13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2002 PAZAR 8 HABERLERİN DEVAMI G U N C E l ı CÖfEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada MGK'ye katılamayacak ölçüde rahatsız olan) "Baş- lakaı 'neohet' cfönenfnde ve görevinin başında". Basında yayımlanan sağlık raporlarını boş ver. Ha- lcı'yı izlemeye dev/am et! Mıiiyet ozetlemiş hastalıklan: "Beyinde (üç yıllık) farknson ve miyasteni. Kulakta (cihaz kullanıyor) işit- ne kaybı, gözde çift görme, dilde sürçme, Parkin- SDH 'a bağıı bellekyitmesi. kollarda (Parkinson 'a bağ- lı hareketgüçlüğür elveoarmaklardatitreme; kabur- tpda. omurgada krnk; mide ve bağırsakta sorun, ba- okta tromboflebıt". (Rahşan Hanım 'ın onayladığı sanılan) Yazılı met- n önceki gün açıklayan Halıcı, yeri ve gereğı yokken "3aşDakan'ın gör&vini bırakmastnı isteyenleri 'kendi gzli emellenne' ulaşmanrn planını uygulamaya çalış- rrakla" suçlamaz nnı? Hoppalaaa! Ecevit'e başbalcanlığ» kendi kararı ile bırakmasını içeren çağrılar giderekyoğunlaşıyor. Ama nafile! Başbakan yatakta, işinın başında! "Çekil" çağrılaru "çekiJ/rse yerine kimın geleceği- n," irdeleyen araştırmaiara dönüştü. Düne kadar acayipbırdüzenlemesürdurüldu.Bal- öz dışında eve gıren çıkan yoktu. Halıcı ve Rahşan Hanım'a bağlı ekip dün Ecevitler'le bir saat konuş- tLktan sonra bir basın toplantısı düzenledi. Son MGK'de olupbrtenleri, alınan kararları Başba- kan'ın nasıl öğrendiğini (ya da öğrenmek istediğini) b liyor musunuz? Ecevitler, Hüsarnettirt Ozkan'dan MGK toplantı- snı dogrudan öğrenmıyor, Başbakan Yardımcısı "gö- rLşmelehn içeriğini bir rnektupla" Başbakan'a ileti- yor. Bu da yatakta mektupla işinin başında olması de- mek! Doğrular saklarnyor Ecevıt, "ısîikrarsızhğın, başta ekonomi hemen her sorunu olumsuz etkileyeceği kaygısıyla" bâb-ı hükü- metten çekilmeyi aklının ucundan geçirmediğini söy- ledi. Oysa gelişmeler tamtersinı kanrtladı: MGK, ulusal sorunlarla ilgıli önemli kararları Başbakan'ın katılma- dığı son toplantıda aldı. Ecevit; çekilir, bir hükümet sorunu başlarsa dola- rın yükseleceğini, faizlerin süratle düşeceğini söylü- yordu. Hastalık, hükümette yeni bir düzenlemeye gi- dileceği ışaretlerinin verilememesi; doları yükseltti. Faizleri düşürdü. Sağlığıyla ilgili kaygılar yurtdışına taştı. Yerine ge- çecek birisini "tayin etmesi"ri\ dış kaynaklar da isti- yor. Seçimedireniyordu;ekonomiyeelkoyanlMFkay- nakları Ecevit'i doğrularnayan görüşler öne sürüyor. Bu gelişmeler gösterıyor kı; Ecevit'in ıç politikaya yön veren saptamaları iflas etti. Siyasal kulislerde, medyada bugünkü anormal du- rumdan normal duruma geçişi sağlayacak çeşitli se- naryolardan söz ediliyor. Yıllardan beri Ecevit'in sağlığıyla ilgilenen (ne ya- zık ki tıbbın siyasetle kaynaştığı izleniminı veren) Baş- kent Üniversitesi Hastanesi sorumluları, (başta Rek- tör Mehmet Haberal) Başbakan'ın hastalıklarını doğru saptamalarla doğrudan kamuoyuna duyur- madığı için. sadece bugünlerin değil, son iki yılın da sorumluluğunu taşıyor. "Yeni bır başbakan sorununun Ecevit'le DSP tara- fından acilen çözümlenmesini" (Grup Başkanvekilı Nihat Gökbulut aracılığıyla) koalisyon ortağı ANAP da istedikten sonra... Çekil baskısına ne zamana kadar direnebilir? Manzaraya (bugüne kadarki açıklamalara) göre daha bir süre, bir süre! ANAP ortaidık sürsün istfyor• Baştarafı 1. Sayfada sonrası için üçlü koalis- yonun devam etmesinin AB ile ilişkiler ve yapıl- ması gereken düzenleme- ler açısından zorunlu ol- duğunu savunurken seçi- min aralık ayında yapıla- cak Kopenhag zirvesinin ardından 2003 yılında ya- pılmasının kendileri açı- sından ideal olduğunu sa- vunuyor. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Er- kan Mumcu ise vekâle- tin felaket olmadığını be- lirterek "Türkiye kaos- lara karşı bağışıklı bir ûlke" diye konuştu. Koalisyonun küçük or- tağı ANAP, çekilme yö- nündeki baskılann artma- sının ardından Ecevit son- rasına yönelik tutumunu belirlemeye çalışıyor. ANAP'hlar. Ecevit'in ve- kâleti MHP lideri De\let Bahçeli'ye vermesi veya çekilmesinin ardından hü- kümeti Bahçeli'nin kur- ması yönündekı senaryo- lann partilenni sıkıntıya sokabileceğini dile getiri- yor. Yeni hükümet kurul- ması aşamasında da AB için yapılması gereken düzenlemeler nedeniyle zaman yitirilebileceğini, bu nedenle en fazla D- SP'li bir siyasetçiye vekâ- let verilerek hükümetin çalışmasını sürdürnnesi gerektığini savunan ANAP kurmaylan. "Tür- kiye'ye bir yılükbir baş- bakan yeter. Sonra zaten seçim sürecine girilmiş olur" değerlendirmesıni yapıyor. ANAP, seçim tar- tışmalan konusunda, "Cin şişeden çıktı, ok ya>dan fırladı. Ama bu Meclis'ten seçim karan almak için iktidar parti- lerinin oyuna ihtiyaç var. Seçim karannı da mut- laka iktidar oyları ala- cak. Sosyal maİiyeti vük- sek programın topluma olumlu yönleri yansıma- dan ve AB ile ilgili dü- zenlemeler gerçekleşti- rilmeden yapılacak bir seçim 3 partinin de inti- han olur" yorumunu ya- pıyor. Ecevit'in çekilmesi sonrasındaki hükümet se- naryolarını da değerlendi- ren ANAP'lı kurmaylar şu göriişü iletiyoriar: "Mec- lis'ten başka formül çık- ması zor. Bir ortağın ay- nlıp yerine başka bir partinin alınması veya dışarıdan destek sıkıntı yaratır. Bu ancak seçim koşuluyla olur. Eğer ger- çekleşirse çekilmeden sonra yine koalisyonun yapısı konınmah." Erken seçim en çok ANAP'ı etkiler Seçimin 2003'ten önce yapılmasımn en çok ANAP'ı olumsuz yönde etkileyeceğinı belirten ANAP'lılar,Yılmaz'ın bu olasıhğı gördüğü için se- çim tarihini ilk olarak ken- disinin 2003 sonbahan olarak telaffuz ettiğini di- le getiriyorlar. ANAP'- lılar, partileri açısından en uygun seçim tarihinin tam ûyelik müzakereleri için tarih belirlenmesinin ar- dından yapılacak seçim olduğunu belirtiyorlar. Erkan Mumcu, sorular ûzerine Ecevit'in sağlığı ile ilgili "Hükümet or- taklanmn bunu bir ara- da dcğerlendirip Türki- ye için doğru kararları vereceklerini umuyo- rum" diye konuştu. Mumcu, Ecevit'in çekil- mesinin kaosa neden olup olmayacağı yönündekı soruya şu yanıtı verdi: •'Türkiye çok güçlü bir devlet. Sayın Başba- kan'ın yerine bir başka- sının vekâlet etmesi fela- ket anlamtna gelmez." Ecevit: GöreviminbaşındayımANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başkent Üniversitesi Has- tanesi'nden 27 Mayıs'ta taburcu olduktan sonra 6 gündür çahşma ofisinin bulunduğu Oran'daki evinde dinlenen Başbakan Bülent Ecevit, "görevinin başında ol- duğu" mesajını verdi. Kendi el yazısıyla yaptığı açıldamavı Ba- sın Müşaviri Cem Avcı aracılığıy- la açıklayan Ecevit, "Durumum iyi, ağrım yok, görevimin başın- dayım" dedi. GATA ıse Ecevit'in sağlık raporunun kendileri tarafın- dan incelemeye alındığı yönünde- ki haberleri yalanladı. Sağlık du- rumu bir bilmeceye dönüşen ve 4 Mayıs'tan bu yana Başbakan- lık'taki mesaısine başlayamayan Başbakan Bülent Ecevit, görevi- nin başında olduğunu söyledi. An- cak Ecevit'in rahatsızlığı nedeniy- le 29 Nisan'dan bu yana Bakanlar Kurulu toplanamazken. Yüksek Planlama Kurulu toplantısı da sü- rekli erteleniyor. Uzun süreli top- lantılara girmesinin sakıncalı bu- lunması nedeniyle 30 Mayıs'takı İşçiler Rahşan Ecevit'le görüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Et ve Balık Kurumu ışletmelerinde çalışan, Hak-İş'e bağlı Öz Gıda-lş Sendikası üyesi 800 işçinin, Başbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlığı nedeniyle eşi Rahşan Ecevit'e geçmiş olsun zıyaretinde bulunacaklan bildınldi. Amtpark'ta bugün saat 10.30'da toplanacak işçiler. toplu olarak pankartlar ve sloganlar eşliğinde yürüyerek DSP Genel Merkezi'ne ulaşacaklar. Emekçüer, DSP Genel Merkezi'nde genel başkan yardımcısı Rahşan Ecevit ile görüşerek Bülent Ecevifin rahatsızlığından duyduklan üzüntüyü dile getirecekler. îşçiler, görüşmede aynca işletmelerin özelleştirilmesi sonrası kaygılannı da Rahşan Ecevit'e iletecekler. Milli Güvenlik Kurulu'na katıla- mayan Ecevit'in, yurtiçi ve yurt- dışı programlan iptal edildi. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "omurgasında rahat- sıziık" olduğunu açıkladığı Ece- vit, evinde dinlendiğı 6 gün süre- since hükümetten hiçbir yetkiliy- le de görüşmezken sadece Baş- kent Ünıversıtesı Hastanesi dok- torlannın rutin kontrolünden geç- ti. Dün DSP'li yöneticılerin ziya- ret ettiği Başbakan Ecevit, eşi Rahşan Ecevit ile birlikte başın- da kendisıne yönelrilen eleştirile- re yanıt \ erilmesı için bir çahşma yaptı. 1 saat 10 dakika süren gö- rüşmede DSP'de Rahşan Ecevit'e yaİunlığıyla bılinen genel başkan yardımcılan Tayfun İçli ve Zeki Sezer. grup başkanvekili Emre- han Halıcı. genel sekreter yar- dımcısı Süleyman Yağız ile genel sayman Mecit Şekercioğlu yer al- dılar. Ecevit. daha sonra da Baş- kent Üniversitesi Hastanesi Nöro- Bahçeli'den destek mesajı • Baştarafı 1. Sayfada ziyaretini sürdüren Bahçeli, Sincan Uygur Özerk Bölge- si'ninTurfan kentinde gazete- cilerin sorulannı yanıtladı. Bahçeli, Başbakan Bülent Ecevit'in bir süredir rahatsız- lığı bulunduğunu, ancak bu- nun yanında tedavi de gördü- ğünü belirterek Ecevit'in asli görevi olan bakanlar arası ko- ordinasyonu sürdürdüğünü kaydetti. Başbakan'ın sağlı- ğıyla ilgili çıkanlan söylenti- leri sürekli tartışmaya açma- nın ve siyasi istismar yoluyla menfaat sağlamaya çalışma- nın doğru olmadığını vurgula- yan Bahçeli, şöyle konuştu: "Bu konuda yapılan tar- tışmaları siyasi açıdan ah- laklı bulmuyorum. Bir top- lantıya katılmadı diye istifa- sını istemek, görev boşluğu oldu demek, doğru değildir. Hükümetteki koordinasyon görevini yerine getirdiği sü- rece istifa etsin demek doğ- ru değildir. Biz şu anda bu görevi yerine getirdiği kana- atindeyiz. Kendisine acil şifalar diliyoruz. Bir an önce sağhğına kavuşmasını Cenab-ıAUah'tan niyaz ediyoruz." Bahçeli, Sağlık Bakanı'nın Başbakan'ın sağlığıyla ilgili ra- por hazırladığı yönündeki iddi- alarla ilgili olarak da bu konuda bilgisi olmadığını söyledi. Türkiye'nin içinde bulunduğu sosyoekonomik koşullarda Baş- bakan'ın bir kriz doğmasını iste- mediğini belirten Bahçeli, "Tür- kiye bir program uyguluyor ve bir krizi aşma durumundavız" dedi. Bahçeli, sorular üzenne Başbakan'ın çekilmesi durumun- da da anayasal prosedürün işleye- ceğini belirterek Başbakan'ın çe- kilmesinin aslmda Bakanlar Ku- rulu'nun çekilmesi demek oldu- ğunu, bu durumda Cumhurbaş- kanı'nın yeniden görevlendirme Başbakan Yardımcısı Bahçeli, Çin'deki temaslan kapsamında dün Sin- can Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'denTurfan'a giderek buradaki eski şehrin kalıntılarını gezdi. Turfan'daki bir çocuk parkmı da gezen Bahçeli, parkta oynayan çocuklarla sohbet etti. (Fotoğraf: yoluyla yeni hükümetin kurulma- sı sürecini açacağını kaydetti. Bu arada, "Erken seçim gün- deme gelebilir mi" şeklindeki soruya karşılık da Bahçeli. Türki- ye'nin bugün yaşadığı krizin ne- denlerinden birinin de çok sık hü- kümet değişikliği olduğunu, böy- le bir durumda Türkiye'nin se- çimden başka hiçbir temel mese- lesini ele alamayacak hale gelece- ğinibelirtti. Bahçeli, milletveki- h transferine gidip gitmeyecekle- ri şeklindeki soruya, "milletve- kili transferini siyasi ahlaksızlık kabul ettiği" yanıtını verdi. Türkiye-AB ilişkileri açısından gündemin sıcak olduğunu kayde- den Bahçeli, "Neden Pekin'de konuştu" şeklindeki tepkileri an- lamadığını kaydetti. Bahçeli, "Ankara'da söylediklerimize kulaklarını tıkayanların Pe- kin'de konuştuklarımızı yadır- gamamaları gerekir" dedi. Bahçeli, MGK'nin son toplan- tısıyla ilgili olarak da, MGK'nin çahşmalannın kozmik bir alan olarak sadece bildirileriyle değer- lendirilmesi gerektiğini, basın ve kamuoyuna başka bilgilerin yan- sıtılması geleneği bulunmadığı- nı belirterek bunlann üzerinde yorum yapılmaması gerektiğini söyledi. MGK'nin fikirleriyle kendi fikirlerinin ayn düşmesi durumunda ne yapacağı yönün- deki bîr soruyu da Bahçeli, "MGK, hükümete tavsiye ka- ran alır, ancak her parti olay- ları kendi görüşleri açısından değerlendirir" diye yanıtladı. Bahçeli, Abdullah Öcalan'ın i- damı yerine, af yolu kapalı olmak koşuluyla ömür boyu hapse mah- kûm edilmesiyle ilgili öneriler konusunda ise "Askeri yetkilile- rin kendi değerlendirmeleridir, saygı duyarız. Biz kendi inandı- ğımızı söyleriz" dedi. lojı Bölümü Başkanı Prof. Dr. Turgut Zileli başkanlığuıdaki 8 kişilik doktor heyeti kontrolünden geçti. Omurgasındaki rahatsızlık nedeniyle çelik korse giydirilen Ecevit'e küçük yürüyüş egzersiz- leri yaptmldığı da Öğrenildi. An- cak doktorlar yine açıklama yap- madan konuttan aynldılar. Ecevit, doktor kontrolünün ar- dından kendi el yazısıyla hazırla- dığı açıklamayı basın müşaviri Av- ct aracılığıyla du>iırdu. Artan sağ- lık sorunlan nedeniyle evinde uza- yan nekahat döneminin hükümet- teki çalışmalan etkilediği ve bir an önce görevden çekilmesi yö- nündeki haberlere tepki gösteren Ecevit, dün 13.30'da yaptığı açık- lamada, durumunun iyi olduğunu vurguladı. Ağnsı olmadığının al- tını çizen Ecevit, "Doktorlann önerdiği istirahate devam edi- yorum. İstirahat esnasında gö- revimin gerektirdiği çalışmala- n sürdürüyorum. Görevimin başındayım" dedi. Basın men- suplan, Avcı'nın açıklaması su^- sında Ecevit'in kendi el yazı- sıyla yazdığı öne sürülen yazı- yı görüntülemeye çalıştı. Avcı da bunun üzerine basın men- suplannın arasından koşar adımlarla uzaklaştı. Ecevit'in sağlık durumuna ilişkin bu son açıklaması, ön- ceki gün kendisini telefonla arayan Cumhurbaşkanı Se- zer'in, "Sayın Ece\it, doktor- lann omurgasındaki rahat- sızlık nedeniyle kaygı içinde bulunduğunu söyledi" ifade- siyle çelişti. Aynca dünkü açıklamasında Ecevit durumu- nun iyi olduğunu söylemesine karşın 28 Mayıs'ta Başbakan- lık Konutu'nda yaptığı basın açıklamasında, "Nörolojik konu çok hassas bir konu. Şu anda iyi olabilir, ancak 1 sa- at sonra durumunuz kötü de olabilir" demişti. Ecevit'in sağlık raporunun kendileri ta- rafından incelemeye almdığı yönündeki haberleri yalanla- yanGATA, şu açıklamayı yap- tı: "1 Haziran 2002 tarihin- de bazı görsel ve yazılı basın organlannda Ecevit'in sağ- lık raporlannın GATA tara- fından incelemeye alındığı haber ve yorumlanna yer ve- rilmiştir. Söz konusu haber ve yorumlar doğru olmayıp gerçeği yansıtmamaktadır." İmza tartışması Ecevit'in Başkent Hastane- sı'ne ilk gittiği 4 Mayıs'tan sonra yasa ve genelgelere attı- ğı imzalar tartışma konusu ol- du. Üstünde noktası olan ve el yazısı ile başlayan imzanın özellikle 24 Mayıs 2002 tarih- li "Bazı Kanunlarda Deği- şiklikYapılması Hakkındaki Yasa Tasansı"nda "düz bir hat üzerinde zigzag çizen" imzaya dönüştüğü göze çarp- tı. Kaburga kınklan ve miyas- teni rahatsızlığı nedeniyle bile- ğini kullanmakta güçlük çek- tiği belirtilen Ecevit'in imza- sındaki değişim, imzayı Baş- bakan'ın yerine başkasının at- mış olabileceği yorumlanna neden oldu. DSP: Eleştiriler sınırı aşıyor I Baştarafı 1. Sayfada sert yanıt verdiler. Ecevit'in "gayet i>i" olduğu- nu söyleyen Genel Başkan Yar- dımcısı Tayfun İçli bazı gazete- lerdeki "tarihi çağn" başlıklı çekilme çağnlannı "tarihi bir densizlik" diye nitelendirdi. İç- li, "Kendi gazetelerini bile yö- netmekten aciz olan bu gazete- lerin yöneticileri. belli ki kendi beceriksizliklerine bakmadan, ülkeyi yönetme sevdasına tu- tulmuşîardır" dedi. İçli, "mazi- si karanbk" bazı siyasetçilerin "çekil" çağnlannın da "siyasal nezaketsizlik örneği" olduğunu söyledi. DSP genel başkan yardımcıla- n Zeki Sezer, Tayfun İçli, Grup Başkanvekili Emrehan Halıcı, Genel SekreterYardımcısı Süley- man Yağız ile Genel Sayman Mecit Şekercioğlu dün sabah sa- at 09.30'da Başbakan Ecevit'in Oran'daki çahşma ofisıne geldi. Başbakan ve eşi Rahşan Ece- vit'le yaklaşık 1 saat 10 dakika görüşen parti yöneticileri, daha sonra genel merkeze geçerek bir basın toplantısı düzenlediler. Ba- sın toplantısına Genel Sekreter Hasan Gülay da katıldı. Toplan- tılara, Rahşan Ecevit tarafından dışlandığı belirtilen Grup Baş- kanvekili Aydın Tümen"in çağ- nhnaması da gözlerden kaçmadı. Parti yöneticilerinin Ecevitler" ı ziyareti sırasında, basındakı çe- kilme çağnlanndan duyıılan ra- hatsızlığın ifade edildiği öğrenil- di. Edinilen bilgiye göre. Başba- kan haberlerden rahatsızhğını di- le getirirken "İşçi haklan, köy- lülerin. memurlann sorunlan, AB gibi konular göz ardı edili- yor. Bunlar ülkeye zarar veri- yor" görüşünü dile getırdi. Haberlerin arkasında Özkan var 1 savı Göriişme sırasında Ecevitler'i hedef alan haberlerin "tek bir yerden planlı olarak çıktığı" görüşünün de dile getirildiği öğ- renildi. Kulislerde, Rahşan Ece- vit'in bu haberlerin arkasında Başbakan Yardımcısı Hüsamet- tin Özkan ın bulunduğuna inan- dığı ve kendine yahn kadrolan arka arkaya düzenlenen basın top- lantılanyla öne çıkarmaya başla- dığı değerlendirmesi yapıldı. DSP Genel Başkan Yardımcısı İçli, "DSP'liler olarak siyasal yanş ve ilişkilerde nezakete bü- yük önem verdiklerini, anlanı- sız polemik ve tartışmalara gir- mediklerini, ancak son günler- de Ecevitler'e karşı bir saldırı kampanyası başlatıldığım" vurgulayarak şunlan söyledi: "Saldırılann eleştiri boyut- lannı aşması. bizi. bunlara kar- şı tepki göstermek ve savunma hakkımızı kullanmak zorunda bırakmıştır. Örneğin bazı ga- zeteler tanhi çağn' adıyla sayın başbakanımıza çekil çağnsı ya- parak tarihi bir densizlik örne- ği vermişlerdir. Kendi gazetele- rini bile yönetmekten aciz olan ve bu nedenle çalışanlannın bir kısmını işsizliğe. bir kısmını da yıllarca yan aç. yan tok yaşa- maya mahkûm eden bu gazete- lerin yöneticileri, belli ki kendi beceriksizliklerine bakmadan, ülkeyi yönetme sevdasına tu- tulmuşİardır. Tavsiyemiz, ken- di işlerine bakmalandır." 'Siyasal nezaketsizlik'' İçli, "esin kaynaklarım ka- ranlık mazilerinden alan bazı siyasetçilerin de ülke sorunla- rıyla ilgili çözüm üretmek yeri- ne, yakışıksız açıklamalarla çe- kil çağnsı yaparak siyasal ne- zaketsizlik örneği verdiğini" söyledi. Bunlann "karanuk ma- zileri"nin her gün ortaya çıkan eski kasetlerle daha iyi anlaşıldı- ğını kaydeden İçli, sözlerini şöy- le sürdürdü: "Nitekim, birkaç gün önce tele\izyonlarda ve ga- zetelerde yayımlanan en son kasetlerinde, 'zaman ve zemine göre papaz elbısesi bile gıyenz" diyerek ne kadar takıyye usta- sı olduklarını bir kere daha or- taya koymuşlardır. Bunlara anımsatnıak isteriz ki, karanlık maziniz için O günler gende kaldı, bugüne bakalım' diyerek kimseyi kandıramazsımz. Sah- te anketlerin rüzgânyla ve bel- li odakların pompaiamasıyla büyüdüğünüzü sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. Merak et- meyin, sandıklar kurulduğun- da siyaseten ne kadar cüce kal- dığınızı görererek hüsrana uğ- rayacaksınız. Dini siy asete alet eden bir başka partinin men- supları da sabah akşam Sayın Başbakanımızın rahatsızhğını gündeme getirerek ve istifa çağnsı yaparak, kesilen nefes- lerini yeniden açmanın telaşı içinde hareket etmektedirler. Halkımız bunlara gereken ce- vabı verecektir." içli. "Vaktiyle iki anahtar va- adiyle oy toplayan ve halkımı- zı hüsrana uğratan, dahası ik- tidar hırsı uğnına laiklik karşı- tı bir partiyle hükümet kuran başka bazı siyasetçiler de bula- nık suda balık avlamanın çaba- sı içinde şimdi de bir azınlık hü- kümeti hayali kurmaktadırtar" sözlenyle de DYP'yi hedef aldı. Soruları yanıtlamayacağını bildiren içli, gazetecilerin "Ko- nuşma metnini Ecevitler mi hazırladı" sorusuna "Şüphesiz biz hazırladık" yanıtını verir- ken "Toplantıyı Rahşan Ece- vit'in talimatıyia mı yaptınız" sorusu üzerine "Hayır" demek- le yetindi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada İçeriğini öğrendikçe ben de seviniyorum, ıçime huzur doluyor, bir hoş oluyorum. Ülkemizi, böy- lesine yurtsever insanlar yönettikçe sırtımız yere gelmez... Bakın bu güzide çalışmaların içinde neler var. Birinci öneri şu: Nereden buldun yasasını kaldıralım. Tabii, ne gerek var kardeşım. Zaten sorunun içeriği olayı özetlemiyor mu? Nereden kazandın, nereden elde ettin, hangi işlen yaparak servet edindin demiyor. "Buldun" diyor. Adam bulmuş- sa bulmuş. devlete ne oluyor? Bu yasa hemen kaldırılmalı. Kaldırdık ama, ne koyacağız. Hemen şu yasa yürürlüğe konmalı: Niye bulmadın? Evet evet, niye bulmadın. Kardeşim, bak adam bulmuş, servet edinmiş, kendini kurtarmış. Sen ni- ye bulmuyorsun?.. Bu devlet herkese bır şey bul- ması için tek tek çare arayacak değil ya. Hem bu her şeyi devletten bekleme mantığını da ortadan kaldırmak gerekiyor. Eyy işsiz kalan bankacı, bütün suç senin. Niye bulmadın kardeşim, hesap ver. Bir bankaya gir- mişsin. İyi kötü, elinden paralar geçmiş. Bir şirket kurup, paraları oraya aktaramadınsa, devlet ne yapsın? Eyy emekliliği bekleyen kamu personeli karde- şim... Insan 50 yaşına kadar devletin içinde bu- lunur da soyacak ee affedersiniz bulacak bir şey bulamaz mı? Haa, niye bulmadın? Çalıştığın ka- mu kurumunun onca ihalesi oluyordu. Bunlardan bılmem kaçı elinden geçti. Sen önünden akıp gi- den dereden su çekemedinse, devlet senı nasıl çeksin? Seni soymayan ölsün Hele sen, "Gidemediğın yer senin değildir" de- yip vatanın dört yanında görev yapan yöneticı ar- kadaş... Bu özdeyişin degiştiğinden haberin niye yok? Bilmiyor musun ki, bu sözün günceli şudur: Soyamadığın yer, senin değildir! Sen de gide gele yönettiğin kurumu soyama- dınsa, el âlem memleketi soğan gibi soyarken sen soğana muhtaç hale geldinse, devlet ne yap- sın? öteki önleme geçelım. Şöyle bir hazırtık var: Mali af çıkarılsın. Tabii, bunca hırsız, katil, cezaevinden çıkıyor da, devlete vergi vermeyen masum yurttaşlarımı- za yükleniyorlar. Bu affın güzelliği ve özelliği şu: Servetinı bildireceksin, devlet baba "Tamam" diyecek "bunu affettim. Ama bundan sonra vergi vereceksin." Hemen çıkmalı bu yasa... Efendim yasa çıktık- tan sonrakine karışılmazmış da, onun vergisi ve- rilecekmiş de... De, da... Ne olacak, onun da ver- gisini vermez. Birkaç yıl sallandırır. Sonra yeni mali af çıkar. Olur biter... Ben her iki yasanın da ülkemize büyük fayda- lar sağlayacağına inanıyorum. Böylece vergi da- irelerinin girişindeki o "Vergilendirilmiş kazanç kut- saldır" sözü yerine şunun yazılmasını öneriyorum: "Vergi veren mahvedilir, vermeyen affedilir." Bunların yanında yolsuzluk davalannın seyri de beni aynca mutlandırıyor, umutlandırıyor. Yolsuz- luklarla işte böyle mücadele edilir. Önce adamı içeri atıp, 5 bin yıl hapis cezası isteyeceksin. Adam mübarek, Galgamış... 5 bin yıllık Ömrü ga- ranti etmenin mutluluğu içinde cezaevinde yatar- ken beraat ettireceksın. Yolsuzluğa karışanların ifadelerini de karmaka- rışık hale getireceksın. Kimin hırlı kimin hırsız ol- duğu belli olmayacak. Kamuoyu da, "Yeter be bıktık bu yolsuzluk haberlerinden" diyecek. Böy- lece yolsuzluk gündemden düşecek. Bundan gü- zel yolsuzlukla mücadele mi olur? Ahh yurdu-muz... Güzel yurdu-muzzzz! Seni soymayan ölsün... Sende soyacak bir şey bulamayap, Allahından bulsun! ankcum@ttnet.net.tr Maksim 'de yangın: 2 ölü İstanbul Haber Ser- visi - Taksim'deki Mak- sim Gazinosu'nun arka bölümünde bulunan Maksim Samara adlı gece kulübünde yangın çıktı. Yanguıda Nusret Doğanay ve Halit Ateş adlı iki işçi hayatını kay- betti. Taksim Sıraselviler Caddesi'nde bulunan Maksim Gazinosu'na bağlı Maksim Samara adlı gece kulübünde dün saat 21.30 sıralann- da yangın çıktı. Beyoğ- lu, Şişli, Beşiktaş ve Fa- tih itafiye ekiplerinın müdahale ettiği yangın kısa sürede söndürülür- ken, gece kulübünde sürdürülen tadilat çalış- malannda görevli Nus- ret Doğanay ve Halit Ateş adlı iki işçi yaşa- mını yıtirdi. Doğanay ve Ateş'in itfaiye ekip- lerince gece kulübün- den çıkanlan cesetleri. istanbul Adli Tıp Kuru- mu morguna kaldınldı. Gece kulübünde bulu- nan 4 işçinin de yan bi- nalann çatılanna atlaya- rak kurtulduklan öğre- nildi. Yangında gece ku- lübünde büyük çapta maddi hasar da meyda- na geldi. iki katlı gece kulübü- nün çatısmm yükseltil- mesi için tadilat yapıldı- ğı öğrenilirken yetkili- ler, çalışmalarda kulla- nılan kaynak tüplerinin patlamasının yangına y- ol açmış olabileceğini bildirdi. Olay yerine ge- lerek incelemelerde bu- lunan İstanbul itfaiye Daire Başkanı Sabri Yahn. yangını haber al- dıktan 4 dakika sonra o- lay yerine ulaştıklannı ve yangının kısa sürede kontrol altına aluıdığını belirterek çıkış nedeni hakkında kesin bilgile- rinin olmadığını söyle- di. Yalm, yangmla ilgi soruşturmanın polisle birlikte sürdürüldüğünü açıkladı. Bir kişiye 581 mifyar Haber Merkezi - Sa- yısal Loto'nun bu haf- taki çekilişinde kupo- nunda 14,15,26,29,30 ve 31 rakamlannı işa- retleyen bir kişi, 581 milyar 427 milyon 950 bin lira ikramiye kazan- dı. Talihlinin kuponunu Eskişehır'den yatırdığı bildirildi. Bu haftaki çekilişte. 5 bilenler 1 milyar 134 milyon 150 biner, 4 bilenler 11 mil- yon 500 biner, 3 bilen- ler ise 1 milyon 100 biner lira ikramiye kazandı. '
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear