23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2002 PAZAR HABERLER İstanbul Barosu 124yaşımfa • Istanbul Haber Seırisi - tstanbul Barosunda35 yılını dolduran 107 avukata törenJe şilt verildi. tstanbul Barosu'nun kuruluşunun 124. yıh ve Avukatlar Günü dolayısiyla Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törende konuşan Barc» Başkanı Yücel Sayman, son zamanlarda avukatlığı merkezileştirmek için birtakım gırişunler yapıldığını saMinarak Istanbul Barosu olarak buna izın vermeyecekJeriru söyledi. Pekuysal toprağa verihfi • ÎSTANBUL(AA)- Varan Şirketler Topluluğu Başkanı Nevzat Hüseyin Pekuysal'ın cenazesi toprağa venldi. Teşvikiye Camıi'nde öğle namarını müteakip kılınan cenaze namazının ardından, Pekuysal'ın Varan ŞırketlerGrubu'nu simgeleyen örtüye sanlı naaşı Maltepe Mezarlığı'nda toprağa verildi. Cenazede Nevzat Hüseyin Pekuysal'ın eşi Fatma Gülal Pekuysal, oğlu Ahmet Enis Pekuysal, kızı Ayşe Rengin Özcan ve diğer aile bireyleri taziyeleri kabul etti. Asya yemeideri haftası başlıyor • tstanbul Haber Senisi - "tstanbul'da Asya Yemekleri Haftası"' The Ritz Carlton Oteli'nde başlıyor. The Ritz Carlton'da, Singapur ve Osaka'dan gelecek şeflerin hazırlayacaklan yemeklerin aynı büfede sunulacağı hafta boyunca yemek pişirme gösterileri de sergilenecek. "Istanbul'da Asya Yemeklen Haftâsı" 15-21 Nisan tarihleri arasında gerçekleştinlecek. Trafiğe kapalı yoHar • Istanbul Haber Servisi - Özgürlük ve Dayanışma Partisı'nce (ÖDP), Şışli Abide-i Hürriyet Meydanı'nda yann yapılacak "Filistin'e Özgürlük" mitingi nedenıyle Piyalepaşa Bulvan ve E-5'ten Çağlayan Meydanı'na gırişler ile Kâğıthane Caddesi. Vatan Caddesi ve bu caddelerden Çağlayan Meydanı'na girişler trafiğe kapatılacak. Aynca Abide-ı Hürriyet Caddesi ile Darülaceze Caddesi'nin kesiştiği kavşaktan ihbaren Çağlayan Meydanı'na kadar olan güzergâhtaki talı yol çıkışlannın tamamı, Lale Sokak, Yeniyol Sokak, Akar Sokak, Dr. Cerrul Bengü Caddesi. Eğıtim Sokak ve Taşocağı Caddesi de sabah saat 09.30'dan itibaren trafığe kapalı olacak. Ödüren ihmal • Istanbul Haber Servisi - Ümraniye'de, babası tarafindan arabada yalnız bırakılan 5 yaşındaki A.B, oynadığı çaİonağın yol açtığı yangında öldü. Yanan otomobılin kapısını açmaya çalışan baba Mehmet B, yüzü ve ellerinden hafıf şekilde yaralanırken olaydan sonra polis tarafindan gözaltına alındı. Yangın, olay yerine gelen Ümraniye itfaiye ebpieri tarafindan söndüriilürken A.B'nin ön kcltuk ile torpido arasına sıkıştığı belirlendi. Oyuncıı kadrosupolitikacı, gazeîeci ve sanatçılardan oluşan îlkTürkfılmi' çeküiyorSanatın emek platformu: Perperik• Gazeteci Umur Hozath'nın "Perperik" adlı filmi Türkiye'deki insan haklan ihlallerini konu alıyor. Filmde. Fikri Sağlar'dan Oral Çalışlar'a pek çok tanınmış isim rol alıyor. Hozatlı, bir duyarlılık projesi olduğunu söylediği, Türkçe karşılığı kelebek olan Perperik'i "sanattaki emek platformu" diye niteliyor. tPEK YEZDANt Türkiye'de ilk kez. oyuncu kadrosu gazeteci, yazar, şair, müzisyen ve po- litikacılardan oluşan bir sinema filmi çekiliyor. Senanstliğüıi, yapımcılığı- nı ve yönetmenlığıni Umur Hozat- h'nın yaptığı "Perperik" adlı filmde, 199O'lı yıllarda Türkiye'de yaşanan insan haldan ihlalleri, birbiriyle kesi- şen üç ayn öykü etrafında ışleniyor. Ho- zatlının •'Sanattaki Emek Platformu" olarak tanımladığı ve "Bir duyarhhk projesi" olarak hayata geçirilen fil- min finansmaru "İmece" usulüyle sağ- lanıyor. Filmde eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar'dan Oral Çahşlar ve Ce- lal Başlangıç'a kadar tanınmış pek çok politikacı, yazar ve sanatçı rol alıyor. Umur Hozatlı, Perperik'le ilgili so- rulanmızı yanıtladr - Perperik ile ilgili yapüğınız web si- tesinde, bunun bir "duyarhhk projesi" okluğu belirtiliyor. Bunu biraz açar mısınız? Perperik bir duyarlılık projesi, çün- kü bu film politik denebilecek bir içe- riğe sahip. Türkıyede 9O'lı yıllarda yaşanan insan haklan ihlallerine daya- Iı üç ayn hikâyeyi bir arada anlatma- ya çalışan bir senaryosu var. Gerçek öykülerden hareketle yazıldı. Kürt köylüler, sokak çocuklan ve gazeteci- lerden oluşan üç ayn öyku üç ayn nok- tadan başlayıp bir yerde buluşuyor. I-Oral Çahşlar 2-Efkan Şeşen 3- Sümer Ezgii 4-Fıkri Sağiar 5- Cezmi Ersöz Film Tunceli ve fstanbul'da geçiyor. - Sftenin girişinde Cemal Süreya'nm "Her Ölüm Erken Ölümdür" dizesi yer alıyor. Bunun filmin temasıyia bağ- lanûsınedir? Kürtçe bir kelime olan Perperikin Türkçe karşılığı "Ketebek," Film, im- gesel olarak kelebekler üzerinden in- sanlar başta olmak üzere tüm canlıla- nn yaşamlannın maddi ve manevi ola- rak erken ölümünü anlatmaya çalışı- yor. Kelebeklerbiyolojik olarak tespir edildiği kadanyla en fazla 7 gün ya- şıyorlar. Oradan çıkarsamalarla anlat- maya çalıştğımız bu hikâyelerde te- mel vurgu, özellikle de insanlann ken- dı ellerinde olmayan biçimlerde erken öldükleri. Yani yaşarken de ölmek kav- ramını anlatmaya çalışıyonız. Tanık olunan hikâveler - Sizin asd mesleğiniz gazetecilik, fil- min senaryosunda gazetecilik yapüğı- mzyıllardaki gözlemkrinizin payı var mı? Ben 10 yıl gazetecilik yaptım. Za- ten bu hikâyeler benim gazetecilik yıl- lanmdan gözlemlediğim, bildiğim, ta- nık olduğum hikâyeler. Gazetecilik yaptığım yıllarda özellikle meslektaş- lanmın Türkiye'de yaşanan insan hak- lan ihlallerine karşı çok fazla duyar- lılık göstermediğini düşünüyordum. Dolayısiyla bugün en güçlü ifadelen- dirme dillerinden bıri olan sinema sa- natı üzerinden bu duyariılığımızı gös- terebileceğimizi düşündüm. Farklı politik görüşier - Neden böyle bir oyuncu kadrosu seçtiniz? Türkiye'de ilk kez böyle bir oyuncu kadrosuyla bir film çekılecek. Daha önce îtalyan sinemasında bu tür bir film çekılmıştı. Bunun temel nederu, genel olarak insan haldan sorununa olan du- yarlılığı sanat üzerinden göstermeye çalışmak. Kadroda kamuoyunun ya- kından tanıdığı isimler var ömeğin Fik- ri Sağiar, Sümer Ezgü. Oral Çahşlar. Cezmi Ersöz, Celal Başlangıç, Musa Ağacık, Efkan Şeşen. Bu filmde oyna- yacak kışiler, değişik politik görüşler- de kişiler. Türkiye'de bugüne kadar ya- pılması özlenen ama yapılamayan bir şey vardı. değişik politik görüşlerdeki insanlann ortak bır mücadele için bi- raraya gelmesi. Bunu ilk kez demokra- tık kitle örgütleri. "Emek PlatfonmTnu oluşturarak başardı. Işte Perperik'e de "Sanattaki Emek Platformu" demek mümkün. tnternetteki sıtemizde ımza- lanyla bıze destek verenlerin tamamı da manevi olarak bu projenin içindeler. - Filmin finansı nasıl sağlanıvor? Ekonomik kısmını imece usulüyle hayata geçırmeye çalışıyonız. Temel amacımız Türkiye'de kendi iç dinamik- lenmizle filmi hayata geçirmek. Ama eğer bu yetersiz kalırsa yararlanmak istediğimiz uluslararası kültür-sanat, sinema fonlan var. Bu fonlara baş\"u- rarak buradan da yararlanmaya çalışa- cağız. Temel amaç imece tabii ama ekonomik olarak imeceye katıhm za- yıf. Bu yüzden de sponsor arayışı için- deyiz. Perperik'in \veb adresi şöyle: www.perperik.com Akademik çevreler, emekli öğretim üyelerinin maaşlannın düşürülmesine tepki gösterdi: Eğîtiınciler cezalandırılıyor tstanbul Haber Servisi - Öğ- retim üyeleri, devlet ünıversi- telerinde ders veren emekli öğretim üyelerinin maaşlan- nın düşürülmesmin "büyük bir haksızuk" olduğunu be- lirterek uygulamanın mutlaka düzeltilmesıni istediler. Yıl- dız Teknik Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Ayhan Alkts. ye- ni yasayla devlet ünıversitele- rinde ders veren emekh öğre- tim üyelerinin ders verdikle- ri için adeta "cezalanduıkuğı- nı" belırtırken Mımar Sinan Cniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmetVTldanAlptekinde ide- alizmle ders veren insanlan üniversitelerde tutmanın gi- derek güçleştığini söyledi. Öğ- retim Uyeleri Derneği Başka- nı Prof. Dr. Kadir Erdin de özel üniversitelerdeki öğre- tim üyelerinin devlet eliyle desteklenmesıni, buna karşın devlet üniversitelerinde çalı- şan emekli öğretim üyeleri- nin bu haktan muaf runılma- sını kınadı. Yapılan haksızlık YTÜ Rektörü Prof. Dr. Ay- han Alkış, bu yasayla üniver- sitelerin ihtiyaç duyduğu öğ- retim üyelerine sırt çe\Tİldiği- ne dikkat çekerek "Bana gö- re bu büvük bir haksızbktır. Devletbu öğretim üyeJerini da- ha fazla ücretle ders vermeye davet edecegi yerde tam tersi- ni vapıyor, maaşından kesi- yor" dedi. Araştırma cazlp değll Alkış, "Türkiye'de 63 bin öğretim elemanı var, bu sa>> run 110 bin olması gerekiyor*' dedi. Bu öğretim üyelenne ve- rilen ek ders ücretlerirün 10- 15 milyon olduğunu belirten Alkış. "Bu oniann taksi iicre- tini bile karşılanuyor. Bir de devletmaaşiannıindirivür.Ör- neğin bizinı üniversitede 52 yıknrdersveren ve çok dinçbir şekilde bu işi yapan Prof. Ek- rem Ulsoy. maalesef ders ve- remeyeceğini söyledi" dedi. Aynca, maaş artışmdan araş- tırma görevlilerinin, yardım- cı doçentlerin ve akademik kariyer yapan doktorlann fay- dalandınlmadığına dikkat çe- ken Alkış. "Araşürma görev- Kligi giderek cazip bir meslek obnaktan çıkrvor.Öğretim üye- leri oturduklan evin kirası ka- dar maaş aoyorlar" dedi. Pansuman onlemler Mimar Sınan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alptekin de devletin verdiği yüzde 30 zam- dan yardımcı doçent ve asistan- lann yararlanamadığına. sonı- nun pansuman önlemlerle gi- derilemeyeceğini söyledi. Prof. Dr. Kadir Erdin de kamu üni- versitelerindeki öğretim üyele- rinin yaşadığı büyük bir eko- nomik bunahmı aşmak için öğ- retim görevlilerinin akademik gerçekliği ikınci plandaki döner seımaye işlerinde çalıştıklannı vurguladı. Erdin, öğretim üye- lerinin daha iyi koşullar sağla- yan vakıf üniversitelerine ge- çişlerinin "akademikerozv'on" yarattığını, bu koşullann kamu üni\ersitelerini \akıf üniversi- teleri karşısında haksız rekabe- te uğrattığını söyledi. Derginin nisan sayısında, güzel sanatlar fakültelerinin dekanlan ve öğrencilerinin görüşlerine yer veriliyor Skala'da sanateğitimidosyasıtstanbul Haber Servisi - Başyazar- lığını ressam ve yazar Bedri Bay- kamın yaptığı Skala dergisı, nisan sayısında "sanat eğitinîini" masaya yatırdı. Araştırmada, güzel sanatlar fakültelerinin dekanlan. sanatın pra- tik boyutuna indırgenerek düşün- sel boyutunun ihmal edildiğini be- lirtirken öğrenciler teorik ve pra- tik olarak yeterince gelişemedikle- rini ifade etti. Her ay farklı bir dosyayla okurun karşısına çıkan Skala'nın bu ayki ko- nusu "Sanat eğitimi nereyegidiyor'' oldu. Mimar Sinan Üniversitesi Gü- zel Sanat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Öner Gezgin, bılim ve tek- nolojideki hızlı gelişmelerin sanat eğitimi ve öğretiminin içeriğinde önemli değişikliklerin yapılmasını zorunlu hale getirdiğini belirtti. Prof. Dr. Gezgin, sanatçı adayı olan öğren- cilenn yetişmesi için okul ve öğreni- min en önemli etken olduğunu vurgu- layarak "Ülkenin her alanındaki sanat düzeyi de olumlu veya olumsuz şekil- de öğrencileri eüdlemektedir" dedi. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsamec- tin Koçan da kronikleşen atölye çalış- malannın tek alternatif olarak sunul- masının öğrencilenn yararıcılık alan- lannı daralttığını ifade ederek uygu- lanan eğitimle mı sağlamadığını belirterek geçmişi, yaşadığı çağı bilen, irdeleyen ve kar- şılaştıran bir eğitimi amaçladıklannı ifade etti. Sabancı Üniversitesi Güzel Sanat- lar Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Erdağ Aksal, sanat okullannın mekân, araç, • Her ay farklı bir dosyayla okurun karşısına çıkan Skala'da bu ay "Sanat eğitimi nereye gidiyor" sorusuna yanıt aranıyor. Araştrrmaya katıJan güzel sanatlar fakültesi dekanlan, sanatın düşünsel boyutunun ihmal edildiğini belirtti. Öğrenciler ise eğitim sisteminden memnun olmadıldannı ifade ederek teorik ve pratik olarak yeterince gelişmediklerini anlattılar. öğrencinin kendi kişi- sel dünyası- nı keşfetmesinın engellendiğini kay- detti. Yeditepe Üniversitesi Güzel Sa- natlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Za- hit Büyükişliven ise Türkiye'de sanat eğitimi kurumlannın öğrencilere te- orik ve pratik açıdan gerekli donanı- gereç ve internet bağlanhsı konulann- da ciddi sıkıntılar yaşadığını kayde- derek okuldan mezun olduktan son- ra sanat yapmaya devam eden öğren- cilenn oranının düşük olduğunu vur- guladı. Öğrenciler ise uygulanan sanat eğiti- mi sıstemlerinden memnun olmadıkla- nnı belirtti. Öğrencilenn uygulanan sa- nat eğitimiyle ilgili düşünceleri şöyle: Resirn bölümü, yüksek lisans öğren- eisi: Türkiye'de sanat okullannın en önemli sorunu, yetersiz altyapıyla ge- len öğrencilerdir. Yani halledemedi- ğimiz ortaöğrenim sorunumuz. Çoğu öğrenci. girmek istediği okulun çiz- gisini tanımıyor. Okula girdikten son- ra hayal kınklığı yaşıyor. .Akademis- yenler de bu hayal kınklığıyla mı, yoksa eğitimle mi uğraşacaklannı bil- miyorlar. Grafik bölümü, 2. sınıf öğrencisi: tyı hocalann özel üniversitelere trans- feroknasıyla devlet üniversitelennde okuyan öğrencilerin kaliteli eğıtim almaları mümkün olmuyor. Oznel olan sanatı kendilerine göre belli ka- lıplara sokmaya çalışan hocalanmız var. TekstiJ bölümü, 3. sınıf öğrencisi: Kendımi yetenekli ve iş bulabılecek biri olarak gördüğüm için sanat eği- timi almaya karar verdım. Eğitim sis- temini beğenmiyorum ve kötüye git- tiğıni düşünüyorum. Okulu bitirince yurtdışına kaçacağım. PAZAR ORHAN BURSALI Oyun Kuramı ve Akıl Oyunları Şu gunlerde, "Dunyanın en iyiüç matematikçisi kim- dır" sorusu. orneğın sinemaseverlere veya Kültür ya- rışmacılarına yöneltilse ne yanıt gelir dersinız? 4 Os- car ödülü almış "Akıl Oyunları" filminın üne kavuş- turduğu John Nash, en iyi üç arasına gırer mi gir- mez mı? Sanırım girer. Newton'lar, Einstein lar, Maxwell'ler.. gıbi hem ma- tematıkçı hem de matematıği doğanın anlaşılmasın- da çığır açan çahşmalarında kullanmış onlarca ünlü, Nash'ın gölgesınde kalabılir şu sıralarda. En büyük üç matematıkçı diye bir sıralama var mı bilmiyorum. Belkı çeşitli kategorilerde en iyi uçler di- ye bir sıralama yapmak daha doğru olur. Nash, bun- ların arasına ne derece gırer, onu da bilmiyorum. Ancak John Nash, orneğin matematiğin Nobel ödülü sayılan Fıelds Madalyası'nı aiamadı. Fakat bu- na karşılık, bır matematıkçı olarak, insan ve doğa davranışlarındaki gözlemleri sonucu sosyal bılimle- re, ozel olarak da ekonomıye yaptığı katkıyla 1994'te Ekonomi Nobeli'nı aldı. • • • Nash' "Oyun kuranu"yla, ekonomik veya sosyal ilişkilerin sadece rekabet, sadece kazanan-kaybeden eksenıne oturtuldugunda veya bu eksende yürütül- düğünde, aslında ıkı tarafın da kaybedeceğı durum- ların ortaya çıktığını ve en iyi çozumun ikı tarafın da (veya herkesın de) kazanabıleceğı durumlar olduğu- nu gösterdi. Bir kışinin (veya. topluluğun, şirketin vb) kazanma- sının. salt rakıbın kaybetmesıne yol açmayacağı, bu- nun aslında çok daha büyük bır kesimin, belki de bü- tün toplumun kaybetmesı anlamına geleceği düşün- cesı değer kazandı. Ekonomik hayattaki bir dizi yeni duzenlemede, gerçekte tam uygulanamasa bile, Nash'ın oyun ku- ramının izleri vardır. Nash böylece lıberalizmin baba- sı Adam Smith'in, toplumda en yüksek refah düze- yıne, bireylerin kışısel kazançlarını en yuksege çı- kartmasıyla ulaşılır, bıçimındekı. pratikte rakiplerini yok etmeyi beraberınde getıren görüşlerin yanlışlığını gösterdi. Yani, kişisel zenginlık = toplumsal zengınlik de- mek değıldir. Yani, toplumun refahı. giderek çoğalan kişisel veya kurumsal zengınliklenn basit antmetık top- lamı hıç değildir. Hatta. bazen bu denklem birçok top- lumda "kışıselzenginlik = toplumsal fakiriık' bıçimın- de de gerçekleşır. (Bu saptama size bazı ülkeleri ve durumlan anımsatıyor mu?) • • • Filme gelince, çok çok basıtleştınlmiş bir Holyvvo- od filmiyle karşı karşıyayız. Filmin en buyük açmazı, Nash gibi gerçek bir ismı kullanarak otobıyografik bır sava sahip olmasıdır. Ancak filmdeki Nash ile gerçek hayattaki Nash arasında çok az bır ilışkı vardır. Film. tamamen ide- alıze edılmiş "hijyenık" bir hayat/kişi yaratmaktadır. Bence, filmde ön planda olan Nash'den çok ma- tematık bilimidir. Ancak filmde matematik de ger- çekliğinden kopartılmakta, sadece insan beyninde "kendiliğinden doğabilecek" bir vahiy düzeyine yük- seltılmektedır. Filmdeki "Nash "in hiçbir kıtap okumaması, hatta matematik kıtaplarını çöpe atması, beyinleri kitap ve kalıpların cenderesınden kurtarma düşüncesinden çok, "Bir dahının bır şey bilmeye ıhtiyacı yoktur, o beyninde her şeyle bırlikte doğmuştur" gibi bir zır- valığa çağrı yapmaktadır. Bu yönuyle de aslında, yenı bir dahi tipı yaratan (ve geçmışın büyuk matematıkçilerine de hakaret eden) bir bilimkurgu ile karşı karşıyayız... • • • Akıl Oyunlan'nda, Nash'in şızofrenı tablosunde iş- lenen çok önemli arka plan, soğuk savaşın beyin yı- kamadönemidir. Filmin başlangıcında, Nash'in daara- larında bulunduğu yeteneklere üniversitede ilk ders- te soylenenlerı anımsayın: "Amerika 'nın geleceğisi- zin ellerınizdedir, yann bu ülkenın yönetımini sizler devralacaksınız. Yaratıcılığınızla ABD'nin bekasını sağlayacaksınız vb..." Bu sözlerle aslında bır gerçek vardır: ABD, bu an- lamda da hâlâ arka planda elıtlerin yönetimindedir. ikincı "arka plan". antikomünizm histerisidir (McCarthydönemı). Nash'in genetik olarak şızofren eğilimınin uç noktalara tırmanması ve yıllarca hasta kalmasının bır nedenı de aslında bu ortamdır. Şizof- ren eğilımlerin özellikle böyle ortamlardan beslendi- ğı, insanın kendi kendinı denetleme yeteneğinden iyi- ce uzaklaştığı ve tamamen psikıyatrik bir vakaya dö- nüştüğü bilinır. Belki de Nash, bu beyın yıkama ortamında yaşa- masaydı, onlarca yılını uretımsiz / boşuna / kendisi- ni aşmaya çalışarak geçırmeyecekti. Bir nokta daha: Nash'in. üniversiteye döndükten sonra, yeni tıp psikiyatrik ılaçlar kullandığı ıması ya- ratılıyor. Gerçek hayatta ise Nash'in hiçbir ilaç kul- lanmadığı bıliniyor. Şimdi, hem "A Beautıful Mınd" adını vereceksin, hem de bu "Beautıful Mınd"m ılaçsız bir "mucizeyi" gerçekleştırebileceğıne golge düşureceksin. Bir Holyvvood aptallığı mı. yoksa yeni ılaçların rek- lamı mı? Her şeyden öte: Filmi en çok John Nash'in sevdi- ğtine emınim. Romanının okunmasından zıyade filmin seyredilmesinı arzuladığına da!... obursali@cumhuriyet.com.tr 3 öğretmen dunyosı AVLIK MESLEK DERGİSİ 15o iA V G 62. Yılında Enstitüler Yol Gösteriyor Toplam Kalite: Halkçı Eğitim İçin Eğitim-Sen Kurultayı: "Yarılma" Öğretmenlen AB'nin Dayatmalanna Hayırl Adres: Ziya Gökalp Cad. SSK Han A Blok Kat 8, No: 511 Kızılay Ankara Tel: (0.312) 433 12 83 Posta Çeki: 584129
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear