Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
:1EKJM2OO3CUMA CUMHURİYET SAYFA
dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Abdullah Gül 8.5 milyar dolarlık ABD kredisini kullanma karannı meclise havale etti
AKP'den 'zorunlu' geri adımSERKANDEMİRTAŞ
ANKARA - Dışişlen Bakanı Abdullah Gül,
Kazey Irak'a girmeme ve Irak'ta işbirliği
><.pma koşullanna bağlanan 8.5 milyar
dolarlık kredinin TBMM'ye
g(>türüleceğini açıkladı. Türkiye'nin Irak'a
asker gönderme olasıhğının giderek azaldığı
br dönemde yapılan bu açıJdama "zorunlu
br geri adım" olarak değerlendirildi.
Dışişleri, yenı Irak politikasını belirlemek
üıere Ortadoğu ülkelerindeki tüm
biyükelçilerini Ankara'ya çağırdı. Irak'a
as<er gönderme konusunda nihai siyasi
karar içın gözler hükümete çevrildi.
Hükümetin izleyeceği politikaya ilişkin
ipuçlannı veren Abdullah Gül. Türkiye'nın
asker gönderme konusunda bir acilıyetinin
olmadığını belirtti. Gül, "Bizün bugünden
yarma asker gönderme diye bir arzumuz yok
zaten. Biz askerimiz gözümüz kapalı hiçbir
yere göndermeyiz" dedi.
• Kuzey Irak koşullu anlaşmamn TBMM'de oylatılması durumunda
büyük olasılıkla reddedileceği bunun da asker gönderme konusunda
Türkiye'yi ortada bırakan ABD'ye "güçlübir mesaj" olacağı
değerlendirmesi yapılıyor.
Dışişleri Bakanı, 8.5 milyar dolarlık krediye
ilişkin bir soru üzerine "kredinin
kuüamlması yönünde karar aunması
durumunda, bunun Meclise gelmesinin
gerektiği'' yanıtını verdi. Gül'ün yanıtı,
anlaşmamn imzalandığı günden bu yana
kabine üyelerinin "Bu bir kredi
anlaşmasıdu*, dolayısryla Bakanlar Kurulu
onayı yeterlidir" yaklaşımından farklıhklar
içeriyor. Gül'ün açıklaması kapsamında öne
çıkan bazı unsurlar şöyle:
^ Anlaşmamn TBMM'de oylanması
durumunda büyük olasılıkla reddedileceği
kaydediliyor. Bu durum Türkiye'nin Kuzey
Irak'a tek taraflı müdahele etmeme
ipoteğinden kurtulmasına yol acacak ve
asker gönderme konusunda kendisini ortada
bırakan ABD'ye önemli bir mesaj verilecek.
• AKP iktidan, kamuoyu baskısını sürekli
hissettiği anlaşmada topu TBMM'ye atarak
iç politikada rahatlayacak.
Yeni politika arayışı
Hûkümetin asker göndermeme ve krediyi
kullanmama eğilimine girdiği bu süreçte
giderek kanşan Irak ve Ortadoğu'ya ilişkin
yeni politika belirleme arayışlan da sürüyor.
Bu kapsamda yaşanan trafik şu aşamalardan
oluşuyor:
• Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi
Uğur Ziyal başkanlığındaki Dışişleri heyeti,
dün sabah saatlerinde Genelkurmay
Başkanlığı'na giderek 2. Başkan Orgeneral
İlker Başbuğ ile biraraya geldi.
• Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin
Ortadoğu ülkelerindeki büyükelçilerini
geniş bir değerlendirme için Ankara'ya
çağırdı. Toplantıya Irak, İran, Suriye, Ürdün,
Suudi Arabistan. Kuveyt ve Israil
büyükelçileri çağnldı. Toplantıda Ortadoğu
ülkelerindeki durumun değerlendirilmesi,
ileride neler olabileceğinin öngörülmesi ve
ona göre bir politikamn belirlenmesine
çalışılacak.
• Gül başkanlığındaki Dışişleri heyeti
Şam'a giderek Irak'ın komşulan zirvesine
katılacak. Türkiye, bu zirve aracılığıyla yeni
politikasını uygulama zeminini görmüş
olacak.
