01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2002 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Dr. Mustafa AkgüVle Türk insanının internete bakış açısını ve înternet Haftası 'nı konuştuk SÖYLEŞİ: LEYLA TAVgAIMOĞLU Dünya değişiyor... Yüksek teknoloji bütün ülkelerde önplana çıkıyor... Insanayatınm artıyor... însan artık internet olmadan şuradan şuraya adım atmıyor... Bütün haberleşmeler internet üzerinden yapıhyor... Ya bizim Türkiye'de? Birkaç internet kahvesini görüp ülkemiz insanının sihirli değnek değmişçesine teknoloji özürlü olmaktan kurtulup teknoloji uyumlu hale geldiği sanısına kapılan ahmaklar gerçekleri acaba ne zaman görecekler? Şu anda bir yoklama yapılsa acaba Türkiye nüfusunun kaçta kaçı bilgisayan, interneti kullanmayı biliyor? Dünyayla rekabet edebilmek, dış dünyaya dahafazla açılabümek için internet kullanmanın şart olduğunun bilinci ise neyse ki bazı karar ahcılarda yerleşmeye başladı. Bu nedenle bilişim şûraları kuruluyor, internet haftalan düzenleniyor: Türkiye hafıften silkinip AB nin "e-Avrupa+ " sözleşmesine imza atıyor. Mevzuatını AB 'ninkine uydurmak için çahşmalar yapıyor. Bu silkinişin en önemli göstergelerinden birisiyann başlayacakve bütün ülke çapında iki hafta sürecek "tnternet Haftası ". "İnternet Haftası "nın amaçlannı, internetin önemini ve Türk insanının internete, bilişime bakış açısını, Dr. Mustafa Akgül le konuştuk. Yasal tokat - Ulaştırma Bakanlığı 'nın internet olgusuna sıcak yaklaştığı konusunda duyumlar var... - Ulaştırma Bakaniığı internetin ne anlama geldiğinin farkında. tnternet Kurulu Ulaştırma Bakanlığı içinde 1998'de kuruldu. Ana amacı, internetle ilgili herkesi bir araya getirip Türkiye'de internet konusunda neler yapılrnası, sorunlara nasıl çözüm bulunması gerektiğinin tartışılacağı bir platform oluşturmaktı. Şimdi de iyi körü çahşıyor. Bünyesinde bir bölümü kamudan, bir bölümü özel sektörden. bir bölümü de sivil toplumdan insanlan bir araya getirdi. Devlette, sivil toplum ve özel sektörün bu kadar yoğun katıldığı bir başka yer yok. Ayda yaklaşık bir kere toplanan ve çeşitli kararlar alan, kamuoyunu aydınlatan, bilgilendiren bir kurul. Eksiklikleri var, ama yine de bu olumlu bir adımdır. Başka benzeri de yok. Buna daha fazla eğilip, daha yoğun çahşıp, bir miktar kaynak bulmak ve politika oluşturmak için temel dokümanlar üretmek için araştırma yapılması gerekiyor. Öyle de bir eksikliğimiz var. - Öbür bakanlıkların ve öbür kamu kuruluşlarımn internet kavramına yaklaşımları nasıl? Hâlâ uzak durmaya devam ediyorlar mı, yoksa biraz yolahndı mı? - Bu yıl içinde birkaç gelişme oldu. Aslında RTÜK diye adlandırdığımız yasayla internet dünyasına bir tokat attılar. Bunun başka bir açıklaması yok. Bu, çok seıt bir tokattı. Haklı rahatsızlıklanna karşın çok sert bir tepki gösterdiler. - Yani birilerine lazıp işin olumsuzluğa doğru gitmesine mi neden oldular? - Birilerine kızmakta haklı olabilirler. Kimilerine küfur, hakaret yağdı. Bu tür davranışlara haklı tepkiler gösterilmesini anlayabiliriz. Ama gösterilen çözüm, çözüm değildi. O sorunu çözmeyecekti. Vereceği zarar çok daha fazla olacaktı. Hiç kimseye sormadılar, dinlemediler. Gösterdikleri reflekssel bir tepkiydi. Ama ondan sonra iki önemli gelişme oldu. - Neydi bunlar? > - Birisi Türkiye'nin e-Avrupa+'ya haziranda imza atnıası. tkincisi de eylülde düzenlenen Bilişim Şûrası'nda Başbakan'ın bu işe, "Tamam" demesidir. - Bu, e-Avrupa+'nın özünü bize anlatır mıstnız? - Özü şu: Avrupa internet konusunda ABD'den geri kaldığını fark etti. Dolayısıyla da toparlanıp rekabet avantajını elde etmek için bir plan yaptı. Buna "e- Avrupa+ plam" adını verdi. Bu, 2002 sonunda bitecek. Bundan sonra, AB'ye aday ülkelerin buna benzer çahşmalar yapmalan özendiriliyor. Bu konuda bir anlaşma yapıldı. Türkiye de, dediğim gibi, buna imza attı. Burada Türkiye Avrupa'ya şu taahhütte bulundu: Bütün okullar, 2002 sonunda internete bağlanacak, kamu kuruluşlarının çoğu 2002 sonunda internete taşınacak; aynca her işyeri, her ev, her birey internete bağlı olacak. Özetlemek gerekirse, artık interneti çok kolay, çok ucuz, çok kullanılır hale getirmek, bütüntoplumubu teknolojiyi kullanmaya özendirmek ve kullandırrnak. Avrupa Birliği, bütün bunlan 2002 sonuna kadar kendisi için yapıyor. Aday ülkelere de "2003 sonuna kadar neler yapabiliyorsanız onu yapın," diyor. Aynca aday ülkelerden, kendi mevzuatlanm AB mevzuahna uydurmalannı istiyor. Türkiye bu anlaşmaya imza attıktan sonra Başbakanlık'ın koordinasyonu altında "e-Türldye* çalışma grupian çahşmaya başladılar. Her bakanhk artık bu konuda, iyi kötü, kafa yoruyor. Şimdi bir heyecan var. Ama daha yolumuz çok uzun. Yine de çok iyi bir başlangıç. "e- Tûrkfye"yle birlikte tüm eğitim sistemi, hukuk sistemi, idari sistemin hepsinin yeniden gözden geçirihnesi gerekeceİc. internet,sanayi devriminden dahaönemK- Yarın İnternet Haftası etkinlikleri baş- lıyor. Ancak, internet olumsuz olaylarla gündemde. Bazıgençlerin intiharlarına ne- den olduğu savları var. Zaten bilgisayar- dan, internetten, kısacasıyeni teknolojiler- den ürküntü duyan sokaktaki adam bunla- rı duydukça büsbütün ürküyor. Sizce bu ko- nuda ne gibi önlemler ahnabilir, neler ya- pılabilir? AKGÜL - Şunu söylemek lazım: internet bir ortam; bir araçlar topluluğu. Her aracın iyi ve kötü kullanımı söz konusu- dur. Otomobillerden ve karayollarından, tra- fik kazaları var diye, vazgeçebiliyor muyuz? Ya da telefonla dünyanın en kötü işlerı yapı- yum var; eyaletler vergi almıyorlar. Henüz ne yapacaklarını bılmiyorlar. Para kaybediyor- lar. Parayı kaybettikleri için isyan ediyorlar, ama ilerleme olsun, diye bekliyorlar. Tekno- loji geliştikçe bir çözüm bulunabilir umudu içindeler. Dolayısıyla, hiç kimse internetin gelişmesinı engellemek istemeyecektir. İn- ternet sanayi devriminden de daha önemli bir gelışmedir. O bakımdan bu gelişmeyi engel- lemenın maliyeti çok yüksek olacaktır. Bunu dünyada hiç kimse yapmak istemez. Ama herkes, bazı düzenlemeleri yavaş da olsa yap- maya çahşıyor. İlgili herkesin katılımıyla bir şeyler yapılmasına çalışılıyor. AB, siber suç- larsözleşmesini imzaladı. Gerçi Türkiye bu- labiliyor. Telefonu mafya da, silah tüccarla- n da, vatan hainleri de kullanıyor. Ama tele- fondan da vazgeçemiyoruz. Postayı türlü çe- şitli insanlar kullanıyor, ama postadan da vaz- geçmiyoruz. Baştan da dedigim gibi, her ara- cın iyi ve kötü kullanımı vardır. înternete gelince... Biz daha işin çok çok ba- şındayız. Hatta, daha çocukluk döneminde- yiz. diyebiliriz. Dolayısıyla, Türkiye marji- nal durumlarda çok hassas. Bunlann üzerin- de fazlasıyla duruyor. Oysa odaklanması ge- reken internetin olumlu yönleridir. Marjinal konuların kolay bir çözümü yok. Kamuoyu orada yanılıyor. internet teknolo- jileri tasarlanırken bu kadar büyük bir geliş- meyi hiç kimse düşünemedı. Onun için bu ka- dar kötü durumlara yönelik tasanm eksikli- ği var; yeniden tasarlanması lazım. O da va- kit ahr. Üstelik internet uluslararası bir olgu olduğu için daha çok zaman alacaktır. - Peki, son derece olumsuzyayınlaryapan web siteleri var. Bunlara karşı herhangi bir önlem alınamaz mı? - Bunları yasakiıyorum, diyebilirsiniz. Ama bir işbirliği ortamı olmadığı sürece bu müm- kün değildir. Yolsuzluk.com'u yasakladılar. Ama o da bir sürü kopyasını açıverdi. Şu an- ki teknolojiyle bu tür yayın yapanları engel- lemek mümkün değil. Bir numarası kapanır. Başka bir numara açarlar. Işi bilmeyen biri- ni engellemek daha kolay. Ama öbür taraf bi- raz uyanıksa kendini kopyalar. Dolayısıyla bunlarla şimdiki halde baş edilemez. Teknolojinin bugünkü halıyle yasakçılık bir çözüm değil. Basında olduğu gibi. ben yasakladım, diyerek bir yere varamazsınız. Dünyada Türkiye'nin ilgisi olmadığı ülkeler de var. Oralarda bunlan nasıl uygulatacaksı- nız? Ayrıca, öbür taraf çok hızlı hareket ede- rek kendi önleminı alabilir. - Peki, internet hukuku konusunda neler yapıhyor? - internet hukuku serbest bir alan değil. Hiçbir şey berrak değil. Çünkü teknoloji kay- gan; hiçbir şey henüz yerli yerine oturmadı. Dünyadaki genel eğilim de bu düzenlemele- ri yapmamaktan yana. Bunu hiç kimse ıste- miyor. - Neden? - Çünkü hiç kimse internetin gelişmesini en- gelleyecek bir yola gitmek istemıyor. Bunun en somut göstergelerinden birisi ABD'deki eyaletlerdeki satış vergileridir. KDV karşrlı- ğı vergiler bunlar. Ama şu anda bir morator- ODTÜinşaat Bölümü 'nde yükseköğrenimini tamamladu Matematik mastırı, Kanada 'da doktorayaptı. ABD 'de altı yıl ziyaretçi öğretim üyesi olarak görevyaptu 1987de Türkiye'ye döndüğünde Bilkent Universitesi'nde endüstri mühendisliğinde göreve başladu Son yıllarda çalışmalannı bilişim alanında yoğunlaştırdu na imza atmadı, ama bunun sonucunda her ül- ke kendi düzenlemesıni yapacak. Şimdiden kimileri, ben bazı şeyleri uygu- lamak istemiyorum, diye itiraz sesleri yükselt- meye başladı. - Medyanın internetle ilgili toplumdaki etkileri nasıl? - Türkiye'deki medya internetin negatif bo- yutlarına odaklanıyor. Tabii, bu kendi tercih- leri. Belkı işin önemını kavrayamıyorlar. Ya da klasik bir örnek vardır. Köpek adamı ısı- rırsa haber değildir, ama adam köpeği ısırır- sa haberdir, mantığıyla marjinal, sivri unsur- ları haber yapıyorlar. - Peki, orada kasıt olabilir mi, sizce? - Bir miktar vardır, diye düşünüyorum. RTÜK (Radyo Televizyon Üst Kurulu) Yasa- sı'nın iptaiinın nedenlerinden birisi de inter- netle ilgili maddelerdi. Cumhurbaşkanı bunu veto etti. İnternet top- luluğu da RTÜK Yasası'na çok ciddi bir tep- ki gösterdi. Ondan sonra bazı basında, ken- di basın grubunda internet şirketı olmasına rağ- men ciddi bir tavır devam etti. Bu bana duy- gusal bir tepki gibi geliyor. - Bütün bunlar işin olumsuz yanları. Bir de isterseniz olumlu yanlanna bakalım ve tnternet Haftası 'ndan başlayalım... - Evet. Internet Haftası. aslında kültürü yayma haf- tası. Bu, internet kültürü- nü geniş kıtlelere yaymak için yapılan bir etkinlik. - İnternet Haftası yur- dun hangi illerinde ve ne- relerde yapıhyor? - Bu etkinlikler iki hafta sürecek. Pek çok yerde ya- pıhyor. Ben kendi gidece- ğim yerlerı sayayım. tstan- bul. İzmir, Adana. Ankara, Kayseri, Çorum, Eskişehir, Gazıantep, Bursa. Van, Hakkâri, Şırnak... Bütün büyük üniversitelerde et- kinlikler yapıhyor. Aydın ili çok ilginç bir şey yapıyor. Bu iki hafta boyunca valilik, emnıyet, üniversite. kütüphane, kafe- ler hepsi birlikte yoğun bir etkinlik yapıyorlar. Manisa, Afyon, Denizli'de benzer etkinlikler var. Türkiye'nin her ilı, her ilçesi. her oku- lunda bu etkinliği yapmak, bu kültürü aşılamak, inter- neti nasıl kullanacaklarını, ne yarar sağlayacağını in- sanlara göstermek, bir can- lılık sağlamak internet Haf- tası'nın başlıca amacı. Bu tür etkinliklerin beşincisi bu. Çok geniş bir afişleme de yapı- yoruz. iki yüz ellı binin üzerinde afiş bastır- dık ve dağıttık. Her okula en az iki afiş gön- derdik. Okullar aynca kendileri de afiş tale- binde bulunuyorlar. Tüm kaymakamiıklara. il özel idarelerine, valiliklere, belediyelere de afiş gönderildi. Bunun dışında. bütün pos- tanelere, telekom ofislerine. garlara, hava meydanlarına afişler asıldı. Bazı bankalara da bu afişlerden asıldı. Bazı kitapçılarda küçük afişler dağıtılacak. Televizyonlarda. radyolar- da, basında internetle ilgili haberler yer ala- cak. Bu iki hafta boyunca Türkiye'nin gün- demıne internetin yerleşmesı ıçın çaba har- cıyoruz. - Sizinle yaklaşık bir yıl önce yaptığımız son konuşmamızda internet hukuku} la il- gili çahşmalaryapıldığını söylemiştiniz. Bu çahşmalar şu anda ne aşamada? - Önce şunun altını çizmek lazım: İnternet hukuku, kısa vadede, altı ayda, bir yılda çözülebilecek bir olay değil. Ama Tür- kiye'de bazı gelışmeler var. RTÜK Yasası'na karşı sivil toplum bir tep- ki gösterdi. Birkaç çalışma grubu oluştu. Ba- rolar yavaş yavaş harekete geçti. Dolayısıy- la sıvıl toplum internet hukuku konusunda çahşmaya başladı. Şimdi devleti işbirliğine zorluyor. Zaten devlet de bir miktar işbirhğine yanaşıyor. Hu- kuk konusunda yavaş da olsa katılımcı me- kanızmalar harekete geçtı. Zaten bu iş çok hız- lı olmaz. Bütün hukukçulan bir salona top- lasanız, bir ay çalıştırsanız bile bu işin kolay çözümü yoktur. Bir süreç başladı. Bazı unsur- ları harekete geçırmek lazım. Kültürün yayıl- ması, düzenleme, hepsinin bir arada gitmesi gerekiyor. Zaten bu işin oturması da vakit alacak. Örneğin Almanya, kendi yasasını yap- tı, ama iki yıl sonra değiştirdı. - Teknolojinin çok hızlı değişmesi ve ge- lişmesi nedeniyle mi? - Evet. Aynca insanlar bu yenı teknolojiyi kullandıkça bazı yeni şeyler ve gereklilikler ortaya çıkıyor. Teknoloji daha oturmadı. Bü- tün sistem yeniden değişecek. Buna, bir dev- rim, diyoruz. O zaman da devrimler beş-on yılda olmaz. Her şeyin yeniden tasarlanması gerekiyor. Daha algılama, kültürü öğrenme aşamasındayız. İnternet tasarımlarını yeni- den yapma noktasındayız. Uzun, devnmsel bir yolun daha başındayız. Bunu bilerek, bilinç- le buna eğilmek zorundayız. 'İnternet Yasamdıı" - Bir de mayıs ayında yapılacak bir etkinlik var. Onun taslak raporlarının çıktığının duyumlan alınıyor. Bunun içeriği nedir? - Eylül ayında yapılan Bilişim Şûrasf nda alınan bir karar gereğince bu etkinlik 10-12 Mayıs'ta Ankara'da; dört sivil toplum kuruluşunun Başbakanlık'la birlikte yürüttüğü bir çalışmanın sonuçlan tartışılacak ve karara bağlanacak. Türkiye'nin bu konuda ne gibi polıtikalar üretmesi gerektıği konusunda temel bir dokuman oluşturulacak. insanlar bunun üzerinde üç aydır yoğun bir biçimde çalışıyorlar. Şu anda taslak raporlar çıktı. Bu raporlar bırleştırilip daha sonra kamuoyunun görüşlerine açıklanacak. Yani Türkiye, sivil toplumuyla, kamu ve özel sektörüyle bihşim konusunda ne yapüması konusunda ilk kez bir denemeye giriyor. Bu, çok olumlu bir gelişme. Sonuçlan ıstedığımiz düzeyde olmayabilir. - \eden olmayabilir? - Çünkü çok hızlı bır çalışmadan sonra yapıhyor. Ama çok iyi bir deneme. O nedenle de olumlu bir adım olarak görüyor ve değerlendiriyorum. Bunu ne kadar hayata geçirebıleceğimizı hep birlikte göreceğiz. Tabıi, bunu ne kadar hayata geçireceğimiz de yıne hepimize bağlı. - Türk insanı internetin önemini kavrayabildi mi, sizce? - internetin ne kadar önemli olduğunu zaman zaman algılamakta zorlanıyoruz. Ama şu anda bile yaşamın nasıl değişmeye başladığını görmemiz lazım. Interneti kullananlann temel haberleşme aracı artık internet oldu. Dikkat ederseniz artık bankalar bütün işlemlenni internet üzerinden yapıyorlar. Ahşveriş de artık internet üzerinden olmaya başladı. Belki de şunu söylemek lazım: Artık internetin hayatımıza girmesiyle birlikte meslekler değişiyor. Işletme bıçimlen değişiyor. Klasik telefon santrallan yapılmıyor, artık. Dünyayla rekabet etmek, dünyayla bütünleşmek ıçın internetin, özellikle araştırma- geliştirme açısından çok gerekli olduğunu Türkiye'nin artık algılaması lazım. Ama Türkiye bu çerçeveye girmekte hâlâ zorlanıyor. Artık dünyayla rekabet etmek istıyorsak bunun yolu yoğun araştırma-gelıştırmeden, yoğun yüksek teknoloji planlamasından, beyinsel emeğin öne çıkmasından geçıyor. Artık kışının öne çıkması zorunlu. Kişisel bazı sorunlarımız var. Elle gelen düğün bayram, anlayışından \azgeçmemız gerekiyor. Herkesi düşünmeye, araştırmaya, sorgulamaya özendirmek zorundayız. Bireysel sorumluluk almaya daha fazla özen göstermemiz lazım. Bizim, teknolojık gelişme yolunda çektiğimiz bazı sıkınhlar var. Bunlar kültürel sıkıntılar. Teknoloji uretmememiz, ya da üretemememiz bu sıkıntılara bağlı. Ama artık teknoloji üretmek zorundayız. Türkiye üretıme odaklanmahdır. Bunun yolu da araştırma-geliştırmeden geçıyor. Eğitim sistemini baştan aşağı, yeniden elden geçirmeliyiz. Üniversıteler yeniden yapılanmak zorunda. Ezberden \azgeçip, her şeyi sorgulayıp kendi kendine öğrenebilen insanlar olmalıyız. Ünı\ ersitede aldığınız bılgıler hiç önemli olmayacak. Bunlann hepsi eskıyecek. Bundan sonra ınsanlann kendilerini yenilemeleri önem kazanacak. Meslekler, meslek profilleri de değişecek. Belkı insanlar birkaç kişi birlikte çahşacaklar. Çok ciddi, bilimsel bir değişim var. Türkiye, yaptıklanna bakarsak, bu ciddi değişimi algılayabihniş durumda değil. internet Haftasf nın amaçlanndan bınsı de belki, toplumun dikkatini bu gerçeklere çekmek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear