11 Haziran 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
<İSAN 200ÎPA2AR CUMHURİYET SAYFA SOYLEŞI DEVRİMDEN, EVRİME. TURHAN SELÇUK DURUST rABLATLl 5TANBUL EFEKDİSİ ABDUUANBAZ IN HAKIKULADE MA3ERALARI 32 KISIM TEKMİLİ BİRDEK Zülfü Livaneli, büyük şairin şiirlerini 25 yıl önceki kayıtlanyla yeni albümüne taşıyor 78ruhuylaNâzımTürküsüMutlUİUğU yakalamak 'Saman Sansı' şiirinde Nâzım, "Sen mutluluğun resmini yapabilir misin" diye soruyordu ressama. Abidin Dino, 7 Kasım 1978'de Livaneli'ye gönderdiği mektupta yanıtını verdi: "Sen mutluluğun resmini yapabilir misin sorusuna karşılığım 'Ben daha yapamadım Nâzım, ama Zülfü türküsünde mutluluğu ha yakaladı, ha yakalayacak." MUIHCU ağltl 'Yiğidim Aslanım' şarkısını ilk dinleyenlerden biridir Uğur Mumcu. Livaneli, anlatıyor: "Roma'dan Paris'e geldiğinde istasyondan almıştım Mumcu'yu. Başmda bir kalpak vardı. 'Savaş ve Banş'ın Pierre'ine benzeyen bir haldeydi. 'Yiğidim Aslanım'ı çaldım çok duygulandı. O zaman o parçanın onun ağıtı haline geleceğini bilemezsiniz ki." HATİCETLINCER "Nâam, bir deniz feneri gibi parlamaktadır her zaman, ama belki biz de oraya giden kayıklarda kiirek çektik" diyor ZüMü Livaneti "Nâzun Törküsü"nü anlatırken. Zor anlarda, gözalhnda, cezaevlennde "su ve rüzgâr" olabilmek için binilen kayıklardı o şarkılar. "Karlı Kayın Onnanı"ndan seslenen Nâzım "ın şiıri türküye dönüşüp dillerde dolaştı. "Hoşgeldin bebek yaşama arası sende" diyordu büyük şair, Zülfii Lıvaneli'nin ezgilennden. Henüz 78'linin üzennden tank geçmemişti ama "Senin yolunu gözlüyor'" diye haber veriyordu iki yıl sonra olacaklan. Geldiler ve geçtıler... "KarüKa\ınOnnanı"ydı, -Hiroşiına'da Ölen Kız ÇocuğıTydu "aolı kuşak." 78'linin Türküsü'ydü artık Lrvaneli'run notalanyla birleşen Nâzım'ın şiirleri. "Saman SansT şiirinde Nâzım, "Sen mutluluğun resmini yapabilir misüT diye soruyordu ressama. Abıdın Dıno, 7 Kasım 1978'de Zülfü Livaneli'ye gönderdiği mektupta yanıtını verdi: "Sen mutluluğun resmini yapabilir misin, sorusuna karşılığım, ben daha yapamadım Nâam, belki daha zamaıu değüL olacak ama Zülfü türküsünde muthıhığu ha yakaladı, ha yakalayacak bence." Livaneli, Nâzım Türkülen'ni yeni enstrümanlarla hazırlayıp piyasaya sunmuş.tu ama eleştiriliyordu, "bitti intihar etti" deniyordu ki Dino'nun bu mektubuyla rahatladı. Eleştirilerden ürkmüştü, kolay değildi yıllann emeğinin boşa gitme korkusu. İklll yapı Eserleri "halk müziğj" değildir, ama duruş olarak halka yakındır: "Yunus Emre' den bu yana akan. gene Nâzım deyimrvie o ulu ırmakta yıkanmaktadnf Livaneli'nin müziğının gelişmesinde iki önemli an var. Yargıç bir babanın oğlu olan Livaneli. Ankara Maarif Kolej'lidir ve köyle hiç ilgisi olmarruştır. tngilizce eğitim görürken bir yandan da halk kültüründen kopmasın diye bir saz alırlar: "Dolayısıyla bende bu ikili bir yapı oldu. Bir yandan işte EK is Presley dinlemek, gitar çalnıak. Beatles dinlemekle ve bağlama yorayla derin Anadolu kültürünü bir arada kavramak bende bir çetişki yaratmadı. tanı tersine bunlar birbirininİ tamamladı" Bovnu bükük genç 19 7 4 yılında Paris'te bir festivalde yaşadıklan müziğinde ikinci büyük etkidir. Dünyanın dört bir yanından gruplar dev gıbi orkestralanyla çıkar. büyük ilgı toplar: "Ben zaten genç ve boynu bükük bir adamım. etimde de bir çalgı. Onu çaldım ama biz tarihsel referansı bilrvoruz. Pir ACIYLA SÖVLENEN ŞARKILAR- Zülfü Livaneü. eski şarkılanndaki sesin kolay yakalanamayacağınj belirtiyor ** Odönemin ruhu, sesi var ve onun insanlara geçen duygusu var. Kaç arkadaşımızı \itirmişiz. O acrvla stüd>oya girip bir şev söylemişsin" Sultan Abdal çahyorum ama Pir Sultan Abdal'ı onlar bilrrüyor kL O gün anladım ki bu iş böyle ohnayacak. Benim açımdan çok başansız bir şeydL" Başansızhğın etkısiyle denemelere ginşır. "Eşkry^a Dünyaya Hükümdar Obnaz"a flüt, li Merhâba"ya kontrbas koyar, arkasından da yaylılar, nefeslilerle Nâzım Türküsü gelir. Asansör çalışmadan Beyoğlu'nda köhne bir apartmanın en üst katında derme çahna bir stüdyoda küçük amatör teyple kaydedıldi Nâzım Türküsü: "Asansör çahstığı zaman kayda giriyx>rdu sesi Karlı ka>Tn ormanında yürüyonım geceleyin'i söylemişim, sonuna geünişim'Yedı tepeli şehrim'de». pat 'bir dakika abi asansör çahştT diyorianh. Hadi gene baştan aL O yüzden gece 12'den sonra falan çahşuthk ki et ayak çekilnüş olsun asansör fazla çahşmasuı. Tek düşündüğüm şey aman asansör çahşmasın da bitirevim şunuydu." Nâzım Hikmet'm kızkardeşinin davetı de Dino'nun mektubu kadar rahatlatıcıdır: "Çokgüzel gözlü hoş bir yaşh hanımdı. 'Tam bu Karlı Kayın Ormanf ndaki müzık ağabeyimdir" dedi Livaneh'nin Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Nâzım için yazdığı şiırden bestelediği "Yiğidim Aslanım", Uğur Mumcu'nun katledilmesinden sonra bir Mumcu ağıdına dönüştü: "Refahyol döneminde Ankara'da konser verirken halk dönüp Anıtkabir'e ZÜLFÜ LtVANELÎ NÂZIM TÜRKÜSÜ'NÜN ÖYKÜSÜNÜ ANLATIYOR: Halkla bütünleşen şarkılar Zülfu Livaneli, 1973-1978 yıllan arasında Stocholm'de kıyısında karla kaplı ormanın olduğu bir öğrenci evinde kalıyordu. Moskova'yı, Nâzım'ı düşünerek besteledi şarkılannı: "Nâzım bizim hayaonuzı çok etkilemiş bir şair. Hem düşünceterimizi etkflemiş hem de benim bu yaşunda yazdığun her yaada, her konuşmamda, yazdığun her romanda Nâam'uı dilinin etidsi vardır. Bütün o zor yülar boyunca beni tsveçte ayakta tutan şe\. bu Nâzım'ın şürierinden ohışan bir uzunçalar yapabilmekti O yıUarda buemezdüüz tabü bu başardı mı olacak, otanayacak mı, insanlar bunu sevecek mi. sevmeyecek nıi. Ama şimdi geriye bakınca bir çe\ rek yüzyildır bu şarkılar artık halkla bütünleşti ve söylenir oldu. O bakundan çok muduvıım." Livaneli, eserlerine türkü olmamasına karşın neden Nâzım Türküsü admı vermişti: "Halkmüziği formlanyla Nâzım Hikmefin şiirini yapmak mümkün değil. Türkü olmamasına rağmen Nâzım Türküsü' dedim. Nâzım'dan Türküler demek değil bu. Böyle bir alnımran üzerinden onun deyimiyle Esnıer bir yalaza gibi esip geçen bir rüzgâr' Nâzun Türküsü ve 'rüzgârlı bir adam* onun türküsü.'' Konserlerim toplu ayin' z.üitu Livaneli, şarkılannın sevilmesini en büyük ödül olarak değerlendiriyor: " Benim konserlerime bir şarkıcıyı dinlemek için değil, bir ayini paylaşmak için gelir insanlar. Konserlerim, geçmişini yaşayan ve duruşunu, arkadaşlanyla birlikte var oluşunu orada bir kez daha kanıtlamaya gelen insanların toplu törenine dönüşüyor." besteci olduğunu düşünüyor: "Ben susruğum anda dinleyici söylemeye başhyor parçalan. Türkiye'nin neresine gjderseniz gidin, hatta Türkiye dışında kitie koro ohışturup söyiüyor. Benim konserlerime bir şarkıcnı dinlemek için değil bir ayini paylaşmak için geür insanlar. Konserlerim, geçmişini yaşayan ve duruşunu, arkadaşlanyla birlikte var oluşunu orada bir kez daha kanıtlamaya gelen üısanlann toplu törenine dönüşüyor." Müzlk ve va2arlık Livaneli, çocuklugundan beri kendini yazar olarak hayal etmiş. "Bir Kedi, Bir Adam Bir ÖJüm" romanıyla "Yunus Nadi Yanşmasrnda Roman Ödülü'nü kazanan Livaneli, "müzik ortanundan bilinçli olarak geri çeküdi" ve bugünlerde yeni bir roman üzerine çalışıyor: "Ben bugün otunıp bugünkü duygulanmla bir albüm yapsam ki yapacağun. bu kadar geniş bir ilgi göreceğini sanmıyorum. Çünkü o zaman toplumun büyük bir kesimi\1e birlikte nefes ahp yeriyt)rduk. Şimdi Türkiye değjşti. İnsanlar daha farklı yerierdeler. Benim müziğim hep dünyayı değişurmek isteyen bir müzikti. Ve dünyayı değiştinnek isteyen insanlar tarafindan iyi algüanryordu. Ama bugün o insanlar azaldı." 1 Nâzım Türldisü"nde ve daha sonraki eserler yeni kayit olmayacak. Livaneli, o dönemin sesıni bir daha yakalamanın olanaksız olduğunu düşünüyor: "O sesi kolay yakalayamazsınız. O dönemin ruhu, sesi var ve onun insanlara geçen duygusu var. Paris'te Günlerimiz'i kaydetmişim. 80 darbesi olnıuş, tekrar acüar içindeyiz. Kaç arkadaşımızı yinnrrişiz. O acıyla stüdyoya girip bir şey söylemişsin. Ya da' i 2 Mart Ağıtlan". Ö dönemin sesi gerekiyor. Şimdi yapsak muüaka bambaşka bir şey yapartz. Aynı kişi de değtthn ben. Yani o çağlarda Abidin Dino'yla çok konuşurduk bunu acaba gençlikteki insan siz misiniz' diye. 'Dünle beraber gitti düne ait ne varsa cancağızım. bugün yeni şeyler söylemek lazım' der Meviana." Nâzım Türküsü ben'ltn Zülfü Livaneli, 78'lerden bu yana kimi siyasi tartışmalar içerisinde eleştiriİdi. Ama sohbet konumuz müzikti ve Nâzım Türküsü, 78'linin türküsüydü. "Dünya değişiyor siz de değişiyorsunuz. Fakat ben Nâzun Türküsü'ndeki duyarhlığuı, o bestelerin ve o sesin sahibiyim onun arkasındayını ve hâlâ aynı kişi olarak yaşı>orunı. Yani benim o dönemdeki düşüncelerimden daha değişik düşünceler taşımam mümkün değil. Bu şarkılar, Gustav Flaubert denüş ya 'Madam Bovary benim1 diyebu şarkılar benim." doğru 'Yiğidim aslanım burada yatıyor' diye söyledi. Bu parça üısanlann sevdiği gönülerinde yer tutan demokrat kişüerin ölümünün ağıü haline geldL Uğur Mumcu bu parçayı çok severdi. ÎJk dinlettiğim insanlardan biridir Uğur Mumcu. Roma'dan Paris'e geldiğinde istasyondan almıştım. Başmda bir kalpak üzerinde büyük bir kaput gibi büyük bir şey vanh. Savaş ve Banş'ın Pıerreine benzeyen bir haldeydi Yiğidim Aslanım'ı çaldım çok duygulandı. O zaman bilemezsiniz ki o parçanın onun ağıü haline geleceğini bilemezsiniz kL" Konserlerlm blrer tören Şarkılannın se\ümesıni en büyük ödül olarak değerlendiriyor ve dünyada bunu yaşayabilen çok az GÖRÜŞ Psikolog Dr. AYLA DONMEZ • ••Gelecek Bugünün Çocuk yetıştirmek dünyanın en güzel olayı olduğu ka- dar zortukları da çoktur. Anımsamaya çalışalım... Ço- cukluğumuzda, gençliğimızde bazı olaylar karşısında; "Sen anne olunca çocuğuma böyle yapmayacağım" veya "Ben şöyte baba olacağım" demişızdir. Buna kar- şın: çoğu zaman kendimizi çocuğumuz karşısında, an- nemız veya babamız gibi davranırken. bazen de daha da kotü durumda bulduğumuz olmuştur. Tabiı ki iste- mediğimiz bu durumları yaşamamanın yollan var. Bu- nu gerçekleştirmenın bir yolu çocuğun bedensel, psı- kolojık ve sosyal gelışimini bir bütün olarak görüp ona göre davranmak, diğeri ise beklentilerimizden önce sevgiyi, saygıyı ve biriikteliği dengeli yaşamaktır. Anne karnından başlayıp okula kadar süren ilk beş yıl birey olmanın temeilerinın atıldığı dönemdir. Bu ba- kış açısının doğruluğu yapılan araştırmalarla önem ka- zanmıştır. Hatta, son zamanlardadunyada, bu dönem- de karşılaşılan sorunlara yönelik "bebek ruh sağlığı kli- nikleri" önem kazanmaya başlamıştır. Anne baba olarak, özellıkle bu ilkyıllan bilınçli geçir- memiz çok önemli. Ne zaman ne yapacağız, ne söyle- yeceğiz veya ne kadar gözlemcı, ne kadar karışan ola- cağız... Tutumlarımız çocuğumuzun dünyayı algılayışın- da, yorumlayışındavedavranışlannı kazanmasındaet- kili olur. Hatta kişılik yapımız veya içinde bulunduğu- muz duygu durumu, çocuğumuz için çevre oluşturu- yor, dıyebiliriz. Anne ve babanın yaratacağı huzurlu ortam, çocuğun gelişmesinde beslenme kadar önem taşır. Son yıllarda bılım adamlan, depresyonun, anne ve babadan ço- cuklara geçebıldiğıni belirledıler. Massachusetts has- tanesinde yapılan araştırmada, 380 çocuk denek ola- rak ele alındı; anne veya babası depresyon ıçınde olan çocuklarda, aynı sorunun, diğer çocuklara göre dokuz kez daha fazla olduğu goruldü. Çocuk sahibı olmak istediğimiz andan ıtıbaren, onun- la bir etkıleşım içıne gınyoruz. Tabıı ki istendıği bir or- tama gelen bebek, öncelikle temel guven duygusunu kazanmada daha şanslıdır. Bazen, beklenmedık olay- lar onun gelışimini ve sosyal uyumunu olumsuz etkile- yebilir. Örneğin, travma ve stres altında kalan bebek ve çocuklarda sessızleşme, yavaşlama, hareketlilıkteazal- ma veya artma, hırçınlık, aşın urkeklik, çekingenlik, her şeye ağlama, karşı gelme, öfke krızlen veya çabuk si- nırlenme, tuvalet eğıtımı ve alışkanlığında problemler, uyku ve yeme sorunlan, dıkkat toplamada güçlüklergö- rülebilir. Ayrıca, gelışme aşamalanndakı aksaklıklar da (yapısal kaynaklı olabildıği kadar yaşamsal nedenli de olabilir) onun sosyal uyumunu ve ozguveninı zedeter. Çünku bu tıp sorunlar çocuğun tüm yaşamında olum- suz etkıler yapacaktır. Örnek verırsek; çocuklarda aşın hareketlilik, dikkat eksikliğı, disleksı gıbi durumlar okul başarısızlığına, gi- derek de uyum bozukluklarına neden olur. Bu durum, önlem alınmadığı takdırde; yetışkinlikte davranış bozuk- luğu şeklınde surer. Sık sık eş, iş değıştırme, sorumlu- luk taşıma ve ılışkı güçlukleri gıbi, yaşam sorunlan ola- rak da karşımıza çıkabilır. Çocuğun aşın hareketli olu- şu ve dikkat eksikhği, organik bir neden dışında, ıçin- de bulunduğu ilışkı ve eğıtım biçimine bağlı olarak da gelışebilır. Aşın korunması veya ilgisizlık gibi aile tu- tumları onun yaşam bıçimini doğrudan belirier. Görülüyor ki çocuğumuzun sorunlu bırey olmama- sında bizım önemli rolümüz var. Kullanacağımız ana ba- ba modelini tercih etmek gibi bir olanağa sahibiz. En azından bu bizim elimizde. Onun, mutlu olup iyi yetiş- mesı adına sert, müdahalecı olmak veya her istediğıni sağlamak yanlış bir tutum olacaktır. Kararlı, tutarlı, ilgi- li, anlayışlı, yeniliğe açık olmak, saygı duymak ve sev- giyi yaşamak... Böylelikle anne baba çocuk birlikteliği- nın keyfini daha çokçtkarabılıriz. Bugünün güzellığı, ge- leceği de güzelleştirir... Bunun için, önemsememiz gereken tutumlann altı- nıçizelim... • Öncelikle, çocukluğumuzu unutmayalım ki empa- ti yapabilelim. • Verdiğımız sevgı kadar, saygı da gösterelim. • Davranışlanmızda ve karaüarımızda tutarlı olalım. • Bizim çizdiğimiz hayatı yaşamalannı beklemenin sağ- lıksız olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. • Ayn bir birey olduklarını unutmayalım ve onlann da bunu yaşamalannı sağlayacak şekilde davranalım. • Asla hiç kimseyle kıyaslamayalım. • Koruyucu davranarak, onlan tehlikelere yaklaştır- dığımızı unutmayalım. • Kararverip, sorumluluktaşıyacaklan ortamlarda ol- malannı sağlayalım. • Heryaşın gelışımine uygun "sorun çözebilme" be- cerisi olduğunu göz ardı etmeyıp, deneme fırsatı vere- lim. • Sorun çözme bilincı gelışen çocuk, sorumlulukla- nnı da üstlenebilir. • Unutmayalım ki olaylan "neden, nıçın" dıyerek öğ- renen çocuklar, bağımsız ve tutarlı kişiler olmayı ve doğru kararlar almayı da başarırlar. Duyariı olmamız gereken bir dığer nokta ıse çocuk- lanmızın yapmamasını istediğimiz davranışlan. bizim ya- pıp yapmadığımızın farkına varmamızdır. Yüze yakın bestesi bulunuyor Timisi'nin ilk albümü piyasada tstanbul HaberServi- si-Gençmü- zisyen Ali Haydar Ti- misi'nın ilk albümü "Emeğiın- sin" yayım- landı. Yüze yakın beste, aranje ve yö- netmenlik yapan Timi- si" nin albümünde kendi eserlerinin yam sıra ge- leneksel türküler de yer ahyor. Albümde, Ali Haydar Timisi söz ve müzikle- rini yazdığı 'Emeğim- sin,YalanmışMeğer,Ya- rası Sakü, Seneyi Devri- ye, Yalancu Ay Balam, GonüJvçGocebeSemah, Hasret' adlı eserleri yo- rumluyor. Iber Müzik bünyesinde piyasaya çı- kan 'Emeğimsin' albü- münün yapımcılığını tb- rahim Yılmaz ve Erdal An' Havdar Timisi Yılmaz üstle- nirken sanat danışmanlığı- nı Aydın Oz- türkyaptı. Ankara 1974 doğum- lu olan Ali Haydar Timi- si, 1994'tels- tanbul Teknik Üniversitesi (tTÜ) Devlet Konser- vatuvan'na girdi. Sesi ve bağlamasıyla birçok sanatçıya eşlik eden Ti- misi, ÎTÜ bünyesinde oluşturulan Türk halk müziği ve çoksesli ko- rolardagörevaldı. Türk halk müziği, Anadolu halk kültürü ve folklo- ru üzerine araştırmalar yapan genç sanatçı, "RuhiSu"konulubitir- me tezi hazırladı. Ali Haydar Timisi. ME- SAM'a kayıtlı. yüzün üzerinde eseri bulunu- vor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear