Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 2002 PAZAR
HABERLER
İstanbul Barosu
124yaşımfa
• Istanbul Haber Seırisi -
tstanbul Barosunda35
yılını dolduran 107
avukata törenJe şilt verildi.
tstanbul Barosu'nun
kuruluşunun 124. yıh ve
Avukatlar Günü
dolayısiyla Atatürk Kültür
Merkezi'nde düzenlenen
törende konuşan Barc»
Başkanı Yücel Sayman,
son zamanlarda avukatlığı
merkezileştirmek için
birtakım gırişunler
yapıldığını saMinarak
Istanbul Barosu olarak
buna izın
vermeyecekJeriru söyledi.
Pekuysal toprağa
verihfi
• ÎSTANBUL(AA)-
Varan Şirketler Topluluğu
Başkanı Nevzat Hüseyin
Pekuysal'ın cenazesi
toprağa venldi. Teşvikiye
Camıi'nde öğle namarını
müteakip kılınan cenaze
namazının ardından,
Pekuysal'ın Varan
ŞırketlerGrubu'nu
simgeleyen örtüye sanlı
naaşı Maltepe
Mezarlığı'nda toprağa
verildi. Cenazede Nevzat
Hüseyin Pekuysal'ın eşi
Fatma Gülal Pekuysal,
oğlu Ahmet Enis
Pekuysal, kızı Ayşe
Rengin Özcan ve diğer
aile bireyleri taziyeleri
kabul etti.
Asya yemeideri
haftası başlıyor
• tstanbul Haber Senisi -
"tstanbul'da Asya
Yemekleri Haftası"' The
Ritz Carlton Oteli'nde
başlıyor. The Ritz
Carlton'da, Singapur ve
Osaka'dan gelecek şeflerin
hazırlayacaklan
yemeklerin aynı büfede
sunulacağı hafta boyunca
yemek pişirme gösterileri
de sergilenecek.
"Istanbul'da Asya
Yemeklen Haftâsı" 15-21
Nisan tarihleri arasında
gerçekleştinlecek.
Trafiğe
kapalı yoHar
• Istanbul Haber Servisi -
Özgürlük ve Dayanışma
Partisı'nce (ÖDP), Şışli
Abide-i Hürriyet
Meydanı'nda yann
yapılacak "Filistin'e
Özgürlük" mitingi
nedenıyle Piyalepaşa
Bulvan ve E-5'ten
Çağlayan Meydanı'na
gırişler ile Kâğıthane
Caddesi. Vatan Caddesi ve
bu caddelerden Çağlayan
Meydanı'na girişler
trafiğe kapatılacak. Aynca
Abide-ı Hürriyet Caddesi
ile Darülaceze
Caddesi'nin kesiştiği
kavşaktan ihbaren
Çağlayan Meydanı'na
kadar olan güzergâhtaki
talı yol çıkışlannın
tamamı, Lale Sokak,
Yeniyol Sokak, Akar
Sokak, Dr. Cerrul Bengü
Caddesi. Eğıtim Sokak ve
Taşocağı Caddesi de sabah
saat 09.30'dan itibaren
trafığe kapalı olacak.
Ödüren ihmal
• Istanbul Haber Servisi -
Ümraniye'de, babası
tarafindan arabada yalnız
bırakılan 5 yaşındaki A.B,
oynadığı çaİonağın yol
açtığı yangında öldü.
Yanan otomobılin kapısını
açmaya çalışan baba
Mehmet B, yüzü ve
ellerinden hafıf şekilde
yaralanırken olaydan sonra
polis tarafindan gözaltına
alındı. Yangın, olay yerine
gelen Ümraniye itfaiye
ebpieri tarafindan
söndüriilürken A.B'nin ön
kcltuk ile torpido arasına
sıkıştığı belirlendi.
Oyuncıı kadrosupolitikacı,
gazeîeci ve sanatçılardan
oluşan îlkTürkfılmi' çeküiyorSanatın emek
platformu: Perperik• Gazeteci Umur
Hozath'nın "Perperik" adlı
filmi Türkiye'deki insan
haklan ihlallerini konu
alıyor. Filmde. Fikri
Sağlar'dan Oral Çalışlar'a
pek çok tanınmış isim rol
alıyor. Hozatlı, bir duyarlılık
projesi olduğunu söylediği,
Türkçe karşılığı kelebek olan
Perperik'i "sanattaki emek
platformu" diye niteliyor.
tPEK YEZDANt
Türkiye'de ilk kez. oyuncu kadrosu
gazeteci, yazar, şair, müzisyen ve po-
litikacılardan oluşan bir sinema filmi
çekiliyor. Senanstliğüıi, yapımcılığı-
nı ve yönetmenlığıni Umur Hozat-
h'nın yaptığı "Perperik" adlı filmde,
199O'lı yıllarda Türkiye'de yaşanan
insan haldan ihlalleri, birbiriyle kesi-
şen üç ayn öykü etrafında ışleniyor. Ho-
zatlının •'Sanattaki Emek Platformu"
olarak tanımladığı ve "Bir duyarhhk
projesi" olarak hayata geçirilen fil-
min finansmaru "İmece" usulüyle sağ-
lanıyor. Filmde eski Kültür Bakanı
Fikri Sağlar'dan Oral Çahşlar ve Ce-
lal Başlangıç'a kadar tanınmış pek çok
politikacı, yazar ve sanatçı rol alıyor.
Umur Hozatlı, Perperik'le ilgili so-
rulanmızı yanıtladr
- Perperik ile ilgili yapüğınız web si-
tesinde, bunun bir "duyarhhk projesi"
okluğu belirtiliyor. Bunu biraz açar
mısınız?
Perperik bir duyarlılık projesi, çün-
kü bu film politik denebilecek bir içe-
riğe sahip. Türkıyede 9O'lı yıllarda
yaşanan insan haklan ihlallerine daya-
Iı üç ayn hikâyeyi bir arada anlatma-
ya çalışan bir senaryosu var. Gerçek
öykülerden hareketle yazıldı. Kürt
köylüler, sokak çocuklan ve gazeteci-
lerden oluşan üç ayn öyku üç ayn nok-
tadan başlayıp bir yerde buluşuyor.
I-Oral Çahşlar
2-Efkan Şeşen
3- Sümer Ezgii
4-Fıkri Sağiar
5- Cezmi Ersöz
Film Tunceli ve fstanbul'da geçiyor.
- Sftenin girişinde Cemal Süreya'nm
"Her Ölüm Erken Ölümdür" dizesi
yer alıyor. Bunun filmin temasıyia bağ-
lanûsınedir?
Kürtçe bir kelime olan Perperikin
Türkçe karşılığı "Ketebek," Film, im-
gesel olarak kelebekler üzerinden in-
sanlar başta olmak üzere tüm canlıla-
nn yaşamlannın maddi ve manevi ola-
rak erken ölümünü anlatmaya çalışı-
yor. Kelebeklerbiyolojik olarak tespir
edildiği kadanyla en fazla 7 gün ya-
şıyorlar. Oradan çıkarsamalarla anlat-
maya çalıştğımız bu hikâyelerde te-
mel vurgu, özellikle de insanlann ken-
dı ellerinde olmayan biçimlerde erken
öldükleri. Yani yaşarken de ölmek kav-
ramını anlatmaya çalışıyonız.
Tanık olunan hikâveler
- Sizin asd mesleğiniz gazetecilik, fil-
min senaryosunda gazetecilik yapüğı-
mzyıllardaki gözlemkrinizin payı var
mı?
Ben 10 yıl gazetecilik yaptım. Za-
ten bu hikâyeler benim gazetecilik yıl-
lanmdan gözlemlediğim, bildiğim, ta-
nık olduğum hikâyeler. Gazetecilik
yaptığım yıllarda özellikle meslektaş-
lanmın Türkiye'de yaşanan insan hak-
lan ihlallerine karşı çok fazla duyar-
lılık göstermediğini düşünüyordum.
Dolayısiyla bugün en güçlü ifadelen-
dirme dillerinden bıri olan sinema sa-
natı üzerinden bu duyariılığımızı gös-
terebileceğimizi düşündüm.
Farklı politik görüşier
- Neden böyle bir oyuncu kadrosu
seçtiniz?
Türkiye'de ilk kez böyle bir oyuncu
kadrosuyla bir film çekılecek. Daha
önce îtalyan sinemasında bu tür bir film
çekılmıştı. Bunun temel nederu, genel
olarak insan haldan sorununa olan du-
yarlılığı sanat üzerinden göstermeye
çalışmak. Kadroda kamuoyunun ya-
kından tanıdığı isimler var ömeğin Fik-
ri Sağiar, Sümer Ezgü. Oral Çahşlar.
Cezmi Ersöz, Celal Başlangıç, Musa
Ağacık, Efkan Şeşen. Bu filmde oyna-
yacak kışiler, değişik politik görüşler-
de kişiler. Türkiye'de bugüne kadar ya-
pılması özlenen ama yapılamayan bir
şey vardı. değişik politik görüşlerdeki
insanlann ortak bır mücadele için bi-
raraya gelmesi. Bunu ilk kez demokra-
tık kitle örgütleri. "Emek PlatfonmTnu
oluşturarak başardı. Işte Perperik'e de
"Sanattaki Emek Platformu" demek
mümkün. tnternetteki sıtemizde ımza-
lanyla bıze destek verenlerin tamamı da
manevi olarak bu projenin içindeler.
- Filmin finansı nasıl sağlanıvor?
Ekonomik kısmını imece usulüyle
hayata geçırmeye çalışıyonız. Temel
amacımız Türkiye'de kendi iç dinamik-
lenmizle filmi hayata geçirmek. Ama
eğer bu yetersiz kalırsa yararlanmak
istediğimiz uluslararası kültür-sanat,
sinema fonlan var. Bu fonlara baş\"u-
rarak buradan da yararlanmaya çalışa-
cağız. Temel amaç imece tabii ama
ekonomik olarak imeceye katıhm za-
yıf. Bu yüzden de sponsor arayışı için-
deyiz.
Perperik'in \veb adresi şöyle:
www.perperik.com
Akademik çevreler, emekli öğretim üyelerinin maaşlannın düşürülmesine tepki gösterdi:
Eğîtiınciler cezalandırılıyor
tstanbul Haber Servisi - Öğ-
retim üyeleri, devlet ünıversi-
telerinde ders veren emekli
öğretim üyelerinin maaşlan-
nın düşürülmesmin "büyük
bir haksızuk" olduğunu be-
lirterek uygulamanın mutlaka
düzeltilmesıni istediler. Yıl-
dız Teknik Üniversitesi Rek-
törü Prof. Dr. Ayhan Alkts. ye-
ni yasayla devlet ünıversitele-
rinde ders veren emekh öğre-
tim üyelerinin ders verdikle-
ri için adeta "cezalanduıkuğı-
nı" belırtırken Mımar Sinan
Cniversitesi Rektörü Prof. Dr.
İsmetVTldanAlptekinde ide-
alizmle ders veren insanlan
üniversitelerde tutmanın gi-
derek güçleştığini söyledi. Öğ-
retim Uyeleri Derneği Başka-
nı Prof. Dr. Kadir Erdin de
özel üniversitelerdeki öğre-
tim üyelerinin devlet eliyle
desteklenmesıni, buna karşın
devlet üniversitelerinde çalı-
şan emekli öğretim üyeleri-
nin bu haktan muaf runılma-
sını kınadı.
Yapılan haksızlık
YTÜ Rektörü Prof. Dr. Ay-
han Alkış, bu yasayla üniver-
sitelerin ihtiyaç duyduğu öğ-
retim üyelerine sırt çe\Tİldiği-
ne dikkat çekerek "Bana gö-
re bu büvük bir haksızbktır.
Devletbu öğretim üyeJerini da-
ha fazla ücretle ders vermeye
davet edecegi yerde tam tersi-
ni vapıyor, maaşından kesi-
yor" dedi.
Araştırma cazlp değll
Alkış, "Türkiye'de 63 bin
öğretim elemanı var, bu sa>>
run 110 bin olması gerekiyor*'
dedi. Bu öğretim üyelenne ve-
rilen ek ders ücretlerirün 10-
15 milyon olduğunu belirten
Alkış. "Bu oniann taksi iicre-
tini bile karşılanuyor. Bir de
devletmaaşiannıindirivür.Ör-
neğin bizinı üniversitede 52
yıknrdersveren ve çok dinçbir
şekilde bu işi yapan Prof. Ek-
rem Ulsoy. maalesef ders ve-
remeyeceğini söyledi" dedi.
Aynca, maaş artışmdan araş-
tırma görevlilerinin, yardım-
cı doçentlerin ve akademik
kariyer yapan doktorlann fay-
dalandınlmadığına dikkat çe-
ken Alkış. "Araşürma görev-
Kligi giderek cazip bir meslek
obnaktan çıkrvor.Öğretim üye-
leri oturduklan evin kirası ka-
dar maaş aoyorlar" dedi.
Pansuman onlemler
Mimar Sınan Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Alptekin de
devletin verdiği yüzde 30 zam-
dan yardımcı doçent ve asistan-
lann yararlanamadığına. sonı-
nun pansuman önlemlerle gi-
derilemeyeceğini söyledi. Prof.
Dr. Kadir Erdin de kamu üni-
versitelerindeki öğretim üyele-
rinin yaşadığı büyük bir eko-
nomik bunahmı aşmak için öğ-
retim görevlilerinin akademik
gerçekliği ikınci plandaki döner
seımaye işlerinde çalıştıklannı
vurguladı. Erdin, öğretim üye-
lerinin daha iyi koşullar sağla-
yan vakıf üniversitelerine ge-
çişlerinin "akademikerozv'on"
yarattığını, bu koşullann kamu
üni\ersitelerini \akıf üniversi-
teleri karşısında haksız rekabe-
te uğrattığını söyledi.
Derginin nisan sayısında, güzel sanatlar fakültelerinin dekanlan ve öğrencilerinin görüşlerine yer veriliyor
Skala'da sanateğitimidosyasıtstanbul Haber Servisi - Başyazar-
lığını ressam ve yazar Bedri Bay-
kamın yaptığı Skala dergisı, nisan
sayısında "sanat eğitinîini" masaya
yatırdı. Araştırmada, güzel sanatlar
fakültelerinin dekanlan. sanatın pra-
tik boyutuna indırgenerek düşün-
sel boyutunun ihmal edildiğini be-
lirtirken öğrenciler teorik ve pra-
tik olarak yeterince gelişemedikle-
rini ifade etti.
Her ay farklı bir dosyayla okurun
karşısına çıkan Skala'nın bu ayki ko-
nusu "Sanat eğitimi nereyegidiyor''
oldu. Mimar Sinan Üniversitesi Gü-
zel Sanat Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Ahmet Öner Gezgin, bılim ve tek-
nolojideki hızlı gelişmelerin sanat
eğitimi ve öğretiminin içeriğinde
önemli değişikliklerin yapılmasını
zorunlu hale getirdiğini belirtti. Prof.
Dr. Gezgin, sanatçı adayı olan öğren-
cilenn yetişmesi için okul ve öğreni-
min en önemli etken olduğunu vurgu-
layarak "Ülkenin her alanındaki sanat
düzeyi de olumlu veya olumsuz şekil-
de öğrencileri eüdlemektedir" dedi.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüsamec-
tin Koçan da kronikleşen atölye çalış-
malannın tek alternatif olarak sunul-
masının öğrencilenn yararıcılık alan-
lannı daralttığını ifade ederek uygu-
lanan eğitimle
mı sağlamadığını belirterek geçmişi,
yaşadığı çağı bilen, irdeleyen ve kar-
şılaştıran bir eğitimi amaçladıklannı
ifade etti.
Sabancı Üniversitesi Güzel Sanat-
lar Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Erdağ
Aksal, sanat okullannın mekân, araç,
• Her ay farklı bir dosyayla okurun karşısına
çıkan Skala'da bu ay "Sanat eğitimi nereye
gidiyor" sorusuna yanıt aranıyor. Araştrrmaya
katıJan güzel sanatlar fakültesi dekanlan, sanatın
düşünsel boyutunun ihmal edildiğini belirtti.
Öğrenciler ise eğitim sisteminden memnun
olmadıldannı ifade ederek teorik ve pratik olarak
yeterince gelişmediklerini anlattılar.
öğrencinin
kendi kişi-
sel dünyası-
nı keşfetmesinın engellendiğini kay-
detti. Yeditepe Üniversitesi Güzel Sa-
natlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Za-
hit Büyükişliven ise Türkiye'de sanat
eğitimi kurumlannın öğrencilere te-
orik ve pratik açıdan gerekli donanı-
gereç ve internet bağlanhsı konulann-
da ciddi sıkıntılar yaşadığını kayde-
derek okuldan mezun olduktan son-
ra sanat yapmaya devam eden öğren-
cilenn oranının düşük olduğunu vur-
guladı.
Öğrenciler ise uygulanan sanat eğiti-
mi sıstemlerinden memnun olmadıkla-
nnı belirtti. Öğrencilenn uygulanan sa-
nat eğitimiyle ilgili düşünceleri şöyle:
Resirn bölümü, yüksek lisans öğren-
eisi: Türkiye'de sanat okullannın en
önemli sorunu, yetersiz altyapıyla ge-
len öğrencilerdir. Yani halledemedi-
ğimiz ortaöğrenim sorunumuz. Çoğu
öğrenci. girmek istediği okulun çiz-
gisini tanımıyor. Okula girdikten son-
ra hayal kınklığı yaşıyor. .Akademis-
yenler de bu hayal kınklığıyla mı,
yoksa eğitimle mi uğraşacaklannı bil-
miyorlar.
Grafik bölümü, 2. sınıf öğrencisi:
tyı hocalann özel üniversitelere trans-
feroknasıyla devlet üniversitelennde
okuyan öğrencilerin kaliteli eğıtim
almaları mümkün olmuyor. Oznel
olan sanatı kendilerine göre belli ka-
lıplara sokmaya çalışan hocalanmız
var.
TekstiJ bölümü, 3. sınıf öğrencisi:
Kendımi yetenekli ve iş bulabılecek
biri olarak gördüğüm için sanat eği-
timi almaya karar verdım. Eğitim sis-
temini beğenmiyorum ve kötüye git-
tiğıni düşünüyorum. Okulu bitirince
yurtdışına kaçacağım.
PAZAR
ORHAN BURSALI
Oyun Kuramı ve
Akıl Oyunları
Şu gunlerde, "Dunyanın en iyiüç matematikçisi kim-
dır" sorusu. orneğın sinemaseverlere veya Kültür ya-
rışmacılarına yöneltilse ne yanıt gelir dersinız? 4 Os-
car ödülü almış "Akıl Oyunları" filminın üne kavuş-
turduğu John Nash, en iyi üç arasına gırer mi gir-
mez mı?
Sanırım girer.
Newton'lar, Einstein lar, Maxwell'ler.. gıbi hem ma-
tematıkçı hem de matematıği doğanın anlaşılmasın-
da çığır açan çahşmalarında kullanmış onlarca ünlü,
Nash'ın gölgesınde kalabılir şu sıralarda.
En büyük üç matematıkçı diye bir sıralama var mı
bilmiyorum. Belkı çeşitli kategorilerde en iyi uçler di-
ye bir sıralama yapmak daha doğru olur. Nash, bun-
ların arasına ne derece gırer, onu da bilmiyorum.
Ancak John Nash, orneğin matematiğin Nobel
ödülü sayılan Fıelds Madalyası'nı aiamadı. Fakat bu-
na karşılık, bır matematıkçı olarak, insan ve doğa
davranışlarındaki gözlemleri sonucu sosyal bılimle-
re, ozel olarak da ekonomıye yaptığı katkıyla 1994'te
Ekonomi Nobeli'nı aldı.
• • •
Nash' "Oyun kuranu"yla, ekonomik veya sosyal
ilişkilerin sadece rekabet, sadece kazanan-kaybeden
eksenıne oturtuldugunda veya bu eksende yürütül-
düğünde, aslında ıkı tarafın da kaybedeceğı durum-
ların ortaya çıktığını ve en iyi çozumun ikı tarafın da
(veya herkesın de) kazanabıleceğı durumlar olduğu-
nu gösterdi.
Bir kışinin (veya. topluluğun, şirketin vb) kazanma-
sının. salt rakıbın kaybetmesıne yol açmayacağı, bu-
nun aslında çok daha büyük bır kesimin, belki de bü-
tün toplumun kaybetmesı anlamına geleceği düşün-
cesı değer kazandı.
Ekonomik hayattaki bir dizi yeni duzenlemede,
gerçekte tam uygulanamasa bile, Nash'ın oyun ku-
ramının izleri vardır. Nash böylece lıberalizmin baba-
sı Adam Smith'in, toplumda en yüksek refah düze-
yıne, bireylerin kışısel kazançlarını en yuksege çı-
kartmasıyla ulaşılır, bıçimındekı. pratikte rakiplerini yok
etmeyi beraberınde getıren görüşlerin yanlışlığını
gösterdi.
Yani, kişisel zenginlık = toplumsal zengınlik de-
mek değıldir. Yani, toplumun refahı. giderek çoğalan
kişisel veya kurumsal zengınliklenn basit antmetık top-
lamı hıç değildir. Hatta. bazen bu denklem birçok top-
lumda "kışıselzenginlik = toplumsal fakiriık' bıçimın-
de de gerçekleşır. (Bu saptama size bazı ülkeleri ve
durumlan anımsatıyor mu?)
• • •
Filme gelince, çok çok basıtleştınlmiş bir Holyvvo-
od filmiyle karşı karşıyayız. Filmin en buyük açmazı,
Nash gibi gerçek bir ismı kullanarak otobıyografik bır
sava sahip olmasıdır.
Ancak filmdeki Nash ile gerçek hayattaki Nash
arasında çok az bır ilışkı vardır. Film. tamamen ide-
alıze edılmiş "hijyenık" bir hayat/kişi yaratmaktadır.
Bence, filmde ön planda olan Nash'den çok ma-
tematık bilimidir. Ancak filmde matematik de ger-
çekliğinden kopartılmakta, sadece insan beyninde
"kendiliğinden doğabilecek" bir vahiy düzeyine yük-
seltılmektedır.
Filmdeki "Nash "in hiçbir kıtap okumaması, hatta
matematik kıtaplarını çöpe atması, beyinleri kitap ve
kalıpların cenderesınden kurtarma düşüncesinden
çok, "Bir dahının bır şey bilmeye ıhtiyacı yoktur, o
beyninde her şeyle bırlikte doğmuştur" gibi bir zır-
valığa çağrı yapmaktadır.
Bu yönuyle de aslında, yenı bir dahi tipı yaratan (ve
geçmışın büyuk matematıkçilerine de hakaret eden)
bir bilimkurgu ile karşı karşıyayız...
• • •
Akıl Oyunlan'nda, Nash'in şızofrenı tablosunde iş-
lenen çok önemli arka plan, soğuk savaşın beyin yı-
kamadönemidir. Filmin başlangıcında, Nash'in daara-
larında bulunduğu yeteneklere üniversitede ilk ders-
te soylenenlerı anımsayın: "Amerika 'nın geleceğisi-
zin ellerınizdedir, yann bu ülkenın yönetımini sizler
devralacaksınız. Yaratıcılığınızla ABD'nin bekasını
sağlayacaksınız vb..."
Bu sözlerle aslında bır gerçek vardır: ABD, bu an-
lamda da hâlâ arka planda elıtlerin yönetimindedir.
ikincı "arka plan". antikomünizm histerisidir
(McCarthydönemı). Nash'in genetik olarak şızofren
eğilimınin uç noktalara tırmanması ve yıllarca hasta
kalmasının bır nedenı de aslında bu ortamdır. Şizof-
ren eğilımlerin özellikle böyle ortamlardan beslendi-
ğı, insanın kendi kendinı denetleme yeteneğinden iyi-
ce uzaklaştığı ve tamamen psikıyatrik bir vakaya dö-
nüştüğü bilinır.
Belki de Nash, bu beyın yıkama ortamında yaşa-
masaydı, onlarca yılını uretımsiz / boşuna / kendisi-
ni aşmaya çalışarak geçırmeyecekti.
Bir nokta daha: Nash'in. üniversiteye döndükten
sonra, yeni tıp psikiyatrik ılaçlar kullandığı ıması ya-
ratılıyor. Gerçek hayatta ise Nash'in hiçbir ilaç kul-
lanmadığı bıliniyor.
Şimdi, hem "A Beautıful Mınd" adını vereceksin,
hem de bu "Beautıful Mınd"m ılaçsız bir "mucizeyi"
gerçekleştırebileceğıne golge düşureceksin.
Bir Holyvvood aptallığı mı. yoksa yeni ılaçların rek-
lamı mı?
Her şeyden öte: Filmi en çok John Nash'in sevdi-
ğtine emınim. Romanının okunmasından zıyade filmin
seyredilmesinı arzuladığına da!...
obursali@cumhuriyet.com.tr
3
öğretmen
dunyosı
AVLIK MESLEK DERGİSİ
15o
iA V
G 62. Yılında Enstitüler Yol Gösteriyor
Toplam Kalite: Halkçı Eğitim İçin
Eğitim-Sen Kurultayı: "Yarılma"
Öğretmenlen
AB'nin Dayatmalanna Hayırl
Adres: Ziya Gökalp Cad. SSK Han
A Blok Kat 8, No: 511 Kızılay Ankara
Tel: (0.312) 433 12 83 Posta Çeki: 584129