23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2002 PAZAR tNCELEME întihara eğilimli gençlerin çoğu, davranışlanyla boğuluyorum sinyali verebiliyor Anne,bdnayardırn etFÎGENATALAY Inrihara eğüimli gençlerin büyük bö- lümü, davranışlanyla "Boğuluyorum, yardım edSn" sinyali verebiliyor. Bu yûzden intihar etme riski bulunan öğ- rencüeri belirleme ve uygun yaklaşım- larda bulunma konusunda öğretmen- lere büyük iş düşüyor. YÖRET Vakfi'nın uluslararası bir projeye dayanarak yaptığı çahşmaya göre, ergen erkek çocuklar, kızlardan Jaha sık ırıtıhar ediyor. Ancak, kızla- nn intihar girişim oranı erkeklerden 2-3 kat daha fazla. Kızlar, erkekler- den daha sık depresyona giriyor ama sorunlannı anlatmalan ve yardım al- malan daha kolay olduğundan, ölüm- cül intihar girişimleri önleniyor. Bu çahşmaya göre, tehlikede olan ve intihar etme riski bulunan öğren- cilerde görülen özellikler şöyle sıra- laruyor: • Etkinlikfcre ilgisizlik • Nodarda fazlasryla bir düşüş. • Çabanın azalmasL • Snuftaki davranış bozukluğu. • Açıklanmayan veya tekrar eden devamsızbk ya da okuİdan kaçma. • Fazlasryla sigara veya içld içme ve uyuştunıcu kuflamniL • Potise akseden olaylar. Öğretmenlerin ve diğer okul çalı- şanlanrun intihar önleme konusunda yapabilecekleri ise şöyle sıralanıyor: • KişiKk bozukluğu olan öğrenci- lerin belirknip onlara psikolojik des- tek verflmesL • Öğrencüerie konuşup anlamaya ve yardun etmeye çahşmak ÇOCUĞUNUZLA KONUŞUN • Zihinsei stresi uzaklaşürmak. • tntihar edebüecek çocukian er- kenden teşhis etme konusunda eğitil- mek ve onlan gözlemlemek. • Daha az becerüi olan öğrencüere okuOa ilgüi işlerinde yardım etmek. • Okuİdan kaçmayı takip etmek. • AJol hastahkbrnıı damgalama- mak, alkol ve uyuşturucunun yanhş kuDanımını ortadan kakhnnak. • Öğrencileri psikiyatrik bozuk- hıklar, alkol ve uyuştunıcu ile müca- dele ijin tedaviye gönderme. • Oğrenciierin intihar araç-gereç- lerine (toksik ve öldürücü ilaçlar, ze- hirter, silah ve tabancalar) ulaşmala- rmı engellemek. Bazı okullarda bu gibi olaylann ön- cesi ve sonrasrnda öğrencilere yar- drm etmek amacıyla kriz birimleri oluşturuluyor. Özel Kültür Okulla- n'ndaki kriz birimi, bir kriz yaşandı- ğnıda neler yapılabileceği konusun- da velilere şu önerilerde bulunuyor: • Çocuğunuzla olay hakkında ko- nuşun; ona olayla ilgili anlayabilece- ği düzeyde, mümkün olduğunca çok bilgı sağlayın. • Çocuğunuzu duygulanru ifade etmesine ve endişelerini dile getir- mesine izin verin. • Çocuğunuza, onunla birlikte ol- duğunuz, her şeyin normale dönece- ği ve hayatınızın eskiden olduğu gi- bi devam edeceği inancuıı sağlayın. • Çocuğunuza sanlnı, onu okşa- yın, kucaklayrn. Bunlara her zaman- kinden çok ihtiyaç duyacaktır. • Fiziksel etkınlik gerektiren oyun- lara teşvık edin. AİLE KAVCALARININ SONU KÖTÜ OLABİLİR întihara eğüimh çocuklarve genç- lerde görülen bozuk aile işleyişi, de- ğişkenhk ve olumsuzyaşam deneyim- lerişunlar X Ana-babalarda psikiyatrik bo- zukluklann bulunması. X Alkol ve madde bagımlıhğından dolayı sömürüler ya da ailedeki an- tisosyal davranışlar. X Saldırgan ve sömürücü bir aile (çocuğa karşı fiziksel ve cinsel istis- mar da olmak üzere). X Ana-baba veya bakıcılar tara- findan yeterince ilgi ve bakım veril- memesi, ailede zayıf iletişim. X Aile içinde sürekli şiddetli ve saldırgan kavgalann ohnası. X Boşanma, aynhk ya da ana-ba- ba ya da bakıcılann ölümü. X Sık sık farklı yerlere taşınma. XAna-babalann çocuklardançok duşük ya da çokyüksekbeklenti için- de olmalan. XAna-babalann (ya da bakıcüann) yetersiz ya da çok otorite kurmalan. tntihar edenlerie ilgili yanhş ka- nılarvedoğrulan: D tntihar edenler içe dönüktûr- ler. (Doğrusu: Normaldirler.) O Ciddi olarak düşünen ipucu ve- rir, konuşur. (Dogrusu: îpucu ver- meyebilir.) O întihar eden niyetini belirtir. (Doğrusu: Niyetini söylemeyebi- lir.) 3 Ani karar vererek intihar eder. (Doğrusu: Planlıdır.) O Birden fazla denenir. (Doğ- rusu: îlk denemeden sonra vazge- çebüir.) O Deneyen gerçekten ölmek is- ter. (Doğrusu: Gerçekten ölmek istemeyebilir.) O întihara meyilli olanlar yar- dım almaz. (Doğrusu: Yardım ala- bilir.) O Kalıtunsaldır. (Doğrusu: Ka- lınmsal değildir. öğrenme ve du- rumsaldır.) STİSMARA UĞRAYAN ÇOCUKLAR TEDAVİ EDİLMEZSE İLERİDE ŞİDDETE, SUÇA VE İSTİSMARA EĞİLİMLİ OLUYOR Gelecek tehdit altındaEğrtirn Servisi - Türkiye'de ılk kez ıstısmarauğrayan çocuklar için ayn bir birim açıidı. Adh Tıp Kurumu 2. thtisas Kurulu bünyesinde açılan bir ekip tarafından muayene ediüyor. Kumi Başkanı, Istanbul Tıp FakültesiAdiıTıp p Kurumu 2. Ihtİsas Kurulu bünyesinde açılan birimde istismara u ğr a miş ÇOCUklar u z m a n b ] r ®ki P tarafindan muayene ediliyor. Çocuklara direkt soru sormak ^ .yfrn! Sözen, istismar Çizdırılıp oykuler uygulayanlann anlattinliyor. çoğunlukla çocukluklannda istismara uğramış kişiler olduğuna dikkat çekerek "Istismara uğrayan çocuklar tedavi programma sokulmazlarsa hem ruhsal bozukluklar ortaya çıkabiur hem de bu çocuklar ikrde şiddete, suça. istismara eğilimli bireyler olabiur"dıyerek aileleri uyardı. Prof. Sözen, çocuğun fiziksel, duygusal ve cinsel istismara ya da ihmale uğradığının fark edildiği andan itibaren tıbbi olarak belgelenmesi gereğinin önemine dikkat çekti. Fiziksel istismann belgelenmesinin kolay olduğunu belirten Kurul Başkanı, şöyle devam etti: "Cinsel istisman belgelemek zor. Cinsel istismar bıügulan erişkinler taratjndan aüanaböiyor veya fark edfldiğinde olay dışa yansıûhnak istenmiyor. Bunun birkaç sebebi var. Biri haber verikliği takdirde olaym kanıdanması güç. Ikincisi, ailede çocuk farkb travmalara uğrayacak endişesi var. Bir diğer neden deaflenin toplumsal baskdaıia yözv'üze gelecek ohnasL" Prof. Sözen, istismara uğramış çocuklann muayenelerinin ocak ayı başından bu yana "Çocuk Muayene ve Değerlendirme Unite9"nde yapıldığını. muayeneye adh tıp ve kadın doğum uzmanlanyla klinik psikoloğun girdiğini vurguladı. Prof. Sözen,"Özel görüşme teknikleri \str. Direkt sorular sonümaz. Simgeler kuflanıhr, şeküler çizdirflir" dedi. Întihara neden olabilirS Istanbul Üniversitesi lcstkmaria A ( U İ T i p E n s t i t ü s û İStlSmana öğretim üyesi Yrd. Doç. karşilaşan ÇOCUğun Dr. Neylan Ziyabrda, bedensel ve ruhsal çocuk istisman ve Sağllğl Cİddİ ihmalinin, karmaşık biçimde tehlikeye n e d e n fe n v f ^Z,,nr u«++^ K,, sonuçlan olan cıddı bır gınyor. Hatta bu s o s y a l ^ ^ o l a r a k sorunla karşılaşan karşımıza çıktığını ÇOCUk İntihar bile vurguladı. Ziyalar, şöyle edebiliyor. İstismar, devam etti: "Bu tfir ÇOCUğun gelecekte oJaylartakarşıhşan suçaeğilimli ^ k S m a a S ? l W e n ' ouya cyn bedensel ve ruhsal Olmasina n e d e n sağhldannm ciddi Oİabİlİyor. biçimde teMyegirdiğive hatta butehükenin boyutjanmn ölüme kadar varabfldiği bfldirflmektedir. Aynca geçmisJermde çocuk istisman ve ihmaline maruz kahtuş ldşfler ûzerinde yapdan çahşmator; suç. akıl hastalıklan, übbi sorunlar, alkol ve madde kullarumı. evden kaçnıabr, genç inrJhatian gibi diğer bazı sosyal probiemlere bu kişilerde sıktüda rasdandığmı göstermektedir. Son günfcrde çok sık gündeme gelen çocuklann cinsel istisman olguhrmda olaylann bir toplumsal paranoyaya dönüşmesi tehükesi çok ciddi olarak mevcutnır. Bu konuda basma önenüi görevkr düşmektedir. Hem çocuklann tekrar tekrar travmatize edflmesmin önlenmesi ve hem de zanhlarm hukuld haklanmn korunması konusunda basının hassasiyetle davranması gerekmektediıf Istanbul Milli Eğitim Müdürü Omer Bahbe>, okullardaki cinsel taciz olaylanyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Istanbul'da son üç yıktar bize intikal eden bir taciz olayı yok. Ohnaması için sürekli çahşma yapryonız. YÖRET Vakfi ile yaptigmuz işbniiğıyle rehberlik böhunlerini harekete geçüivonız. Üç sene önce 220 rehber öğretmen vanh. Şimdi bu sayı 890'a çıkn. Böyle bir olay olduğunda öğretmen hemen açığa ahnryor. Dengesiz birinin yapoğı olaym sürekli gündemde kalarak çocukian etkflemesi yanhş." Üç yılda 1500 başvuru Prof. Dr. Şevki Sözen'in verdiği bilgiye göre, son üç yılda cinsel istismar nedeniyle kuruma başvuran çocuk sayısı 1455. Bunlardan 219'u erkek, 1236'sı kız. Cinsel istismann en yoğun yaşandığı yaşlar 11-13 yaş arasrnda. tstismarcılar genellikle çocuğun yakın çevresinden; tanıdığı, güvendiğı, kolay kandırabilecek biri. îstismarcüar yüzde 95 oranmda erkek. Istismarcılar en çok 13-20 yaş arasında. Prof. Sözen, kuruma başvuran çocuk sayısının bütün olgulann en çok yüzde 30'u olduğunu düşündüğünü \-urguluyor. Cinsel ve duygusal istismar İHMAÜ Çocuğa bakmakla yükümlü kimsenin bu yükümlülüğü yerine getirmemesi. Çocuğu fiziksel ya da duygusal olarak ihmal etme. İSTİSMAR: Çocuğun sağlığını, fiziksel, psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkileyecek davranışlan bilerek veya bümeyerek yapma. FİZİKSEL İSTİSMAR: Çocuğun kaza dışı yaralanması. CİNSEL İSTİSMAR: Istihdam etme, kullanma, ikna etme, teşvik etme, baştan çıkarma yollan ile çocuğu açıkça cinsel davramşlara zorlama. DUYGUSAL İSTİSMAR: Çocuğun nitelik, kapasite ve arzulannın devamlı kötülenmesi, sosyal ilişki ve kaynaklarla ilişkiden yoksun buaküması, çocuğun sürekli olarak ınsanüstü güçlerle sosyal açıdan ağır zararlar verme veya terk etmekle tehdit edilmesi, çocuktan yaşma ve gücüne uygun olmayan taleplerde bulunulması ve çocuğun topluma aykın düşen çocuk bakım yöntemleriyle yetiştiriJmesi. EKONOMİK İSTİSMAR: Çocuğun gelişimini engelleyici veya haklanna aykın işlerde ya da ucuz işgücü olarak çahştınlması. BtR YOL HÎKÂYESt TAYFUN TALİPOĞLU Oev (Bir) Yol Hikâyesi Aynı zamanda da uzun "bir yol hikâyesi", bir o kadar da zor... Çekenler, çektiklerini elbette sineye çekmedıler. Onlarda kalan derin yaralar yargılayanlar tarafından bile dile getirildi bir zamanlar. Bir araya geldikleri günlerde o faslı hep atladılar. Gördükleri işkenceleri uzun süre birbirlerıne bile anlatamadılar. Bu insanlık suçunu işleyenler, geçen yıllar zarfında hiç utanmadılar, utandınlmadılar. Kinleri hiç bitmedi. Kendilerince suç saydıklan fiilden ötürü onlan defalarca yargıladılar. Ve yargılamaya devam ediyoriar. Dev-Yol ana davası yirmi birinci yılında. 18Ekim 1982tarihinde Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde başlayan 574 sanıklı ana davada bu sayı zamanla 723'e yükselmiş ve 19 Temmuz 1989 tarihinde sona ermişti. Askeri mahkeme yedi kişi hakkında idam, otuz dokuz kişi hakkında müebbet, 346 kişi hakkında iki ile yirmi yıl arasında değişen ağır hapis cezalan vermişti. Altı yıl gibi kısa bir moladan sonra, 27Aralık1995'te Yargıtay 11. Dairesi yirmi üç kişi için verilen cezayı az buldu. — Ve 146/1 maddesine göre idam cezası verilmesi dogrultusunda bozulmasına karar verdi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlayan davada 19 Kasım 2001 tarihinde savcı, mütalaasını okudu ve sanıklann hepsinin idam ile cezalandınlmasını istedi. Işte şimdi 25 Ocak Cuma günü bir numaralı sanık Cahit Akçam'dan başlamak üzere sanıklar savunmalannı yapacaklar. Ve çeyrek asırlık dava sona erecek. Eğer cezalar, bir kez daha "hafif bulunmazsa. O davada yargılananlann en genci bile bugün artık kırk yaşının üzerindedir. Zeki insanlar oldukları için üretimin içindedir. Iç hesaplaşmalannı yapmak bize değil, yaşayanlara düşer. Ve sanıldığı ve de birkaç örnekte görüldüğü gibi sadece yaşayamadıklan aşklarını konuşmuyorlar. Aslında o gün söylediklerinin birçoğunun bugün çoğunluk tarafından kabul gördüğünü görünce, bu siyasi davanın yeni yüzyıla taşınmasının Türkiye'ye nasıl zarar verdiğini görmezlikten gelenlere söyleyeceklerini 25 Ocak'a saklıyorlar. Cahit Akçam ile sohbetimizden aklımda kalanlarla bitirelim bu uzun dev yol hikâyesini: "2002 yılı itibanyla şu ülkede yeniden bir savunma yapmaya en az ihtiyaç duyanlar varsa, o da bizler olmalıyız. Çünkü savunmamızda ortaya koyduğumuz her şey zaman içinde ispatlandı, Kenan Evren dahi ünlü iddiaianndan vazgeçti, özeleştiri bile yapıyor. ABD elçilehnin hatıralannda bile ifşa edilen emperyalist politikalar, Gladio adıyla deşifre olan kontrgerilla, derin devlet denilen illegal ilişkileri açığa vuran Susurluk ve bitmeyen hortumlamalar... Yirmi yıl önce bunlara karşı çıktığımız için bize 'terörist' denilmişti. Yargılanmış ve mahkûm edilmiştik. Bizi mahkûm eden hukuk değil, 12 Eylül zihniyetiydi. Oysa ganptir, şimdi önüne gelen herkes, 12 Eylül zihniyetini mahkûm ederek söze başlıyor. Ama biz yargılanıyoruz..." ttalipogluta ixir.com www.bamteli.com Faks:0312-4670905 ALANYA1. ASIİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1998/548 Davacı Nevzat Altıntaş vekilı tarafından davalılar Naım Şafak ve Osman Büyüksoy aleyhüıe mahkeme- mızde açılan tazminat davasının yapılan yargılaması sırasında, Davalılar Osman Büyüksoy'un adresinin tespit edi- lemediğinden bu davalıya 1.000.000.000.-TL trafik ka- zası nedeni tazminat taleplı dava dilekçesi ve mahke- memizce bu dava ile ilgili yapılacak olan 01.02.2002 günü saat 09.55'teki duruşma gününün tebliği bu dava- Irya ilanen tebliğ olunur. 27.9.2001 Basın: 74984
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear