25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Dünden Bugüne Cumhurlyet (Soldan sağa) Ahmet Bildirik, Galip Haktanır ve Hakkı Baliç. 95. yaşlarını birlikte kutladılar Vefa vefalılarla gen aonuyorABDÜLKADtR YÜCELMAN k*" mJ 9O8'de Meşrutıyet'in ilanının hemen ardından spor kulüp- / lerı bır anda gün ışığına çıktı- ıar Vefa Kulübü de Galatasaray Kulübü gibi Vefa Idadıs oğrendleri tarafından okul çatıs) altında "Vefa Murebbı-i Beden "adı altında kuruldu (1908) Kuruculan Saim Turgut, Zeki ve Rrfat Baban ve arka- daşlanydı. Aynı semtte ve kuruculan da yıne aynı olan Mukavvı-i Beden Kulübü ile Vefa Terbiye-ı Bedenıye Kulübü deku- oıldu. Bu kulüplefie birlikte Karagümrük semtindekurulan Edırnekapı Kulübü'nün de Vefa Kulübü'ne katılması ile güçlü bir Vefa Idman Yurclu ortaya çıktı. Vefa Kulübü'nde çım hokeyı, buz hokeyı ve atletızm başta olmak üzere futbol dışın- daki sporiara da ılgı göstenlmış. Vefa 95 yaşında Vefa Kulübü bu yıl 95. yaşını kut- luyor. Istanbul Mahalli Ugı'nden başla- yarak Türkiye ligınde oynayan, ama pro- fesyonellığin getirdığı parasal sorunla- ra boyun eğmek zorunda kalan Vefa bü- yük direnış gösterdi, yönetıcilerin bü- yük özverileri ile ayakta kalmaya çalış- tı. Sponsor arayışı ıçıne gınldiğinde bu kez Vefa'nın vefalı mı yoksa vefasız mı diyeceğim yönetıcı veyandaşlann "Ku- lüp elden gıdiyor, Vefa 'yı kimselere kap- tırmayız" feryatlan arasında düşüşü hız- landı. Ikinci lig, üçüncü lig, amatör kü- me. Düşenin de dostu var Düşenin dostu olmaz derter ama Vefa'nın vefalı dostlan. Vefa'dan ÎSiMetinveYücelman yetişen öğrencıleri futbolda taban yap- mış takımlannı hiçbırzaman bırakmadı- lar. Içlerinde bilım adamlan vardı, sa- natçılar vardı, işadamlan ve gazeteciler vardı. Her ne olursa olsun Vefa Kulübü ile Vefa Lisesi'nın uzun yıllarorganizeol- maması "Vefa mı, o artık eski birsemt" serzenişlerine neden olurken Vefalılar hem takımlannı, hem eğiitim yuvalan Vefa üsesi'ni unutmadılar. Vefa'da yetişmiş vefalı olarak ta- nınanünlülerdenkımılennianalım. Prof. Sıddık Sami Onar, Prof. Kazım Isma- ilGürkan, Prof.Süheyl Unver, Prof.Ek- rem Akurgal, Prof.Rasim Adasal, Prof. Burhan Kıran, Prof. Ergun Özsunay, Prof. Hikmet Onat, Prof NihatBalkır. Prof. Hikmet Üçışık, Prof. Haluk Yavu- zer, Prof. Toktamış Ateş, Prof. Erol Manisalı, Prof Sabahattin Zaim, Dr. Necdet Ejder Adnan Adıvar. Hasan Âli Yücel, Mehmet Akif Ersoy, Yahya Kemal Beyatlı Nihat Sami Banariı. Elif Naci. Fahri Kopuz Tevfik Gelen- be. Gazanfer Özcan, Kemal Sunal. Şener Şen. Müjdat Gezen. Kalipso Metin Ersoy, Erol Büyükburç, Mem- duh Ün. UğurDündar. Doğan Katırcı- oğlu, Doğan Yıldız, Sadettin Teksoy, Islam Çupi. Şemsettin Günaltay. Ay- tekin Kotil, Dr. Oktay Duran. Vefa Kü- çük, Mansur Şahin, Selami Güde, Remzi Tatari. Ahmet Bildirik, Hakkı Baliç. Muhittin Gelgin, Çetin Yıldınma- kın. Misbah Ongun. Kemal Gedeleç. HulkiAlisbah... Uste uzayıp gider.Vefa Kulübü'ne onlarca başkan geldi geçti, ama 1947'de girdiğı Vefa Ljsesı'nden mezun olduktan sonraçoğu zaman Vefa Spor Kulübü'nün başkan ve yardımcılıklarını da yapan Ahmet Bıldirik'e vefa örneğı gösteren Vefa Genel Kurulu üyelen onu "OmürBo- yu Onursal Başkan" unvanı ile ödüllen- dırdi. Ahmet Bildink ile Vefa Stadı'nda Vefa Futbol Takımı'nın Altın Tepsi takı- mını 12-0 yenerek grup lideri olduğu maçta karşılaştım. Sayın Onursal Baş- kanım Ahmet Bildink eskı yıllan şöyle anlatıyor: "Insanlann temiz, dostlukla- rın karşılıksız olduğu bir Istanbul 'da ya- şadık. Vefa 'da yıllarca yöneticilik yap- tım, ama kaç yıl derseniz vallahı ben de bilmiyorum. Ama ömrûm Vefa'yı takıp etmekle geçtı. Açıkça söyleyeyim, be- nım gıbı Vefalı arkadaşlanmızın arasın- da para lafı geçmezdi. Kimde ne varsa ortaya koyardı. Futbolculanmız, diğer sporculanmız da öyleydi. Ne zaman profesyonel olduk, her şey değişti." Vefa takımı denılince ilk akla ge- len ıki isimden bırisiydi Galip Ağabey. "Kör Galip"diye ünlüydü. Gerçekten de sağ gözü engelliydi, ama onun futbolunu hıçbır şey etkılemezdi. Üstelik kafasını havaya kaldınp top sürerken aslında go- zü ile topu gözetledığını de herkesten sak- lardı. Vefa Futboi Takımı'nın grubunda- kı son maçını birlikte izlerken Vefa Sta- dı'nın dondurucu soğuğu ben tiril tiril titretirrken onu hıç mi hıç etkilememış- ti. "1942'den 1956'ya kadar Vefa'da oynadım. Süleyman, Enver, Sulhi Ga- ran, Haydar, Uzun Hakkı, Şükrü... Ne takımdı O...G. Saray'ı 5-1 yendiğimiz ma- çı unutmam. " Vefa'da birlikte oynadıklannı ve kımlerin gelip geçtığini de sıralıyor Ga- lip Ağabey. Kalecı özcan, kalecı Şük- rü, Melih llgaz, Tank, Fuat. Hilmi. Gı- denlerin hemen hemen hepsi de Fener- bahçe'ye gıtmışti. Vefa takımı denılince Galip Ağa- bey'den başka ikinci isim Tahtabacak Ismet'tı. Bır nokta da şu o yıllarda tn- bünlerdeki küfürfalan yoktu. Vefa'nın bır kanat oyuncusu vardı; Mustafa. Paytakpay- tak koştuğu için tribünden eğer sataşacaklarsa 'ördek buraya ördek buraya' diye bağınrlardı. Işte o günlerin kufrü de bu kadardı. Bır zamanlar 3 bü- yüklere kök söktüren Vefa takımından kimlerin gelip geçtiğini de sıralayalım is- terseniz. Kaptan Galip, Garbis Tenekeci,(Tataba- cak) Ismet Yamanoğlu, Deli Rahmi.Çengel Hü- seyin, Ördek Mustafa, Topal Kazım, Dişçi Me- lih , Dişçi Fuat, Muhteşem Ku- ral. Arif Dökel, Candemir Berkman, Bekır Pısav, Niko. Metin Türel, Raşit Karasu, (kalecı)Özcan Arkoç. kaleci Şükrü Ersoy, (kauçuk)lsmail Kurt, Ze- ki, Bekir Ergün. Hem oynadı, hem oynattı Metin Türel, Çarşamba'dan semt arkadaşım. Galatasaraylı arkadaşları onu 'Poldi' diye adlandırmışlardı. lyi bir topçuydu, arkadaşlığı iyi ve samimiydi. Vefa takımında oynamakla kalmamış, ıkı kez de Vefa takımının teknik direktör- lüğünü yapmıştı. Geleceğin Vefa'sı Vefa bugün vefalı ellerde. Kulübün Başkanı Hakkı Baliç. Futbol takımı ama- tör bınnci ligınde grup bınncisi olup play- off'lara katılacak. Bu maçlan kazanırsa3'üncü pro- fesyonel ligde yer alacak. Vefa üsesi 1971 mezunu Başkan Hakkı Baliç, ta- kımına çok güveniyor: "Lisemizle ve ku- lüp camiamızla bir arada Vefa'yı eski görkemlı günlerine ulaştırmayı amaçla- dık. Vefalılar olarak Sayın Vefa üsesi Müdürümüz Sakin ÖNER, Kara Harp Akademilen Komutanı 69 mezunu Sa- yın Naci Boztepe ve lisemizin beden eği- timı öğretmeni ve kulübün yönetim^ kurulu üyesi sayın hocamız Eş- ref Örs elbırliği ile bu hizmetin ıçindeyiz. Futbol takımımız 14 maç yaptı 14 maçı da kazandı. Taraftarianmız takımlannı yal- nız bırakmıyor. Vefa üsesi Bando ve Müzık Takımı da bütün maçlanmız- da futbolculanmıza moral veriyor. Zor bır işe soyunduk. Camia olarak Vefa- lılığımızı göstereceğiz ve ıpi göğüsleye- ceğız" dıyor. Vefa Spor Kulübü'nün ve vefalı Vefalılann 95. yaş gününü kutlu- yor, başanlar dilıyoruz. daVefalı Lucescu ve Terim arasındaki görüş farkı futbolcularına da yansıyor Bazen üç dörtten büyüktürDoç. BESÎM DELLALOĞLU MSÜ öğretim Üyesi ^ ^ alatasaray, son Istanbuls- pormaçından sonra Beşiktaş'ın oldukça ge- risine düştü. Birinci Fatih Terim döneminde Galata- saray, ilkyannın bitmesine birkaç hafta kala Fener- bahçe'nin dokuz puan ge- risine düşüp, ligi şampıyon bitirdiği günden beri bir züğürt tesellisi olarak geriye düşen her- kesin umudu oldu. Ancak mevcut ko- şullarda G.Saray'ın Beşiktaş'a karşı bu- nu tekrariaması pek mümkün gözükmü- yor. Bunun en önemli ne- deni de Fatih Terim iie Lu- cescu'nun futbol anla- yışlan arasındaki fark ve bunun sahaya, özelliktedeikitakımın defansına yansıma- sı. Lucescu, genel- de söylendiği gibi, yıllarca Kalya'da ça- lışmasından kaynakla- nan sağlamcı bir futbol anlayışına sahip. Güvenilir bir kaleci; güç- lu, kalıplı, zeki bir üçlü defans; enerjik iki kanat oyuncusu ve oyu- nu iki yönlü de oynayabilen iki ön libero. Dolayısıyla Beşiktaş'ın ilk on- birinin sekizinin ilk görevi kaleyi iyi ka- patmak. Kalan üç yaratıcı ofansif oyun- cu diğerierinin de desteğiyle nasıl ol- sa bir ya da birkaç gol atabiliyorlar her maç. Beşiktaş'ın kazanması önce- likle gol yememesine ya da çok _ az gol yemesine bağlı. J G.Saray ise mutiaka çok gol atabilmeli. Çünkü çok kolay gol şi- yor. Fatih Terim'in oyun kurgusu ise sa- dece gol atma üzerine kurulu. Sanınm şöyle düşünüyor: "Nasıl olsa gol yiye- ceğiz. O halde yediğimizden daha faz- lasını atarsak kazanınz." Spor basının- da söylendiğine göre Beşiktaş üçlü de- fansla, Galatasaray ise dörtlü defansla oynuyor. Aristo'ya sorulsaydı, G.Saray defansının daha sağlam olması gerek- tiğini söylerdi herhalde. Ama kazın aya- ğı öyle değil. Fatih Terim'in oyun anlayı- şında yedi oyuncu sahaya öncelikle gol atmak için çıkıyor. Dört-dört-iki düzeni ] por basınında söylendiğine göre Beşiktaş üçlü defansla, Galatasaray ise dörtlü defansla oynuyor. Aristo'ya sorulsaydı, Galatasaray defansının daha sağlam olması gerektiğini söylerdi herhalde. üzerinden bakarsak, iki hücum oyuncu- su; ön libero dışındaki üç orta saha oyun- cusu ve buna ek olarak defansın iki ke- narında oynayan bekler. Hatta bu yıl Frank De Boer'ın katılımıyla sayıyı se- kize bıle çıkarabilıriz. Kısacatekraranım- satmak gerekırse Lucescu, ilk onbirin sekizini öncelikle gol yememek için sa- haya sürerken, Fatih Terim ilk onbirin se- kizini öncelikle gol atmak için oynatıyor. Üçlü ve dörtlü defans meselesi ise tam bir muamma. G.Saray gerçekten dörtlü defansla mı oynuyor? örneğin, Prates-Bülent-De Boer-Ergün ile dört- lü defans mümkün müdür? Aslına bakılırsa Ergün iyi bir orta saha ya da ortanın solu oyuncusudur. Ama iyi bir sol bek değildir. Terim ikili defans oynatıyor Prates iyi bir sağ ka- nat oyuncusudur. Ama as- la iyi bir sağ bek değildir. Acaba ligde onun kadar kolay çalım yiyen bir bek var mı? Aslında Terim'in G.Saray'ı ikili defansla oy- namaktadır. Zaten Matchstudy'nin saha ya- yılım analizlerine bakıldı- ğında bu gerçek açıkça görülmektedir. G.Saray'ın defansının ortasına atılan her topun ciddi tehlikeler yaratöğını herkes söytemek- tedir. Ancak bunun temel ne- deni göbekte oynayan iki oyun- cunun beceriksizliği ileaçıkla- namaz. Bu kadar geniş bir alan iki oyuncuya teslim edil- diğinde elbette risk artmakta ve kişisel hatalara yol açmak- tadır. Dolayısıyla Terim'in hep söylediği, kişisel hatalardan gol yeme hastalığı, aslında G.Saray'ın tercih ettiği oyun sisteminin bir sonucudur. Terim'in defans kurgusu ki- şisel hatalan tetiklemektedir. özel- likle De Boer'in bazen düştüğü garip haller biraz da bu kurgunun bir sonucudur. Kısacası, Beşik- taş'ın zor ve az, G.Saray'ın ise ko- lay ve çok gol yemesi sadece kale- cilerinin ve defans oyunculannın ka- liteleri ile açıklanabilir gözükme- mektedir. Lucescu ve Terim'in tercih ettikleri oyun kurgulan bu durumun öncelikli nede- nidir. 1989'daki kaza onu futboldan kopardı ama o toptan ayrılamadı Samsunlu Emin yine sahadaCEMlL CÎĞERİM YI k iazadan sonra felç olan kaptan Emin, meşin yuvarlaktan koptu ama yeşil sahalardan kopmadı. Samsunspor'un tûm antrenmanlannı ve maçlarını engelli arabasının içinden izliyor. "Seyirci olarak kaldım. belki antrenör olacaktım. Alıştım artık. Idmanları, maçlan seyderiyorum. Böyle idare ediyoruz işte." 'ıl1989...Günlenden 18Ocak...Kaıiıbir kış günü... Ligin ikinci yansının ilk maçı için Sam- sun'dan Malatya'ya uğurianan Samsunspor kafilesınden, bir buçuk saat sonra acı bir haber ulaşmıştı Samsun'a. Samsunspor kafilesinin içinde bulunduğu otobüs Hav- za llçesi'nin Toptepe mevkiinde karşı yönden gelen kum yüklü kamyonla, kamyonun hatalı şe- rit değiştirmesi sonucu çarpış- mış, Teknik Direktör Nuri Asan ilefutbolculardan Muzaffer Ba- dalıoğlu, Mete Adanır ve oto- büsün şoföru Asım Yüksel olay yerinde, Tomiç de kaldınldığı Devlet Hastanesi'nde 63 gün sonra yaşamını yitirmişti. Kaza- da Takım Kaptanı Emin Kar ve bazı futbolcular da yaralanmış- lardı. Futbola zorunlu veda Işte o kazada belden aşa- ğısı felç olan Emin, futbola ve- da etmek zorunda kaldı, ancak yeşil sahalardan kopmadı. İki yıl Ankara ve Istanbul'daki has- tanelerde tedavi gördü. Her ameliyat masasına yattığında o kafa vurduğu, goller attığı me- şin yuvarlağı düşündü. Ama doktoriar uzun süren tedavi so- nunda acı gerçeği söylediler Emin'e. Kaptan Emin'in o anda dünyası karardı. Ancak acı ger- çeği kabullenmekten başka çaresi yoktu. Futbol yaşamı bir film şeridi gibi geçti gö- zünün önünden... Hayalle- rini süsleyen Kırmızı - Be- yazlı foımayı ilk, 1980 yı- lında profesyonel futbol- cu olarak sözleşme im- zaladıktan sonra giymiş- ti. 1987 yıiına kadar te- riyle formasını ıslattığı takımında, Tanju'nun Galatasaray'a transferinin ar- Emın'ın kaptanlığını yaptığı bu takım 1989'daki o korkunç kazada yok oldu. Kaptan Emin ise artık Samsunspor maçlannı arabasından izliyor. dından kaptanlık bandını taka- rak yenı bır sorumluluk üstlen- mişti. Ancak bu kaptanlık kaza- nın olduğu tarihe kadar sürdü... Kaptanın seyir defteri ka- pandı... Sahalardan kopmadım Emin, Samsunspor'un kendi evindeki tüm maçlannı önce tekerlekli sandalyesiyle geldiği 19 Mayıs Stadı'nda so- ğuk sıcak, yağmur kar demeden izledı. Sonra da bunu kendisi- nin kullandığı engellli arabası- nın içinden sürdürdü. Emin Kar'ın 19 Mayıs Stadı'nda park ettiği otomobilinin içinde konuğu ol- dum. Samsunspor sahaya çık- mış ısınma hareketleri yapıyor- du. Karşılaşma başlamadan ön- ce karşılıklı sohbet ettik. Birlik- te yıllar öncesine gittik... "1980 yılında geldim Samsunspor'a. Tanju gittikten sonra kazaya kadar son iki yıl- da kaptandım. Samsuns- por'dan başka yerde profes- yonel futbol hayatım olmadı. 89 senesinde kaza olunca za- ten bir iki senesi hastahaneler- de geçti. Ailemin bana çokbü- yük desteği oldu. Futboldan kopmadım yine. Bundanikise- ne önce Hrubesh döneminde 6 aylık genel kaptanlık döne- mim de oldu. Bütün deplas- manlanna gittim. Ancak bana ağır geldi bu görev. Çünkü uçak- tan in, arabaya bin... Otellerde kalmak yordu beni. Ama şu an- da futbolcularia iç içeyim. Her gün gidiyorum kulübe. Istanbul kulüpleri dışın- da Anadolu takımlannın para- salsooınlan var. Buna karşın bir Bursa'yı, Sakarya'yı, Kocseli'ni ömek aldığın zaman biz onlar- dan birgömlek daha üstünüz. Erdoğan hoca (Anca) az çok tanıyor takımı. Türkiye ligini de iyi tanıyor. Şu anda da iyi birçı- kış yakaladık. Samsunspor ligi ilk 8 içerisinde bitirebilecek güç- tedir." «— SAYI 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear