Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 ŞUBAT 2003 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
stanbul
Edirne
locaelı
^anakkale
zmır
4anısa
vydın
»enizli
K
PB
K
K
B
B
B
B
3
4
4
4
9
6
9
4
Sinop K 2 Adana B 13
:onguldak K 2 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
K
K
K
B
B
B
B
3
5
3
0
0
-2
-2
Mersin B 12
Piyarbakır K 5
Şanlıurfa B
Mardin K
0 Sıirt K
-2 Hakkâri
B 11 Kars
Yurdun kuzey ve doğu ke-
smlen parçalı yer yer çok
bulutiu, Marmara'nın doğu-
su, Doğu Karadenız ıle Doğu
ve Guneydoğu AnadcAj'mın
doğusu yağışlı, dığer yerter
az buluttu geçecek. Yağışlar
Orta ve Doğu Karadenız lie
Doğu ve Guneydoğu Ana-
dolu nun doğusunda yer yer
etkılı olmak uzere kar şekJın-
de olacak Hava sıcaklığı
yurdun ıç ve doğu kesım-
lennde azalacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
B
B
PB
B
PB
0
0
1
13
10
11
12
9
Münıh PB 6 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
ö
B
Y
B
B
B
B
B
/
6
9
7
7
6
14
8
Moskova B
Aşkabat Y 8
9 Astana
Taşkent
B -9
Bakû
Bişkek
8 Kahıre B 17
B 8 Şam Y 12
Tahran
>Açık Parçalı bulutiu t Çok bulutlu ı Yağmunu k Gok gurültulü
CLTVEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
iener'i yalanladı. Bakanlar Kurulu tezkerenin im-
3ya açılmasına karar vermişti.
TBMM Başkanı Bülent Annç, son günlerdeki
ajıklamalanna değişik bir içerik verdi; uluslara-
nsı meşaıluğa dayanmasını istediği tezkerenin
ancak ikinci bir BM kararından sonra Meclis'te
çörüşülebileceğini (kabul edilebileceğini) söyle-
d.
Sözcii Şener, aynı doğrultudaki soruları işit-
nezlikten geldi. Uluslararası meşruluğa -TBMM
Eaşkanı'nın tam tersine- Meclis'in karar verece-
öni söyledi. Tabii işine gelmediği için ikinci bir BM
İarannı es geçti.
Küçük krizleri örnekleyen bu olaylar; tek başı-
ra bir iktidarda yaşanıyor.
Başı sonundan, sonu başmdan habersiz ya da
brbirine karşı.
•••
Sözcü açıkladı: Bakanların "önemli bir kısmı
ABD ile sürdürülen görûşmeleri 'tatmin edici' bul-
rruyor".
Velakin Başbakan Gül'ün "uluslararasıilişkiler-
cte duygusallığa yer olmadığını" söylemesi üzeri-
ne imzalannı esirgemiyorlar.
Şener'in, bu tutarsızlığı, laf kalabalığı söylem-
ler arasına sıkıştırdığı bir cümleyle geçiştirmeye
çalışması dikkat çekici.
Dedi ki; "Tezkerenin geciktirilmesi şu anda sağ-
IMı değil".
Neymiş sağlıklı olmayan? Soran olmadı, üze-
rinde duran da.
Oysa bu cümle çarpıcı olaylan akla getiriyor.
Elbette öncelikle ABD'nin tehditlerini... Başkan
Bush'un kaba söylem ve davranışlannı. Dost ve
müttefik, üstelik stratejik ortak saydığı bir ülke-
nh iki bakanıyla görüşürken ortaya koyduğu ger-
çek kimliği.
Başkan Bush, ekonomik srkıntılanmızı dinler-
ken birden "at pazarlığından" söz ediyor. Söyle-
mediğini bırakmadığı gibi, kapıkullarıymış gibi
Amerika'dan kovuyor Yaşar Yakış'la ÂJi Baba-
can'ı. "Gidin ülkenize ve tezkereyi bir an önce
Meclis'ten geçirin" diyebiliyor.
Görüşmelerde ABD yetkililerinin Türkiye'ye ilet-
tiği, günlerdir yazılıp çizilen tehditleri Başkan
Bush, bir sığır çobanı edası ve üslubuyla Anka-
ra'ya duyuruyor: Türk ekonomisinin duyarlı nok-
tası IMF, Kürt Devleti, Ermeni sorunu vb..
Türkiye, bir başka ABD Başkanı'ndan da ben-
zeri muamele ile karşılaştı. Adı Lyndon John-
son'du. O da bir sığır çobanıydı. Müttefikliği,
dostluğu -tıpkı bugünkü zekâ fukarası Bush gi-
bi- VVashington'ın verdiği emirlere uymak anla-
mında yorumladı. Bir önceki örnek: Bush terbi-
yesizliğinin benzeri aynı üslupla yazılan Johnson
mektubu!
Daha sonraki dönemlerde ABD'nin dostluk an-
layışını sergileyen pek çok olay yaşandı. ABD,
Kıbns Barış Harekâtı'ndan sonra Türkiye'ye as-
kersel ambargo uyguladı, yetinmedi bu ambar-
goyu ekonomik alana yaydı.
Pekçokyanını eleştirdigimizgeçmiş hükümet-
ler ABD tehditlerine boyun eğmeden ekonomik
askersel zorlukları yenmeye çalıştı.
Ya şimdi? "Uluslararası ilişkilerde duygusallığa
gerek olmadığını" öne süren sözden yola çıkarak,
hükümet, Beyaz Saray'daki hakaretleri, başkan-
lık katına kadar çıkan tehditleri sineye çekiyor.
Daha önceki dönemlerde de ABD'nin Türki-
ye'ye tehditler savurduğu, dilenci muamelesi
yaptığı günlerden geçtik.
Bugün de aynı bencillik, aynı tehditsel anlayış
başkanlık katında yaşanıyor.
Başkan Bush'lasimgeleşen "Çirkin Amerikair
tekrar görevde.
• • •
Hükümet, durmadan görüşmelerin giderek ol-
gunlaştığını söylüyor.
Büyükelçi Pearson aynı havada. llerlemeler
acaba kimin lehine? ABD, Türkiye'nin isteklerini
karşıladığı için mi? Ya da baskı ve tehdit altında-
ki Türkiye kimi direnmelerden sonra, örneğin kre-
dilerin IMFdenetimine verilmesini kabul ettiği için
mi?..
Açıklanırsa anlaşma metni, gerçekler aynntıla-
nyla ortaya çıkacak!
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'... Kimliğini Arayan
Ülke, Hangi Ülke?..'
• BaştarafıArka Sayfada
yeni Solcular'la da uyuşamryoriar, onlara kar-
şıdıriar. Bazılan aşınlığı, bu 'dar milliyetçiler'in,
Batılılar'la bir 'ortaklığı'na, bir 'işbiriiği'ne ka-
dar götürüyorlan çünkü 'komünizm düşman-
lığı'nda beraberdirler; 'Milliyetçiliğin', Ye-
ni/Solcu eğilimine göre ise, temel kötülük Ka-
pitalizm'dir, Liberalliktir, Burjuva sistemidir;
bunu savunarak Batı karşıtı söyleme, sosyal
ve ekonomik bir yan eklemiş oluyoriar; onla-
nn 1 numaralı düşmanı Kapitalizm'dir; oysa
Milliyetçiler ve Avrasyacılar için, sorunun eko-
nomik tarafı, ikinci planda kalıyor..."
"... Baş düşman 'Batı uygarlığı' mı?..."
"... Avrasyacılar duruma, kendi açılanndan
bakıyor; onlara göre baş düşman, Batı Uygar-
lığı'dır; ister jeo/politik, ister dinsel görüş, ya
da tarih görüşü, küttürel ya da sosyo/ekono-
mik yaklaşım olsun, bunlar Batı/karşıtı olan
biitün tezlerle özdeşleşebiliyorlar, hepsini içe-
riyorlar; ayrıca 'Atlantik'çi Takımı'na ve 'Küre-
selleşme' tehditlerine karşı, ulusal 'özgünlü-
ğü' kurtarabilmek için, Sağ'dan da gelse, Sol'-
dan da gelse, ortak bir iktidar politikasını güt-
mekyandaşlarıyla 'güçbirfiği'ne, hazırgörünü-
yoriar..."
(Nasıl buraya kadan hoşunuza gitti mi? öyley-
se, arkasını ve sakladığı sürprizi bekleyin, bekle-
diğinize değecektir.)
Hükümette Irak çatlağıBÜLENT SARIOĞLU
ANKARA - Olası Irak savaşmda
ABDye destek olunması için yürü-
tülen hazırlık iktidan böldü. AKP
Genel Başkanı RecepTayyip Erdo-
ğan ile bazı hükümet yetkilileri ara-
sındaki yaklaşım farklıhğı Bakanlar
Kurulu'na ve parti grubuna yansıdı.
Bakanlardan en az 10'u tezkereyi
"zoraki" imzalarken, bu bakanlara
yakın milletvekilleri tezkerenin ge-
nel kurulda reddedilmesi için kulis
yapıyor. Başbakan Yardımcısı Er-
tuğrul Yalçınbayır, imzaladığı tez-
kerenin "meşru olmadığını", an-
cak sürecı işletmek ve "tek başına
kahramanbk yapmamak" için on-
ay verdiğini belirterek tezkerenin
reddedilmesi için milletvekillerine
çağnda bulundu. Tayyip Erdoğan,
bugün yapılacak oylama öncesinde
ikinci ikna toplantısı için milletve-
killerini olağanüstü toplantıya çağır-
dı.
Tayyip Erdoğan grup toplantısının
basına kapalı bölümünde milletve-
killerini "Grup karan almayacağı-
mızı her vesileyle söyliiyoruz, anıa
bu demek değil ki berkes kafasına
göre hareket edecek. Burada otu-
rup tartışır, bir karar alırız. So-
nuçta parti disiplininin emrettiği
şekilde davranıbr" diye uyardı.
Hükümeti ikiye bölen Başbakan-
lık tezkeresindeki görüş aynlığında
parti yönetimindeki farklı yaklaşım-
lann da etkili olduğu belirtiliyor.
AKP kulisine sızan bilgilere göre,
en az 10 bakan tezkereyi "zoraki"
imzaladı. Buna karşuı, başta ANAP
kökenliler olmak üzere Tayyip Er-
doğan'a yakın isimler tezkere üze-
rinde "ortak görüş" sağlamaya ça-
lıştı. Tezkereye itiraz eden hükümet
üyeleri arasında Başbakan Yardımcı-
lan ErtuğrulYalçınbayır, Abdüllarif
Şener, Beşir Atalay. Mehmet Ay-
dın, Recep Akdağ, Sami Güçlü, Bi-
nali^ıldınnı, Murat Başesgioğlu,
İmdat Sütlüoğlu, Zeki Ergezcn ve
Hüseyin Çelik sayılıyor. Buna kar-
şın Milli Savunma Bakanı Vecdi Gö-
nül, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış,
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Içişle-
ri Bakanı Abdülkadir Aksu. Devlet
Bakanı Ali Babacan, Maliye Baka-
nı Kemal Unatikan ve Devlet Ba-
kanı Ali Coşkun tezkerenin en ge-
niş uzlaşmayla Meclis'e gönderil-
mesi için çaba gösterdi. Bu bakanla-
nn büyük bölümü. tartışmalı Bakan-
lar Kurulu toplantısının ardından
Tayyip Erdoğan başkanlığında ayn
bir toplantı gerçekleştirdi.
TBMM Başkanı Bülent Annç da
tezkere Meclis'e göndenlmeden kı-
sa süre önce "Hükümete sesleniyo-
rum,sizden tezkere değil 2003 büt-
çesini bekliyoruz" sözleriyle uyan-
sını yineledi.
Ref loblsl
AKP içinde bazı parti yöneticile-
ri ve bakanlann da aralannda bulun-
duğu önemli bir grup "tezkerenin
reddedilmesi" için kulis yürütüyor.
Bazı bakanlar da tezkerenin genel
kurulda önergelerle değiştirilebilme
olasılığına vurgu yapıyor.
Başbakan Yarduncısı Ertuğrul Yal-
çınbayır, imzaladığı tezkerenin
"meşru olmadığını" belirterek bu
konudaki istemini açıkça dile getir-
di. Tezkere sürecini işletmek ve "tek
başına kahramanlık yapmamak"
için imza attığını söyleyen Yalçınba-
yır, "Benim de taraf olduğum gö-
rüşe göre meşruiyet zemini yok-
tur. Tezkere geçmezse Türkiye'de
daba büyük bir birlik. daba bü-
yük bir barış ve daha büyük bir
demokrasi olur" diye konuştu.
"Ben milletvekillerinin sahip ol-
duğu özgürlüğü kullanacağım"
diyerek ret oyu vereceğini ima eden
ErtuğrulYalçınbayır, "Ne olursa ol-
sun en önemli husus banştır ve bu-
nu sonuna kadar korumak lazım.
Bütün arkadaşlanmın da aynı gö-
rüşte olduğunu bilivorum. Huku-
kun üstünlüğü sadece iç hukuk
bakımından değil, dünyadak^ <ıu-
kuk bakımından da ger.Kİidir"
görüşünü dile getirdi. Kültür Baka-
nı Hüseyin Çelik de, "Biz bu me-
seleyi esas iradenin sahibine gön-
derdik. Bu mesele artık yetkinin
sahibi olan TBMM'ye aittir" söz-
leriyle tezkereyi gönüllü imzalama-
dığı mesajı verdi.
Tezkereye muhalif milletvekille-
rinden Emin Şirin. grup yönetimi
ve hükümete yönelttiği sorularla
partideki açmaza değindi. "Hükü-
met bu tezkere oylamasını bir gü-
venoylaması haline sokacak mı
sokmayacak mı?" diyen Şirin,
"Tezkerenin oylanması, hükümet
ve bazı bakanlar için kesinlikle gü-
venoylaması mahiyetinde olacak.
Eğer, hükümet istemediği bir tez-
kereyi kerhen Meclis'e sevkediyor
ve için için reddedilmesini istiyor-
sa, bu da hükümet ciddiyetiyle
bağdaşmaz" görüşünü dile getirdi.
At değil. ökflz pazarlığı'
AKP grubunun büyük bölümü
tezkerenin "hukuksal meşruiyet
taşımadıği" görüşünde birleşirken,
bazı milletvekilleri "Türkiye'nin
hassas döneminde duygusal hare-
ket etmeyeceklerini" belirterek ka-
bul oyu kullanacağını belirtiyor. Ba-
zı mıllervekilleri de ABD ile görüş-
melerin "at pazarlığı, dolar pazar-
bğı" olarak yansıtılmasına tepki
gösteriyor. Ağn Mıllervekili Meük
Ozmen ABD Başkanı 'na tepki gös-
terirken, "Amerika'da at pazarlığı
yapılır ama Anadolu'da at, avrat,
silah üzerine pazarlık yapılmaz.
Bizde öküz pazarlığı vardır. Öküz
ölünce de ortaklık bozulur" dedi.
Özmen, gazetecilerin "Peki öküz
yaşayacak mı?" sorusuna "Yaşat-
maya çabşıyoruz" yanıtını verdi.
Savaş tezkeresi Meclis^teANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Hükümet, Türk Silahlı Kuv-
vetleri'nin (TSK) yabancı ülkele-
re gönderilmesi ve "uluslararası
meşruiyet kurallan" çerçevesin-
de en fazla 62 bin ABD askeri, 65
helikopter ve 255 uçağın 6 ay sü-
reyle Türkiye'de bulundurulmasına
ilişkin tezkereyi dün TBMM'ye
gönderdi. Tezkerede, meşruiyet ve
yasallık ilkesinin dayanağım gös-
teremeyen hükümet, kitlesel göç,
etnik, din ve mezhepsel bölünme
tehdidi gerekçesine sığındı. Tezke-
renin bugün veya yann TBMM
Genel Kurulu'nda ele alınması
bekleniyor.
Bakanlar Kurulu'nda önceki gün
imzalan tamamlanan tezkere dün
akşam TBMM'ye gönderildi. Tez-
kere göndenlmeden önce Başba-
kan Abdullah Gül bazı bakan ve
bürokratlarla değerlendirme top-
lantısı yaptı. Gül'ün imzasıylagön-
derilen tezkerede şöyle denildi:
"Kapsamı, sınırı ve zamanı hü-
kümetçe belirlenecek şekilde;
1. TSK'nin yabancı ülkelere
gönderümesine ve bu kuvvetlerin
gerektiğinde belirlenecek esaslar
dairesinde kullanıhnasına,
2. Uluslararası meşruiyet kural-
lan çerçevesinde en fazla 62 bin
askeri personelin ve hava unsurla-
n olarak 255 uçak ve 65 helikop-
teri aşmamak kaydıyla yabancı si-
lahlı kuvvetler unsurlanmn hükü-
metin tespit edeceği mücavir böl-
gelerde geçici olarak konuşlandı-
nlmak üzere 6 ay süreyle Türki-
ye'de bulunmasına; bu amaçlaTür-
kiye'ye gelecek yabancı kara kuv-
vetlerinden destek unsurlan dışın-
daki muharip unsurlann geçici ola-
rak konuşlandınldıklan bölgeler-
den Türkiye dışına intikallerinin
kısa sürede tamamlanması ve ya-
bancı hava ve deniz kuvvetleri ile
özel kuvvetler unsurlannın muh-
temel bir harekâtta kullanıhııalan-
nı sağlayacak şekilde konuşlanma-
lan ve yabancı silahlı kuvvetlere
mensup hava unsurlannın Türk ha-
va sahasını üst uçuş amacıyla kul-
lanmalan için gerekli düzenleme-
lerin yapılmasına; bu yabancı si-
lahlı kuvvetlerin Türkiye'ye geli-
şiyle ilgili hazırlıklann yürütülme-
sine, Türkiye ülkesinde tabi ola-
caklan statü ve TSK'yle işbirliği
esas ve usullerine ilişkin düzenle-
melerin hükümetin belirleyeceği
esaslar çerçevesinde yapılmasına
Erdoğan destek istediANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - AKP Genel Başkanı Re-
cep fayyip Erdoğan, grupta ge-
rilime neden olan savaşa hazır-
lık tezkeresine destek isterken,
zor bir dönemde stratejik ilişki-
leri ve değişik kaygılan düşüne-
rek karar aldıklannı
söyledi.
Erdoğan, partisinin
dünkü grup toplantı-
sında, hükümetin çok
titiz davrandığnıı sa-
vunarak "Bilesiniz
ki çok düşündük,
dersimize çok çalış-
tık, beş düşündük
bir konuştuk" görü-
şünü dile getirdi.
Erdoğan, savaş için
ABD'ye destek olun-
ması nedeniyle sıkın-
tılı günler yaşayan
milletvekillerinden
Başbakanlık tezkere-
si için destek istedi.
"Türkiye'nin çaba-
larını aşan gelişme-
lerin ortaya çıkma ihtimaline
karşı devletimizin bekası ve
milletimizin selameti için ge-
reken tüm kararlar, büyük bir
dikkat ve titizlikle abnmakta-
dır" diyen Erdoğan, devletin çı-
karlannı korumak için son dere-
AKP'DE TEZKERE İHRACI YOLDA
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP,
olası Irak savaşı nedeniyle yaşanan gerilimli
süreçte parti içi demokrasiyi askıya aldı.
Hükümetin banş çabalannı yetersiz bulan ve
ilk tezkerenin ardından "ikinci tezkere de
kabul edilirse istifa edeceğini" açıklayan
AKP Istanbul Milletvekili Göksal Küçükali
hakkında disiplin süreci başlatıldı. AKP
Merkez Yüriitme Kurulu, Küçükali'yi "kesin
olarak ihraç" istemiyle "tedbirli" olarak
Grup Disiplin Kurulu'na sevk etti. Küçükali,
tezkerenin kabul edilmesi durumunda Disiplin
Kurulu karannı beklemeden partiden
aynlacağını bildirdi. Hükümetin çelişkilerine
tepki gösteren Küçükali, "Gülünç bir olay.
Ama ana hesapları şudur: Benden sonraki
vekülere gözdağı vermek" dedi.
ce kararlı bir hükümet bulundu-
ğunu söyledi. Hükümetin, dev-
letin geleneksel stratejik ortak-
lıklannı korumaya çalıştığını be-
lirten AKP Genel Başkam, Tür-
kiye ile ABD arasındaki tarihi
v e siyasi ilişkileri derinliğine ve
önemine uygun biçimde de-
vam ettirmek zorunda ol-
duklannı vurguladı. Erdo-
ğan, milletvekillerine şöyle
seslendi: "Bilesiniz ki, alı-
nan her kararın arkasın-
da; bu coğrafyada yaşıyor
olmanın gereîderi, Türki-
ye'nin jeo-stratejik çıkar-
ları. bölge ve dünya barı-
şına ülkemizin yapacağı
katküar ve bu milletin se-
lametini gözetme kaygısı
vardır. Nihai karara ina-
nıyorum ki sizler de vara-
cak ve grup karan alma-
dan da adımlarınızı ata-
caksınız. Yaşadığımız sü-
reçte bir dikkat dağınıklı-
ğı yaşamıyoruz, yaşama-
yacağız."
anayasanın 92. maddesi uyarınca
izin verilmesini arz ederim."
Askeri caydırıcılık
tedblrleri'
Hükümetin 3 sayfalık gerekçe-
sinde, "barış çabalarının ümit
edilen sonucu vermediği'' vurgu-
lanarak Türkiye'nin güvenliğine
yönelik tehdidin ciddi boyut kazan-
dığı \nrgulandi. Gerekçede özetle
şu görüşlere yer verildi:
• Türkiye'nin milli birliğini ve
toprak bütünlüğünü hedef alan te-
rör unsurlannın bölgede yuvalan-
malan Irak'taki durumun Türkiye
için teşkil ettiği güvenük tehdididın
çok önemli bir boyutunu oluştur-
maktadır.
^ Aynı şekilde Irak'ta etnik, dın
ve mezhep temelinde bir parçalan-
maya yol açabilecek gelişmeler de
ciddi bir endişe kaynağıdır.
i/ Savaşın önlenebilmesi için I-
rak yönetiminin tam ve etkin silah-
sızlanma konusunda BM Güvenlik
Konseyi kararlannda yer alan yü-
kümlülüklerini tüm icaplanyla ye-
rine getirmesi kaçınılmaz hale gel-
miştir. Irak'ın durumun vahameti-
ni idrak etmesi ve sorunun banş or-
tamı korunarak çözümün önünü aç-
ması için uluslararası toplumun ka-
rarlı tutumunu sürdürmesi büyük
önem taşımaktadır.
*^ Irak'a karşı askeri caydıncılık
tedbirleri kapsamında yabancı si-
lahlı kuvvetler unsurlannın Türki-
ye'de geçici olarak konuşlandınl-
ması için TBMM'nin izin ve yetki
vermesi bugünkü kriz ortamında
munzam bir baskı unsuru olarak
çok önemli ve etkili bir fonksiyon
icra edecektir.
ı/ Türkiye Cumhuriyeti'nin en
kötü ihtimale karşı hazn-lık olarak
zamanında ve süratle hareket etme-
sini ve gerekli tedbirleri almasını
sağlamak bakımından TSK'nin ya-
bancı ülkelere gönderilmesi konu-
sunda TBMM'nin izninin alınması
hükümetin etkili bir siyaset izleme-
sini sağlamak açısından büyük
önem taşıyacaktır.
Tarihte bellrslzllk
Tezkerenin genel kurulda görüş-
me tarihi konusunda ise netlik sağ-
lanamadı. AKP Genel Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan'ın parti gru-
bunda tezkerenin genel kurulda bu-
gün oylanacağını belirttiği öğreni-
lirken TBMM Başkanı Bülent
Arınç'ın danışma kurulunda,
"Perşembe gününden önce görü-
şülemez" dediği kaydedildi.
AKP Grup Başkanvekili Salih
Kapusuz, görüşmenin bu hafta
içinde yapılacağmı söyledi. ABD
ile mutabakat zaptı imzalanmasa
da tezkerenin görüşüleceğini söy-
leyen Kapusuz, hükümetin de aldı-
ğı yetkiyi ABD ile görüşmelerin
sonucuna göre değerlendireceğini
vurguladı.
Kapsamı geniş tezkere
Tüm olanaklar
ABD'ye açılıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye'de yabancı asker
bulundurulmasına ilişkin tezkerenin
TBMM'de kabulü durumunda
Türkiye'nin limanlan, havaalanlan,
demiryollan, hava sahası ve topraklan,
ABD askerinin kullanımma açılacak.
Kuzey'den cephe kapsamında agır
teçhizatıyla birükte toplam 62 bin asker,
255 uçak ve 65 helikopterin Türkiye'de
konuşlanmasına izin verilmeye
hazırlanılıyor. ABD'nin hava, kara, deniz
ve her türlü özel birliğine izin verilen
tezkerede, yurtdışma gönderilecek Türk
askerinin sayısına değinilmedi.
Tezkerenin kabulüyle Türkiye, 1. Dünya
Savaşı'ndan bu yana en kapsamh askeri
gücü kendi nzasıyla topraklanna kabul
etmiş olacak. ABD askerleri, yalnızca
Türk topraklannda konuşlanmakla
kalmayıp, bir başka ülkeye saldın
düzenlemek için geçiş alanı olarak da
kullanacak. TBMM'den izin çıkması
durumunda Türk topraklanna,
Cumhuriyet dönemindeki en kapsamh
yabancı asker girişi gerçekleşecek. Türk
askerleri daha önce 1. Dünya Savaşı'nda
kendisi ile ilgisi olmayan cephelerde
savaşmıştı. Bu savaşta, Galiçya,
Makedonya ve Avusturya'ya 3 kolordu
gönderilmişti. Cumhuriyet döneminde
ise Adnan Menderes hükümeti, Kore'ye
asker gönderilmesini kararlaştırdı.
Kore'deki Türk Tugayı, 1960 ihtilali ile
lağvedildi. Bundan sonra Türk Silahlı
Kuvvetleri (TSK) Kıbns'a 1974'te Banş
Harekâtı gerçekleştirdi. Ancak Türkiye,
1. Dünya Savaşı'ndan bu yana
topraklanna yabancı asker kabul etmedi.
1991 yılında ABD öncülüğunde Irak'a
gerçekleştirilen harekât sırasuıda Türkiye
havaalanlannı açmakla yetindi.
Türkiye'de konuşlanacak ve Irak'a geçiş
yapacak olan 62 bin Amerikan askerinin
15 bininin limanlar, havaalanlan ve
karargâh geri hizmetinde bulunması
planlamyor. Özel kuvvetleri de içinde
banndıran 47 bin kişilik muharip birlik
ise Kuzey Irak'a girerek cephe açacak.
Muharip birlikler ve lojistik destek
unsurlan, Türk topraklannda birkaç
yerde geçici konuşlanma merkezleri
oluşturacak. Bunlardan ilkinin liman
kentleri Iskenderun ağırlıkh, Mersin ve
Taşucu'nda ohnası planlamyor.
Demiryoluyla sevkıyatın
gerçekleştirihnesinin ardından ikinci
konuşlanma merkezi olarak Nusaybin,
Türk topraklanndan Irak'a geçişin son
noktası olarak da Süopi'nin düşünüldüğü
biidiriliyor. Türkiye tarafindan izin
verilmesinin ardından, ABD birliklerinin
iki hafta içinde savaşa hazır duruma
gelebileceği biidiriliyor. Kuzeyden
gerçeleştirilecek hava saldınlan için de
ABD'ye geniş konuşlanma olanaklan
sağlamyor. Türk hava sahası, Irak'ın
kuzeyine geçiş için kritik öneme
sahipken, Doğu ve Güneydoğu'daki
havaalanlan da bölgeye hâkim olma
özelliği içeriyor. Kuzeyden harekât
sırasında ABD, Incirlik, Diyarbakır ve
Batman havaalanlannı saldın; Çorlu,
Sabiha Gökçen ve Afyon'u da lojistik
destek amacıyla kullanmak istiyor.