24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKİM 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA f\_ \J J_j J_ U J \ kultur(S cumhuriyet.com.tr 15 Mnelie'yle ünlenen Audrey Tautou hayranlannın kaçırmayacağı bir Fransız filmi gösterimde Karşılıksız sevda masalı >anema eğıtiminin ardından ıkı k a filmiyle dikkati çekmış, 1976 dçumlu Laetitia Colombani'nın yeıp yönettiği, sıra dışı ilk uzun fin denemesi A la Folie... Pas du Ttmt. Seviyor... Sevmiyor adıyla bırün gösterime giriyor. n son Stephen Frears ın Kirli TaL Şeyler'inde Londra'dakı göç- mcı Türk kızı Şenay rolünde sey- rengımiz, üç yıl öncesinde, seyir- civ kendini fena halde iyi hıssetti- reı Jean-Pierre Jeunet ımzalı o güelım Amelie filmi ve karakte- ri>e özdeşleşerek hayatımıza gır- mi. klasik güzelliğe ve çocuksu ka- dır cazibesine sahip, ufak tefek Fraısız dilberi Audrey Tautou'nun bucez Amelie'nin daha uçuğu ve tehikelisi olan bir başka romantik gerç kızı, yer yer mükemmele ya- kın oynayarak sürüklediğı Sevi- yor.. Sevmiyor, yoğun bir karasev- da likâyesini (ya da Fransız işi bir karıhksız aşk masahnı) perdeye ta- şıycr. Yine fıldır fıldır dönen me- rakı gözlen, biçimli ağzı, alaycı ba- kışlırı, saf ve muzip ifadesiyle kar- şımza gelen minyon Audrey Ta- utoı bu kez kalbini, kapı komşusu, evlibir kalp doktoruna (Samuel Le Bihın) fena halde kaptırmış, Ange- liquî adındaki, Bordeaux'lu, genç, güzel ve sanat okulu öğrencisi bir ressım adayı bu filmde. Hayaller âlemlnde yaşamak Ne var ki bütünüyle salt büyük aşkına odaklanmış bir halde, Flo- ransa gezisinin serabı içinde, ger- çeklerden uzakta, gitgide koyula- şan bir hayaller âleminde yaşayan Angelique'in hastalıklı aşkından evine, kansına çok bagh doktor bı- haberashnda. Heloise(SophieGu- illemin) ve David (Clement Si- bony) gibi arkadaşlannın uyanlan- nı da dınlemeyerek gittikçe kafayı yiyen Angelique'in ağzından anla- tılmış binnci bölümün, özellikle buram buram bevlik romantizm Ufak tefek Fransız dilberi Audrey Tautou 'Seviyor... Sevmiyor'da bu kez Amelie'nin daha uçuğu ve tehlikelisi olan bir başka romantik genç kız rolünde, yer yer mükemmele yakın oynayarak filmi sürüklüyor. koktugu ilk filmınde, kolayca ueuz fotoroman duygusalhğına saplana- cak bir konudan ilginç olabilen, kı- pır kıpır. postmodern bir tutku çe- şitlemesi çıkarmayı başarıyor Co- lombani. Doktorun anlatımına dayanan ikinci bölümdeyse beceriksiz sekre- terini (Elodie Navarre) kovan, gö- zü hamile kansından başkasını gör- meyen baba adayı kardiyoloğa ha- bire hedıye, çıçek ve mesajlar yağ- dıran Angelıque, akıl hastanesine kapatılmasını gerektıren bazı cinai eylemlere, ıntıhar denemelenne de girişıyor. Tedavı edılip yıllar sonra hastaneden çıktığındaysa aslında ilaçlannı hiç almamış olduğunu, dolabın arkasındakı duvarda hap- lardan yarattığı sanat eserini görün- ce anlıyoruz finalde. Hastalığa va- ran bir tutkuyu ele alıp hastalıklı bir kişiliğin anatomisıne soyunan film, kırmızı güllerle başlayıp karasev- dalı Angelique'in heyecan verici ve ürkütücü numaralanyla sürüyor. Taşkın ve uçarı blr 'İlk fllm' Stilize mızansenler, neşeli, uçarı ve havah bir çizgide seyreden, can- lı bir tempo, romantizmin kreşendo yaptığı renkli sahneler, cıvıl cıvıl müzıkler ve parlak oyunculuklarla sürüp seyircisini baştan sona tutsak ederek (ve habire şaşırhnacalar ve- rerek) ıçıne çeken ilginç bir aşk thriller'ı imzalamış genç yönetmen Colombani. Bir nevi çılgın aşk var- yasyonu ya da karasevda çeşitleme- sı nitelığındeki Seviyor... Sevmi- yor'u, bir genç kızın, bir de dokto- run gözünden anlatılmış iki bölüm- de hikâye etmeyi seçmiş. Yapay ve acemice yanlanna karşın bayağı bir aşk hikâyesinin yavanlığına pek düşmeden ızlenen, Audrey Ta- utou'nun yine ışıl ışıl parladığı, La- etitia Colombanı'nin izlenmesi ge- reken bir yönetmen olduğunu kanıt- layan bu taşkın ve uçan 'ilk film' denemesi, görkemli bir büyük sine- ma örneği olmasa da türün tiryaki- si seyirciyi havalara uçurabılecek cinsten, izlenmeye değer, şirin, taze ve tozpembe romantik bır karasev- da denemesi sayılabilır sonuçta. A la Folle... Pas du TOUt / Yönetmen: Laetitia Colombani / Senaryo: L. Colombani, Caroline Thivel / Kamera: Pierre Aim / Müzik: Jerome Coullet / Oyuncular: Audrey Tautou, Samuel Le Bihan, Isabelle Carre, Clement Sibony, Sophie Guillemin, Elodie Navarre / Fransa 2002 (Özen Film) Sean Penn ve Kevin Bacon'ın rol aldıkları 'Gizemli Nehir'de 'sessiz bir şiddet' egemen. Eastwood'tan sıkı bir film On yıl kadar önce en iyi film ve yönetmen Oscar'lanyla taçlandınlrruş vvestern başyapıtı Unforgiven-Affedilmeyen'den sonra zamanı- nı True Crime, Absolute Power, Space Cow- boys, Blood Work gibi vasat polisiye gerilim filmleriyle geçiren Clint Eastwood'un, Denis Lehanein çok satan kitabından zengın bir oyuncu kadrosuyla beyazperdeye uyarladığı, görmekte geç kaldığımız yeni filmi Mystic Ri- ver-Gizemli Nehir, arfık 70'li yaşlannı süren üstadın son dönemdeki vasat üstü 'iş'lerinden. Konusuyla 7 yıl öncesinin ıddialı Barry Le- vinson filmi Sleepers-Kar- deş Gibiydiler'i anımsatan Gizemli Nehir, çok iyi tasvir edilmiş. çocukluk arkadaşı üç karakterin. 30 yıla yayılmış, 1970'lerden günümüze uza- nan dramlannı 2.5 saate sığdı- rarak görüntülüyor. Hırsızlıktan hapis yatmış, ikinci evliliğinde mutluluğu yakalamış, üç kız babası Jim- my'nin(Sean Penn) 19yaşın- daki büyük kızının öldürülme- si. eski çocukluk arkadaşlan- nı yıllar sonra yenıden bir ara- ya getiriyor. Kansının terk ettiği, polis olmuş Sean (Kevin Bacon), uyanık zenci yardımcısıyla (Laurence Fishburne) birlik- te, tfitikam ateşinin kavurduğu Mystic River / Yönetmen, müzik: Clint Eastvvood / Senaryo: Brian Helgeland / Kamera: Tom Stern / Oyuncular: Sean Penn, Tim Robbins, Kevin Bacon, Laura Linney, Marcia Gay Vvarden, Laurence Fishburne / ABD 2003 (WB) Jimmy'den önce cinayeti çözüp, katilı ensele- meye uğraşırken, bir numaralı cinayet zanlısıy- sa, çocukken sübyancı iki adam tarafmdan ka- çınlıp tecavüze uğramasının tüm hayatını kay- dınp kararttığı. evli, çocuklu, sinik Dave (Tim Robbins). Toplumsal şiddetin birey üstünde yol açtığı 'derin tahribafa ilişkin filme, baştan sona 'sessiz bir şiddet' de egemen. Oyunculuğunun yanı sıra 1970 "te başladığı yönetmenliğine son yıllarda daha bir ağırlık verip zaman içinde git- gide daha ustalaşan ve klasik Amerikan sine- masının günümüzdeki belli başlı temsilcisine dönüşen Clint Eastvvood'un, tecavüz olayıyla hayatlan altüst olmuş üç temel kahramanla, çevre- deki yan karakterlerin hikâye- lerini kesiştirdiği bu görkemli son filmi, yine suç-ceza, ada- let-suçluluk duygusu, masu- miyetin kayboluşu vb. gibi kavramlar çerçevesinde geli- şen, etkıleyici, kasvetli ve hü- zünlü bir Amenkan tragedya- sı izlemmi bırakıyor. Çatısı sağlam çatılmış, us- talıklı anlatımı, akıcı diyalog- lan, başanlı müzik ve oyun- culan, şölensi görselliğiyle meraklısında belirgin iz bıra- kıyor bu görülesi Gizemli Ne- hir. İZLEYİCİ CÖZÜYLE ERDAL ATABEK Şiddet, kan ve ölüm Gençlerin gruplar ha- linde sinema afişleri önünde gezindiklen bir tatil günüydü. Ben de on- lann hangi afişlerin önünde daha uzun kal- dıklanna bakıyordum. Önce uzun uzun baktık- lan, sonra da ikişer üçer bilet aldıkları filmin han- gisi olduğuna baktım. Seçtikleri film, 'Ölüm Oyunu' idi. Benim gibi tek olarak girenlerin çok az olduğu seansta erkek-kız ikililer, genç erkeklerden oluş- muş ikili, üçlü gruplar ço- ğunlukta idi. Film başla- dıktan kısa bir süre sonra salonda soluk bile alın- maz olmuştu. Kinji Fu- kasaku'nun filmi şiddet filmlerinin en acımasız- larmdan biriydi. Sağ kalmak Içln... 2000 yılında çekilmiş bu Japon filmi, çöküntü içindeki toplumun okul- larda disiplin bırakmadı- ğı, öğretmenlerin öğren- ciler tarafından alaya alındığı, aşağılandığı bir dönemde, seçilmiş bir sı- nıfın zorlandığı 'Olüm Oyunu'nu anla- tıyor. Bu oyunda öğrenciler bir adaya gö- rürülüyor, aralanndan tek bir kişinin sağ kalıncaya kadar birbirlerini öldürmeleri emrediliyor. Zentsuji Ortaokulu'nun 44 öğrencisi bir adaya götürülerek silahlı as- kerlerin gözetiminde bu oyunu oynama- ya zorlanıyor. Hepsine verilen torbalardan değişik silahlar çıkacak, onlar da sağ ka- labilmek için arkadaşlannı öldürecekler- dir. Böyle bir zorianma karşısında, duru- mu kabul ermek istemeyenler. kaçış yol- lan arayanlar, aralanndaki hesaplan fırsat bilenler, içlerindeki duygularla harekete geçenler ortaya çıkıyor. Oğrencilere ada- da katılan iki nakil öğrencisi ise bu oyu- na daha önce katılmış ve öldürmekten çe- kinmeyen iki kişidir. Film bir dövüşme. Filmde gençler birbirlerini öldürmeye zorlanıyorlar. kaçma kovalama, öldürme, ölme sahnele- riyle, baştan sona şiddetle dolu bir seyir- le sürüyor. Eski öğretmenleri Kitano, oyunun düzenleyicisidir. Bu denli şiddet bir süre sonra gerçeklik duygusunu da or- tadan kaldınyor, insanlar neyi neden yap- tıklarını bilemez hale gelıyorlar, büyük bir duyarsızlık oluşuyor. Filmin sonu ge- ne de bütün umutların yok olmadığını gösteriyor. Filmi izleyen gençlerin girişteki istekli halleri çıkışta kaybolmuş gibiydi. Şiddet, kan ve ölüm, içimizdeki büyük gerginlik- ten doğar. sonundaki görüntü ise artık bezginlik, pişmanhk ve üzüntüdür. Ne var ki bu arada kaybedilenler geriye gelme- yecektir. Gençlerin de filmi böyle duyum- sadıklarını umalım KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR Yazarımızın bu haftaki yazısı elimize ulaşmadı- ğından yayımlayamıyoruz. Tophane-i Amire'de klasik müzik • Kültür Servisi - 8. Uluslararası İstanbul Bienali mekâru MSÜ Tophane-i Amıre Kültür ve Sanat Merkezi bu kez de kapılannı Ingiliz klasik müzik yorumculanna açıyor. 8. Uluslararası istanbul Bienali ve British Council işbirliğinde ünlü kemancı Peter Sheppard Skaened ile piyanist Aaron Shorr, bu akşam saat 20.00'de 'Ingiliz Yorumculardan Türk Bestecileri' adıyla bır konser verecek. Sanatçılar konserde Ilhan Baran, tlhan Usmanbaş, Sıdıka Özdil, Yalçın Tura gibi ünlü Türk bestecilennin yanı sıra David Matthews'un da yapıtlannı yorumlayacaklar. On yılı aşkın süredir ikili olarak çalışan kemancı Peter Sheppard ile piyanist Aaron Shorr, Londra'da Royal Academy of Music'te ders veriyor. (Biletix: 0 216 454 15 55) Opera sanatç» Franco Corei öUü • ROMA (AA) - ttalya'nın önemli opera sanatçılanndan bıri olarak kabul edilen ünlü tenor Franco Corelli öldü. Bir süre önce kalp krizi geçirerek hastaneye kaldınlan sanatçı 82 yaşında teda\ i gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. ilk kez 1951 'de 'Carmen'de Don Jose rolünü canlandırarak sanat dünyasına adım atan Corelli, New York'taki ünlü Metropolitan Opera Sarayı'nda da sürekli olarak opera yapıtlan seslendirdi. Metropolitan Opera Sarayı'nda 368 kez sahneye çıkan sanatçı, 1976 da emekli oldu. Kariyeri boyunca Maria Callas, Renata Tebaldi, Birgit Nilsson ve Joan Sutherland gibi ünlü opera sanatçılanyla birlikte çalışan Corelli, yine kendisi gibi ses sanatçısı olan Loretta Di Lelio ile evliydi. Uzak' filmine bir ödül daha • Kültür Servisi - Yönetmen Nun Bilge Ceylan'ın 'Uzak' filmi ChicagoFilm Festivali'nden ödülle döndü. Festivalin uluslararası filmler bölümünde yanşan 'Uzak', 'Gümüş Hugo' ödülüne değer görüldü. 'Uzak' böylece Türkiye'de ve yurtdışında 26. ödülünü kazanmış oldu. Chicago Film Festivali'nde en büyük ödülü ise Iranlı yönetmen Jafar Panahi'nin 'Crimson Gold' adlı filmi aldı. 'Yansımalar' Akbank Kürtüp'de • Kültür Servisi - Yurtiçinde ve yurtdışında verdikleri konserlerde, müzıklenyle kitleleri hayran bırakan Şenol Filiz, Birol Yayla, Engin Gürkey ve Nezih YeşilniPden kurulu 'Yansımalar' grubu, bugün saat 20.00'de Akbank Kültür Sanat Merkezi 'nde sanatseverlerle buluşuyor. Temelde akustik bir tınıya sahıp olan 'Yansımalar', geleneksel Türk müziğinden yola çıkarak bugünü yansıtan ve geniş bir yelpazeye açılabilen sade ve dingın bir müzik anlayışını yorumluyor. (Biletix. 0 216 454 15 55) TÜYAP KİTAP FUARI'NDA BUGÖN INTEREXPO SALONU • 15.00 -16.00: 'Mütareke Basınından Holding Basınına'. Konuşmacı Hıfzı Topuz. Düzenleyen:Remzi Kitabevi • 17.00 - 18.30: 'Şairlerin Dünya Sorunlarına Karşı Sorumluluğu'. Yöneten: Zeynep Oral. Konuşmacılar: Ataol Behramoğlu, Cevat Çapan, Mahmud Deniş, Turgay Fişekçi. Düzenleyen: TÜYAP - Nâzım Hikmet KüJtür ve Sanat Vakfı. • 18.30 - 20.00;/Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi Onur Ödülü Töreni. Düzenleyen: Çınar Yayınlan. MARMARA SALONU • 13.00 -14.30 '(Geri) Dönüşümler - Kent Kültürü - Kültür Kentleri'. Yöneten: Deniz İncedayı. Konuşmacılar: Murat Güvenç, Oktay Ekinci, Afşar Timuçin, Ergin Yüdızoğlu. Düzenleyen. Bağlam Yayınlan. • 15.30 - 17.00 'Yazarlar ve Kentleri'. Konuşmacılar: Mario Levi, Hanan Avvad, Eren Cendey. Düzenleyen: Pen Yazarlar Dernefi - ttalyan Kültür Merkezi. • 17.00 - 18.30 Edebiyatçının Reklamı Olur mu?'. Yöneten: Faruk Şüyün. Konuşmacılar: Selim İleri, Nevzat Işıltan Düzenleyen: Dünya Kitap. • 18.30 - 20 00 'Felsefı Düşünce Hem Devlet tçin Hem de Türk Halkı İçin Neden Uzak Bir Uğraş Olarak Kaldı?'. Yöneten: Ünsal Oskay. Konuşmacılar: Aslan Kaynardağ, Serol Teber, Ersan tlal. Düzenleyen: Der Yayınlan. HEYBELtADA SALONU • 13 30 - 14.30 'Bir Başka Siyaset Mümkün'. Konuşmacılar: Ufuk Uras, Oral Çalışlar, Oğuzhan Müftüoğlu, Masis Kürkçügil. Düzenleyen: İthaki Yayınlan. BÜYÜKADA SALONU • 15.00 - 16.30 'Edebiyatta 90 Kuşağı ve Edebiyat Dergileri'. Yöneten: Bünyamin Yıldız. Konuşmacılar: Zeki Bulduk, Ismail Kilıçaslan, Yusuf Özkan Özburun, Hüseyin Akın. Düzenleyen. Birun Yayıncılık. • 16.30 - 17.30 'Roman Mekânı Olarak Büyük Kent'. Konuşmacı Erhan Bener. Düzenleyen: Remzi Kitabevi. • 17.30 - 18.30 'Şiir Nereden Gelir?'. Konuşmacı: Bejan Matur. Düzenleyen: Metis Yayınlan. (0 212 886 63 43)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear