Catalog

20 OCAK 2002 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÜNÜGÜNÜN ADAMI TURHAN SELÇUK SANATSAi. 3ASLAYA- KARAKTERI KARAKTERSIZLIK OLAN GOZLUKLU SAMİ'NÎN HARIKULADE KIVIRTMALARI KIS1M 31EKHİLÎ BİRDIN Unutulmaz şarkıların unutulmaz sesi Berkant 28 Ocak'ta yeniden sahnede Zamanbizibirazaştı HATİCETUNCER . "Biztle karşı gelen türküler vardır, şarkılarda pek olnıaz da türkiilerde genellikJe. Çünkii bu topiumun içinden çıkan türkülerdir. Ozanlar geleneğinden gelir. Dünyanın lıer yanında oiduğu gibi bizde de başladı. Beniın görevinı ise Tiirkçe sö/lü hafif batı müziği söylemekti. Yani dans ettirebilen, eğlendirebilen, toplunıu o an için daha değişik güzelliklere sürükleycbilen parçalar sövlemekti." Eski günler de eski şar kılar da güzeldi ama "eskPydi işte. Za- marnnda "güzeJ"di. Unutulmaz da olsalar "döoemkrini" tamam- lamış güzellikler onlar. Unutulmaz şarküann unutulmaz sesi Berkant söyleşimiz sırasında "Zaman bi- zi biraz aşo" dıyordu. 6O'lı yülardı... Dünya gençliği sokaklara dökülmüş yeni bir dün- ya istiyordu. Gençliğin başkaldı- n rûzgân, Türkiye'de de esmeye başlamışü. ABD, Vietnam'da bal- tayı taşa vunnak üzereydi. De- mırbank, radyodan her gün, tari- hi anımsatır, "haynt günler3 ' di- lerdi. Job tıraş bıçağı kullanılır, En- der zeytin ezmesi yenirdi. Spon- sor fîrmalar o zaman da v r ardı. îpana'nın sunduğu yanşma prog- ramlan reklamlann arasına sıkış- tınlırdı. Çevrelerinde bilen yok- sa Ruhi Su'yu, Nâznn Hikmet ı duymadan büyürdü çocuklar. Sü- leyman Demirdbaşbakandı, ABD 6. Fılosu Dolmabahçe'den kara- ya çıkamamış, "Go bome yan- fcee" diye kovulmuştu. Kimi genç- ler Italyan Partizan Marşı'nı "Bd- bt Çav" diye söylerdi, kimilen de MehmetTaneri'den "Sen sen sen" diye dinlerdi. MartmLutherKjngvurulmuş.- ru.SezenCumhurÖnal, radyoda, günler günleri, aylar aylan kova- larken Ercnköy'den Hale, Jalc.'nin istediği çukulata renkli şarkıcıla- rın söylediği şarkılan çalardı. Yur- daer Doğulu, Vasfi Uçaroghı or- kestralan vardı, bir de kadife ses- li solistleri: Berkant.. Hayranı genç kızlar, Tarkan fa- natiklerine taş çıkartacak kadar çoktu. Genç kızlar, Saklambaç gazetesinden Berkant'ı takip eder- ler, konserlerine anne-babalany- la giderlerdi. 28 Ocak Pazartesi günü Ata- türk Kültür Merkezi'nde "Ber- kantSanatGecea" gerçekleştiri- leceğini öğrenince Berkant'la bir söyleşi yapmak istedik. Berkant'ın evine gitmeden önce gazetedeki 20'lik stajyerlere "Berkant kim- du-" diye sorduk. "Samanyolu'nu söyfcyen değil mi" dediler. Berkant, bizı"Zahmet edmiz, işün vardı ben geferoednn" diye karşıladı. Altmış yaşlannda, şar- kılannı söylediği gibi sakin, hu- zurlu görünüyor. Konumuz eski günler, eski şarkılar: "O zaman aranjman deniyordu. Şimdi arük 'pop' oldu. Dış kaynakh mûziğin üzerneTiirkçesözler>a2ridıwoaı haflfbatı müziği enstrümanlany- la söyiedik. Sezen Cumhur Önal, Fecri Ebcioğlu, Ülkü Aker, Fik- ret Şenes yazryordu. Değişik kişi- lerinsözkrinide değişik aktriskr okuyordu. Türkçe olarak yahuz- catangolarsöylenirdLTiirkçesöz- lü parçalanflksö\ie>enkrden W- risi bendim. Sezen Cumhur Önal'ın sözkriniyazdığı şarkılar- b Türkfy'e beni tanKû." Ah Kızlar Berkant'ın söylediği 1965'ten sonra tt Ah kdar, kumral sanşm, esmer", "Bir içim su durma söy- ie senin adm nudtr", "Bilmem ld bUemem ki küninsin neredesin" şarkılan gençlerin, özellikle de nş Manço kendi yönlemie kendi şeküieriyle göruş açüanyia şarkı- lar söylemeye başladıiar. FoDdor- dan aldıklar parçalan kendfleri- ne uyaıiadılar. Benim görevim TürkçesözKi hafifbab müziği söy- iemekti. Yani dans ettirebilen, eğ- lendirebfleiLtophınnıoaniçin da- ha değişik güzeDfldere sürükleye- bflen parçalar söytemekti." 