Catalog

SAYFA CUMHURİYET 13MAYIS2003SALI 8 HABERLERtN DEVAMI TURKIYE Istanbul B 24 Sinop Edırne B 31 Samsun B 22 Adana A 36 B 26 Kocaelı B 31 Trabzon B 20 Çanakkale B 27 Giresun B 21 Izmır B 30 Ankara Y 30 Manısa Aydın _B 33 Eskişehir Y 30 _ B 3 4 Konya B 29 Denizli B 32 Sıvas B 27 Zonguldak B 20 Antalya B 32 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van A B B B B B B 31 32 35 29 31 23 21 Y 23 Yurdun ıç ve kuzeydo- ğu kesımlen parçalı bu- lutfıj, )ç Ege, göller yo- resı Iç Anadolunun kuzeybatısı ıle Doğu Anadolunun kuzeydo- ğusu gokgurultulu sa- ğanak yağışlı, dığer yerter az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcakJı- ğında onemlı bır değı- şıklık olmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 12 18 19 16 14 14 18 19 18 Berlin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y B Y B B B B 20 26 27 23 30 28 25 27 Zürih Y 20 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahıre Şam B Y B Y Y Y Y A B 19 25 28 25 23 23 23 35 33 0AÇ.K Parçalı buhıttu : Sısl -. B-ı/L ^ Çok Bulutlu • Yağmuriu Sulu kar ı Gok gurültulü G U N C E L CÜIVEYT ARCAYLREK • Baştarafı 1. Sayfada kemelerine başvuru hakkı veriyor) girişimlerin- den sonra çaresiz kalan Rum lideri Papadopu- los da değiştiğini ve geliştiğini açıkladı. Olmaz olmaz dememeli; bizde de 40 yıl imam hatip yollarında gezen, o türden konuşmalarla mınareleri süngü, kubbeleri miğferyapan RTE de oy uğruna, ama asıl hedefleri gizlemeyi başara- rak değişti ve geliştı. Papadopulos'un, KKTC'yi tanımak değil ama- cı. Kıbrıslı Türklere azınlık statüsü veren Annan Planı'nı olası görüşmelerde baş köşeye oturtma- yı istiyor. Tabii yutan olursa. RTE bile ayıldı. Artık kel ka- falı De Soto'nun yazarı olduğu Annan Planı'nın, "iki tarafkabul ederse ele alınabileceğinden" dem vuruyor. • • • Ne çare, değişim ve gelişimden geçen RTE de siyaset adamlanmızın birtüriü kurtulamadıklan il- leti benimsemiş görünüyor. Olaylann işine gelen tarafını benimsemeyi, geride kalan temel gerçek- leri anımsamamayı yeğliyor. örneğin kadrolaşma hareketini Ulusa Sesleniş programında da savundu. öyle bir savunu mantığı ki, birbirine benzeriik kurarak kendilerinden önceki -hemen heraçıdan benzeşmeyen- üç hükümetin 1600'den fazla ata- ma yaptığına dayanan, buna karşın AKP'nin an- cak 400 küsur kararname ile geride kaldığını öne süren birsavunma... Nedense üniversitelerde, Dışişleri'nde köklü bir tasfiye yaparak iktidarın vücut dilinden, leb de- meden leblebiyi anlayacak kadrolan işbaşına ge- tirmeyi amaçlayan emeklilik yaşını 65'ten 61'e indiren yasaya ve akıbetine hiç değinmedi. Hukuka bağlılık, hukuk devleti olmaya saygı- dan söz eden RTE, Yüksek Mahkeme'nin yürüt- meyı durdurma kararından sonra uygulamaları- na rakamlarla özür arıyor. Oysa emekli olan iki bi- ne yakın bürokratın -yargıya başvurmadan- gö- revlerine dönebileceğini duyurabilirdi. Tık yok! Kuşkunuz olmasın, 61 yaş serüveni şapa otu- runca başka yollardan hedefe varmayı