Catalog

4 AĞUSTOS 2000 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI TÜRKIYE Istanbul Edirne _A 28 Sinop A 26 Adana A 36 A 31 Samsun PB 26 Mersin A 34 Kocaelı A 30 Trabzon Y 26 Diyarbakır A 37 _Y 26 Şanhurfa A 37 A 29 Mardın A 34 Çanakkale A 30 Gıresun Izmır A 32 Ankara Manisa Aydın _A 32 Eskişehir A 30 Sîırt A 38 A 33 Konya Denizli A 30 Sıvas A 29 Hakkârı PB 33 Zonguldak A 26 Antaiya B 27 Van PB 28 A 34 Kars Parçalı btılutlu Doğu Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun kuzeyı sağanak ve gökgürüttülü sağa- nak yağışlı, dığer böl- geler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı artacak. Rüzgâr kuzey ve do- ğu yönlerden hafrf ara sifa orta kuvvette esecek. S MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB B Y Y Y Y 20 21 21 22 20 22 23 24 Münih Y 27 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y A B Y B B PB B 23 32 24 24 33 33 22 30 Y 22 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire PB B B B PB B Y A 22 39 33 36 32 33 28 34 A 40 k Çok bulutlu . Yağmurtu Kariı _a Sukıkar 4fJL Gok gunıltülu GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı I. Sayfada sında değişecekti. Başka bir kestirime göre yüz- de 1.7 olacaktı. Oysa hükümet, temmuz ve ağustos aylannda enflas- yonun srfınn attında oluşacağı hesafcnndaydı. Uzmanlara göre temmuz ayı enflasyonu beklendiği gibi çıkmadı. Çıkmadı ama; temmuz, hatta ağustos ayında enflas- yon rakamlannın beklenilenin üzerinde oluşmasını ma- zur gösterecek gerekçeler -resmi açıklamadan 48 sa- at önce- söylenmeye başlandı. Bir suçlu hemen bulundu: Aşın sıcakfar meyve ve sebzeyi vurmuştu! Üretim azalmış, fiyatlar bekJentilerin aksine yüksel- mişti. Bu arada özel kesimle hükümetin ekonomi politika- lannı yürüten yetkili kişiler arasında başlayan zam be- liıiemelenyte ilgili çetin tartışmalar, ISO Başkanı Hüsa- mettin Kavi'nin "Suçlu kimse açık söyleyin" demesiy- le doruğa tırmandı. Örneğin Hazine Müsteşan, ömeğin Merkez Bankası Guvemörü, özel kesimin, ekonomi politikalanna aykın zamlar yaptığını öne sürüyor. Yüksek düzeylerdeki bu tartışmaJann yapıldığı sıra- da sade bir vatandaş, başkentin büyük bulvarlannda - örneğin Çankaya'da- belediye panolanndaki afişlerde çarpıcı kimi duyurumlan hayretle, daha çok alaytı gü- lümsemelerle izliyor "Ekmek 2 taksit!" Çarpıcı gelişmeler yaşanryor Karpuz dilimle satılı- yor. Balık artik kiloyla değil, taneyle! Bu manzarayı izleyen ve yaşayan sade insanlara, hü- kümet, enflasyonun düşmekte olduğunu aşılamaya ça- lışıyor. Başka bir uygulama, "faizsiz taksit". Enflasyon ve fa- iz oranlanndakı gerilemenın özeltikle beyaz eşyada fa- izsiz taksit dönemını başlattığı söyleniyor. Kuşkusuz ekonomi ılmıyle haşır neşir olanlar için bu türden gelişmeler hem olağan hem Batılılaşmanın bir gereği ve hem de geleceğe umut aşılayan bir süreç! Ama şu soru hep açıkta: Bilimsel açıklamalar, bu tür- den Batılılaşma acaba vatandaşın kamını doyuruyor mu? Zira tanm ve gıdadan sanayi dalına kadar her çe- şit maiın 2000 yılında gördüğü zamlan içeren tablolar yetkili söytem sahipterinin yüzünü ağartacak cinsten değil: Son 7 ayda; ömeğin, balık (kg) yüzde 137.5, elma yüzde 86.5, soğan yüzde 83.7, bira yüzde 50.5, tuz yüzde 50.2, dolmuş yüzde 40, kurs, özel ders yüzde 37.5, buzdolabı yüzde 52.6, ampul bir adet yüzde 39.4, deterjan yüzde 32.4, renkli TV yüzde 31.3 zam görüyor. Devtetin parası deniz Enflasyonun indiği açıklanırken sabit gelirii bireyler pazarda çarşıda günbegün değişen rakamlaria boğu- şuyor. Tabii toplum, enflasyonla savaşın gereksindiği gtiven duyguşunu giderek yitiriyor. Bİrbaşka'tablo, 4kişiîik bir aileniri, sadece sebze ve meyveye haftada 10 milyon lira ayırması gerektiğini gösteriyor. Orta sınıf, semt pazarianna koşuyor. Fileyi 7.5 milyona doldurmak içın... Karpuzun dilimle, ekmeğin ıkı taksitle, pek çok yiye- cek maddesinin parça başı satın alınmasını "Avrupai bir yaşam biçiminealışmak" diye algılayanlara rastlanıyor. Bireyler, açlık sınınnı zorlarken Avaıpa bıçimı yaşa- ma ne ölçüde önem verecekleri kuşkusuz ayn bir soru, ayn birsorun. "Tasarrufa önem vermenın" bir başka çözüm oldu- ğunu söyleyenlere karşı, devletin müsrifliğini -sadece bir dalda- kanrtlayan kimi rakamlar ömek gösterildi. Devlet, siyah plakalı 125 bin taşıt ve şoförü istihdam ediyor. Türkiye'den 20 misli zengin Japonya'da 10 bin kamu taşrtı görev yaptyor. Bizde 23 devlet memuruna bir araba düşüyor. Araç, memur, lojman gereksinilen rakamlann çok üstünde. DPT kaynaklanna göre şoförlere yılda 600 trilyon ma- aş odeniyor. Onanm, bakım masraflanyla resmi taşıtlann devlete yükü 2 milyar dolara yaklasıyor. Oysa, Türkiye IMF'den 2 milyar dolar kredi alabilmek için -gerçekçi bir uzmana göre- 9 takla atıyor. Araç savurganlığını -Başbakan'ın genelgelerine kar- şın- önleyemeyen devlet ve hükümet: Insanlardan kemerlerini sıkmayı istemeyi marifet biliyor! YAŞ kararlan açıklanıyor MArkasıSa8,Sü.l'de Orgeneral Necdet Timur; Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanhğı'na da, orgene- rallığe terfî eden Mıllı Sa- vunma Bakanlığı Müste- şan Korgeneral Şener Enıygur atandı. KKTC Güvenlik Kuvvetleri Ko- mutanı Tuğgeneral Nihat Ozeyranb tümgeneralliğe terfi etti.Alınan kararlar bugün Cumhurbaşkanı Ahmet IVecdet Sezer'ın onayına sunulacakve ka- muoyuna açıklanacak. Sfyasete bulaştılar• Baştarafı 1. Sayfada lat, Doç. Dr. Ismet ŞenoL Doç. Dr. Erdal Malatyahoghı,Dr. Hûseyin Kalkan, Dr. Şamil Işık olmak üzere yaklaşık 50 ögretim üyesi- nin özlük haklan ise verilmedi, atamalan yapılmadı. Baskılarne- deniyle ûniversiteden uzaklaşan bilim adamlannın yerine 127'si son yılda olmak ûzere toplam 257 atama yapıldı. Bunlann 230'u yardımcı doçent olmasına karşın çoğunun bilimsel bir yayınının olmaması dikkat çekti. "Ben milüyctçiybn'' diyen Çakır dönemınde Türk-Islam sentezci kadrolaşmaya yönelik çalışmalara tepkilerdinmedi. Çakır, türban ko- nusunda ıdare mahkemesinin ver- diği bir karan Danıştay'a götüre- rek Ankara kamuoyunda "laik rek- tör'' imajı yaratmaya çahşırken OMÜ lojmanlan Iran sokaklannı aratmadı. Yönetimdeki bazı öğre- tim üyeleri, öğrenci yıllıklannda şeriatı öven yazılar yazdjlar. Kampus içerisindeki külliye ise her cuma günü adeta şov yeri ola- rak kullanıldı. Çakır'a yönelik şi- kâyetler nedeniyle soruştunna için YOK'e başvuran Samsun Cumhu- riyet Savcdığı'na yanıt verilmedi. Bu sırada Çakır, kendisine tepki gösteren 22 sivil kitle örgütû, CHP, Cumhııriyet gazetesi ile Sam- sun'daki Bizim Dergi aleyhine top- lam 500 miryaıiık manevi tazminat davası açtı. Rektörlük seçiminden bir hafla önce 40'a yakın yardımcı doçent kadrosu atayan Çakır'ın, bilim adamlanna 160 bılgisayar dağıt- ması da dikkat çekti. Dicle Üniversitesi'ne yeniden atanmayan Prof. Mehmet Özay- dm'ın bazı uygulamalan da tepkı çekmişti. Rektörlük seçımleri öncesinde bir grup bilim adamı ta- rafindan YÖK Başkanlığı'na gön- derilen mekrupta, üniversite has- tanesinde türbanlı çalışanlann ge- ce vardiyasına alınarak gizlendiği ve fakültelere 100'e yakın tarikat- çı elemanın alındığı ileri sürülmüş- tû. "HizbuBah örgûtûnün üniversi- tede anlayış ve hoşgörü gördüğü" öne sürülen mektupta şu iddialar sıralanmıştı: "Hizbullah'ın ölüm evlerinden birinde cesedi bulunan ve Şubat 1999'dan itibaren kayıp olan kisi Tıp Fakültesi Sekreteri 1b- rahim San'dır. Bu kişi Sayın Özay- dın Tıp Fakûhesi Dekanı iken de sekreterfikgöreviniverinegetinniş, Ozaydın'ın rektörhİğe atanmasm- dan sonra da görevini sürdürmüş- tür. Saru Mehmet Alı Altındağ'uı Söz tetevi/\onunda sahte isim kul- lanarak diiıi programlar yapmak- taydı. Programda şeriata övgüler yağdınlnıaktaydı. San'nın yapüğı programlara DÎ'den bazı profe- sörier de konuk olarak kaülmıstır. Ozaydın kendi sekreterinin bu fa- aJhetierinden habersiz nudir?" Raporda, Dicle Üniversite kam- pusuna yapılan caminin gazete ve televizyonunda dini yayınlar yapan M. Ali Altındağ tarafından finanse edıldıgi, tepkiler ûzerine caminin "El Fetih" olan isminin Üniversite Camisi olarak değiştirildiği akta- nlmıştı. DU'deki rektörlük seçiminden üç gun önce 23-26 Haziran arasın- da 43 yardımcı doçent ilanı veril- dığine dikkat çekılen mektupta şu görüşlere yer verilmişti: "Saym Başkan,şeriatçı kuşatma altındaki Dicle Iniversitesi'nden çağdaş, Atatürkçü ve laiküğe sahip çıkılması genektiğiru düşünen öğ- retün elemanlan olarak yazmak- tayK. Dicle ÜniversitEsi'nde çahş- makta olan çağdaş ve Atatürkçü ögretim elemanlan olarak daha fazla bu dunıma dayanamayacağ}- mızı ve istifanın eşiğine geldiğnnizi bihnenizi istrvoruz." 6 Madagaskar9 ejiemcfei inıaj değiştirdi • Baştarafı 1. Sayfada Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı. OMÜ Rektörlüğû'ne Prof. Dr. Osman Çakır'ın atanmaması üzerine Samsun Atatürk Anıtı önûnde yapılan izinsiz gösteride aktif rol alan eski rektör başdanışmam Doç. Dr. Celal Tuncer'in, Çumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le görüşmek için bir grup ögretim üyesiyle Ankara'ya giderken imaj değiştirdiği be- lirlendi. Samsun Atatürk Anıtı önündeki izinsiz gösteride çember sakallı olan 1\ın- cer'in Ankara'da top sakal bırakması dik- kat çekti. Bazı demokrat ögretim üyeleri Tuncer'in çember sakalının OMU'deki kadrolaşmamn gerçek yüzünü yansıttığı- nı söylediler. Atatürk Anıtı önünde gösteri yapan ve "Yaşasın Madagaskar Demokrasisi'' pan- kartı açan 75 ögretim üyesi hakkında "Top- lann ve Gösteri Yürüyüşleri Yasaa"na mu- halefet ettikleri gerekçesiyle Samsun Em- niyet Müdürlüğü'nün başvurusu üzerine Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma açıl- dı. Samsun'da 24 sivil toplum örgütü ise OMÜ Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Ferit Ber- nay'ın atanması nedeniyle Cumhurbaşkanı Sezer'e gazete ilanlanyla teşekkür ettı. Aralannda Samsunspor Kulübü, Sam- sun-Sinop Tabip Odası, 6. Bölge Eczacı- lar Odası, Atatürkçü Düşünce Deraeği ve ÇYDD'nin de bulunduğu 24 sivil toplum örgütünün verdiği gazete ilanlannda şöy- le denildi: "Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Nec- det Sezer'e, adı Ulusal Kurtuluş Savaşı ile bütünleşen 19 Mayıs Ünrversitesi Rektör- lük seçimlerinde yapügı terdhten ötürü te- şekkür ediyor, yeni rektörümfiz Prof. Dr. Fe- rit Bernay'ı kıitluyor, Atatürkçü, laik, çağ- daş, demokrat ve bilimsel bir üniversitenin yaratüması mücadefcsinde kendisini Sam- sun kitfc örgütkri olarak desteküyoruz." Ögretim Elemanlan Sendikası'ndan ya- pılan açıklamada, ögretim üyelerinin oyla- nna sahip çıkmasımn demokratik hak oldu- ğu, ancak Osman Çakır'ın oylanrun arka- sında da keyfi atamalar ve siyasal kadrolaş- ma bulundugunun göz ardı edilemeyeceği belirtildi. Cumburbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit, Ankara'ya geten Samsun On- dokuz Mayıs Üniversitesi ögretim üyelerinin görüşme istemini reddettüer. (Fotoğraf: AA) Sezerrandevu vermediANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Osman Çakır'm seçilmemesini protesto etmek amacıyla Ankara'ya gelen ögretim üyeleri, aradıkları desteği bulamadılar. Cumhurbaşkam Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Bülent Ecevit, yoğun programlan nedeniyle ögretim üyelerinin görüşme istemini reddettiler. Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nden bir grup ögretim üyesinin Ankara'ya başlattığı protesto yürüyüşü dün sona erdi. ögretim üyeleri dün sabah ilk olarak Anıtkabir'i ziyaret ettiler. Grup daha sonra ANAP Genel Başkan Yardımcısı Salih Yüdınm ile görüştü. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Sağlam'ı ziyaret sırasında ögretim üyeleri adına konuşan Prof. Dr. Musa Sanca, rektör olarak Prof. Dr. Ferit Bernay'ı atayan Cumhurbaşkanı Sezer'in kararlannı tartışmak istemedikleriru söyledi. Dokuz Eylül Üniversitesi için yapılan demokrasi ve hukuk mücadelesinin, Ondokuz Mayıs Üniversitesi konusunda çiğnendiğini savunan Sanca, yeni bir düzenleme yapılabılmesi için Ferit Bemay'ın istifa etmesini istedi. Mehmet Sağlam da sorunun YÖK'ün yapısından kaynaklandığım belirterek "YÖKte yeniden yapüanma şartür. YÖK bugün üniversite soruniaruu çözemeyecek baldedir" dedi. Rektör seçimlerinde YÖK'ün "smıfta kaldığuu" anlatan Sağlam, ögretim üyelenne daha "itidafli'' davranmalannı önerdi. Grup daha sonra Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nu ziyaret etti. Görüşmeden sonra açıkJama yapan Prof. Dr. Yusuf Demir, Bostancıoğlu ile görüş alışverişinde bulunduklaruıı belirtti. YÖK konusuna çok fazla değinmedilderini anlatan Demir, Bostancıoğlu'nun "kapıdan içeri girdikten sonra siyaseti kapıda bırakmalanm" söyledığini bildirdi. Görüşmede bakamn yorum yapmak istemediğim belirten Demir, Başbakan Ecevit'in de yoğun programı nedeniyle görüşme istemlerine yamt veremediğini söyledi. Ögretim üyelerinin Cumhurbaşkanı Sezer'den randevu istemleri yoğun program nedeniyle reddedildi. Cumhurbaşkanlığı'mn, genel sekreter ile görüşmeleri önerisi ise ögretim üyelerince kabul edilmedi. DSP ve FP ile de görüşemeyen heyet, dün Samsun'a döndü. Ondokuz Mayıs Üniversitesi 'nin yeni rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay ise "Protestocu ögretim üyeleri istifa etmeniz gerektiğini söylüyorlar_" şeklindeki soru üzerine, "Oyle bir şey ohnayacak. tstifa etmem söz konusu değil. Sa>in Cumhurbaşkanımızm ve Samsun halkımn güvenine layık otrnaya çahşacağım" dedi. , TEŞEKKÜR VE KUTLAMA Cumhurbaşkanımız Sn. AHMET NECDET SEZER'e Adı Ulusal Kurtuluş Savaşı ile bütünleşen 19 Mayıs Üniversitesi Rektör seçimlerinde yaptığı tercihten ötürü teşekkür ediyor, Yeni Rektörümüz Sn. Prof. Dr. FERİT BERNAY'I kutluyor, Atatürkçü, laik, çağdaş, demokrat ve bilimsel bir üniversitenin yaratılması mücadelesinde kendisini Samsun Demokratik Kitle Örgütleri olarak destekliyoruz. ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞt SAMSUN ŞUBESİ, BİYOLOGLAR DERNEĞI SAMSUN ŞUBESİ, ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞI SAMSUN ŞUBESİ, 6. BÖLGE ECZACILAR ODASI, İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI SAMSUN ŞUBESİ, JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI SAMSUN İL TEMSİLCİLİĞI, KESK SAMSUN ŞUBELER PLATFORMU, BİRLEŞİK TAŞIMACILAR SENDİKASI SAMSUN ŞUBESİ, BÜRO EMEKÇİLERİ SENDİKASI SAMSUN ŞUBESİ, EĞİTİM SEN SAMSUN ŞUBESİ, ENERJİYAPI YOL SEN SAMSUN ŞUBESİ, SAĞUK EMEKÇİLERİ SENDİKASI SAMSUN ŞUBESİ, TARIM GIDA SEN SAMSUN ŞUBESİ, TÜM SOSYAL SEN SAMSUN ŞUBESİ, TÜM BEL SEN SAMSUN ŞUBESİ, MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI SAMSUN ŞUBESİ İL TEMSİLCİUĞI, PETROL-İŞ SENDİKASI SAMSUN ŞUBESİ, PİR SULTAN ABDAL KÜLTUR DERNEĞI SAMSUN ŞUBESİ, SAMSUNSPOR KULÜBÜ YÖNETİM KURULU, SAMSUN-SİNOP TABİPLER ODASI, TÜKETİCİYİ KORUMA DERNEĞI SAMSUN ŞUBESİ, TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞI SAMSUN ŞUBESİ, ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI SAMSUN ŞUBESİ 'Biz oyçokluğuna değil demokrasiye dayandık9 SERDARKIZIK İZMİR- Samsun 19 Mayıs Üniversite- si'nde en çok oyu alan Prof. Dr. Osman Çakır'ın atanmaması nedeniyle yürütülen mücadelede DEÜ'nün örnek gösterilmesi rahatsızhk yaraöyor. DEÜ'lü ögretim üye- leri, kendi mücadelelerinin Samsun'dakiy- leparalellik taşımadıgına, farklı boyutta ol- duğuna dikkat çekiyorlar ve demokrasinin salt oyçokluğuna dayanmadığını vurgular- ken Cumhurbaşkanı Necdet Sezer'in tutu- munu onayhyorlar^ Samsun'da Prof. Çakır taraftarlannın DEÜ'de yürütülen mücade- Ieyi işaret etmeleri ve Cumhurbaşkanı Se- zer'denbenzerbir yaklaşım beklemeleri et- kisini Izmir'de de gösterdi. Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyeleri kendi mücade- lelerinin çok farklı boyutlarda olduğunu belirtiyorlar. Bu anlamda ilk olarak Sam- sun kamuoyunun Çakır'dan duyduğu ra- hatsızlığı vurguluyorlar. Başta ADD, TM- MOB'ye bağlı kuruluşlar, çeşitli meslek odalan ve değışik örgütJerin 17 Ağustos'ta yaptıklan kamuoyu duyurusuna dikkat çe- kiyorlar. DEÜ'lü ögretim üyeleri, salt son 4 ayda YÖK'ten alınan 250'ye yakın kad- royla Prof. Çakır'ın seçım kazandığına dik- kat çekiyorlar. DEÜ Oğreum Üyelen Ko- ordinasyon Kurulu'ndan Prof. Dr. Taner Çantsan iki mücadelenin farklı boyutlan konusunda, "Demokraside seçim, gerekfi, vazgeçilmez bir şarttır, ancakyeter şart de- ğUdir. Demokratik rutum. sadece oy sayısı- na balalarak açıklanamaz. Bunun başka bfleşenleri_de vardırr ' diyor. Ardından da ekliyor. "Örneğin cumhuriyetimizin vaz- geçilmez değerieri, hukuk sistemi. insan haklan ve diğer bifeşenlerie biıükte oy sa- ytsının anlamı bütünleşir. Biz yürüttûğü- muz mücadelede, en yüksek oyu akhk de- diysek, bunu kaba, rakamsal bir değer ola- rak öne sürmedik. Gerek verdiğimiz ilan- larla. gerek bu möcadek sırasuKİaki söy- lemlerimizle, gerekse gecmisinüzde akfağı- mız tavuiaria bunu savunduk." Prof. Çamsan, bu anlamda Cumhurbaş- kanı Sezer'ın tutumunun da son derecede dogru olduğunu savunuyor. Sezer'in de- mokrasıyi biçımsel bir bakış açısıyla değil, özüne ınerek değerlendirdiğine dikkat çe- kiyor. Son vurgusu yine demokrasi üstüne Prof. Çamsan'nın: "Demokrasi kabajbir mutlakhetçioysayısuıaindirgenemez.Özü çokderin olanve belli bir yaşam küMrüge- rektiren kompleks bir ka\ramdır.Tüm rek- tör seçimleriııde Sa>ın Cumhurbaşkanı' nın seçici yaklaşımının demokrasi ve hukuk devleti \ önünde olduğunu görmek, bizteri son derece mutlu etmişar." Sinemanın yolculuğuna vaüyasağı • Baştarafı 1. Sayfada (ABT) organizasyonu ve belediyelerin deste- ğiyle başlatılan "Mer- haba Sinema" projesi engelleniyor. Kapalı mekân bulunmayan ba- zı il ve ilçelerde vali ve kaymakamlar, "açıkha- vada güventiği sağlaya- mayacaklan" gerekçe- siyle fılm gösterimine izin vermiyorlar. Kimi vali ve kayma- kamlar ise HADEP'h belediyelerin organı- zasyondan çekilmesi halinde etkinliğe izin verebileceklerini açık- ladılar. ABT yetkilile- rinden Gül Göker, Bat- man'da geçen hafta baş- lattıklan fılm gösterim- leri için Bingöl'de de valilikten izin istedikle- rini, ancak belirlenen i- ki mekâna da izin veril- mediğini söyledi. Göker, fılm gösterimi için önce eski belediye halinin boşaltıldığmı, ancak "açık havada gü- venlik sağlanamayacagı gerekçesiyle'' izin veril- mediğim anlattı. Daha sonra gösterim için Dizdaroğlu îşha- nı'nın teras katının ha- zırlandığmı, fakat bura- ya da aynı gerekçeyle izin verilmediğini anla- tan Göker şöyle konuş- tu^ Bahçeye izin yok "Fümleri kapah me- kânda oynatmanuzı is- tediler, ancak kendileri de biliyoriar Id Bin- göl'de fümleri tdetebile- ceğimiz bir kapah me- kân yok. Bir bahçede yapahm dedik. izin ver- mediler. Daha güverüi- dir diye terasa çıkbk, buraya da izin vermedi- ler. Kentte fUm gösteri- mi yapabileceğimiz ka- pah mekân yok. Yaz mevsûnindeoMuğumuz için açık havaya yönel- miştik, ancak onlar bizi oyâlama taktikleri uy- guhryorlar. Gösterimle- ri yasakiama riskine gir- meden bizi yıpranyor- lar. Batman'da fümler şehirstadmdal5binld- şjye gösterildi ve hiçbir sorun yasanmadı. Bin- göl'de500kişüıkbirgös- terimdegüvenliğisağJa- yamryorlarsa buna an- cak gülünür. Terörden bıkmış kentierde insan- lara ücretsiz sinema zev- ldni tatürmak isterken obnadık engellerle kar- şüaşıyoruz." Bıngöl Güvenlik Şu- be Müdürlüğü'nün ya- nıtı üzerine Vali Yar- dımcısı Ali Kanrcı ile görüştüğünü ifade eden Gül Göker, "An" Kanrcı, emniyetten sorumhı va- li yardımcısı olmasına karşm hiçbir şej den ha- beri obnadığuıı söyledi 'Herhalde emnıyete ye- terince güven verme- mişsiniz' yanrtmı ver- mesi ise çok dikkat çeld- ciydi'' dedi. Göker, özellikle "Gü- neşe Yolculuk" ve "Ey- lül Furünası" filmleri- nin yetkililer üzerinde büyük tedirginlik yarat- uğmı belirtti. Yetkililer tedirgirı HADEP'h belediye- lerin de organizasyonun içinde olduğu gerekçe- siyle gösterimlere izin verilmediğini belirten Göker, engellemeleri şöyle anlattı: "Bismil Kaymaka- mımn sözleri dehşet ve- riciydi. 'Bize bir hafta önce kurşun atan insan- lan biz bugün belediye de olsa muhatap ahna- yız' dedi. Belediye baş- kanlanmn halk tarafin- dan soçildiğini ve bu or- ganizasyonlar için yerel yönetimlerle işbiriiği yapmak zorunda oJdu- ğumuzu anlattığımızda da kaymakam, 'Eğer belediyeyi bunun içine sokarsanız kesinlikle yasaklanm' diye yanıt verdi Aslen Diyarbakır Vali Yardımcısı olan ve Bismil'de kavmakam ol- madığı için vekâleten bakan birinin bu yamû acı vericiydL'' Göker, Ergani'de de fılm gösterimi için kay- makamlığa başvurduk- lanm, ancak "Belediye- yi işin içine kanşûrma- ym" yanıtını aldıklanm belirterek şöyle devam etti: "Batman'da fUmleri 15 bin kişi şebir stadyu- munda izliyor. Halkm si- nemaya ne kadar özlem duyduğunu gördük. Bütün Doğu'da göste- rim yapamıyoruz. Bü- tün kentierde bir cöküş yaşadık. Gösterimlerin iptaü bize ekonomikola- rak da büyük zarar ver- di. Ancak yöneticüer hâ- lâ daha 'Halk 30 yıldır sinema izlemiyordu, bir 30 yıl daha izlemesin' düşüncesinde." attilâ ilhan Sultan Galiyef Avrasya'da Dolaşan Hayelet Attilâ İlhan; MustafaKemaHn Anadolu İhtilali tedeniyte, Sultan "Mazlumlap" Enternasyonaii" arasındaki şaşD*üCf benzeriiğeuikkat çshiyop. Cumhurivet Sövlesileri 1. Bir Sap Kırmızı Karanfil 2. Ufkun Arkasını Görebilmek 3. Sultan Galiyef Sultan Galiyef Avrasja da Dolaşan Ha\ale 2750000TL. 2750000TL. 45OOOOOTL. BİI-GI YAYINEVİ eom.fr • «-nıat- ln<n