Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SUBAT 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA
JV U I_j 1. U LV kuttur@ cumhuriyet.com.tr 15
Telsefe profesörü HilmiZiya Ülken'in Bağdat ve Irak gezisi izlenimleri
Uzak tarih,yakın tarihAtSLAN KAYNARDAĞ
-locam, felsefe profesörü
Hlnıi Ziya Ülken 'in Irak a
1>54 ve 1962'de iki kez gitti-
ğni biliyordum. Bırincisinde
tsanbul Üniversitesi'nden bir
pofesörler grubuyla daha çok
B.ğdat'ı tanımak, gezip gör-
mk için gittiği anlaşılıyor. tz-
leıimlerini Yeni Sabah gazete-
snde yazmıştı (1). 1962'deki
gezisini ise bilimsel ve düşünsel
anaçla yaptı. Buradaki izlenımle-
riıi Eğitim Hareketleri (2) dergı-
sude yayımladı.
?rof. Ulken, binnci geziyi anla-
tııken, yedi bin yıllık Bağdat tari-
hiıin, tek perspektif içinden görü-
lebildiğini söylüyor. Müzeler in-
saalığın tarihteki nıce deneyimini
se-gilemektedir. Kent her çağda bir
ujgarlığın beşıği olmuş, her uygar-
lıktan birçok eser kalmış.
vlüzeleri gezmeye tarih öncesı
bclümlerinden başlıyor; yani yazı-
nın olmadığı dönemden. Yazı, MÖ
3300'de Sümerlerle ortaya çıkmış-
tır Bu olayın sergilenmesine müze-
de ayn özen gösterilmiş.
Sümerleri, Akadlar izliyor (MÖ
2500). Oldukça uzun bir zaman
aralığından sonra tanhteki ilk bü-
yük yasa koyucu Hamurabi geli-
yor (MÖ 1780). Sonra Keldanilen
görüyoruz. 0nun ardından Asur
egemenliği Keldanıleri gölgede bı-
rakıyor ve Babil kenti bütün görke-
mıyle kurularak tarihteki yerini alı-
yor.
Babil (daha eski adıyla Bab-ı tlo)
"Tann kapısı" anlamına gelmek-
tedir. Yunanlılar ona "Babilon" dı-
yorlardı. Doğu'nun bütün tann put-
lannın öteki ülkelere buradan yayıl-
dığı anlaşılmaktadır.
Yunan Kralı tskender, Babil'i
dünya devletinin başkenti yapmayı
düşlemişti. Medayin kenti de bu dö-
nemin son halkası olarak müzede-
ki yerini alıyor.
Aydınlanma döneminin Fransız
düşünürü Volney (1791), Medayin
Harabeleri adındaki kitabında bu
kenti ve yöresini insanlığın belleği-
ne unutulmamacasına işlemek iste-
miş, o bölgenin geçmiş yıllannı an-
latarak "din eleştirisi, tarih, top-
lunı. uygarlık ve insanlık felsefe-
si" yapmıştı (3).
Uygarlığın temeli Dicle ile Fı-
rat'ın arasında, yani Mezopotam-
Bağdat
• Önce Bağdat adında bir köy vardı.
Ünlü Bağdat kenti bu köyün Dicle'nin öteki
yakasına doğru büyümesiyle meydana geldi ve
Islam Imparatorluğu'na tam beş yüz yıl
başkentlik yaptı; bütün Islamlığın hatta dünyanın
bilim ve kültür merkezi oldu.
1954'te Prof. Hilmi Ziya l lken ve İÜ'den öğretim üyeleri Bağdat'ta müze önünde. Soldan sağa: Felsefe
profesörü Macit Gökberk (üçüncii), tngiliz edebiyatı profesörü Vahit Turhan (beşinci). tarih profesörü
Arif Müfit Mansel (altıncı), felsefe profesörü Hilmi Ziya Ülken (sağ başta). (Gülseren Clken'in arşivinden)
ler okuyorlar.
Bağdat ta Doğu ile Batı'nın kar-
şı iki kutup gibi olmaması dikkat-
lerini çekiyor. Batı, bütün Asya'yı
olduğu gibi Irak'ı da her gün biraz
daha uyandırmaktadır. De\ let Ba-
kanı (tek Hıristiyan bakan) laik ve
Atatürkçü Türkiye'ye hayranhğını
Fransızca konuşarak anlatıyor.
Musul'u gezerken
Bağdat'tan sonra Musul'a gidi-
yorlar. Yerleştikleri otel tıpkı bir
Batı otelidir. Ne var ki pencereden
gördükleri evler Doğu kentine gel-
diklerini haber veriyor. Otelden çı-
karak az yürüyünce birden "orta-
çağ" başlamaktadır. Burası için
"Bağdat'la tezat halinde bir
kent" diyor Ülken. Yenilik adına
gözle görünen bir şey hemen he-
men yoktur.
Musul başta daha çok bir Türk
kenti idi. Çoğunluk sonradan Arap-
lara geçmiş. Kerkük tamamıyla
Türk, Süleymaniye tamamıyla
Kürt.
Ülken, Musul Müzesi'nin Parth
eserleri bakımından zengın ve dün-
yada eşsiz olduğunu söylemekte-
dır. Yansı Asyalı, yansı Grek tann
putları, mermer ve su taşından iş-
lenmiş tannça heykelleri buradan
başka hiçbir müzede bulunmamak-
tadır.
Helenizmin anlamı, eski Doğu ile
eski Batı'nın kaynaşması iyice or-
taya çıkıyor.
Buradaki uygarlığın bir kolu
Anadolu'ya geçmiş, Nemrut'taki
tann heykelleri bu etkiyle yapılmış-
tır.
ya'da atılmıştır. Matematikte 'Pisa-
gor Teoremi' ni bulanlar Sümerler-
dir. Cebir problemlerinin çözülüşü-
nü burada ele geçen kil tabletlerde
görebiliyoruz. Eski nehirlerle kent-
lerin adlannı veren, yerlerini göste-
ren ilk coğrafya bilgileri yine bu
tabletler üzerinde yer almıştır.
Mezopotamya uygarhklan. ma-
tematiği. hukuku, coğrafyayı, hat-
ta astronomiyi akılcı temelleriyle
Yunanhlardan önce bilim haline ge-
tirmeyi başardılar.
Bağdat kenti
Binnci yazısını müzelere ayıran
Hilmi Ziya Ülken, Bağdat kentini
ikınci yazısında anlatıyor:
Önce Bağdat adında bir köy var-
dı. Ünlü Bağdat kenti bu köyün
Dicle'nin öteki yakasına doğru bü-
yümesiyle meydana geldı ve îslam
împaratorluğuna tam beş yüz yıl
başkentlik yaptı; bütün îslamhğın
hatta dünyanın bilim ve kültür mer-
kezi oldu.
Ülken, çağdaş bir kentle karşıla-
şınca şaşınyor. Caddelerin ıki ya-
nında sütunlu ve üstü kapalı kaldı-
rımlar görülüyor. Eskiden bunun
küçük bir örneği tstanbul'da "Di-
rekler Arası"nda da vardı. Bağ-
dat'ta devlet dairesi, postane, kışla
gibi büyük kamu binalannın hepsi
Osmanh döneminin valısi Mithat
Paşa tarafından yaptınlmıştır. Üni-
versitenin henüz bütünlük kazana-
madığı anlaşılmaktadır; fakülteler
iki katlı pavyonlar halinde uzanıp
gıtmektedir.
Arkadaşlarıyla birlikte Hazreti
Hüseyin'in türbesini, şair Fuzu-
li'nin mezannı ziyaret ediyor Ül-
ken. Divan edebiyatımızın ünlü şa-
ın Ruhi'nin. Fuzulı'nin, İsmaii Pa-
şa'nın (Kâtip Çelebi'nin kaynak-
ça kitabı Keşfüzzünun'a ek yazan
lsmaıl Paşa) Bağdatlı olduğunu
söylüyor. Yakın zamanın tanınmış
şairi Ahmet Haşim de Bağdatlıdır.
Türkçe bilen Irakhlarla karşılaş-
malan hoşlanna gidiyor. Onlarla
söyleşip Fuzuli'den, Ruhi'den şiir-
1) Bağdat Müzeleri (Yenı Sabah Ga-
zetesı 1 3.1954)
Bağdat (Yenı Sabah 8 3.1954)
Âlimler Şehri Bağdat (Yenı Sabah
15.2.1954)
Musul (Yeni Sabah 22.3.1954)
2) Bir Islam Mütefekkirini Anarken-
Bağdat ve El-Kindî'nin 1000. Yıldönü-
miinü Anma Töreni (Eğıtım Hareket-
leri Dergısı Sayı: 96-97 1962-1963)
3) Türkçeye Harabeler adıyla çevrildi
(Çev: Samım Kdzım Akses) M E.B. Ya-
yınlan, Ankara 1946 (Yapttın Fransızca
adı: Rumes ou Des Medıtatıons sur Les
Re\olutıons Des Empires. tlkyayın tari-
hi. 1791 Kitabın Osmanlıca çe\ırisi de
var' Harabeler Yahut Tüdmiir Harabe-
leri. (Çe\ M. Seyfı Rasid 1340/1924)
Akses çevırisı, 'Yıkmtılar' adıyla
Cunıhunvet m Klasikler dizısınde deya-
vımlandı (1998)
Yeniden akademi ruhu
Mimar Sinan Üniversitesi 'nin adı artık
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi oldu
ÖZLEM ALTUNOK
Türkiye'nin ilk sanat
ve mimarhk yükseko-
kulu olan Mimar Sinan
Üniversitesi, ya da ilk
adıyla Mekteb-i Sana-
yi-i Nefise-i Şahane ya
da en uzun süreli adıy-
la Güzel Sanatlar
Akademisi, Mimar Si-
nan Üniversitesi Güzel
Sanatlar Üniversitesi
adını aldı.
1882 de Osman
Hanıdi Bey tarafından
kurulduğunda, resmi
adı Mekteb-i Sanayi-i
Nefise-i Şahane olan
kurum, 1883'te eğiti-
me başlamıştı bu adla.
1928"de Güzel Sanatlar
Akademisi adını alarak
Türkiye'de 'akademi'
unvanına sahip olan ilk
yükseköğretim kuru-
mu olan okul, 1981'de
üniversiteye dönüştü-
rülerek Mimar Sinan
Üniversitesi adını aldı.
Üniversitenin rektörü
Ismet Vildan Alpte-
kin'in 2000 yılında
rektörlüğe adayhğını
koyduğunda ele alaca-
ğını belirttiği 22proje-
den biri olan isim deği-
şikliği girişimlerinin
sonucu olarak yeniden
'güzel sanatlar aka-
demisi' ruhunu, ismiy-
le de somutlayan ku-
rum, bu yeni gelişmey-
le kuruluşunun 121. yı-
lında misyonunu adıy-
la yeniden örtüştürme-
yi sağladı.
Rektör Ismet Vildan
.ektör İsmet Vildan Alptekin, "Bu
isim değişikliğinin ardından hedefimiz
ihtisas üniversitesi olmak. Doktora,
sanatta yeterlilik ve yükseklisans
seviyesinde geniş çapta eğitim veren
bir kuruluş olmak arzusundayız,
çünkü bu birikimimiz var" diyor.
Alptekin, bu isim deği-
şikliğinin üniversite
bünyesindeki herkesi
etkilediğini ve üreti-
min, heyecanın arttığı-
nı söylerken. yeni giri-
şimlere de önayak ol-
duğunu belirtiyor. 29
Ocak 2004 tarihli res-
mi gazetede yayımla-
narak geçerli olan yeni
tanımlama için Alpte-
kin, "Akademi olma-
nın özelliklerini zaten
taşıyoruz, ama yurt-
dışında da profesyo-
nel olmamız gereki-
yor. Bu isim değişikli-
ğinin ardından hede-
fimiz ihtisas üniversi-
tesi olmak. Belli yasa-
lar çerçevesinde bu
özelliğimizi onaylat-
ma ve belli kurallar
içine sokmayı amaçlı-
yoruz. Son zamanlar-
da birçok güzel sa-
natlar fakültesi açıl-
dı. Biz hem sanatçı,
hem de eğitmen yetiş-
tirmeyi ana amaç edi-
nen bir ihtisas üniver-
sitesi olmak istiyoruz.
Doktora, sanatta ye-
terlilik ve yüksekli-
sans seviyesinde geniş
çapta eğitim veren bir
kuruluş olmak arzu-
sundayız, çünkü bu
birikimimiz var" di-
yor.
Zamanla lisans öğ-
rencisi kadar yüksekli-
sans öğrencisi de alma-
yı amaçlayan kurum,
diğer üniversitelere de
yol göstermeyi, örnek
olmayı hedefliyor.
Yükseklisans çalış-
malannı uluslararası
boyutlara taşımak iste-
yen üniversite, Ortado-
ğu ülkeleri içinde
önemli bir yerde ko-
numlanmış bir ülkenin
üniversitesi olarak ka-
pılannı dışa açmayı da
düşünüyor.
Alptekin, memnuni-
yetini gizlemiyor,
YÖK'e ve hükümete
teşekkür ediyor, ama
desteği sürdürmelerini
de bekliyor: "tdealle-
rimizi ortaya koyar-
ken yurtdışı kriterle-
rini baz olarak alıyo-
ruz. Fakat bu durum
bizim onlardan geri-
de olduğumuzu gös-
termez, onlarla yarı-
şıyoruz. Ancak bu
düşüncelerimizin
devlet politikasında
ve YÖK Yasası'nda
da yer alması gereki-
yor. Hükümetin de
bunun bilincine vara-
rak bizi desteklemesi-
ni beklivoruz."
Süha Ann
"Hattiler'den
Hititler'e",
gibi birçok
belegeselin
yönetmenliğini
yapmıştı.
Süha Ann'ı yitirdik
Haber Merkezi - Yönetmen Süha
Ann, bir süredir tedavi gördüğü
tstanbul Haseki Kardiyoloji
Enstitüsü'nde yaşamını yitirdi.
Alınan bılgıye göre, kalp yetmezliği
tanısıyla 9 Ocak'ta hastaneye
yatınlarak yoğun bakım ünitesinde
kontrol altına alınan Ann, önceki
gece yaşamını yitirdi. Türk belgesel
sinemasının ünlü yönetmenlerinden
olan Ann'ın, ulusal ve uluslararası
ödüle layık görülen 30'un üzerinde
belgesel filmi bulunuyor. Ann,
"Safranbolu'da Zaman",
"Hattiler'den Hititler'e",
"Midas'ın Dünyası", "Eski Evler,
Eski Ustalar". "Mimar Sinan"
gibi birçok belgesel filmin
yönetmenliğini yaptı. Ankara
Üniversitesi Basın Yayın
Yüksekokulu'nda 1973-1983 yıllan
arasında öğretim görevlisi olarak
ders veren Ann, son olarak tstanbul
Yeditepe ve Beytepe üniversitelerinin
ıletişim fakültelerinde öğretim
görevlisi olarak çalıştı. Süha Ann'ın
cenazesi, yann öğleyin Teş^
r
ikiye
Camii'nde kılınacak cenaze
namazmın ardından Aşiyan
Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
Duvarlar dile geldi
Kültür Servisi - rh+ Sanat, ocak-
şubat sayısında, yine ülkemiz ve dün-
ya plastik sanatlar gündeminden ha-
berler, eleştin yazılan, söyleşıler ve bir
dosyanın yer aldığı zengin bir ıçerik
sunuyor sanatseverlere.
Bu sayının 'dosya' konusu, 'Plastik
Sanatlar ve Kent'. Dosya kapsamın-
daki yazılardan 'Bir Tasarım Olarak
Kent', İsmaii Tunalı imzalı. Tunalı,
"birer kültür mekânı olarak kent-
ler" i irdeliyor bu yazısında. Halil Tur-
hanlı, kentlerle ortaya çıkmış bir kav-
ram açısından bakıyor dosya konusu-
na. Dünya sanatının da ele alındığı bu
sayıda aynca Osman Erden'in Ko-
lombiyalı ressam Botero'nun sanatı
üzerine bir yazısı bulunuyor.
'Genç Köşe'de, Ferhat Özgür, Nec-
la Rüzgarı konuk ediyor. Abdülka-
dir Günyaz da. 'Eleştirel Bakış' ad-
lı bölümde, ülkemiz plastik sanatlar
gündemıne bakışını paylaşıyor sanat-
severlerle.
Inishmorelu Yüzbaşı' bmitte
• Kültür Servisi - Kenter Tiyatrosu
'Inishmorelu Yüzbaşı' adlı komedi oyununu,
10-11 Şubat günleri îzmit Büyükşehir
Tiyatrosu'nda sahneleyecek. tzmit Büyükşehir
Tıyatrosu'nun sahne değışım projesi
kapsamında sergilenecek olan Irlandalı Martin
McDonagh'ın yazdığı, çevirisini ve
yönetmenliğini Mehmet Ergen'in üstlendiği
oyunda, Mehmet Birkiye, Hakan Gerçek, Okan
Yalabık. Cengiz Bozkurt, Yeşim Koçak ve
Engın Hepileri rol alıyorlar. İki perdelik oyun,
Irlandalı Deli Patnck'in terör örgütü IRA'yı
yetennce dehşetli bulmadığı ıçın aynlarak kendi
örgütünü kurmak ıstemesı ve eski
arkadaşlanmn onu köyüne çekerek öldürme
planlannı konu alıyor.
liyatro Festivali'ne başvurular
• Kültür Servisi - 14. Uluslararası tstanbul
Tıyatro Festıvali'nde yer almak üzere
baş\-uracak topluluklann proje dosyalannı
16 Şubat 2004 Pazartesi gününe kadar festival
ofısine ıletmelen gerekiyor. Festival Yönetmeni
Dikmen Gürün başvuracak oyunlarla ilgili
olarak yaptığı açıklamada, "Bu yıldan
başlayarak yerli yapımlara yönelik yeni bir
uygulamaya geçiyoruz. Daha önce tstanbul'daki
izleyiciyle buluşmamış oyunlardan oluşacak
bir festrvalin tiyatrose\ erler açısından daha
farklı anlamlar ve renkler taşıyacağına
inandığımız için programımızı oluştururken
tercihimizi; ilk kez Uluslararası tstanbul
Tiyatro Festivali'nde perde açacak
oyunlar üzerine yoğunlaştınyoruz" dedi.
ÎKSV tarafından düzenlenen festival bu yıl,
18 Mayıs-4 Haziran tarihlen arasında yapılacak.
(theatre.festtistfest. org)
teiar Bollain'in fHmine Goya Ödülü
• MADRİD
(AFP) -
tspanyol
sinemasının en
önemli
ödüllerinden
'Goya
Ödülleri'nde,
oyuncu '
yönetmen Icıar
Bollain'in 'Te
Doy Mis Ojos'
(I Gıve you my
Eyes) adh
filmi 'En tyi
Film', 'En tyı
Yönetmen',
'En tyi Erkek
Oyuncu' (Luis
Tosar), 'En tyi Özgün Senaryo' (Bollain-Ahcia
Luna) ve 'En tyi Kadın Oyuncu' (Laia Marull)
dallannda ödül aldı. "En tyi Çıkış Yapan Erkek
Oyuncu' dalında Goya Ödülü "Dias de
Futbol'daki rolüyle Fernando Tejero'nun, 'En
tyi Çıkış Yapan Kadın Oyuncu Ödülü' ise 'La
Flaqueza del Bolchevique'deki rolüyle Maria
Valverde'nin oldu. 'Yabancı Yapım tspanyolca
Film' dalında ödül, 'Historias Miniması Arjantin
Hikâyeleri'nin oldu.
'Küratörlüğün Siyaseti'
M Kültür Servisi - Platform Garanti Güncel
Sanat Merkezi, 7 Şubat günü saat 19.00'da
güncel sanat eleştirmeni ve küratör Gilane
Tavvadros'un 'Fay Hatlan; Küratörlüğün
Siyaseti' başhkh konferansma ev sahipliği
yapacak. Tawadros, 50. Venedik Bienali için
düzenlediği 'Fay Hatlan: Güncel Afhka
Sanatı ve Değişen Manzaralar' sergisini eksen
alarak uluslararası sanat dünyasındaki
küratörlük politikalannı ve 21. yüzyılda
güncel sanat ile politika arasındaki ilişkiyi
irdeleyecek. Gilane Tawadros, Londra'daki
Uluslararası Görsel Sanatlar Enstitüsü
inTVA'nın (Institute of International Visual
Arts) yöneticiliğinı yapıyor. Aralannda
Photographers' Gallery ve Hayvvard
Gallery'nin de bulunduğu çeşitli sanat
kurumlannda çalışan Tavvadros'un, birçok
yayın ve katalogta yazılan yayımlandı.
Müzik eğitim menkezi açılıyor
•Kültür Servisi - tstanbul'da ilk kez birçok
dalda müzik eğitiminin verileceği bir plaza,
8 Şubat'ta törenle açılacak. Esenyurt Belediye
Başkanı Gürbüz Çapan. Arif Sağ, Onur Akın,
Yavuz Top, Sabahat Akkiraz, Belkıs Akkale,
Ferhat Tunç, Mehmet Gülmüş ve Ercan
Karakaş'ın da aralannda olduğu çok sayıda
tanınmış ismin katılacağı açılışı Türk halk
müziği sanatçısı Şahin Aydm yapacak. Dört
katlı plazada bağlama, keman, piyano. gitar,
şan, solfej, nefesli sazlar, halkoyunlan
dallannda eğitim verilecek. (0 212 672 94 94)
'Anadolu Ateşi' İstanbul'da
• Kültür Servisi - 'Anadolu Ateşi'nin Lütfi
Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda 23 Ocak'ta
yapılacağı duyurulan ancak yoğun kar yağışı
nedeniyle ertelenen gösterisi, 6 Şubat Cuma
günü saat 21.00'de yapılacak. Genel sanat
yönetmenliğini Mustafa Erdoğan'ın üstlendiği
ve yurtdışında son olarak Avusturya'da gösteri
yapan 'Anadolu Ateşi' şimdiye kadar
Almanya'dan Çin'e, tsraü'den Japonya'ya
kadar çeşitli ülkelerde dört milyonu aşkın
izleyiciyle buluştu. (0 212 234 9824/25) •,