Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 3 MAYIS 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
s
F
s
S
Tel: 0.212,512 05 05 Faks: 0J12.512 44 97
- Erbakan, Saadet'in
başına geçmiş...
"Sensiz saadet nevmis!"
Muğia #>Muğla •'-
Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Şener Oktik'e
"rektör" yerine "yöktör"
deniyor..- Çünkü öyle bir
genelge yayımlamış ki...
Oğretim üyeleri saat
08,30-17.30 saatieri
arasında odalarında
bulunmak zorunda;
hatta tuvalete giderken
bile odaya bir nöbetçi
koymak durumunda...
AcıIzmir'den bir öğretmen
resmi yazjşmaları
göndermiş... Bornova
Ilçe Milli Eğitim
Müdüriüğjü, hastalığının
tedavisi için ilaç
alamayan bir öğretmen
ve ameliyat olacak bir
öğretmen çocuğu için
bağış kampanyası
başlatmış... Kâğıt
üzerinde devlet,
memuruna ve bakmakla
yükümlü olduğu aile
bireylerine ücretsiz
sağlık hizrneti veriyor.
Hatta kimilerini özel
hastanelerde ve dahi
yurtdışında tedavi
ettiriyor... Ama bu
belgeler, birileri
yurtdışında tedavi
görsün diye
öğretmenlerin ve
ailelerinin düşürüldüğü
acıklı durumu
gösteriyori
T
urizmci Deniz Tûfekçi'nin bir çift sözü var
"Geçen 18 yıldaki tüm hükümetler ve son
iki AKP hükümeti de zerre kadar farklı bir
1 uygulama değişikliği göstermeden dövizin
lira karşısındaki değer artışını ortalama yüzde 16
enflasyonun altında tutmuştur. öte yandan sıcak
paranın ülkemize gelişini özendirici tedbir olarak fa-
iz oranlan da enflasyonun ortalama yüzde 25-35
üzerinde tutulmuştur. Bu bilinçli bir hükümet politi-
kasıdır.
Dış satım ve turizm yoluyla gelecek dövizin art-
masına yönelik politikalar yerine, çok pahalıya mal
olduğu yaşanarak görülen sıcak para politikalan ter-
cih edilmeye kararlılıkla devam edilmektedir.
Turizmcilerin, yurt dışından turist getiren, döviz
kazandıncı faaliyetlerde bulunan, turiste hizmet ve
mal satan kuruluşların sorunu dövizin lira karşısın-
da değerinin artmaması değildir, sorun sıcak para
politikalan nedeniyleyüksekfaizin indirilmemesi, fa-
Turizm
izlerin bilinçli olarak yüksek tutularak sıcak para de-
diğimiz vur kaççı, yatınm yerine tefecilikle geçinen
yabancı, yerli kapitalistleri memnun etmektir.
Hükümetin bilinçli birtercihle sürdürdüğü bu po-
litikanın sonucu olarak, 2002 yılında yaklaşık 1.3
milyar dolar karşılığı 2.08 katrilyon lira sektörün ce-
binden açıkça alınrnış ve hem ithalatın sübvansiyo-
nunda hem de sıcak paranın finansmanında kulla-
nılmıştır.
Başta Kültür ve Turizm Bakanı olmak üzere tüm
hükümet üyelerine ve siyasetçilere soruyorum:
Bu politikalar yürüriükteyken, acaba 'turizmi des-
tekliyoruz"lafınıninandırıcıbiryönüvarmı?Turizm-
cinin, vergisini, stopajını, sigortasını tıkır tıkır yatır-
dıktan sonra cebinde kalan parasını bu yolla alıp ki-
me destek oluyorsunuz? Sıcak para girişine göster-
diğiniz ilginin onda birini turistik dövizi getirenlere ne
zaman göstereceksiniz? Altı ayda bir turizm baka-
nı ya da bakanlık adı değiştirmekten vazgeçip, iş
yapmaya ne zaman başlayacaksınız?
Herhangi bir yerde tartışılmış, oluşturulmuş, kay-
da geçirilmiş yayınlanmış; Türkiye'nin kısa ve uzun
erimli turizm politikalan, bunlara uygun stratejileri ve
stratejik uygulamalann önünü açabilecek taktikle-
ri var mı? Varsa nerede saklıyorsunuz.? Eğer yok
ise neden oluşturmak için düğmeye basmıyorsu-
nuz? Her kriz döneminde desteklenen, el altından
ya da el üstünden devlet olanakları ile desteklerin-
den yarariandınlan 'Türk kökenli' yaftası vurularak
Alman, Fransız, Avusturya gibi asıl kimliği görmez-
den gelinen tur operatörlerinin turist harcamasının
kişi başına 700 dolar civannda olduğu ülkemize ge-
tirdikleri kişi başı turistik dövizin 200 dolann altında
olduğunu bilen var mı?"
SESSİZSEDASIZ(I)
Yüksek Yerilim Hattı
erdincırtku <' yahoo.com
Ne kadar dönersen dön, sonımda kendine vanrsın.
Abdülhamit Düşerken ve Mülkiyeliler
Tüm öğretim Üyeleri Derneği Genel
Başkanı ve Gazi Üniversitesi Tıp
Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.
Dr. Tahir Hatipoğlu'nun geçenlerde
gösterime giren ve eleştirmenlerin
büyük ilgi görterdiği "Abdülhamit
Düşerken" filmi için iki ilginç
saptaması var:
"Ziya Öztan'ın yönettigi filminin bir
sahnesinde 'Mülkiyeliler' denerek
Mülkiyeli gençlik yürütülüyor.
'Mülkiyeliler' de yürüyüş sırasında
'Mülkiye Marşı'nı söylüyor.
Oysa Ikinci Meşrutiyet'in ilanında
Mekteb-i Mülkiye gençliğinin hiçbir
rolü yoktur.
Burada yürütülecek olan bir gençlik
grubu olacaksa, Harbiye ya da
Tıbbiye gençliği olmalıdır.
Ikincisi, filmde yürütülen Mülkiyeliler
ilk adı 'Vatan Marşı' ve sonraki adı
'Mülkiye Marşı' olan marşı
söylemektedirier.
Bu marş, 1919 yılında Mülkiye
öğrencisi Cemal Ethem tarafından
yazılmış ve Mekteb-i Mülkiye'nin
müzik öğretmeni Musa
Süreyya tarafından
bestelenmiştir.
Sonuç olarak 1919'da
yazılan ve bestelenen bir
marşın 1909 yılında
söylettirilmesi çok ciddi yanlışlıktır.
Burada kanımca, yönetmen Ziya
öztan ile oyuncu Halil Ergün'ün
Mülkiyeli olması nedeniyle
'Mülkiyelilik ruhu' bilimin önüne
geçmiştir."
Wolfowitz: Kişisel
ve Duygusal mı?
TÜRKKAYA ATAÖV
ABD Savunma Sekreter
Yardımcısı Paul Wolfowitz
bizi Irak bunalımında umut et-
tikleri biçimde desteklemedik
diye ağır sa/ılması gereken
üslupla eleştirdi. Bazı üst dü-
zey yöneticilerimizle televiz-
yon programlannda gözüken
yorumcular d a bu sözlerin
VVolfovvitz'in duygusal ifade
edilmiş kişisel düşünceleri ol-
duğunu söylediler. Bu yorum-
cular da VVashington'daki ka-
rar verme sürecinde hangi
gruplann etkili olduğunu bil-
miyoriar ya d a bildiklerini ka-
muoyundan gizliyorlar. Bilse-
lerbile, bu bilgilerinin kapsam-
lı ve aynntılı olduğunu sanmı-
yorum. Bu eksiklikle yorum
yapmalarını da ayıplamak
gerekir. "Siyasal irade bizde"
demek, bilgisizliği ve yanılt-
mayı mazur göstermez.
Kendine "yeni tutucular"
diyen yaklaşık yirmi kişilik ve
kendi içinde tutarlı bir grup,
2000 yılında Bush yönetimin-
de belirli karar yerlerine gelip
oturmuştur. Bunlar "tutucular-
la Siyonizmin ittifakı sayesin-
de Amerikan dış politikasına
yön verenler" diye de tanım-
lanabilir. Fransız başkenti bun-
lara "emperyaJizm, petrol ve
Yahudiler" yaftasını yapıştır-
mış. Içlerinde VVolfovvitz'in de
bulunduğu bu grubun Penta-
gon ve Beyaz Saray'da büyük
ağıriığı var, Wolfowitz'li grup
Bush'un da onayladığı daha
geniş bir akım ve güç odağı-
nın önemli parçası.
Bush'un söylediklerinin ve
yaptıklannın faturasını yalnız
başkana çıkarmak eksiktir.
"Amerika dünyayı kendi çıkar-
lanna en uygun biçimde yeni
baştan düzenlemeli" düşün-
cesinin kaynağı, işte, gelenek-
sel tutucularla da birleşmiş
olan bu gruptur. Söz konusu
olan yalnızca bir "klik" de de-
ğil. Cumhuriyetçi Parti'yi
önemli ölçüde temsil eder. De-
mokrat Parti'den yandaşları
da vardır. Şimdi Pentagon'da
(eski öğretim üyeleri) VVolfo-
witz ve Steve Cambone ve
(hukukçu) Doug Feith, Che-
ney'nin başkurmayı Scooter
Libby ve Dışişleri'nden John
Botton yeni tutuculann ön sa-
fındalar.
Eski şirket yöneticileri olan
Cheney ve Rumsfeld
1991 'de Saddam'ı devirmek-
ten yana değildiler. Ama bir yıl
sonra, Savunma Tasansı Reh-
beri'ni Wolfowitz'le Libby ka-
leme aldı, Cheney de Beyaz
Saray'a iletti. Bu metin "önle-
yici" savaş sözünü ediyordu.
Rumsfeld de 1998'de Clin-
ton'a Saddam'ı devirmekle il-
gili mektubunu sundu. Bu gru-
bun görüşleri 2002'de resmen
Ulusal Güvelik Stratejisi'ni
oluşturdu. Irak'ta savaş onla-
nn seçeneğidir. Savaşla etki-
leri daha da arttı. Adaylığı sı-
rasında "ılımlı" dış siyasetten
söz eden ve yalnız Condole-
ezza Rice'ı dinleyen Bush'un
tüm dünya görüşü artık bu
grubun bir kopyasıdır.
Wolfowitz'in sözleri kişisel
ve duygusal değildir. Lütfen
ciddi olalım. Bunların kimler
olduğunu ve neyi temsil ettik-
lerini bilelim. Kamuoyunu ya-
nıltma hakkı hiçbirimizde yok.
ÇÎZGÎLÎK KÂMİL MASARACI
HARBt SEMİHPOROY semihporoym yahoo.com
HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BÎLGÎN
KAÇ BACl KAÇ! AMERİKA ORTADOĞU'DA
8ARIŞA KATKI YAPIYOR..
{ I I i I I I I ! I I
TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 13 Mayıs
SATILIK 0T0
1998 MODEL TOYOTA
SAHİBİNDEN SATILIKTIR
Tel: 0 532 - 287 52 73
SAHİBİNDEN SATILIK EV
Avcılar Denizköşklerde deniz görür 250 nf doğalgazlı sıfır
dubleks daire sahibinden satılıktır.
Tel: 0 532 795 43 49 50 bin Euro
ZEYTİNBURNU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESÎ
HAKtMLİĞt'NDEN
Esas No: 2001 774 Karar Ko: 2003/393
Davacı Bahnye Uzal ve Muhittin Uzal vekilleri Av. Ali Galip Ulu-
pınar tarafından, davalılar Çetin Bozkurt vs. aleyhine açılan sözleş-
menin feshi ve tapu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda:
Mahkememızce verilen 16.04.2003 tarihli kararia, davalı nüteah-
hitler Çetın Bozkurt ve Şerafettin Uzun arasında yapılan Istanbul 15.
Noterliğinin 20.06.1995 tarih ve 13659 yevmiye numaralı gayrimen-
kul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile ek olarak yapılan
İstanbul 15. Noterliğinin 20.06.1995 gün, 13660 mevmiye nolu ve-
kaletname ile 20 06.1995 gün, 13661 yevmiye nolu muvafakatname-
lerin iptallerine. diğer davalılar Celal Kodaş, Adem Aşut, Rıdvan
Yılmaz, Vahit Kara, Muzaffer Ankan'a devTolunan Zevtinburnu,
Kazhçeşme Mahallesi, 405 pafta, 2420 ada, 15 parseldekî hisselerin
iptali ile davacı Fahriye Uzal adına kayıt ve tesciline karar verilmiş-
tir.
Karann, adresi meçhul olan davalılar Celal Bozkurt, Şerafettin
Uzun, Celal Kodaş, Adem Aşut, Muzaffer Ankan'a teblig tarihinden
itibaren yasal süresi içinde temyiz yoluna başvurmadığı takdirde
hükmün kesınleşeceği karar teblığini ihtiva eden tebligat yerine ge-
çerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 22832
MESNEM YAZIUYOR... v
1263'TE 8UGÜN,MEYIÂA1A C£IÂL£T-
TİH-İ RUM, ÜNLÜ ESERİ *MBSN£Vrri
SÖYL£A4£yE 8AŞLADI. £H GÖZD£ MÜ-
RİTLERİHDEN}UlifilİyELJ HİİSAMETTİN
ÇEL£8l"NÎH ISRAftlYlA BU ESERİ MEY.
DAHA GETİeMEYEKARAR I/ERMİŞW..
MEYLSNA.MESNEVtTARZIHC* I/E
ARU2 VSZNİNDŞM.İESERİHİ DO6AÇrAN\
(İRTİCALEN) SÖYlÜYORyHLİSAMETriN
Ç£L£Bl DE rAZIYORDU.EmeUSEL
Ö2ELLÎK TAŞIYAN HİKÂYEI-ERDEN OLtj\
$ACAK "AAESNEI/F"ZS61BB£YIT VE"\
6 ciLrrre T#A4/IMUIAIACAKT/. MEV-
IÂNA '«W İLK SÖ2LERİ ŞÖYLEYDh
"DİNLE MEYDEN K/'M HİKÂ~/ET ETMEPE
ETMSDE
BURDUR1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 2003/25
Ahmet Dinler, Osman Dinler. Veli Dınler, Şükriye Dinler, Ayşen Şener, Naile Dinler, Ahmet Dinler'in malikleri olduğu Burdur ili,
Merkez, Konak Mahalle, pafta 2, ada 317, parsel 2'de kayıtlı taşınmazın Şehirlerarası Otobüs Terminal Kompleksi içinde kaldığından
Burdur Belediye Başkanlığuıca kamulaştınlan taşınmazla ilgili olarak mahkemece yapılan tebligat gününden itibaren 30 gün içinde ka-
mulaştırma işlemıne karşı idare yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı davalının düzeltim davası açmasıfKamulaştırma
Kanunu'nun 14. maddesi) açılacak olan davada husumetin Burdur Belediye Başkanlığı'na yöneltilmesı 30 günlük süre içerisinde ka-
mulaştırma işlemine karşı ıdare yaıgıda iptal da\'ası açanlann da%-a açtıklannın ve yürütmeyi durdurma karan aldıklannı belgelendir-
medikleri taktirde kamulaştırma işlemınin kesinleşerek mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz malın kamu-
laştırmayı yapan idare adına tescil edileceği mahkemece tespit edilen kamulaştııma bedelinin Burdur Vakıflar Bankası'na yatınlacağı,
konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm sa\-unma delillerin dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkeme-
mize yazılı olarak bildirilmesi aksi taktirde yokluğunda yargılamaya devam olunarak karar verileceği Kamulaştırma Kanunu'nun 10.
maddesi gereğince davalılara ilan olunur. Basm: 22119
SANDEKLI ASLİYE HUKUK ÎVIAHKEMESt'NDEN
Esas No: 2002/497
Davacı Mehmet Oyar vekili Av. Ibrahim Uçan tarafından davaü Hacer Oyar aleyhine mahkememize açılan boşanma davasının alınan
ara karan uyannca,
Duruşma gününün ve dava dilekçesinin kendisine tebligat yapılamayan, Zabıta marifetiyle de adresi tespit edilemeyen davalı Hacer
Oyar'a Tebligat Kanunu'nun 28. maddesine göre ilanen teblığine karar verümiş olduğundan,
Belli edilen duruşma günü olan 22.05.2003 günü saat 09.10'da sandıklı Hukuk Mahkemeleri duruşma salonunda hazır bulunmanız
veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirmeniz, duruşmaya gehnediğinız ve bir vekil tarafinda temsil edilmediğiniz takdirde tahkikat ve
yargılamaya devam edileceği ve karar verileceği davalı Hacer Oyar adına dava dilekçesı özeti ve duruşma günü ve saati yerine kaim ol-
mak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 22115
KALEM
METtN ERKSAN
Kemalîst, Kemalizm...
Falih Rrfkı Atay "Faşist Roma, Kemalist Tıran ve
Kaybolmuş Makedonya" (1931) adlı yaprtına şöyle
başlar:
"1921 Mayısı'nın hemen aynı günlerinde gene bu
setler üstünde dolaşıyordum. Hapishaneden yeni
çıkmıştım. Mahkeme reisi bir 'Kürt', hapishane ku-
mandanı bir 'Arap', hapishane nöbetçileri 'Çer-
kez'di. Istanbul'u hatırtadığım zaman, OsmanlıSal-
tanatının hep bu üç köşeli inkiraz (çöküş/dağıl-
ma/batma) çerçevesini görüyordum.
Büyükada Ingiltere'nin, Heybeliada Fransa'nın,
Kınalıada Italya'nın, Burgazadası Amerika 'nın elin-
deydi. Büyük demokrasilerin bıçağı Adana'dan,
Antalya 'dan, Izmir'den Anadolu 'nun yanık yüreği-
ne doğru saplanmıştı, Selçuk ve Osmanlı Devlet-
leri'nin tüm başkentlerinde, Konya'da, Bursa'da,
Edirne'de, Istanbui'da bir milyar insana hükmeden
imparatorluklann ve Cumhuhyetlehn bayrağı dal-
galanmaktaydı.
Habsburg (Avusturya-Macaristan) Hohenzollern
(Alman) ve Osmanlı bayraklannın beyaz teslim bez-
lerinden hiçbir farkı yoktu.
Bir milyara karşı tek biradam. Mustafa Kemal.
Erzurum 'un kerpiç birodasında; sırmasız, rütbesiz,
askersiz ve silahsız bir kumandan. Bütün Türkler
ona bağlanmıştık. 0; ıstırap ve hınç denen büyük
enerji kaynağının sıriannı bilen bir baş'tı. Boşuna
akan su gibi, boşuna akan gözyaşı içinde de ölçül-
mez bir kuvvet vardır. Bizim sade iniltisini işittiği-
miz Türk ruhlan'nın uzak derinliğinden gelen 'Ha-
yır" sesini, yalnız 'O' duymuştur."
"Kemalist" deyişi veya deyimi; 1919-1922 Ana-
dolu Savaşı/Türk Ihtilali döneminde oluşmuş bir de-
yiş veya deyimdir. Bu deyiş veya deyimi Ingiltere,
Fransa, Italya, Amerika ve tüm dünya'nın siyasal/as-
keri güçleri ve bu ülkelerin basını oluşturmuştur. In-
giltere, Fransa, italya, Amerika ve tüm dünya'nın si-
yasal/askeri güçleri ve bu ülkelerin basını, Anado-
lu'da Atatürk komutasında savaşan Türk ordusunu
veTürkleri "Kemalist" olarak adlandırmıştır. "Kema-
list" deyişi'ni veya deyimi'ni BMM hükümeti'nin res-
mi ve özel düşünce ortamlan oluşturmamıştır.
"Kemalizm" deyişi veya deyimi; 1923'te TC Dev-
leti kurulduktan sonra, TC Devleti yapısındaki; siya-
sal /ekonomik /toplumsal / hukuksal / kültürel / dü-
şünsel uygulamalar başladıktan sonra, tüm dünya-
daki siyasal / ekonomik / toplumsal / bilimsel çev-
reler ve düşünce odaklan tarafından oluşturulmuş
bir deyiş ve deyimdir. "Kemalizm" o sıralar dünya-
da var olan; Bolşevizm, Komünizm, Sosyalizm, Fa-
şizm, Nazizm, Korporatizm gibi bir deyiş ve deyim-
dir. Kemalizm deyişi ve deyimi Türkiye'deki düşün-
ce çevreleri ve düşünce odaklan tarafından oluştu-
rulmuş bir deyiş ve deyim değildir.
Sözünkısası; "Kemalist"ve "Kemalizm"sözcük-
leri, Türkiye dışında; Avrupa'da, Amerika'da, As-
ya'da, Afrika'da, Avustralya'da, tüm dünyada oluş-
turulmuş iki sözcüktür.
Dün bilinmeden bugün bilinmez. Üstelik yann da
bilinmez. Bu nedenden ötürü "Gelecek Geçmişin
Içindedir" diye bir özdeyiş vardır. Arie Oostlander
adındaki Avrupalı / Hollandalının Türkiye'yi parça-
lamak için saldırdığı "Kemalizm"\nTürkiye'deki ta-
rihini iyi bilmek gerekir. "Kemalizm"e ilk saldınlar
Türkiye içinde başlamıştır.
Türkiye'de sol ve sağ görünümlü düşünce çev-
releri veya Türkiye'de kendini solcu ve sağcı sanan
entelijensiya (intelligentsia, Ing.) "Kemalizm"\n olu-
şumundan bugüne kadar "Kemalizm"e saldırmış-
tır. Arie Oostlander'in "Kemalizm "e ve Atatürk ilke-
lerine saldırması, bizim solcu ve sağcı görünümün-
deki yurttaşlanmızın "Kemalizm"e saldınlan yanın-
da çok masum / suçsuz kalır.
"Kemalizm"e saldıran sol ve sağ görünümlü dü-
şünce odaklan'nın arasına belirli bir tarihten son-
ra, siyasal Islam ve etnik bölücülük katılmıştır. Tür-
kiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşundan beri Ata-
türk ilkelehne saldıran bu düşünce odaklan, siya-
sal topludurum içinde çok etkili bir konuma gelmiş-
tir. Türkiye içinde ve Türkiye dışında bulunan siya-
sal Islam ve etnik bölücü kuruluşlar "Kemalizm"e
saldırmayı bir ilke ve uygulama biçimine dönüştür-
müştür.
17Şubat/4 Mart 1923'te Izmir'detoplanan 1. Ik-
tisat Kongresi'nde, 29 Ekim 1923'te kurulacak olan
TC Devleti'nin; ekonomi, tanm, sanayi, emek/ser-
maye, küttür, öğretim, uygariık, iletişim konulannda-
ki ilkeleri saptanmıştır. "Kemalizm" düşüncesinin
ve uygulamasının kök kaynağı, Izmir 1. Iktisat Kong-
resi'dir. Bu kongre'nin eşsiz ve büyük önemi bugü-
ne değin; bilimsel, kuramsal ve düşünsel olarak al-
gılanmamış ve bilinmemiştir.
1
1 2
B Ü L M A C A SEDATYAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ "Yılancık"
da denilen, kı-
zartı ve şişme-
lerle kendini
gösterenhasta-
lık. 2/Kaplum-
bağakabuğu...
Konusu dansla
anlatılan mü-
zikli sahne
gösterisi. 3/
Bizmut ele-
mentinin sim-
gesi... Öğretim ve eği-
tim sistemi. 4/Edremit
Körfezi kıyısmda tu-
ristik bir yöre. Güreş-
te bir oyun. 5/ Yok et-
me, giderme. 6/ Hava,
gaz,buhargibimadde- 5
leri çekip emmeye ya- 6
rayan aygıt. II Kilime 7
benzer, renkli ve mo- 8
tifliuzunyolluk. 8/Ta- 9
nıtma filmi. 9/Uçakla-
nn yolcu indirip bindirdikleri pist... Çin ve Japonya 'da
oynanan bir strateji ovunu.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/Mardin'in geleneksel sokaklanndaki kemerli geçit-
lere verilen ad... Bir nota. 2/Din işlerini devlet işleri-
ne kanştırmayan... Türkiye ile Gürcistan arasındaki
sınırkapısı. 3/Pantolonunapış arasına gelen yeri... Bir
entegre devrenin, boyutu çoğu kez bir milimetre kare-
den küçük olan parçası.. Güzel sanat. 4/ "Dost, met-
res" anlamında argo sözcük. 5/Değerli madenlerin saf-
hk derecesi... Manganez elementinin süngesi. 6/Eski
Türk güreşlerinden biri... Küçük bal teknesi. 7/Pazar-
lama. 8/ Hastalıklı, sakat.. Toprağın nemi, yaşlık. 9/
Bronşlan genişletici ilaç olarak alınan alkaloit.