'Bir şarkıan sen' 1967de Metin Bükey, Teoman Alpay'ın sözleriyle "Samanyohı" şarkısmı yapar. Bugünlerde bes- teye Teoman Alpay'uı da katlası- nın oiduğu konuşulur oldu ama bu taruşmayı anımsatmaktan öteye gi- demeyiz. Samanyolu, "Birşarkı- sm sen ömür boyu sürecek, du- daklarundan yüiarca düşmeye- cek" sözlerinde oldugu gibi unu- tulmadı. Berkant da söylediği yüz- lerce şarkıya karşrn hep "Saman- yota"ylabirlikte anıldı. Berkant'a gençlen anlatıyoruz: "Beni tanı- . agazin o zaman da vanh tabii. Hey dergisi müzikali yazardı. Saklambaç işin matmkyanmıya da bugün paparazzüikderülen şeyiyapanh. Bu kadarabartılı değildi. Benim hakbmdayazdüdan enfazia 'Berkantsarhoş sahneyeçkn' idi. genç kızlann dilindedir. Berkant "o günleri'' şöyle an- latıyor: "Biz sadece gece kulüple- rinde çabşabfliyorduk. tngifizce, Italyancada söyiedik Çünkü dans müziğiyapıyonhık. Ben bunu ga- zinolara da taşıdım. Çünkü gazi- noda arük Türkçe söylüyorduk. 'Doğum Günün Kutlu Olsun', 'Sana Gönül Verdim Diye'. Yani Türk pop miİ7İğinin doğuşu ol- nmşta" Görevim dans ettirmekti Dünyada oiduğu gibi Türki- ye'de de çalkantdı yıllardı. Türkü- leri batı enstrümanlanyla söyle- yerek yeni bir çizgı arayanlar da çoktutulmayabaşlamıştı: "Bizde karşı gelen türküler vardn*, şarta- lardapekohnazda türkülerde ge- neuHde. Çünkü butoptumun için- den çıkantürkülerdir. Ozanlar ge- leneğinden gelir. Dünyanın herya- nmda oiduğu gibi bizde de başla- dL Diğerekipler, Cem Karaca, Ba- malan Samanyolu'ndan kaynak- lanıyor. Bugüne kadar Samanyo- lu'nu aktarabildiysek demek ki biz o senelerde de bir şeyler yap- nuşız. Şimdi çahşüğmı yerde o se- neJerde sö>1ediğim 'Bir içim su'yu istiyorlar." Magazin basmı Magazin o zaman da vardı ta- bii: "Hey dergisi müzikali yazar- dL Saklambaç işin matrak yanmı ya da bugün paparazzüik denilen şeyiyapanh. Bu kadarabarübde- ğOdL Benim hakknndayazdıkla- nenfazia 'Berkant sarhoş sahne- ye çıktı' idL" 70'leredoğnı "O zamantar daha mı roman- tikti tophım bflemiyorum ki" de- diğiöO'byülardan sonra 1970'ler- de Türkiye'de pek romantizmin tutmayacağı günler yaşanıyordu. Berkant, popülaritesini yitirmeye başlar: tt 70ü senelerde başka bir müzik türü piyasaya çıkn. 45'Kk plaldann yerini kasetier ahna>-a başbdL Kasette 12 parça gerekfiy- dL Türkçe söz yazanlar zorian- mayabaşladL Tabii materyalazal- dıkça benim de o gücüm kahna- th. O arada bugün arabesk deni- len tür ortaya çıkn. Ben en son plagımı 1975'te yaptim." "Nisan Yağnwru", "BütoülYu- vaa", "Hayat Sevince Güzel'' gi- bi film müzikleri yaptı. Saman- yolu 45'liği 1.5 milyon satmış, platın plak kazanmıştı. Yıllardrr Mersin'de bir barda çıkıyor, işini seviyor, mutlu görü- nüyor "Bugün benim söylemiş okhığum parçalarla 1-1^ saatük bir program yapabflirim. Aynca o günün seçme Türkçe söztü gö- zd parçalan var. O açıdan rahat- SH değflhn. Zaten bugünkü pop şarküannı söyleyen bir sürü in- san var. Ben Berkant olduğum parçalan söylüvorum." 1995 te eski parçalannı toplayarak kaset çalışması yaptı. Gençler Berkant' uı iki oğlu var. Öykü bir yandan üniversıtede okurken, Beyoğlu'nda bir barda çıkıyor. Gençlerin karaıiı olduklannda ba- şaracaklanna emin: u Para için, ün için değO, otururken bile şarkı söykmekten muthı ohryorsan o zaman güzelşeyleryapacaksmde- mektir. Paramn ne işe yaradığmı hâlâ anlamış değuun zaten." Berkant Gecesi Berkantbugünlerde 28 Ocak'ta- ki gece için çalışıyor. 60'lann ünlüleri de ona eşlik edecek: "Bu gecenin de amacı se- nelerdn* ayn kaldığımız se>irci- mizieburuşmak Berkantveonun dönemmdeki kişflerin ne yapok- larmı sergfleyebttmek, bütün oby bu." Hazrrlıklar sırasuıdaki dü- şünceler Berkant'ı bıraz sıkmış: "Frapan şeyler bektiyorlar. Fişek miaülsm, barkovizyon olsun fa- lan. Bir sahne olsun, koltukta se- yircL Bir piyano, ben şarküanmı söyleyeyim. Bunu güDeıie beze- meyenegerekvarkL''Bir şeye daha şaşumış Berkant: "Zaman biraz bizi asü. Bfletleri bir firmaya ver- mişler. o saüyor." PAZAR ORHAN BURSALI Atternatif Bir Siyasi Etik Yasa Önerisi Meclis'te Anayasa Komısyonu denetiminde "Si- yasi Etik Yasası" hazırianması için çalışmalar baş- lamış ve partilerin önerilerini uzlaştırmak için bir att komisyon kurulması karariaştınlmış... Gönül ister ki, milletvekilleri veya siyasi partiler, siyasi etik yasasının mümkün oiduğu kadar açık, net, şeffaf ve hiçbir kaçamağa izin vermeyecek içerikte olması için birbiriyle yanşsınlar. Birinin öner- diğini diğeri hatta yetersiz bulsun ve yasanın etik içenğini güçlendirici önenler yapsın. Ancak duyumlanmız ve bugüne kadarki millet- vekillerinin pratikleriyle ilgili deneyimlerimiz, tartış- malann ve uzlaşmalann etik yasa maddelerinin "yumuşatılması" doğrultusunda geçeceği yönün- dedir. Bugün, 1995'te Heybeliada Halki Palas'ta 30 ka- dar mılletvekıli (Ahmet Tan ve Sema Pişkinsüt'ün de aralarında bulunduğu), medya, bürokrasi, siya- si partiler ve sokaktaki insanlardan temsilcilerin de katılımıyla gerçekleştirilen, "Milletvekillerine etik güvence" arama konferansının sonuçlannı anım- satmakta yarar var. TınazTrtiz, bu konferansın sonuç bildirgesini bir süre önce dostJanna göndermişti. "Az sayıda ve de- netlenebilir somutlukta" etik güvence ilkelen, ger- çi o zaman yapılacak genel seçimlerde milletvekı- li adaytannın seçmenlerıne karşı taahhüdü olarak duşünulmüştü. Ancak, Mecliste mademki Avrupa'ya uyum yasalan nedentyte bu konu zoaınlu olarak gün- deme geldı, aşağıdakı maddelerın önemli bir kıs- mının yasatasarısındayeralmaması için hiçbir ne- den gözükmüyor: ••• 1) Meclisleri devre dışı bırakacak her türiü giri- şime bizzat direnecegımı, 2) Her yıl akçalı ışlerımı bağımsız bir denetleme kurumuna denetlettirecegimi ve kamuoyuna açık- layacağımı, 3) Çıkar çelişkisine neden olabilecek ikınci bir iş yapmayacağımı, 4) Taleplerımi yazılı ve imzalı olarak yapacağımı (Bürokrasi ve bakanlıklarla ilgili ilişkilerimde), 5) Sözlü veya fizıki tacizde bulunmayacağımı (Par- lamento içinde duşünceyi ıfade etme ozgürlüğü), 6) Başkası yerine oy kullanmayacağımı, 7) Şahsımla ilgili özlük hakları değişikliği ve se- çim kanunundaki değışikliklerin bir dönem sonra yürürlüğe girmesi yönunde teklif getırip oy verece- ğimi, 8) Hakkımda yapılabilecek araştrmalan etkileye- cek konum ve durumda bulunduğum takdirde yü- rirtme görevimden istifa edeceğimi, 9) Imar ihlalleri ve arazi ışgallerine yol açabilecek af kanunlarına karşı oy kullanacağımı, 10) Tüm yolsuzluk araştırmalanna kabul oyu ve- receğimi, 11) Siyasi faaliyetier dışındaki dokunulmazlık ola- naklarından yararlanmayacağımı, bu olanaklann yasal olarak sınırlanması için öneri getirip oy vere- ceğimi, kendimle ilgili olarak böyle birtalep olma- sı halinde bu yönde oy kullanacağımı, 12) Şeffaf olmayan satın alma, satma, devretme, imtiyaz veya işletme hakkı verme işlenne doğru- dan veya dolaylı olarak katılmayacağımı, 13) Şantaj veya çıkar amacıyla dosya ve bilgi saklamayacağımı, 14) Görevim dolayısıyla sahip olduğum olanak- lan, toplum çıkarlan aleyhine kullanmayacağımı ve kullandırtmayacağımı, TAAHHÜT EDİYORUM. ••• Meclis'te bulunan tasanlarda ıse milletvekili ve bakanlara ticaret yapma yasağı getiren; ticari bü- tün işlerini yakınlan dışında kimselerden oluşacak kayyıma devretmesini öngören; kendi ve birinci derecede bütün yakınlan için mal beyanında bu- lunmasını isteyen ve bulunmayanları teşhiredece- ğini açıklayan; aracı kişılerden hediye kabulünü ve asgari ücretin yüzde 50'sinı aşan değerde hediye kabulünü yasaklayan maddeler de bulunuyor. Bu tasan, böyte ileri düzeyde yasalaşırsa, yeni bir siyasi yapılanma için de önemli bir ıleri adım atıl- mış olur. Milletvekillerine vicdanlan daha rahat ve özgür bireyler olarak bu ülkeye hizmet edebilme- leri için gerekli koşullardan biri yaratılmış olur. Tabii, siyasi partiler yasasında da böyle olumlu yönde değişikliklerin gerçekleşmesi halinde bu te- meninin bir anlamı olacaktır... obursali@cumhuriyetcom.tr oerinc@cumhuriyet.com.tr. ILAN TC SEFERİHtSAR STJLH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2001,119 Davacı Orman Genel Müdürülğü'ne izafeten lzmir Orman İşletme Müdürlüğü'nce davalı Gün Uluslarara- sı Naklıyat ve Tıcaret Ltd. Şti. adına Atilla Çilekoğlu aleyhine açılan alacak davasinın yapılan yargılaması sırasmda davalı Atilla Çılekoglu'nun yapılan tüm ara- malara rağmen adresı tespıt edılememış, duruşma gü- nü ve dava dilekçesinın ilanen teblığıne karar venldı- ğinden duruşma günü olan 15.2.2002 günü saat 10.00'da davalı Atilla Çılekoglu'nun mahkememizde bizzat hazır bulunması veya kendismi bir vekille tem- sıl ettırmesi, gelmedıği takdirde duruşmaya yokluğun- da devamla karar venlecegı hususu ilanen tebliğ olu- nur. Basm: 2584 İLAN TC KARS 1. ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosvaNo: 2001769 Davacı Şeref Günçü vekili Av. Ibrahım Baştımar ta- rafından davalı Çığdem Günçü aleyhine açılmış olan boşanma davasının yapılan duruşması sırasmda veri- len ara karan gereğınce, Davalı Çığdem Günçü'nün tüm aramalara rağmen bulunamadıgından dolayı dava dılekçesı kendisıne teb- lığ edilememıştır. Tebliğ edılemedığınden dolayı ila- nen teblığıne karar venldıginden adı geçen davalı Çığ- dem Günçü'nün davaya karşı dıyeceklennı duruşma- nın atılı bulunduğu 13.02.2002 günü saat 9.00'a kadar mahkememızın 2001/269 esas sayılı dava dosyasına diyeceklennı bıldırmelerı veya duruşmada hazır bu- lunmalan ya da kendılennı vekille temsil ettirmeleri, aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam olunaca- ğı ve karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 04.01.2002 Basm: 186?