24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
:1EKJM2OO3CUMA CUMHURİYET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr 11 Abdullah Gül 8.5 milyar dolarlık ABD kredisini kullanma karannı meclise havale etti AKP'den 'zorunlu' geri adımSERKANDEMİRTAŞ ANKARA - Dışişlen Bakanı Abdullah Gül, Kazey Irak'a girmeme ve Irak'ta işbirliği ><.pma koşullanna bağlanan 8.5 milyar dolarlık kredinin TBMM'ye g(>türüleceğini açıkladı. Türkiye'nin Irak'a asker gönderme olasıhğının giderek azaldığı br dönemde yapılan bu açıJdama "zorunlu br geri adım" olarak değerlendirildi. Dışişleri, yenı Irak politikasını belirlemek üıere Ortadoğu ülkelerindeki tüm biyükelçilerini Ankara'ya çağırdı. Irak'a as<er gönderme konusunda nihai siyasi karar içın gözler hükümete çevrildi. Hükümetin izleyeceği politikaya ilişkin ipuçlannı veren Abdullah Gül. Türkiye'nın asker gönderme konusunda bir acilıyetinin olmadığını belirtti. Gül, "Bizün bugünden yarma asker gönderme diye bir arzumuz yok zaten. Biz askerimiz gözümüz kapalı hiçbir yere göndermeyiz" dedi. • Kuzey Irak koşullu anlaşmamn TBMM'de oylatılması durumunda büyük olasılıkla reddedileceği bunun da asker gönderme konusunda Türkiye'yi ortada bırakan ABD'ye "güçlübir mesaj" olacağı değerlendirmesi yapılıyor. Dışişleri Bakanı, 8.5 milyar dolarlık krediye ilişkin bir soru üzerine "kredinin kuüamlması yönünde karar aunması durumunda, bunun Meclise gelmesinin gerektiği'' yanıtını verdi. Gül'ün yanıtı, anlaşmamn imzalandığı günden bu yana kabine üyelerinin "Bu bir kredi anlaşmasıdu*, dolayısryla Bakanlar Kurulu onayı yeterlidir" yaklaşımından farklıhklar içeriyor. Gül'ün açıklaması kapsamında öne çıkan bazı unsurlar şöyle: ^ Anlaşmamn TBMM'de oylanması durumunda büyük olasılıkla reddedileceği kaydediliyor. Bu durum Türkiye'nin Kuzey Irak'a tek taraflı müdahele etmeme ipoteğinden kurtulmasına yol acacak ve asker gönderme konusunda kendisini ortada bırakan ABD'ye önemli bir mesaj verilecek. • AKP iktidan, kamuoyu baskısını sürekli hissettiği anlaşmada topu TBMM'ye atarak iç politikada rahatlayacak. Yeni politika arayışı Hûkümetin asker göndermeme ve krediyi kullanmama eğilimine girdiği bu süreçte giderek kanşan Irak ve Ortadoğu'ya ilişkin yeni politika belirleme arayışlan da sürüyor. Bu kapsamda yaşanan trafik şu aşamalardan oluşuyor: • Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Uğur Ziyal başkanlığındaki Dışişleri heyeti, dün sabah saatlerinde Genelkurmay Başkanlığı'na giderek 2. Başkan Orgeneral İlker Başbuğ ile biraraya geldi. • Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin Ortadoğu ülkelerindeki büyükelçilerini geniş bir değerlendirme için Ankara'ya çağırdı. Toplantıya Irak, İran, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan. Kuveyt ve Israil büyükelçileri çağnldı. Toplantıda Ortadoğu ülkelerindeki durumun değerlendirilmesi, ileride neler olabileceğinin öngörülmesi ve ona göre bir politikamn belirlenmesine çalışılacak. • Gül başkanlığındaki Dışişleri heyeti Şam'a giderek Irak'ın komşulan zirvesine katılacak. Türkiye, bu zirve aracılığıyla yeni politikasını uygulama zeminini görmüş olacak. •" Bu görüşmelerin ardından hûkümetin Türk askerinin Irak'a gönderilmesi konusunda siyasi bir karar alabileceği belirtilivor. SKÎ BÜYÜKELÇİ PARRIS 'ABD Türkiye üe ilişkiyi düzeltmeli' VVASHINGTON (ANKA) - ABD'nin eski Ankara Büyü- kelçisi Mark Parris, Irak'a as- ker gönderme tezkeresinin ka- bul edilmesinin ardından Tür- kiye-ABD ilişkilerinin gelenek- sel yapısına dönmesi gerektiği- ni belirtti. Parris, iyı ilişkilerin süımesi için ABD'nin, Irak'ın kuzeyindeki Türk karşıtı grup- lar konusunda daha fazlasını yapması gerektiğini kaydetti. Parris, International Herald Tri- bune gazetesine yazdığı maka- lede, Türkiye'nin hâlâ güveni- lir müttefık olduğunu kaydetti. 'Tezkerenin reddi şok ve dehşet yarattı' Parris, TBMM'nin, 1 Mart tezkeresıni reddederek Was- hington'u "şokve dehşet" için- de bıraktığım ancak bu hatanın düzeltilmesı için çaba göste- rildiğini ifade etti. Irak'a as- ker gönderme tezkeresinin TBMM'de onaylanmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın önemli rol oynadığma dikkat çeken Parris, ABD'nin- se Türkiye'nin asker gönderme- sine olumlu yanıt verme ko- nusunda bazı sorunlar yaşadı- ğını belirtti. Bundan sonra ne yapılması gerektiği konusunda ise Par- ris, "BaşlangıçnoktaaTürkas- kerlerinin, Irak'ın güvenfiğine önemh' katkı yapabilecekleri- ne inanmak için iyi nedenler olduğunun farknıa vanlması- dır" diye yazdı. Parris, "En iyi çözüm, Türk güçlerinin, Irak'a yönetimin onayı ile girmesinin yolunu bul- mak. Ama bu ABD için zor" de- di. Mark Parris, ABD'nin 7 Ekim tezkeresini takdir etme- leri gerektiğini belirtti ve şöy- le devam etti: "Türk askeri Irak'a gitse de gitmese de, oylama 1 Mart'tan beri havada asıh duran bir so- ruya yanıt verdi: Türkiye, yeni ve farkh bir siyasitidertikaltın- da, uznıanhk alanı olan ulusla- rarası güvenlik görevlerine, ge- lecekte de destek verecek mi? AKP, böyle duygusal tarihsel- Bkk yüklübir konudakararala- bileceklerini gösterdL Bu sonuç, VVashington'm Türkiye'nin müt- tefikolarakgüveniürİiğine yöne- Bkkaygılannı ortadan kaknrnıa- II güvene dayah stratejik diya- loğu eski rayına oturtmalıdır. ABD'nin, Kıîzeylrak'takiTürk karşıü terörist gruplarla başa çıkma girişimlerine sahte bir özen göstermekten daha fazla- sını yapması gerekecektir." REN YAĞMALANDI - FeDuce'de bombah saldınya uğrayrp-bir böhlmü yanan yük treni, halk tarafindan yağmalandL Tren, ABD askerterinin malzemelerini taşıyordu. (AP) On cepheye Iraklı milislerDış Haberler Servisi - Irak'ta direniş- çilerin saldınlannı önkyemeyen, her gün kayıp veren Washington, Iraklı güvenlik güçlerinin bir an önce cepheye sürülme- sini istiyor. ABD güçleri, saldınlan koordine etti- ğı gerekçesiyle eski rejimin üst düzey yöneticilerinden General tzzet tbrahim El Duri'nin peşüıe düştü. The Ne\v York Times'ın haberine gö- re, Başkan George Bush, önceki gün Pentagon'dan, saldınlann yoğun olduğu bölgelerde güvenliğin Amerikan asker- lerinden Iraklı güvenlik güçlerine dev- redibnesine yönelik planlannı hızlan- dırmasını, gerekırse Iraklılann eğitimi- nin kısaltılmasını istedi. Pentagon'un planına göre, şu anda petrol şirketleri, bo- ru hatlan gibi tesisleri koruyan binler- ce Iraklı genç, Irak ve Ürdün'de birkaç haftalık bir eğitimden geçirilecek. Bu güçler daha sonra, Bağdat ve Sünni üç- geni olarak bilinen tehlikeli bölgelerde, milis gücü olarak ön cepheye sürülecek. Habere göre, kayıplann artmasıyla bır- likte Bush, bu plannı bir an önce haya- ta geçirilmesini istedi. 'SorumluElPurf ABD Savunma Bakanhğı'ndan biryet- kili, Saddam Hüseyin'üı sağ kolu Gene- ral El Duri'nin ABD'lilere yönelik sal- dınlan koordine ettiğini öne sürdü. Yetkili, yakalanan iki Ensar El Islam üyesinin, El Duri'nin kendilerine düzen- ledikleri saldınlan koordine etmek içın yardım ettiğini söylediğini belirt- ti.ABD'nin 55 kişilik arananlar listesin- de 6. sırada bulunan El Duri, Devrim Komuta Konseyi'nde başkan yardımcı- sı ve Silahlı Kuvvetler Komutan Yardım- cısı ıdi. Öte yandan, Kerbela'da bir Po- lonya konvoyu saldınya ugradı. Saldın- da ölen olmadı. Geçici Hükümet Konse- yi'nin Dışişleri Bakanı Hoşyar Zeba- ri'nin bürosunun, 2 hafta önce bir bom- bah saldında tahrip olduğu açıklandı. Saldın sırasuıda Zebari 'nin New York'ta olduğu kaydedildi. Bağdat'ta ise dün Amerikan ordu kafılesinin geçtiği yolda bu akşam patlama oldu. Askeri araçlardan biri harap oldu. Patlamada ölen ya da yaralanan olup olmadığı belirtilmedi. TÜRK-İŞ 19. CENEL KURULILANI Konfederasyonumuzun 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı 3 Ara- lık 2003 Çarşamba günü Ankara'da MEB Şûra Salonu'nda saat 10.00'da aşağıdaki gündem üzerinde çalışmalanna başlayacak ve 4-5-6 Aralık 2003 günlerinde sürdürülecek çalışmaların ardından 7 Aralık 2003 Pazar günü yapılacak seçimlerle sona erecektir. Bu toplantıda yeterti çoğunluk sağlanmadığı takdirde, ikinci top- lantı aynı yer ve saatte aynı gündemle 17-18-19-20-21 Aralık 2003 tarihinde yapılacaktır. Keyfiyet, 2821 ve 2908 sayılıYasalarveTÜRK-İŞ AnaTüzüğüge- reğince ilan olunur. GÜNDEM: 1. Yoklama ve Açılış, 2. Saygı Duruşu ve Istiklal Marşı, 3. Genel Başkanın Konuşması, 4. Başkanlık Divanı Seçimi, 5. Konukların Konuşmalan, 6. Komisyonların Seçimi; a) Hesap Tetkik Komisyonu, b) Eğitim ve Teşkilatlanma Komisyonu, c) Tüzük Tadil Komisyonu, d) Bütçe Komisyonu, e) Kararlar Komisyonu, 7. Zorunlu Organ Seçimlerine Adaylık Başvurularının Duyurulması, 8. Çalışma Raporlarının Görüşülmesi, 9. Komisyon Raporlarının Görüşülmesi, 10. Eleştirilere Cevaplar, 11. Kurulların Ibrası, 12. Seçimler; a) Yönetim Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri, b) Denetim Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri, c) Disiplin Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri, 13. Kapanış. TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu Irak savaşı öncesi istihbaratının bugün teslim edilmesi istendi Senato'dan CIA'ya ühmıatoııı umhuriyetçi ve Demokrat senatörlerden oluşan komitenin CIA Başkaru'na yolladığı mektupta, "Örgütten Nijer ve uranyum konusundaki değerlendirmelerinin içerdiği tutarsızlık ve bağlantısızlıklarla ilgili bir açıklama beklenildiği" yer alıyor. Dtş Haberler Servisi - ABD Senatosu'nun İstihbarat Komitesi, Irak savaşı öncesinde topladığı bilgileri vermesi için Merkezi Haberalma Örgütü'ne (CIA) 48 saat tanıdı. Komite, CIA Başkanı George Tenet ile de şahsen göriişmek istediğini kaydetti. Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerden oluşan komite, Irak savaşıyla ilgili hazırladıklan rapor çerçevesinde CIA Başkanı Tenet'e önceki gün bir mektup gönderdi. Mektupta, bugün öğlene kadar istihbarat bilgilerinin kendilerine iletihnesi istendi. Özellikle Irak'ın Nijer'den uranyum satın aldığı yolundaki savlann abartıldığı vurgulanan mektupta, "İstihbarat komitesi, siz ve CIA'nın, Nijer ve uranyum konusundaki değeriendirmelerinizin içerdiği rutarsızhk ve bağlanüsızlıklaria ilgili bir açıklama beküyor" ifadelerine yer verildi. Komite aynı zamanda, Tenet ile yüz yüze görüşmek istediğini belirtirken belirli bir zaman vermedi. Mektupta, "Komitenin behrlediği bir tarihte gelmenizi istryoruz. Bu tarihten önceyse ekibinizin istenilen tüm belge ve söyleşileri bize iletmelerini bekliyonız" denildi. Senato raporunun, CIA'run savaş öncesinde, Irak'ın oluşturduğu tehdide ilişkin abarhlı ve yetersiz istihbarat topladığı sonucuna varması ve kurumu eleşrirmesi bekleniyor. ABD Başkanı Bush, 1 Mayıs'ta savaşın bittiğini ilanettiği USS Abraham Lmcoln savaş gemisine uçakla gehnişti. Bush'u utandıran pankart DtşHaberlerServisi-ABD Başkanı George Bush'un 1 Mayıs'ta savaşın bittiğini ilan ettiği USS Abraham Lincoln savaş gemisine asılan ve üze- rinde "Görev Tamamlandı" yazan pankart Başkan'ı zor durumda bu^ktı. Irak'ta 1 Mayıs'tan sonra yaşamnıı yitiren ABD askeri sayısı savaşta ölenleri önceki gün geçerken Bush, pankart- la ilgili sorulan yanıtlamak zorunda kaldı. ABD Başkanı sah günkü basın toplantısın- da, pankartın asılmasından Deniz Kuv\'etleri'ni sorumlu tutarak, "Yazı, tabii ld görev- terinin tamamlandığmı befir- ten gemi mürettebaü tarafin- dan asıldı" dedi. Beyaz Saray sözcüsü Scott McCleDan da, "Pankarn biz yapürdık. an- cak donanma tarafindan asü- dL Asdması doğruydu" dedi. Demokratlardan Senatör Tom Daschle ise, pankartı "Iraksa\aşmın en büyükutan- cı" olarak niteledi. Daschle, "Zafer ilan edildikten sonra daha çok asker kay bettik. Bu son yalan. Bush yönetiminin, gerçeği kabullenmek isteme- diğJnin bir başka göstergesi- djr" dedi. Pankartm asıldığı günlerde de, Bush "zama- nındanönce zaferilan etmek- k" suçlanmıştı. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI İthal Erikr Üzerine Büyük mağazalann gıda bölümlerinde meyve- lerin üzerine levhalar konmuş; ithal erik, ithal elma, ithal muz gibi. Düşünebiliyor musunuz: Paris'te bir manavda Amerika'dan ithal erik, ya da elma ya- zılmış. Çiftçilerin sendikasından tutun da sivil top- lum örgütlerine kadar kıyameti koparırlar. önce protesto edip o satış yerinin ürünlerini boy- kot ederier. Sonra, son yıllarda sık sık yaptıkları gi- bi işi fiilen halletmeye başlarfar. Çünkü "ithal erik" diye yabancı ürünün öne çıkanlması; - Fransız çiftçisine, - Fransız ekonomisine, - Fransa'nın çıkarlarına karşı, birtutum ve aşa- ğılama olarak algılanır da ondan. Işte toplumsal demokrasi bu noktada çalışma- ya başlar. Demokrasinin 4-5 yılda bir sandık başı- na gidip oy artıktan sonra işi üç beş siyasetçi ile üç beş çıkar grubuna havale etmek olmadığı "fi- ilen" gösterilir. Köylünün çıkarını önce sendikala- n ve Meclis'teki gerçek temsilcileri, sonra da Fran- sız kamuoyu destekler. Çünkü çiftçinin çıkannın, sanayicinin, tüccann ve devletin çıkarlan ile niçin beraber olduğu bilinir. O nedenle Fransa'da devlet her yıl milli gelirin yüzde 45-50'sini toplar ve yeniden dağıtır. Yani sosyal bir devlet vardır: Yani toplumsal demokrasi işler. En azından, "içerideki" çıkar hesapları Batı'da böyle yürütülür. O nedenle büyük bir Alman oto- mobil şirketi, fabrikasına şu cümlenin yer aldığı koskoca bir levhayı asmıştır: "Japon arabası ala- caksan git Japonya'da iş ara." Işte bu nedenle bizdeki gibi, "ithal erik" ilanlan görülmez. O eriği ithal ettirmemek için işçi sendi- kası, ticaret odası, ticaret bakanlığı el ele çalışır. Amaç Fransız çiftçisinin korunmasıdır. AB çift- çisinin Türkiye'ye ve dışarıdaki diğer ülkelere kar- şı korunmasıdır. Bu yolla işçi, çiftçi, işveren birlik- te kazanmış olurlar. Bizdeki gibi "sömürge zihniyeti" yoktur. Çünkü Avrupa'da toplumsal demokrasi çalıştınlır. "Içer- de" işler böyle yürür. "Dışarıya" ise ayrı bir gözle bakılır. Dışanda, sömürüye hertürlü destek verilir. - AB her yıl çiftçisine 45-50 milyar Euro'yu net sübvansiyon (destek) olarak verir. - ABD yılda tarımına 75 milyar dolar transfer eder. Amaç dışarıya karşı kendi toplumunun çıkar- larını korumaktır. Ya bizdeki durum... Bizde ise ithal erik, ithal tabak diye ithal ürün öne çıkanlarak kendi çiftçimiz, işçimiz hem aşağılanır hem de fakirleştirilir. Kim tarafindan, demokrasi oyunu- nu oynayan "içimizdeki Danimarka" tarafindan. Çünkü içimizdeki Danimarka kendisini işçimiz, çiftçimiz, memurumuz, ulusal sanayimiz ile bü- tünleşmiş olarak görmez. Hatta böyle bir bütün- leşmenin yolunu açacak gelişmelerden de hiç hoş- lanmaz. Çünkü dışardaki ortağı izin vermez. - Göstermelik demokrasi şemsiyesi altında "oli- garşik ve antidemokratik yapı" sürmelidir. - Çokuluslu şirketlerin mallannı getirip raflanmı- za doldurmalannda hiçbir sakınca yoktur. Erik, el- ma, mandal ne varsa doldurup getirebilirler. Kapı- mız her türlü mala açıktır. - Yerli ve ulusal sanayi tesislerimizin çokuluslu tekellerin eline geçmesi veya kapanmaları da hiç önemli değildir. Nasıl olsa raflar dolu, mal geliyor. Fabrikalar kapanmış, işsizlik çığ gibi büyümüş, bu da hiç önemli değildir. "Kalan sağlar bizimdir", "ne yapalım, köşeyi dönmenin yolunu bulsaydı" der geçerler. Dış borçlar ithal ürünler yüzünden dev gibi bü- yümüş, hiç önemi yok, "içerdeki Danimarkalı" bundan hiç etkilenmez. Onun bir ayağı zaten dı- şarıdadır. Parası, pulu, gönlü, kafası, iş ortağı büyük ölçü- de dışandadır. O burada işleri, siyasetçileri, bürok- rasiyi takip eder, yönlendirir, tetikçilik yapar. - Gazete ve televizoynlarda "Danimarka'nın ve dış ortaklann" pazarlamasını yapar. Örneğin ço- kuluslu şirketlerin faziletini, ithal eriğin nimetlerini, yerli şirketlerin haraç mezat satılmalarının yararla- nnı sayfalanna ve ekranlarına doldurur. Bu küre- selliğin güzelliklerini sayar döker. - Amabu küreselliğin "içerdekiDanimarkalı'nın" ve "Italyan ehğinin" küreselliği olduğundan hiç söz etmez. Yerli meyve üreticisinin, tütün ve fındık çiftçisi- nin çokuluslu şirketlerin dayatmaları sonucu ezil- meleri içerdeki Danimarkalı'nın sorunu değildir. Adı üzerinde "O Danimarkalı'dır". Batı kapitaliz- minin Türkiye'deki uzantısıdır. Halkın sorunu hal- kın kendisini ilgilendirir. Ta ki halk "halkoluncaya", iktidaragelinceye ka- dar... Kendi kendisini gerçekten yönetmeyi öğre- ninceye kadar... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Anarşist düşünür Chomsky 'Bush'un tek şansı yeni tehdit bulmak' Dış Haberler Servisi -Amerikalı ünlü filozof ve dilbılimci Profesör Noam Chomsky, ABD Başkanı George Bush'un, 2004 yılında yeniden seçilebilmek için "Ülke güvenBğine yöneük yeni bir tehdit üretmek zorunda kala- cağuu" söyledi. Küba'da Latin Ame- rika sosyal bilimler kon- feransına katılan anarşist düşünür Chomsky. "Bush yönetiminin, 11 Eylül saldınlanndan sonra, Bûieşmiş Millet- ler onavinı önemseme- den yurtdışında güç kul- lanunnu içerecek şekil- de Amerikan ulusal gü- venlik poh'tikasuu yeni- den tanımladığınr ka\ - dettı. Chomsky. "ABD korkmuş bir ülke ve acil bir tehdit varatmak ko- lay. Halkı uydurulmuş bir tehditle dehşete dü- şürmekiçin o> na> acak- lan bir kart \ar. Bunu yapmakzor değfl" dedi. ABD'nin, Irak'a as- keri müdahalesini "fe- laket\e başanscdık" ola- rak nitelendiren Chomsky, "Ülke yapö- nmlarla harap ohnuştu. Kimseye bir tehdit oluş- turmayanzorba hüküm- dar gitti ve oradaki an- laşmazhklara yönelikdış destekyok. Bu kadar ko- lay bir işgann ardından başansız ounak gerçek yetenek ister" diye ko- nuştu. Washıngton'ın, Irak'tan sonra Küba'yı hedef alabileceğini be- lirten Chomsky. Bush'a bağlı yetkililerin ülkeyi biyolojik silah geliştir- mekle suçladıklannı da hatırlattı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear