Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
213XMUZ2002SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çter: Havanda
sıdövdüler
(Cmahuriyet Bürosu) -
DV <3enel Başkanı
Tasu» Çiller, dünkü
lıdrierzirvesinin
arondan yaptığı yazılı
açüamada seçim
tarhinin belirlenmesinin,
"hikvimet modelinden'
daia öncelikli olduğunu
bejterek daha sonra AB
ile lgdli düzenlemelerin
yanlabileceğini belirtti.
Çiier, "Havanda su
döülmüştür" dedi.
Rcktörlerden
• \TNKARA
(Cınahuriyet Bürosu) -
Yücsek Öğretim Kurulu
(Yİ>K) Başkanı Kemal
GiriLz. 28-29 Hazıran'da
tznir'de toplanan
Rectörler Komitesi
toplantısı sonuçlannı
açkladı. Rektörler
K.cmitesi, öğretim
üyeleri arasındaki ücret
adıletsizliğinin
gkerilmesini istedi.
Melü Gökçek'e
icna emri
•AJVKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Eski Trabzon Milletvekili
ve Avukat Rahmi Kumaş,
Ankara Anakent
Belediyesi'nin
Danıştay'ın iptal karanna
karşın 5 aydır
değiştirmediği 'cami
motifli' simgesinin
kaldınlması için
mahkeme karanyla
belediye hakkında icra
emri çıkarttı. Kumaş, "7
gun ıçinde amblemin her
yerden kaldınlmasını ve
yargılanma giderlerinin
ödenmesıni istiyoruz.
Eğer, belediye icra
emrine uymazsa, AŞTÎ
başta olmak üzere alt ve
üst geçitlerden amblemi
icra yoluyla
kaldırtacağız" dedi.
Zorunlu 12
katrilyona ulaştı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Hazine
MüsteşarlığTndan
yapılan açıklamada, 31
Mayıs 2002 tarihi
itibanyla, kamuoyunda
zorunlu tasarruf fonu
olarak bilinen
Çalışanlann
Tasarruflannı Teşvik
Hesabı'nda oluşan
zorunlu tasarruf
fonundaki birikim 12
katrilyon 119 trilyon 8
mılyar liraya ulaştığı
açıİdandı.
Pakistanlı
generalin rüyası
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye'yi ziyaret eden
Pakistan Kara Kuvvetleri
Komutanı Orgeneral
Muhammed Yusuf Han,
Mılli Savunma Bakanı
Sabahattin Çakmakoğlu
tarafindan kabul edildi.
Türkiye'yi ilk kez ziyaret
etnğini belirten
Orgeneral Han,
'Orgeneral Hilmi
özkök'e beni davet
;derek rüyalanmın
ierçekleşmesini sağladığı
xın teşekkür ederim"
iedi.
TTB'nin 51'inci
kongresi
• ANKARA (AA)-Türk
Tıbıpleri Birliği'nin 51.
C'lağan Büyük
Kongresi'nde seçimleri,
eki yönetimin grubu
'Etkin Demokratik
7TB" kazandı. Ankara
İniversitesi Morfoloji
Bınası'nda toplanan ve 2
rin süren kongrede, 301
elege oy kuüandı.
ilusal Hekim
Dayanışması ve Etkin
Demokratik TTB Grubu
:taıak üzere iki ayn
;stenin yanştığı
bngrede, Türk Tabipieri
Birliği Merkez KuruHan
>eçimi yapıldı. Seçimler
onucunda, Merkez
IConseyi, Denetleme
ûırulu ve Yüksek Onur
üırulu adaylan
•elirlendi.
TBMM Genel Sekreteri Vahit Erdem, 21. dönem 4. yasama yılını değerlendirdi:
Meclis'te 118 bin hastaya tedavi
Vahit Erdem.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM Genel
Sekreten Vahit Erdem, 2001
yılı kesin hesap sonuçlanna
göre 13 trilyon lira tasarruf
sağlandığını, aynı anlayışın
2002 yılında da sürdürûldüğünü
söyledi. Erdem, emekli
olanlann yerine yenılerinin
alınmaması ile TBMM'nin
personel sayısında 18 azalma
olduğunu dile getirdi.
TBMM'de basın toplantısı
düzenleyen Erdem, Meclis'in
çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Sona eren yasama yılında 58
yasanrn çıkanldığını belirten
Erdem, dokunulmazlıkla ilgili
Başbakanlık'tan gelen 24
tezkerenin karma komisyonda
bulunduğunu bildirdi. Erdem,
ölüm cezalanna ilişkin
gönderilen 6 tezkereden ikisinin
Başbakanlık'a gönderildiğini,
4'ünün ise komisyonda
olduğunu anlattı. Erdem,
TBMM Başkanı Ömer İzgi'nin
göreve geldiğinden bu yana 6
ülke parlamento başkanını
ağırladığını, karşılığının resmi
daveti üzerine kendisinin 3
ülkeye ziyarette bulunduğunu
dile getirdi. Erdem, TBMM
arşivinin elektronik ortama
geçirilmesi için çalışmalann
sürdüğünü belirtti. Erdem,
TBMM bünyesindeki saray,
köşk ve kasırlann
restorasyonlannın bilim
adamlan gözetiminde
sürdürûldüğünü, ağırlığı
Dolmabahçe Sarayı'na
verdiklerini dile getirdi.
Emekli olan personelin yerine
gerekli olmadıkça atama
yapümadığını anlatan Erdem,
"Dışandan ahnan sağhk hizmeti
giderleri ciddi bir incdeme ve
denetim üe kontrol altına
ahnmışur. TBMM Sağhk
MerkezTnde 78 bin 226 hastaya
sağhk hizmeti verümiştir.
Laboratuvartarda 31 bin 547
hastaıun tahlil ve tetkiki
yapıhnış, diş tedavisi
ünitesinde 8 bin 614 hastaya
hizmet verflmiştir.
Eczanemizde 33 bin 429
hastayareçetehizmeti
sunuinuştur" diye konuştu.
Sökmenoğlu, anadilde yayın ve eğitim konusunda ödün verilmeyeceğini söyledi
Kürtçe resti: Çekiliriz• MHP'li TBMM Başkanvekili
Murat Sökmenoğlu, Ecevit ve
hükümet ortaklannı eleştirdi.
Türkiye'nin kilitlenmiş olduğunu
söyleyen Sökmenoğlu, ABD'de
birkaç saatliğine bile vekâlet
verilmesine dikkat çekti.
DYP Genel Başkanı Çiller:
Hükümetin her
haftası bir seçim
maliyetinde
ANKARA (AA) - DYP
Genel Başkanı Tansu
Çiller, Türkiye'nin bir an
önce seçim hükümeti
kurarak seçime gitmesi
gerektiğini
sa\iınarak "Bu hükümetin her
haftası ülkeye bir seçim
mahyetindedir" dedi.
Çiller, ekonomik duruma
ilişkin yaptığı yazılı
açıklamada, vatandaşm geçim
sıkıntısının artarak devam
ettiğini, Türkiye'nin IMF'ye
en borçlu ülke haline
getirildiğini öne sürdü.
'Seçime gitmek tek çare'
Çiller, açıklamasında şu
görüşlere yer verdi:
"2001 yıhnda yüzde 9.4
küçüldükten sonra adeta
yüzde 0 civannda (0.7)
büyüme, bu hükümetin
beceriksizliğinin göstergesidir.
Ûlkenin \ önetiminde hiçbir
hükümet bulunmasa dahi
yüzde 10 küçülmenin
ardından bunun yansı
kadar az hata yapılabilseydi,
yüzde 5 büyüme oiurdu.
Bugün faizîer yine artmış,
bankalar sıkıntıya girmiş,
döviz yine yükselmiştir.
Esnaf için, KOBİ için
durgunluk hat safhadadır.
Cumhuriyet tarihi, hiçbir
döneminde bu kadar
ayıplı bir hükümet yaşamadı.
Türkiye bir an önce seçim
hükümeti kurarak seçime
gitmelidir. Bu hükümetin her
haftası, ülkeye bir seçim
maüvetindedir."
ANKARA (CumhuriyetBürosu) -
MHP'li TBMM Başkanvekıh Murat
Sökmenoğlu, Türkiye'nin kilitlen-
miş durumda olduğunu, piyasalann
Başbakan Bülent Ecevit'in sağlıği
nedeniyle endişe duyduğunu söyle-
di. Sökmenoğlu, "Bu kadar dene-
yinüi bir bderin Türkiye'nin ekono-
misinin kendisi hasta yatarken bozu-
lacağuugörmesilazım'' derken Ece-
vit'in neyi ne zaman yapacağını bil-
diğini, telkinle çekilmeyeceğini be-
lirtti. Idamkonusunda Meclis'in ola-
ğanüstü toplanabileceğini söyleyen
Sökmenoğlu, "Ancak Kürtçe eğitim
\eyayın konuianndaanlaşırlarsa önü-
müzdeki dönemde bizi hükümette
göremezsiniz'' dedi.
Sosyaldemokrat Halk Partisı (SHP)
Genel Başkanı Murat Karayalçm,
dün bir süre önce by-pass ameliyatı
olan TBMM Başkanvekili Sökme-
noğlu'na geçmiş olsun ziyaretinde
bulundu. Türkiye'nin kilitlenmiş du-
> ökmenoğlu,
"Kürtçe eğitiın
ve yayın
konuiannda
anlaşırlarsa
önümüzdeki
dönemde bizi
hükümette
göremezsiniz'1
'
dedi.
Ahmet tyîmaya: Saydam
devlete geçflmeli
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Amasya Millefrvekili Ahmet
İyiınaya. devlette saydamlığı
amaçlayan "Idari Usul ve Bilgi
Edinme Hakta" yasa önerisini
TBMM Başkanlıgı'na sundu.
îyimaya, düzenleme ile gizli devlet
anlayışmdan saydam devlet anlayışına
geçişin amaçlandığını bildirdi.
îyimaya, dün TBMM'de düzenlediği
basın toplanüsında yasa önerisi
hakkında bilgi verdi. Türk hukukunda
idari usul ve bilgi edinme hakkına
ilişkin bir düzenleme bulunmadığını
belirten îyimaya, Türkiye'de bu yönde
toplumsal bir talep de olmadığını dile
getirdi. Îyimaya, önerinin yasalaşması
durumunda bürokratik uygulamalarda
hukuksuzluğun en aza ineceğini
savundu.
rumda olduğunu, Başbakan'ın sağ-
lığı konusunda fısıltı gazetesi halin-
de sanal raporlann dolaştığını ve in-
sanlann kafasının kanştınldığını an-
latan Sökmenoğlu, 1994 yılında da
Standart and Poors'un yine kredi no-
tunu düşürmesiyle Türkiye'nin kri-
ze doğru gittiğini anımsattı. Sökme-
noğlu, "Bu gelişmeler sadece spekü-
latörierin geüşmesi değfl Başbakan'm
rahatsızhgmdan kaynaklanan endi-
şeterdir" dedi.
ABD Başkanı 'nın bir-
kaç saatliğine bile vekâle-
ti yardımcısına verebildigi-
ni, Türkiye'de ise hâlâ,
"Başbakan kime vekâlet
verecek,verecek mi verroe-
yecek mi endişesi" yaşan-
dığını söyleyen Sökmenoğ-
lu, sözlerini şöyle sürdür-
dü: "Benhastalandım,ar-
kadaşbrmıMecis'içahşar-
dılar,vekâlet otomatikişle-
di. Başbakan, Kıbns'tay-
ken hastalansavdı o zaman
protokol gereği Sayın Bah-
çeli,otomatikman vtkfl ob-
cakü.OnuniçinbugEçensü-
re zarfinda çokşey kaybet-
tik." Başbakan'ın görevi
bırakmasına ilişkin görüş-
lerin ammsatılması üzeri-
ne Sökmenoğlu, Ecevit'in
neyi ne zaman yapacağını
bildiğini, telkinle çekilme-
yeceğini söyledi. Ecevit'in
melekelerinin çalıştığına,
vücudunda bir anza oldu-
ğuna işaret eden Sökme-
noğlu, "Ufiıkta seçim gö-
ründü" açıklamasını ken-
disiyle ilgili spekülasyon-
lara son vermek için mesaj
olarak nitelendirdi.
Sökmenoğlu, "Başba-
kan'ın rahatsızlığının
uzun süre dev'am etmesi
ekonomi açısından tehB-
keti değil mi" sorusuna
şu yanıtı verdi: "Bu ka-
dar deneyimli bir tiderin
Türkiye'nin ekonomisi-
nin kendisi hasta yatar-
ken bozulacağmı görme-
silazım. Amerika'dange-
tirttikleri, ekonomidenso-
rumhı Sayın Derv ış'in de
bira\dırikazlan\arveSa-
ym Başbakan Oede çoksı-
caktemaslarhaünde. De-
mek ki Sayın Başbakan
böylebirtebJikevigönnü-
yor ki devam ediyor."
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@doruk.nettr
Bu yazıyı çok değil iki üç
hafta önce yazsaydım "Diye-
lim ki.." diye başlayan cümle-
ler kurmak zorunda kalacak-
tım:
Diyelim ki Avrupa Biriiği'ne
girmedik...
Diyelim ki bencileyin aymaz-
lar da AB'nin ne menem bir
bela, ne berbat bir kumpas,
nasıl gözü dönmüş bir fesat ya-
tağı olduğunu anladı, anlatı-
lanları dinledi, okudu ve inan-
dı ve elbirliği ile AB üyeliği için
yaptığımız başvuruyu geri çek-
meye karar verdik...
Diyelim ki AB'ye girmekten
vazgeçtik...
Diyelim ki...
Demeyelim..
Bugün artık böylesi cümle-
lere gerek yok.
Türkiye, uzunca, çok uzun-
ca bir süre için AB dışındadır.
Yani yorgan gitti, kavga bit-
ti.
Artık Kopenhag ölçütleri, si-
yasal koşullar, ulusal program-
da verilen sözler gibi dayat-
malar, bastırmalar yok. Olsa
bile önemi yok. Şimdi kaldık biz
bize...
Kaldık Biz Bizeeeee...
Gelin şimdi bu "biz bize"y\
konuşalım.
• • •
En basıtinden başlayalım.
ölüm cezasj.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Ce-
zaYasası'ndan ölüm cezasının
kazınmasından yana mıyız?
Tartışmayı, "Idamı Abdullah
Öcalan'/ assak da mı kaldırsak,
asmadan mı kaldırsak" gibi iğ-
renç bir ilkelliğe sürüklemeden,
açık ve seçik bir yanıta gerek-
sınımimiz var. Idamı, yasalanmız-
dan kazıyacak mıyız, kazıma-
yacak mıyız?
ölüm cezasını "devletin ci-
nayet işlemesi" olarak mı ta-
nımlayacağız, yoksa "suç işle-
yenden toplumun intikamı" ola-
rak mı?
Yani çağdaş bir ülke mi ola-
cağız, tlkel bir ülke mi?
• • •
Tamam artık Kopenhag öl-
çütleri bizi bağlamıyor, ama ül-
kede azınlıklann kendi anadille-
rini öğrenme hakkını tanıyacak
mıyız, tanımayacak mıyız?
Tartışmayı "Lozan Anf/aşma-
sı'nda Türkiye 'deki azınlıklarta-
nım/anm/şf/r. Orada Kürtler bir
azınlık olarakyer almıyorki.." gi-
bisinden anlamsız alanlara çek-
meden, bu ülkede bir Kürt ger-
çeği olduğunu kabullenerek ke-
za Türk, Kürt, Süryani, Çerkez,
Abaza, Laz, Ermeni, Rum etnik
kökenli yurttaşların harman ol-
duğu bu coğrafyada anadillerin
korunmasını ve devletçe destek-
lenmesini, bu toprakların kültü-
rel zenginiiği, göz alıcı bir insan
mozaığinin yaşatıldığı birçok
renklılik olarak mı kavrayaca-
ğız, yoksa "Bugün dil, yann top-
rak. Bu Türkiye'yi bölmek de-
mektir" paranoyasına kapılıp
Anadolu'nun çok renkli moza-
iğini Alpaslan Türkeş gibi "Ne
mozaiği uian! Mermer, mermer"
diye reddedıp anayasal dilekçe
hakkını kullananlan YÖK'leyecek
ve içeri tıkacak mıyız?
• • •
Kıbns için nasıl bir çözüm ön-
görmekteyiz?
"Çözüm, çözümsüzlüktür"
dıyen, demese bile çözümsüz-
lüğü süreğen kılan şahinlerin sa-
fında mı yer alınacak, yoksa Kıb-
rıslı Türklerin sesine mi kulak
verilecek; onların tercihlerine
destek mi verilecek?
Yani Kıbns, toplumunu oluş-
turan iki etnik grup arasına kan
girmiş, güvensizlik girmiş, düş-
manlık girmiş ama yine de bir
başka ülke midir; yoksa artık
kuzey bölümüTürkiye'ye ait bir
ada mıdır?
KKTC'yi, hani şu bizden baş-
ka hiçbir devletin tanımadığı
KKTC'yi, sahiden ayn, bağım-
sız bir devlet olarak mı tanıyo-
ruz, yoksa "mış gibi" mi yapı-
yoruz. Yani Kuzey Kıbns, Anka-
ra'dan mı yönetilecektir, yoksa
Lefkoşa'daki KKTC pariamen-
tosunca mı? Kıbns'ın geleceği-
ne adanın Türk ve Rum halkla-
n mı karar verecektir, Atina ve An-
kara mı?
Bunlarciddi sorulardır, zorso-
rulardırve AB bastıımasıyla de-
ğil (artık yok), yaşamın bastırma-
sıyla mutlakayanrtlamak zorun-
da olduğumuz sorulardır...
•••
Yukanda sıralanan ve "biz bı-
ze" de çözmek zorunda olduğu-
muz üç soru (ya da konu) AB tar-
tışmalarında fazla öne çıktıkları
için seçildi.
Yoksa "biz bize" çözüme ka-
vuşturmamız, nasıl çözüleceği-
ni mutlaka yanıtlamamız gere-
ken daha bir dizi soru ve sorun
var.
Belki hepsini kapsayantek bir
temel soru da üretebiliriz:
Türkiye gerçekten demokra-
tik bir ülke olacak mı? Olacak-
sa bu nasıl bir demokrasi olacak?
Bu soruyu (ve ondan türeyen
bir dizi alt soruyu), AB üyeliği
yolunda ilerlerken yanrtlamak
zorundaydık; AB'den bağımsız
olarak da yanrtlamak zorunda-
yız. Kimilerinin karabasanı AB'ye
üyeolmaktan kurtulunabilir, ama
bu sorulardan asla!.
Madem artık b'ız bizeyiz, öy-
leysebuyrun, "Nasıl bir Türkiye,
nasıl bir demokrasi" sorusunu
AB için değil, kendimiz için tar-
tışıp karara bağlayalım...
Yani herkes eteğındeki taşla-
rı ortaya döksün bakalım...
POIİTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Türkiye Kaynıyor...
Yaşları 18-25 arasında genç insanlan görü-
yorsunuz caddelerde...
Elleri ceplerinde vitrinleri seyrediyorlar...
Batman'dan Bitlis'e, Diyarbakır'dan Van'a
dek Güneydoğu'da bu görüntüler çıkıyor orta-
ya...
Aynı görüntüleri Istanbul'dadagörebilirsinizL
Güneydoğu'ya devletin bir kuruşluk yatı-
nmı yok!..
Terörbitmiş, ama işsizlik ve yoksulluk bit-
memiş!..
Türkiye siyasi ve ekonomik olarak bir çıkmaz
sokakta!..
The Observer gazetesi şöyle yazıyor:
"Türkiye, siyasi ve ekonomik olarak uçuru-
mun kenarında..."
Türkiye IMF'den en çok borç alan ülke ko-
numunda...
Umutsuzluk dalga dalga yayılıyor...
Başbakan Bülent Ecevit artık ağır hasta. Ama
Ecevit, "Benden sonrası tufan " dediği için kol-
tuğunu bırakmak niyetinde değil!..
DSP içinde başlayan dokuzlar hareketi ise
'medya 'da destek görmedi...
Bizim medya "Ecevit çekilsin * diyor, ama DSP
içinde başlatılan dokuzlar hareketine sahip çık-
mıyor...
Bir zamanlar Bülent Ecevit'e çok yakın işa-
damıyla konuştum geçen hafta...
Aynen şöyle dedi:
"DSP içindeki dokuzlar hareketi topluma
taşınırsa büyük destek görür..."
Pek çok insan da aynı düşüncede...
Diyorlar ki:
"Dokuz kişinin hepsi de gelecek hesabı yap-
mayan, siyasal bilinci olan, demokratiksol kim-
liğiyle tanınan politikacılar. Eğer, medya onla-
ra destek verirse, onlar da bu hareketi Anado-
lu'ya yayarsa, Ecevit'siz bir DSP, erken ya da
olağan seçimde tek başına iktidara gelir..."
• • •
Dün üç lider bir araya geldi...
Peki üç lider ne konuştu?
Türkiye'deki siyasi tıkanıklığın sürmesini is-
teyenler Siyasi Partiler Yasası'nın, Seçim Ya-
sası'nın değiştirilmesi için tek bir adım atma-
dılar bugünedek!..
AslındaTürkiye'yi siyasi, ardından ekonomik
tıkanıklığa sürükleyenler Mectis'te olan parti-
ler değil mi?
Üç lider dün havadan sudan konuştu!..
Oysa Türkiye kaynıyor...
Yoksulluk smırı 1 milyar lirayı aşmış!..
Güneydoğulu işadamları, sanayiciler isyan
ediyor:
Türk Lirası Başbakan Ecevit'in hastalığının
artmasından bu yana geçen sürede yüzde 20
değer yitirdi, faiz oranları yüzde 15 yükseldi,
devlet Pamukbank'a el koydu...
Türkiye uçurumun kenanndan yuvarlanmak
üzere!..
Böyle bir ortamda liderler zirvesi toplanı-
yor!..
Batman çarşısındaki lise mezunu işsiz genç-
lerin çığlıklartnı duyuyor mu liderler?
Hiç sanmıyoruz!..
Ulusal Futbol Takımımızı Taksim Alanı'nda kar-
şılayan, Tarkan'ın şarkısıyla coşan on binler, ya-
nn yeniden bir araya gelip "Açız" diye bağırır-
larsa Ecevit, Bahçeli, Yılmaz ne yapaıiar aca-
ba?
"Gözlerinizi bize çevirin..."
Son bir buçuk yıl içinde binlerce işyeri, fab-
rika, kapandı, Trakyalı tekstilciler Bulgaristan,
Romanya ve Arnavutluk'a kaçtı!..
Türkiye'de bürokrasi çöktü!..
Yani sistem çalışmıyor Türkiye'de...
Çağdaş toplum yapısını Türkiye'de ara ki
bulasın!..
• • •
DSP'de dokuz saygın ismin başlattığı de-
mokratik hareket eğer topluma anlatılabilirse,
bugün futbola duyulan ilgi ve duyarlık siyase-
te taşınabilir!..
O zaman toplumun büyük kesimi umutları-
nı mahalle kabadayılarına, din pazaıiamacıla-
rına değil, kendilerini çağdaş bir dünyaya
taşıyacakiarına inandıklan partiye ya da parti-
lere bağlarlar!..
Bir dönem Bülent Ecevit bu umudun 'Kara-
oğlan'\ olmuştu; etnik, dinsel, mezhepsel kim-
likler gelecek için aynı yolda yürümeye baş-
lamıştı...
Batman'daki gençler de "Umudumuz Kara-
oğlan" diyordu, Edirne'deki gençler de...
hikmet.cetinkaya a cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Hikmet ÇETİNKAYA
kadınlaryağmurvekuşlar
C U H İ Z İ ı A Y ı n CıL ı K
Tel: 0212-512 42 19 Faks: 512 11 72