Catalog

SPOR Cumhuriyet 2003 Sevinç ve hüzünEYLÛL • Atletizmde "Golden League"in 6. ve son ayağı olan Memorial Van Damme Yanşmalan'nda, bayanlar 1500 metrede Süreyya Ayhan, 3.55.33 ile sezonun dünyadakı en iyi derecesini yaparak birin- ci oldu. (Brüksel) • Bayan Voleybol Millı Takımı Antrenörü De- niz Esinduy, Ankara'da Avrupa Şampiyonası kam- pı sırasında geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. • Ulusal Bayan Voleybol Takımı Ankara'da dü- zenelenen 23. Bayanlar Avrupa Şampiyonası'nda ra- kiplerini bir bır eleyerek yükseldiği finalde, Polonya'ya 3-0 yenilerek, Avrupa ikincisi oldu. Tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası Finalleri'ne kalan bayan ulu- sal takımı Avrupa'nın en centılmen takımı seçildi. Ulu- sal takım liberosu Gülden, Avrupa'nın en iyi libero oyuncusu ödülünü aldı. • Isveç'teki 33. Avrupa Erkekler Basketbol Şampiyonası'nda Türkiye, grupta2galibiyet ve 1 yenılgiyle topladığı 5 puan- la 2. olduktan sonra, eleme maçındaSırbis- tan-Karadağ'a yenilerek çey- rek finale ka- lamadı. Şam- piyonada, fı- nalde Ispan- ya'yı 93-84 yenen Lit- vanya, 3. kez şampi- yon, Italya da Fransa'yı 69-67 yenerek 3. oldu. • Monaco'daki 1. Dünya Atletizm Finali'nde bayanlar 1500 metrede Süreyya Ayhan 3.57.73'le bırinci olurken, bayanlar 5 bin metrede de Elvan Abeylegesse birinciliği kazandı. Süreyya Ayhan böy- lece sezonu bayanlar dünya klasmanında 1409 pu- anla 5.liği aldı. • Ankara ve Antalya'daki 23. Avrupa Bayan- lar Voleybol Şampiyonası'nda Türkiye, tarihsel bir başarıya ımza atarak 5 galibiyet, 2 yenilgiyle ve fi- nalde Polonya'ya 3-0 yenilerek tarihinde ilk kez 2.1i- ğı kazandı. Polonya, ilk kez şampiyonluğu elde etti. • Istanbul'daki 2. Uluslararası Dr.Travvinski Te- kerlekli Sandalye Basketbol Turnuvası'nda Türkiye, finalde Bosna Hersek'i 62-57 yenerek birinciliği, Is- rail de_KKTC'yi 79-62 yenerek 3.lüğü elde etti. • Basketbolda 19. Erkekler Cumhurbaşkan- lığı Kupası'nı, lig şampiyonu Efes Pilsen'i 68-66 ye- nen Türkiye Kupası sahibi Ülkerspor 4., 11. Bayan- larCumhurbaşkanlığı Kupası'nı da Erdemirspor'u 75- 60 yenen lig ve kupa şampiyonu BOTAŞ Spor, 2. kez üstüste kazandı. (istanbul) • Istanbul'daki 25. Kıtalararası Avrasya Ma- ratonu'nda birincilikleri, erkeklerde Etıyopyalı Belay VVolashe, 2.18.29.00, bayanlarda da Ukraynalı Rim- ma Doubovik, 2.36.39.00'lık dereceleriyle birinci ol- dular. Türkiye'den erkeklerde Ahmet Yavuz 7., ba- yanlarda da Lale Öztürk 6. sırayı aldı. • Atyanşlannda Ankara'daki 65. Cumhur- başkanlığı Kupası Koşusu'nu, Sadık Eliyeşil'in "Ult- ramar" isimli atı, jokeyi Selim Kaya ile kazandı. KASIM: • Japonya'daki 9. Bayanlar Voleybol Dün- ya Kupası'na ilk kez katılan Türkiye, 5 galibi- yet ve 6 yenilgiyle 7. oldu. Çin Halk Cumhuri- yeti, 11 galibiyet ve 22 puanla yenilgisiz şam- piyonluğu, Brezilya, 21 puanla 2.lıği, ABD de 19 puanla 3.lüğü kazandı. • Ulusal Futbol Takımı, Avrupa Şampi- yonası elemeleri play- off baraj mücadelesin- de Letonya'ya 0-1 ve 2- 2'lik skorlarta elendi. Ulusal takım, 2006 Dünya Kupası elemelerin- de Danimarka, Yunanistan, Ukrayna, Kazakis- tan, Gürcistan, ve Arnavutluk'la eşleşti. • Kanada'nın Vancouver kentindeki Dünya 73. Erkekler ve 16. Bayanlar Büyük- ler Halter Şampiyonası'nda Türkiye, erkeklerde 62 kilo- da Halil Mutlu ile 3 altın, aynca 4 gümüş, 5 bronz madalya ve 500 puanla, 6 altın, 5 gümüş, 2 bronz madal- yayla 530 puan toplayan Çin HalkCumhuri- yeti'nin ardın- ; dan2.oldu. Çin Halk Cumhuri- yeti'nin 15 altın, 2'şerde gümüş ve bronz madal- yayla 558 puan topladığı bayanlarda j ise Türkiye, 4 bronz madalya ve 274 • puanla 9. sırayı aldı. ARAUK: • Trabzon Lisesi Çin'in Şanghay kentindedüzenlenen Dünya Uselerara- sı Futbol Şampiyonası 'nda Çin'i yenip şampiyon oldu. • Özkan Sümer'in istifası ile bo- şalan Trabzonspor Başkanlığı'na Atay Aktuğ oldu. • Iskoçya'nın Edinburg ken- tindeki 10. Avrupa Kros Şampi- yonası'nda evsahibi Ingiltere, 3 altın ve 1 bronz madalyayla en başanlı ülke olurken, büyük ba- yanlarda Elvan Abeyle- gesse, 2. olarak gümüş madalya kazandı. • Sutopunda Türkiye Kupası'nda, lig şampiyonu Gala- tasaray 1. oldu. J Uv'lusal Amatör Atletizm Federasyonları Birliği IAAF, Süreyya Ayhan'ı 1500 metrede dünyada yılın sporcusu seçti. Ayrıca Ayhan tüm branşlarda , Avrupa'da da yılın en iyi beş atletinden biri olarak gösterildi. 7 En parlak yıldız kızlanmız KAHRAMAN BAPÇUM \3Z akşamları, henüz gece- nin basnımadığı saatlerdeki alaca ka- ranlıktsAnadoluyaylasının kırlann- d a tepelerinde, dağlannda, bayır- lannc jgtek tek yanan ateşler görü- nürdü. Bugün de bu yalnızlık anla- tan tekateşler var mıdır, bilmiyorum. Bunlar köylerine dönmeye hazıria- nan çobanlann yaktıği ateşlerdi ve biraz sonra ge- ce bastırırken hepsi sönecekti. Ben nice yıllardan, hatta on yıllardan beri Tür- kiye'nin dünya spor arenalannda kazandığı tek tük başarılan hep o çoban ateşlerine benzetmişimdir. Çoban ateşleri ki tek tek yanarlar, sürekli değildir- ler.az sonra söneceKlerdir. \ Sadece güreşÇilerimizin Londra Olimpiyat \ Oyunlan'nda başlayıp on - on beş yıl süren he- gemonyalan var Delleğimizde. Neden açık ko- nuşmamalı? O yıllarda dünyanın en az ilgi- lendiği sporlardan birinde, üstelik birkaç ki- şinin dışında çoğu köy meydanlannda \ yetişmiş ve bu sporu kendi kendilerine öğrenmiş köy çocuklanydı bunlar. Daha sonralan Akdeniz Oyunla- n'nda dereceye gırmış birkaç öncü atletimiz, tek maçlarda başanlar ka- zanmış birkaç boksörümüz, Lond- ra'da şeref kürsüsüne çıkmış Ru- hi Sanalp'ımız, Meksika'da Olim- piyat dördüncüsü olan bir mara- toncumuz, 48'den de önce Mus- solini Kupası'nı kazanan asker bi- nicilerimiz... Ve bunlar gibi geçmi- şin artık silinmiş anılan içinde anım- samakta bile güçlük çektiğimiz birkaç sporcumuz. Başka? Haaa! Bakın haklannı yemeyelim beş on yıl- da bir özel maçlarda sürprizler yapan, bunun dı- şında spor tarihimize "onurlu yenilgiler" deyimini kazandıran futbolcularımız... Şimdi bütün bu anımsamalardan sonra ba- şımızı ellerimizin arasına alıp bir düşünelim baka- lım: Son bir iki yıla gelinceye kadar dağlarda tek tek yanan "ÇOBAN ATEŞLERİNDEN" daha faz- la ışık mı verdi sporcularımız? Kuşkusuz bunun sorumluluğu ne o günlerin iyi niyetli sporcularına, ne de sporumuzu yöneten devletimize ve kulüplerimize yüklenemez. Bunun kuşkusuz sosyal nedenleri vardı. Yaygın bir spor- cu tariasına sahip değildik ve spora yönelik bir toplum anlayışımız yoktu. Münih Olimpiyatlan'ndan bir tek madalya ile dönerken yaptığımız sohbette rahmetli üstadımız Burtıan Felekin söylediği bir cümleyi hiçbir za- man unutmayacağım: "Sabah kahvaltısında por- takalsuyu içmekalışkanlığı olmayan milletlerşam- piyon çıkartamaz." Bu sözü birespri diye kabul ede- rek gülmüştüm. Ne demek istediğini çok sonra anladım. Celelim Bugüne En popüler sporumuz olan futbolda dünya- nın ilk 10'u içinde (üstelik onuncu da değil) oldu- ğumuzu, kulüptakımlanmızın dadikkati çeken ba- şanlar elde ettiğini, Türkiye liglerinde oynayan ni- ce Anadolu takımının da ülkeye futbolu öğretmiş olan büyüklerle başabaş mücadele ettiğini, Ingil- tere'de, Italya'da, Ispanya'da güçlü takımlarda fut- bol oynayan ve sık sık kendilerinden söz ettiren fut- bolculanmızı görmemek olası mı? Basketbolda iniş çıkışlanmıza karşın Avru- pa'nın en güçlü ulusal takımlanndan biri olduğu- muzu, Avrupa kupasına katılan kulüplerimizin gös- terdiği performansı, NBA'de takımlannda ilk beş- te her zaman yer alacak ve Avrupa'nın çok güçlü takımlannda sürekli yer alan basketbolculanmızı, fakat bence bunlardan çok daha önemli olarak Italya ve Fransa'da önemli takımlarda görev yapa- rak başan kazanan Coach'lanmızı unutabilirmiyiz? Tırmanarak, aşamalar yaparak değil, füze gi- bi yükselerek göğsümüzü kabartan voleybolcu kızlanmızı... Hele hele bunlann Türkiye liglerinde bir- birieriyle maç yaparken gösterdikleri yüksek kla- sı... Gelecek yıl Atina Olimpiyat Oyunlan'nda ikin- ci olurlarsa matem tutacağımız atlet kızlarımızı... Birkaç yıl öncesinde aklımıza bile gelmeye- cek dallardabize Avrupa Şampiyonluklan getirmiş boksör, karateci, haltercı kızlanmızı... Naim Süleymanoğlu ve Halil Mutlu ile el- de ettiğimiz başanyı devam ettirecek genç halter- cilerimizin de kürsülere çıkmaya başlamasını... Teniste, atıcılıkta, yelkende uluslararası ba- şanlar kazanan gençlerimizi... 2002'de başiayan dev sıçrayışı 2003'de per- çinledik. 2004 ve sonrasında yükselme devam edecektir. Çünkü artık sabah kahvaltısında porta- kal suyu içme alışkanlığını kazandık. Yani nasıl besleneceğimizı, yaşamımızı amaçlanmıza uygun hale getirmeyi, yaptığımız sporu atalardan gördü- ğümüz gibi değil çağdaş metodlaria yapmayı oğ- rendik... Kapılamda yalvar yakar olduğumuz Av- rupa ile sporda başa çıkabileceğimizi keşfettik... Amaneder açık söylememeli, neden dünya- ya haykırmamah "Ulaştığımız yerdeki en pariak yıldızlarımız kıaarımız olmuştur. Çeşrtii spor dallanndaki altm kızlar gururumuz, yüz akımız olmaktadırlar. Ahhh! Onların arasına alfabesiz, okulsuz ama çarşaflı ve maşlahlı milyonlarca kızımızı da katabilseydik"... Aaaa! Az caha unutuyordum: Trabzon Lise- si futbol takımı bj yıj "Liseler arası Dünya Şampi- yonu" oldu. Duyjunuz mu? Bunlar artk Çoban Ateşleri değil dostlanm... O eski tek tek a-sşler çoğalıyor, yarınlara şimşek- ler yaratan bir gok gürültüsü gibi ilerieyeceğiz. Ve en büyu< panltılar kızlanmızdan doğacak. SAYI 7