25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6WtAYtS2003SALI CUMHURİYET SAYFA 17 fs a» Futbol FLftbolcu eskisi bir Islamcının başbakanlığında yeni futbol terimlen: Halrfe-i gol: Gol kralı. Taaruz-u beleş: Ofsayt Vahşet-i seyr-ül hareket-i beşeriyyen umumiyyet Holigan. Akibet-ül hiizzam: Elenme. Arafat-ül safha: Oevre arası. Cemaat-ül mahşer-i cümbüş: Tezahürat. Mefta-i kürre: Ölü top. Darbe-i abes: Faul. Süttül minare: Hava topu. Müsabaka-i hicret-ül gurbet: Oeplasman maçı. Darbe-i miistehcen: Elle oynamak. Taarruz-ül aleykümselam: Kontratak. Zam-ül zaman-ı ıvır zıvır: Uzatma dakikalan. İstekler Akif Kökçe: "Burası Amerika'nın Sesi radyosu... Şimdi istek parçalar Önce Texastan arayan bir petrol şirketi için, fraktân üç petrol yatağı çalıyoruz... Ardından, Hayfa'dan arayan dinleyicimiz için, Kerkük-Yumurtalık boru hattını çalıyoruz..." - BülentAnnç, Türkçeyi Avrvpa Pariamentosu'ndan çıkartmış... "Araocava merakındandır!" argıtay 15. Hukuk Dairesi'nin çelişkili karar- lan üzerine Yargıtay Birinci Başkanlık Kuru- lu'na verilen bir şikâyet dilekçesinden söz etmiştik... Yargıtay Onursal Üyesi Çetin Aş- çıoğlu konuya ilişkin bir mektup gönderdi: "2 Haziran 1988'de Yargrtay'ın kuruluşunun 120. yılı kutlamalan nedeniyle düzenlenen sempozyumda bir bildiri sunmuştum. Başta dönemin Yargıtay Baş- kanı ve yüksek yargıçlann bir bölümünün, sataşma ve söz atmalan kürsüden ininceye kadar sürmüştü. Konuşmamın giriş kısmından bir bölümünü birlikte okuyalım: 'Senelerin ihmali ve yanlış tanılanndan kaynakla- nan hatalar bugün Yargrtay'ı tehlikeli bir darboğaza getirmiştir; saygı ve güven duygulan açısından çan- larçalmaya başlamıştır. Hemen hemen hiçbir kurum- da olmayan çok ağır çalışma koşullan içinde göste- rilen tüm özveri ve iyi niyete karşın olumsuz koşullar ve sonuçlar ortadan kaldınlamamaktadır. Yurttaşlar, Yargıtay uzerine hukukçular işlerin iyi incelenmediği, dosyalann iyi okunmadığından; gerekçesiz ve çelişik karariardan yakınmaktadırlar. iş çokluğu olgusu veya tartışmala- nn yüksek mahkemenin manevi yapısını, kişiliğini yıp- ratacak gerekçesiyle yakınmalan göz ardı etmek; so- runlan içinden çıkılmaz hale getirecektir' Bildirinin tartışmalarına geçildiğinde, oturum baş- kanı Necip Kocayusufpaşaoğlu'nun 'Çetin Aşçıoğ- lu'na yaptığı eleştireler, özeleştiriler ve ileri sürdüğü ilginç fikirlerdolayısıyla teşekkürediyorum, açıklama- sından sonra söz alan Prof. Üstündağ'ın 'Yüce hâ- kimlerin tepkilerini doğal karşılıyorum; yalnız kendi- lerine katılmıyorum.. Biz size yardım etmek üzere eli- mizi uzatıyoruz; mevcut Yargıtay' ı hiç degiştirmeden devam edelim diyorsunuz. Vallahi siz bilirsiniz, dile- ğiniz gibi hareket edebilirsiniz' sözleri de tepkileri durduramamıştı. Toplumu bir kanser gibi kemiren yiyicilik ne Yargı- tay'da ne de yargının diğer kesimlerinde söylendiği kadar yaygın değildir; diyebilirim ki diğer alanlara gö- re çok düşük düzeydedir. Ancak azı dahi hoş görü- lemez; çünkü yargı eğrilikleri kabul etmeyen biralan- dır. Yargıdatemel sorun, insan unsurunun yani nitelik- li, bilgili ve kültürlü yargıç kimliğini kazanmış, koru- yabilen yargıçlann soylannın giderek tükenmekte ol- ması ve doğru ve güvenli (adil) yargılamanın yapıla- mamasıdır. Bu sorunlar düzelmedikçe güvensizliğin, söylentilerin sonu gelmeyecektir. Senelerdir söyleye söyleye, yaza yaza dilimde tüy, kalemimde mürekkep bitti, ne yargıç arkadaşlanma ve ne de politikacılara anlatabildim; bugün artık so- runlar içinden çıkılmaz duruma geldi; işimiz hepten Tann'ya mı kaldı dersiniz?" SESStZSEDASIZ(') Yüksek Yerilim Hattı erdincırtku - yahoo.com Dağlanna deprem gelmiş memleketimin! Balıkesir Valisi'nin solcu menakı Baljkesir VaJisi Atıl Uzelgün, Balıkesir Üniversitesi Rektörlüğü'ne gönderdiği yazıda, üniversitedeki solcu öğrencilerinin izlenmesini, Amerika karşıtı eylemlere katılarak terör örgütü sempatizanı olabileceklerin kontrol altında tutulmasını istiyordu... Meğer bir öğretim üyesi de Vali Atıl Uzelgün'ü yakından izlermiş: "Sayın Vali Uzelgün, DYP-SHP koalisyon hükümeti döneminde, Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü'nün danışmanı Ahmet Karabilgin Sivas'a vali olunca, onun yerine Erdal Inönü'ye danışman olarak atandı. Daha sonra SHP kontenjanından Tunceli Valisi olarak görevlendirildi. Sonraki hükümetler zamanında Çorum Valiliği yaptı. Bu hükümet tarafından da Balıkesir Valisi olarak atandı. SHP kontenjanından vaji olarak atanan birinin Balıkesir Üniversitesi Rektörlüğü'ne gönderdiği yazı ne kadar düşündürücüyse, sosyal demokrat olan ya da öyle görünen insanlann, şimdi geldikleri konuma şahit olmak da o kadar düşündürücüdür. Bunun sebepleri ya kadrolan tanımadan seçmek ya da önemsememektir. Ancak bunun sonunda önce sosyal demokrat partiler, sonra da ülkemiz kaybediyor." Isa da Bağdat'ta! TÜRKKAYA ATAÖV New York: Işgal altında I- rak'ta ihaleler Cheney'nin Halliburton ve Rumsfeld'in Bechtel şirketlerine, Bağdat müzelerinden yağmalananlar da Amerika'ya doğru akarken Başkan Bush "Isa'ya sanldı- ğını" sıkça yineliyor. Dahası, Jsa da Bağdat yolunda! Ge- çen günkü "Paskalya öncesi (İyi) Cuma" Hıristiyan bayramı nedeniyle Pentagon'da "şe- ref konuğu" olan Franklin Graham'agöre, Isa'nın şimdi de Bağdat'ta "zuhuretmesi" bekleniyor. Kim bu Graham? önce, (benim burada doktora öğ- renciliğim yıllannda) televiz- yonlardan ve meydanlardan eksik olmayan "din adamı" Billy'nin oğlu. Franklin Gra- ham da Bush'un başkanlık yemininde resmi duayı oku- yan Evangelist papaz. Bush onun için "Kalbime bir tohum ekti" diyor. Aynı Graham, Ba- ba Bush'un da kalbine bir to- hum ekmiş, o da Irak'a silahlı müdahalede bulunmuştu. Oğul Graham son kitabında Hıristiyanlıkla Müslümanlığı karşılaştırıp "aydınlık ve ka- ranlık kadar farklı" olduklarını söylüyor. O da birtür "ampul- cü"! Londra'da çıkan Surtday Tımes'a da "Gerçek Tanrı In- cil'de, Kuran'da değil!" bu- yurdu. 11 Eylül'den hemen sonra da NBC'ye demişti ki: "Bu saldırıdaki uçaklan Me- todistler, Lutherenler değil, Müslümanlar kullandı." Ken- di oğlu da Vvest Paint Askeri Okulu öğrencisi olan Franklin Graham "şeref konuğu" ko- nuşmasında da şunu yumurt- ladı: "Tann'ya Isa dışında uia- şan yol yoktur. Isa kalkmıştır ve ayaktadır.. geri geliyor.. ve yakında." Pentagon'da çalışan Müs- lüman kökenlilerbu kafadabi- rini Savunma Bakanlığı'nda konuşturmakla Islama saldın- lann resmen "onaylanmış" ol- duğunu söyleyerek şikâyetle- ri üzerine, Graham, ne denli "hoşgörûlü" olduğunu göster- mek ister gibi, o Müslüman grupla fotoğrafçektirmek iste- di ama hiçbiri kabul etmedi. Pek umursamayan Graham'ın bir vakfı da var "Samaritan- lar'ın Para Kesesi." Bunu tem- silen bir grup şu anda Ür- dün'de. Bağdat'a geçip "Tan- nsız Iraklılan Isa ile tanıştırma" görevlerini yapmak için sabır- sızlanıyoriar. Irak harekâtını Isa için de bir fırsat gören Gra- ham, yönettiği dinsel web is- tasyonunda şunlan yazıyor: "Onları bir daha kurtarmaya gidiyoruz. Bunu Hıristiyan ola- rak ve Isa adına yapıyorum." öte yandan, Bağdat Camii vaizlerinden Ahmed el-Ku- beysî cuma namazında şunu dedi: "Biz sizi er geç atma- dan bir an önce çıkıp gidin!" New York Times yazarlann- dan Maureen Dovvd haklı olarak soruyor: Usame bin Ladin de işe böyle başlama- mış rnıydı?" Pentagon'da bir ara danışmanlık yapmış olan Prof. Y. S. Aronoff şunu ekli- yor: "Bush dış politikada akıl- cılığı biryana itip konuyu iyi- lere karşı şeytanlaria bezedi. Acılaria dolu ve pahalıya pat- layacak bir geleceğe doğru yol alıyoruz." ÇtZGÎLİK KÂMİL MASARACl H A R B t SEMİHPOROY semihporoy(g yahoo.com KEDtLEVO APTLÜKA aptulKahotmail.com "MAPEM ÛYIE8f*YH.Pf* M£0£N AYNI FîkHi Ü 3AKIN BİRKO. \ .C VAHA SefY. LÜYOfiUM... BULUT BEBEK NVRAYÇİFTÇ! bulutbebek a hotmail.com KOOP-C'DEN DUYURU 16-19 Mayıs 2003 tarihlerinde AYVALIK-FOÇA-BERGAMA kültür turundayız. ••• BİLLURCU OTEL 3 Gece 4 Gfin Yanm Pansiyon tktkişiUkodadaIdşibaşı: 220.000.000.- TL. Tek kişilik oda: 250.000.000.- TL. Çocuk: 160.000.000.- TL AYVALDC ALI BEY ADASI. TEKNE ILE ADALAR TURU. BERGAMA AKROPOL, KIZILAVLU, ASKLEPlON, FOÇA. ATENA VE KV'BELE AÇDC HAVA TAPINAĞI GEZlLERl Daha genış bilgi için lütfen aşağıdakı numaralan aravınız Td: (0 212ı 520 21 91-92 Fıks: 520 50 23 E-mail: cflmhariyet a cumhDriyetmahaIlesi.coin.tr TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 6 Mavıs ANTALYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN EsasNo:2001 312KararNo 2002 1221 Emrullah Özen tarafından Gülseren Özen hakkında açılan boşanma da- vasının japılan yargılamalan sonunda, Davanın kabulü ıJe Düzce ılı. mer- kez ilçesı. Ozanlar Köyü. 5 Hane. 8^ Cılt'te nüfusta kayıtlı Rafet oğlu 1965 d.lu Emrullah Özen ıle Hakkı ve Sultan kızı 1971 d.lu Gülseren Özen'ın bo- şanmalarına, çocuklan Hıra Nur'un vela>etının Emrullah a venlmesıne, Gülseren'in ıstedıği takdırde çocuk ile aynı yerde bulunmaları halmde her ayın 2 \ e sonunda cumartesi 9'dan pazar 20'ye kadar. Ramazan ve Kurban bayramlannm 2 günü 9'dan 20'ye kadar, ayn yerde bulunmaları halınde her yılın temmuz ayı 1 günü 9'dan son gunü 20'ye kadar ve sömestr tatılı- nın 1. günü saat 9'dan 10. günü saat 20\e kadar, Ramazan ve Kurban bay- ramlannın 2 \e 3 günlen 2. gün saat 9'dan 3 gün saat 2O'\e kadar şahsı munasebet kurabilmesine, yanına alabılmesıne. da\a tanhınden ıtıbaren ka- rar kesuıleşınceye kadar davalı ıçm aylık 25 mılyon lıra. müşterek çocuk Hıra Nur ıçın aylık 25 mılvon lıra tedbir nafakasının davacıdan alınarak. davalıya venlmesıne daır 18 11.2002 tanhınde Yargıtav volu açık olmak üzere venlen karar, adresınde bulunmavan davalı Gülseren Özen'e karar teblığı yerine geçmek üzere ılanen tebliğ olunur 24 4.2003 Basın 21343 YAŞAYAN PL£VNE GAZİSI! 1962 '0£ BUGÜM, PL£VM£ GAZ/Sf Ç uaf, 11? X4ş/A/A eıGtorşr/. 1877 'DE KusyA '*$ ACA&ff YAPftAM ÜMUİ PL£l/A/£ SAVUNMAS-/ SteASMOA (S/9Z/) OSM4A/ />/»$# W//V CAKTA/Zf OCAM M4*X/ ÇAl/OÇ, mL4 /Â A , 1S6Z ' ço*: YOKSUC SAZf ' . SON O6ÇU $&4 öiMüfr Solela, P/eıf*>e savım ÇOCOĞU YfL Öuce 83 kt'r saiınc gorüfü Öğrenci karnemi kaybettim. Hükümsüzdür. FERDA KORKUT MALAZGİRT KADASTRO MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 1989 160 Karar No: 1998 '229 Davacı Hazine tarafından davalı Reşit Çakar aleyhine Malazgirt ilçesı, Konakkuran KÖVTİİ, Bezirçân mevkiinde bulunan 478 parsel sayılı taşınmaza ılışkın tespıte ıtıraz ve tescıl davası sonucunda verilen "Davacı Hazine'nin da- vasırun kabulü ıle Malazgirt ılçesi, Konakkuran Köyü. Bezırgân mevkiinde kâin 56.500 m2 yüzölçümlü 478 par- sel sayılı taşınmazın hazine adına tapuya kayıt ve tesciline" şeklindeki hüküm tebliğ yerine geçmek üzere adresı tespit edılemeyen ölü Yusuf Çakan mirasçısı Bese Varkan'a (Çakan) ılanen tebliğ olunur. tlanın gazetede yayınlan- dığı günden ıtibaren 15 gün içerisinde temyiz edilmediğı takdirde dosyanın bu şekılde kesınleşeceği ihtar olunur. Basın:2ll40 KALEM METİN ERKSAN Yerinde Say Yerinde Say deyimi; bildiğim kadarıyla askerlik öğretimi (talim) ve beden eğitimi öğretiminde, komut olgusu kapsamında kullanılan bir deyimdir. Bir sıra- da veya bir çizgide ayakta duran ınsanlar "Yerinde Say" komutunu işitince sağa/sola/öne/arkaya git- meden, sağVsol bacak ve ayağını yürür gibi yuka- rı/aşağı kaldırıp indirirler. Türkiye'de; siyaset, ekonomi, toplumsallık, dü- şünce, kültür, sanat, sanayi, ulaşım, iletişim, tarih- bilim, deprembilim, edebiyatbilim, hukukbilim, sö- zün kısası her şey yerinde saymaktadır. Türkiye'de düşünüldüğü ve yapıldığı söylenenler tümüyla ya- landır. Türkiye'de "İnsan Insanın Kurdudur" sözü geçerlidir. Bu özdeyiş içindeki "/a/rî"sözcüğü; dağ- daki kurttan, kurtlanmış etin içindeki "kurt"a kadar milyonlarca "kurt"u kapsar. "Kurt"un iki içgüdüsü vardır: "Beslenmek" ve "Üremek". "Kurt"un bu iki içgüdüsü "kurt"un ya- şaması için zorunlu iki itici güçtür. Fakat insanoğ- lu'nun "beslenmek" ve "üremek" içgüdülerinin ya- nı sıra; bencillik, fırsatçılık, çıkarcılık, kıskançlık, top- layıcılık, biriktiricilik, tapudaşlık, konutdaşlık, zen- ginlik, fakirlik, üstünlük, kıyıcılık, acımasızlık, öç, nef- ret, kin, öfke gibi; hayvanlarda, bitkilerde ve nesne- lerde bulunmayan milyonlarca düşüncesi ve davra- nışı vardır. Yalnız insanlarda bulunan bu düşünceler ve dav- ranışlar "İnsan Insanın Kurdudur" özdeyişinin teh- likeli yanlışlığını kanıtlar. Beslenmek ve üremek iç- güdüsü iledavranışlarını sınırlayan "kurt", insanog- lunun milyonlarca olumsuz davranışının yanında çok suçsuz ve temizdir. Patinaj; araçlann, gereçlerin, nesnelenn "yerin- de saymasıdır". Böyle bir olgunun komutu insanlar tarafından verilmez. Çünkü cansızlarişitmezler, "Pa- tinaj" olgusu doğal ve yapay olaylar sonucu oluşur. Türkiye'de; siyasetbilim, ekonomibilim, toplumbi- lim, hukukbilim, düşüncebilim, mantıkbilim, yön- tembilim, tarımbilim, ormanbilim, karabilim, deniz- bilim, havabilim, kitapbilim, kitapcildiyapmakbilim veya ciltbilim (ciltbilim deyimini kullanırken tıpbilim kapsamındaki ciltbilim kavramını belirtmek gerekir), sözün kısası her şey patinaj yapmaktadır. "Az Gittik Uz Gittik, Dere Tepe Düz Gittik, Bir de Arkaya Dönüp Baktıkki BirArpa Boyu Yol Gittik (ve- yaGitmişiz). Buözdeyişde Türkiye'dekiherşey için söylenebilir. Bu sözlerimi kanıtlamak için şunlan söylemek isterim. Türkiye'de hiç kimse "Dan Ektim ArpaÇıktr, "Buğday Ektim MısırÇıktı", "Susam Ek- tim Soğan Çıktı", "Gül Ektim Isırgan Otu Çıktı" di- yemez. "Dönme Dolap" Türkiye'deki her şey için söyle- necek en doğru sözlerden biridir. Dönme dolapta hiçbir ilerleme yoktur. Dönme dolap; olduğu me- kânda dönüp duran, içine kapanık ibret alınacak bir devinimdir. Cumhuriyetin ilk yıllannda bayram törenlerinde kullanılan bir özdeyiş vardı: "Birimiz Hepimiz İçin, Hepimiz Birimiz İçin ". özdeyişin kuruluşu bile doğ- ru, güzel ve cesaret veren bir yapıydı. özdeyiş; "He- pimiz Birimiz İçin, Birimiz Hepimiz İçin" kuruluşun- dadeğildi. özdeyişin kuruluşunda "Birimiz Hepimiz İçin, Hepimiz Birimiz İçin" söyleyişi güven verici coşku verici bıranlatımdı. Türk ulusu veya tüm yurt- taşlar o "Birimiz'"m kim olduöunu bilirdi. Sonra bu özdeyişin yarısı kayboldu. Özdeyiş şöyle oluştu: "Hepimiz Birimiz İçin". "Hepimiz" sözcüğünün kap- sadığı tüm yurttaşlar, bir avuç zengin için çalıştı. Aynı yıllarda "Durmayalım Düşeriz" özdeyişi de cesaret verici, güven verici bir özdeyişti. özdeyişin tüm öğreticiliğine karşın, özdeyişin temel düşünce- si yok edildi. Duruldu ve düşüldü. Şimdi yalnız yer- lerde yatanlar var. Gene aynı yıllarda oluşturulmuş "BizBizeBenze- riz" özdeyişi, bilgelik dolu, özgünlük dolu, sıradışı, olağanüstü, düşünce dolu dünya ölçeğinde eşsiz bir özdeyişti. Türk kültürü kapsamında düşünmeyen- ler, yabancı kültürler kapsamında düşünenler, bizim dünya kültürüne hiçbir özgün yaratış katamayaca- ğımızı haince düşünenler bu özdeyişle alay ettıler. Sonuç bir facıa oldu. Ortada hiçbir "Türk Maiı" dü- şünce kalmadı. "Ebedi Şef, Milli Şef" sözlerine ne olduğu belir- siz "demokrasi" kavramı içinde karşı gelenler, yur- tiçinde din tüccarlannın, şeriat yandaşlarının, laiklik düşmanlannın, siyaset şariatanlarının, devleti so- yanların arabalarına koşuldular. Yurtdışında insan düşmanı maceracıların düşüncelerinin peşlerinden gittiler. "Sıfırçarpı sıfırelde varsıfır" işte buna der- ler. Olan Türkiye'ye oldu. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SA- ĞA: 1/ Azarlama, tersleme. 2/Ar- goda çok çalı- şan öğrenciye verilen ad... Kütahya'nın bir ilçesi. 3/ Garajlarda, otobüslerin ha- reket edeceği bölümlerden herbiri... Kan- şık renkli. 4/ Deniz Kuvvetleri'nde bir rütbe... Tıpta en geliş- miş göriintüleme yönteminin kısa yazı- lışı. 5/ Yeterince ay- dınlık olmayan.. Fas'ın başkenti. 6/ Mahkemede taruk ve sanıkJann olay hak- kında sözlü açıklama- lan... Akıl. 7/Damaı- h ve yan saydam bir taş... Duman lekesi 8/Avrupa Bir- liği'nin kısa yazıhşı... Kaliforniya'da yetişen büyük bir orman ağacı. 9/Atın eşkin yürüyüşü... "Nuri —": Ressamımız. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Argoda bir şarkıcı ya da çalgıcının yaptığı iş karşı- hğındaaldığı ücrete verilen ad... " — Pacino": ABD'li aktör. 2/ Rüzgâr korlcusu. 3/ "Bir başıma olsam gam çekmez idim / Bir ben değil cümle âlem — " (Karaca- oğlan). 4/ Müzikte üç ya da daha çok sesin bir arada tmlaması... Omurlan birbirine birleştiren ana madde. 5/ Karagöz oyununda kullanılan kamış düdük. 6/ Bir cetvel türü... Birnota... Kayak. 7/Gözleri görmeyen... Bir gösterme sıfatı.. Rey. 8/ Dondurulmuş meyve su- yundan yapılan bir türpelte. 9/ "Çıkış" anlamunda kul- lanılan spor terimi... "Hadi ver ellerini / Ufkumdan e- sen — yellerine" (B Necatigil)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear