25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURfYET 26 ŞUBAT 2003 ÇARŞAM HABERLER CHP lideri, ABD ile müzakereler henüz sonuçlanmadan tezkerenin Meclis'e gönderilmesini eleştirdi Baykal: Hükümetteslimoldu Bayfcal hükümeti eieştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - CHP lideri Deniz BaykaJ. hükümetin "baskılara boyun eğerek tesfim okJu- ğumı" söyledi. Baykal, AKP'nin se- çim öncesindeki mazotun ucuzlatılma- sı vaatlerini, şimdi ABD'nin baskısı ile yerine getirmeye çalıştığım vurgulaya- rak "Ancak ABDtankmınmazotu ucuz- hıyor" diye konuştu. CHP'nin dünkü grup toplantısında konuşan Baykal, Irak'taki savaşın hu- kuki meşruiyeti bulunmadığuıa işaret etti. Hiçbirülkenin parlamentosunun res- men savaş ilanı anlamına gelecek bir an- • CHP'nin dünkü grup toplantısında konuşan Deniz Baykal, "Dışişleri Bakanı, 'ABD'nin baskısına karşı kapı gibi direniyoruz' diyordu. Anlaşılan, 'dönerkapı' gibiymiş" dedi. gajmana giımediğini, buna karşın Tür- kiye'nin en önde giden ülke olduğunu anlatan Baykal, "Savaşa ne Hmstiyan, ne KatoKk. ne Ortodoks evet demiyor, inşaHah Müslümanlar da evet demeye- cekler. Kitle iniha silahlannı ortadan kaJdırnıak için kitieyi ortadan kakhra- cak bir ffize saktınsı yapmak zorunda mısmız?" dedi. CHP lideri Deniz Baykal, "Bu hükü- met, içine sindiremediği karan miUet- vekülerinin sindirmesini, CHP'nin sin- dirmesini bekKyor" diye konuştu. Mü- zakereler bitmeden tezkerenin Mec- lis'e gönderilmesini eleştiren Baykal, "Hükümetin direnme gücü kalmadı, arük teslim oldu. Bu, hükümetin bas- lolara bmun eğdiğinuı ifadesL Dışişle- ri Bakanı, ABDnin baskısına karşı kapı gibi direniyoruz' diyordu. Anlaşı- lan, 'döner kapı' gjbiymiş" dedi. Hükümetin seçim öncesi verdiği söz- lerden ikisini tutmuş gibi göründüğü- nü anlatan Baykal, "Şimdi ABD baskı- sı karşısmda KDV nasıJ inermiş, ona bakmaya çahşryoriar. Mazot da ucuzhı- yor ama Türk çiftçisinin rraktörünün mazoru değil, Amerikan tankmın ma- zotu" diye konuştu. Baykal'ın sözleri grupta ayakta alkışlandı. Daha karar alınmadan muharip güçlerin Anado- lu'ya yerleşmeye başladığma dikkat çeken Baykal, "Taıüa çıkartan Bağ- dat'a doğru yola çılayor" dedi. MCK'de görüşülecek Savaş OHAL'i gerigetiriyor • Milli Güvenlik Kurulu'nun karar alması durumunda Irak sınınndaki 6 ilde yeniden olağanüstü hal ilan edilmesi için hükümete tavsiyede bulunulacak. Olağanüstü halin kuzeyden cepheyi ilgilendiren iller olan Diyarbakır, Batman, Mardin, Siirt, Şırnak ve Hakkâri için geçerli olabileceği bildirildi. ANKARA (Cumhuri- fi" uygulamalannın da yet Bürosu) - ABD'nin gündeme gelebileceği- Irak'a yönelik askeri ha- rekatı başlatması duru- munda Güneydoğu 'daki bazı illerde olağanüstü hal uygulamasının yeni- den gündeme gelmesi bekleniyor. Olağanüstü halin ku- zeyden cepheyi ilgilen- diren iller olan Diyarba- lar, Batman, Mardin, Si- irt, Şırnak ve Hakkâri için geçerli olabileceği bildirildi. Genelkur- may'ın Irak'taki geliş- meler nedeniyle bu yön- deki istemi önümüzdeki cuma günü yapılacak Milli Güvenlik Kuru- lu'nda (MGK) gündeme gelecek. MGK'nin bu yönde karar alması du- rumunda Irak sınınnda- ki 6 ilde yeniden olağa- nüstü hal ilan edilmesi için hükümete tavsiye- de bulunulacak. Süresiöay Hükümetin bu konuda tezkere hazırlaması, TBMM'ye göndermesi ve Meclis'te onaylanma- sının ardından bu illerde olağanüstü hal yeniden başlamış olacak. Olağa- nüstü halin süresi Ana- yasa'ya göre en fazla 6 ay olabiliyor. Yeniden uzatüması ise yine MGK'nin tavsiye- si, Bakanlar Kurulu'nun tezkeresi ve TBMM ona- yına bağlı. Olağanüstü hal ile yurttaşlar için getirile- cek yükümlülükler, hak ve özgürlüklerin nasıl sı- nırlandınlacağı, halin ge- rcktirdıği önlemlerin na- al ahnacağı, kamu gö- revlilerine verilecek yet- kiler aynca yasa ile dü- zenleniyor. Sılayönetim Harekâtın durumu ve ssyrine göre, Türkiye'de *skıyöne4nn vesavaş ha- ne işaret ediliyor. Olağanüstü halin bir ileri aşaması ise Anaya- sa'da sıkıyönetim, sefer- berlik ve savaş hali ola- rak düzenleniyor. Sıkıyönetim karann- da da olağünüstü halin prosedürü işlerilmesine karşın gerekçesi, "savaş haü, sa^aşı gerektirecek bir durumun başgöster- mesi, ayaklanma olma- o, vatan veya Cumhuri- yete karşı kuv>etfi ve ey- lemfi bir kaDaşmanm ve- ya üDcenin ve miDetin bö- lünmezliğini içten veya dtştantehJKkeyedüşüren â 1ĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN guüaşması" olarak dü- zenleniyor. Süayönetim, seferber- lik ve savaş hali uygula- malan da aynca yasa ile düzenlenirken, bolgeler- deki sıkıyönetim komu- tanları Genelkurmay Başkanı'na bağlı olarak görev yapıyor. MAMtitf Mehmet Ağar: îçine sinmeyen istifaetsin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, yabancı asker bulundurma ve başka ülkeye asker göndermeye ilişkin tezkerenin bütün sorumluluğunun hükümette olduğunu dile getirdi. Ağar, "Hükümet, 'karar ve sorumluluk Meclis'in' diyerek sonımluluktan kaçamaz. İçine sinmeyenler için uygun müessese istifadır" dedi. Ağar, KDP'nin Türkiye'ye yönelik çıkışlanna ilişkin olarak da "Kürtierin devleti Türidye'dir" diye konuştu. Ağar, TBMM'de dün düzenlediği basın toplantısında hükümetin tezkereye ilişkin tavnnı eleştirdi. "Karar ve sonımluluk bizim değildir, Mechs'indir'' demenin sorumluluktan kaçma anlayışını yansıttığını belirten DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, AKP'nin TBMM'de çoğunluğu oluşturduğunu anımsattı. Hava koşullan nedeniyle 2. Ordu ziyaretini erteleyen Özkök, Başbakan Gül'le görüştü Koıımtaıılargefişmeleri değeıiendirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ohımsuzhava koşullan nedeniyle 2. Or- du birliklerini denetleme ziyaretini er- telemek zorunda kalan komuta heyeti, TBMM'ye sevk edilen tezkereye iliş- kin son gelişmeleri kendi aralannda değerlendirdi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, tezkerenin TBMM'ye gönderilmesinden önce Baş- bakan AbduDah Gül ile son durumu görüştü. Ankara'daki yoğun kar yağışı nede- niyle Türk Silahh Kuvvetleri 'nin (TSK) Irak'taki olası gelişmelere hazırlığını de- netlemek için bölgeye yapılması plan- lanan gezi bir kez daha ertelendi. 2. Ordu'nun teçhizat, malzeme ve perso- nel açısından takviye edilmesinin ardın- dan yapılacak ziyarette TSK'nin böl- gedeki olası gelişmelere hazır olduğu • Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Başbakan Abdullah Gül'le görüşmesinde ABD'nin, Türkiye'nin Kuzey Irak konusundaki kaygılannı bildiğini, buradaki herhangi bir oluşuma Türkiye'nin kesinlikle göz yummayacağını, bu çerçevede gereken Önlemlerin alınacağını vurguladığı öğrenildi. mesajının verümesi bekleniyordu. Ko- mutanlann ziyaretinin, hava koşullan ve önümüzdeki cuma günü toplanacak Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplan- tısı da göz önüne alınarak yeniden plan- lanabileceği kaydedildi. Gül, Özkök'e bilgi verdi Komutanlann Ankara'da kalmasının ardından Genelkurmay Başkanı Orge- neral Özkök, yabancı asker kabulü ve yurtdışına Türk askeri gönderilmesine ilişkin tezkere ile ilgili Başbakan Ab- dullah Gül ile görüştü. Yaklaşık 1 saat süren görüşmede Gül'ün Özkök'e tez- kerenin imzaya açıldığı Bakanlar Ku- ruJu'nda yapılan tartışmalar hakkında bilgi verdi. Kabine üyelerinden tezke- reye sert eleştiriler geldiğini, bakanla- nn siyasi, askeri ve ekonomik işbirli- ğini öngören mutabakat belgesini tat- min edici bulmadığını aktaran Gül, "Bakanlan ikna etmektegüçhık çekük" dedi. Bakanlann eleştirisinin Kuzey Irak'ta oluşabilecek bir Kürt devleti noktasında birleştiğini, bu konuda ABD'den güvence alınmasını istedik- lerini vurgulayan Gül, tezkerenin ulus- lararası meşruiyet konusunda da kay- gılar yaşandığını ifade etti. Gül, artık topun TBMM'de olduğunu kaydetti. Genelkurmay Başkam Özkök ise ABD'nin Türkiye'nin Kuzey Irak ko- nusundaki kaygılannı bildiğini, bura- daki herhangi bir oluşuma Türkiye'nin kesinlikle göz yummayacağını, bu çer- çevede gereken önlemlerin alınacağını vurguladığı öğrenildi. Görüşmenin ardından Özkök ve kuv- vet komutanlan bir araya geldi. Öz- kök, Kara Kuvvetleri Komutanı Or- general Aytaç Yahnan, Hava Kuvvet- leri Komutanı Orgeneral Cumhur As- panık, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral BüientAIpka\a ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral ŞenerEruy- gur'un katıldığı toplantıda, Irak'a iliş- kin son gelişmeler değerlendirildi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.com Hintli ünlü müzisyen Ravi Shan- kar'ın kızı Norah Jones 45. Grammy cdül töreninde tam 6 ödül birden al- a. Prodüktörlüğünü Arif Mardin'in yaptığı "Come Away With Me" adlı abüm Grammy'nin başyapıtı oldu. Grammy ödül töreni, ABD'nin sa- VÎŞ tamtamlarını çaldığı ortamda ya- pldı. ABD'li sanatçrlann çoğu sava- şikarşıydı. Bunu hemen hergün ül- lenin biryanında yapılan gösteriler- CB dile getiriyoriardı. Sinema oyuncu- SJ Susan Sarandon'un başını çek- tŞi gösteriler savaş çetesinin huzu- nnu bozuyordu. Bush ve adamlan "iunlar bizim için bir şey ifade etmi- yor" deselerde işler istedikleri gibi git- nryordu. • • • ABD, ne yapıp edip savaşı bir an öice başlatmak istiyor. Çünkü her ^çen gün onlann aleyhine çalışıyor. Cünya halklan, en görkemli protes- tcsunu Londra'dayaptı. ABD'nin pe- şne taktlan Tony Blairhükümetine yö- nslik bu protesto, dünyanın dört bir The Sound of Silence (Sessizliğin Sesi) yanında yükselen seslerle birteşti. ABD bir an önce savaşa girişmek is- tiyor, ancak yükselen tepkiler onlann işlerini zorlaştınyor. ABD Dışişleri Ba- kanı Colin Povvell'ın Çin'deki çabası başarısızlıkla sonuçlandı. Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri arasında ve- to hakkını kullanabilecek üç üye söz konusu: Fransa, Çin ve Rusya. Bun- lar ABD'yi çok zorlayacak. Zorlanan ABD kendi içinde de cid- di tartışmalar yaşıyor. ABD şahinleri- riın başını çeken Savunma Bakanı Do- nald Rumsfeld, en çok eleştirilen ba- kan durumunda CNN'nin en etkili mu- habiri Christian Amanpour'un, ge- çen gün bir TV tartışmasına başlarken söylediği şu sözler, çatışmanın ve tar- tışmanın boyutlannı göstermesi bakı- mından ilgi çekiciydi: "öyle birbaka- nımız var ki her konuşmasının ardın- dan bir müttefikimiziyitiriyonjz."Aman- pour'un bu sözterinin ardından Rums- feld'in görüntüleri ekrana geldi ve ar- dından gazeteciler arasında tartışma başladı. ••• Grammy ödül törenini düzenleyen- ler, sanatçılara ödül töreni sırasında savaş karşıtı konuşma yapmamala- rını tembih etmişlerdi. Böylesine önemli bir gösteri tüm dünyadan iz- lenecekti ve ABD'nin içinden böyle birgörüntünün yansımasını istemiyor- lardı. Bu çağn bir işe yaramadı. Sa- natçılar savaş karşıtı duyarlıklannı bir şekilde yansıtmayı başardılar. Başta rock müzik dalında "En lyi Kadın RockŞarkıcısı" ödülünü alan Sheryl Crow olmak üzere pek çok sanatçı bu uyanya kulak asmadı ve bildiğini okudu. Crow, Grammy yöneticileri- nin kendisinden böyle birtalepte bu- lundukJannı söyledi. Ama sahneye, ka- yışında "Savaşa Hayır" yazılı bir gi- tarfa çıktı. ödül törenini sunanlar arasında bu- lunan Fred Durst ve Bonnie Rartt uyanlara rağmen sahnede yaptıklan açıklamada, savaş planlannı eleştirdi- ler. ödül gecesinin en ilginç gösterisi ise iki büyük müzikçinin, Paul Simon veArt Garfunkel'in gösterisiydi. Uzun yıllar sonra ilk kez birlikte şarkı söyle- yen Simon ve Garfunkel ikilisi, Vıetnam Savaşı sırasında ABD toplumu içinde- ki sessizliği eleştiren ve o dönemi sem- bolize eden parçalan "The Sound of Silence"\ söylediler. Sözlerini Paul Simon'un yazdığı "The Sound of Silence" şarkısı Viet- nam Savaşı aleyhinde gösteri yapan 1968 kuşağının sembolü olan şarkı- \ardandı. Bu güzel şarkının bir bölümünü, savaş çığlıklannın yeniden gündeme geldiği şu günlerde sizler için Türk- çeleştirdim. Işte ünlü şarkının sözle- rinin bir bölümü: 777e Sound of Silence (Sessizliğin Sesi) Merhaba karanlık, benim eski dos- tum, I Yine seninle konuşmaya geldim I (...) Ve çıplak ışıkta on binleri, I Belki de daha fazlasını gördüm. I Konuşmadan konuşuyohar, I Dinlemeden duyuyorlardı, I şarkı sözleri yazıyorfardı seslerini paylaşmadıklan I sessizliğin sesini bozmaya kimse kalkışmıyordu. / 'Aptallar' dedim... I Kanser gibi büyüyor sessizJik/ Bu sözlerimi duyun, I Kollanmdan tutun ki size ulaşa- yım... I Ama sözlerim yağmur damlaları gibi düştü sessizliğe I Ve yankılandı Sessizliğin kuyusunda. 'Sessizliğin sesi'nde boğulmama- mız dileğiyle... GLOBALPOLMKÜLTÜ ERGtN YILDIZOĞLU Bu Denklem Çözülmez! Halkın yüzde 90'ının iradesi yok sayılarak, birs evvel savaşa girmekten yana karar verilmesini i: teyen savaş lobisinin istediği oluyor. Türkiye'yi bi yük bir belanın içine iten bu lobinin yaklaşımlan şö) le özetlenebilir: "Türidye demokratik bir ülke ol£ rak hiçbir zaman totaliter bir rejimin yanında yt almamalıdır. Türkiye, mûttefikiABD'ninyanındaye aJmaiı ve savaştan sonra bölgede, ABD tarafın dan yapılacak düzenlemeterde ağıriığmı koymal kayıtsızkalmamaJı, payınıalmalı vb..."... "Değişeı dünyanın, yeni koşullanna uyarsa, Türkiye çoı kâriı çıkar". Eğer bu tür yaklaşımlar, Bush yöneti mine yaranmak için üretilen yaJanlardeğilse, dün ya siyaset tarihine geçecek bir dar görüşlülük ör neği oluşturuyorfar. Zariar ve aç tavuklar Bu dar görüşlülük, "ABD'nin bölgede bir yeni- denyapılanmayıbaşanyiagerçekieştirebilir' ve "Tür- kiye'nin de bu süreçte birağıriığı olabilir" gibi ikı çok ilginç varsayımı içeriyor. Bu varsayımlardan bi- rincisi, adeta tüm servetini havaya atılan 10 zann "hep şeş" gelmesi olasılığına yatırmaya benziyor. Ikincisi ise, açlıktan gördüğü halüsinasyonlardan dolayı kendini buğday ambannda sanan tavuğun haline... ABD'de siyasi yelpazenin merkezindeki yazar- lann bi'c Kabul eftiği bir gerçek şu: Bush yöneti- mi^iı ı bir imparatoriuk kurma projesi var. Bu pro- je devletlerarası hukuki eşitlik ilişkilerine dayanan uluslararası sistemi adım adım söküyor, kurumla- nnı işlevsizleştiriyor, yerine kendi iradesine tam anlamıylatabi bir sistem inşa etmeye çalışıyor. Ya- kın zamana kadar yalnızca filmlerde, çılgın dâhi- lerin histerisi olarak karşımıza çıkan bu strateji, Kolombiya'dan Filipinler'e kadar birçok ülkede as- keri yığınak ve müdahateyle ilerieyen militarist yön- temlerte yaşama geçirilmeye çalışılıyor. Afganis- tan'da bir rejim yıictı, şimdi Irak'taki rejimi de yık- maya karariı. Bu proje söz konusu olduğunda, ABD'nin, Al- manya ve Fransa, Rusya ve Çin gibi büyük güç- lerin direnişlerine koymaya çalıştıklan ağıriığa bile tahammülü yok. Böyle bir Bush yönetimi, bölge- yi yeniden inşa etmeye başladıktan sonra, bu sü- reç içinde Türkiye'nin hastalıklı ekonomisi, çok sı- nıriı askeri gücü, istikrarsız siyasi yapısıyla koyma- ya çalışacağı ağıriığı mı ciddiye alacak? Bölgede- ki, belki de artık Türkiye'deki dişinden tırnağına si- lahlı on binlerce ABD askerinin varlığı bir yana, ABD dönüp Türkiye'ye "Sen önce dış borçlannı, bu arada savaşa girmek için aldığın kredileri (par- don, mali yardımlan - E.Y.) öde" derse ne olacak. Geçelim... öbür varsayım çok daha ilginç. Aile geleneği Baba Bush'un "yeni dünya düzenini" kurmaya kararverdikten sonra ilk işi Irak'a saldırmak olmuş- tu. Ama ne olduysa oldu ve ABD halkı, adamı de- virdi, "esrarcı" ve "saksofoncu" Clinton'ı seçti. ABD'nin dini bütün muhafazakârian sekiz yıl bo- yunca, bu "dejenere" adama katlanmak, dünya- nın duzeninin giderek kaybolmasını "acıyla iziemek' zorunda kaldılar. Ne yaptılarsa bu adamı devire- mediler. Sonunda seçimterin sonuçlannı bekleme- den yönetimi "yasalbir darbeyte" ele geçirdiler. Şim- di oğul Bush, aile geleneğini devam ertirmek üze- re "bir yeni dünya düzeni" kurmak için yine Bağ- dat kapılarında. Bu kez planlar daha kapsamlı. Hızlı ve yoğun bir savaş, rejim değişikliği... Petro- le el konulacak, bölge imparatoriuk projesine uy- gun bir biçimde yeniden düzenlenecek ve Bush'un geçen hafta vurguladığı gibi "bu da herkese birders olacak!". lyi de bu işlerin hepsinin birden olabilmesi için, önce bir sürü başka şeyin olması gerekmiyor mu? örneğin, Irak ordusu hiç direnmeden teslim olma- lı. Saddam elinde olduğu iddia edilen kitle imha silahlannı kullanmadan devrilmeli. Petrol kuyula- nna bir şey olmamalı ve sivillerin katliamı "kabuı edilebilir" bir düzeyde kalmalı. Arap dünyası so- kaklara dökülmemeli, "teröristler" yeni eylemlere kalkışmamalı. Irak halkı hem ABD askerini kurta- ncı olarak bağnna basmaJı hem de kendisini yine Baas zorbalanyla ve Sünni azınlıkla yönetmesi- ni kabul etmeli. Açlıktan kırılsa bile, sesini çıkar mamalı, "gelecekdemokrasi" uğruna çanğını kay natıp yemeli. Aşiretler birbirine düşmemeli. Kürt ler, Musulve Kerkük'e yerleşmeye, kendilerine va at edilen devleti kurmaya çalışmamalı, Türk ordu suylasavaşmamalı, Şiilerotonomi istememeli. Pet rol nasılsa su gibi akmalı. Iran bölgeye müdahal< etmeye kalkmamalı... ABD tüm bunlan denk getirmeye çalışırken, hız la büyümeye devam eden cari açık ve bütçe açığ na rağmen doların değerini koruyabilmeli, bu impa ratorluk projesini finanse edecek parayı bizzat bu prc jeye karşı çıkan Asya ve Avrupa ülkelerinin kapite listlerinden borç almaya devam edebilmeli. Bu ar£ da Stiklrtz'in işaret ettiği ABD halkı "neyse en azır dan bu can kaybı, maddiyıkım başka yerde oluyoı (Los Angeles Times 21/02} deyip şükredecek, SÎ vaş ekonomisinin getirdiği finansal yüklere, sağlıl eğitim gibi sosyaj hizmetlerde yapılan kesintilere, 'tt rorizme karşı mücadelenin " yasal etkilerine katlar malı, kısacası yoksullaşmaya ve özgüriüklerini ka; betmeye devam etmeyi kabul etmeli... Ben bu deni lem çözülmez diyorum. ABD bu kaosun içinde y; şar, ama biz yaşayamayızL 1884 vakfı düzenledi Kimyasal saldınya karşı korunmapanel Istanbul Haber Ser- visi-1884 Eğitim Kül- tür ve Dayanışma Vak- fı, "Nükleer,Bi>oJojik, Kimyasal (NBQ Savaş Nedir? Nasıl Korunu- lur?" konulu bir panel düzeni eyecek. Vakıf Başkanı Prof. Dr. Kenan Demirkol, etkinlik alanında ağır- lıklı olarak eğitimin yer almasına karşın, pane- li 'sıcak gündem' ne- deniyle kamuoyunu bil- gilendirmek amacıyla düzenlediklerini belirt- ti. Perşembe günü, Ha- liç Üniversitesi'nin Fı dıkzade'deki konfera salonunda düzenler cek olan paneli Pr Dr. NevzatDoğan yöı tecek. Panele konuşn cı olarak, Radyasy Korunması Uzm; Mehmet Altunka TürkSılahlıKuvvet ri NBC Okulu ve E tim Merkezi öğrei Üyesi Em. Alb. Böl Okay, Istanbul Üniv sitesi Istanbul Tıp kültesi Mikrobiyo' öğretim üyesi Prof. Şadi Yenen katılaa
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear