Catalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFi a<hna İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: Yüdız • Yazıişleri Müdürü: Satim A^radan#Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara 4- İbrahİm İstıhbarat Cengiz Yıldırım O Ekonomr Öz- lem \ üzak 9 Kûltür Egemen Berköz • Spor Abdülkadir ^ ücelman # Makaleler: Sami Ka- raören • Düzeltme Abdullah Yazıcı • Bıl- gı-Belge EdibeBuğra • YurtHaberlen Meh- met Faraç 0 A\rupa Temsılcısı Güra> Öz Yayuı Kurulu: Ühan Selçuk (Baş- kan). Ernre Kongar (Daruşman). Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kaya, Şükran Soner, İbrahim Yıİdız, Orhan Bursalı. Musta- fa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsücisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No. 125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTe!:4195020(7har), Faks. 4195027 • Izmir Temsılcısr Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2 3 Tel 4411220, Faks- 4418745 • Adana „ . TemsilcisiÇettnYiğenoğhı, InönüCd. 119S No:lKat:l. K o r u l s a n Tel: 363 12 11, Faks- 363 12 15 İMüessese Müdürü: Erol Erkut • Bılgı Işlem. Ahmet • Sa- tış: Fazilet Kuza REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel Mudur Gülbin Erduraıı # Koondınalör Reha Işıtman • Genel MüdurYrd Sevda Çoban # Fmansman Mudürû Çetin Frduran Tel 0212 514 0" 1 53 - 513 84 60-61. Faks 0212513 84 63 1 ıvımbun: You Gun Haber \unv Basm ve YauncAl \ S Turlaagı Cad 3« 41 CaiaJotlu K314 taanbui PK 2J6 - Suiecı J44.'5 (a Fel" (0:f;15120505OÛhall Fak- ı'. 212ı ^!3 S5-J5 B»skı: MerkezGazeteDereı ftbSn\"â\incılıkSau .e Tıc AŞBartarc».Bulı-anNo IZfBeşıktas- 21 MART2OO3 Imsak-4.32 Güneş 6 00 Öğle. 12.19 Ikindı: 15 41 Akşam: 18.24 Yatsı: 19.45 Kandilli'de her çarbamba gecesi Türk - Yunan dostluğu müzik, dans ve mezeler eşliğinde pekiştiriliyor Ege'nin iki yakası birleştiNENA ÇALtPtS - GAMZE AKDEMİR Es'Kandil bu aydan itibaren her çarşamba günü Ege'nin iki yakasını bir araya getiriyor. Kandilli sırtlanndaki Ce- mile Sultan Korusu (ÎTO) içindeki mekânda düzenlenen GrekGecderi'nde Türk ve Yunan dostluğu müzik ve Yu- nan mezeleriyle peidştinliyor. Bu çarşamba gecelerinin ilki önceki gün tstanbul'un her kesiminden renkli konuklann katılımıyla gerçekleşti. Öze! sfınaki bardaklannda ikram edilen Ouzo ile hızlı bir ge- cenin ilk adımlan ahlırken açık büfe eşliğindeki Rodos, Selanik ve otan- tik Yunan mutfa- ğının örnekleri, Türk konuklan pekdeyabancıol- madıklanbırmut- fakla buluşturdu. Dans müziği ıle başlayan gece rembetikovemo- dern Yunan ezgi- lenyle devam et- tı.Adetabirlstan- bul mozaiği görü- numünün çizildiği gecede pisti kuşatan konuldann elle- rindeki rakı kadehleriyle şarkılara eşlik etmeleri Atina'nın ünlü Plaka Sokağf nın gecelerini andınyordu. Ahmet Me- te Işıkara ve Aüf Ydmaz gibi tanınmış simalann da bu- lunduğu gecenin en ilginç konuğu ise yıllann sırtaki us- tası'VasilAğa'ydı. EsraAlkan'ın sahibi oldugu Es'Kandil, 100 dönüm ko- ru içinde, meyve bahçeleri, yürüyüş parkurlan ve 1500 kişi kapasiteli gölet ve şelale alanı ile pazar sabahlan kent- ten uzakta hoş vakit geçırmek isteyenler için brunch ola- nağı da sunuyor. Heyecanlı rolleri seviyor Çeviri Servisi - Türkiye'de bugün gösterime girecek "Korkusuz" filminin yıldızı JenniferGarner'ın 29 yaşında yıldızı parladı. Batı Virginia'lı aktris filmdeki "Elektra" rolüyle Ben Aflleck'le başrolü paylaşıyor. Geçen yıl ABC'de yayımlanan "Afias" rolüyle Altın Küre kazanan Garner, US Weekly dergisinde yer alan habere göre özel yaşamında çok sakin bir kişiliğe sahip. Doğallığı elden bırakmayan güzel yıldızın iki buçuk yıldır evli olduğu eşi Scott Foley ile gözlerden uzak, mutlu bir yaşamı var. Sette heyecanlı rolleri seviyor Garner. Okulda yüzme takımında olan ve saksofon çalan Garner, en büyük hayalinin bir macera filminde helikopterden iple aşağı sarkıtılmak olduğunu söylüyor. Eleştirmenler ise Garner'ın gelecek için umut vaat eden bir aktris olduğu konusunda hemfikir. Eğitim-Sen Başkanı 2003 yılı bütçesindeki payı eleştirdi: Paralı eğitime davetiyeEğitim Servisi -Eğirim-Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, 2003 yı- lı için Milli Eğitim Bakanlıgı'na ay- nlan 10 katrilyon 179 trilyon 997 mılyar liralık bütçenın son 10 yılın en düşük oranlı bütçesi olduğunu behrterek "tktidar, 2003 bütçesiyle veeğitimelayıkgördüğü komik pay- la halkımızı bir anlamda egitim hak- kmdan mahrum bıralayor" dedi. Faiz harcamalanna bakanlık büt- çesinin altı katının aynldığına dik- kat çeken Dinçer, "Eğitimin fmans- tnanını yoksul, emekçi halkın arün- dan saglamava çalışan bir iradenin halkın temsilcisi olmasımiimkün de- ğüdir" diye konuştu. Eğitim-Sen, bütçeyle ilgili şu sap- tamalan yaptı: • MEB bütçesi GSMH'nin yüz- de2.87'sinedenkgelmekte. Bubüt- çe rakamlan, paralı eğitime davet niteliğinde. V Eğitim yatınmı için aynlan miktaryalmzca 1 katrilyon, 479 tril- yon 50 milyar lira, yani MEB büt- çesinin ancak yüzde 15'i. \/ Eğitim yatınmından öğrenci başına düşen yıllık eğitim yatınmı harcaması yalnızca 88 milyon lira. • 2003 bütçesinde "halk katta- s" olarak belirlenen rakam 100 tnl- yon lira. Temel haklardan biri olan ve anayasa tarafindan "güvence" al- tına ahnan eğitim hakkı, devlet ta- rafindan paralı hale getirilmeye ça- lışılmakta, emekçi çocuklaruun eği- tim hakkı gasp edilmektedir. t/ Yükseköğretim kurumlannın 3 katrilyon 408 trilyon 608 milyar li- ra olan bütçesi, yüzde 2.3'ekadar geriledi. DENİZ KUVVETLERİ ESKİ KOMUTANI (E) ORAMİRAL SALIM DERVIŞOGLU NTY SAVUNMA DANIŞMANI (E) HAVA KORGENERAL ORHAN KOSE NTV SAVUNMA DANIŞMANI (E) KARATÜMGENERAL RIZA KUÇUKOGLU NTV SAVUNMA DANIŞMANI TÜRKİYENİN HABER KANALI www.ntvmsnbc.com Ağırtıkh olarak Çin, Metnam, Tayvan, Japonya, Filipinler, Endonez>u, Singapur'da görülen hastalık, bu bölgclenk hastalar aracıhğıyla, özeDikie hastaoe personeünden uçakia seyahat edenler >üzündende de ABD, Kanada ve Avrupa ülkelerine sıçradL Solunum >olu\ia bulaşan hastalığa karşı birinci önlem maske. (REUTERS) Gizemlizatürree sahnede ATL\NTA(AA)-ABD'de, "ati- pik zatürree" olarak adlandınlan hastalık bulunduğu sanılan 11 va- ka görüldü. Hastalıklan Kontrol ve Önleme Merkezi Başkanı JuBe Gerberding, son zamanlarda Asya'ya seyahat eden bu kişilerde, ateş ve solunum sorun- lan başgösterdiğıni söyledi. Gerberding, bu vakalardan her- hangi birinin söz konusu hastalık olduğunu söylemenin henüz erken olduğunu belirterek "Emin obnak birkaç gün alacak" dedi. Henüz tedavisi bulunamayan has- talıktan şimdiye kadar dünyada 14 kişi öldü. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre. ABD'de ortaya çıkan \akalar- la birlikte, bu hastalığın görüldüğü kı- şilerin sayısı 264'e çıktı. Vakalann çoğu Hong Kong, Sınga- pur v e Viemam'da bulunuyor. '^îizıeın- li Zatürree" olarak da adlandınlan Akut Solunum Yetersizliği Sendromu (SARS), bazı Avrupa ülkelennde de ortaya çıkmıştı. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN "... 'Diplomasi' Filân Değil, Yalan Dolan!.." /~* ocukluöunda, Istanbul göçmeni Vj/ (Onlar fstanbula hâlâ Constan- tnop4e diyoriardı) ihtiyar Musevilerden dinlediği şehri, yıllar sonra Claude'a (Hartmann) gezdiriyordum. 196O'lı yıllann başı, boğazıma kadar Yeşil- çam'a batmışım; bilinçaltımı senar- yolar işgal etmiş; Mahmutpaşa Çar- şısı'ndakı, onun, beklemedığim ka- dar gerçekçi gözlemi, beni uyandırı- yor: "-... Hayret, gündelik kullanılsın diye üretilmiş, naylon öteberi için; ne büyük bir özen gösterilmiş! Gök- kuşağını andıran bir renk cümbü- şü, ayrıca, yaprak ve çiçek mottf- teri! Fransa'da bunlar, çoğu koyu gri, en fazla bir iki renkte olurlar, şekil- leri de diiz ve basrtJ" Susmuş, biraz da şaşkın, eklemişti:"-... Bunlann ya- nında, onlara, kaba ve zevksiz bile denebilir!" Claude, aşırı hassas, güzellikten çabuk etkilenen bir kadındı; şiir yazı- yor, romanı bile var; ona, gördüğü- nün, Türk'ün doğal yapısında oldu- ğunu anlatmıştım; bir de örnek veri- yorum: '40 Karanlığı' yıllan, Güzel Sanatlar Akademisi'nin başına ge- tirilmiş olan, Fransız Musevi Ressam Leopold Levi: Beyoğiu nda, Balık- pazan'nı gezerken; manavlann ve ba- lıkçı esnafının, tezgâh ve sergilerinde- ki, renk cümbüşünü ve uyumunu gö- rünce çarpılıyor! Claude'u da götürüp gösterdim, o da şaşırdı; söylemiyor- du ama, zihninden şöyle bir şeylerge- çirdiğine eminim; "- ... Şu Asya'lı barbar Türkler, nasıl oluyor da..." 'Doğal' olanı kabul etmez. yapay olanı savunur!.. Fransızla, Fransa'nın ve Fransız Kültürü'nün dünyaya handiyse hük- mettiği o dönemin ('La Belle Epo- que'), aslında, Fransız Emperyaliz- mi'nin yeryüzü coğrafyasının önemli btr kesimini sömürdüğü, zalim ve haksız birdönem olduğunu görüşemezsiniz, Afrika'nın hemen hemen yansı, As- ya'nın galiba beşte biri, ellerinde idi; Atlantik'te ve Pasifik'te takımadala- ra sahiptiler. General de Gaulle, o halklara -ekonomik değil- siyasal ba- ğımsızlık vermeye kalkışınca da, öfkey- le ayağa kalkmışlardı. Şimdi bazılan, millet ve devlet olarak, Fransız Ihti- lâl-i Kebiri'nin 'cihanşümûl' ilkeleri- ne aykırı hareket etmiş olduklannı ka- bul etmiş olsalar da; yine eski 'sömür- gelerinde'bem ekonomik, hem kültü- rel, hem de stratejik üstünlük davası- nı gütmektedirter. Konuştular mı, dil- lerinden 'Francophone' -yâni 'Fran- sızca Konuşan Halklar'- deyimi düş- mez; bir bakıma, post/ modern 'Kûl- tür Emperyalizmi'nln kibarca dile ge- tirilişi! Emperyalizm, çünkü Tunus, Fas, Madagaskar ya da Hindiçini; Fran- sızcaya ve Fransız Küttürü'ne, Sömür- geciliğin (Colonialisme) oralarda ci- rit attığı yıllarda, teslim olmuşlardır; önceleri, başka ve kendilerine ait, dil- teri ve küttürieri vardı; bu bakımdan du- rum, meselâTurcophone -yâni Türk- çe Konuşan- Halklar'ın durumundan farklı: Avrasya toprağında, çeşitli Türk lehçeleriyle konuşan, tam ya da yan bağımsız, epeyce ülke var; hepsi, ken- diliğinden, turcophone'durlar, hem de asırlardan beri! Fransızla aranız- daki tartışma buraya varınca, hayret- le neyi göreceksiniz? Onun burun kı- vırarak, şöyle bir gerekçeyi kullandı- ğını mı? "-... Hayır, onlar Türkçe konuş- muyor; onlann konuştuğu Uygurca, Tatarca, Kazakça ya da Kırgız- ca'dır!.." Işte Batı'nın ve Batılı'nın, kendi dı- şındaki halklara bakışı budur: Türk- çe'nin doğal coğrafyasını, yapay iddiasıyla kabul etmez; Fransa'nın Emperyalist Coğrafyası'nı doğal di- ye yutturmaya uğraşır. Parls'ln. çlfte gozlügü... Niye hatıriadım? lyi şeyleroldu mu, nedense unuttuklan Türkiye; Kıb- ns ve Irak dolayısıyla, son günlerde, sık sık Fransız Medıa'sının gündemin- dedir Üstelik, o herzamanki çok bil- miş 'tarafgirlik' ve gizli 'çıkarcılık'ia yargılanıyor! Âdet üzere, 'özgürlük' yandaşı, 'demokrasi' öncüsü görünü- yorlar: Irak, sözde bu ülkedeki Fran- sız petrol anlaşmaları ve çıkarlan yü- zünden değil; ülkelerin bağımsızlığı açısından savunulmuş oluyor; Türki- ye'de Cihet-i Askeriye'nin ağııiığını Irak'ın kuzeyindeki Kürt azınlığının, devfet teşebbüsüne karşı koymasıy- sa, halklann özgürlüöü açısından! Id- diaya göre, 'Dersim Isyanı'nın dürtü- sünün sahibi olan Paris; PKK senü- veni boyunca konu ne zaman açılsa, ondan yana çıktı; yine de öyle yapıyor! Kıbns Meseİesi'ne gelince, Atina'dan yana olduğu kesin: Cihet-i Askeri- ye'yi dinlememeli, yeni başbakan za- ten tasvip ettiği BM (Annan) Planı'nı derhal kabul etmeliymiş! (Le Monde, 10Mart2003, başyazı) Ama dedim ya, ellerinde olma- yarak, çifte standart kullanııiar Me- raklısı bilir, Fransız Cumhuriyeti'nde Fransızlaryaşarama; bu halk, dili, gör- güsü göreneği, -hatta bazılannın dini- farklı, epeyce etnik gruptan oluşmuş- tur: Brötonlar'ın -ki Kelttirler, dilleri Ir- landa diline çalar- bağımsızlık iddiala- n bile olmuştur: Apeninler'in iki yanın- da yaşayan, Basklar'ın -Asya köken- li olduklan söylenir- netipiFransıza ben- zer, neadı, nedili; Korsika'lıların, Ital- yan; Alsace'lılannsa Cermen soyun- dan geldikleri, açıkçagörülür. Madem- ki böyledir, Fransız fhtilâli'nin dün- yaya yaydığı 'Yurt Milliyetçiliği' açı- sından, 'millet'e dönüşmüş bu halk- lara; paris neden, Mezopotamya'da- ki Kürtler'e, Kıbrıs'ta Rumlar'a ta- nıdıklan haklan tanımıyor? Türkiye, 'özgür 1 ve 'bağımsız' olmalan teşeb- büsüne arka çıksa, 'Le Monde' ne düşünürdü, çok merak ediyorum. Aslında Paris için de, Fransız Ih- tilâl-i Kebiri'ndeki sosyal ve beşe- ri prensipler, lâftan ibarettir! Varsa yoksa, Fransız Burjuvazisi'nin çı- karlan, Fransız Emperyalizmi'nin, yeryüzü paylaşımmdaki payı! e-mail:tilahan •• isnetnettr http^/www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 26019 88