24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3' EKİM2003CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Akbi davasi • tstanbul Haber Servisi - Bışbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İstanbul Bü- yikşehir Belediye Başkanı Ai Müfıt Gürtuna'nın da anlannda, bulunduğu 37 kijinin yargüandığı Akbil daasında sanık avukatla- rmın tüm itırazlanna kar- şın mahkeme heyeti, yol- suzluklarm araştınlması içıı yeni bilirkişinin gö- re.lendirilmesini kararlaş- tırdı. Üsküdar 2. Ağır Ce- za Mahkemesi'ndeki duruşmada mahkeme he- yeti, "Bugüne dek incelen- meyen EMİ Harita Şirke- ti'ain araştınlmasını" ka- rara bağladı. Siivri'deki kazaya dava • tstanbul Haber Servisi - Silivri'de 17 kişinin ölü- mü, 9 kişinin de yaralan- masıyla sonuçlanan kaza- ya ilişkin tutuklanan TIR sürücüsü Necip Cengiz hakkında 4 ile 10 yıl ara- sında hapis cezası istemiy- le dava açıldı. "Tedbirsiz- lik ve dikkatsizlik sonucu birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olmak" suçundan yargıla- nacak olan sanık Cen- giz'in yargılanmasına, önümüzdeki günlerde Si- li\Tİ Asliye Ceza Mahke- mesi'nde başlanacak. Milli eğitime eleman aiınacak • İstanbul Haber Servisi - tstanbul tl Mılli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı kuru- luşlarda çalıştınlmak üze- re SHÇEK bünyesinde ye- tişmış kişiler arasından sı- navla 99 eleman aiınacak. 12. derece hizmetler sını- fında çahşacak 55 ilkokul ve 44 ilköğretim okulu mezunu eleman için 23 Kasım'da Cağaloğlu Ana- dolu Lisesi'nde sınav ya- pılacak. 18-3Oyaşlan arasındaki isteklüerin, 11- 19 Kasım tarihleri arasın- da 'iş takip formu' ve 2 adet vesikalık fotoğrafla birlikte tstanbul tl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurmalan gerekiyor. Yangına soruşturma • ANKARA (AA) - Çahş- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Süreyya Paşa Konağı'nın yanmasıyla il- gili soruşturma başlath. Bakanlıktan yapılan açık- lamada, Kültür ve Tabiat Varhklannı Koruma Ka- nunu'na göre, korunması gereken tescilli tarihi eser olan konağın yanmasmda ihmal olduğu ve gerekli koruma tedbirlerinin alınmadığı gerekçesiyle hastane yöneticileri hak- kında soruşturma başlatü- dığı belirtildi. tmzagunu • tstanbul Haber Servisi - Eski Devlet Bakanı Hik- met Uluğbay yarın saat 15.00'te Beylikdüzü'ndeki TÜYAP Kitap Fuan'nda Ayraç Yayınevi standında "Petro-politik" ve "2023 Yanşı" adlı kitaplannı imzalayacak. Tathses, casino satın aMı • LEFKOŞA(AA)-Ünlü türkücü tbrahım Tathses, KKTC'de bir süredir kapa- lı olan London Casino'yu satın aldı. Ismi 'Tathses Casino' olarak değiştirilen Girne bölgesindeki casino, Şeker Bayramı'nda açıla- cak. Yenileme çalışmalan süren casino'nun tüm bö- lümlerinde çahştınhnak üzere eleman aranıyor. Yıldc, bedeviyi oynayacak • BERLtN(AA)- Ahnan televizyonunda 'Eva Blond' adlı polisiye dizide komiser rolünde oy- nayan Erdal Yıldız, îtal- yan-Alman ortak yapımı bir televizyon filminde başrolde bir bedeviyi canlandıracak. PTT işçilerinden eylem PTT Bahçeiievier Dağıtun MerkezTnin taşeron fırması olan Oncü Doğan Güvenlik Şirketi çahşanlan, çahşnıa koşuDannın düzeltümesi için dün PTT Dağıtun MerkezTnin önünde eyknı yapü. Dağrtnn Merkezi önündeki çadırda nöbet tutan Birleşik İşçi Sendikası'na (BİS) üye işçiler, iş güvencesi, yıHık izmler, ücretkrin zamanmda ödenmesi ve "kendflerine yapdan köle muamelesinin son bulması için" takun sözfeşmesi imzalamayı istedikJerini söylediler. CHP Babçebevter Uçe teşkUaü ile Halkevkri de 14. gününe giren direnişe destekverdi. (Fotoğraf: ALPER K1Z1LTAN) Eminönü* trafî Eminönü'nde tETT otobüs duraklannuı kakhnlmasıyla başlaûlan değişikiik dün trafiği felç etti. Maslak, Sanyer gibi hatiara çahşan otobüslerin kalkoğı duraklardan bazüannın deniz taranna, bazüannın ise 200 metre Unkapam yönüne taşmması ve otobüslerin "ring seferi" yapmak zorunda bırakılması ile Yeni Galata Köprüsü'nden Eminönü yönüne seyreden araçlar, köprü çüaşmda yoğun bir trafıkle karşılaşü. Duraklann, bulundugu yerden herhangi bir açıklama tabelası dahi konmadan kaknnlması. tETT otosbüs- terini kııHanmak isteyen yurttaşlan da güç durumda bırakn. (ALPER İZBUL) Hekimlerin 5 Kasım eylemi Acilhastalarzor durumda kalmayacak tstanbulHaber Servi- si - tstanbul Tabip Oda- sı Başkanı Prof. Dr. Gen- çay Gürsoy, 5 Kasım'da gerçekleştirilecek iş bı- rakma eyleminin ama- cı, kapsamı ve eylem sı- rasında acil hastalann durumuyla ilgili olarak îstanbul tl Sağlık Mü- dürü Erman Tuncer ile görüştü. Prof. Gürsoy, görüş- menin ardından yaptığı açıklamada, TürkTabip- ler Birliği (TTB) tarafin- dan 5 Kasım'da yurt ge- nelinde gerçekleştirile- cek iş bırakma eylemin- de yurttaşlann zor du- rumda bırakılmayacağını vurguladı. Tuncerile gö- rüşmesinin olumlu geç- tiğini belirten Prof. Dr. Gençay Gürsoy, "5Ka- sun eylemi, hekimlerin Özüikhaklanile ilgili bir uyaneyiemidir. Acil has- talann zor durumda bt- ralabnaması için gere- ken önlemler hakkında görüş ahşverişinde bu- lunduk" dedi. Gürsoy, Sağlık Emekçüeri Sen- dikası (SES) ve diğer de- mokratik kitle örgütleri- nin eyleme destek vere- ceğini söyledi. Sine-Sen, üyelerinin ekonomik ve mesleksel sorunlarma çözüm üretmeyi hedefliyor Sinema emekçüeri ayağakalkıyorHÜSEYtN MVANÇ Sine-Sen, Türkiye'de sinema çahşanlan- nın sendikal örgütü. DİSK'e bağh. 1800 ka- yıtlı üyesi var sinemanın değişik dallann- da çalışan. 5-6 Temmuz'da yapılan genel ku- rul sonunda genel başkanlığa, kendisi de bir sinema oyuncusu olan Sevda Aktotga seçil- di. Yeni yönetim kurulu şu adlardan oluşu- yor. Ahmet Yüzak, Hüseyin Aru, Mustafa Temiztaş, Yaşar Ünlü, Raniazan Akboğa,Os- man Tanış. Sine-Sen Genel Başkanı Sevda Aktolga ile sendikamn bugünkü durumunu konuş- tuk: - Sine-Sen'in hedefleri nelerdir? AKTOLGA - Bugün 7 bine yakın Türk filmi TV'lerde gösteriliyor. VCD formatın- da çoğaltılarak satılıyor. Böylece bu füm- ler üzerinden yeni kârlar elde ediliyor. An- cak bu yapıtlann üretiminde çahşmış olan sinema emekçilerine haklan ödenmiyor. Sendikamız üyelerinin ekonomik ve mes- leksel sorunlanna çözüm üreteceğiz. Sek- • Telif Haklan Yasasına göre, bir filmin gerçek sahibi dört kişidir. Filmin yönetmeni, senaryo yazan, diyalog yazan ve özgün müzikçisidir. Oyuncular ve yapımcılar, komşu hak sahibi kabul ediliyorlar. Ama bugüne değin, komşu hak sahibi kabul edilenler, haklannı alamadılar. Biz, sendika olarak filmi yaratanlann bir bütün olduğuna ve yönetmeninden set işçisine kadar herkesin ortak ürünü olduğunu düşünüyoruz. Gerçek hak sahibi de bunlardır. tördeki üretimsizlik sorununa da kendi ola- naklanyla kimi çözümler geliştirmeyi gö- rev bileceğiz. Üretimi; sorunsuz, hortum- cu prodüktörlerin insafina bırakamayız. Takım sözleşmesi yapacağız. tşkolumuzda değişik alanlarda çalışan emekçilerin meslek branşına göre dagılımı- m çıkarmak. - Sinemada tetifhaklan nasılelde ediliyor? AKTOLGA-Telif Haklan Yasasına gö- re bir filmin gerçek sahibi dört kişidir. Fil- min yönetmeni, senaryo yazan, diyalog ya- zan ve özgün müzikçisidir. Oyuncular ve yapımcılar, komşu hak sahibi kabul edili- yorlar. Ama bugüne değin, komşu hak sa- hibi kabul edilenler, haklannı alamadılar. Bunlar da telif haklan konusunda televiz- yonlan mahkemeye verdiler. Biz, sendika olarak filmi yaratanlann bir bütün olduğuna ve yönetmeninden set iş- çisine kadar herkesin ortak ürünü olduğu- nu düşünüyoruz. Gerçek hak sahibi de bun- lardır. Kaldı kı bu konuda sinemada birkaç te- lif hakkı kuruluşu var. SETEM (Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birli- ği), BSM (Belgesel Sınemacılar Meslek Birliği), SESAM (Sinema Eserleri Sahip- leri Meslek Birliği), TESÎYAP (Televizyon ve Sinema Filmleri Yapımcılan Derneği). 1995 yılında çıkanlan Telif Haklan Ya- sası'na göre bir filmin televizyonda göste- rilmesi, çoğaltılması ve yayımlanması için eser sahiplerinin iznini ahnak ve kendile- rine telif hakkının da ödenmesi gerekmek- tedir. Ama bugüne değin bu anlamdaki te- lif hakkını kimse alamamıştır. Bir dönem yerli fıhni gösteren kanallar, Avrupa ülkelerinde de yayın yapıyordu. Avrupa ülkesi yayımlannda gösterilen bu yerli fihnler için o Avrupa ülkesi için o fil- min telif haklannı bloke ediyor ve hak sa- hipleri alsın diye saklıyor. Ama böyle bir uygulamadan çoğu sinema eseri sahibınin haberi bile yok. - Devietten beklediğiniz nelerdir? AKTOLGA - Devlet, sinemada yasa ola- rak koyduğu uygulamalan denetlemelidir. Sinema emekçilerinin SSK pnmlerinın sto- pajlannın yatınlıp yatınbnadığuun denet- lenmesidir. Kâğıt üzerindeki rakamlarla gerçek ödemelerin karşılaştınhnasıdır. Ma- liye Bakanlığı bu konuda duyarlı ohnalıdır. 1994 yılında sinema emekçüeri için üçün- cü kez sanatçı geri borçlanması adıyla çı- kanlan yasadan sonra gerçek sinema emek- çüeri geri borçlanma primini ödeyemedi- ler. Devlet, başta FtLM-SAN olmak üzere sinemadaki bazı kurumlara, emekçilerin SSK borçlannı ödemek için ciddi anlam- da paralar vermiş. Ancak sektörün gerçek çahşanlan bu yardımdan faydalanamadı. Bu paralarla sinemada çalışmayan birçok kışi, sinema emekçisi gibi gösterilerek emekli edildi. Yani 300'ü gerçek sinema emekçisi, geri kalan 5 bin 700 kişi sinema emekçisi olmayan kışi FlLM-SAN aracı- lığıyla emekli edildi. Devlet, sinemadaki kurumlarla gerçek si- nema emekçilerim tespit edebüir. Ve ger- çek hak sahibine yapacağı yardımı, ku- rumlara para vererek değil, gelen listelere göre direkt SSK'ye yatırarak yapabüir. Do- layısıyla hiçbir kurum ve kişi, şaibe altına girmez. Kentlerinıizi sarmalayan bu görünrünün ardındaki "denefimsiz ve bilim dışı imar düzeni", AKP'nln yeni beledrve- ler yasasında dikkate ahnmadığı gibi, kaçakve plansız yapüanmayı özendiren yasalara da hemen hiç dokunulmuyor. tttıarsız refortnYerelyönetimler yasası taslaklarında 'kent ve çevre * kapsam dışında bırakılarak mevcut düzene dokunulmadan 'reform 'yapılmak isteniyor OKIAYEKİNCİ Yerel seçimler için 28 Mart 2003 tari- hinin belirlenmesiyle birlikte "yerel vö- netim reformu" da yeniden gündemde. 3 Ekim 2003 günü Antakya'da Mimar- lar Odası'mn panelinde "yeni belediye yasası taslaklarT ele ahnırken Yol-lş Sendikası da 10-11 Ekim 2003 günle- rinde Ankara'da "Kamu Yönetimi\'e Ye- rel Yönetim Reformu Sempozyumu" dü- zenledi... Yine 10 Ekim 2003 günü îzmir'de Do- kuz Eylül Cniversitesi Rektörlüğü'nde- ki toplantıda da öğretim üyeleri, beledi- ye başkanlan ve bürokratlar, hükümetin "Bdediye Kanununda Yapüacak Değj- şiklikler" için son hazn-lıklanm tartıştı- lar.. .Öyle görünüyor ki bu tür çalışmalar bundan sonra daha da yoğunlaşarak sü- recek... AKP kurmaylannın uygun göre- bilecekleri bir tasan hazır olunca da ko- nu yasama gündemine gelebüecek. Tantan'ın yasasını 'bitirdüer' Yaklaşık lOyıldır "reform" söylemiy- le sürdürülen yeni yasa hazırlüdannın en kapsamlısı Sadettin Tantan'ın tçişleri Bakanlığı döneminde gerçekleştirihniş- ti. Çok sayıda toplantı ve seminerlere ge- liştirilen görüşlerinyansıtıldığı "Merke- zi ve Verel Yönetimler Arası Yetki ve So- nımluluk Paylaşunı" yasa taslağında, özellüde belediyelerin "imar ve kenüeş- me" konulanndaki yetkilerine de "bi- nmsel ve demokratik denetim" öngörül- müştü. İstanbul için de kentin "korunarakge- fişmesmi" hedefleyen özel biryönetim mo- deli hazırlıklannnı yer aldığı bu çalış- malar, aynı dönemin Bayındırlık ve tskân Bakanı Koray Aydın'ın karşı çıkarak -İmar bizim işimiz; bu konu yeni şehir- cilik yasasında yer alacak" demesi sonu- cunda, hükümet karanna dönüşemedi. AKP iktidanyla birlikte yeniden başla- tılan çalışmalarda ise yine Tantan döne- minde düzenlenen yeni kurallann çoğu tasandan "çıkarülmış" durumda... Be- lediyelerin yetkileri ise "Kamu Yöneti- minde Reform" hazırlığı içinde belirle- niyor. Buna göre, özellikle "eğitim'', "sağ- hk", "trafık" gibi hizmetlenn "yerelleş- mesj" öne çıkarken; "kentierinplanhge- Kşmesi, kaçakyapılaşmannı önlenmesi, ta- rihive doğal çevTenin korunmas'' gibi yıl- lardır hemen tüm kentlerde "sorunyaşa- nan" konular, AKP tasarüannın "kapsa- mı dışında"... Böylece, ülkenin ve kentlerin yaşam kaynaklan ile toplumun kültür ve çevre değerleri üzerindeki "imar ranüoyıınla- n" konusunda kimi belediyelerdeki du- yarsız ve "tahrip edici" tutumlara yasal olanak sağlayan mevcut düzene "doku- nuimayan" bir anlayış içinde "reform''(!) yapümak isteniyor... 'Kararsıriık' yasası Yerel yönetimler reformu taslağının, yine son yıllardaki sayısız tasan içinde gerçekten "sonuncu düzenleme" olup ol- mayacağı konusunda ise hemen tüm be- lediye başkanlan tereddüt içinde. Çün- kü, belediyeler hangi taslağı ele geçirse- ler, hemen "değiştiği" haberi geliyor... Bu "kararsızhğın" temel nedeni ise "ye- reüeşme" ile "merkezi hükümet yetkile- ri" arasmdaki görüş a\Tihklan... Sözün kısası. 28 Mart 2003'te yapıla- cak belediye seçimleri öncesinde yeni bir yerel yönetimler yasası devreye gir- se bile, bu yasa gerçekten bir "reform" denebilecek değişimleri içermeyecek... Belediyelere sadece bıraz daha "kaynak" içermeyecek... Belediyelere biraz daha "kaynak" sağlanırken yetküerinde de- ğişiklik olmayacak... Izmir Psikanaliz ve Psikoterapi Günleri 'nden izlenimler îlişkilerinçekirdeği anne, çocukve baba • Psikanalist Doç. Dr. Celal Odağ, anne-çocuk ikilisinin ikili ilişkilerin, anne-baba-çocuk üçlüsünün ise üçlü ilişkilerin çekirdekleri olduğunu belirterek "Üç nesnenin birbirlerine göreceli bağımlılığı ve birbirlerinden göreceli aynşmışhğı söz konusudur. Bağımlılık ve aynşmamışhk, çocugun, dışma çıkmakta zorlandığı kapalı bir dizge özelliği kazanduır. Yetişkinlerin süregen yapamamazlık, ulaşamamazlık, kopamamazlık duygulannda bu kapalı evrenin izleri yansır" diyor. METtNGÜR Halime Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Vakn'nın her yıl düzenlediği Geleneksel Psi- kanaHz ve Psikoterapi Günleri'nin 5'incisi ya- pılıyordu. însan gelişimi süreci içinde anne- çocuk üişkisinin ilk evresi ile ikinci evresi olan anne-baba-çocuk ilişkisi kongrenin ana ko- nusuydu. Kongre Başkanı Psikanalist Doç. Dr. Celal Odağ, konuşmasında bu konuyu şöyleaçıklıyordu: u Bebeklik,üzerindeazdu- rulan ama ruhsal gelişimi derinden etkileyen bir dönemdir. Tıpkı dürtükrin altbüince atu- malarualtbüincinkaranhkbirbölümüneitfl- mekri, oradan tüm vaşam boyu etkilermi sür- dürmeleri gibi, bebekhk devresinin etkileri ileri yaşlara dek, ruhsal geüşimin temel betir- kyicileri olarak kahriar." Aşktan korkuyoriar Dış ülkelerden kongreye konuşmacı ola- rak katılanlar arasında Fransa'dan Doç. Dr. Psikanalist Bianca Le Chevaüer de vardı. is- tanbul doğumlu oluşunu, üç yaşmda iken Atatürk'ün ölümünde düzenlenen matem gösterisine babasıyla birlikte katılışını anım- satması, dokuz yaşına kadar tstanbul'da ge- çirdiği 'küçükkızliğı'm hâlâ içinde taşıdığı- nı söylemesi nedeniyle konuklar arasında en çok dikkati çekenlerden biri oldu. Çocuk, ergen ve yetişkinler üzerine psika- naliz yaptığını belirten Chevalier, konuşma- sında, "Bu kongre çok iyi bir olanak ve köp- rüdur. Burada bir düşünce alam yaratması barbarüğa ve >ılacınğa karşı bir savaşür" dedi. Söyleşimizde, ergenlerin erkenyaşta cin- sel üişkiye geçmesinin yaratacağı sorunlara yönelik soruya şöyle yanıt verdi: "Erkenyaş- ta başlayan cinsel iüşki toplumun koyduğu sı- nın kırmaya yönetiktir. Çocuklaryetişmiş gi- bi algüanmalannı istiyorlar. KişUikleri otur- madığı için aşktan korkuyoriar. Anneler, ba- balar mutiaka suurkoymahlar, bu konuda ka- rarsız olmamahlar. Eskiden aileler çocukla- nn bazı davTanışlanm \ asakhyonardı. Onlar da giztiyapıyordu. Budoğru değüdi; şimdiaçık yapıyorlar, bu da doğru değiL Nedeni, bunla- nn gerçek duygular olmayışıdır." Konuşmacılardan Çocuk ve Erişkin Psüd- yatn ve Tel Aviv Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne bağlı Bebek, Çocuk Birimi Başkanı Dr. Abi- gafl Golomb, Israil ve Araplar arasmdaki 6 gün savaşlannda ölen bir püotun geride ka- lan eşi ve kızının dramatik yaşantısmı anlat- tı. Golomb, ana ile kız arasındaki şiddetli re- kabeti, Hagar'ın tedavi için kendisine geldi- ğinde ve uzunca bir süre bu aile üzerinde yaptığı kapsamlı bir incelemede gördükleri- manlattı. Kongre Onur Kurulu Üyesi Prof. Dr. Or- han Oztürk, "Ana-çocuk ilişkisi içinde asıl sorun ilk>ih aşûktan sonra, iid, üç, dört, beş, alü ve giderek daha sonra çoculdan biraz da- ha bağmıh kümaya çahşan bir aile düzenivar Türkiye'de. Bagımsıznğı destekkmeyen, da- ha çok bağunhhgı destekleyen bir aile yapı- SL Bu bağınüıhğın insanlann kendi kendt- lerine daha özgür kişiler olarak yetiştirilme- sinde büyük engeDer oluşturduğunu düşü- nüvorum" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear