Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
AYF* CUMHURİYET 12 ŞUBAT 2003 ÇARŞAMBA
DIZI
ABD, ortak harekât sonrası Türkiye'yi yeni hedefleri için yığınak olarak kullanıyor
izli işgalin habercisi• ^ gemeiHkkomısundakiTürk
mJ hassariyeti önemli bir konu-
W 1 dur.Tıiridyç'ninanavasalhü-
m m kümkri yabancı askeri güç-
leanTûtiye'desüreldi olarak konuşlan-
•nsnaiznvermemektedir.AncakTürk
paiamentosu tarafindan onayianan de-
^ifi düzenkmekrve konuşlanmalaryo-
~ l u i a (ömegın: Huzur operasyonlan ve
soı olarai KeşıfGücüJ ABD, Türkiye'
ciehava kuvverJerinin varngıru sağlaya-
büniştr. Körfez savaşmdan beri,NATO
chş amıçlaıia yapüan bu tiir konuşian-
mdar Türk çıkariarma ve kamuoyuna
teı> düşmektedir. (3)
•jöıülüyor ki, Amerika'nın çıkarlan
bukadar titizliği kaldıramaz. Değil mi
ki, üinyaya yeni bir düzen vermek onun
evensel misyonudur.
Değil mı kı, gücüne dayanarak bu
arraçla yola çıkmıştır. Değil mi ki güç-
lüdir, güç hukuk kurallanrun oluştu-
rulnasında ve uygulamada en önemli
etlendir. Amerika'nın çıkarlanna kar-
şı egemenlik haklan öne sürülemez.
Karşı çıkılamaz! Çıküırsa ne mi okır?
Bu sorımun yanrtı Türkiye'nin bugün
buljnduğu noktaya bakarak bulunabi-
lir. Evet çok acı ama, gerçek ve çözü-
müı burada aranması daha da acı değil
micir?
'Baskı attında çırpınıyoruz'
Egemenlik haklanmızın ABD'nin çı-
karlanna, bir halk deyimiyle dümenine
bağianmış olmasının sonucu. bu yazı-
mızın konusu olan 7480 sayılı yasayla
yürürlüğe giren anlaşmanın uygulan-
ması için ABD'nin baskısı alûnda çır-
pınıyoruz.
Anlaşmanın uygulanması için koşul-
lann bir an evvel karara bağlanması
konusunda yapılan baskı altında neyi
nasi yapacağmuza yanıt buhınamayışı.
Türkiye'nin işgatine sessizce seyird oJ-
maya için zortuyor her kesinıi Bu ne-
derîle, bu modus operendi / vivendf yi-
ön/ara anlaşma- bir tür nabız yoklama
olarak değerlendırilmelidir.
Amerika, bölgedeki en iyi aktör say-
dığı Türkıye'yi çıkarlan doğrultusunda
kullanmak ister. Çünkü Türkiye olma-
dan Irak sonrası hedeflerine ulaşmada
zorlanacaktır.. Amerika bu zorgeçidi bi-
zim sutımızdan aşmak istiyor.
ABD'nin gözüyle NATO
NATO'nun Irak savaşına şimdilik sı-
cak bakmadığı görülüyor. Bu nedenle
Amerika ıle Türkiye arasındaki ilişki-
leri düzenleyen NATO Anâaşması'na
bağlı anlaşmalann (ikili anlaşmalar)
Irak harekâtında işlerliği düşünülemez.
Buna Incirlik Üssü de dahildir. Ne
yazık ki, Amerika yıllardır Incirlik Üs-
sü'nü sözleşmeye aykın olarak istedi-
ği gibi kullanmaktadır.
Normal zamanlarda, üsleri anlaşma-
lara aykın olarak kullanan Amerika'nın,
bu saldın nedeniyle ülkemize asker yı-
ğınağı yapmayacağı düşünülemez. Son
günlerin gelişmeleriru bu yönden de de-
ğeriendirmek gerektiğim düşünüyorum.
Üslerde ve limanlanmızdaki incele-
meler, buralarda savaş gereklerine uy-
gun yeni yapım projeleri hazırlamalar,
ülkemizin yalnız Irak için değil, Ame-
rika'nın Kafkaslar'a ve Orta Asya'ya yö-
nelik çıkar hesaplan için de kullanıla-
cağına işaret sayılmalıdır.
Başka türlü, her koşulu önceden sap-
tanmış olan Irak harekâtı için, bizim
havaalanlanmız ve limanlanmızın ye-
niden yapılandınlması düşünülemez.
Şu halde bu yeniden yapılanmanın, bu
hazırhğın, hangi amaçla yapıldığı ko-
nusunda kamuoyunun bilgilendirilme-
mesi düşündürücüdür.
Bu harekâtnedeniylesayısı (80 bin, 20
bin yada 5 bin) neohıraolsun, Ameri-
ka,askeri varbğrylaülkemize yerleşmek
istiyor. Bunun bir gizU işgafin habercisi
•Idtığu düşünühnüyor.
Yığınak İçin altyapı...
Bu askerlerin NATO görevi gereği
gelmedikleri belli. Bu nedenle gerekti-
finde Cumhuriyethukukunatabi olma-
an gerekir. Amerika bunu asla uygun
görmez. Liman ve havaalanlanmızı in-
celemek için gelen personeline, Türki-
ye'nin yargılama hakkınnı tanınmaya-
:ağı gündeme getirilmiş olmalı ki. ge-
;ici anlaşma (Modus operendi'vivendi)
Je yeni bir statü arayışı başlatılmıştır.
Amaç Irakharekâtmm başansı için ku-
jeyde açılacak cepheye askeri desteği-
ai ileri sürerek Türkiye'de yığınak yap-
ma hazırlığına altyapı oluşturmaktır.
Böyle bir isteme evet demek, Türki-
ye'nin göstermelik de olsa söylemde
telan bağunsızlığınrn yok edilmesi de-
mekrirki, bunun sorumluhığunu taşıya-
cak olanlar tarih karşısında bugünden
mahkûm olmuşlardır.
Peki bu konu bugünlerin gündemi-
oe birden mi düşmüştür? Hayır bu-
nun tarihi epey eskidir ve Amerika
bugüne gelinceye değin, bugünlerin
geleceğini açık açık yazmış ve dün-
yaya ilan etmiştir. Bunlardan birine
kısaca değinelim.
Hani bir Avrasya-Bir Vakfi var ya,
onun ünlü Amerikan stratejik araştır-
malar yapan RAND'la işbirliği yaptı-
ğını biliyor muyuz? Hayır gjzli değil,
ASAM Başkam Prof. Dr. Umit Oz-
dag'ın açıklamasından öğreniyoruz ki,
ASAM ve RAND stratejik araştırma-
larda işbirliği içindeler.
ASAM'ın Amerika destekli bir ku-
ruhışolduğu anlaşılıyor. Şimdi ASAM'ın
yayuılanndan yapacağımız ahntılarla
görüşleri ve farkh dış pofitika tercihleri,
Türkiye'nin stratejik önemi ve bir müt-
tefik olarakAnkaranın değerlendirme-
si konusunda farkh görüşler anlamına
geMr."1
(5) Dahası anayurdun korunma-
sı bile ABD çıkarlanna yeğlenemez.
"Yamızca en dar kapsamh (Anayur-
d^ınsavıuırnaa)ABDçıkarianaçısından
yaklafim. Türİdye'yi önemli bir mfitte-
fık tanunlaması dişuıda bıraku-." (*)
Önemimizın ABD çıkarlannın ardına
alınması, ulusal kimliğimizin hıçlendi-
ğini göstermez mi?
Son gelişmeler bu görüşler ışığında
büyük öiçüde uyumhıdur. Ankara ve
VVashington Balkanlar'da,Ortadoğu'da
ve Avrasya'da istikrar (bunu Ameri-
kan çıkarlan olarak okuyalım'E.D.) ve
ekonomik kalkmmaya duyulan ihtrvaç
konusunda hemfikirdir." (6)
Bu rutelikleriyle Türkiye'de Ameri-
ka'nın, bölgesel hareket özgürlüğü ko-
laylaşacaktır. (.. ) Bunun sonucu "Ame-
rika'nın çevTekme poütikasında aktif
rol oynayan Türkiye'nin ABD çıkarla-
n açısındanönemli olması. Türkrve'nin
tran'a karşı da Amerikan stratejisinde
önenüi bir role sahip obnasuu gerektir-
ABD'NİN AMACI TÜRKİYEYE YERLEŞMEK Irak'a olası harekât nedeniyle sayısı ne
olursa olsun Amerika, askeri varhğıyia Türkhe'ye yerleşmek istiyor. Bunun bir gizli işgalin habercisi
olduğu düşûnühnüyor. Askerlerin NATO görevi gereği gelmedikleri belli. Gerektiğinde Cumhuriyet
hukukuna tabi obnalan gerekir. Amerika bunu asla uygun görmez.
merika'nın hedefînde salt Irak yok. Daha
ötelere, dünyanın yeraltı zenginliklerine doğru
atacağı adımlann sağlam zemini hazırlayacak,
Irak başarısında kanıtlayacağı gücüyle
yenilmezliğini dünyaya kabul ettirmek isteyecektir.
Başanr ya da başaramaz, ama bu hedef Amerika için yeni
değildir. Dış politikasnıı salt çıkar ve ekonomik
dayanaklara oturtan bu devlet, dünyaya yayılmak,
hükmetmek ve dünyayı yönetmek için, dünyanın tüm
zenginliklerinin sahibi olmayı ulusal amaç edinmiştir.
Amerika
Tûridye'yi
işgale hazırlanıyor
günümüze uzanan yollann nasıl döşen-
diğini izleyelim.
'Cüvenllir bölgesel aktör'
Bunun için, ABD'nin Irak ve sonra-
sı hedeflerine açılacak yolun, "Gûveni-
Kr bir bölgesel aktör"(4) dediği Türki-
ye'nin değil, ABD'nin çıkarlan doğ-
rultusunda bakmak gerekir Türkiye'nin
çıkarlan mı, anayurdun savunması bi-
le Amerika'nın çıkarlanyla çatştığuı-
da önceliğini yitirir. Ulusal çıkarlannı
öne alan bir Türkiye, ABD için önemi-
ni koruyamaz.
Bakın neden ve nasıl: "Farkh dünya
değerlendirildiğinde, ABD'nin stratejik
ortaklığın gereği, askerinin Türkiye'de
konuşlanmasında neden ısrarcı olduğu
anlaşılır.
Amerika'nın ortak harekât sonrası
hedeflerine bakarak, ülkemizi yeni çı-
karlan için, yığınak yeri olarak kullan-
mak istediği sonucuna ulaşılır...
Çünkü bir analiste (Ian O. Lesser) gö-
re "Türkiye dahaetkcı veyeddn bir ak-
tör olarak ortaya çıknkça, VVashing-
ton'un Ankara'yı bölgesel güvenKk ve
kalkınma için ohımlu bir rol oynama-
yateş\ik6tinesi konusu bü>ükönemka-
zanacaknr. Genel bölgesel hedefler ko-
nusunda Amerikan ve Türk çıkarlan
Bu strateji ancak ABD askerinin Tür-
kiye'de konuşlanmasıyla uygulanabilir.
Amerika'nın bunun ön çalışmalannı
yaptığını söylemek doğru bir tespit sa-
yümalı. Irak harekâtı bunun için önem-
li bir gerekçe olarak kullanılacak ve
ABD askerini Türkiye'de konuşlandın-
lacaknr. Asker sayısının az ya da çok ol-
ması önemli sayılmayacaktır. Bilindiği
gibi, Amerika'nın hedefînde salt Irak
yoktur.
Daha ötelere, dünyanın yeraltı zengin-
liklerine doğru atacağı adımlarm sağ-
lam zeminini hazu-layacak, Irak başa-
nsında kanıtlayacağı gücüyle yenilmez-
liğini dünyaya kabul ettırmek isteye-
cektir. Başanlır ya da başanlmaz, ama
bu hedef Amerika için yeni değildir.
Dış politikasını salt çıkar ve ekono-
mik dayanaklara oturtanbu devlet, dün-
yaya yayılmak, hükmetmek ve dünya-
yı yönetmek için, dünyanın tüm zengin-
liklerinin sahibi ormayı ulusal
edinmiştir.
Bu yalnız politikacılann ya da para-
ya egemen olanlann değil, din adamla-
nrun bile etkilendiği, politikayı ihtira-
sın emrine vennedır. (8) Zamanın Dı-
şişlen Bakanı Dean Rusk 1960'larda
Biıieşik De\1erJer'in uhısal çıkarlannı
açıkladığı bir konuşmasmda bu hedefı
şu söylemle dünyaya ılan eder:
*_sadeceKuzey Amerika OeyadaBa-
ü yanmküresi fle ya da Kuze% Aoantik
topluluğu ile sınıriandınlnuş savuma
taktiklerini arbk güven w refah sağb-
mayacağmı biGyoruz. Dünyaçok küçül-
müştür. Toprak De, bunlan kaplayan
uzay^fle, yani dümunm tûmü ile flgilen-
mefiyiz:"(9)
Dean Rusk'a göre; ABD uluslarara-
sı çıkarlannı zorla kabul ettirme gücün-
dedir...
Kısaca Amerika'nın dünya egemen-
liğine attığı adımlan Ortadoğu ve Av-
rasya'ya doğru sürdürmek istediği yol-
culuğunda bizimjeo-stratejik konumu-
muzun önemi öne çıkanlmaktadır. Ör-
neğin: "Türkive hem İran Körfezi hem
de Hazar Havzası'nda enerji güvenngi-
nin sağianmasmdaönemBbirroliçin ide-
al bir konuma sahiptir. („) Türkler, Av-
nıpahlarve.\merikaklararasında ener-
ji güvenliğini sağlama yönünde \-apda-
cak anlaşma ve iMşkflere net bir strate-
jikyönveriK''(10)
Kaynaklar:
(3) Bu alınh, bu çahşmada sık sık de-
ğineceğimiz ve Avrasya Stratejik Araş-
hrmalar Merkezi Yayınlan 'ndan "Türk-
BattSşkilerininGeleceğr adh ABD'nin
RAND kuruluşunun öncülüğünde ha-
zırlanan bir rapordan yapıhnıştır. Ra-
porun önemi teşekkür yazısındaki şu
söylemden gelmektedir: "Bu çahşma-
da Türkiye, Avrupa ve ABD'deki resmi
ve resmi ohnayan gözlemcüerie yapılan
görüşmelerden yararianıMıgına" iliş-
kin açıklamadır. Teşekkür edilenler ara-
sında bır tarudık ad, Prof. Dr. Sabri SA-
YARI adıraporudaha da ilginç blıyor:
(4)Z.Khalilzad-Ian O.Lesser- F.Step-
hen Larrage, ag>.syf;68
(5*)ZK.agy.syf:..6O
(6)Z.K....agy.syf;68
(7) Z.K - Ian.O.L. - F.S. L. agy.syf;69
(8) Papaz Josiah Strong Ülkemiz ad-
lı kitabında der ki: "Nüfus üstünKiğü ve
ardındaki zengmükten gelen güçle bir-
Bkte, eşi görülmemiş bir enerjrve sahip
oJan buırk,kendikunımiarmıbütiin in-
sanhğa kabul ettirmek için özeflikle sal-
dırgan nitehklergeaştirerek, bütün dün-
ya\-a \-a\ılacaknr(_) Bu güçhı ulus,Mek-
sika'vı. Orta ve Guney Amerika'yı, de-
nizdeki adalan, Afrika'yı ve gerisini ele
geçirecektin" Prof. Dr. Türkkaya Ataöv.
Amenkan Gizli Belgelennde Ameri-
kan Emperyalizminin Doğuşu, Doğan
Yayınevi. 1968, Birinci Basım syf:34.
(9) Harry Magdoff, Emperyaüzm Ça-
ğı, Odak Yayınlan, Doğan Şafak çevi-
risi, 1974, syf:55 (bu metin anılan ya-
pırın 13 No'lu drp notuna göre. ABD Dı-
şişleri Bakanlığı'nın çıkardığı 10 Ma-
yıs 1965 tarihli Bulleten'in 695. sayfa-
sından aktanlmış.
(10) Z.Khalilzad-Ian O. Lesser-F.
Staphan Larrabe, agy.syf: 90.
Yarın: ABD bizl dört
yandan bağlamıstır
Almanya ve Fransa engellemek isterken Ingiltere pay peşinde
ABD 'nin dünyahâtdmiyetinedestek
-2-
AKAYŞAKMAN EmeHi Korgeneral
Bunlann başında ABD'yi başmdan beri des-
tekleyen IngiJtere ile olası Irak savaşınakarşı çı-
kan Almanya ve Fransa gelmektedir.
Ingiltere tarih boyu ilgilendiği Otadoğu'da-
ki menfaatlannı devam ettirmeyi ve böylece ge-
leceğin dünya hâkimiyetinden pay almayı amaç-
ladığı için ABD'ye destek vermeye devam eder-
ken, Almanya ve Fransa, ABD'nin dünya hâki-
miyeri mücadeîesinde ortaya koyarak ABD'nin
yayıhnacı stratejisini engellemek istemektedir-
ler.
Peki, bizi bu görüşkre götüren ohışumlar ne-
lerdir, diye incelemeye başladığımızda şu ger-
çekleri ve gözlemleri, hem de yaşadığnmz ve ya-
şamakta olduğumuz olaylan suralayarak gözler
önüne serebiliriz...
Bilindiği gibi, Rusya'nın Büyük Petro'dan
başlayarak, Sovyet Rusya zamanında da geçerli
olmak üzere dünya hâkimiyeti için sıcak deniz-
lere çıkış güzergâhı, Istanbul-Çanakkale boğaz-
lan üzennden Akdeniz'e ve okyanuslara, Kafkas-
ya üzerinden de Basra Körfezi'nden Hint Okya-
nusu'na ulaşmak idi.
öte yandan, günümüzde ise yine hatırlanaca-
ğı üzere, 1980'lerin ortalan ile 1990'lann başla-
nnda Rusya'nm Afganistan'da denediği ve ora-
da hâkimiyet kurmaya yönelik girişimleri de As-
ya'run güneyine ve dolayısıyla Hint Okyanu-
su'na atlama stratejisinin bir göstergesi olmuş,
ancak ABD'nin el altından oradaki direnişi, yi-
ne aym engelleme stratejisıne uygun olarak,' des-
teklemesı suretiyle başanya ulaşamamıştır.
Soğuk Savaş'ın sona ermesi ile Sovyet tehdi-
di ortadan kalkınca. kütlesel tehdit yerini risklfr-
re ve risk bölgelenne bırakmış olup, Balkanlar'da
Yugoslavya'nınparçalanışı, Bosna-Hersek olay-
lan ve Makedonya'daki gelişmeler ile bunlann
önlenmesi çabalanndaABD'nin rolü,Kafkasya"da-
ki Gürcistan, Ermenistan-Azerbaycan ve Çeçe-
nistan'daki olaylar zincirinde yine ABD'nin hâ-
kim tavnnda, geleceğin dünya hâkimiyeti müca-
delesi için verilen örtülü-açık savaşm belirtileri
bariz bir şekilde görülmektedir.
îşte, Ortadoğu petrollerinin kavşak noktası
Irak, Hazar petroUeri ile Avrasya kaynaklannın
Hint Okyanusu'na en kısa yoldan açılmasını sağ-
layan Afganistan ve İran üzerinde oynanan ve oy-
nanacak olan jeostratejik oyunlar...
S Ü R E C E K
AVRUPA'DAN
GURAYOZ
Paylaşım Savaşının
Bilinen Sırları
Donald Rumsfeld, ABD'nin 70'lik şahini, haf-
ta sonu Münih'teydi. Uluslararası Güvenlik Kon-
ferana'nda dostlan ve hasımlanyla tartıştı, esti, gür-
ledi. Almanya ve Fransa'nın tutumunu eleştirdi, Bel-
çika'ya yumruk gösterdi. Son dakikalarda ortaya
çıkan ve henüz ancak genel çizgileriyle bilinebi-
len Alman - Fransız ortak planı ise fena halde ca-
nını sıktı Rumsfeld'in.
Süddeutsche Zeitung'a verdiği demeçte ise ye-
min billah ederek amaçlannın Irak petrolü olma-
dığtrtt söyledi. "Bazılan", dedi, "petrol yüzûnden-
savaş istediğimizi sanıyor. Bu büyük bir aptallık-
tır. Bazılan ise bunun dini motiflere dayanan bir
savaş olduğu iddiasında. Bu da Saddam'/n iddi-
ası. Bizim amacımız ise Irak'm silahsızlanmasını
sağlamaktır."
Inanırsanız.
Inanmazsanız, kanıtlanmış gerçeklere bakacak-
sınız.
Frankfurter Rundschau'da 6 Şubat tarihinde
yayımlanan uzun makalesinde Dr. Michael Ehr-
ke, petrol konusuna ağırlık veriyor. Onun tezi,
70'li yıllarda petrol fıyatlannın yükselmesinin sa-
nayi ülkeleri için şok etkisi yarattığı ve kısa da sür-
se ekonomileri krize sürüklediği, bundan sonra
ise kalıcı çözümler için çare arayışlannın hızlandı-
ğı yönündedir. Petrol dışı enerji kaynaklan için ça-
balann yoğunlaşması, Arap ülkeleri dışında, öme-
ğin Rusya'ya ve eski Sovyet cumhuriyetlerine ya-
kınlaşma, Kolombiya gibi ülkelerde uyuşturucu ile
mücadele adı altında, petrol boru hatlannı güven-
ce altına alma gibi çözümlerdir bunlar. Bunlara
büyük petrol rezervleri olan Venezüella'da sol ik-
tidann "genel grev"\e devrilmesi girişimini de biz
ekleyebiliriz pekâlâ.
• • •
Aslında gerekçeler, Mayıs 2001 tarihli Cheney
Raponj'nüa yazıyor. Bu raporda Irak petrollerine
de değiniliyor kısaca. Irak petrol yatakları hem
zengin hem de çıkartılan petrol kalitelidir. Körfez
savaşı ise sonuçlan bakımından, belki de yanm kal-
dığı için, ABD açısından pek olumlu sonuçlar do-
ğurmadı.
Uygulanan ambargo, Irak petrolünü neredeyse
tümüyle piyasa dışı bıraktı.
Peki savaş yerine, ambargonun kaldınlması ve
Irak petrolünün yeniden piyasada değeriendirilme-
si daha iyi, daha banşçı olmaz mıydı?
Olurdu kuşkusuz. Ama bu soruya ABD petrol te-
kelleri "anlaşılır nedenlerden" olumlu cevap ve-
remiyorlar.
Ambargo kaldınlsaydı, onlar değil, şu anda Irak
petrollerini işleten fırmalar yararianırdı bu durum-
dan.
Yani; TOTAL, Fina, ELF gibi Fransız firmalan,
Rus LUKOIL, Italyan ENİ ve Chine National Pet-
roleum Company gibi fırmalar kısacası.
Peki şimdi, Alman - Fransız ortaklığının, bu or-
taklığa Rusya'nın destek vermesinin, Çin'in savaş
tamtamlanndan hoşlanmamasının, Italya'nın kur-
tuluşu ABD yamaklığında bulmasının nedeni an-
laşılmıyor mu?
ABD'nin destek falan istediği yoktur. Başmdan
beri, sadece ve sadece gölge etmemesini istedi
Georga W. Bush'un şahinleri Avrupa'dan.
Avrupa yaşlı olabilir, ama aptal değildir.
Rusya ve Çin de öyle.
Irak'taki Fransız, Rus, Çin firmalan oradan sü-
rülüp çıkartılmaya niyetlenilmişse, orada ve tüm
dünyada etkin, ABD merkezJi bir yeni düzen ku-
rulmak için harekete geçilmişse, paylaşım savaş-
lannın eski ustalan kolayca pes etmeyecek, selam
çakıp, eyvallah demeyeceklerdir.
Peki onlar paylaşırken, bunun için tepişirken,
ABD'ye kapılannı açan, öte yandan Avrupa'dan NA-
TO savunma şemsiyesi isteyen Türkiye ne du-
rumda?
ABD'den ölümün ve kanın bedeli, NATO'dan
"Patriyot", yani "yurtsever" füzeleri alınabiliyor
mu?
Yoksa biri savaşa sürüklüyor, öteki destek vre-
mek yerine rest mi çekiyor?
Ne kadar üzücü, ne kadar yüz kızartıcı bir du-
rum bu.
Gerçekten yurtsever olmak ve yurdu korumak
mümkünken üstelik.
MERSİN 3. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 2002/1049
Davacı Zeynittin Demirel vekili Av. Aslan Küçük
tarafından davalılar Cengiz Dalgıç, Kilgün Dalgıç,
Volkan Dalgıç, Mehmet Recep Samer ve Cavit As\an
aleyhine açılan tescil, müdahalenin men'i ecrimisil
davası Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 18.12.2000 ta-
rih ve 2000/8142-8535 sayılı üamı ile bozularak mah-
kememize gelmiş, mahkememizin 2002;1049 esasına
kaydedüdiği. yargıtay üamı ve yeni duruşma gününün
davalılar Recep SameT, Ca\it Aslan'a (daha önce du-
ruşma günü adresleri tespit edilemedığinden ilanen
tebliğ edildiğindeıı) yargıtay ılamı ve yeni duruşma
gününün adı geçen davalılara ilanen tebİiğine, Dan ta-
rihinden itibarcn 7 gün sonra tebliğ edilmiş sajilacagı,
teblığden itibaıen 15 gün içerisinde cevap verümediği
takdirde c^~ap vermemiş sayüacagı, bozma karanna
uyulup uyulmayacagı konusunda yokluklannda karar
verilip dunışmaya devam edılecefi yokluğunda de-
vam edilip karar verileceğı (HUMK.nun 213 mad.) ve
duruşma gününün 26.3.2003 günü saat 09.45'e bıra-
kıldığı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur.
30.12.2002 Basın:2113
MALATVA 2. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 2002/109
Cumali Tohma vs. vekili Av. Murat Ak tarafın-
dan davalılar îbrahim Galip Vaizoğlu mirasçılan
vs. aleyhlerine mahkememize açılan izale-i şuyu
davasının yapılan yargılamasında verirlen ara kara-
n gereğmce; Malatya merkez Hidayet Mahalle-
si'nde kain ve tapunun ada: 1814, parsel: 8 numa-
rasında kayıtlı dava konusu taşınmaz maliklerin-
den Ayşe Maraşah (Vaizoğlu), Ayten Öğüt. Hamit
Öğüt, Adile Öğüt. Sevim Öğüt ve Hamit Öğürun
adresı tespit edilemediğinden, adı geçen davalda-
rın duruşma günü olan 11.03.2003 günü saat
10.00'da bizzat duruşmada hazır bulunmalan veya
kendilerini bir vekil ile temsil ettirmeleri, aksi hal-
de yargılamanın yokluklannda yürütülüp karar ve-
rileceği hususu davetiye yerine kaim olmak üzere
ılan olunur. Basın: 5822