•" Bu görüşmelerin ardından hûkümetin
Türk askerinin Irak'a gönderilmesi
konusunda siyasi bir karar alabileceği
belirtilivor.
SKÎ BÜYÜKELÇİ PARRIS
'ABD Türkiye üe
ilişkiyi düzeltmeli'
VVASHINGTON (ANKA) -
ABD'nin eski Ankara Büyü-
kelçisi Mark Parris, Irak'a as-
ker gönderme tezkeresinin ka-
bul edilmesinin ardından Tür-
kiye-ABD ilişkilerinin gelenek-
sel yapısına dönmesi gerektiği-
ni belirtti. Parris, iyı ilişkilerin
süımesi için ABD'nin, Irak'ın
kuzeyindeki Türk karşıtı grup-
lar konusunda daha fazlasını
yapması gerektiğini kaydetti.
Parris, International Herald Tri-
bune gazetesine yazdığı maka-
lede, Türkiye'nin hâlâ güveni-
lir müttefık olduğunu kaydetti.
'Tezkerenin reddi şok
ve dehşet yarattı'
Parris, TBMM'nin, 1 Mart
tezkeresıni reddederek Was-
hington'u "şokve dehşet" için-
de bıraktığım ancak bu hatanın
düzeltilmesı için çaba göste-
rildiğini ifade etti. Irak'a as-
ker gönderme tezkeresinin
TBMM'de onaylanmasında,
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın önemli rol oynadığma
dikkat çeken Parris, ABD'nin-
se Türkiye'nin asker gönderme-
sine olumlu yanıt verme ko-
nusunda bazı sorunlar yaşadı-
ğını belirtti.
Bundan sonra ne yapılması
gerektiği konusunda ise Par-
ris, "BaşlangıçnoktaaTürkas-
kerlerinin, Irak'ın güvenfiğine
önemh' katkı yapabilecekleri-
ne inanmak için iyi nedenler
olduğunun farknıa vanlması-
dır" diye yazdı.
Parris, "En iyi çözüm, Türk
güçlerinin, Irak'a yönetimin
onayı ile girmesinin yolunu bul-
mak. Ama bu ABD için zor" de-
di. Mark Parris, ABD'nin 7
Ekim tezkeresini takdir etme-
leri gerektiğini belirtti ve şöy-
le devam etti:
"Türk askeri Irak'a gitse de
gitmese de, oylama 1 Mart'tan
beri havada asıh duran bir so-
ruya yanıt verdi: Türkiye, yeni
ve farkh bir siyasitidertikaltın-
da, uznıanhk alanı olan ulusla-
rarası güvenlik görevlerine, ge-
lecekte de destek verecek mi?
AKP, böyle duygusal tarihsel-
Bkk yüklübir konudakararala-
bileceklerini gösterdL Bu sonuç,
VVashington'm Türkiye'nin müt-
tefikolarakgüveniürİiğine yöne-
Bkkaygılannı ortadan kaknrnıa-
II güvene dayah stratejik diya-
loğu eski rayına oturtmalıdır.
ABD'nin, Kıîzeylrak'takiTürk
karşıü terörist gruplarla başa
çıkma girişimlerine sahte bir
özen göstermekten daha fazla-
sını yapması gerekecektir."
REN YAĞMALANDI - FeDuce'de bombah
saldınya uğrayrp-bir böhlmü yanan yük treni, halk
tarafindan yağmalandL Tren, ABD askerterinin
malzemelerini taşıyordu. (AP)
On cepheye Iraklı milislerDış Haberler Servisi - Irak'ta direniş-
çilerin saldınlannı önkyemeyen, her gün
kayıp veren Washington, Iraklı güvenlik
güçlerinin bir an önce cepheye sürülme-
sini istiyor.
ABD güçleri, saldınlan koordine etti-
ğı gerekçesiyle eski rejimin üst düzey
yöneticilerinden General tzzet tbrahim
El Duri'nin peşüıe düştü.
The Ne\v York Times'ın haberine gö-
re, Başkan George Bush, önceki gün
Pentagon'dan, saldınlann yoğun olduğu
bölgelerde güvenliğin Amerikan asker-
lerinden Iraklı güvenlik güçlerine dev-
redibnesine yönelik planlannı hızlan-
dırmasını, gerekırse Iraklılann eğitimi-
nin kısaltılmasını istedi. Pentagon'un
planına göre, şu anda petrol şirketleri, bo-
ru hatlan gibi tesisleri koruyan binler-
ce Iraklı genç, Irak ve Ürdün'de birkaç
haftalık bir eğitimden geçirilecek. Bu
güçler daha sonra, Bağdat ve Sünni üç-
geni olarak bilinen tehlikeli bölgelerde,
milis gücü olarak ön cepheye sürülecek.
Habere göre, kayıplann artmasıyla bır-
likte Bush, bu plannı bir an önce haya-
ta geçirilmesini istedi.
'SorumluElPurf
ABD Savunma Bakanhğı'ndan biryet-
kili, Saddam Hüseyin'üı sağ kolu Gene-
ral El Duri'nin ABD'lilere yönelik sal-
dınlan koordine ettiğini öne sürdü.
Yetkili, yakalanan iki Ensar El Islam
üyesinin, El Duri'nin kendilerine düzen-
ledikleri saldınlan koordine etmek içın
yardım ettiğini söylediğini belirt-
ti.ABD'nin 55 kişilik arananlar listesin-
de 6. sırada bulunan El Duri, Devrim
Komuta Konseyi'nde başkan yardımcı-
sı ve Silahlı Kuvvetler Komutan Yardım-
cısı ıdi. Öte yandan, Kerbela'da bir Po-
lonya konvoyu saldınya ugradı. Saldın-
da ölen olmadı. Geçici Hükümet Konse-
yi'nin Dışişleri Bakanı Hoşyar Zeba-
ri'nin bürosunun, 2 hafta önce bir bom-
bah saldında tahrip olduğu açıklandı.
Saldın sırasuıda Zebari 'nin New York'ta
olduğu kaydedildi. Bağdat'ta ise dün
Amerikan ordu kafılesinin geçtiği yolda
bu akşam patlama oldu. Askeri
araçlardan biri harap oldu. Patlamada
ölen ya da yaralanan olup olmadığı
belirtilmedi.
TÜRK-İŞ
19. CENEL KURULILANI
Konfederasyonumuzun 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı 3 Ara-
lık 2003 Çarşamba günü Ankara'da MEB Şûra Salonu'nda saat
10.00'da aşağıdaki gündem üzerinde çalışmalanna başlayacak ve
4-5-6 Aralık 2003 günlerinde sürdürülecek çalışmaların ardından 7
Aralık 2003 Pazar günü yapılacak seçimlerle sona erecektir.
Bu toplantıda yeterti çoğunluk sağlanmadığı takdirde, ikinci top-
lantı aynı yer ve saatte aynı gündemle 17-18-19-20-21 Aralık 2003
tarihinde yapılacaktır.
Keyfiyet, 2821 ve 2908 sayılıYasalarveTÜRK-İŞ AnaTüzüğüge-
reğince ilan olunur.
GÜNDEM:
1. Yoklama ve Açılış,
2. Saygı Duruşu ve Istiklal Marşı,
3. Genel Başkanın Konuşması,
4. Başkanlık Divanı Seçimi,
5. Konukların Konuşmalan,
6. Komisyonların Seçimi;
a) Hesap Tetkik Komisyonu,
b) Eğitim ve Teşkilatlanma Komisyonu,
c) Tüzük Tadil Komisyonu,
d) Bütçe Komisyonu,
e) Kararlar Komisyonu,
7. Zorunlu Organ Seçimlerine Adaylık Başvurularının Duyurulması,
8. Çalışma Raporlarının Görüşülmesi,
9. Komisyon Raporlarının Görüşülmesi,
10. Eleştirilere Cevaplar,
11. Kurulların Ibrası,
12. Seçimler;
a) Yönetim Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri,
b) Denetim Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri,
c) Disiplin Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri,
13. Kapanış.
TÜRK-İŞ
Yönetim Kurulu
Irak savaşı öncesi istihbaratının bugün teslim edilmesi istendi
Senato'dan CIA'ya ühmıatoııı
umhuriyetçi ve Demokrat
senatörlerden oluşan komitenin
CIA Başkaru'na yolladığı mektupta,
"Örgütten Nijer ve uranyum
konusundaki değerlendirmelerinin
içerdiği tutarsızlık ve
bağlantısızlıklarla ilgili bir açıklama
beklenildiği" yer alıyor.
Dtş Haberler Servisi - ABD
Senatosu'nun İstihbarat Komitesi, Irak
savaşı öncesinde topladığı bilgileri
vermesi için Merkezi Haberalma
Örgütü'ne (CIA) 48 saat tanıdı. Komite,
CIA Başkanı George Tenet ile de şahsen
göriişmek istediğini kaydetti.
Cumhuriyetçi ve Demokrat
senatörlerden oluşan komite, Irak
savaşıyla ilgili hazırladıklan rapor
çerçevesinde CIA Başkanı Tenet'e
önceki gün bir mektup gönderdi.
Mektupta, bugün öğlene kadar istihbarat
bilgilerinin kendilerine iletihnesi istendi.
Özellikle Irak'ın Nijer'den uranyum
satın aldığı yolundaki savlann abartıldığı
vurgulanan mektupta, "İstihbarat
komitesi, siz ve CIA'nın, Nijer ve
uranyum konusundaki
değeriendirmelerinizin içerdiği
rutarsızhk ve bağlanüsızlıklaria ilgili bir
açıklama beküyor" ifadelerine yer
verildi. Komite aynı zamanda, Tenet ile
yüz yüze görüşmek istediğini belirtirken
belirli bir zaman vermedi. Mektupta,
"Komitenin behrlediği bir tarihte
gelmenizi istryoruz. Bu tarihten önceyse
ekibinizin istenilen tüm belge ve
söyleşileri bize iletmelerini bekliyonız"
denildi. Senato raporunun, CIA'run
savaş öncesinde, Irak'ın oluşturduğu
tehdide ilişkin abarhlı ve yetersiz
istihbarat topladığı sonucuna varması ve
kurumu eleşrirmesi bekleniyor.
ABD
Başkanı
Bush, 1
Mayıs'ta
savaşın
bittiğini
ilanettiği
USS
Abraham
Lmcoln
savaş
gemisine
uçakla
gehnişti.
Bush'u utandıran pankart
DtşHaberlerServisi-ABD
Başkanı George Bush'un 1
Mayıs'ta savaşın bittiğini ilan
ettiği USS Abraham Lincoln
savaş gemisine asılan ve üze-
rinde "Görev Tamamlandı"
yazan pankart Başkan'ı zor
durumda bu^ktı.
Irak'ta 1 Mayıs'tan sonra
yaşamnıı yitiren ABD askeri
sayısı savaşta ölenleri önceki
gün geçerken Bush, pankart-
la ilgili sorulan yanıtlamak
zorunda kaldı. ABD Başkanı
sah günkü basın toplantısın-
da, pankartın asılmasından
Deniz Kuv\'etleri'ni sorumlu
tutarak, "Yazı, tabii ld görev-
terinin tamamlandığmı befir-
ten gemi mürettebaü tarafin-
dan asıldı" dedi. Beyaz Saray
sözcüsü Scott McCleDan da,
"Pankarn biz yapürdık. an-
cak donanma tarafindan asü-
dL Asdması doğruydu" dedi.
Demokratlardan Senatör
Tom Daschle ise, pankartı
"Iraksa\aşmın en büyükutan-
cı" olarak niteledi. Daschle,
"Zafer ilan edildikten sonra
daha çok asker kay bettik. Bu
son yalan. Bush yönetiminin,
gerçeği kabullenmek isteme-
diğJnin bir başka göstergesi-
djr" dedi. Pankartm asıldığı
günlerde de, Bush "zama-
nındanönce zaferilan etmek-
k" suçlanmıştı.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
İthal Erikr
Üzerine
Büyük mağazalann gıda bölümlerinde meyve-
lerin üzerine levhalar konmuş; ithal erik, ithal elma,
ithal muz gibi. Düşünebiliyor musunuz: Paris'te bir
manavda Amerika'dan ithal erik, ya da elma ya-
zılmış. Çiftçilerin sendikasından tutun da sivil top-
lum örgütlerine kadar kıyameti koparırlar.
önce protesto edip o satış yerinin ürünlerini boy-
kot ederier. Sonra, son yıllarda sık sık yaptıkları gi-
bi işi fiilen halletmeye başlarfar. Çünkü "ithal erik"
diye yabancı ürünün öne çıkanlması;
- Fransız çiftçisine,
- Fransız ekonomisine,
- Fransa'nın çıkarlarına karşı, birtutum ve aşa-
ğılama olarak algılanır da ondan.
Işte toplumsal demokrasi bu noktada çalışma-
ya başlar. Demokrasinin 4-5 yılda bir sandık başı-
na gidip oy artıktan sonra işi üç beş siyasetçi ile
üç beş çıkar grubuna havale etmek olmadığı "fi-
ilen" gösterilir. Köylünün çıkarını önce sendikala-
n ve Meclis'teki gerçek temsilcileri, sonra da Fran-
sız kamuoyu destekler.
Çünkü çiftçinin çıkannın, sanayicinin, tüccann ve
devletin çıkarlan ile niçin beraber olduğu bilinir. O
nedenle Fransa'da devlet her yıl milli gelirin yüzde
45-50'sini toplar ve yeniden dağıtır. Yani sosyal bir
devlet vardır: Yani toplumsal demokrasi işler.
En azından, "içerideki" çıkar hesapları Batı'da
böyle yürütülür. O nedenle büyük bir Alman oto-
mobil şirketi, fabrikasına şu cümlenin yer aldığı
koskoca bir levhayı asmıştır: "Japon arabası ala-
caksan git Japonya'da iş ara."
Işte bu nedenle bizdeki gibi, "ithal erik" ilanlan
görülmez. O eriği ithal ettirmemek için işçi sendi-
kası, ticaret odası, ticaret bakanlığı el ele çalışır.
Amaç Fransız çiftçisinin korunmasıdır. AB çift-
çisinin Türkiye'ye ve dışarıdaki diğer ülkelere kar-
şı korunmasıdır. Bu yolla işçi, çiftçi, işveren birlik-
te kazanmış olurlar.
Bizdeki gibi "sömürge zihniyeti" yoktur. Çünkü
Avrupa'da toplumsal demokrasi çalıştınlır. "Içer-
de" işler böyle yürür. "Dışarıya" ise ayrı bir gözle
bakılır. Dışanda, sömürüye hertürlü destek verilir.
- AB her yıl çiftçisine 45-50 milyar Euro'yu net
sübvansiyon (destek) olarak verir.
- ABD yılda tarımına 75 milyar dolar transfer
eder. Amaç dışarıya karşı kendi toplumunun çıkar-
larını korumaktır.
Ya bizdeki durum...
Bizde ise ithal erik, ithal tabak diye ithal ürün öne
çıkanlarak kendi çiftçimiz, işçimiz hem aşağılanır hem
de fakirleştirilir. Kim tarafindan, demokrasi oyunu-
nu oynayan "içimizdeki Danimarka" tarafindan.
Çünkü içimizdeki Danimarka kendisini işçimiz,
çiftçimiz, memurumuz, ulusal sanayimiz ile bü-
tünleşmiş olarak görmez. Hatta böyle bir bütün-
leşmenin yolunu açacak gelişmelerden de hiç hoş-
lanmaz. Çünkü dışardaki ortağı izin vermez.
- Göstermelik demokrasi şemsiyesi altında "oli-
garşik ve antidemokratik yapı" sürmelidir.
- Çokuluslu şirketlerin mallannı getirip raflanmı-
za doldurmalannda hiçbir sakınca yoktur. Erik, el-
ma, mandal ne varsa doldurup getirebilirler. Kapı-
mız her türlü mala açıktır.
- Yerli ve ulusal sanayi tesislerimizin çokuluslu
tekellerin eline geçmesi veya kapanmaları da hiç
önemli değildir. Nasıl olsa raflar dolu, mal geliyor.
Fabrikalar kapanmış, işsizlik çığ gibi büyümüş, bu
da hiç önemli değildir. "Kalan sağlar bizimdir",
"ne yapalım, köşeyi dönmenin yolunu bulsaydı"
der geçerler.
Dış borçlar ithal ürünler yüzünden dev gibi bü-
yümüş, hiç önemi yok, "içerdeki Danimarkalı"
bundan hiç etkilenmez. Onun bir ayağı zaten dı-
şarıdadır.
Parası, pulu, gönlü, kafası, iş ortağı büyük ölçü-
de dışandadır. O burada işleri, siyasetçileri, bürok-
rasiyi takip eder, yönlendirir, tetikçilik yapar.
- Gazete ve televizoynlarda "Danimarka'nın ve
dış ortaklann" pazarlamasını yapar. Örneğin ço-
kuluslu şirketlerin faziletini, ithal eriğin nimetlerini,
yerli şirketlerin haraç mezat satılmalarının yararla-
nnı sayfalanna ve ekranlarına doldurur. Bu küre-
selliğin güzelliklerini sayar döker.
- Amabu küreselliğin "içerdekiDanimarkalı'nın"
ve "Italyan ehğinin" küreselliği olduğundan hiç
söz etmez.
Yerli meyve üreticisinin, tütün ve fındık çiftçisi-
nin çokuluslu şirketlerin dayatmaları sonucu ezil-
meleri içerdeki Danimarkalı'nın sorunu değildir.
Adı üzerinde "O Danimarkalı'dır". Batı kapitaliz-
minin Türkiye'deki uzantısıdır. Halkın sorunu hal-
kın kendisini ilgilendirir.
Ta ki halk "halkoluncaya", iktidaragelinceye ka-
dar... Kendi kendisini gerçekten yönetmeyi öğre-
ninceye kadar...
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
Anarşist düşünür Chomsky
'Bush'un tek şansı
yeni tehdit bulmak'
Dış Haberler Servisi
-Amerikalı ünlü filozof
ve dilbılimci Profesör
Noam Chomsky, ABD
Başkanı George
Bush'un, 2004 yılında
yeniden seçilebilmek
için "Ülke güvenBğine
yöneük yeni bir tehdit
üretmek zorunda kala-
cağuu" söyledi.
Küba'da Latin Ame-
rika sosyal bilimler kon-
feransına katılan anarşist
düşünür Chomsky.
"Bush yönetiminin, 11
Eylül saldınlanndan
sonra, Bûieşmiş Millet-
ler onavinı önemseme-
den yurtdışında güç kul-
lanunnu içerecek şekil-
de Amerikan ulusal gü-
venlik poh'tikasuu yeni-
den tanımladığınr ka\ -
dettı. Chomsky. "ABD
korkmuş bir ülke ve acil
bir tehdit varatmak ko-
lay. Halkı uydurulmuş
bir tehditle dehşete dü-
şürmekiçin o> na> acak-
lan bir kart \ar. Bunu
yapmakzor değfl" dedi.
ABD'nin, Irak'a as-
keri müdahalesini "fe-
laket\e başanscdık" ola-
rak nitelendiren
Chomsky, "Ülke yapö-
nmlarla harap ohnuştu.
Kimseye bir tehdit oluş-
turmayanzorba hüküm-
dar gitti ve oradaki an-
laşmazhklara yönelikdış
destekyok. Bu kadar ko-
lay bir işgann ardından
başansız ounak gerçek
yetenek ister" diye ko-
nuştu. Washıngton'ın,
Irak'tan sonra Küba'yı
hedef alabileceğini be-
lirten Chomsky. Bush'a
bağlı yetkililerin ülkeyi
biyolojik silah geliştir-
mekle suçladıklannı da
hatırlattı.