22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 MART 2003 CUMA OUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur « cumhuriyet.com.tr 15 G ^ 'Saatler', Virginia Woolf kahramanı Bayan Dalloway'e odaklanıyor eriye kalan sessizlikYazar Michael Cun- ningham ın 1998'de ya- yımlandığında Pulıtzer ve PEN-Faulkner ödüllenni kazanmış, dılımıze de çevrilmış The Hours ad- lı romanmdan, 3 yıl ka- dar önce panltılı ve duy- gusal Billy EUiot'uyla tanıyıp sevdiğimiz yö- netmen Stephen Daldry ve deneyimli senarist (yönetmen) David Hare eliyle sinemaya uyarla- nan Saatler, meraklısını ilk görüşte zengin görsel yapısı, Philip Glass mü- ziği, iyi oyunculuğu ve edebi tadıyla çarpan, 'özel ve güzel' bır film etkisı uyandınyor. Çocukluğundan itıba- ren yakasını mutsuzluk- tan, boğuntudan, bırta- kım sesler duymaktan ve sannlardan kurtarama- mış; kocası Leonard VVoolf'a daha fazla dert çıkararak yaşamaktansa hayatını sürdürmenın bır anlamı kalmadığına ınanıp 1941 'de cep- lenne doldurduğu taşlarla kendini Sussex'te bır nehre bırakarak ıntihar etmiş; tüm eseriy- le çoktan Marcel Proust-James Joyce'lann ardına, bilinç akımı yazarlanna eklenmeyi hak etmiş; cin gibi, keskin dillı, üretken ve sı- kı Bloomsbury entellektüeli Virginia VVoolf, şu bıtevıye ritmınde sallanadurduğumuz za- manın beşığınde, başka birçok hayranı gıbı bı- zi de en çok etkıleyen yazarlardan bin olagel- miştır ilk gençlığimizden ben. 1960'lardan başlayarak femınıst yazarlann baş tacı ettığı Virginia Woolf'un yaşamına son yıllarda ucundan kıyısından değınen ve 'depresyon artı mutsuzluk eşittir feminisf genelgeçer formülüne dayanarak yazılmış ve çekilmiş bazı roman ve filmler kervanına da- hıl edilecek Saatler'in üç kadın kahramanı var. llki, 1923 tngil- tere'sinde Mrs.Dallo- way romanını yazma- ya koyulan, ilk ruhsal bunalımlannın kıska- cındakı yazar Virgi- nia Woolf (takma burnuyla Pinokyo'ya dönmüş, en iyi kadın oyuncu Oscar'ı adayı Nicole Kidman). tkincisi, 1951 Los Angeles'ında,'mut- lu, müreffeh aile yu- vasında' küçük oğlu Rıchard'la (büyüyüp EdHarris'incanlan- dıracağı, Meryl Stre- ep'in AIDS'li eski yazar kocası olacak bu Richard) kocasına (Johnny C. Reilly) bir doğum günü pas- tası yapan, bir yandan da Bayan Dalloway romanını elinden dü- şüremeyen, bunalımlı Amerikalı ev kadını Laura Brown (Julianne Moore artık bu tip rollenn gediklisi oldu). V. Woolf yorumuna ttlrazımız var Üçüncüsü de, 2001 New York'unda, AIDS'ten ölmeyı bekleyen yazar Richard için (ama Richard'ın katılmayacağı) bir parti ver- me telaşındaki, çiçekçiden çeşitli çiçekler alan, üstündekı aşın baskının strese soktuğu, Bayan Dallovvay'le de adaş Clarissa Vaughn (Nicedırrast gelmedığımız Meryl Streep fir- satını düşürdü mü döktürenlerden olduğunu kanıtlıyor yıne.) Onlarca yılın aralanna gir- diği bu üç kadının farklı yaşamlan arasında gidıp gelen film, üç kadının bırer gününü, aradaki bağlantılan fazlaca tekrar ederek iç içe aktaran, karmaşık bır üslup tutturuyor. Klasik kronolojik öykülemenin artık pabuçu- The Hours / Yönetmen: Stephen Daldry / Senaryo: David Hare / Kamera: Seamus McGarvey / Müzik: Philip Glass / Oyuncular: Nicole Kidman, Julianne Moore, Meryl Streep, Stephen Dillane, John C. Reilly, Ed Harris, Mirende Richardson, Toni Collette, Jeff Daniels / ABD 2002 (FilmPop) nun dama atıldığı son dönemin geçerlı modasına uyarak böylesı bır 'daldan dala' anlatıma başvuran yönetmen Daldry şık, etkileyıcı bir film ım- zalamış sonuçta; ama basmaka- lıp, koca burunlu Virginia Wo- olf yorumuna ve Nicole Kid- man'ı hızmetçileriyle sürek- lı didışen 'nevrotik bir snob'a, dalıp dalıp giden, hırçın lezbiyen, suratsız, aksi' bir kadına dönüştür- mesine ıtirazımız var. Bil- diğimiz kadanyla yaşarken Ingiltere'nin kendine özgü, androjenimsi bir güzelliğe sahip, seçkin, önemli kadın- lanndan Virginia Woolf'u nerdeyse Iris Murdoch pasak- lılığma indirgeyen bu Nicole Kidman yorumuna bir de Os- car verirlerse yandı gü- lümketenhelva... Nicole Kidman, Pinokyo gibi burnuyla dünyadaki bütün Virginia Woolf hayranlarını kızdıran itici bir kompozisyon çiziyor. KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR Çağpı Bugün 21 Mart, Nevruz/Nevvroz bayramı... Dünya halkları "yepi 3 ün " e meıtıaba derken, emperyalizm, "ato///"bombalanyla, Cruısefuze- leri ile karşılıyor bahann gelişini... Bugün 21 Mart... Gece ile gündüz eşıtlenı- yor... Emperyalizm, eşitliğe, kardeşlığe geçıt vermiyor. Tomahawk füzeleri ile perçinlemek ıs- tiyor iktidarını... Bugün 21 Mart Dünya Irk Ayrımıyla Savaşım Günü ... Emperyalizm, Ortadoğu'yu kan golu- ne çeviriyor... Bugün 21 Mart Dünya Şiir Günü... Şahinlerin savaşına dünyanın tüm şairleri karşı çıkıyor... Türkiye'de ve dünyanın tüm kentlerinde alan- larda barış şiirleri, barış türküleri yankılanıyor... Bu anlamlı günü, büyük usta Bertolt Brecht'in "Ça£n "sı ile selamlıyorum. Nicedir meraJda beklenen bedelli askerlikgüldürüsü 'O ŞimdiAsker' bugün gösterime giriyor Tezkereye28 gün var Filmde afili yüzbaşı Volkan Ateş rolündeki Özcan Deniz çok başarılı. "O Şimdi Asker", genelde her erkeğin hayata bakışını değiştiren askerlik deneyimı ve anılan üstü- ne kurulmuş bır komedi. Bugün afişlere çıkan film, dep- remzedelere destek sağlamak amacıyla çıkarılan bedelli asker- likten yararlanarak asker ocağın- da buluşan, toplumumuzun çeşit- li kesimlennden gelenlerin, 28 günlük vatanı görevlennı yerine getirirken yaşadıklannı anlatıyor. Vatan borcunu çeşıth nedenlerle ertelemiş. geciktırmış. farklı ka- fa ve yapıdakı, değışik sınıf ve mesleİderden, çeşıth yaşlardan asker kaçaklannı bir araya geti- ren "O Şimdi Asker". kendine özgü askerlik dünyasına ve ordu- ya ilışkin bunca yıldır seyrettığim onca Amerikan yapımından son- ra Türk askerine kamera tutan ilk film. TSK'nin desteğı, gözetımi ve Yönetmen: Mustafa Altıoklar / Senaryo: Levent Kazak / Kamera: Soykut Turan /Müzik: Hakan Özer, Ömer Ahunbay / Oyuncular: Özcan Deniz, Ali Poyrazoğlu, Mehmet Günsür, Gökhan, Yavuz Bingöl, Levent Kazak, Pelin Batu / ANS 2003 denetımınde Tuzla ve Çanakka- le'de çekilen film, Gölcük'ün de- mze gömüldüğü 17 Ağustos dep- reminı yansıtan, sarsıcı bir se- kansla açılıyor. Önerileri çoğu kez ters tepen ve İZLEYİCİ GÖZÜYLE ERDAL ATABEK New York Çeteleri'nden Washington'a... Martin Scorsese yenı filminde New York kentınin kuruluş yıllanm anlatıyor. Buraya da- ha önce gelen "yerliler", kente sonradan ge- len "göçmenler"in yerleşmesini istemiyor, onlara karşı şıddet uygulayarak bu tutumlan- nı göstenyorlar. "Yerliler"ınlideri olan "Ka- sap BiH" acımasız bır dövüşçü. Bu rolde Da- niel Day-Lewis muhteşem birperformans gös- teriyor. BnTın önderliğınde "yerliler" Ame- nka'nın bugünkü çekirdeğım de gösteriyorlar. "Beyaz Protestan erkekler"ın dünyası New York'ta egemenlik kurmak ıçın zencileri neden olmasa da öldürüyor, "göçmenler"e saldın- yor, Irlandalılan geldiklenne pişman etmeye çahşıyorlar. İrlandahlar büyük bır patates kıt- hğından sonra büyük göçe başlıyorlar. Ame- rika'ya yüz bınlerce îrlandah geliyor. Katolik İrlandahlar da burada yerleşmek içm birleşi- yor, varlıklannı korumak için de dövüşüyor- İar "New York Çeteleri" bu çatışmalan an- latan bır yapım. Şiddet, zorbalık, haraç, hırsız- lık yaşama yöntemlenni oluşturuyor. trlanda- lı rahip kavgada öldürülünce oğlu Amsterdam (Leonardo DiCaprio) onun intikamını alma- yı yaşamınm amacı yapıyor. Bu arada süren iç savaşa yenı askerler gerekiyor, bu da göçmen- lerin yeni bir katılım alanı oluyor. Amerikan İç Savaşı kölehğe karşı bır savaş olarak çıkıyor. Kuzey - Güney arasındakı sa- vaş sonunda Kuzey ordulanmn köleliği kaldır- mayı başaran zafenyle sonuçlanacaktır ama New York'ta yaşayanlann bunlarla ilgısi ol- muyor. Onlar askere gitmemek için yollar ara- makla uğraşıyor, bu da ordunun tepkisine yol açıyor. Amerika "Vahşi Batı" imgesiyle de pekişecek olan "kendini koruma". "yerleş- me". "başkalannın saldınsına karşı hazır- lanma" öğelennin hepsınde de silahı ve şid- deti kullanmayı haklı buluyor. Bu da sonradan çok önemli etkiler yapacaktır. 'Güçlünûn haklıhğı...' Film Amerika' nın bugününe de ışık tutan öğelertaşıyor. "Benim Cici Silahım"da irde- lenen silah tutkusu Amerika'nın kuruluş gün- lerinden başlıyor. Elbette bugünün gelişmiş ateşli silahlan o günlerde yok. Baltalar ve bı- çaklar o günlerin silahlan. Ama silahlar gün geçtikçe gelişiyor, şiddet kullanarak egemen- lik kurmak isteyenler de sokak çetelerinden ülke yönetimine uzanıyorlar. "VVashington Çeteleri" böylece dünyaya egemen olmak için gözü kara "Kasap Bill"in yerinı alıyorlar. Bush günümüzde şiddet üstünlüğünden başka hiçbir kural tammadan dünyaya kafa tutuyor. New York Çeteleri'nde hiç değilse denk güç- ler arasında geçen kavga Washington çetesi ta- rafmdan hıç umursanmıyor. Güç farkı başan- nın hakkı olarak kabul ediliyor. Böylece "güç- lünün haklıhğı"m sadece beyazperdede değıl günümüzün korku dolu yaşamında da gö- rüyoruz. Daniel Day-Lewis, 'Yerliler'in lideri, amansız dövüşçü 'Kasap Bill'i muhteşem oynuyor. eğitımden yırtan, sevimli uyanık artist rolünü de üstlenmış Levent Kazak'ın bedelli askerlik günle- rinden esınlenerek yazdığı bir se- naryodan çekilen "O Şimdi As- ker", son lOyılda "Denize Han- çer Düştü", "tstanbul Kanatla- rımın Altında" ve "Ağır Ro- man"dan sonra en son o felaket "Asansör" özentisiyle ipleri ko- pardığımız yönetmen Mustafa Altıoklar'uı yenıden kollan sıva- yıp işbaşı yaparak kendini kamt- lamasına firsat vermiş. Sinema- mızda pek işlenmemiş, riskli bır konuya el atan ve başlarda skeç- ler halinde yürüyen filmde anla- tun gıtgıde kıvamını bularak hem komik, hem de dramatik bir çiz- gide gelişiyor. Neşeyle hüzün yan yana Çoğu ekrandan, sahneden, mık- rofondan aşina birtakım ünlüle- rin kalabahk kadrosunu oluştur- duğu, bazı dilber hatunlann da boy gösterdıği bır medyatik tipler galerisını andıran filme, bizim gi- bi, kulaktan dolma "Hababam Sınıfı'nın askeri versiyonu" ön- yargısıyla gidenlen şaşırtan, ge- nel duyarlılıklara dokunan (hatta yer yer kaşıyan) bir deprem- dram havası sinmiş. Zorlama ve bayağı kaçmış ucuzluklanna karşın, po- püler gülmece dergisi esprileri düzeyinde seyreden mizahi yakla- şımı sonuçta fihm ilgiyle izlenir ve eğlenceli kılıyor. Sivil hayatta bir araya gehnesi çok zor, yan yo- lu dönmüş, farklı ve yaşını başım almış bır grup erkeğin giderek ya- tılı okul şamatasına dönüşen arka- daşlığını eksen alan ve Kardak krizinden esinlenilmiş, savaş teh- likesıne dikkat çeken bir bölümle uzatılmış filmde depremzede Ni- hat'la yüzbaşı Volkan öne çıkar- ken komıklik unsuru öteki karak- terler ikınci planda kalıyor. Savaş karşıtı mesajlar da Avustralyalı Hüseyın'le oğlu Seyfi Paul'den geliyor. Fıhnde Başkomutan Altıoklar bu kez (beylik deyişle) eli yüzü düzgün bir film kotarmanın üste- sinden gelmiş. Özcan Deniz'in şaşırtıcı kompozısyonuyla sivril- diği oyuncu kadrosunda kendini oynayan Gökhan, Yavuz Bingöl, Levent Kazak da akılda kahcı per- formanslar çıkanyorlar. "O Şim- di Asker" gişede iyi çalışacağı izlenimıni veriyor." • • • Çağrı Doğrvduryıldınmın düştüğü, yağdığı yağmurun, Bulutlann rüzgâria sökün ettiği. Ama savaş öyle değil, savaş rüzgâria gelmez; Onu bulup getiren insanlardır. Duman tüten topraktan bahar boyunca, Dökülüp yükselir birden gökyüzü. Ama barış ağaç değil, ot değil ki yeşersin: Sen istersen olur barış, istersen çiçeklenir. Sizsiniz uluslar, kaderi dünyanın. Bilin kuvvetinizi. Bir tabiat kanunu değildir savaş, Barışsa birarmağan gibi verilmez insana: Savaşa karşı Banş için Katillerin önûne dikilmek gerek, "Hayıryaşayacağız!" demek. Indirin yumruğunuzu suratlanna! Böylece mümkün olacak savaşı önlemek. Onlar demir çeliği elinde tutan birkaç kişidir, Yoktur karabasandan bir çıkarlan Dünyaya bakıp "ne küçük" derler, Bir şeylerie yetinmezler ucunda, Para hesap edergibi hesaplıyorlar bizi, Savaş da bu hesabın ucunda. Ürkmeyin tutmuşlar diye suyun başını: Korkunç oyunlan, davranın, bitsin. Söz konusu olan çocuğundur, ana: Koru onu, dikil karşılanna, Biz milyonlarca kişi Savaşı yener miyiz? Bunu sen bileceksin. Bunu biz bilecek, biz seçeceğiz. Bir de düşün "Yok!" dediğini: Düşün ki savaş geçmişin malı ve banş taşıyor gelecekten. vecdisayar / yahoo.com BLGUN • AKM BÜYÜK SALON'da 19.30'da İDSO'dan İstanbul'un 550. Fetih Yıh Konseri'. (0 212 251 56 00) • AKM KONSER SALONU'nda 19.30'da İDOB'dan 'Folklorama' adlı müzikli gösteri. (0 212 251 56 00) • İŞ SANAT'ta 19.30'da 'Ah Yalmzhğın Gömük Kapılan' adlı Melih Cevdet Anday Şiir Dinletisi. Hazırlayan: Atilla Birldye. Şiirler: Metin Belgin, Suat Özturna, Güneş Berberoğlu, Hakan Gerçek. Müzik yönetmeni: Serdar Yalçın. (0 212 316 10 83) • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 19.30'da 'Azerbaycan Mugam Gecesi'. (0 212 232 98 30) • YILDIZ SARAYI DIŞ KARAKOL BtNASI'nda Türkiye Yazarlar Sendikası Dünya Şiir Günü izlencesi (0 212 259 74 74) • ALTUNtZADE KÜLTÜR MERKEZİ'nde 18.00'de Prof. Dr. tskender Pala'nın katılacağı 'Divan Şiiri Saati'. (0 216 341 05 00) M BtLGt ÜNtVERSÎTESİ DOLAPDERE KAMPUSU'nda 19.30'da 'n. Uluslararası Fotoğraf-Sinema Buluşması' kapsamında 'Uzak' adlı filmin göstenmi (0 212 293 50 10) M YAPI KREDİ SERMET ÇtFTER KÜTÜPHANESt'nde 18.30'da Turgut Tarhanlı'mn katılacağı 'Savaşın Hukuku Olur mu?' konulu 'Cogito Söyleşisi' (0 212 252 47 00) • MARMARA ÜJStVERSÎTESİ FEN VE EDEBtYAT FAKÜLTESİALMANCA DİL BÖLÜMÜ'nde 14.00'te Avusturya Kültür Ofisi tarafından düzenlenen Karl Lubomirski'nin katılacağı 'okuma günü' (0 212 223 78 43) M BİLKENT ÜNÎVERSİTESİ C BLOK AMFİ'sinde 15.00'te 'Şair Kadınlar Buluşması' 18.30'da 'Şiir-Müzik Akşamı' ve Ezgi Demirkaya-Meltem Koruk dinletisi. (0 312 290 40 00) M AKBANK KÜLTÜR SANAT MERKEZt'nde Akbank Prodüksiyon Tiyatrosu'ndan 'Tek Kişilik Şehir' (0 212 252 35 00) M AKM SİNEMASl'nda 13.00, 15.30 ve 19.00'da Kalbinin Sesini Dinle' (0 212 251 56 00) M BEKSAV'da 15.00'te 'Jandarmalar', 17.00'de 'Aşka Övgfl' ve 19.00'da 'Hayatını Yaşamak'. (7)216 349 91 55) ' " i»
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear