Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 ŞUBAT2003 ÇARŞAMBA CUMHURtYET SAYFA
DIŞHABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Türk topraklannı kullanacak 62 bin ABD askeri sayısının askerler taraftndan saptandığı öğrenildi
Sayıyı GenelkurmaybelirlediANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Bakanlar Kurulu'nun Amerikan as-
lcerlerinin konuşlanmasına olanak ve-
recek tezkereyi TBMM'ye sevk etme-
sinin ardından Türkıye ıle ABD ara-
sındaki askeri, sıyası ve ekonomik gö-
rüşmeler de hızlandı. ABD Büyükel-
çisi Robert Fearsonun bizzat katıl-
rnaya başladığı müzakerelerde, aske-
ri ve siyası konularda ilke mutabaka-
tına vanldığı bildirildı. Ekonomik ko-
oularda da bır ıki sıkıntının kaldığı an-
cak bunlann da aşılmak üzere olduğu
öğrenildı. Türk topraklannı kullanacak
• Türkiye ile ABD arasmda askeri ve siyasi konularda ilke mutabakatına vanldı.
Ekonomik konularda bir iki sıkıntı kaldığı belirtiliyor. Dışişleri, ABD Büyükelçisi
Pearson'un bizzat katıldığı görüşmelerin normal sürdüğünü bugün Mutabakat Belgesi'nin
imzalanmaya hazır hale gelebileceğini kaydettiler.
62 bin kişilık asker sayısının Genelkur-
may Başkanlığı'nca belırlendiği öğ-
renildı.
Heyetlenn pazartesi gûnü tam gün
görûşmelennın ardından Dışişlen Ba-
kanlığı'na gelen Pearson, Müsteşar
Büyükelçı Uğur Ziyal ve Türk heyetı-
nın müzakerecısı Büyükelçi DenizBö-
lükbaşı yaklaşık 4 saat süren bır görüş-
me yaptı. Heyetlerarası görüşmelerde
dün sabah 07 OO'ye kadar sürdü. Pe-
arson, dün de sabah saatlennde Dışiş-
len'nde Zıyal ile 2 saat süren bır gö-
rüşme daha yaptı. ABD Büyükelçisi,
bakanlıktan çıkarken yaptığı açıkla-
mada, "Müzakere sürecini başanb bir
şekilde tamamiamaya kararimz" de-
dı. Pearson, akşam saatlennde Dışiş-
leri'ne bir kez daha gittı. Ziyal'in Pe-
arson ile yaptığı 1.5 saatlik görüsme
sırasında Dışişleri Bakanı Yaşar Ya-
kışın yanına çıkıp talimat alması dik-
kat çekti. Pearson, daha sonra Yakış ile
de 1 saat süreyle görüştü. ABD Büyü-
kelçisi, görüşme turunu yanm saat da-
ha Yakış ile görüşerek tamamladı. Pe-
arson, bakanlıktan aynlırken yaptığı
NKARA'DA GÖRÜŞAYRILIĞI
Para gelmeden
kavgası başladı
• Hükümet adına görüşmeleri sürdüren Babacan
ABD'nin IMF koşuluna karşı çıkarken;
bürokratlar gelecek paranm IMF denetiminde
kullanılmasını istiyor.
HACER BOYÂCIOĞLU
ANKARA-ABD'yle yürütü-
len ekonomik destek paketi gö-
rüşmeleri, hükümetle ekonomı
bürokratlan arasmda "EMF" sı-
kıntısma neden oldu. Hükümet
adına ekonomik destek paketi
görüşmelerini sürdüren Devlet
Bakanı An" Babacan, destek pa-
ketinin IMF'yle ılişkilendınl-
mesine karşı çıkarken; bürokrat-
lann gelecek kredi ve hibelenn
IMF denetiminde kullanılma-
sırıı istediği öğrenildi.
Ekonomik destek paketi kap-
samında yapılan göriişmeler-
de, son olarak "Türkiye'ye 2
milyar dolan askeri konularda
kulİanılmak üzere 3 milyar do-
larhk hibe verilmesi ve 21 mil-
yar doiarhkkrediaçümasT öne-
risinin gündeme geldiği belir-
tildi. Görüşmeleri yürüten Türk
ve ABD'li yetkililerin bu pake-
te sıcak baktığı öğrenılirken,
son karann ıse henüz verilme-
diği belirtildi.
Ekonomik destek paketi kap-
samında ABD'yle yürütülen
görüşmeler, hükümetle ekono-
mi bürokratlan arasmda görüş,
aynlığı doğmasına da neden ol-
du. ABD'nin açılacak ekonomik
destek paketinde IMF kontro-
lünü istemesı. hükümette ciddi
tepkiye neden oldu. Hazine'den
sorumlu Devlet Bakanı Ali Ba-
bacan, ABD'nin açılacak eko-
nomik destek paketınin IMF
kontrolünde olmasım istedıği-
ni açıkladı. Böyle bir düzenie-
meyi hükümet olarak kabul ede-
meyeceklennı vurgulayan Ba-
bacan, Türkiye'nin IMF'yle
olan ilişkisinin 4-5 yıl sonra bı-
teceğını, ekonomik destek pa-
ketine IMF'nin de dahil olma-
sı durumunda ise, bu sürecin
15-20 yıla çıkacağını belirtti.
Babacan, "Savaş gibi ciddi bir
dununda kayıplann karşüan-
masmın IMF koşuluna bağlan-
ması. tamamen yanhş bir dü-
zenleme olur" dıye konuştu.
Ekonomi bürokratlannın ise
Babacan'dan farklı olarak, des-
tek paketinin IMF koordinatör-
lüğünde kullanılmasını istedi-
ği öğrenildi. Gelecek kredinin
popühst biçimde harcanabile-
ceğıni savunan bürokratlann,
gelecek ekonomik yardımın
IMF denetiminde harcanması ve
böylece enflasyonist bir ortam
yaratılmaması gerektıği düşün-
cesınde olduğu öğrenildi.
Köprü kredi uygulaması
Irak operasyonu başladığın-
da, Türkiye'nin ihtiyacı olan
nakit kaynağı hemen temın et-
mek için kullanıhnası öngörii-
len "köprü kredTnin ılk olarak
1980Tı yıllarda Latin Amerika
ülkelennde kullanıldığı belirtıl-
dı. Bu ülkelerın IMF veya
ABD'ye acil kredi talebiyle
başvurduğunda devreye giren
köprü kredinm, 1980'li yıllar-
da sanayileşmiş 10 ülke tarafin-
dan oluşturulan ancak daha son-
ra dağılan Paris Kulübü"nden
sağlandığı belirtildi.
Göstericilerbüyükelçüikbastı
tspanyol barış
eylemcileri,
ülkelerinin
ABD'nin Irak'a düzenleyeceği operasyonu
desteklemesini protesto etmek amacıyla.
Bağdat'taki tspanya BüyükelçUiği binasuu
işgal etti. "Endülüs Birliği" olarak tarunan
bir gruba üye 17 kişi, Bağdat'm
El Mansur bölgesinde bulunan, daha
önce bosalnlan iki katlı büyükelçüik
binasına girdi. Eylemcilerden
biri, tspanyol
halianın,
hükümetin
savaşla ilgili tutumuna karşı olduğunu
göstermek için bü\~ükelçüik binasuu işgal
etmeye karar verdiklerini söyledi Ejiemci,
"Irak halkının. onlann yaıunda
olduğumuzu bilmesini istiyoruz" dedi
tspanya Büyükelçfliği personeti geçen
hafta Irak'tan avnlnuştL
(Fotoğraf: REUTERS)
açıklamada, görüşmelerin ıyi, verim-
li ve aynnülı geçtiğini söyleyerek, im-
zalanması öngörülen mutabakat zapt-
lanna ilişkin önemli ilerlemeler sağla-
dıklannı kaydettı. Pearson, çözümlen-
mesi gereken bazı pratik ayrmtılarm ha-
la mevcut olduğunu söylerken, ABD
hükümetinin iyimser bir bakıç açısına
sahip olduğunu ve çözüme çok yakın
olduklanru belirtti.
Aynı saatlerde NTV'nin canlı yayı-
nına kahJan Başbakan Yardımcısı Ab-
düllafif Şener, Kürt gruplannın silah-
landınlmasının Türkiye'nin deneti-
minde yapılnîası konusunda
ilerleme sağlanmasına karşın
anlaşma sağlanamadığını
söyledi. ABD'nin yardım pa-
ketine ilişkin soru üzerine
Şener, rakamlarüzerinde an-
laşmaya vanlamadığını kay-
detti.
Dışişleri Bakanı Yaşar Ya-
kış da dün TBMM'de gaze-
tecılerin sorulannı yanıtla-
dı. Yakış, hükümetin
TBMM'yi ipotek altına ala-
cak bır tavır içinde olmaya-
cağını belirtirken, "Hükü-
met Mectis'esunar,arûk bun-
dan sonra Medis süreci var.
O çerçevede yürüyecek. Hü-
kümet buravı da kontrol ede-
cek değDdir" dedi. ABD ile
yürütülen görüşmelerde eko-
nomik alanda bır ıkı pürüz
kaJdığını anlatan Yakış, aske-
ri ve siyasi konularda ilkesel
mutabakata vanldığını bil-
dirdi. Yabş, "Tezkeraıingön-
derümesi buna mı bağh" so-
rusuna ıse "Böylebiryasalzo-
runluhık yok. Hükümet on-
dan bağunaz olarakda suna-
büiyor. MecHs'te sual vakti
ohırsaaçıldayacağız'' yanıh-
nı verdi. Yabş, Bakanlar Ku-
rulu'ndaki tarhşmayla ilgili
bir soru üzerine de "Her üye-
nin düşüncesi var ve düşün-
cesiyle karann oluşmasuia
karkıda bulunur" dedi.
Sayıyı askerler beliriedi
Türk topraklanru kullana-
cak 62 bin kişilik asker sayı-
sının Genelkurmay t arafin-
dan belırlendiği öğrenildi.
Hükümet, Amerikan asker-
lerinin miktanru belirlemeyi
de Genelkurmay'a bıraktı.
Mutabakat Belgesi hazırlanır-
ken asker sayısının boş bıra-
kıldığı, Genelkurmay"da iki
ülke askeri yetkihlerinın ça-
lışmalan sonucunda bu ra-
kamın behrlendığı belirtildi.
Türkrye, Amerikan asken sa-
yısının kuzey cephesi açıl-
masına olanak verecek bü-
yüklükte olacağını açıklamış-
tı.
AED-İngiltere-İspanya tasansına karşı Fransa-Rusya-Almanya muhtırası
Güvenlik Konseyi'nde 2 cephe
• Silah denetimlerinin
sn az 4 ay sürmesini
öngören muhtırayı Çin de
destekliyor.
Dış Haberler Senisi - Irak konu-
unda bölünen Batı 'nın Birleşmiş
4illetler Güvenlik Konseyi'nde-
:i çekişmesi sürüyor. Güvenlik
Conseyi 'nin önceki akşam yapılan
e 2 saat süren kapalı oturumun-
a iki cephe arasındaki görüş ay-
ılığı giderilemedi.
ABD, Ingiltere ve Ispanya'mn
unduklan 2. karar tasansma kar-
ı Fransa, Ahnanya ve Rusya ta-
ıfindan sunulan muhrırada Irak'ta-
i denetim rejimınin güçlendinl-
ıesi istendi. ABD, Ingiltere ve îs-
anya tasansı tek maddelik bir ic-
li paragraftan oluşuyor ve
Irak'ın, 1441 sa>ıhGüwnhkKon-
•\i karanvla kendisine sunulan
ihai ftrsaü değeriendiremediği-
ı" hükme bağhyor.
Fransa, Almanya ve Rusya tara-
ıdan kaleme alınan ve Çın tara-
ıdan da desteklenen muhtıra ise
rak'taki silah denetimlerinin en az 4 ay
ıha sürmesini'' öngörüyor. Muhtıra, "yo-
ırdaştınlmış denetimler, belirli süre ve
keri Mguıağın, Irak üzerinde azami bas-
>apüması için yeterö olduğu" görüşü-
savunuyor. Planda, silahsızlanmanın ba-
çıl yollardan yapılmasının uluslararası
3İumun "zorunlu amacı" olduğu belır-
lyor. Tasan ve muhtıramn sunulmasının
ündan Konsey üyeleri, başkentleriyle yo-
n biçimde temasa geçerek talimat iste-
:ye başladılar. Konsey yarın yeniden_
LSAMUDKRİZI
Saddam fuzeleri
yok etmeyecek
ABD'nin askeri hazuiığı neredeyse tamam. ABD'nin beşinci uçak gemisi Kitty Haw1v birkaç gün sonra
Basra Körfezi'ne varnor. Körfez'de Abraham Lincoln ^-e Constellation uçak gemileri hazır bekhyor.
Doğu Akdeniz'de de Theodore Roosevelt ve Ham Truman uçak gemileri buhınuyor. (REUTERS)
toplanarak tasan ve muhtıra üzerindekı mü-
zakerelenni sürdürecek.
ABD ve Ingiltere tasannın oylanması
için, BM silah denetçilerinin 7 Mart'ta
sunacaklan raporu bekleyecekler. Tasan-
nm, bu raporlann açıklanmasını takıben
oya sunulması ve asken harekâtın bundan
sonra başlaması bekleniyor.
'Vfeto dostça olmaz'
in Fransa Büyükelçisi Howard
H. Leach, Fransa'nın Irak konusundaki
ikıncı BM karannı veto etmesi halinde, ül-
kesinin bunu "pek dostça olmavan" bir ta-
vır biçüninde değerlendireceğini söyledi.
Büyükelçi Leach, LCI televızyonuna yap-
tığı açıklamada, "Fransa ve ABD büiikte
birçok şe\ yapabUir. Büiikte çahşmaya de-
vam edeceğünizi umuyonım" dedi.
Leach, vetonun pek dostça olmayaca-
ğım belirterek, buna pek arkadaşça bak-
mayacaklannı söyledi. Leach, Fransa'nın
vetosunun ne tür sonuçlar doğuracağına
ilişkin bilgi vermedi.
Dış Haberler Servisi -
Irak Devlet Başkanı Sad-
dam Hüseyin, El Samud 2
fuzelerinm yok edilmesi
yönündeki BM karanna
uymayacağuıı bildirdi.
Amerikan CBS televiz-
yonundan gazeteci Dan
Rather. Irak lideriyle yap-
tığı 3 saatlik röportajı üı-
ternet sitesüıde de yayım-
ladı. Habere göre Saddam
Hüseyin, ellennde BM'nin
izin verdiği menzili aşan
fiize bulunmadığını, El Sa-
mud 2 fîizelenni imha et-
meyeceklenni söyledi.
Irak'taki BM silah de-
netçilerinin başkanı Hans
BBx, 1 Mart tarihinden iti-
baren El Samud fuzeleri-
nin yok edihneye başlan-
ması talimatı vermişti.
Hans Blix'in bu talebi,
BM silah uzmanlannın El
Samud fiizelerinin izin ve-
rilen 150 km'lik menzili
aştığı sonucuna varması-
nın ardından geldi.
Saddam bu talimata kar-
şılık, elindeki en gelişmiş
fuzeler olan El
Samud 'lann
bıle
BM'nin
koyduğu
silah ya-
sağuıı
ıhlal etmediğini savundu.
Bush daveti reddetti
Irak Devlet Başkanı Sad-
dam Hüseyin, ABD Baş-
kanı George W. Bush'u,
uydu aracıhğıyla tüm dün-
yada yayımlanacak canlı
televizyon programmda
tartışmaya davet etti.
Beyaz Saray ise Sad-
dam'm canlı yayında tar-
tışma davetinı "anlamsE"
bulduğu için reddetti.
Beyaz Saray SÖzcüsü
AriHeiscfaer, Saddam Hü-
seyin'in daveti konusun-
da. "Bu ciddi bir mesele
değiL Saddam'm süahsız-
lanması gerektiği tarüşma
konusu değüdir" dedi.
Saddam, 12yıldıri]kkez
ABD'li bır gazeteciyle ko-
nuştu.
AÇIKÇA
ŞÜKRÜ SİNA GÜREL
Tayyip'lerin
lahmacun VVesterni
"Westem "lerde, oncelen, John Wayne gibi ak-
törterte özdeşleşen, "kalbitemiz", "iyi"ve "akşap-
te//"kahramanlann, "karaşapkalı" "kötüler'e kar-
şı maceraları vardı. Sonra, yalnız italyanlar yaptı-
ğı için değil, aynı zamanda da yan-gerçekçj, yan-
komik bir "tür" olarak geliştiği için, "spagetti wes-
tern" denılen filmler seyredildi.
Son dönemde "kovboy" Bush'un John Way-
ne'le özdeşleştırilmesındekj zorluklar görülmeye baş-
landı. Artık Bush'un, "spagettiwestem"\n en iyi ör-
neği olan "Iyi, Kötü ve Çirkin"deki bütün rolleri sı-
rasıyla oynamaya başladığı bellı oldu. Bush, "kö-
tü" rolünü tamamladıktan sonra, sıra ABD yöne-
timinin "çirkin" yüzünügörmemızegelecek: Irak'ta
oluşturulacak ışgal yönetıminın nasıl bölge halk-
lannın baskı altında tutulmasına yarayacağı, ABD'nin
Irak'ı nasıl böleceği, Türkiye'ye karşı kullanılabile-
cek yeni "unsurlar"\ nasıl güçlendireceği, "çirkin"
rolüne sıra geldiğinde görülecek.
HeleTürkiye'de Tayyip'lerin yeni geliştırdikleri "lah-
macun western"'\ bir sonuç versin ve "tezkere"
AKP'lilertarafından TBMM karan olarak kabul et-
tirilsin, filmin geri kalanını hep bırlikte görürüz.
"Lahmacun wesfern"inin temel unsurlan şunlar-
dır: Dostlann "banşalış-venşi"ndegörmesi içinher
gün "banş"tan söz edilecek. Bu arada asıl pazar-
lık, Türkiye'nin açık üs halıne getirılmesi karşılığın-
da kaç kuruş alınacağı konusunda yapılacak. "Ak
şapkalı, Sıirtpoturiu" başaktör, herşeyi bilireda-
sıyla, kasaba halkına aba altından başkalannın so-
pasını gösterecek ve "Atlan hazırlayın, arabayı
Bush getıriyor" diyecek. Bu arada, Gazıantep Ha-
valimanı dahil, çok sayıda havaalanına Bush'un as-
kerleri zaten yerleşiyor, Iskenderun Lımanı'naya-
naşan kaçıncı gemiden akın akın malzeme ve as-
ker indiriyor olacaklar. Ülkenin her yanındaki ha-
vaalanlarında VIP salonları Amerikalı çavuşlara
teslim edilıyor olacak. AKP hükümetinin sözcüsü
açıklamasında "Bakanlann çoğunluğu içine sin-
diremedi, ama oybiriiğtyle tezkereyi Meclıs 'e sevk
etmeye karar verdik" diye "acayip" bır açıklama
yapacak. Aslında niyetin, sorumluluğu Meclis'e
atmak olduğu açık, böylece "kurnazca" gizlene-
cek! Bu arada "sorumsuz" başaktör BM Genel
Sekreten'yle görüşüp Kıbns işini bu arada "kotar-
mak" ve verdiği sözü iyi bir "lahmacun kovboyu"
olarak tutmak peşinde olacak.
BM Genel Sekreterı Türk/ye'ye ne için geldi ve
Kıbns'a ne için gidiyor, bunu ancak Tayyip'ler bi-
lir. Bizim gördüğümüz, Annan'ın kendi planı ve bu-
nun sonuçlan hakkında yanlış bılgilendirildığidir. Bak-
sanıza, planın baş hazırlayıcısı Ingilız Hanney'in,
aslında diplomat falan değıl, Vasiliu'nun şirketin-
de "ucuza" pay sahıbı olan bir tacir olduğu orta-
ya çıktı. Tıpkı daha önceki Kıbns uzmanı Ameri-
kalı Holbrooke'un, aslında diplomat değil, Kıbns
Rum tarafında banker olduğunun belli olması gi-
bi. Şimdi, Hanney'lerın, Holbrooke'lann Annan'ın
ofisindeki uzantılanna nasıl güvenılir? Üstelik, Türk
Dışişleri Bakanı olarak geçen eylüldeAnnan'la gö-
rüşürken gözümüzün içine baka baka yalan söy-
leyerek genel sekreteri yanıltmaya çalışan bir In-
giliz görevhnin tutumuna da tanık olmuşken... Do-
layısıyla Annan'ın, kendi adıyla anılan planı bile
doğru bilmediği akla yakın bir varsayımdır. Onu,
bu yüzden, belki hoşgörüyle karşılayabiliriz.
Ancak, Tayyip Erdoğan'a ne demeli? "Çözüme
çok yaklaşıldığı "nı söylemesıne ve "31 Mart'ta re-
ferandum yapılması "ndan söz etmesine ne dene-
bilır ki? Tayyip Erdoğan'ın hangı yanlışını düzelt-
meli? Çözümün ufukta görünmediğini söyleyen
Yunan ve Rum kaynaklannı mı kendisine salık ve-
relim, yoksa çözüm henüz bulunmadan referan-
dumdan söz etmenin akılhca olmadığını mı belir-
telim?
Görünen o ki, bu "lahmacun westemi"ri\n sonu
iyi bitmeyecek. Bir değil, pek çok tehlike var bu fil-
min içine sürüklenen hepımizi bekleyen: Bir yan-
dan haksız bir savaşın tarafı haline gelerek zarar
görüp, öte yandan da Kıbrıs'ta en temel hak ve çı-
karlarımızın göz ardı edilmesi tehlikesi... Bir de
uluslararası ilişkilerin "gürültüsü"r\e getirilmek is-
tenen öteki "iç" konular: AKP'nin her yerde kad-
rolaşması; eğitimde birlik temel ılkesınin yıkılma-
sı; YÖK'ü kaldınp "YEK"i getırerek sözde özerk-
leştirmek için bağımlı hale getirilen üniversiteleri,
AKP'ye bağlı yüksekokullara dönüştürme çabala-
nnın sonuçlandınlması...
Ulus olarak uyanık olmalıyız: "Ak şapkalar", ar-
tık ilk vvesternlerin saflığındakı gibi "iyilik" göster-
gesi değildir.
Kerkük petrol
kuyusunda patlama
ERBtL (AA) - Kuzey
Irak'ta bulunan Kerkük'te-
ki petrol kuyulanndan bi-
rinde, önceki gece şiddet-
li bir patlama meydana
geldiği bildirildı. Ker-
kük'ten, 80 kilometre
uzaklıktaki Erbil kentine
gelen yolcular, yerel saat-
le 02.00'de meydana gelen
patlamanın sesinin Ker-
kük'ün birçok mahalle-
sinden duyulduğunu be-
lirtirken, bunun sabotaj
olduğunu düşündüklerini
kaydetn.Irak hükümet yet-
kilileriyse patlamanın
"tekniksorunlar" nede-
niyle meydana geldiğini
belirtti Bagımsız kaynak-
lann doğrulamadığı patla-
mada, can kaybı olup ol-
madığıysa henüz bihnmi-
yor.
ABD Başkanı Bush ise
dunkü konuşmasında,
"Irakuyöneticilerve ge-
nerallerin, Iralaa müda-
hale durumunda, ma-
sumlann hayatına mal
olacak evlenılerde bu-
lunmaları veya hayati
önem taşıyan altyapı te-
sislerine zarar vermele-
ri halinde, savaş suçlusu
olarak yargılanabilecek-
lerini bilmeleri önemli-
dir" dedi.
ALİAĞA ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ rL4KİMLİĞt'NDEN
2002'1247 E.
Davacı BOTAŞ tarafından davalılar Nacıye Kaya
vs aleyhme Alıağa Samurlu köyü, 106 parsel ile ılgılı
olarak kamulaştırma bedelının tespıtı ve tescılı davası
açılıruş olup, dava dilekçesı ve duruşma günü davah-
lardan Nacıye Kaya'ya tebliğ edilemediğınden ılanen
teblığıne karar venlmış, adı geçen davalılann duruş-
ma günü olan 19.3 2003 saat: 10.IO'da mahkememız-
de hazır bulunmalan veya kendılerinı bır vekille tem-
sıl ettırmelen, aksı takdırde duruşmalara yoklugunda
devam olunacafı ılanen tebliğ olunur Basın: 8052