Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 MART 2003 SALI
DİZI
DokuzEylülÜniversitesiRektörüPwfDr. Alıcı, Yükseköğretim YasaTasansı'nınbirçokeksiğiolduğunu belirtti
Zamansız,ğ bir tepki tasansı
FİGENAIALAY
Dokuz Eylül Üniversitesi Rek-
törü Prof. Dr. Emin Ahcı, Yük-
seköğretim Yasa Tasansı'ru "Za-
mansaz, gereksizbir tepki yasası"
olarak degerlendirdi.
Ahcı, tasarı ve üniversitelerin
sorunlan hakkındaki sorulanmı-
zı şöyle yanıtladı:
-Yeni 'Yükseköğretim Yasa
Tasansı'nı nasıl değerlendiri-
yorsunuz?
Alıcı: Zamansız, gerek-
siz bir tepki yasası. Bir-
çok eksigj mevcut Güve-
nilir değil.
- Sizce YÖK gerekli
mi? Değil ise nasıl bir
sistem olmab?
Abcı: Üniversitelerarasmda bağ-
lantılann kurulması ve ortak hedef-
lerin koordine edilmesi gerekir.
- Üniversitelerin en önemli so-
runlan neler? Nasıl çö-
zfimlenebilir?
Abcı: Üniversitelerin
en önemli sorunlarınm
başında "Ekonomik so-
runlar''gelmektedir. Di-
ğer öncelikli sorunlara
gelince;
• Eğitim konusunda bilgisizlik.
• Öğrenciye değer verilmemesi.
• Çalışma Kültürü eksikliği.
• Araştırma Kültürü eksikliği.
- Üniversite kapısı önünde bek-
leyen yüz binlerce genç için na-
sıl bir çözüm önerirsiniz?
Abcı: Üniversite kapısında bek-
leyen yüz binlerce genç ve üniver-
site kapısından çıkanyüz binlerce
genç için çözüm; ancak üretimin
arttınlması, ınsan kaynaklannın
planianması yoluyla eğitimin ana
kucağından başlayarak yeniden
şekillendinlmesi ile mümkün
olabilir.
Kocaeli ÜniversitesiRektörü Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Cumhuriyet için yazdı
Küreselleşme, eğitimi baltaladıKüreselleşme,
birtaraftan
uluslararası
ticaretı
geliştirirken,
diğer taraftan
bilgi ve bilgiye
erişim teknolojilerinin de hızla
artmasına ve yayılmasına neden
oldu. Bugünlerde yararlan yönünden
tartışmanın odak noktasında olan
küreselleşme; zengini daha zengin,
fakiri daha fakir kılan bir sistem gibi
görülmeye ve değerlendirilmeye
başlandı. Eğitim projeleri de
küreselleşmeden ve rekabetten
etkilendi. Dış yardım alan bazı
gelişmekte olan ülkeler, eğitim
reformu yapabildiler; ama
küreselleşme, dünyanın büyük bir
bölümünde yarar getirmedi.
Küreselleşmenin eğitim ve araştırma
ile ilgili ilk sonuçlan, ABD'de oldu.
tletişim hızlandı. Eğitim ve
araşürma yapmak amacıyla yeni
üniversiteler kuruldu, yeni
teknolojiler geliştirilerek toprak
sahiplerine aktanldı ve tanm
verimliliğinin artmasıyla da yüksek
teknolojık devrim gerçekleştirildi.
Böylece Ar-Ge'ler daha da güçlendi.
Küreselleşme süreci, ancak eğitimde
sağlanan gelişmelerle desteklenebilir
görülüyor. Ancak, bilgi piyasasının
egemenliği, yoksullar ve eğitimsiz
kesimler için büyük tehJike
oluşturabilir ve bu kesimlerin
sistemin yaratacağı eğitsel
nrsatlardan yoksun kalmasına neden
olabiür. Ülkeler ve aileler, ekonomik
zenginlikteld uluslararası artıştan
yararlanamadıklan zaman bilgiye
dayalı ekonominin sağlayacağı temel
eğitim firsat ve olanaklanna da sahip
olamazlar. (UNESCO, 2000).
Fırsat esttliğl
Küreselleşmenin yayılım alanlannda
eğitimi sürekli "kritik eşjkte" tutma
çabalan da kayda ve düşünmeye
değer görülmektedir. Diğer taraftan
ticaret kavramı o kadar ileri gitmiştir
ki bireyin toplumsallaşması,
vatandaş olması ve fırsat eşitliğinin
sağlanmasında temel işleve sahip
olan üköğretim okullannın bile
paraü hale getirilmesi önerilmiştir.
Okullann ücretli olması halinde.
B,ilgi ve bilgiye erişim teknolojilerinin de
hızla artmasına veyayılmasına neden olan
küreselleşmeden eğitim politikaları da etkilendi.
Dış yardım alan bazı ülkeler, eğitim reformu
yapabildiler, ama küreselleşme dünyanın büyük
bölümüneyarar getirmedi. Bilgi piyasasmın
egemenliği, yoksullar ve eğitimsiz
kesimler için büyük tehlike oluşturabilir ve bu
kesimlerin sisteminyaratacığı eğitsel
firsatlardan yoksun kalmasına neden olabilir.
Küreselleşmeninyayılım alanlannda eğitimi
sürekli 'kritik eşikte' tutma çabalan da kayda
değer görülmektedir.
bilim kültürunü yaratmak,
demokrasiyi yerleştirmek, sosyal
adaleti ve firsat eşitliğini sağlamak
istenilen ölçüde olanaklı olmayabilir.
Unutmamak gerekir ki evrensel,
zorunlu, ücretsiz eğitim, insanlığın
en büyük toplumsal buluşudur.
Özerk üniversite sorunu
Gelişmekte olan ülkeler,
küreselleşmenin zararlannı en aza
indirmek ve gelişmiş ülkelerle
kendileri arasmdaki gelir uçurumunu
azaltmak için öncelikle bilgi
ve teknoloji uçurumunu
kapatmak zorundadır. Bunu
başarmanın yolu da eğitim ve
yannm politikalanndan
geçer. TürkiyeYJe eğitim
harcamalanna aynlan pay bu
haliyle devam ederse
(bütçeden aynlan pay 2.2;
Türkiye, eğitime aynlan pay
sıralamasında dünyada 130.)
bilgi ve teknoloji uçurumu da
gittikçe artacaktır.
Gelişmekte olan ülkelerde,
özellikle gelecek kaygısı olan
başanlı gençler, bu İasıtlamalar
nedeniyle tek bir düşünceye
bağlanıyorlar: Gelişmiş ülkelere göç
etmek. Bu başanlı, elit gençlerin
kaybı, ülke kaynaklannın en büyük
israfı olmaktadır. Işsizlik, yoksulluk,
ülkelerinde geleceği görememek,
daha iyi bir eğitim hayali; ulus
değerlerinin ve kimliğinin de
erozyonuna neden olmaktadır.
Küreselleşme, devlet ve üniversite
arasındaki ilişkilerin yeniden
değerlendinnesini zorunlu
kıknaktadır.
Devlet ve üniversiteler arasındaki
değişen ilişkiler çerçevesinde
üniversite özerkliği sorunsalı, pek
çok ülkede üzerinde yoğun
taruşmalann yürütüldüğü bir alandır.
özerklikle yakından ilgili diğer bir
kavram da kamuya hesap
verebilirliktir. Üniversitelerde
kamusal hesap verme
TARTIŞILIYOR
yükümlülüğüne ilişkin uygulamalar,
siyasi etkinlik yönünde
kullanıldığmda özerklikle çelişen
boyutlan içennektedir. Diğer
taraftan, üniversitelerin
küreselleşmeden etkilenmeleri
aşağıda belirtilen noktalarda
toplanmaktadır:
• Üniversitelerin araşürma ve eğitim
gündemini ekonomiye bağımlı kılan,
• Devlete daha çok hesap
verilmesini talep eden, dolayısıyla
kurumsal özerkliği sürekli aşınan,
• Sunulan eğitimi kişisel mala
dönüştürme eğilimi taşıyan,
• Toplumsal adalet yerine, etkinliğe
vurgu yapan uygulamalan
içennektedir. Bu bağlamda ülkemiz
üniversitelerinin kurumsal hesap
verme sorumluluğu ve özerklık
ilişkisi; anayasada ifadesini bulan
Atatürk ilke ve devrimleri ile ulus-
deviet temeline dayalı bilim,
demokrasi ve sosyal adalet çerçevesi
içerisine yani ulusal bir
kimliğe oturtulmahdır. îşte
o zaman üniversiteler
kamusal hesap verme
ilkesi çerçevesinde özerk
bir konuma sahip
olacaklanndan çağdas
ülkeler düzeyine ulaşmak
da daha kolay
gerçekleşecektir. Bu
görüşten hareketle, son
günlerde dozu daha da
artarak tartışılan ve Milli
Eğitim Bakanı tarafından
kamuya açıklanan yeni
üniversite modelinde son derece
dikkatli olunması gerekmektedir.
Hedefler aşağıdaki gibi oluşmalıdır:
1- Devletin ve diğer toplum
kesimlerinin rolü en az düzeye
indirilmelidir.
2- Eğitim, ulusal bir birliktelik ve
kimlik ruhu taşımahdır.
3- Eğitim, anaokulundan doktoraya
kadar bir bütün olarak görülmelidir.
4- Yüksek kalitede eğitim standardı
oluşturuhnalıdır.
5- Ûniversitelerin kurumsal
altyapılan düzeltilmeli, daha etkin
hale getirilmelidir.
6- Üniversitelerde temel
araştırmalar, kaynak yaratılarak her
şeye rağmen hızlandınlmahdır.
7- Telekomünikasyondan tanm
sektörüne, bilgisayardan füzeye
kadar yeni veya ülkede olmayan
teknolojiler için ciddi altyapı
yatınmı yapılmalı, kurumlar ve
üniversiteler buna göre organize
edümelidir.
8- Devletin ana rolü; toplumu,
ekonomiyi, eğitimi daha verimli ve
etkin olarak düzenlemek ve
düzenlenen sistemin işlemesini
sağlamak olmalıdır. Üniversitelerin
kullanabileceği esnek bir ekonomik
sistem yaratılmalıdır. Devlet,
hedeflerde ve geleceğe yöneük
projelerde rol üstlenmelidir. Bu
bilgilerin ışığında ülkemizde
yapılmak istenilen eğitim reformu,
yukarda önerilen şablona oturtulursa
bir anlam taşıyabilir.
Esicl hatalar tekrarlanmasın
11.10.1934 tanhınde kabul edılen ilk
üniversite kararnamesinden sonra
1946 yılında 4936 sayılı kanun ile
birlikte 8 üniversite tasansı
hazırlanmış ve bunlardan 4'ü
kanunlaşmjştır. Her 10 yılda bir yeni
kanun tasansına gerek duyulması ve
4936 sayılı kanun dışında kalan
diğer 3 yasanın müdahalelerden
sonra çıkması son derece
düşündürücüdür. Yeni bir
üniversiteler yasasının söz konusu
olduğu bugünlerde, eski hatalan
tekrarlamamak için çok iyi
düşünülmüş, planlanmış ve
uygulayıcılann onayını alan bir
çerçeve kanunu çıkanlmahdır. Bu
ana ilkeleri içerecek kanun, hem
küreselleşen dünyayı
kucaklayabilmeli ve varsa kötü
etkilerinden koruyabilmeli hem de
rekabet edebilir bir üniversite modeli
oluşturabihnelidir.
Yarın: işık üniversitesi
BAŞSACLICI
istanbul Yüksek Ticaret ve Marmara Üniversitesi
Iktisadi idari Bilimler Fakültesi Mezunlan Demeği
İstanbul Şube Başkanı Sayın SAFFET AÇIKGÖZ'ün babası
FAİK AÇIKGÖZ17.3.2003 tarihinde vefat etmiştir.
Başkanımıza ve ailesine başsağlığı dileriz.
İstanbul Yüksek Ticaret ve Marmara
Üniversitesi İtctlsadl İdarl Bilimler
Fakültesi Mezunlan Dernefl
TEŞEKKUR
Ameliyatımı başarı ile gerçekleştîren,
beni sağlığıma kavuşturan
Doç. Dr. C. Asım Kutlu
Dr. Mehmet Ali Bedirhan
Ve
Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi Üçüncü
Cerrahi Bölümü'nün bütün doktorları ile
hemşireleri ve personeline sonsuz sevgi ve
saygılarımla teşekkür ederim.
DURSUN ALİ ÇEMBERCİ
KUŞADASIİCRA MÜDÜRÜRLÜĞÜ'NDEN
DosyaNo: 2001/4815
Alacaklı: T. Vakıflar Bankası TAO Vekili Av. Mahmut Kazancıoğlu
Borçlu: Mustafa Aydoğdu (Belkoop Çağdaş K.3 D.5 Kusadası)
Borç: 2.806.709.918.-TL. asıl alacak, 371.187.387.- TL. Işlemiş Faiz, 35.000.
000.-TL. ihtar masrafi alacagın 06.09.01 tarihinden itibaren % 180 faiz, faizin % 5
BMV icra giderleri ve vekâlet ücreti ile birlikte tahsili
Borcun sebebi: 14.09.2001 tarihli Bankomat 7'24 Kredi Kartı Üyelık Sözleşmesi
Kuşadası 1. Noterliği 16.08. 2001 tarih 9722 yevmiye no'Iu ihtarnamesi
Yukanda bilinen en son açık adresi yazılı borçlu Mustafa Aydogdu hakkında yapı-
lan icra takibinde borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ edilememiş ve yapılan za-
bıta araştırmasında da adresi meçhul kalmış olduğundan ödeme emrinin ilanen tebli-
ğine karar verilmiştir. Işbu ödeme emrinin tebliği ilanen tembliği tarihinden itibaren
borcu ve takip masraflannı 22 gün içerisinde ödemeniz (teminatı vermeniz), borcun
tamamına veya bir kısmına veya alacakhnın takibat icrası hakkına dair bir itirazınız
varsa senet altındakı imza size ait değilse yine bu 22 gün içerisinde aynca ve açıkça
bildirmeniz aksi halde icra takibinde bu senedin sizden sadır olmuş sayılacağı, imza-
yı reddetmediğiniz takdirde mercii önünde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız
buna uymazsamz vaki itirazınızın muvakkaten kaldınlacağı senet veya borca itirazı-
nızı yazıb veya sözlü olarak icra dairesine 22 gün içerisinde bildirmediginiz takdirde
aynı müddet içinde borç ödenmez veya ıtiraz edilmez ise cebn icraya devam olunca-
ğı ilanen tebliğ olunur. Basın: 11776
ÇORUM1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 2002/581
Davacı S.S. Ufuk Arsa Konut Yapı Koop. vekili Av.
Tufan Köse taranndan davahlar Hacı Mehmet Öz ve
ark. aleyhine mahkememize açılan ortaklığın gideril-
mesi davası ile ilgili olarak;
Tüm aramalara rağmen açık adresleri tespit edile-
meyen davalı Kecla Kesgin'in duruşmanın atılı bulun-
duğu 26.03.2003 günü saat 09.45'te mahkememizde
hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettir-
mesi gerekmektedir. Aksi takdirde duruşmalann yok-
luğunda sürdürüleceği ve karar verileceği hususu ila-
nen tebliğ olunur. 24.02.2003 Basın: 10224
DÜZELTME
15.03.2003 tarihli gazetemizde (Basın No: 11863)
ile yayımlanan BASlDAV - Basisenliler Dayanış-
ma ve Yardımlaşma Vakfı'nın ilanmda Bilanço bö-
lümü başhğında "Gelir-Gider Tablosu", Gelir-Gi-
der Tablosu başlığında da "Bilanço" adı yanlışlık-
la ters olarak yayımlanmıştır. Düzeltiriz.
ANKARA17. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 2001'500 Esas 2002/761 Karar
Davacı Neslihan Duran taranndan davalı Murat Duran aleyhine mahkememize açı-
lan boşanma davasında verilen karar gereğince:
Davanın kabulü ile Ordu ili, Akkuş ilçesi, Yolbaşı köyü, C. 43, H. 43'te nüfusa ka-
yıtlı, Ahmet ve Saliha'dan olma, 13.04.1974 doğumlu Neslihan Duran ile aynı yer
nüfusuna kayıtlı, Cemal ve Mevlüde'den olma, 1.1.1972 doğumlu Murat Duran'ın
boşanmalanna,
Taraflardan olma, 15.3. 1996 doğumlu Metehan Duran'ın velayetinin davacı anne-
ye verilmesine, taraflar aynı yer ve şehirde oturduklannda her hafta sonu cumartesi
günü ile dini ve milli bayramlann 1. günü saat 09.00 ile 19.00 arası, taraflar aym yer
ve şehirde oturduklannda her senenin ağustos ayının 1. günü saat 09.00 ile 31. günü
saat 19.00'a kadar küçüğün davalı babası ile birlikte olmasına, şahsi münasebetin bu
şekilde tesis ve devamına,
Tedbir nafakası, maddi ve manevi tazmınat talebinden davacı vazgeçtiğinden bu
konu ile ilgili davanın reddine,
Küçük Metehan için dava tarihinden basjamak üzere aylık 80.000.000 lıra tedbir
nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, mevcut nafakanın karann kesin-
leşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına dair verilen karar davalı Murat
Duran'a ilanen tebliğ olunur. 07.03.2003 Basın: 11831
ÇUMRA KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1973/81 Karar No: 1999/4
Mahkememizin yukanda esas ve karar numarası ya-
zılı dava dosyasında verilen hüküm kesinleşmiş olup
Çumra ilçesi Alibeyhüyüğü kasabası hudutlannda kâin
2721 parsel sayılı taşuımaz hakkında karar verilmediği
bu parsel yüzünden de karann hüküm kısmına aluıması
davalılardan Mustafa Bayındır tarafından talep edil-
mekle dosya Çumra Tapu Sicil Müdürlüğü'nden istenil-
miş olup mahkememizin 30.09.2002 tarih ve aynı esas
ve karar sayılı ek karan ile dava konusu Alibeyhüyüğü
kasabası 2721 parsel sayılı taşınmaza yönelen davanın
açılmamış sayıhnasına, Alibeyhüyüğü kasabası 2721
parsel sayılı taşınmazın yapılan ilk tespit ve komisyon
karan gibi toplam 2 pay kabul olunarak 1 payının Meh-
met oğlu 1932 doğumlu Ahmet Bayındır ve 1 payının
da Mehmet oğlu 1934 doğumlu Mustafa Bayuıdır adla-
nna tapuya kayıt ve tesciline, karar kesinleştiginde dos-
yarun tomanyla Çumra Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gön-
derilmesine karar verilmiş olup karar müdahillerden
Recep Özbakır, Fadim Karakaya ve Süleyman Mutlu'ya
ölü iseler varislerine karar tebliği yerine geçmek üzere
işbu ilanın ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra baş-
lamak üzere 15 gün içinde temyiz editmediği takdirde
kesinleşeceği ilan olunur. Basın: 10118
SALI
ORHAN BURSALI
Karar1998f
dealındı
(Amerikan YüzyılıProjesi)
Bu Kiıii ve iğrenç savaş ya da saldın, ta 1998'da
hazırlandı. Kim mi hazırladı? Bakın kimler.
1997 yılında "Project for The NevvAmerican Cen-
tury (PNAC)" adlı Think-Tank gaıbu, "Yeni Ameri-
kan Yüzyılı Projesi" (*) hazırladı.
2000- 2100 yıllannı Amerika'nın dünyada mutlak
egemenliğini sağlayacak görüşfer ve öneriler geliş-
tirmekiçinoluşturulan buThinkTank'cigurup, ilköne-
risini bir mektupla 1998'de Clinton'a sundu: SAD-
DAM DEVRİLMELİ ve BM ile (Birleşmiş Milletler)
IÜŞKİLERDE RADİKAL DEĞİŞİKÜK yapılmalı. Sad-
dam, ABD, Israil ve ılımlı Arap ülkeleri ve "dünya
petrollerinin anlamlı rezervlerinin bulunduğu bu böl-
ge için" tehlikeliydi.
Irruacılann 1998'de çıkardıkları şu sonuç bugün
Bush'un politikasının tıpkısının aynısıdır:
"Bunun anlamı, diplomasi sonuç venvediği için,
hsa vadedeaskeribiropefasyona hazırolunması, uzun
vadede Saddam ve nejiminin iktidardan düşürûlme-
sidir... ABD, BM'nin almış olduğu karariara uygun ola-
rak, Körfez'de hayati çıkariannı güvence altına almak
için askeri dahil gerekli bütün adımlan atma hakkına
sahiptir. Amerikanpolitikası, asla, BM Güvenlik Kon-
seyi'nin oybiriiği sağlamak gibi yanlış isrartanna pa-
puç bırakmamalıdır".
Mektubun aftında, Project for The New American
Century'nin 10 imzacısı vardır. Kim mi bunlar?
Richard B. Cheney (ABD Başkan Yardımcısı); Le-
wis Libby (Cheney'in Kurmay Başkanı); Donald
Rumsfek) (Savunma Bakanı); Paul D. VVotfovvitz (Sa-
vunma Bak. Yandımcısı; Peter W. Rodman (Ulusla-
rarası Güvenlik Sorunlan Sorumlusu); John Bolton
(Silahlanma Denetimi Devlet Sekreteri); Richard
Armrtage (Dışişleri Bakan Yardımcısı); Richard Per-
le (Reagan'ın Savunma Bakan Yardımcısı ve haliha-
zırda Savunma Bakanlığı Savunma Politikası Ma-
sası Şefi); VVilliam Kristol (PNAC Başkanı, Bush'un
danışmanı- Başkan'ın beyni); Zalmay Khalilzad (Af-
ganistan'da yeni yönetimin aktif miman, Başkan
Bush ile Irak rejim muhalifleri arasmda özel Görev-
li, şu sıralarda Ankara'da ve Kuzey Irakta!)
• • •
Saşırdınız mı? Bugünkü savaşı, adamlar, Clinton
zamanında planladılar. Mektuplan veönerileri Beyaz
Saray'da o zaman yankı bulmadı. Bu savaş yanlısı
grup, ABD'nin "engerici, ultnasağct, soğuksavaş ka-
lıntılan, gizli servis ve dini çevrelerin, petrol ve silah
sanayiitemsilcileri". Planlan, "ABD için yeni bir dün-
ya düzeni"d\r. Onlara göre "ülkelerin, halklann hak-
larTnın yerine "Güçlülerin haklan" geçmelidir.
Bu emperyalizmin tipiktemsilcisi grubun, Reagan
ve soğuk savaş döneminin artıklan, banşın yeminli
düşmanlan olduğu çok açıktır.
Zaten hepsi de Türkiye ile yakından ilişkilidir. Per-
le'den tutun Woffowitz'e kadar... Wolfowitz en şa-
hinlerinden biridir, ülkemizde de "gazeteciyazarlan"
vardır Ekranlann bu vazgeçilmez "gazeteci - yazar"
uzmanlan, Amerikan başkentinin kulislerinde yaptık-
lan ve övünerek açıkladıkları söyleşileri kırpıp kırpıp
haber yaparlar ve onlar adına Türkiye'yi "tren kaçı-
yor" diye korkuturlar!
Savaşı 1998'de planlayan, bu 10 adet imzacı, Clin-
ton'ın devrilmesiyle Bush ile birlikte Beyaz Saray'a
doluştu ve projelerini gerçekleştimneye, savaşı tez-
gâhlamaya girişti.
• • •
Almanya doğumlu ünlü Israilli yazar ve banş sa-
vaşçısı Uri Reischer diyor ki "Bu çok basit olarak,
ekonomik, politik, askeri, kültürel dünya egemenliği
için savaştır. Bu savaş öncelikle Avrupa ve Japon-
ya'ya karşıdır".
Irak, Amerikan Yüzyılı Projesi'nin ilk operasyonel
uygulamasıdır.
Savaşın çekirdek adamları olarak Wolfowitz ve
Libby gösteriliyor. Çünkü, bu ikili, daha 1992'de Av-
rasya'da Amerikan egemenliği için plan hazırlamış-
lar ve "önleyici savaş" düşüncesini savunmuşlar.
Bush iktidara gelmeden kısa süre önce de, bu ra-
poru geliştirmiş ve Dünya Politikası Master Planı ha-
zırlamışlar.
Bu planda "Amerikanın küreselegemenliğinasılsür-
dürülür, olası birrakip büyük devletin yükselişi nasıl
önlenir ve Amerikan ilke ve çıkarian doğrultusunda
uluslararası güvenlik düzeni nasıl sağlanır" gösterili-
yor. Tabii, savaş sanayiinin geliştirilmesi de önerili-
yor ve Körfez'in, birinci derece önemine işaret edi-
liyor.
ABD, Irak'la birlikte Hazar"dan Körfeze kadar pet-
rol vanalannı ele geçirecek. Bu vanalan, (tabii asker-
leri ve üsteriyle birlikte) muhtemel rakiplerine karşı si-
lah olarak kullanacak; açık değil mi?
Türkiye, bu emperyalist emellerin maşası olma-
malı Tezkere'yeevetdememeli...
O Bu konu ile ilgili bilgiiçin okurum Ismail. H. Ku-
laksızoğlu 'na teşekkür ederim. Bilgiler ve yazım,
esas olarak, Jochen Bölsche'nin (Alman DerSpi-
egel dergisi yazan) www.spiegel.de/politik/aus-
land/0,1518,238643,00.html adresindeki "Bushs
Masterplan- Der Krieg, der aus dem Think Tank
kam" başlıklıyazısına dayanıyor. Belkibu mektuptan
daha önce Türkiye'de bahsetmiş olan vardır. En bü-
yük olasılık, AçıkRadyo 'nun sabahprogramıdır(Mer-
haba ömer ve Şeıif!) PNAC grubu yeni bir Ameri-
kan savunma planı raporu da hazırladı: www.newa-
rnerk^i(xntury.orgJRebuildingAnTericasDeienses.pdf
obursali@cumhuriyet.com.tr.
3. Deneme sınavı yanıt anahtarı
SÖZELBÖLÜM
l.D, 2.D, 3.A, 4.E, 5.C, 6.E, 7.C, 8.B, 9.A, 10.B,
ll.E, 12.D, 13.A, 14.C, 15.E, 16.A, 17.D, 18.A, 19.C,
20.B, 21 .B, 22.A, 23.E, 24.D, 25.A, 26.C, 27.C, 28.B,
29.E, 30.C, 31 .A, 32.B, 33.A, 34.B, 35.C, 36.E, 37.B,
38.C, 39.A, 40.E, 41 .B, 42.D, 43.D, 44.A, 45.B, 46.B,
47.C, 48.E, 49.A, 50.C, 51 .D, 52.C, 53.A, 54.E, 55.A,
56.B, 57.C, 58.D, 59.D, 60.C, 61 .E, 62.B, 63.B, 64.E,
65.E, 66.D, 67.E, 68.B, 69.E, 70.D, 71 .A, 72.A, 73.E,
74.D, 75.B, 76.C, 77.C, 78.B, 79.C, 80.B, 81 .E, 82.E,
83.C, 84.C, 85.B, 86.D, 87.A, 88.B, 89.C, 90.D.
SAYISALBÖLÜM
l.C, 2.D, 3.C, 4.C, 5.A, 6.E, 7.A, 8.E, 9.D, 10.D,
ll.D, 12.B, 13.C, 14.E, 15.A, I6.B, 17.E, 18.B, 19.A,
20.E, 21 .D, 22.A, 23.A, 24.C, 25.A, 26.E, 27.C, 28.B,
29.C, 30.C, 31 .A, 32.E, 33.A, 34. C, 35.D, 36.E, 37.E,
38.E, 39.B, 40.E, 41.E 42.E, 43.D, 44.B, 45.C, 46.E,
47.B,48.D,49.A,50.C,51.B,52.E,53.D,54.C.55.A,
56.C, 57.E, 58.D, 59.C, 60.A, 61 .B, 62.A, 63.A, 64.D,
65.D, 66.C, 67.E, 68.B, 69.C, 70.C, 71 .D, 72.D, 73.C,
74.C, 75.A, 76.A, 77.E, 78.A, 79.D, 80.E, 81 .C, 82.D,
83.D, 84.B, 85.B, 86.D, 87.C, 88.A, 89.E, 90.E.