ-
rusu anlayamadım! Medyamıza göre
Rumsfeld bir "jest' yaparak yanında NA-
TO'nun yeni genel sekreteri ile biriikte
Gönül'ün bulunduğu Wolfowitz'in oda-
sınagelerek 'Hi Vecdi! Howareyusun?"
demişti. Eğer Rumsfeld'in programı o
saat ddu idiyse; görüşme neden birgün
önceye, bir gün sonraya; aynı gün sa-
baha ya da öğleden sonraya ayarian-
madı? Acaba Rumsfeld Ankara'ya gel-
se bakan yenne Milli Savunma Bakan-
lığı Müsteşan ile görüşmeyi kabul eder
miydi?
Onceki pazaristanbul'da Türkiye'nin
en eski eğitim kurumlanndan Fener
Rum Lisesi'nin 550. kuruluşyıldönümü
kutlandı. istanbul'un fethinden bir yıl
sonra açılan bu okulun yıldönümü tö-
renine Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çe-
lik, Yunan meslektaşı Petros Efttıymi-
ou, Fener Rum Patriği Bartolomeos
da katıldı.
Yunanların "Megali tou Genous
Scholi (Ulusun Büyük Okulu)", bizim
"Fener Rum Lisesi" dediğimiz okul
Osmanlılann Fatih'ten bu yana azınlık
haklanna gösterdikleri saygının bir sim-
gesidir. TV haberierinde bir "protokol"
olayı dikkatimi çekti. Çok saygı duydu-
ğum Patrik Bartolomeos bir cumhur-
başkanı gibi taht benzeri bir koltukta
oturuyor "laik devletin milli eğitim ba-
kanı" ise bir sandalyede... 0 an Sayın
Çelik'e şu soruyu sormak aklıma gel-
di: "Eğer benzeri bir tören bir Türk li-
sesinde olsaydı devletin bakanı olarak
siz nerede, Diyanet Işleri Başkanı ne-
rede otururdu?"
Patriği Küba'da Fidel Castro, res-
men "ekümenik (evrensel) patrik" un-
vanı olmasa da devlet başkanı proto-
kolü ile karşılayabilir. AncakTürkiye'de
laik bir devletin bakanının, devlet pro-
tokolünde yeri olmayan bir din ada-
mıyla bu denli oturması, densizlik de-
ğil midir? Nedense medyamızda bu
davranış biçimleri dikkatten kaçarken
Erdoğan'ın New York'ta görüştüğü
Amerika Kıtası Ortodokslan "Başpis-
koposu" Dimitrios'tan "patrik" diye
söz etmeleri de bir başka cehalet ör-
neği değil midir?
Filistinli baba Adil Hüseyin, İsrail ordusundaki oğlunu görememekten korkuyor
Savaşınparçaladığı aileDış Haberler Servisi - İsrail ordusunun,
Gazze Şeridi'ne ekim ayında
düzenlediği saldında, bir asker sağ
elinde tüfeği, kuma çömelmiş olarak
fotoğraflanmıştı. Bu askerin adı,
Israılli Yahudi annesi SteDa Peretz ve
Israil'deki arkadaşlanna göre Yossi
Peretz. Filistinli Müslüman babası
Adil Hüseyin ve büyüdüğü Batı
Şeria'daki mülteci kampı Nur
Şam'daki dostlan onu Muhammed
Hüseyin diye çağınyor.
Dışandan bakan biri, hem Filistinlileri
hem Israillileri anlama olanağına
sahip bu "çift kimliklT çocuğun şanslı
olduğunu düşünebilir. Ancak ona göre
öyküsü bir trajedi. Muhammed yani
Yossi, bölünmüş halklann, bölünmüş
bir ailenin çocuğu. Babası, Israil'e
yerleşme izni verilmeyen,
FilistinJilerce de "hain" olarak
görülen bir adam. Adil Hüseyin ile
Stella' nın öyküsü ise bundan 20 yıl
önceye dayanıyor. 1973'te mutsuz
evlerinden kaçan iki kişi rastlantı
sonucu Tel Aviv'de bir lokantada
karşılaşır. Adil'i, babası çoban ohnası
için okuldan alınca Cenin'den kaçarak
garson olmuştur. Stella Peretz de
Dimona'daki evini geride bırakmıştır.
Evliliklerinin tsrail tarafindan
onaylanması için Stella dinini Islam
olarak değiştirmek zorunda kalır. 9 yıl
sonra çiftin bir oğlu olur.
Örgüdere yakınlaşma
Tel Avıv'dekı evlennden aynlarak Nur
Şam'a taşınırlar. İlk Filistin
intifadasıyla biriikte düzenlerinin
bozulmaya başladığını hatırlayan
Peretz, Muhammed'in israil
askerlerinin arkasından taşlar attığını
hatırlıyor. Adil'e göre, Oslo banş
görüşmelen, Yaser Arafat ile diğer
Filistinli yetkililerin işgal altındaki
topraklara gelmesıyle bölgedeki saflar
daha da keskinleşti. El Fetih, Hamas
ve Islami Cihad örgütlerinin dağıttığı
broşürlen okumaya başlayan
Muhammed Hüseyin, babasına bu
örgütler hakkında soru soruyor, ancak
onlardan uzak durması gerektiği
yarutını alıyordu. Nur Şam'da oturan
aile. oğullan 16 yaşına gelene kadar
Dimona"daki Yahudi akrabalan ziyaret
ederek veya Tel Aviv'e gezmeye
gıderek onun farklı kimliklerinin
birbıriyle kaynaşmasmı
sağlayabilmişti. Ardından Muhammed
bir gün Filistin üniforması içinde eve
geldi. "Oğlumun kötüye gittiğini
görüyordum. Tek bir oğhım vanh"
diyen Adil Hüseyin, oğlunu ve
annesıni Dimona'ya gönderdi, eşinden
aynlmaya karar verdi.
Dimona'ya dönen Stella'nın, adını
Yossi yaptığı ve Ibranca bir okula
yazdırdığı oğlu, israil ordusuna
katıldı. Batı Şeria'nın Muhammed
Hüseyin" i bir anda Yossi Peretz
olmuşru. Harap apartmanlann
bulunduğu Dımona, İsrail'in, yoksul
Yahudi göçmenlen yerleştirdiği bir
yer. Diğer göçmenler yalnızca
yaşadıldan toplumu değiştinrken
Yossi, "taraPını da değiştirmişti.
Adil Hüseyin, ailesini Dimona'ya
gönderirken onlan aralıklarla ziyaret
etmeyi planlıyordu. Ancak Filistinli
yerel yetkililer oğlunu geri getirmesi
için Hüseyin'e baskı yaptı. Bunu
reddedince de maskeli kimselerce
izlendi, kapısuıa ateş açıldı ve evinin
• 16 yaşına dek
babası ve Yahudi
annesiyle Batı
Şeria'da oturan
Muhammed
Hüseyin'in adı,
Israil'e geçince
Yossi olmuş.
Yossi şimdi israil
ordusunda,
babasıyla gizli
gizli
görüşebiliyor.
(Fotoğraf: AP)
duvarlanna "hain" diye yazılar
yazıldı. "Oğhı İsrailli bir asker olan
bir Arap. burada kabul göremez. Tam
tersinin de görmeyeceği gibi" diyor
Adil. Muhammed İsraıl'de askere
çağnldığında Adil Hüseyin, oğlunun
savaşa katılmak istemesini
desteklemiş. Adil Hüseyin şöyle
devam ediyor:
"Ona dednn ki. eğer seni bir kontrol
noktasına yerleştirirlerse ve beni
görürsen, beni durdurmaüsın. İşini
tam bir bağhhkla yapmahsın."
Bugün 52 yaşındaki Adil Hüseyin,
Israil'e yasadışı yollardan geçip işçi
olarak yaşıyor, ancak yakalanıp geri
gönderilirse bir daha asla oğlunu
görememekten korkuyor. Kımlığinı
görmek isteyen her polise, askeri
üniforma içindeki oğluyla çekilmiş
resmini gösteriyor.
Herkesin çıkan kendine'
Bugün 21 yaşında olan ve orduya
Muhammed Hüseyin olarak yazılan
oğlu ise kendını İsrailli bir Yahudı
olarak tanımlıyor. Ancak hem
annesine hem de babasına aıt
olduğunu söylüyor. Muhammed
Hüseyin aynlığı şöyle anlatıyor: "Bir
zamanlar, 'Anne ve babamın
bulunduklan yer burası; benim
yaşamımı kuracağım yer de burası'
diye düşünmüştüm. Şimdnse babam
orda, annemse burada ve benim yerim
nerede bilmiyorum." Bugünlerde
Stella Peretz'ın ailesi, Adil Hüseyin'in
Israil'de yaşamasının mümkün olup
olmadığını araştınyor. Stella, "Benden
aynlmak ve ülkeme yaşıtlanndan çok
daha başanlı bir erkeği
kazandumakla doğru olanı yapb"
diyor. 10 yaşında evden kaçtığında
okuma yazma bılmeyen Peretz, bugün
48 yaşında ve hem Arapça hem de
Ibranicayı kendisine öğrettiği için eski
eşıne müteşekkir. Artık iki hırsız gibi
buluşan baba ile oğluysa birbirlerini
çok ender görebiliyor. Muhammed
Hüseyin, iki toplum hakkında da
konuşurken çok sert ifadeler
kullanıyor: "Oradaki yaşanıı gördüm
ve buradakini de gördüm. Her ikisi de
avTu. Herkes kendi çıkarlannı
gözetiyor. Hepsi bundan ibaret"
Bukez
Eriha
yerle bir
İsrail ordusunun
önccki gün tanklaria
girdiği Batı Şeria'da
bulunan Eriha
kentinde 3 ev yerle bir
oldu. Çıkan
çatışmada bir
Filistinli öldürüldü,
2'si de yaralandı.
Olay lar sonucunda
birçok Filistinli aile
yine ev siz kaldı.
(Fotoğraf: AP)
Atina'ııın Annan'a şarh var
ATtNA (AA) - Yunanıstan Dışişleri
Bakanı Yorgo Papandreu'nun BM
Genel Sekreteri Kofı Annan'a,
Kıbns'ta taraflann "Bazı özlü
konularda anlaşma sağlanıaları
halinde boşluklan
doldurabileceğini'" söylediği
bildırildı. Atina Haber Ajansı
ANAnın haberine göre Papandreu,
BM Genel Sekreteri'ne Atina ve
Lefkoşa'nın (Rum) Annan planı
temelinde müzakerelere hazu-
olduğunu ve Kıbns sorununun
kapsamlı bir biçimde çözümünü
arzu ettiklerini söyledi. Annan'a,
müzakerelenn başlaması ve "Bazı
özlü konularda ilerleme ve
mutabakat sağlanması halinde iki
toplumun oluşturacakları siyasi
bir çerçeve içinde ikincil
önemdeki konulardaki boşlukları
doldurabilme imkanını
verebileceklerini" belırten
Papandreu, temel meselelerin
çözühnesi halinde, referanduma da
gidilebileğini kaydetti.
BM Genel Sekreteri'ne, Türkiye ve
KKTC'nin müzakerelenn tekrar
başlaması için konulan şartlan
kabullerine ilişkin çekincelerini
ileten Papandreu, Annan'a,
Yunanıstan'da 7 Mart'ta yapılacak
seçımler öncesi Atina'nın Ankara
ile Kıbns'ta güvenlik konusuna
ilişkin müzakere yapamayacağım
da ifade etti. Annan ise
Papandreu"ya, KKTC'nin mevcut
şartlara uyup uymadığı konusunda
henüz ikna olmadığını, ve
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile
görüşeceğini söyledi. Annan aynca,
Papandreu'ya Rum Lider Tasos
Papadopulos ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile yaptığı
görüşmeler hakkında bilgi verdi.
İran'daki en büyük reformcu parti seçimleri boykot karan aldı
Reformcular bastmyor
Elmek: oacar@superonline.com Fax: 0312. 442 79 90
• İran'da hükümet
sözcülerinden
Ramazanzade
olağanüstü toplanan
Bakanlar Kurulu'nun,
20 Şubat'ta yapılacak
seçimlerin ertelenmesi
çağnsına destek
verdiğini duyurdu.
Dış Haberler Ser\isi -
iran'da önceki gün 120 mil-
letvekilinin istifalannı sun-
malanmn ardmdan dün de
ülkenin en büyük reform-
cu partisi Islami Iran Katı-
lun Cephesi (1ÎKC). seçim-
leri boykot karan aldığuıı
açıkladı.
İİKC hderi ve Cumhur-
başkanı Muhammed Ha-
temi'nin kardeşi olan Mu-
hammedRızaHatenıL "Ka-
lıtım Cephesi, çok büyük
birçoğunluklaseçimlereka-
ğğStakl^ğfa
Ramazanzade: Ozgör
v^ adil oünavan
seçimkre
katümayacağız. {AP)
tılnıanıa karan aldL 20 Şu-
bat'ta, özgür ve adil seçim-
lerin düzenleneceği yönün-
de bir umudumuzyok" de-
di. Hatemi, lİKC'nın se-
çimlerin ertelenmesi halin-
de fikirlerini değiştırebıle-
ceğinı de vurguladı. Dün
olağanüstü toplanan Ba-
kanlar Kurulu da parlamen-
to seçimlerinın ertelenme-
si çağnsını desteklediğini
açıkladı.
Hükümet sözcülerinden
Abdullah Ramazanzade.
bakanlann bu ay yapılma-
sı planlanan parlamento
seçünlerinin ertelenmesi
çağnsına destek verdikle-
riru, özgür ve adil olmayan
seçimlere katılmayacak-
lan konusunda yemin et-
tiklerini söyledi.
Ramazanzade, kabine-
nin gece yansı yapılan top-
lantısında İçişleri Bakan-
lığı'nca yapılan erteleme
çağnsma oybirliğiyle des-
tek verildiğini belirtti.
iran'da seçimlerin erte-
lenip ertelenmeyeceği ko-
nusunda son sözü. nihai
karar organı durumunda-
ki Anayasayı Koruyucu-
lar Konseyi (AKK) söy-
leyecek. Hükümetin son
attığı adımla biriikte, h-
beral ve reformcu kişile-
rin adaylığına izin verme-
yen AKK karşısında güç-
lendiği yorumu yapılıyor.
ENİŞLEMEYEHAZIRDEGILIZ
Verheugen
şaşırttı
• AB'nin genişlemeden sorumlu
üyesi Günter Verheugen, AB'nin
siyasi olarak genişlemeye hazır
olmadığını söyledi ve Birlik
politikalannın önemli hedeflerinin
orta vadede yerine
getirilemeyeceğini savundu.
BRÜKSEL (ANKA) - Avrupa
Komısyonu'nun genişlemeden
sorumlu üyesi Günter Verheugen, 10
aday ülkenin AB'ye katılmasına üç ay
kala şaşırtıcı bir açıklama yaparak,
"AB siyasi olarak genişlemeye
hazu* değy dedi. AB 'nin genişleme
sürecinde çok önemli bir
rol oynayan Verheugen,
Reutlinger General Anzeiger
gazetesine verdiği demeçte,
AB'nin siyasi olarak genişleme için
yeterince hazır olmadığını söyledi.
Verheugen, iç piyasa ve
para birliği gibi alanlarda teknik
hedeflere ulaşılmasma karşın AB
politikalannın önemli
hedeflerinin orta vadede yerine
getirilmesinin zor olduğunu savundu.
Birliğin ana ekonomik amaçlan
konusunda da eleştirilerde bulunan
Verheugen, güçlü ulusal çıkarlar
nedeniyle "şimdiden, A\Tupa'nm
ekonomik olarak dünyanın en dinamik
bölgesi olma hedefine ulaşmavacağını
görmenin mümkün olduğu"nu da
söyledi. Günter Verheugen. AB
Anayasası'na ilişkin tartışmalarda
ortaya konulan ulusal bencilhği de
eleştirirken öngörülen yeni oylama
sistemine güçlü bir biçimde karşı
çıkan Polonya'nın, tutumu nedeniyle
yalnızlaşma tehlikesiyle karşı karşıya
olduğunu öne sürdü. ^