22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA + CUMHURİYET 18MART2003SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Köle Robotlar Olmak! "Sankiyeniden ortaçağ imparatoıiannın döne- mine dönüyor dünya, Yeni bir Roma Imparator- luğu doğuyor 21. yüzyılda..." Boş sözler. Karşı çıkmalar. Beklentiler. Avunma- lar. Direnmeler. Yürüyüşler. Toplantılar. Gözyaşla- n. Umutsuzluklar. Sonuçsuz sözcükler... Bütün bunlaryaşanıyori Bizyazarken, konuşur- ken her şey olup bitiyor! Ülke ABD işgaliyle karşı karşıya... Yok, tezkere gelmiş gelecekmiş.' Adam- larGüneydoğu illerini, ilçelerini 'satın' alıyor. Kimi zaman dolarla, kimi zaman zorta, baskıyla korkut- mayJa... Eskî" dergisinde "Modemizm, Postmodemizm ve Türban" (Sisçanı Yayını) adlı kitabıyla ılgili so- rulan yanrtlayan Demirtaş Ceyhun, konunun bam- teline şu sözlerie değınmiş: "... belki henüz çok erken, ama gördüğüm ka- dartyla 21. yüzyıl, şu son bin yılltk tarihin en kişi- liksiz, en saçma yüzyıiı olacak galiba." "Galiba" da değil, kesin olarak öyle! Bazı yazar- lanmız, "Bizi bu dunımda bırakmazlar. Bizi alıp götürürler. 21. yüzyılda kimse kendi haline bırakıl- maz. Merak etmeyin, enseyi karartmayın" demi- yor mu? Bir kurtanlış dönemi! Sen kendini kurta- ramazsan, biri çıkar seni sürükler istediği yere... Se- ni zenginleştirsinler, doyursunlar, daha mutlu, da- ha iyi yapsınlar diye mi? Hayır. Bir köleliktir seni bek- leyen, ister enseni karart, ister karartma!.. "Berfın Bahar" dergisinde de Ali Arslan'ı oku- yaJım: "Bazılan düş kuruyorlar, onlann demokrat olduk- lannı sanıyortar. Hatta safsafonlann Ortadoğu'da- ki feodalizmi yıkarak demokratik dünya feodal sis- temini gerçekleştireceklerini öne sürenler, belki de buna inananlar var. Bunlarya alçaktır, ya kör- dürter. Amerika, bugün dünyada demokrat olarak, ile- rici olarak ne varsa hepsini tahrip ediyor." Uzunca bir zamandır Holivud filmleri de değiş- mişti. Harry Potter'lann, Yüzüklerin Efendisi'lerin yaydığı dünya görüşü, insanları birtakım tatsız ma- sallaria uyutmaktaydı. Dalıp gideceksin anlamsız hayallere, gerçeği görmeyeceksin! Bir çeşit sihir- le, büyücülükle kendini aldatacaksın. Dolayısıyla dünya halklannı... önce iradelere el konulur. önce, gerçekle, düş kanştınlır. Alırsın parayı, ödersin karşılığını! 0 da, onurdur, özgüriüktür... Parayla satın alınmayan de- ğerter vardır. Onlan yok etmeye bomba, uçak, ze- hirli gaz yetmez, hatta gerekmez. Ama bu para varken, sen işgal ettiğin yerterdeki yoksul halkı ko- layca kandınrken, ülke topraklannı dolar karşılığı kiralarken, satın alırken! Küreselleşmeyi kaçınılmaz birkoşul saydılar! En beklenmez aydınlari Gidiş o yöndeydi. Bizim, ken- di başımıza yapacağımız bir şey yoktu, olamazdı, 21. yüzyılda uluslara, ulusallıklara yer yoktu, var- sa bir deger, paranındı, güçlünündü, elinde silah tutanındı... Evet, Demirtaş'ın dediği gibi: "Hiç kuşkuyok, şu son on yıldır globalizm ve postmodemizm yafta- sı altında Fransız Devrimi'nden bu yana kazanılan mevzileri hızla y/tirmekteyiz." "Enseyi karartmayın" diye diye kişiliksiz robot- lara döndürülmek isteniyoruz. Evini barkını, tarla- sını, arsasını, ABD'ye satarak zenginleştiğini sanan insanlann ergeç köleleşeceğini, gel de onurunu yi- tirmış insancıklara anlat! "Müdafaai Hukuk" dergisinde Celal Ülgen'in şu satırlan da bir uyan sayilmamalı mı: "Türkiye iyi düşünmeiidir. Kan ve savaş üzerine kurulan uygariıklar ve mutluluklar geçicidir..." 'Çanakkale 1915'i Anlamak, Anlatabilmek... Öncelikle tarihçilerimizin, Çanakkale Savaşlan tarihiyle ilgili çalışmalara daha çok katılmalan teşvik ve destek olunmalıdır. Bu çerçevede, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) bünyesinde kurulan Atatürk ve Çanakkale Savaşlan Araştırma Merkezi önemli bir adundır. Prof. Dr. A. Mete TUNCOKU ODTÜ Uluslararası lliş. Böl. Öğr. Üyesi anakkale Savaşlan, Milli Müca- olduğunu göstermektedir. Genelde pek bi- çdele'ye varan ve AtatürkDevrim- leriyle bayraklaşan gelişmeler içinde tam bir dönüm noktası- _ dır. Mustafa KemaTin askersel deha olarak tarih sahnesinde yerini ahşı ve Türk halkının onca yenilgiden sonra ilk kez yabancı işgaline dur deyişi, Çanakkale'de ger- çekleşmiştır. Onun içindır kı Çanakkale Sa- vaşlan, modern tanhimizin gerçek başlan- gıcı sayılabilir. Aynca bu savaşlar, ulusla- rarası açıdan da büyük önem taşımakta, et- kileri günümüze dek uzanmaktadır. Ara- dan geçen seksen sekiz yıla karşuı Çanak- kale Savaşlan'nın bugün de tartışıhp, yur- tiçi ve yurtdışında yüksek lisans, doktora tez- leri yazılması ve yeni kitaplar yayımlanma- sı da aynı nedenledir. Öte yandan halkunızın Çanakkale Savaş- lan'na duyduğu ilgi ve duyarlılık da gide- rek artmaktadır. Bunun en açık ve anlamlı kanıtı, Gelibolu Yanmadası'ndaki şehitlik, anıt ve müzelerin her geçen yıl daha çok zi- yaretçi akınına uğramasıdır. Ziyaretler sa- dece 18MartZafer Haftaayla da sınırlı de- ğildir. Insanlanmız neredeyse yıluı her gü- nü, yurdun dört bu- yanından buralan ziya- rete gelmektedir. Ancak, halkunızın artan bu genel ilgisi- ne karşın, 18 Mart Deniz Savaşt zaferiyle başlayıp kara savaşıyla devam eden Çanak- kale Savaşlan'nuı bilimsel olarak araştın- lıp, bılınmeyen yönlerinin belgelerle yete- rince açıklığa kavuşturulduğu pek söylene- mez. Ülkemizde bu savaşlar temelde şu iki açıdan incelenegelmiştir: Mehmetçiğin eşsiz kahramanlıklannı an- latan ve ulusal yazuıımızın (milli edebiya- tımızın) zengin kaynaklan olan şiir, öykü, destan ve romanlar yazılmıştır. Bir de sa- vaşlann asken teknik yönünü inceleyen, Genelkurmay Başkanlığı'nın degerli yayın- lan ve bazı komutanlann günlük ve anılan vardır. Oysa Çanakkale Savaşlan (önce deniz sa- vaşı sonra kara) tarihi, bu yönleriyle yete- rince anlatılamayacak kadar karmaşık ve çok boyutludur. Türk ve özellikle yabancı belgeliklerde (arşivlerde) yürüttüğümüz ça- lışmalar, bu savaşlann gün ışığına çıkartıl- mayı bekleyen daha birçok siyasal, asker- sel, dıplomatık ve sosyo-kültürel yönlerinin linmeyen ve derinlemesine araştınlmayı bekleyen bu yönlerden birkaçı şöyle özet- lenebilir: • Çanakkale'de yeni bir cephe açılacağı- nı duyan Rus HûkümetL îngiltere ve Fran- sa'yapek güvenmediğinden Çanakkale Cep- hesi'nin açılmasına ve özellikle Yunanis- tan'ın oraya asker, gemi yollamasuıa sonu- na dek karşı çıkmıştır... • ChurchiD, Japonya'dan, Çanakkale'ye asker ve donanma yollamasını istemiş, an- cak Japonya bu isteği, 1917'ye dek geçiş- tirip oyalamıştır... • Israil Devleti 'nin kuruluşuna varan ge- lişmelerde Çanakkale Savaşlan'na tngılte- re yanuıda katılan Gönüflü FUtstüüi Siyonist Biriüderi'nin çabalan, büyük önem taşır. • ChurchiITdeki Çanakkale'de cephe aç- ma fıkri çok eski olup, daha 1897'de bunun senaryosunu yazmıştır. • 1904-1905 Rus-Japon Savaşı ile Ça- nakkale Savaşlan arasında bazı çarpıcı ben- zerlik ve bağlar vardır. • Anzaklar'ın Türk askerine ilişkin kanı- lan, zamanla çok değişmiştir. Ilkin, "bar- bar,aamasız,vahşiTürk" olarak tanımla- dıklan Mehmetçik için aynı askerler, savaş ilerledikçe, "Johnny Türk, centilmen ve mert Türk" gıbı olumlu değerlendirmeler yapmışlardır. • Çanakkale'de çarpışan kimi yabancı as- kerler mektuplannda, Türk siperlerinde çar- pışan, keskin nişancı (sniper) kadın savaş- çılardan söz etmektedirler. • Müttefikler, Gelibolu Yanmadası'nı, 1915 sonundan başlayarak 1916 Ocak ayın- da boşaltmışlardır. Bazı yazarlar bu boşalt- manın büyük bir gizlilik içinde ve Türkle- rin haben obnadan yapıldığını behrtirler. Oy- sa, Çanakkale'de sekiz ay süren ve çok kan- lı geçen kara muharebeleri bir noktada tı- kanıp sıper savaşına dönüşmüş; Boğaz'ın ge- çilemeyeceği anlaşılmıştır. Ancak, Birinci Dünya Savaşı, başka cephelerde sürmekte- dir. Taraflann oralara yollayacak askere ge- reksinimi vardır ve tek asker bile çok önem- lidir... O nedenle Türkler, düşmanın çekili- şini görmezlikten gelmişlerdir denilebilir. Kaldı kı, Mustafa Kemal ve bazı Türk ko- mutanlann da, düşmanın çekileceğine iliş- kin uyanlan vardır. Aynca, yanmadanın yüksek noktalanna egemen olan Türklerin, böylesine büyük bir boşaltmayı fark etme- mesinin, olanaksız olduğunu belirten ya- bancı araştırmacılar da vardu-. Öte yandan Çanakkale Savaşlan'nın, Tür- kiye Cumhuriyeti'nin varlığını doğrudan ügilendiren şu iki boyutunun da, yeterince incelenmediğini görüyoruz: • Çanakkale Savaşlan Mustafa Kemal'in, Selanik'ten Çankaya'ya ulaşan askersel ve siyasal kariyerinde çok önemli bir yere sa- hiptir. Eğer Türk ulusu onu Conkbaym ve Anafartalar da, büyük komutan ve cesur asker olarak tanıyıp inanmasaydı, milli mü- cadelede askeriyle sivüiyle onunla kenetle- nir miydi? Daha da önemlisi, ardı ardına ger- çekleştirilen devrimlere destek verir ve on- ca iç-dış güçlüğe karşın, bugüne dek yaşa- tırmıydı?.. Kalplerimizdesiniz.- • Bir de Mustafa Kemal'e, "Biz Anafer- talar'da bir DariUfünun (üniversite) göm- dük" dedirten, Çanakkale'de kaybettiğüniz yetişmiş beyinler konusu var. Sayılan yet- miş yedi bine ulaşan şehitlerimizde harbi- ye, tıbbiye, mülkiye, sultani (lise) mezunu ya da dönemin Türk Ocaklan'nda yetişen- lerin sayısı acaba ne kadardı?.. Eğer yetiş- miş onca insan Milli Mücadele ve devrim- ler sürecinde Mustafa Kemal'in yanında olabilseydi, Cumhuriyet ve demokrasimiz kuşkusuz, bugünkünden çok daha iyi bir yerde olurdu. Peki Çanakkale 1915'i gençlerimize ve ge- lecek kuşaklara daha iyi nasıl anlatabüiriz; onlarda Çanakkale Ruhu dediğimiz coşku- yu yaşatabilmek için neler yapabiliriz? Bu ayn bir yazı konusu olarak geniş işlenme- lidir. Şimdilik kısaca şunlan dile getirebı- liriz: Öncelikle tarihçilerimizin, Çanakkale Sa- vaşlan tarihiyle iİgili çalışmalara daha çok kaölmalan teşvik ve destek olunmalıdır. Bu çerçevede, Çanakkale Onsekiz Mart Üniver- sitesi (ÇOMÜ) bünyesinde kurulan Ata- türkve Çanakkale Savaşlan Araşörma Mer- kezi önemli bir adımdır. Merkezin başlıca etkinlikleri şunlardır: Büyük ve uluslararası nitelikte bir kitaplık, belgelik ve müze oluşturmak için çahşmak. Çanakkale Savaşlan yanı sıra Çanakka- le'nin zengin folklor, kültür ve tarihini in- celeyen bilimsel çalışmalara yayın olanağı sağlayacak, ÇanakkaleAraşürmalanTürk Yılbğı adlı süreli yayını çıkarmak. Yıllığın ilk sayısı 18 Mart 2003 'te çıkmış olacaktır. Binlerce şehidimiz, şükran dolu kalbimız- de yaşıyor, yaşayacaklar... Çanakkale Gazisi 'Anıt'ı Yorumluyor... Osman Alpay KAYNAK Emekli Dz. Hâk. Albay • —• • FIRATMEHMETEROĞLU'nun yeni kitabı SURENCİHER $EY CANGJL Yayınlan'ndan çıktı • KİTAPÇHİ2DAN KTEMEYI UNUTMAVIN • bteme ackesi: Re^paşa Mahahsi, Mareşal Caddea, -2 D: 2, Sanyer/btanbul, Tet: 0 536 4«8 77 26 | avaşlann salt tekniğin gü- cüyle, insan sayısı ve dona- *nım üstünlüğüyle kazanıla- mayacağına Çanakkale Zafe- ri'nden daha iyi örnek zor bulu- nur. Balkan Savaşı >Tkımından he- men sonra, "Hasta Adam"ın yü- rekleri yurt sevgisiyle, bağımsız yaşama tutkusuyla dolu kahraman çocuklan, mağrurdüşmanı ve tüm dünyayı şaşkınlık içinde bıraktı- lar. Boğaz'ı zorlayan dönemin en büyük donanmasının dağümasına yol açanküçücükNusretMayınge- misinin ve iki yakadaki topçula- nn insan yeteneklemun çok üze- rindekı çabalanyla 18 Mart deniz zaferinin elde edilmesinden son- ra, 25 Nisan 1915 günü Gelibolu Yanmadası'nın çeşitli yerlerine çıkarma yapan Ingiliz, Fransız ve Anzak birlikleri her yerde kaya gibi direnen Mehmetçiklerle, ko- mutanlariakarşıJaşülar. Süresi be- lirsiz askerUk hizmetinde cephe- den cepheye koşan savaşçılann yanında marş söyleyerek siperle- re gıren gencecik hseli, üniversi- teli gönüllüler, Balkan Savaşı'nın taptaze utancını sümeye kararlı subaylar. Tümenin dâhi komuta- nı Yarbay Mustafa Kemal ve öbür komutanlar, uzun süren kara savaş- lannda gerçek bir destan yazdılar. Koskoca tümenler, alaylar olduk- lan gibi erime pahasına düşmana adım attırmadılar. Yakm tarihi değiştiren bu olağa- nüstüoiayenginyurt sevgismin,öz- gürvebağımszz.>aşama üDcösünün yavTİmacılann büyük donanma- lannı ordulannı affetmesi yanın- da, en böyük saldınian, sorunla- n, özgücümüzie karşdayabileceği- mizi kanıtfamıştır. Bu güven, vok- luklar içinde gerçekleşen Ulusal 'pın La7^nıhna- smda ve uhısun egemenUğine da- yahTürkiye Cumhuriyeti'nin doğ- masuıda da etken obnuştur. Bu duygulara, düşüncelere gü- nümüzde de önem taşıdığına ınan- IAA ile Okulda Bir Oün / 10 21 PKari 2003 Cumarfesi 9:00-10:00 Kay,t I.Vers 10:00- 11:15 "Spor Spesifik "Pazarlama lletişimf Ahmet 6-ülüm Sportsnet CILAR MHTAYA !~Pazarlama. reklam \/e medya dunyasının çalışanları ıçın haztriadığımız meslekı eğıtım programına ılcjınç konular ve konuşmacılarla yıne okulda devam edıyoruz \f\P\ ile Okulda Hır &un adını verdığımız bu proçjramda kontenjanımız sınırlı olduğundan. başvurulannızı öncelık sırasına gore kobul edeceğız Yapacağınız tek şey aşağıdakı numaralardan bir günlûk üniversite kaydınızı yaptırarak derse yetışmek Z.Vers 11*5- 13:00 Yaratıcı Strateji" Vincent Houvard Yorum 'Publicis 3. Vers 1H-.00 -15:15 ~Türk Markalarının Uluslararası Serüveni" Murat Şahin Arçelik AŞ. H. Vers 15*5 - 11:00 "fAarka Oelişiminde "Pazar Arastırmaları" Ayşegül Farsakoğlu ' Brovvn 3aşvurular IAA Turkıye 73o/umu Sekreterltğı Tel 02/2 325 37 && Fa ks 0 111 325 37 91 0111115 37 90 Slektror)ik~posta taaturkeychapesuperonhne com 22 AWt 2003 Cumarfesi I.T0. Yabancı Vıller Yüksek Okulu A-101 Anf,sı (Eskt Maçka /Aaden Fakultesı) 3u ılan Sabah (sazetesl nın katkılartyta sızlere ufoştırılrmştır REKİAMCtUK DtRNEfe TUKITE dığım bir anıyı eklemek istiyo- rum. Çanakkale Deniz Zaferi'nin 62. yıldönümünde, 18 Mart 1977 günü törenlere kanlan bir gazi ile konuşmuştuk. 5. Tümen'in 14. Alay'uıda Conkbaym'nda çarpı- şan ve bir bacağını yitiren Piyade Çavuşu Çankınlı Mehmet Bflici, alçakgönüllülükle anılannı anlat- tıktan sonra bizlere Boğaz gin- şinde, dört sütun halınde yükse- len Çanakkale Şehitleri Anıü'nın anlamını sordu. Birkaç arkadaş değişik görüşler sualadık. "Ha- yn"!" dedi. Yardun etmemize fir- sat vermeden hızla ayağa kalkıp bastonunu bır kenara bıraktı, kar- şunda durdu. Yirmili yaşlanna, savaştığı günlere dönmüş gibiydı. "Uzat koDaruu omzuma" dedi. Ellerinıi kahraman gazinın omzuna koyarken o da kollannı omzuma uzattı. "tşte bu demek!" dedi. "Amt, omuz omuza veren ild savaşçıyı, onlaıia bnüktebütün bir ulusu an- laoyor. Biz birbirimize ke- netlenip toprağmuza sağ- lam basar, bu memleketi kimselere vermeyiz." Çevresınde bulunanlar bır süre tek söz söyleme- den, canlı bir anıt gibi kar- şılannda duran Mehmet Bilici'nin kişüığinde bü- tün savaşçılann anılan önünde saygı ile eğildiler. Anıta gerçekten bu anlamın yüklenmiş olup olmadığı- nı bilmıyorum. Inceledi- ğimyapıtlarda da bu konu- da birbilgiye rastlamadım. Ama Çanakkale gazısınin yorumu, kitaplar dolusu açıklamadan daha etkiliy- di. Bu sözler kuşkusuz ki günümüzde de geçerlidir. Açıkça teskmıyetçüiğı sa- vunanlann, yabancı dev- letlere yanaşıp onlann gü- cüne sığınarak ayakta ka- labileceğimizi sananlann -niyetlen varsa- bundan ders almalan gerekir. Türk ulusu en umutsuz karan- lık günlerde, en sıkıntüı dönemlerde olduğu gibi, bugün de özgücüne daya- narakyaşayabilecek, olay- lara yön verebüeek durum- dadır. 18MartUtkusu'nun (zaferinin) yıldönümünde bütün Çanakkale savaşçı- lannı engin saygıyla anıyo- ruz. PENCERE Her Şafakta Oliipüm Gazetelerde yayımlanan fotoğraflanna bakıyo- rum, üçü de bir örnek giyinmişler... Ispanya Başbakanı Aznar.. Ingirtere Başbakanı Blair.. ABD Başkanı Bush.. Kostümleri koyu gri-mavi.. Gömlekler beyaz.. Kravatlar mavi.. Ortak giyim kuşam için daha önce mi konuş- muşlar; yoksa giydirenler mi böyle düşünmüş?.. Saçlarbirkesim.. Üçü de objektife gülümsüyorlar, tıpatıp birbiri- ne benzeyen bir örnek sırıtma.. Hık demişler, birbirlerinin burnundan düşmüş- çesine aynı ruh haline girmişler. Yalnız Aznar"ın bıyıklan var. Ispanya tarihindeki Müslüman etkisinden mi miras kaldı bıyık?.. Evlere şenlik ve sözüm ona üç devlet adamı, Atlas Okyanusu'ndaki Azor Adalan'nda buluşup konuştuktan sonra, sıntkan bir gülümseyişle ne diyortar: - Savaş!.. • Başkan Bush, siz yann sabah bu yazıyı oku- yuncaya kadar, belki de savaş buyruğunu açık- layacak.. Savaşın nedenlerini artık okul çocuklan bile öğ- rendiler; gezegenimizin patronu Asya'nın petrol coğrafyasına el koyup ABD'nin çıkarlanna göre bir yeni düzen kuracak; o devletmiş, bu devlet- miş, vız geliyor... Birleşmiş Milletler ha var, ha yok... İnsan hayatı solda srfır... Başkan Bush 21'inci yüzyılda dünyanın başı- na yeni bir Sezar kesildi.. Yoksa Neron mu? Hitier mi?.. Türkiye'nin savaşta Amerika'ya hizmet telâşıy- la Bush'un isteklerinin hızı birbirini tutmadı.. Meclis savaşa 'hayır' dedi.. Şimdi herkes korkuyor. Yüzlergergin.. Gözler kısık.. Yürektıptıp.. Amerika öfl<elenirse ne yapacak?.. Türkiye'yi ikiye mi bölecek.. Kıbns'ta, Ege'de, AB'de canı- mıza mı okuyacak?.. IMF'ye ve Dünya Bankası'na gizli emir salıp bizi aç ve açıkta mı bırakacak?.. ölümlerden hangi ölümü beğenecek?.. Tir tir titriyoruz.. Geleceğimiz Bush'un iki dudağı arasından çı- kacak söze mi bağlı?.. Peki, yaşamak mı bu?.. Korkuyla yaşayıp her şafakta ölmektense, ay- naya bakıp kendimize gelsek ya... • Savaşa katılsak mı?.. Katılmasak mı?.. r Doluya koyuyorsun almıyor, boşa koyuyorstın dolmuyor, günler geçiyor... Sanki bir "Tereddûdün Romanı"n\ yaşıyoruz... Ama korku daha ağır basıyor... Kendine güvensizlik, bu korku filminde başro- le çıkmış, esip savuruyor... Hiçbir devlet, hiçbir ulus, hiçbir halk, hiçbir ki- şi böyle yaşayamaz; önce kendimize güvenelim ürküden ve korkudan kurtulalım... Ne oldu bize böyle?.. MEVZUAT İLANLARINIZA ÖZEL TARİFE TÜRKİYE BASKISISİYAH/BEYAZ 15ST/CM I I ? U S D (BRÖT+KDV) Cumhuriyet PUBÜIVDU IEL 0-2125138460-5138461-5120505 FAX; 0-212 5138463 ÇtŞdiş Tirkne'tîfi Gelecek Güv ÇAĞDAŞ YAŞAM DESTEKLEME DERNEĞİ GENEL MERKEZİ VE TÜM ŞUBELERİNDEIV 18 Mart Çanakkale Zafen. Misak-ı Milli sınırlanmızı çızmek için ulusumuzun, ıstilacı güçlere karşı, Mustafa Kemal'in cesaret ve kararhlığıyla ilk şaha kalkışıdır. Türk Ulusu bu anlamlı gûnün yıldönümünde tek beden olarak SAVAŞA HAYIR demekte ve Atatürk'ün ızrnde, ülkesıne saldın olmadıkça banşın korunmasını ıstemektedır. 18 Mart Zafen'ne saygının ölçütü Yurtta Banş, Dünyada Banş ılkesuıe sıkı sub sanlmak olmaüdır. TümÇYDD'lileradına Prof. Dr. Türkın SAYLAN Genel Başkan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear