25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 EYLÜL 2000 CUMA CUMHURİYET SAYFA J j j J v U i l V/1?JJ. / ekonomitacumhuriyetcom.tr 13 Bektriğe yizde 2.1 zam • ANKARA (AA) - Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ) elektrik birim fiyatlanna, bugûnden ge^erli oLmak üzere yüzde 2.1 oranında zam yaptı. TEDAŞ'ın açıklamasına göre, konut için elektriğin binm fıyatı 44 bın 300 liradan 45 bin 250 liraya yükseldi. Sanayı elektriğinin fıyatı ise 43 bin 650 lıradan 44 bin 600 liraya çıktı. Öte yandan ağustos ayında başlayan 150 kılovatsaat elektrik tûketiminin üzerindeki kısmma yüzde 50 zam uygulaması bu ay da sürüyor. Hazine'den tek • ANKARA (AA) - Hazine Müsteşarlığı, eylülde tek ihale yapacağını açıkladı. Açıklamaya göre, 5 Eylül'de gerçekleştirilecek 17 ay vadelı devlet tahvili ihalesinde 150-300 trilyon lıralık net satış yapılması öngörülüyor. Satılacak tahvillerin geri ödemesi, 20 Şubat 2000'de yapılacak. Bu tahvillerin, 23 Ağustos 20O0'de satışı gerçekleştinlen 18 ay vadeli tahviller olduğu belirtildi. Aynca eylül ayında, 726.7 milyon dolarlık dış borç, 608.5 trilyon lıralık da iç borç geri ödemesi yapılacak. Londra'da semmer • İSTANBUL (ANKA) - Dış Ekonomık llışkıler Kurulu (DEİK.) bünyesinde faaliyet gösteren Türk- lngıiız lş Konseyi, yabancı yatınmcılara Tûrkiye'deki sermaye pıyasalannı ve yatınm olanaklannı tanıtmak amacıyla Londra'da bir seminer düzenleyecek. 13 Eylül'de gerçekleştirilecek seminere konuşmacı olarak Devlet Bakanı Tunca Toskay, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, Hazine Müsteşan Selçuk Demiralp, IMF Türkiye Masası Şefı Carlo Cottarellı ve Özelleştirme Idaresi Başkanı Uğur Bayar da katılacak. Advantage Cartfa soruşturma yok • ANKARA (ANKA)- Rekabet Kurulu, Benkar Tüketici Finansmanı ve Kart Hizmetleri AŞ hakkmda rekabet oluşumunu ve gelişimini engellediği gerekçesiyle soruşturma açılmasına gerek olmadığını kararlaştırdı. Rekabet Kurulu, Orka Tekstil Sanayü'nin mağaza kart hizmetleri piyasasmda aynmcılık yaptığı ve piyasada rakiplerin faaliyetlerini zorlaştırdığı Benkar'm uygulamalarmm rekabet oluşumunu ve gelişimini zedeler nitelikte olmadığını belirtti. Uhısalİaç Kırumu • İSTANBUL (AA)- Sağlık Bakanlıgı ile Ilaç ve Kimya Endüstrisi IşverenJer Sendikası'nın 'Ulusal Ilaç Kurumu' projesi Devlet Planlama Teşkilatı'na (DPT) verildi. Sağlık Bakanlığı bünyesinde özerk nitelikte oluşturulması planlanan kunımun AB standartlannda yapüandınlması hedefleniyor. tlaçlann ruhsatlandınlması, kontrolü, dağıhmı ve denetimine ilişkin konular Ulusal Ilaç Kurumu'nun yetki ve sorumluluklan ıçinde olacak. Sanalfuar 24 saat açık • Ekonomi Servisi - Sektörel Tanıtım Grubu'nun birçok firma ve sektörü bir araya getirerek tanıtım taleplerini satışa dönüştürmeyi amaçladığı sanal fiıar projesi hizmete açıldı. www.sektorel.com adresinde 24 saat hizmet verecek sanal fuar, firmalann, ürünlerini stand bedeli ödemeden seıgileyebileceği bir ortam oiuşturuyor. BDDK, göreve Zekeriya Temizel'in bankalan batıranlara karşı sert uyanlan ile başladı w Yaıılanııa kâr kalmayacak'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bankacılık sektörünün 1 yıh aşkın süredir bekJediği Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) dünden itibaren faaliyetlerine başladı. BDDK Başkanı Zekeriya Temizel, bankalann üzerinde "ceza terörû estirmeyeceklerini" ancakyasanm getirdıği yaptınmlann sağlıksız çalışan bankalara uygulanmasından da kaçınılmayacağım bildirdi. Temizel, hâkim hissedarlıklan kötüye kullanarak bankalan boşaltan ya da kötü yönetimden yararlanarak usulsüz kredi kullananlann yaptıklanmn yanına "kâr kalmayacağını" belırtirken "Cezamı öderim, bildiğimi de okurum anlayışına olanak tanımak mümkün değüdir" dedi. Temizel, bankalann birleşmeleri önünde vergi engeli bulunduğunu, bunun kaldınlmasına yönelik düzenlemenin vergi kaybı olarak algılanmaması gerektiğini söyledi. 'Sisteme gûven geüşmelP BDDK'nin çalışmaya başlaması nedeniyle Hazine Müsteşan Selçuk Demiralp ve Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ile basın toplantısı düzenleyen Zekeriya Temizel, Türk bankacılık sisteminin geçmişte ve bugün sağlıklı yapısı olduğunu, aradaki bazı olumsuz durumlann bu güvenilir yapıyı zedeleyemeyeceğıni söyledi. Temizel, bankacılık sektöründeki düzenleme ve denetimlerin bağımsız bir kurum tarafından yürütülmeye başlanmasıyla sisteme ulusal ve uluslararası güvenin pekiştirileceğini, bankacılık sektörünün her tûrlü müdahaleden uzak olarak uluslararası normlara göre gözetim ve denetim sistemine kavuşacağım anlaöı. Temizel, bankacılık sektörüyle ilgili yetkilerin tek bir kurulda toplanmasınm en büyük yarannın, "denetim sonuçlannın etkin ve nızu bir şekikk karara bağlanması" olacağını vurguladı. Hiçbir aynm yapılmaksızm tüm bankalara çok ciddi özgürlüklerle aynı ölçüde sınırlamalar getiren risk yönetimine dayalı denetim anlayışının uygulanacağını kaydeden BDDK Başkanı Temizel, 4389 sayılı Bankalar Yasası'nın düzenlemelere ve hukuk kurallanna uyulmaması durumunda fiile doğrudan bağlanmış yaptınmlar getirdiğine dikkat çekti. Temizet, sûrpriz düzenlemeler r rJ "" yapmayacaklarmı, kurum çahşanlannın etik değerlerinin bankacılık sektöründe gerçekleştirilmesini istediklerini aktardı. Temizel, bankacılık sistemine ilişkin olarak da şunlan söyledi: • Türkiye'de banka birleşmelerini engelleyen hükümlerin ortadan kalkması gerekiyor. Bankalar hızla birleşecekler ve sermaye arttıracaklar. Kredilerini daha sistemlı kullandınp para satmamn yöntemlerini öğrenecekler. • Zekeriya Temizel, bankalann üzerinde "ceza terörü estirmeyeceklerini" ancak yasanın getirdiği yaptınmlann sağlıksız bankalara uygulanması konusunda gerekeni yapmaktan da kaçınmayacaklannı" söyledi. '!•'. i ',• • Kamu bankalanna görev verilmesi halinde kaynak da verilmeli. Hükümet tarafindan, ortaya çıkan zarann ne şekilde telafi edileceğini, bankamn olanaklan ve kaynaklannm buna yeterli olup olmadığmı da herkes ortaya koyacak. Bundan sonra, zaten böyle davranışlarda bulunulmayacak, bulunulursa, aynen başka bankalarda olduğu gibi bankamn dunımunun zayıflatılmasıyla ilgili hükümler çerçevesinde neler yapılıyorsa onlar hakkmda da yapılacaktır. • Özel-kamu bankası ayrunı kalmayacak ve denetleme açısmdan hiçbir fark olmayacak. *'# Yüzde 100 devlet güvencesi hemen kalkamaz. Güvence devam ediyor. • Hazine'den alınacak kaynağın kullanımma belki gerek duyulmayacak, tahsilatlanmız daha hızlı gidecek bakarsınız. Her ihtimale karşı, böyle bir kaynağa gereksinım duyduğumuz anda, anında kullanabileceğimiz bir kaynak olarak onu oraya koyuyoruz. Fondaki bankalan, bu halleriyle sisteme kazandırmak mümkün olmadığı için, diyelim ki; birisiyle ilgili amnda bir çözüm ürettiniz, bunlan kullanabilmek için konmuş bir olay. Inşallah çok az düzeyde borçlanma senetlerine gereksinim duyanz. • Kurum yasasına göre, gerekli olanlar, gereken zamanda, gerekli şekilde yapılacaktır. Kurum, devletten bağımsız değildir. Kunımun gereksinim duyduğu ve hükümetin ihtiyaç duyduğu konularda katkıda bulunulacaktır. Alınacak karar ve uygulamalarda siyasi otoritenin dışında olunması düşünülemez. PROTOKOL Bürokraside 'koordinasyon' ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Hazine Müsteşar- lığı, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) arasmda yapüan protokolle, kurumlann yetki ve sorum- luluklannın çerçevesi çizile- rek eşgüdümün sağlanması için adım atıldı. Hazine Müsteşan Selçuk Demiralp, TCMB Başkanı Gari Erçel ile BDDK Baş- kanı ZekeriyaTemizd tarafin- dan dün imzalanan işbirliği protokolünde, hükümet or- taklan arasında tartışma ya- ratan kamu bankalannın özel- leştirilmesi konusu Hazi- ne'nin görevleri arasında yer aldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan yardımcı- lıklarından bırine, Hazine Müsteşar YardımcısıTeoman Kerman'ın getirileceği öğ- renildi. Protokole göre BDDK'nin görev ve yetkileri şöyle: "Ta- sarruflann güvence altraa ataımasnuteminetmek,tasar- nıfsahipierininhakiarmıve bankalann dûzenU ve emin bir şekflde çaaşmasmı tehli- keye sokabilecek ve önemli zarartar doğurabilecek her tüiui0emwuyguiamaiarıön- iemek, Krediâsterninm etkin bjrşekfldeçahşınasan sağto- mak.Bankalarmdevir,bBİeş- ınevetasfıyesneihşkinişleııı- leri vürütmek. TMSFyiida- reetmek.Fonaracıhğryiaoia- ğanustûhaBerdeHazine'detı irin almak kaydıvta borçlan- mak, Hazine'den özel tertip devfctiçborçlanmasenetkri- niikrazenalmakvebankadan avans talep etmek." 3 kurumun da mali kuru- luşlardan her türlü belgeyi toplayabıleceği belirtildi. Bankacılıkta 'güvensizlik'gerilimi • Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, BDDK'ye fonla birlikte devredilen 8 bankaya bugüne kadar sermaye olarak 1.1 milyar dolar, mevduat olarak da 1.5 milyar dolar kaynak aktanldığını ? bildirdi. •*« ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) -Hükümetin, 1999 yıh sonun- da 5 bankaya el koymasının ardın- dan "başkabankalannda maM du- nımlannın kötü olduğu ve bata- cağT söylentileri sektördeki gü- vensiz yapıyı yeniden gündeme ge- tirdi. Hazine, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nu 5 milyar dolar- lık tahvil aktararak destekleye- cek. DYP Istanbul Milletvekili Ce- lalAdan'ın açıkladığı, Egebank'ın mali dunımunun kötü olduğunu ortaya koyan bankalar yeminli murakıplarının raporunun "25 Mayıs 1999" tarihlı olması, "siya- si nedenlerle bankalara ilişkin ope- rasyonlann geciktirüdiğini ve ban- kalann içlerinin boşaralmasına göz yumulduğumı" ortaya koy- du. Bu durum. "maüdurumu kö- tü olan başka bankalara da göz yu- muhıyormu" sorusunu gündeme getirirken zaman zaman dile ge- tirilen 10 bankamn daha bataca- ğı söylentilerine yönelik "kuş- ku" arttı. Bankacılık sektöründe "güven" esasmın önemine dik- kat çekilerek söylentilerin sistem üzerinde büyük olumsuzluklar yarattığı belirtildi. Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, BDDK'ye fonla birlikte devredilen 8 bankaya bugüne ka- dar sermaye olarak 1.1 milyar do- lar, mevduat olarak da 1.5 milyar dolar kaynak aktanldığını bildir- di. Ancak Erçel'in, zarara ilişkin farklı hesaplama yöntemleri oldu- ğuna ilişkin açıklaması, bu ban- kalara yapılan aktanmm 2.6 mil- yar dolarla sınırlı olmadığını or- taya koydu. Erçel, yıl başından bu yana da fondaki bankalann zararlannın arttığını, döviz ku- rundaki gelişmelerin bu zaran başka yerlere götürdügünü söyle- di. Erçel, "Deyinkienyûksekra- kam 6-7 milyar dotenhr. Dünya- da bu tür krizterte karşuaşan ül- kelerdeki maliyetler inanümaz yüksek. Japonya'nın hatUumrda yaşamaktaolduğu bankaahk kri- zinin manyeti 495 miryar dotar" diye konuştu. Erçel, batık banka- larla ilgili 80 kişinin mallanna tedbir, 41 kişiye de yurtdışına çı- Jaş yasağı konulduğunu, 44kisi için iflas davası açıldığını kaydettı. SAVAŞ YATIR1MA ENGEL Afrika'nın kaderi Kongo'ya bağlı JOHANNESBURG (AA) - Kongo Devlet Başkanı Laurent Kabila'mn banş anlaşmasımn yeniden canlandınhnasım reddetmesi, bu ülkeyle birlikte, Afrika kıtasmdaki diğer ülkelerde de olası yabancı yatınmlann gerçekleşmemesi anlamına geliyor. Kongo sınniannda çatışma çıkması olasılığı karşısmda, Kongo'nun zengin bakır, elmas ve diğer madenlerle beslediği Kabila yönetiminin, Zimbabve ve Namibya gibi güneydeki Afrika ülkelerinden destek istemesi gerekecek. Zimbabve hükümetinin Kongo'ya müdahalesı ve diğer politikalan nedeniyle IMF ve Dünya Bankası, bu ülkeye kredileri, yardımlan kesti. Ekonomik sıkmtılar içindeki Zimbabve'de muhalefet partisi MDC ise Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki 11 bin askerlik gücün (ülkenin ordusunun üçte biri) ülkeye günde 1.3 milyon dolara mal olup bütçe harcamalanndaki aşın artışa neden olduğunu, Kongo'dan i derhal çekilinmesini istedi. Dünya Bankası'na göre, Swaziland ve Seyşel Adalan haricinde, Güney Afrika Kalkınma Topluluğu'nun 14 üyesi 1995'te, gayri safi yurtiçi hasılalan toplamının binde 46'sı kadar, sadece 852 milyon dolarlık doğrudan yabancı sermaye yatınmı çekebildi. Bu rakam Kongo, Swaziland ve Şeysel Adalan hariç, 1997'de GSYÎH toplamının yüzde 1.5'ine, 2.6 milyar dolara çıkü. Ctöpas geriHalan, Meksika'daki gehr adaletazfiğmin açık bir göstergesL Orasıda 'Öteid'MeksikaMEXICO CITY (AA) - Meksika ekonomisinin hızla büyümesi, ihraca- tın 1994'ten beri ikiye katlanıp bu ül- keyi dünyanın 13. büyük ticaret gücü- ne dönüştünnesi, ülke içindeki zengın- yoksul uçurumunu daraltamadı. Mek- sika'da en zengin kesimin gelüinin, en yoksul kesimin gelirinin 44 katı ol- duğu hesaplandı. Ulusal tstatistik Enstitüsü'nün (INE- GI) araştırmasına göre, Meksika'nın köylüleri, yerli halklar ve sade vatan- daş, ekonomik büyümeden pay ala- madı. Meksika'da en yüksek gehr gru- bundaki yüzde 20'nin ülke refalun- dan aldığı pay 1984-98 döneminde yüzde 49'dan yüzde 54'e çıkü. En yok- sullar grubundaki nüfusun yüzde 40'mın refah payı aynı dönemde yüz- de 14.42'den yüzde 12.47'ye düştü. INEGI Başkanı AntonioPuç Reuters'e verdiği demecinde, "*tki Meksikamız var" derken hükümet, ülkenin 97.4 milyonluk nüfusunun 40 miryonunun yoksul, 26 miryonunun da mutlak se- falet içinde yaşadığını hesaplıyor. Meksika'nın, Kuzey Amerika Ser- best Ticaret Bölgesi'ne katümasıyla, en yüksek gelir grubundaki yüzde 10'luk hanelerin ayhk geliri 6 bin 900 dolara çıkarken en yoksullann 158 dolara in- di, böylece aradaki fark 44 kata çıktı. Böylece Latin Amerika ekonomüeri- nin özel sermayeye açıhnası ve devle- tın rolünün azaltılmasıyla fakirierin de refahlan pay alacağı savı geçerlilik ka- ABD^Lt PAUL KRUGMAN Asya'da şafağa 5 yıl daha var Ekonomi Servisi - Asya Kaplanlan'mn tamamen toparlanmasmın bir 5 yıl daha gerektirdiği belirtildi. Hong Kong'da iş dünyasının düzenlediği bir foruma katılan Princeton Üniversitesi öğretim üyesi Paul Krugman, Asya krizinin en ön planda olan 4 ülkesinden, Güney Kore ve x \"' ' Malezya'mn toparlanma konusunda tatmin edici bir tempo tutturduğunu ancak Tayland ve Endonezya için aynı şeyin söylenemeyeceğini belirtti. Krugman, Tayland ve Endonezya için sorunlan çözecek 'gümüs bir mermi' bulunmadığım belirterek yavaş yavaş her alandaki gelişmelerle düze çıkılabıleceğini ifade etti. "Bundan 5 yü sonra Asya hakkmda konuşmuyor olacağjz" diyen Krugman, iyileşmenin engebeli bir yol olduğunu, politikanm bu süreci köstekleyebileceğini de vurguladı. Princeton Üniversitesi öğretim üyesi Krugman, aynı zamanda ABD ekonomisindeki •sürdürükmez' büyümenin ve Japonya'nm bütçe açığındaki hızlı büyümenin de küresel ekonomik istikrar açısından temel sorunlar olduğunu dile getirdi. Hong Kong ve Malezya ekonomisinde uygulanan menkul kıymet piyasalanna müdahale ve geçici sermaye kontrolleri gibi yöntemlerin Tayland ve Endonezya ekonomilerine uyarlanamayacağım savunan Krugman, ancak yine de Asya'da kökten bir toparlanma için çok sayıda firsat bulunduğunu kaydetti. ÇİFTÇİDOSTU SADULLAH USUMİ KİT'lerin Zaran Devletin Ayıbıdıp Özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova son zamanlarda hep gündemde. Hemen her konuşmasında devtet kuruluşlanm kö- tülüyor, özelleştirmenin yararlanndan söz ediyor. Yüksel Yalova tarihe geçecek kadar ünlü bir si- yasetçi midir? Bunu zaman gösterecek. Ama, Türkiye'de bugüne kadar yapılan özelleş- tirmelerin Türk siyasi tarihine kara bir leke olarak geçeceği kesin. Zira, 1980 yılından sonra yapılan özelleştirme- ler Türk ekonomisinin canına okudu. Milyonlarca insanımızı açlığa ve sefalete sürükledi. Bütçeye kaynak yaratan kâriı devlet kuruluşla- nmız yok pahasına haraç mezat satıldı. Zarar eden- ler ise devletin sırtına yük olarak kaldı. Yüksel Yalova bakınız ne diyor. "Devlet küçülmesin, büyüsün. Devlet para üre- timi yapmasın.. Devlet özel sektöre versin.. Dev- let bu insanlara yol açsın.. Kolaylık sağlasın..." Devletin özel sektöre kolaylık sağlamasına kar- şı değiliz. Ama, özel sektörün halkımızın sırtından haksız kazanç sağlamasına şiddetle karşıyız. 1980 yılından sonra yapılan özelleştirmeler hal- kımızın soyulmasına neden oldu. Halimizebirbakın... Türk tartmı çöktü. Hayvancılık geriledi. Enflasyon tam 20 yıl halkımızı ezdi. Insanlanmız fakirleşti. Zenginler servetlerine yeni servetler kattı. özelleştirme hareketi Yüksel Yalova bakan ol- madan çok daha önce başladı. SEK ve Et ve Ba- lık Kurumu gibi devlet kuruluşlan özel sektöre üç beş kuruş karşılığında devredildi. Şimdi, üreticilereti ve sütü maliyetinin çok altın- da satmak zorunda kalıyor. Tüketiciler de gereğin- den fazla paralar ödeyerek yiyebiliyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde bizdeki gibi bir özel- leştirme yapılmadı. O ülkelerde hiçbir devlet kuru- luşu özel sektöre bizdeki gibi ikram edilmedi. Batılı ülkelerde, üreticiler ve tüketiciler özel sek- töre karşı kendilerini koruyacak biçimde örgütlen- dikten sonra devlet piyasalardan elini çekti. Ama, hâlâ denetlemeye devam ediyor. Aynca, üreticiyi ve tüketiciyi özel sektöre karşı koruyacak yasalar çıkanldı. Haksız kazanç sağla- yanlann yaşama şansı kalmadı. O ülkelerde artık üreticilerin de tüketicilerin de hakkını yemek mümkün değil. Türkiye'de ise halkı sömürüye karşı koruyan dev- let kuruluşlan satılınca soygun düzeninin çarklan hızlı çalışmaya başladı. • • • Bir gazetenin yazdığına göre, Egeli sanayicilere özelleştirme dersi veren Devlet Bakanı, özel sek- tör ile KlTler arasındaki maliyet farklannı şöyle di- le getirmiş: "özel sektör bir ton kâğıdı üretmek için 600 ile 700 kilovatsaat elektrik tüketiyor. SEKA'da ise bir ton kâğıt için 1700 ile 1800 kilovatsaat elektrik tü- ketiliyor. Burada bir kaynak israfı var. özelleştirme gereklidir..." Böyle bir gerekçe aczin ifadesidir. özel sektörde patron maliyeti düşürmek için her türlü önlemi alıyor ve başanlı oluyor. Devlete gelince elindeki yetenekli ve becerikli per- soneline rağmen aynı ürünü özel sektörden daha pahalıya mal ediyor. Bu sonuç KİTIerin değil, devleti ve hükümette- ri yönetenlerin ayıbıdır. Hiçbir şekilde özelleştirmeye gerekçe olamaz. Ancak, Devlet Bakanı'nın sözleri arasında doğ- ru olanlar da var "Başkasının parasını başkası için harcadığınız vakit, SEKA'daki gibi 5 yılda 296 mil- yon dolarzarar olur. Ben kimin parasını kimin için harcıyorum. Kimin parasını hangi yetki ve adalet anlayışıyla hangi amaç için harcıyorum. Bakan olarakharcıyorsam, bunun hesatnnı birilerinin ben- den sorması gerekmez mi?" Devlet Bakanı yerden göğe kadar haklı. Devle- tin ve milletin parasını gelişigüzel harcayanlardan hesap sorulmalıdır. Bu öneriye yürekten katılıyoruz. Bravo Yüksel Yalova... Ferroli'den klima doğruları; - Klimalann hava fıttresi belli aralıkJaria temizienmeK. - Klima dış ortam sıcakJığı düşünülerek ayarlanmalı. Ömeğin yaan; klimanın derecesi, dış ortam sıcaklığından 7-8°C düşük olursa yeterli konfor sağlanmış olur. | FERROLI | Isıtma ve Klima Sistemleri Tel: (0216) 416 54 93 www.ferroli.net
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear