Catalog

Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adma İLHAN SELÇUK ıavın Yönetmenı: İbrahim Yıldız # Yazuşleri Müdürü: Salim Alpasbn#Sorurrılu Müdür. Mehmet Sucu 9 Haber Merkezı Müdürü: HakanKara Istıhbarat Cengiz V ıldırım 9 Ekonomı Öz- lem \ üzak 9 Kultur Eeemen Berköz 9 Spor Abdülkadir \ ücelnıan # Makaleler Sami Ka- raören • Duzeltme Abdullah \ azıcı • Bıl- gı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Meh- met Faraç 9 A\rupa Temsılcısı Gûray Öz YayınKurulatlhanSelçuk(Baş- AnkaraTemsılcısı Muslafa Balba\ AtatûıkBulvanNo 125.KaH. kant.EmreKongarıDamşman). Bakanlıklar Tel 419502ûrhat>. Faks 419502^•lzmırTemsılcısı Orhan Erinç, Hikmet Çetin- SerdarKıalv,H Zı>aBI\ 1352 S 23Tel 4411220. Faks 44187 45 ka>a, Şükran Soner, İbrahim #\danaTansılcısı ÇeönViğenoglu,liK)nuCA119S No 1 l.Tel Yıldız, Orhan Bursalı, Musta- 363 12 11, Faks 363 12 15 Ajıtaha Tem,ılcısı 4hroet Onıçoğlu fa Balbay, Hakan Kara. Cumhunvet Cad. SO 5 Tel 0242 24&0057 Fax 2430509 Muessese Mudunı Erol Erkut 9 Bılgıtşlem \hmet Korulsan 9 Sa- tış Fazüet Ku/a • G e n e l M ü d u r Cm Çl ®*s Tuk> MntluDdfen • Mudur >ıd ıFınans \e Operaavoaı Erban Özdemir 4 Pazarlaraa Dı- rektotL TühvTosunTel 0:12 ı5413 00 Faks Û2I215412 9" Fa£> i n a b . j a r e > ı B s , ı n 2 a l ı k ; ) FıAoıajblad W4l Cagaıoalu ^4''-4lsanbul PK :46-Suiecr44^ la.Tel ı0212ı5i;0505ıZ0tatı BasküMeri.ezOazeleDeraBaMm'la.ıre.ılıl.Sar veTıc \!j Barbarc» Buhan \o 125Be$kta; Ist Djglünı: Meılez Dağmm Pazariama San. \eTıc 5KAS1M20O3 Imsak 5 02 Güneş6 32 Öğle 1155 tkındı: 14.38 Akşam P.05 Yatsrl8 27 Kııtup ayıları zorda kaldı • STOCKHOLM(AA)- Guney ve Kuzey Kutbu'adakı buzullann enmesı, bu bölgelerde yaşayan kutup ayılannın varlığını tehdıt edıyor Büım dergısı Scıence'da sonuçlan yayımlanan araştırmaya göre, Kuzey Kutbu'ndaki buzullar, 1960 yılına göre yüzde 40 daha ınce. Araştırmada, bılım adamlan uydu görüntülen yardımıyia Güney ve Kuzey Kutbu'ndaki buzullann kalınlığını ölçtüler Bılım adamlan, Güney Kutbu'ndaki buzullann heryıl 10 ıla 30 santim inceldığını bıldırdı Plakayokeden spreye tkiyiik itgi • STOCKHOLM(AA)- Isveç'te otoban kenarlanna yerleştınlen kameralar, yollarda trafık kurallanru ıhlal eden araçlann görüntülerini çekıyor Sıkı kontrolden ve para cezalanndan kurtulmak ısteyen Isvecli sürücüler de değışık yöntemler gelıştınyor. Özellıkle otobanlarda hız yapmak ısteyen sürücüler, ABD ve Norveç'te üretilen, plakayı göstermeyen spreye hücüm ediyor Avnıpa'da Çin gribi alarmı • STOCKHOLM(AA)- Avnıpa'da gnp salgını bu yıl daha öncekı yıllara . göre erken başladı. Doktorlar, özellıkle Irlanda'da görülen ve Çin gribi adı venlen salgının ağır seyrettığıni bıldırdı. Doktorlar, öncekı yıllarda aralık veya ocak aylannda görülmeye başlanan gnp salgınının, bu yıl tsveç. Irlanda ve Fransa'da ekım ayında başladığını belırtti. Bu yıl 3 farklı gnp vırüsünün görüldüğünü bıldıren sağlık uzmanlan, gnp aşısının hastalığa karşı kısmen önlem olabıleceğını kaydetti. Sevgililerine HIV butaştıran kigiliz • LONDRA(AA)- tngıltere'de iki sevgilısıne bilerek HTV \ ırüsü bulaştırdığı öne sürülen 38 yaşındakı Muhammed Dıca hakkında hapıs cezası ıstenıyor. Londra'da Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak Dica'nın, hastaolduğunuve bulaştıracağını bıldığı halde sevgılilenyle cınsel ılışkıye gırmesının. bır anlamda genç kadınlann "ıdam hükmünü ımzalaması" anlamına geldığını savunan savcı, Dıca'ya uzun süreli hapıs cezası verilmesıni istiyor. Uyku bozukluğu kadınlara uyam • ANKARA(AA)- Kadınlann kalp knzı geçınneden bır ay kadar önce nedenı bılinmeyen uykusuzluk ve uyku bozukluğu çektığı belırtildı. Arkansas Ünıversıtesı'nden Jean McSweeney başkanlığındakı ekıp, kadınlardakı kalp knzı belırtılennın erkeklerdeki belırtılerden farklı olduğunu saptadı Bılım adamlan, kadınlann yüzde 70'ınde krizden önce uykusuzluk, yüzde 50'sinde uyku bozukluğu görüldügunü belirttı Kanserli hücreleri yok etmek için 110 nanometre büyüklüğünde mermi üretildi Bu mermikanserivuruyorÇeviri Servisi - ABD'lı bılim adamlan kanserli hücrelen yok etmek ıçın mıkroskopla görülebılecek boyutta mermı üretti BBC'nın ınternet sitesuıde yer alan habere göre Teksas'takı Rıce Ünıversıtesı'nde üretilen. 110 nanometre (1 nanometre, bir metrenın milyarda bın) çapındaki mermi bır scanner aracıhğıyla tümöre enjekte edildıkten sonra "kıalötesine yakm" ışın verilmesıyle kanserli hücreler \ ok olmaya, zarar görmeye başlıyor "Ulusal BUimler Akademisi'ndeki Getişmeter" adlı dergıde yayımlanan makaleye göre nanoteknolojının kuİlanıldığı tedavı yöntemıyle farelerde olumlu sonuç ahndı. Üretım maddesi kum olan, üzeri altın kaplı mermılere "nano-mermi" adını veren bılım adamlan, yöntemın ınsanlarada uygulanabileceğıne ınanıyor. ABD'lı uzmanlar, bu kanıtlandığı takdırde cerrahi müdahale yapılamayan ve kemoterapıye yanıt \ermeyen bünyelerdekı kanserli hücrelen geriletmek, hatta oluşumunu durdurmak ıçin çok önemh umut ışığı olacağını savunuyor Buyöntem uygulanırken alışılmış metotlarla başa çıkılamayan kanserli tümörlere enjekte ettıklen nano-memulere belırlı bır süre kızılötesıne yakın ışınlar göndenlıyor Ve tümördekı kanserli hücrelerin zarar görmesi ya da yok olması için yeterli ısı sağlanıyor. Yeterli ısı sağlanınca kanserli hücrelenn gerilediğı gözlenıyor Bunlar olurken sağlıklı hücrelenn zarar görmemesı ıçın de gerekli önemler alınıyor. Rıce Ünıversıtesı'ndekı araşürma ekibınin ürettıği mermiden daha küçük, hatta 1 nanometrelik, başka deyışle metrenın milyarda biri çapında mermıler de üretılıyor. • ABD'li bilim adamlan, cerrahi müdahale yapılamayan ve kemoterapiye yanıt vermeyen kanserli tümörlerle mücadele için çok küçük mermiler üretti. Matrbc heyecanı sinemalarda Bugün a>1anhr süren, yeni Matris filmi betdentisi sona eriyor. Serinin üçüncü fümi "The Matrn RCTolutions" 80 ülkede gösterime giriyor. "VVarner Bros vetküikri ikinci fılm "Matris Reloaded" gösterime girdiğinde beş günde 166 müyon dolariık bilet saüşı \-apdmasindan >ola çıkarak Türkiye'de de düm^vla a\ıu anda vizyona girenfilminbeş günde 200 mihx)n dolartık hasüat yapacağı konusunda tahmin yürûtÜTOr. .\ndy ve Larrv Wachowski'niıı \ önettiğifilminoyuncu kadrosunda Keanu Ree\es, Carrie-Amı Moss, Laurence Fishburne ve Daniel Bernhardt gibi isimfcr yer ah\or. Tanıûmı için 100 mihon dolar harcanan fılm 14*ü dublajh, 29'u altvazıh ounak üzere 43 dile uvarlandı. Fırtına ikiye ayırdı B15 artiken büyük buzdağı değil AUCKLAND(AA)- Antarktika'da bulunan B15 adlı dünyanm en büyük buzdağmm, şiddetli kasırga nedeniyle ikıye ayrüdığı bildırildi. Antarctıc Sun adlı gazetenin habennde, yüzölçümü 11 bin kilometrekare olan B15'mgeçenay kınldığı ve en büyük buzdağı unvanını 5 bın 659 kilometrekare yüzölçümüne sahıp C19Aadhbuzdağına kaphrdığı belirtüdı. Kınlmadan önce Jamaika ıle aynı yüzölçüme sahıp olan B15 buzdağı, sürüklenmeye başladıktan sonra Ross Denızı'ni kısmen tıkamış, bu yüzden mılyonlarca penguen yok olmuştu. lO.yılımız şerefine: Şirket hediyeniz yarı puana! TAMIOYILDIR TURKCELL CALISIYOR SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN ' Kurumsal HediyeCell 1 Kasım - 31 Aralık 2003 tarihleri arasında Turkcell'in şirketinize sunduğu I hediyelere puan değerinin yarısına sahip olabiiirsiniz. ' Şirketinize kayıtlı hatlarınızla yaptığınız konuşmalarla, gönderdiğiniz mesajlarla ya da I kullandığınız Turkcell servisteriyie kazanacağınız hediyeler, puan değerinin yarısına sizleri | bekliyor. Örneğin. 6 ay boyunca 30 dakika şebeke içi ücretsiz konuşma. 180.000 yerine | 90.000 Kurumsal HediyeCell puanı. Böylece Kurumsal HediyeCell ıle şimdi daha az | puanla ücretsiz dakikalara. kısa mesajlara ve ücretsiz GPRS servisine sahip oluyorsunuz. ı TURKCELL KURUMSAL HİZMETLER www.turkcetl.com.tr/kurumsal hızmeller .'Değişme' Var mıdır, Yok mudur?..' 444 0 532 ' osyalist Sol', oldum bittım; 'Ke- • malist sol' ıse -yanılmıyorsam- 27 Mayıs'tan beri; 'Beyaz, Bat'lı ve Hı- ristiyan' Emperyalizm'ın; Türk ekono- misini, evirip çevirip tahnp ettiğini, ya- zar söyler durur; yöneticı Oligarşı (Bü- rokrasi + Burjuvazi) tam tersine, kalkın- manın da, gelişmenin de, ancak Ba- t'nın desteği ve yardımlarıyla gerçek- leşeceğini savunur; adı ve göruntüsü 'evrensel', aslında 'Sistem'in 'örtülü ajanı' uluslararası örgütlerın, 'tavsiyele- rini' uygulamaktan da şaşmaz. Batı'daki aklı başında duşünürienn, bu konuya nasıl yaklaştıklannı, hiç me- rak ettınız mı? Mütecessıs, üstelik edin- diğı bilgiyı kayda geçen bıri olduğumu, artık biliyorsunuz; aklıma estı, sıze Ba- to'lı üç aydının, Türtdye'nın ekonomık dü- zeyde Batı'y'a ilişkileri hakkında, yap- tığı değeriendiımeleri aktaracağım; ba- kalım ne göreceğiz? Üç ayrı tesbtt kl!.. Tesbit/1. "...Türk Hükümeti, bir ke- re borçlanmaya başlayınca, ön- celeri borçlanmakta gösterdiği aşı- nlığı, hesapsızca ve ihtiyatsızca borç- lanmak suretiyle, yine göstermiştir. Durum, her para verenin, ileri süre- ceği her şartı kabul etmeye kadar varmıştır. Borçlann bütçe üzerinde- ki ağırlığı, borç faizlerinin, ancak ye- ni borç sözleşmeleri yapılarak öde- nebildiği, kesinlikle dikkate almma- mıştır. Böyle bir mâlî polrtikanın rflâ- sı zorunludur..." Tesbit/2. "..JVvrupa Sermayesi'nin yürüttüğü kültürel çalışma kanalryia, Türkiye'nin iktisadi kalkındınlmasının, 'iç mekanizması' şudur: o büyük te- şebbüslerin mâliyetleri, doğal ola- rak, çok dallı budaklı, çok karmaşık, bir deviet borçları düzeniyle, ecnebi bir banka tarafından sağlanıyordu. Türkiye Devleti, sonsuza kadar Ba- tı'lı büyük şirketlerin borçlusu kaia- cakh; bu borçlu, bundan böyle, yal- nızca borçlannın faizlerini ödemek için, devlet gelirlerine sürekli gelirler aktarmakia kaimayacak, bu yolla ku- rulan tesislerin gayri safi kazançları için de teminat vermek zorurtda ka- lacakt..." Tesbit/3. "...ileri sürdükleri gibi, Tür- kiye'nin sanayileştirilmesi türünden bir amaç, asla güdülmüyordu. Ingi- liz, Fransız ve diğer emperyalizmler gibi, Alman Emperyalizmi de, sömür- ge ve yan/sömürgelerde ulusal sa- nayilerin kurulmasına, yalnız karşı çıkmakla kalmayacaktı; çok defa, kendi mal ve sermaye ihracı nedenty- le, oralardaki gelişmiş yerli imâlâtı yıkmakta, üretici güçlerin gelişmesi- ni yavaşlatmakta; ve Türkiye'nin ba- ğımsız ekonomik gelişmesi için mev- cut koşulları, ortadan kaldırmaktay- dı..." Emperyallzm bildiğlni okuyor Nasıi, hoşunuza gittı mı? Dürust Ba- tı'lı aydınlar da, 'Batı'lı Beyaz ve Hıristiyan' Emperyalizm'in Türkiye'ye 'kötü baktığını', 'aleyhine davrandığını' açıkça söylemiş! Şımdi geldikzumanın zırt dediğı yere; soytedıkteriyie, ıçındeya- şamakta olduğumuz ekonomık çıkma- zı açıklayan bu düşünürlerin, aslında hiçbın günümüzün yazarlan değillerdir. llkı, ülkemizde Parvus Efendi namıyla meşhur, Alexandre Alphand dır ki, de- ğeriendirmesı geçen yüzyılın, öncesine ait! Ikıncısine gelınce, o Sosyalist Sol'un ünlü bır adı: 'Spartakıst' Rosa Luxem- bourg, değerlendirmesinin yapıldığı ta- rih, 19İ0'lu yıllar. Üçüncüsü, daha son- raların adamı, o 1930'lan ve sonrasını değeriendirmiş, Lothar Rathmann; ya- nılmıyorsam, bir iki eseri dilimize ka- zandırılmıştır. O takdirde, soru şu mudur? Tesbrt- ler, hayii uzun bir zaman dilimi için- de yayılmış olmasına rağmen, so- nuçlann aynı çıkması bile; son on yıl- dır, 'değişme' diye başımızın etini yi- yenleri yalanlamaya, tek başına yet- mez mi? Tesbıtleri, ılk okuyuşta ınsan, Türkiye ıle Bat ulkelerinın, günümuz- deki ılişkilennden söz edildiğı zehabına kapılmıyor mu? Pekâlâ kapılıyor; oysa onjınal metınlerden, sadece bırisinde banka ve şirket adlan degıştirildi; "me- kanizma" ve Türkiye aleyhıne işleyışı- ne dokunulmadı. Eğer geçen yüzyılın ilkyansının çeşitli dönemlerinde ya- pılmış değerlendirmeleri günümü- zün aklı başında ve gerçekçi uzman- lannın, değerlendirmeleri ile aynrysa, ya da örtüşüyorsa; değişme'den fa- lan söz edilebilir mi? Emperyalızm bil- dığinı okuyor, ışbirlikçı takımınada 'de- ğişme' gazellen söytetıyor. lyi de, degışen bir şey yoksa, sonu- cun kötü olacağı kestirılemez mi? Mevlidin asıl firaklı yerl... j ktisatçıHüseyinAvniBey'ıtanırmıy- I dınız? O, 'Sistem'ın başımızı nasıt yaktığını, bir eserınde şöyle anlatmıştır; "...1800 ve 1820yıllarında, Istanbul kumaş esnafının 2.750 ve havtı kadi- fe esnafının da 350 dokuma tezgâhı vardı; bütün bu tezgâhlarda, beş bin- denfazla adam çalışryordu. 1868 yı- lında, yerli sanayii ıslah için hazıria- nan bir ıslah raporunda, bu kumaş tezgâhlarından ancak 25 adet kaldı- ğı esefle kaydedilmektedir..." "...bu raporun yazıldığı devrede, Avrupa sanayiinin dokuma eşyası, bol bol ve ucuza, gümrük kapılann- dan giriyor ve yerli imalâthaneleri tazyik ediyordu; zamanla imalâtha- neler kapanıyor, yerine Avrupa malı satan mağazalar açılıyordu..." (Bkz. 'Yan Müstemleke Oluş Tarihi') Durum yeterince açık ve aydınlık! Sı- rageldi 'Beyaz, Bat'lı ve Hıristiyan' Em- peryalizm'in 'uzman' iktisatçılarının, Cumhuriyet döneminde bize önerdiği, sonrasındaysadupedüzuygulattığı, kal- kınma 'akıllannı' gözden geçirmeye; ba- kalım, 'değışme' var mıymış, yok muy- muş? Mevlidin asıl Tıraklı' yeri, orası... e-mail:flahan â isnetnettr http-J/www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 26019 88