22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18MART2003SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çanakkale Zaferi'nin 88. yıldönümü kutlanıyor, törenlere yurdun dört bir yanmdan öğrenciler akın etti Gençlerdestanasahip çıküHaberMerkezi-18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 88. yıldönümü, bugün törenlerle kutlanacak. Zaferde yaşamını yitiren şehitler anılacak. Bu arada, Gelibolu'da savaşmış bir Avustralyalı askerin torunu tarafindan bulunan bir Türk şehidin başı da, Çanakkale Şehitliği'nde devlet töreni ile toprağa verilecek. Cumhuriyet AJanı'ndaki Atatürk Anıti'na çelenklerin konulması ve tstiklal Marşı eşliğinde, Türk Bayrağı'nın göndere çekilmesinın ardından, 18 Mart Stadı'nda tören yapılacak. Kentin kanramanhğını simgeleyen altın madalya, Vali Süleyman Karoçı. Boğaz ve Garnizon Komutanı Tümamiral Mehmet Otuzfoiroğlu ve Belediye Başkanı ÜlgûrGökhan tarafindan bayrağa takılacak. Konuşmalar ve resmi geçidin yer aldığı kutlama törenine, hava koşullannuı uygun olması durumunda Hava Kuvvetleri Komutanlığı Türk Yıldızlan Akrotim Filosu renk katacak. Zaferin 88. yıldönümünde, Çanakkale Şehitler Anıtı, Hastan Mevsuf, Hastane Bayın, Kumkale ve diğer şehitliklerde de törenler düzenlenecek. Törenlen izlemek için yurdun dört bir yanmdan binlerce öğrenci de kente akın etti. TÜRSAB organizasyonuyla Çanakkale'ye gelen 3 bin 500 öğrenci, bugün Gelibolu Yanmadası'ndaki savaş alanlaruu gezecek ve anıta çelenk koyup saygı duruşunda bulunacak. Seddülbahir'deki Şehitler AnıtTnda yapılacak törende, Gelibolu 2. Kolordu • Gelibolu'da savaşmış bir Avustralyalı askerin torunu tarafindan bulunan bir Türk şehidin başı, Çanakkale Şehitliği'nde devlet töreni ile i toprağa verilecek. Komutanlığı'ndan bir subay, Çanakkale Savaşlan'nın gelişimini anlatacak. Ardından anıt yakınındakı şehitlik ziyaret edilecek. Bu arada, geçen yıl mayıs ayında, Gelibolu'da savaşmış bir Avustralyah askerin torunu tarafindan, 87 yıl sonra Avusturalya'daki evlerinde bulunan bir Türk şehidin kafatası da Çanakkale Şehitliği'nde devlet töreni ile toprağa verilecek. Kafatası, Avustralyalı yetkililer tarafindan, gazilerinin örgütü olan Geri Dönen Askerler Birliği'nin Türk bölümü başkanına ulaştınlmıştı. Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRŞAB) Başkanı Başaran UhısoyileKKTC Atatürkçü Yaşam Derneği Genel Başkanı Ahmet fşcan, Çanakkale Belediye Başkanı Ulgûr Gökhan'ı makamında, ayn ayn ziyaret ettiler. TÜRSAB Başkanı Ulusoy, Çanakkale Valiliği ile ortaklaşa düzenledikleri bir organizasyonla 81 il ve KKTC'den yaklaşık 3 bin 500 öğrenciyi Çanakkale'ye getirdiklerini belirterek, "Çanakkale tarihimize «şık tufmuştur. Her Türk gencinin mutiaka Çanakkale'yi görmesi gerektiği düşüncesinden hareket ederek, bu yıl flk kez bu organizasyonu düzenledik. Bundan sonra ber yıl, öğrencflerimizin Çanakkale'ye getirflmesi için destek vereceğiz" dedi. Öte yandan, Çanakkale Zaferi'nin 88. yıldönümü etkinlikleri kapsamında, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanlığı Bandosu, 18 Mart Üniversitesi'nde, "Kumkale Marşı" konulu dinleti sundu. 18Mart Çanakkale Zaferi'nin kazanılmasında ozamanlar Yarbay olan Mustafa Kemal Atatürk ve kurmay hej etinin payı büyüktü. Bu büyük zaferi yaratanlan anmakiçin yurdun dört bir yanmdan binlerce öğrenci Çanakkale'ye gjeldi. Öğrenciler, kentte ahşveriş yapülar. (Fotoğraflar Cumhuriyet arşiviveAA) CUMHURBAŞKANI SEZER: Savaşın sonucu yıkım olur ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer, Birinci Dünya Savaşı'nın önemli savunma cephelerinden olan Çanakkale'nin, büyük çarpışmalara sahne olduğunu, burada kazanılan zaferin, savaşın ve tarihin akışını değiştirdiğini belirterek Çanakkale'de eşine az rastlanır bir zafer kazanıldığını büdirdiABD'nin olası Irak operasyonu öncesinde, bir kez daha "'savaşsız çözümden yana" tavır koyan Sezer, Büyük Önder Atatürk'ün "Yurtta banş, dünyada banş" sözlerini anımsatarak, savaşın ne için olursa olsun "yıkıın getireceğini'' vurguladı. Sezer, yayımladığı mesajında, "Gerekçesi ne olursa olsun savaşın yıkmunı gözler önüne seren Çanakkale Şehidiği, banşın ve dostluğun dünya için ne kadar gerekli ve önemli olduğunu tüm insanhğa duyunnaktadır" göruşünü dıle getirdi. Özkök: Tarlhe altın harflerte vazıldı TBMM Başkanı Bülent Annç mesajında, Atatürk'ün dahi bir komutan olarak ölümsüzleştiği Çanakkale Zaferi'nin, Türk Mületi'nin tarihin hiçbir aşamasında bağımsızhk ve özgürlüğünden ödünç vermeyeceğini, kendisine vurulmak istenen esaret zincirlerini parçalayıp atacağını tüm dünyaya gösterdiğini belirtti. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hflmi Özkök de mesajında, Türk ordusunun, Çanakkale'de vermiş olduğu büyük mücadelenin sadece dünya tarihi üzerinde yarattığı büyük etkiyle değil, Türk savaş sanatının uygulanış tarzıyla da dünya savaş tarihinde örneğı olmayan bir olay olduğunu bildirdi. Zaferin Türk savaş tarihine altın harflerle yazıldığını vurgulayan Özkök, bu savaşla Türk halkının yitirdiği özgüvenini yeniden kazandığını ifade etti.Cumhuriyetçi Demokrasi Partisi Genel Başkanı Yekta Güngör Özden, zaferin Türk Ulusu'nun ata toprağından silinip atılmasım engellediğine işaret etti. Özden, ulusal bilincin ve Türk yurdu kavramının oluşmasında Çanakkale savaşlannın belirleyici olduğunu kayderti. • YARIN: ORHANKARAVELİ'NÎN KALEMÎNDEN GAZİ TEVFİKHASKÖYVN GÜNCESÎYLE ÇANAKKALE CEHENNEMtNDEN tNSAN VE SAVAŞ MANZARALARI Çanakkale'de kanla yazılan tarihProf. Dr. CENGİZ KUDAY Tarih nedir? Tarih, geçmişin öğrenilmesi veya birbaşka de- yişle keşfı ve açıklamasıdır. Toplumlann zaman içinde degişime uğradığı yollan arama eylemi- dir. Tarihçiler geçmişi ararken çok çeşitli kaynak- lar kullanırlar, bunlar yalnızca yazıh doküman de- ğildir. Sözlü anlatılar ve mimari eserler gibi ses- siz objeler de olabilir. Tarih niçin öğrenilir? Tarih yahıızca geleceğe yönelik hazırlanmış bir belge değildir, aynı zamanda geçmişi ve bu- günüanlatmanınyoludur. Toplumun gelecekte gös- tereceği gelişimin ipuçlan tarihte gizlidir. Tarih, içinde bulunduğumuz dünyanın karma- şık yapısını anlamamızı kolaylaştınr. Ve böyle- likle bugünün ve geleceğin problemleri ile başa çıkabihne yollannı gösterir. Tarih bize aidiyet duygusunu sağlar. Toplumlar kolektifbir geçmi- şe sahip olma ihtiyacı duyarlar. Geçmişteki olay- lar bugünümüzün bir anlaticısıdır. Tarih hayatın öğretmenidir. Bugünü daha inanç- lı yaşayabilmeyi ve gelecekte de var olan tecrü- be ve sağduyuyu anlatır. Çanakkale Savaşlan de- nince akhmıza hep 18 Mart gelir. 18 Mart müt- tefık denizgüçlerinin Çanakkale Boğazı'nı deniz yolu ile geçemeyeceklerini anladıklan gündür. Bu başansız girişim kara savaşlannı gündeme geri- rir. 18 Mart'tan 38 gün sonra Kara Savaşlan baş- lar. Tarih 25 Nisan 1915'tir. İstanbul Llsell gençler Her yıl binlerceAvustralyah, Yeni Zelandalı tu- rist 25 Nisan Anzak Günü nedeniyle ülkemize ge- lir. Bugün hiçbirisi hayatta olmayan Anzak as- kerlerinin çocuklan ve torunlanmn dünyanın öbür ucundan bu topraklara gelmesi düşündürü- cüdür. Kara Savaşlan çeşitli cephelerde kanlı bir şekilde aylarca sürer. Benım burada anlatacağım, bu savaşlardan birinin istanbul Üniversitesi tale- belerini yakından ügilendinnesidir. Bugünün Is- tanbul Üniversitesi Merkez Binası o zamanlar Harbiye Nezareti idi. 1915 yüının Mayıs ayında bir gün bu binanın bahçesini yüzlerce Darülfü- nun talebesi doldurdu. Konuşmacı Harbiye Na- zın Enver Paşa, konu ise Çanakkale'de sürmek- te olan muharebelerdi. Kaybedersek eğer, topye- SYDNEY ÜNÎVERSÎTESÎ ÖĞRETÎM ÜYESİNÎCOLSON, KUDAY'IN YAZISINDAN ETKİLENDÎ Avustralya'dan gelen fon önerisitstanbul Haber Servisi- Çanakkale Savaşı'nın yıldönümünde, Avustralyalı bir profesörden, Türkiye ve Avustralya arasında değişim bursiyerleri bulabilmek amaçh, her iki ülke tarafindan yürütülecek "ANZAC Medical Research Traveting Scolarship" kurulması önerildi.îÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Kuday'ın, Journal of Clinical Neuroscience dergisinde yayımlanan "The medical class lost at GallipolT yazısını okuyan Sydney Üniversıtesı Öğretim Üyesi Garth Nicolson, Kuday'a gönderdiği mektupta, Çanakkale Savaşı'nda yaşanan kahramanlık hikâyelerinin gelecek kuşaklara aktanlması için iki ülke arasında böyle bir kurulun oluşturabileceğini söyledi. Mektupta, "Benbirçok Çanakkale gazisi tedavi ettim ve bazı hikâyeleri düıleme şansı buldum. Bir fon oluşturabilmek için çalışjnalara başlayarağınL Siz de ayıu fildnteyseniz benzer bir fon Türkiye'de de oluşturulabilir" sözlerine yer verildi. 10 Ocak 1998'de gazetemizde de "San-Siyah" başhğıyla yayımlanan yazıda, Prof. Kuday, daha önce renkleri san- beyaz olan tstanbulspor'un neden bu renkleri aldığını anlatıyordu. Prof. Kuday, Çanakkale Savaşı'nda îstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin gönüllü asker olarak cepheye gittiklerine değinen yazısında özetle şu sözlere yer veriyordu: "19 Mayıs 1915'te Çanakkale Savaşlan'nın en kaniı günlerinden biri olarak tarihegeçer. 50'den fazla tstanbul Lisesi öğrendsi vatan savunmasında şehit düşer. Tek bir öğrenci dahi okuüanna geri dönemez. Daha önce bir kısmı revir haline getirilen ve hastaneyi simgeleyen san renge boyanan okui binasında, okuhın yash öğrencüeri şehit düşmüş arkadaşlannın anısına, pencere. çerçeve ve duvarlannın büyük bölümünü siyaha boyaıiar. San-siyah îstanbul Liseiiler'm gönlünde bir simge olunca, okulun içinden doğan Istanbulspor da bu renkleri benimserf kûn bir felakete yuvarlanacaktık kı bu kritik nok- tada bir ölüm-kalım savaşıydı verdiğimiz... En- ver Paşa Çanakkale'ye giderek cepheyi denetle- miş ve ordu komutanı ile fıkir birliği içinde An- burnu cephesinden taarruzakararverilmişti. An- cak Kuzey Grup Komutam Esat Paşa, ordu ko- mutanlığına verdiği raporda bu taarruzun yapı- labilmesi için taze kuvvetlere ihtiyaç olduğunu bildirerek yeni bir tümen istemekteydi. Bu ateşli konuşmanın sonunda bahçede bulu- nan Darülfünun talebelerinin tamamı cepheye gitmek için gönüllü başvurusunda bulundu. 11 Mayıs günü Çanakkale'ye gönderilen ve oradan da Anburau'na sevk edilen 2. Tümen'üı büyük kısmını işte bu gönüllü öğrenciler oluştur- du. Tümen, Kurmay Yarbay Hasan Askeri konu- tasında 16 Mayıs'ta Anburnu Akhoş tskelesi çev- resinde toplanıp taarruz için hazır hale getirildi. 18 Mayıs akşamında 19., 5. ve 16. gönüllülerin en ön saflarda yer aldığı taarruz başlayacaktı. Harekâta kuzeyden itibaren Mustafa Kemal ko- mutasındaki 198. Tümen de katıldı. 2. Tümen'ln büyük basarısı Taarruzun başansı, düşmanın baskına uğratıl- masınave taze bir kuvvet olarak gelen 2. Tümen'in dar bir cephede de olsa hücuma geçerek düşma- nın cephesini yarmasına bağlıydı. Gece karanlı- ğında 2. Tümen'in iki alayı ilk siperlere yanaştı. Öd alayın cephesi ise yalnızca 600 metre geniş- liğinde idi. Ve hücum başladı derin bir sessizlik- te... Ne bir ateş açılmış ne bir hücum borusu ça- lınmış ne de "ADah AÜah" sesleri yankılanmıştı havada... Gece toplandıklan siperlerde temiz ça- maşırlanm giyen askerler, süngüleriyle tepeden aşağı doğru dalgalar halinde ilerlediler. Sessiz ve karanlıktı gece, yalnızca süngülerparladı... Ve bir anda kıyamet koptu, artık hücum borusu çalmış- tı askerimiz için... 19Mayıs 1915, Çanakkale savaşlannın en kan- lı ve en çok kayıp verilen günü oldu. 2. Tümen'in on bin askerinin tümüneyakını kaybedildi. O sa- bah toprak iki tarafin ölüleri ile kaplıydı. Yıl 1921 olduğundaTıbbiyehiçmezunveremedi. 1915 dönemi öğrencilerinin tümünü şehit vermişti. Geride kalan tıbbiyeliler, 1921 mezunu olması ge- reken arkadaşlan için sözleri bir tıbbiyeli tarafin- dan yazılan, müziğini Bizet'nin "lnciAvabrT ope- rasının fınal müziğinden abnış bir tıbbiye marşı benimsemiş ve söylemişlerdi. Her yıl 18 Mayıs'ı 19 Mayıs'a bağlayan gece saat 03.30'da tıbbiyeli ve diğer tstanbul Üniver- siteli ağabeylerimizi şehit düştükleri siperde anı- yoruz. Şehit olduklan yere 3 sene önce diktiği- miz granit anıtın etrafinda meşaleler yakıp onla- nn marşlannı söylüyoruz. tstanbul Üniversitesi var oldukça her yıl aynı tarih ve saatlerde orada olacağız, bize gurur verdiler, ruhlan şad olsun. Öte yandan günlerdir, haftalardır bütiin dünya- da olduğu gibi ülkemiz gündeminin de birinci ko- nusu Irak savaşı. Savaş kadar; insana dair ne var- sa hepsi üzerinde tahripkâr ve onulmaz yaralar açan bir başka olgu olduğunu/olabileceğini dü- şünebihyor musunuz? Bunun herkes için böyle- si olduğundan hiç kuşku yok. Hal böyleyken ka- pıda dikihniş, aldığı kankokusuylauğursuzca sı- nöp bekleyen yenibir savaş olgusunu görünce ade- ta dih turuluyor insanın. Bırakın I. ve II. Dünya savaşlannı ve Viet- nam'ı; tran- Irak, Körfez, Bosna, Kosova ve Af- ganistan'ı hatırlayın lütfen. Daha dün gibiler. Ta- rih'e gerek yok, gözümüzün önünde oldu her şey; Şehirler, sokaklar, evler.. tabiatbiryana, in- sanın akan zaman içerisinde binbir zahmet ve emekle üretriklerinin bir anda yıkılıp yok oluver- mesini ve her şeyin ötesinde insanın kendisinin yitip geriye mezarlar, mezarlar ve mezarlardan başka hiçbir şeyin kalmamasını kendi gözlerimiz- le görmedik mi bizzat?!.. Ve şimdi, sanki onlar- la "hesaplaşma" tamamlamp geride bırakılabıl- mişçesine yeni kanlı şafaklara yelken açılmaya çalışılmakta. "Tarihtekerrürdeni)areöir w lafi her- kesçe bilinir de, şairin "tbret ahnsaydı, tekerrür eder miydi hjç" yamtı pek anunsanmaz neden- se!.. Belki de her şeyin; A.Menderes'in 'Haftza- ibeşer, nisyan ile maluldür', insanın belleğı unut- kanlıkla sakattır, insan unutkandır.. mealindeki ünlü sözü gibi olageldiğini kabullenmemiz isten- mekte. Ama hep birlikte yaşıyoruz akan günleri ve farkında olmadan izh'yoruz tarihin çarklannın dönüşünü.. ve kapımızda yine bir savaş şeame- ti! Üsteük başkalanna "ırak", bize çok yaknı bir savaş bu kez söz konusu olan. 18 Mart'lann yarası hâlâ içimizde sızım sızım sızlar ve kanarken savaş çığlıklan atabilenlere; kimin davasuıı güttüklerini sormak gerek, leş bekleyen akbabalar olmalannın dışında!.. Balkan- lar'ı, Yemen'i, Çanakkale'yi yaşamış ve Ulusal Kurtuluş savaşı vererek soluk alabiür hale gel- miş bir ülkenin ve milletin evlatlan olarak bizle- re yakışanın ne olduğu ve nerede durmamız ge- rektiği çok açıktır. Dileriz gelecek günler banş, dostluk ve umu- dun yüklü olduğu günler olur.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear