01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2003 ÇARŞAMBA S HABERLERIN DEVAMI G r U J N C E L CÜMn ARCAYÜREK • -Baştarafı 1. Sayfada ^mdıküçükoirufukturuyapalım: Başbakan ba- nş gırişımıne rereden başlacdı ve ne sonuç aldı? fcstanbul'da aeş Arap ülkesiyle düzenlediği zir- veden sonrayıyımlanan soouç bildirgesinde sa- vaçı kışkırtan ülke olarak Irak suçlandı. Bay Bıash'un öne sürdüğü gerekçelerde kanıtlayıcı teht bir ışaret »Imamasına tcarşın savaş için her tLriü önlemi aan, dünya çapında savaş çığırt- <anlığı yapan ABD'den; -kirni Arap ülkelerinin is- temesine karşn- Türkiye bil dirgede söz edilme- sini engelledi. B u nedenle DYP Genel Başkanı Mehmet Ağ^ar'ın Tûrkre'nin banşçı *;aba gösterdiğiizle- nırnini kaybettığini, Istanbul bildirisinde sadece I- rak'a çağrıkoyiuğunu, oysa ABD'ninsavaşla so- runcı çözmeye yönelik politfkası için de uyarıda bufunması gersktiğini" irdeleyen değerlendirme- si doğrulan yansıtmıyor mu? '"Başbakan Gjl'ûn ABD Başkanı Bush'a barişla ilgili "doğnıdar birbaşvuru" yaptığını işittinizmi? Türkiye, barış örtüsü altında bal gibi Saddam'ı ortadan kaldırnayı amaçlarkcen Irak halkı üzerine çökmeye hazırianan ABD'nin yanında yer aldı. Ekonomik zaaflarını VVashington'ın aleyhine kullanacağını bildiği ya da teulağına bu konu ya da başka sortnlannda da tear suyu kaçtığı için "tekyanlı banş" öyküleriyle tialkı en azından ya- nılttı, yanıltıyor • • • Dostumuz ve stratejik ortsğımız ABD, son üç ayda Türkiye için uluslararası arenada iki önem- li girişimde buündu: AB'den müzakere tarihi almaya çabaladığımız günlerdi; VVashington, "tarih alabilmemiziçin AB ülkelerine ağırfğını koydu, daha doğrusu baskı yaptı". Banş girişimlerini kulağının arkası ile dinleyen ABD; bizden önce davrandı, olası bir Irak saldın- sına karşı NATO'nun savunma yükümlülüğünü yerine getirmesini istedi. Sonuç: AB, VVashington'ın girişimlerini sert bir dille geri çevirdi. Kopenhag'da aldığımız sonuç ortada. NATO, savunma başvurusunun neden Türki- ye'den değil de ABD'den geldiğini sorguladı. Sonraki günler olanlar oldu; Türkiye'nin savun- ma talebine yanıt vermenin erken olduğunu öne süren gerekçeyle NATO'da kriz ortaya çıktı. • • • Bu gelişmelere Almanya'nın, Fransa'nın, Bel- çika'nın sadece ABD'ye karşı "bilinen karşı tu- tumlan" mı neden oldu? Yoksa: Batı'nın (Amerika'ya karşı duran) söz sahibi ül- keleri son tutumlarıyla ABD'yi, Avrupa'ya yeğle- yen Türkiye'ye de bir uyarıda bulunmuyorlar mı? Soğuk savaş sırasındaki görevinin sona erdiği- ne inanılan Türkiye'nin NATO içindeki konumu- nun Batı'da sorgulanmaya başlandığı elbette anımsanacaktır. Almanya ve Fransa, Türkiye'yi AB içinde gör- meyi istemediği gibi; kuşku yok, Türkiye'nin NA- TO üyeliğinden de rahatsız. • * • ABD'ye bağımlı politik uygulamaların kimi olumsuz sonuçlarda kuşkusuz etkisi var. örneğin dış sorunlardaki gelişmeleri hâlâ özen- le izleyerek irdeleyen emekli büyükelçi Nüzhet Kandemir; Türkiye'nin NATO savunmasını sağ- lamaya dönük son girişimini "Niçin hemen 4. madde?" diye sorguladıktan sonra, "Butavnmız- la savaş bekleyen tarafolmuyor muyuz?" diyor ve pek çok kimsenin söylemediği giderek oluşan so- nucu dile getiriyor: Hükümet inandıncılık sorunu yaşıyor." • • • Başbakan Gül, 1990'larda RP sözcüsü olarak bir vesile iktidar partilerini suıçlarken "...dün mu- halefetteyken söyledikleri her şey doğrudur" di- yordu. Geçmiş yıllara bugün göz atınca görülü- yor ki, Başbakan haklı. Üstelik dün söylediklerinin tersini bugün hem savunuyor, hem de icra ediyor. 'Değişim" dedikleri bu olsa gerek! ABD'den yeni öneri bekleniyor Komutada geri adım yok ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - ABD ik Türkiye arasında I- racmutabakatı için gö- rüşmeler, Kuzey Irak'ta kcrauta ve ekonomik yerdım konulanna ocaklandı. Bu iki baş- lıtta iç değerlendirme- ler ve gayri-resmi te- maslann tamamlana- ıraması nedeniyle Dı- şişleri Bakanlığı'nda yinitülen resmi müza- kerelerin bir iki gûn er- tdendigi öğrenildi. Türkiye'nin operas- ytn durumunda Kuzey Ink'ta "uluslararası loilisyon komutası- nı" girmeyeceğini ke- sn bir şeİtilde ortaya bymasmm ardından ^BD"nin yeni bir öneri gtrmesi bekleniyor. /BD kaynaklan. ortada braiz olmadığını savu- nuken "koordinas- j)i" konusunda iki ta- rfda tatmın edebilecek krçözümün bulunabi- k^ğini kaydettiler. Tür- Ije ile ABD'nin Irak oerasyonuna ilişkin as- fcıt, ekonomik ve siya- i nutabakat çalışmala- ı tayramda da sürüyor. Ünilen bilgilere göre, alşmalarda özellikle öcey Irak'ta operasyo- ııı komutası ve ekono- ıit yardımın içeriği zainde odaklanılmış uunuluyor. Bu çerçe- vede henüz her iki tara- fin da iç değerlendirme- leri tamamlayamaması ve gayn-resmi temasla- nn sürmesi nedeniyle Dışişleri Bakanlığı'nda dün başlaması öngörü- len resmi müzakereler bir iki gün ertelendi. Ge- nelkurmay'da ABD'li yetkililer ile askeri plan- lamalann aynntılan üze- rinde görüşmeler dün de sürerken, ekonomi bü- rokratlan da çeşitli yar- dım seçenekleri üzerin- de değerlendirmelerde bulundular. Genelkur- may'daki görüşmelerde ABD'ye askeri desteğe ilişkin mutabakat belge- sinin aynntılanna giril- diği ve ek protokoller üzerinde çalışıldığı be- lirtildi. Resmi müzake- relerde bir iki günlük ge- cikmeye karşın, iki ülke arasında öngörülen ve tüm konulan kapsaya- cak ana mutabakatın 18 Şubat'a kadar tamam- lanması hedefinin ko- runduğu öğrenildi. Bu çerçevede ABD Başkanı George Bush'un Özel Temsilcisi Büyükelçi Zalmay Halilzad sıyasi mutabakat için 17 Şu- bat'ta Ankara'ya gele- cek. ABD Hazine Bakan Yardımcısı John Tay- lor'un da 18 Şubat'tân önce Ankara'ya gelmesi bekleniyor. Konu mankeni olmayızH Baştarafı 1. Sayfada üzerine, "Burada hedef aslında Türkiye değil, ama bir diploma- si mücadelesi devam ediyor" di- ye konuştu. Türkiye'nin NATO'ya başvurusu ile ilgili sorular üzenne Gül, şu de- ğerlendirmeyi yaptı: •'Türkiye So- ğuk Savaş döneminde bütün Av- rupa'yı korudu, Avrupa'ya kal- kan oldu, dolayısıyla NATO'nun da şüphesiz ki üstüne düşen şey- leri yapması gerekir. Türk Silah- b Kuvvetleri zaten çok kuvvetli- dir. Bunlara hiç ihtiyaç da yokrur. kendi gücümüz dünyanın en önemli güçlerinden biridir. Ama şüphesiz ki anlaşmalardan gelen haklanmız dolayısıyla sorumlu- luklar vardır." Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i Türkiye'ye çağınp ça- ğırmadığı yönündeki soru üzerine Gül, bu yöndeki haberlerin doğru olmadığıiu savundu. Gül, Saddam"ı Taha Yasin Ramazan aracılığıyla da Türkiye'ye davet etmediğini di- le gerirdi. NATO'nun çöktüğü yo- rumlan yapıldığı anımsatılarak gö- rüşünün sorulması üzerine Gül, "Zannetmiyorum" dedi. Gül, so- ru üzerine ABD"den bir davet alma- dığuu dabildirdi. Cül: ACSP'nln bir parçası Kurban Bayramı tatilıni geçir- mek üzere tzmir'e gelen Başbakan Gül, Adnan Menderes Havaala- nı'nda da gazetecilere değerlendir- melerde bulundu. Bir gazetecinin, Brüksel'deki NATO toplantısının yeniden ertelendiğini hatırlatması üzenne Gül. "Öncelikle NATO toplantısındaki takip ettiğimiz bu kriz, direkt Türkiye ile ilgili değil- dir. Bu, Irak krizi ile ilgilidir. Do- layısıyla Türkiye'ye karşı bir has- mane tavırdan dolayı bu gördü- ğümüz kriz çıkmamıştır. Bunun önümüzdeki günlerde yoluna gi- receğini tahmin ediyorum" dıye konuştu. Gül, bir başka gazetecinin de "Bu, Avrupa Güvenlik ve Sa- vunma Politikası'nın bir rövanşı mı?" şeklindeki sorusuna. "Her şeyin Irak krizinin etrafında dön- mesidir. Büyük bir diplomasi mücadelesidir. Bütün dünyada, her ortamda cereyan ediyor. Do- layısıyla bunun bir parçasıdır" yanıtını verdi. AKP Genel Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan da Rize'nin Güneysu ilçesinde gazetecilerin NATO'yla ilgili sorulan üzerine şunlan söyle- di: "Bu sorunun muhatabı biz de- ğiliz. Öncelikli olarak bu bloku oluşturma gayretinde olanlar bu sorunun muhatabıdır. Fakat Tür- kiye normal olanı yapmıştır. Çün- kü smınnda olası bir savaş söz ko- nusudur. Bu savaşta ülkemiz için herhangi bir sıkıntı söz konusu olabilir. Tedbir sadedinde de bu müracaatı yapmıştır. Beklenen, bu konuya karşıhk NATO'nun olumlu yaklaşım göstermesidir." Bir basın mensubunun Irak lide- ri Saddam'uı Türkiye'ye sığımp sı- ğınamayacağı yönündeki sorusuna Erdoğan, u Ust yönetimimle mü- zakere etmeden bu konuya cevap vermek mümkün değil" dedi. NATO Konseyi'nde Türkiye'ye I- rak'tan olası bir fuze saldınsma kar- şın hava kalkanı kurulması konusu tartışılıyor. 1991 yılmda Irak, elin- deki Scud füzelerini ABD'ye des- tek veren ülkelere atmıştı. Bu sal- dınlara karşı koruma sağlamak amacıyla Türkiye dahıl Suudi Ara- bistan, körfez ülkeleri ve Israil'e Patriot füzeleriyle hava savunma kalkanı kurulmuştu. Patriot fuzele- ri, etkili menzili 60 kilometre ol- ması nedeniyle füze saldınlanm at- mosferin üst kesimlerinde etkisiz hale getirebiliyor. Güdümlü ve ge- lişmiş sistemlere sahip olan Patriot füzeleri ile 1991 yılında çok sayıda Scud füzesi havada vxuTilmu§öL Alçak Irttfa savunması Türkiye'nin kendi elinde ise fu- ze savunma sistemi bulunmuyor. Stinger füzelerinin ASELSAN tara- findan geliştirilmiş versiyonlan olan Atılgan, Zıpkın ve Bora tiple- ri havaalanı, üman gibi kntik tesis- lere mükemmel alçak irtifa savun- ması sağlamasına karşuı menzili füzeler için yeterli bulunmuyor. Türkiye'nin elindeki sistemler, 15- 20 kilometrede alçak irtifalı hedef- lere karşı etkili savunma sağlıyor. Yetkide 6 yasaUık' tarbşması ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümetin gelecek hafta genel kurula getirmeye hazırlan- dığı ikinci yetki tezkeresi konu- sundaAKP millefvekilleri arasın- da "anayasaya uygunluk" tar- tışması yapılıyor. Iktidargrubun- daki "rahatsız" milletvekilleri, yabancı askerlerle ilgili iznin an- cak anayasanın 92. maddesinde belirtilen "milletlerarası huku- kun meşru saydığı halde" veri- lebıleceğıne dıkkat çekıyor. Hükümetin genel kuruldan sa- lı günü almak istediği yetkinin kapsamı henüz netleşmedi. Ba- kanlar Kurulu Meclis'e iki ayn tezkere gönderebileceği gibi, iki yedciyi aynı tezkereyle de isteye- bilir. Yetki istemine dayanak olan anayasanın 92. maddesinde, "sa- vaş hali ve Silahlı Kuvvetler'in kullanılmasına izin verme" ko- nusundakı hüküm şöyle: "Milletlerarası hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin ta- raf olduğu milletlerarası ant- yetkisiTBMM'nindir." Bu hükmün başlangıcındaki "milletlerarası hukukun meş- ro saydığı haller" koşulu, AKP rniHetvekillerinin itiraz gerekçe- lerine temel oluşturuyor. AKP Is- tanbul Milletvekili Emin Şirin, • 'Rahatsız' AKP milletvekilleri, BM karanna dayanmayan ikinci tezkerenin 'anayasaya ters düşeceğini' vurguluyor. Yasallık tartışması, anayasanın 92. maddesindeki 'milletlerarası hukukun meşru saydığı haller' koşulundan kaynaklanıyor. laşmalann veya milletlerarası nezaket kuraUaruun gerektir- diği haller dışında.Türk Silah- lı Ku\~vetleri'nin yabancı ülke- lere gönderilmesine veya ya- bancı silahlı kuvvetlerin Türki- ye'de bulunmasına izin verme BM'nin 1441 sayılı karannın bu "meşruiyeti" oluşturmadığım, dolayısıyla bir yetki için Türki- ye'nin üye olduğu uluslararası or- ganlardan yeni bir karar çıkması gerektiğini vurguladı. "Ben pa- ra pul gerekli diye Amerikan askerinin gelmesine gönül ra- hatlığıyla oy veremem" diyen Emın Şirın, şu görüşü dile getir- di: "Zaten anayasa bizi sınırlı- yor.Av rupa'daki birçok ülke bu konuyu değerlendirdi. Bugün- kü durum, bugünkü BM kara- n uluslararası hukukun geçer- li saydığı bir hal teşkil etmiyor. Şu anda oylama olsa ben hayır oyu kullanırım. 92. madde mil- letlerarası bir karan şart koşu- yor. Saddam Hüseyin'in gerekli vecibeleri yerine getirmediği uluslararası hukuk tarafından kabul edilirse bizinı vecibemiz buna katılmaktır. Yani ulusla- rarası meşruiyet varsa izin olur, yoksa olmaz; yapacak bir şey yok. Anayasa herkesi bağlıyor, bizi de bağhyor." Banşa doğru adım adunANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Istanbul'danAnkara'ya geçen canlı kalkanlar önceki geceyi An- kara'da geçirdiler. Vize almak için Irak Büyükelçiliği'ne başvuran grubu büyükelçiliğe gelişte Irak"ın Ankara Büyükelçisi Talib Abid Sa- lih ve elçiliİc çalışanlan karanfiller- le karşıladı. Karşılamada konuşan Salih, gru- bun eylemi sonucunda zafer elde edileceğine inandığını belirterek grubun tutumunun zulüm ve hak- sızlık karşısında yapılacak en gü- zel davranış olduğunu söyledi. "Eyleminizle insanlığın hâlâ de- vam etriğini ve hayırlı bir iş yap- tığını gösteriyorsunuz" diyen Sa- lıh, şunlan söyledi: "Sizler insan- lığı ve medeniyetleri 'devTİn Mo- ğollan' karşısında savunmakta- sınız. Savaşa karşı insanlığın güçlü bir 'hayır' diyebileceğini göstermiş oldunuz. Şer ve hak- sızlık güçlerine karşı. Öyle güç- ler ki, kendi isteklerini bütün in- sanlığın üstünde egemen kılmak istemektedirler. Bütün dünya ka- muoyu ABD'nin yapmak istedi- ği ve peşinden gittiği isteklerinin karşısındadır. İnsanlığın içeri- sinde bulundurduğu sizler gibi gerçek savaşçılar ve devTİmci in- sanlar olduğu sürece hak, hukuk ve banş için direnen insanlar ol- duğu sürece, biz inanıyoruz ki, Önceki geceyi Ankara'da geçiren Canlı Kalkanlar Ataköy önünde bir basın açıkiaması yaptılar. (AP) barış istekleri ve hakblık mutla- ka kazanacaktır." Grup dün sabah da Atakule önünde basın açıkiaması yaptı. Ortak açıklamada, ABD ile müt- tefiklerinin Irak'a karşı yapacak- lan salduınm durdurulacağıtıelir- tılerek "Dünyadaki şiddetin, sa- vaşlann, hak ve özgürlüklere yö- nelik saldınların ortadan kalk- masını. özgür ve adil bir yaşam kurulmasını istiyoruz. Ameri- kan saldırganbğı sadece Irak'ta- ki insanlara karşı değil, dünya- daki tüm canlı yaşamına karşı- dır" denildi. Canlı kalkanlar ara- sında bulunan AKP kurucusu Fat- ma Ünsal da, böyle gayri meşru bir savaşa karşı bu adımı çok an- lamlı bulduğunu, çok heyecanlı ve mutlu olduğunu söyledi. Aralann- da 26 Türk'ün de bulunduğu can- lı kalkanlar daha sonra Bağdat'a doğru yola çıktılar. ABD'nin 'ekstrası' petrol yardnnı MURAT KIŞLALI ANKARA - Irak savaşının za- rarlan karşılığı Türkiye'ye açıla- cak ekonomik paketin, üs ve ya- bancı asker konuşlandırma tezke- resinin TBMM'de görüşüleceği 18 Şubat'tan önce ABD kongre- sinden geçmeyeceği kesinleşir- ken Türkiye, "yazıh taahhüt" için bastınyor. ABD yöneriminin söz konusu yardımm Kongre'den çıkacağma dair taahhütte bulun- duğu ancak Türk tarafinın yar- dımla ilgili aynntılann 18 Şu- bat'tan önce imzalanacak anlaş- maya konmasmı istediği bildiril- di. ABD'nin paketinde, "ayni yardımlar"ın da yer aldığı, bu çerçevede Türkiye'ye "petrol yardımında bulunulması"nın öngörüldüğü öğrenildi. 