hesapla- maya, planlamaya başlamışlardır bile. Yakında kokusu çıkar. • • • Haftanın ilk günü dostluk uğruna geçirmekte olduğumuz değişimleri de öğrendik. Hatalarımızı kabul ederek özür dilememizi is- teyen ABD Savunma Bakanı Wotfowitz'i, -Dışiş- leri Bakanımız Gül'ün samimi bulduğu- irdele- meleri yapmaya kim kışkırtmış biliyor musunuz? Haklısınız; elbette Yasemin Çongar'ın Was- hington'dan dün yazdıklannı okumadınızsa, bile- mezsiniz. Meğer Türkiye kışkırtmış Wolfowitz'i... VVas- hington Büyükelçimiz Faruk Loğoğlu -yazıda toplantının yeri, katılanların adlan, sıfatlan yazıl- mıyor- üstelik Irak Savaşı'ndan kısa süre önce "Amerikalı muhataplanna": "Siz bana gerçekten ne düşündüğünüzü, öfkeliyseniz ne kadar öfkeli olduğunuzu açıkça anlatın. Samimi konuşursanız sizianlamam, Ankara'ya doğru aktarmam kolay- laşır" demiş... Çongar, dostluk ilişkilerini çok aşan Wolfowitz'i; "Loğoğlu'nun kendi görüşmelerinde aradığı ve anlaşılan sağladığı türden birsamimiyet ile konuş- tu" diye mazur ve üstelik makul göstermeye ça- lışıyor. Mademki Başbakan'dan devletyapısına kadar değişim ve gelişim sürecindeyiz; ABD ile dostlu- ğu yeniden pekiştirecek yol yöntem çok basit: Wolfowitz'den özür dilemek! Sezer: Yasalar uygulanmalı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer. dün Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Faruk Öztimur ve berabe- rindeki heyeti kabul etti. Öztimur, kabulde Türki- ye 'dekı engelliler konusunda sorunlann devam etti- ğini. eğitim ve istihdam sıkıntılannın aşılamadığını kaydetti. Cumhurbaşkaru Sezer de, anayasanın, "Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir, Devlet bu güvenliği sağlayacak gerekh tedbirleri alır ve teşki- latı kurar" yönündeki 60. maddesine işaret ederek "Yasalann mevcut olması, uygulandığı anlaıruna gelmiyor. Yasalann uygulanması gerekir" dedi. Coşkun: Asıl özürfü Televoleciler • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Görmeyenler Kültür ve Birleşme Demeği'nin "Engelliler Hattası" nedeniy- le düzenlediği "Özürlüler Yasası tstiyoruz" konulu semınere katıldı. Coşkun, toplumun belli bir kesimi- nin açlık sınınnda, büyük bir kısmının da maddi sı- kıntıda olduğu bir dönemde "Televole yaşamı sü- renlerin en büyük özürlü" olduğunu söyledi. 'ABD, petrolü güvenceye aldı' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Dışişle- ri Bakanı Yaşar Yakış, Türk Parlamenterler Birli- ği'nın "Irak'm yeniden yaplanma sürecinin değer- lendirilmesi ve Türkiye"nin uygulayabileceği politi- kalar" konulu sempozyumuna katıldı. Yakış, ABD"nin Ortadoğu politikasuun petrol kaynaklan ve tsrail'in korunmasına dayandığını belirterek Irak sa- vaşı ile her iki hedefini de gerçekleştirdiğini söyledi. İngiltere ve ABD'nin, Irak petrolünün kaymağını bir süre paylaşmaya kararh göründüğünü kaydeden Ya- kış. bunu "kılıç hakkı" olarak gördüklerini belirtti. Transa ve Almanya ihmal edüiyor' • ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) - YTP Genel Başkanı îsmail Cem, Akdeniz Üniversitesi tktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin kuruluşunun 10. yıl- dönümü dolayısıyla düzenlenen " Türkiye'de tç ve Dış Siyasi Gelişmeler" konulu konferansa katıldı. AB'nin, Türkiye'nin beraberliğine çok önem verdi- ğinı belirterek "Ama bir yandan da AB'nin Türkiye ile beraberlığını en ucuza mal etmek için politika yaptığını görmeliyiz" dedi. AB konusunda ihmal edilen bir konunun da Fransa ve Almanya ile ilişki- ler olduğunu söyleyen Cem, bu ülkelerin AB ve Tür- kiye konusunda belirleyici rol oynadığım kaydetti. İkimiz de deliyiz• Baştarafı 1. Sayfada zolesine çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu. Anıtkabir Özel Defteri'ni imzalayan Ber- lusconi, birikimleriyle gücünü ve güncelliğini koruyan Türki- ye'nin dünyada veAvrupa'da baş rol üstlenebileceğini belirterek "Bu birikimleri öğreten mo- dern Türkiye'nin Ata'sına say- gıJarımı sunuyorum" dedi. Berlusconi daha sonra Erdoğan tarafindan Başbakanlık'ta resmi birtörenlekarşılandı. Başbakan- lık'ta yapılan baş başa ve heyet- ler arası görüşmelerin ardından Sheraton Oteli'nde çalışma ye- meği gerçekleştirildi. Erdoğan ile Berlusconi görüş- mede karşılıklı dostluk mesajla- n verirken, birbirlerine espri yap- tılar. Berlusconi, Sheraton Ote- li'nde çalışma yemefinde, Erdo- ğan'a "İkimiz de biraz deliyiz, galiba. Partilerimizi sıfırdan oluşturduk. Bunun için deli ol- mak gerekir. Ikimiz de o kadar güçlü mevcut düzene meydan okuduk ki, bunun için çılgın ol- mak gerekir" dedi. Reform yap- manın zorluklanna ve buna dire- nenlerin yarattıgı güçlüklere işa- ret eden Berlusconi, Erdoğan'a sık sık ıltifat etti. Sfmitisle blrllkte Kıbrıs a gldelim' önerisl Berlusconi, Italya AB dönem başkanı olduğunda Erdoğan'a Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis ile Kıbns'a giderek, çö- züme katkı yollannı araştırmayı önerdi. 2004'ün sonuna kadar adanın sorunlannın çözülmüş olarak AB'ye üye olmasını iste- digini aktaran Berlusconi, Orta- doğu sorununun çözümünde de Türkiye'nin katkılannı istedi. Berlusconi, Israil ve Filistin so- rununun çözümünde Türkiye'nin bilgi ve tecrübesi ile diplomatik kapasitesinden yeterince yarar- lanılması gerektiğini anlattı. AB müktesebatına uyumda Türkiye'nin taleplerine de yanıt verecekJerini söyleyen Berlusco- ni, daha sonra Irak'ın yeniden ya- pılandınlmasınadeğindi. Berlus- coni, yeniden yapılanma sürecin- de Türkiye'den yararlanılması düşüncesinde olduğunu belirte- rek "Çünkü .Müslüman olup da tam olarak demokratik olan tek ülke Türkiye" dedi. Görüşmelerin ardından Shera- ton'da yapılan basın toplannsın- da konuşan Erdoğan, Berlusco- ni'nin Türkiye'ye gelmesinden Italycm komutana TSKnişanı Italya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin Ânkara temaslan ile Italyan kuvvet komutanlarının resmi ziyaretleri aynı günlere denk geldi. Italya Deniz Kuvvetîeri Komutanı Oramiral Marcello De Donno'ya Türk Silahlı Kuvvetîeri (TSK) Liyakat Nişanı verildi. TSK Liyakat Nişanı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök adına Deniz Kuvvetîeri Komutanı Oramiral Bulent Alpkaya tarafindan Donno'ya verildi. Törende konuşan Alpkaya, Donno'nun "İki ülke deniz ve silahlı kuvvetJerinin arasmdaki mevcut ilişküerin daha da ileriye götürülmesi yönünde gösterdiği gayret, samimi ve içten çalışmalar nedeniyle Liyakat Nişanı'na layık görüldüğünü" söyledi. İtalya Jandarma Genel Komutanı Korgeneral Guido Beliini de Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur'u ziyaret ettt (Fotoğraf: AA) memnuniyet duyduğunu vurgu- ladı. Erdoğan, 3 Kasım seçimle- ri sonrasında Türkiye'nin Avrupa sürecinin hızlandınlmasında ilk durağınm Roma olduğuna dikkat çekerek bu nedenle Berlusco- ni'nin ziyaretinin önemli olduğu- nu belirtti. Italya ile Türkiye ara- sında ekonomÜc ve ticari ilişkile- rin son yıllarda stratejik ilişkile- re dönüştüğünü belirten Erdo- ğan, 20O2'de Italya'nın 6.3 milyar dolarlık ticaret hacmi ile rekor kı- rarak Türkiye'nin ikinci büyük ti- caret ortağı olduğunun aitım çiz- di. Erdoğan, "Türkiye'ninAB'- ye üyelik kararlıiığinı belirtir- ken bu konuda İtalya'nın gös- terdiği desteğin artarak devam edeceğinden de emin olduğu- nu" söyledi. Berlusconi de, Ital- ya'nın herzamanTürkiye'nin AB üyeliğinin yanında saf tuttuğunu vurguladı. 1 Temmuz'da Italya'- nın AB dönem başkanı olacağına işaret eden Berlusconi, Türki- ye'ye desteklerinin artacağını, Türkiye'nin AB üyeliğinin so- mutlaşması için ellerinden gele- ni yapacaklannı belirtti. Sezer kabul etti Erdoğan'ın başbakanlığı döne- minde Türkiye'ye gelen ilk AB üyesi ülkenin başbakanı olan Berlusconi, Cumhurbaşkam Ah- met Necdet Sezer ve TBMM Başkanı BülentAnnç tarafindan da kabul edildi. Cumhurbaşkan- lığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Sezer, Berlus- coni ile görüşmesinde Türkiye- Italya ilişilerinin gelişmesinden duyduğu memnuniyeti dile getir- di. Sezer, Türkiye'nin AB üyeli- ği sürecinde Italya'mn çabalan- nuı takdirle karşılandığını belir- terek, bu çabalann Italya'mn dö- nem başkanhğı sırasında da sür- mesi yönündeki beklentilerini di- le getirdi. Berlusconi de, Türkiye ve Italya arasındaki ilişkilerin eriştiği düzeyin memnuniyet ve- rici olduğunu belirtti. Annç ile görüşen Berlusconi, genel kurul salonunu gezdi. Berlusconi'ye genel kuruldaki koltuklann ttal- ya'dan geldiği bilgisi verildi. Aria, Iş Bankası ve Aycell ortakhğı Ekonomi Servisi - Başbakan Recep Tavyip Erdoğan, Tele- com ttalia Mobile (TIM) ve Tür- kiye Iş Bankası ortaklığıyla ku- rulan GSM operatörü Aria ile Aycell'in yeni bir yapılanmaya gideceğini bildirdi. Erdoğan, Ay- cell, Aria ve Iş Bankası'nın üçlü olarak birleşeceğini açıkladı. Dış Ekonomik Ilişkiler Kuru- lu (DElK) bünyesinde faaliyet gösteren Türk-Italyan tş Konse- yi, resmi bir ziyaret için Türki- ye'de bulunan Italya Başbakanı Silvio Berlusconi'nin onuruna bir yemek verdi. Yemekte, Aria ve Aycell'in birleşmesi ile ilgili bir açıklama yapan Erdoğan, Aria, Aycell ve tş Bankası'nın üçlü olarak birleşip yeni bir ya- pılanmaya gideceklerini açıkla- dı. Yemekte konuşan Erdoğan, "böyle güzel, anlamlı bir top- lantıda. bugün (dün) nokralan- nuş olan bir müjdeyi özellikle vermek istediğini" söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Bil- diğiniz gibi, Türkiye'de Ari- a'nın ciddi bir yatırımı vardı ve AyceU, Aria ile İş Bankası üçlü olarak birleşmek suretiy- le yeni bir dönenıi başlatmış olacaklar. Her iki ülke için de bu adınıın hayırh olmasını di- liyorum." Erdoğan, yeni oluşu- mun mali yapısı konusunda bil- gi vermedi. Ancak Italyan tara- fkun yeni yapılanmaya Aycell ve Aria'nın yüzde 40, Iş Banka- sı'mn da vüzde 20 oranlannda ortak olması yönünde bir öneri getirdiği ileri sürüldü. Türk tara- fımn ise Aria ve Aycell'in yüz- de 45, Iş Bankası'nın ise yüzde 10'luk paylarla yeni yapılanma- ya girmesini istediği iddia edil- di. Aria'nın Italyan ortağı TIM yetkilileri, 2.5 milyar dolarlık li- sans bedeliyle kurulup Iş Banka- sı ile ortak işletilen Aria'nın re- kabet ortamı ohnadığı için zarar ettiği gerekçesiyle mart ayı so- nunda uluslararası tahkime baş- vurmuştu. TIM, başvurusunda Türkiye'den 2.5 milyar dolarlık tazminat talebinde bulunmuştu. TIM yetkilileri, başvurunun ar- dından, Türkiye 'den çekilme ko- nusunu da birkaç ay içinde kara- ra bağlayacağını açıklamıştı. Başbakan Erdoğan'ın, Türk-İtalyan İş Konseyi'nin İtalya Başbakanı Berlusconi onuruna verdiği yemekte yaptığı konuşması sırasında İtalyan Başbakanı'na "Değerli dostum Silvio" diye hitap etmesi dikkat çekti. Yemek boyunca Erdoğan ve Berlusconi çevirmen aracılığıyla konuştu. (Fotoğraf: VEDATARIK) 'Kemalizm' çıkanldı, ordu hedefalındı STRASBOURG (AA) - Av- rupa Parlamentosu Dışişleri Ko- misyonu (AFET), Hollandalı Hı- ristiyan Demokrat parlamenter Arie Oostlander tarafindan ha- zırlanan yılhk Türkiye Rapo- ru'nu ve bu rapora bağh karar ta- sansını Kemalizmi eleştiren ifa- deleri çıkararak kabul etti. 2 Ha- ziran'da AP Genel Kurul 'u oturu- munda son kez oylanacak tasan- da, ordunun demokratik ve ço- ğulcu sistemin gelişmesi önünde engel olduğu ileri sürüldü. Türkiye'den ve Avrupa"dan yo- ğun eleştiriler alan Oostlander, "Türkiye'de yeni yapılacak anayasa, Kemalizm yerine Av- rupa demokratik kunımlannı temel almah" şeklindeki ifade- yi geri çekti. Oostlander, bu de- ğişikliğin raporun özünü çok de- ğiştirmediğini sa\oındu. Oostlan- der, raporun en önemli mesajı- nın, Türkiye'nin siyasi reformlar konusunda yaptığı çabayı sür- dürmesi yolundaki çağn olduğu- nu söyledi. Tasarının Içeriğl Dışişleri Komisyonu'nda su- nulan 283 değişiklik önergesi ve raportörün sunduğu 27 uzlaşma önergesinin oylanarak kabul edildiği rapor ve buna bağh tasa- n, Türkiye'ye insan haklan ve demokrasi alanında eleştiriler getiriyor. Tasan, yeni bir anaya- sanın yapılmasını savunuyor, or- dunun demokratik ve çoğulcu sisteme yönelik gelişme önünde engel olduğu iddia ediliyor. Ka- rar tasansında, 3 Kasım seçimle- rinde güçlü bir çoğunlukla ikti- dar olan AKP'nin, reformlan gerçekleştirmek alanmda büyük sorumluluklan bulunduğu belir- tilerek seçimlerdeki yüzde 10 ba- rajı eleştiriliyor ve bugünkü TB- MM 'nin, seçmenin sadece yüz- de 55'ini temsil ettiği üzerinde duruluyor. Kıbns sorununa bir çözüm bulunmasmın, "Türki- ye-AB ilişkileri açısından te- mel önemde olduğu" belirtilen raporda, Türkiye'deki devlet ya- pısında çok kökten değişiklikle- rin yapıhrıası gerektiği öne sürü- lüyor. Tasanda, MGK ve RTÜK gibi kurumlann kaldınhnası da isteniyor. Tasanda, Kıbnslı Türk- lerin ve Türkiye'nin "cesur ka- rarlar almalan", Ermenistan'a ambargoya son verihnesi, Türk ve Ermenilerin geçmişteki so- runlan aşmak için diyalog kur- malan gibi istekler de yer alıyor. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ku yayılır, içindekiler bozulurya... Işte 1990'lann başında sona eren soğuk savaş döneminin koku- ları, tortuları 2000'li yıllarda daha belirgin ortaya çıkıyor! ABD, başlangıçta soğuk savaşın öteki kutupla- rıyla nasıl ilişkiler kuracağını, onları yeni dünya düzeninde hangi ta-rafta göreceğini açıkça ifade etmemişti. Şimdi artık kutuplar yok, dahasıcakik- limler var! Daha doğru anlatımla, ABD böyle bir dünyaya doğru ilerlemek istiyor. Bulgaristan'da Incirlik kadar büyük bir üs için anlaşmayapıldı. 1991 'deki Sovyetler'inçözülme- sine dek bu ülkeyle çok yakın yürüyen Bulgaris- tan, bundan böyle AB'ye tam üyelik hedefinde ABD'ye tam destek verme politikası izleyecek. Romanya'da ABD'ye destek için yapılan oyla- malarda 2 ya da 3 fire çıkıyor! Macaristan'da da ABD üsleri aktif biçimde ça- lışıyor. GuamAdası'ndaki ABD üslerinde özel eği- timden geçirilen peşmergeler Irak'a gidiş öncesi burada son eğitimden geçirildi. Yakın-uzak tarihi Almanya çizmesiyle Rus sün- güsü arasında gidip gelen Polonya da geleceği- ni ABD'ye bağlayanlardan. Son dönemde yılda 7- 8 milyar dolar ABD sermayesi çeken Polonya ya- kın gelecekte beklenenden büyük ABD üslerine ev sahipliği yapabilir. Almanya'daki Amerikan bir- likleri bu ülkeye kaydırılabilir. Irak'ta ABD ve Ingil- tere'nin yanında Polonya'nın da bulunması, Av- rupa'nın ortasına atılan kocaman bir Amerikan kancası olarak da nitelendirilebilir. Türkiye'nin yeri Doğuya geçelim... ABD Başkanı Bush, South Carolina Üniversitesi'nde bir konuşma yaptı. Ko- nuşmanın çatısını şu oluşturuyordu: "Yeni bir Ortadoğu kuracağız!" Bush bunun altını şöyle doldundu: "Doğu ile Batı arasında nefret yoluyla bir fay hattı oluşturmaya çalışanlar var. Hayır, bir mede- niyetler çatışması olmayacak. Müslüman dünya- sında özgürlük arzusu ağır basıyor. Müslüman dünyasının neredeyse yarısı, Türkiye'den Endo- nezya 'ya kadar demokratik kurallar altında yaşıyor. Suudi Arabistan'ın reformlan arttırması gerek. Iranlılar cesaretle, demokrasi, hukuk kurallan, in- san haklan için konuşuyoriar..." Bush, bölge planlarını şöyle bağladı: "Amerikan-Ortadoğu serbest ticaret alanı kura- lım. Yolsuzluğun yerine serbest piyasa ekonomi- si ve adil kanunlar koyarak, Ortadoğu halkı refah ve özgürlük altında büyüyecek..." Bu değerlendirmelerin içinde her şey var. ABD, önümüzdeki dönemde müdahale edeceği Orta- doğu ve Asya ülkelerini önceden uyarıyor. Bunu, ters tepen medeniyetler çatışması havasında de- ğil de, özgürlük isteyen halklara yardım etme eda- sında yapacak. Iran bir kenara konursa bölge ülkelerindeki yö- netimlerin hemen tümü ABD-lngiltere yapımı! Burada Türkiye'ye bakış açısı da ortaya çıkıyor: "Müslüman dünyasının demokrat ülkesi!" Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğu Müslü- man. Bu, bilinen birgerçek. Ancak Türkiye'nin id- diası bu özelliğiyle Doğu'suna örnek olmak değil, Batı'nın üyesi olmak! Hep etrafımızda döndük ama, ABD'nin dünya- ya bakışını göstermesi açısından bir örnekle son noktayı koyalım. ABD, Irak'ta kendisini destekle- yenlere özel müttefık muamelesi yapıyor. Artık, başta vurguladığımız Doğu Avrupa ülkeleri, Fili- pinler, Katar revaçta. Koalisyon üyeleri arasında bir ülke daha dikkatimi çekti. Adı Tonga... Okya- nus'un ortasında, Fiji'nin 640 km. doğusunda bir nokta. 169 adasının toplam büyüklüğü Türkiye'nin binde biri kadar, 750 kilometrekare. ABD yöneti- mi bunu yorumlarken, "Müttefikleri büyüklüğüne göre seçmiyoruz" diyor! ABD tongaya basmıyor! ankcum@ttnetnet.tr Abdullah Cül Bulgaristan'da: Kolıcıçözümde asker Kibrıs'tan çeküir SOFYA (AA)-Dışı- şileri Bakanı Abdullah Gfll, Kıbns'ta kalıcı çözüm bulunması ha- linde Türk askerinin adadan çekilebileceği- ni söyledi. Bulgaris- tan'a giden Gül, iki ül- ke arasuıda elektrik alı- mına ilişkin çıkan soru- nun çözümünde, taraf- lann çıkarlannı koru- yacak bir sonuca vanla- bileceğini söyledi. Gül, temaslan kapsamında Trakya Otoyolu'nun Karnobat-Burgaz bölü- münün temel atma tö- renine katıldı. Gül, iki günlük resmi ziyaret için dün sabah Bulgaristan'a gitti. tlk olarak Burgaz'a giden Gül'e Burgaz Hür Üni- versitesi tarafindan fah- ri doktora unvanı veril- di. Doğuş-Eko ortak gi- rişimi tarafindan yapı- lacak Trakya Otoyo- lu'nun Karnobat-Bur- gaz bölümünün temel atma törenine de katı- lan Gül, daha sonra Sofya'ya geçerek Bul- garistan Başbakanı Si- meon Sakskoburgots- ki ve Dışişleri Bakanı Solomon Passi ile ayn ayn görüştü. Gül ve Passi, yaptıklan görüş- menin ardından ortak basın toplanrısı düzen- ledi.ToplantıdaKKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş'ın "Türki- ye'nin garantörlüğii- nün sürmesi duru- munda, Türk askerle- rinin adadan çekilebi- leceğine" yönelik son önerisine ilişkin görü- şünün sorulması üzeri- ne Gül "Adada kalıcı bir çözüm bulununca şüphesiz ki Türk as- kerlerinin Türkiye'ye çekilmesi mümkün- dür" diye konuştu. Bakanlar geliyor Türkiye ile Bulgaris- tan arasında yaşanan elektrik sorunun çözü- mü için Bulgaristan Enerji Bakanı Milko Kovaçev ile Bayındır- lık Bakanı Valentin Tzerovski'nin 29 Ma- yıs'ta Ankara'ya gele- cekleri öğrenildi.