1991'deki Körfez Savaşı'nda zararlan tazmin edilmeyen Türki- ye, bu sefer Amerika ile birlikte operasyona girmeden, ekonomik zararlarmı karşılayacak bir pake- tin garanti edilmesi için gerekli önlemleri almayı hedefliyor. Birkaç yüz mllyon dolar Yetkililer, müzakerelerin devam ettiğini, Amerikan tarafinın Was- hington'da Kongre ya da Başkan onayı gereken yardımlan sapta- dıklannı, bundan sonra iki tarafın tekrar Ankara veya Washing- ton'da bir araya geleceklerini ve anlaşmaya son şeklini verecekle- rini ifade ediyorlar. Hazine kaynaklanndan edinilen bilgiye göre, ekonomik paket ağır- lıklı olarak hibe artı Amerikan Ha- zinesi garantili tahvillerden oluşa- cak. Amerikan yetkililerinin, An- kara'daki görüşmelerde hibe ola- rak Türkiye'nin kabul edemeye- ceği kadar düşük bir rakam olan "birkaç yüz milyon dolar" öner- dikleri belirtiliyor. ABD Hazinesi garantili tah\iller ise Türkiye'nin çıkartacağı ve ödeyememesi du- rumunda Amerikan hükümeti ta- rafindan üstlenilecek olan uzun vadeli tahvillerden oluşuyor. Pakette petrol de var Cumhuriyet'e bilgi veren yet- kililer yardrmın ana kısmının hi- be artı ABD garantili tahvillerden oluştuğunu, ancak bunun yanı sı- ra yer alacak ek kalemlerin arasm- da ayni olarak sağlanacak "petrol yardımının" da bulunabileceği- ni ifade ettiler. Yetkililer, Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin operasyona yönelik harcamalannın da 2003 yıh bütçesine dahil edilmek için hazırlık yapıldığını, bu rakamla- ra göre söz konusu operasyonun aylarca sürmeyeceğinin varsayıl- dığmı söylediler. Garantisi yok Hazine yetkilileri, "ABD Hazi- nesi garantili tahviller artı hibe yardımı Amerikan Kongre- si'nden paket halinde çıkacak. Ama 18 Şubat'tân önceye yetiş- meyecek. ABD yöneriminin pa- ketin Kongre'den çıkacağına yö- nelik verdiği garanti, hüküme- tin elinden geleni yapacağını ta- ahhüt etmesi. Bunun ötesinde bir garanti yok, zaten parayı da hemen vereceğiz demiyorlar. Biz de 18'inden önce, en azından an- laşmanın imzalanması gerekti- ğini söylüyoruz" dediler. Ödülünü aldı Faruk Şen'e Liyakat Madalyası • Baştarafı 1. Sayfada Rau adına Eyalet Ekonomi ve Çahşma Bakanı Harald Schartau'dan alan Şen, bu ödülün her iki ülke için çok önemli olduğunu söyledi. 18 yıldır Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) direktörlüğünüj[arjan Prof. Faruk Şen, Turkiye-Almanya ilışklleri, uyum ve 'göç' konusundala üstün hizmetlerinden dolayı Federal Almanya Cumhurbaşkanı Johannes Rau tarafindan 'Federal Alman Liyakat Nişanı'yla ödüllendirildı. 1985 yılmda Bonn'da kurulan TAM, 1991 yıhndan bu yana Essen Üniversitesi'ne bağlı bir enstitü olarak çalışıyor. 2001 senesinde vakıf statüsü alan TAM, kurulduğu günden beri Türkiye ve 'göç' konusunda gerçekleştirdiği 200'e yakın araştırma projesi ile hem Almanya'daki Türk göçmen yaşamı hakkındaki bilinmeyenlerin ortadan kaldınlmasında hem de Türkiye-Almanya ilişkilerinin gelişmesinde önemli bir işlev üstlendi. Tfirklerin sayısı arttı TAM'ın yapbğı araştırmalara göre, A\Tupa Birliği ülkelerinde yaşayan Türkler gerek nicelik gerekse nitelik olarak önemli ve dikkate ahnması gereken bir büyüklüğe ulaştı. 2002 yıh rakamlanna göre 3 milyon 767 bın Türk vatandaşı ve Türk kökenli AB ülkesi vatandaşı, birlik sınırlan içinde yaşıyor. AB ülkelerinde yaşayan Türkler. bulunduklan ülkelerle Türkiye arasında ve bu bağlamda AB ile Türkiye arasında önemli bir sivil, ekonomik ve politik köprü rolü üstleniyorlar. Prof. Şen'e göre Türkiye'nin AB üyelığıne dini veya coğrafi gerekçelerle mesafeli yaklaşanlann, AB nüfusu içinde yaklaşık 1 milyon 300 bin Türk kökenli AB vatandaşının yaşadığı gerçeğini görmeleri gerekiyor. Avrupa Birliğındeki 375.4 milyon kişiden 18.7 milyonu, yabancı bir ülkenin pasaportunu taşıyor. Bu rakamlar, AB ülkelerinde yaşayan yabancılann oranının ortalama yüzde 5 olduğunu gösteriyor. Yine AB Istatistik Dairesi Eurostat'm ve Birleşmiş Milletler'in Göçmen Raporlan'na göre AB sınırlan içinde yaşayan göçmen sayısı 26.4 milyona ulaştı. Bu rakam toplam nüfusun yüzde 7'sine eşit. AB dışı ûlkelerden gelenler ise yaklaşık 13 miryon ile tüm yabancılann yüzde 69.5'ini oluşturuyor. TAM'ın son hesaplamalanna göre 2002 yıh sonunda Avrupa Birliği üye ülkelerinde yaşayan Türk vatandaşlannın sayısı 3.8 milyon. Türk kökenliler tüm göçmenler bazında AB'de en büyük ulusal grubu oluşturuyor. Sadece Federal Almanya'da Alman vatandaşlığına geçen Türklerin sayısı 2002 yılı sonu itibanyla 730 bin. AB sınırlan içinde yaşayan 3.8 milyon Türk'ün yüzde 34.5 'i yaşadığı ülkenin vatandaşlığına geçmiş bulunuyor. 15 şubat'ta başlıyor Savaşa karşı karanlık eylemi Istanbul Haber Ser\isi - ABD'nin Irak'a düzenlemeyi planladığı operasyon öncesi savaş karşıtlan tüm güçleriyle mücadele ediyor. Tüm dünyada yüz binlerce kişinin eşgüdümlü gösteri yapması beklenen "küresel eylem gününde" Türkiye'den Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu ve Banş Girişimi de dünyaya "Banş için bir dakika karanlık" eylemi yapma çağnsında bulundu. Türkiye'deki savaş karşıtlan 15 Şubat saat 20.00'de tüm dünyayla birlikte "Bush yaşamımızı karartmadan, sen de katıl tüm gezegen kararstn" sloganıyla yeni eylemlerini başlatacaklar. "Dünya kamuoyu hükümetlerden güçlüdür*' soylemiyle başlatılacak olan eylemin yaygınlaştınlabilmesi için çağn metni altı dile çevrilip internet üzerinden tüm dünyaya iletildi. "Bu çağn tüm dünyada yurttaştan yurttaşa yapılmıştır" başlığım taşıyan metinde ABD Başkam George Bush'un nükleer silah kullanma yetkisini aldığı da anımsatılarak "Hepimiz büyük bir felaketin eşiğindeyiz" denildi. "Savaşsız bir dünyanın mümkün olduğu" belirtilen metinde .ABD'ye "Irak'a dokunma", hükümetlere ise "Bu suça ortak olma" uyansı yapıhyor. Italya'nın Bolonya kentinde Vıdeoglaz adında bir grup da savaşa karşı küresel eylem gününü belgelemek için film yapacak. Mdeoglaz dünyanuı çeşitli yerlerinden bağnnsız video yapımcılarma eylemlerde çekecekleri göriintüleri göndererek yardımcı olma çağnsında bulundu. Bu arada Irak'ta Savaşa Hayır Koordinasyonu 15 Şubat'ta Kadıköy'de bir miting karan alırken "Banş için 1 milvon imza" kampanyası kapsamında Istanbul'un çeşitli yerlerinde standlar kurulmaya başlandı. Toplanan imzalar kampanyanın son günü olan 1 Mart'ta Ankara'ya götürülecek ve miting düzenlenecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear