24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14 AĞUSTOS 2000 PAZARTESİ HABERLER Erek: Bıçak kemiğe dayandı • TOKAT(AA)-DYP Genel Sekreteri Ali Şevki Erek, belediyelerde bıçağın kemiğe dayandığını söyledi. Bir süredir seçim bölgesi Tokat'ta yerel yöneticilerle görüşen DYP Genel Sekreteri ve Tokat Milletvekili Erek, özellikle küçük belediyelerin bunalım içerisinde bulunduğunu belirtti. Erek, belediyelerin işçilerinin maaşlannı ve sigorta primlerini ödeyemediğini, benzin ve mazot alamadıklan için görevlerini yerine getiremediğini söyledi. Anadoludaki belediyelerin tam bir üvey evlat olduğunu belirten Erek, "Belediyelerde bıçak kemiğe dayanmıştır. Eğer yerel yönetimler yasası bir an evvel belediye paylannı yükselterek çıkmazsa bir kamu kurumu olan belediyeler tamiri güç yaralar alacaklardır" dedi. 6APTV GAFtayok • ANKARA (AA)- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun (RTÜK) araştırması, TRT GAP Televizyonu'nun Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki 57 ilçede "hiç" izlenemedigini ortaya koydu. RTUK Kamuoyu ve Yayın Araştırmalan Dairesi Başkanı Cengiz Özdiker başkanlığındaki ekip tarafından yapılan araştırma doğrultusunda Türkiye genelinde 80 il ve 849 ilçede vali ve kaymakamlar aracıhğıyla yapılan araştırmaya göre. TRT-l yayınlan Türkiye genelinde 661 ilçede net olarak izlenebilirken 48 ilçede "hiç" seyredilemiyor. Ulusal yaym yapan özel kuruluşlardan Kanal D 646, Show TV 623, TGRT 608, Interstar 599 ilçede "net" olarak izlenebiliyor. Gökalp Samsun'da • SAMSUN (AA) - Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp, " Yağlı tohumlu ürünler yetiştirmeyi teşvik etmemiz gerekir" dedi. Bafra Beledjyesi tarafından düzenlenen "Yaz Şenlikleri"ne katılmak üzere önceki akşam Samsun'a gelen Bakan Gökalp, gezisinin ikinci gününde Bafra Yağ Fabrikasf nda (BAFAY) incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı. Gökalp, burada yaptığı açıklamada, Türkiye'de önemli oranda ham yağ açığı bulunduğunu belirterek özellikle soya fasulyesi üretiminin arttınlması gerektiğini söyledi. Zararaödül • AYDIN(AA)-Devlet Bakanı Yüksel Yalova, SEKA'nın geçen yıl zarannın 4.5 trilyon lira olduğunu, bu yıl sonunda bu rakamın 9 trilyon lira olmasını beklediklerini kaydederek "Bu yıl sonunda da SEKA'nın zaran yine aynı rakam olursa bunu başan sayarak genel müdür ve işletme müdürüne ödül vereceğim" dedi. Yalova, uretım maliyetlerinin SEKA'da özel sektöre göre daha yüksek rakamlarda olduğunu ve bunun da yıl sonu kâr zarannı önemli ölçüde etkilediğini kaydetti. MEB, belediye, vakıf ve demek kurslanna ilişkin yönerge hazırladı Irticacı kurslara gözalbEMİNEKAPLAN ANKARA-Milli Eğitim Bakanlığı, ir- ticai faaliyetlerde bulunan kurslan göze- tim altına almak ve denetlemek için yö- nerge taslağı hazırladı. Taslağa göre, be- lediyeler, meslek kuruluşlan, vakıflar, dernekler, resmi ve özel kurumlar kurs açmak için bakanlıktan izın alacak. Ba- kanlık programlannın uygulanacağı kurslar, yasa ve yönetmeliklere aykın davranılması durumunda geçici ya da sü- rekli olarak kapatılacak. Kurslar, bakan- lık müfettışleri tarafindan periyodik ola- rak denetlenecek. Milli Eğitim Bakanlığı'nca hazırlanan yönerge taslağı, kurslann açılışı, işleyi- şi, denetımı, kapatılması, görev alacak personelin yetki ve sorumluluklarını ye- niden düzenliyor. "trticayla mücadeîe" çerçevesinde hazırlanan yönerge, şu dü- zenlemeleri öngörüyor: Ülkücü kadrolasma • Belediyeler, meslek kuruluşlan, va- kıflar, dernekler, diğer resmi ve özel ku- nım ve kuruluşlar, gerekli koşullan ye- rine getirdikten sonra mülki amirlikler- den kurs açma ve öğretime başlama izni için başvuruda bulunacak. Bir ilçe sınır- lan içinde açılacak kurslar için kayma- kamlıktan, birden çok ilçede açılacak kurslar valilikten, birden çok ilde açıla- cak kurslar için Milli Eğitim Bakanlığı Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdür- lüğü'nden izin alınacak. • Mülki amirlikler yoluyla yapılan başvuru, milli eğitim müdürlükleri tara- fından değerlendirilecek. Müdürlük, be- lirtilen adresteki kurs yerinin eğitim or- tamı yeterliliği, program düzeyinin uy- gunluğu, araç-gereç yönünden yeterlili- ği, sağlık ve güvenlik durumunu bir in- celeme raporuna bağlayacak. Olumlu görüşte olunması durumunda kurs açma ve öğretime başlama izni verilecek. • Kurslarda, devletin birliğini ve bü- tünlüğünü koruyucu, Atatürk ılke ve in- kılaplan doğrultusunda çağdaş ve bilim- sel eğitim yapılması zorunlu olacak. Ya- sa, yönetmelik ve yazılı emirlere uyma- dığı anlaşılan kurslara çeşitli yaptınmlar uygulanacak. llk aşamada yazılı olarak uyanlacak kurslar, bildirilen süre içeri- sinde koşullann yerine getirilmemesi, kurs açma ve öğretime başlama iznine e- sas olan unsurlardan biri ya da birkaçı- mn çiğnenmesi durumunda geçici ya da sürekli olarak mülki amirüklerce kapa- tılacak. • Kurslarda Milli Eğitim Bakanlığı'nın özel ve resmi yaygm eğitim kurs prog- ramlan uygulanacak. Bakanlıkça ya da yerel düzeyde uygulanan programlar dı- şmda yeni birprogramın uygulamaya ko- nulması için Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü'nün izni gerekecek. • Kurs sonu sınavlan, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nün yönetici ve öğ- retmenlerinin katılımıyla ortak belirle- necek tarihlerde yapılacak. Bunun için kurs merkezlerinde sınav komisyonu oluşturulacak. Komisyon başkanı, halk eğitim merkezi müdürü olacak. Kurslan başan ile bitirenlere "kurs bitirmebelge- si" verilecek. • Kurslar, ilköğretim müfettişleri, mil- li eğitim müdürleri, halk eğitim başkan- lan, merkez yöneticileri ve gerektiğinde bakanlık müfettişleri tarafından periyo- dik olarak denetlenecek ve gerekli reh- berlik hizmetleri de verilecek. • Mülki amirlikler, yönerge hükümle- rine aykın kurslar açdmaması için gerek- li önlemleri alacak. Izinsiz kurs açanlar ve öğretmen görevlendirenler, mülki amir- üklerce önce yazıh olarak uyanlacak, ter- si davranışlann devam etmesi durumun- da Türk Ceza Yasası'nın 261 ve 526. maddeleri gereğince işlem yapılacak. TürkTelekom'da MHP'ye 150yeni kadroverUdi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Telsiz Genel Müdürlüğu ile Türk Telekom AŞ'nin birleştirilmesiyle oluş- turulan Telekomünikas- yon Kurulu Başkanlı- ğı'nda ülkücü kadrolaş- maya gidiliyor. Telsiz Genel Müdürlüğü'nde mevcut bulunan kadro- nun üzerine alınan yeni 150 kişilik kadroya MHP'lilerin atanacağı öne sürüldü. Resmi Ga- zete'nin 5 Ağustos 2000 tarihli sayısmda yayım- lanan Bakanlar Kurulu karanyla birleşme sonu- cunda unvam değiştiri- len 181 çalışandan 80'ine 1-2 milyar lira arası maaş alma yolu açılırken, 100 çahşanın ise 160 milyon ile 400 milyon lira arası maaş alacağına dikkat çekil- di. Atamalann yann ya- pıhnası bekleniyor. Türk Telekom AŞ 'nin özelleştirilmesini kolay- laştırabilmek amacıyla Telsiz Genel Müdürlü- ğü ile birleştirilerek oluşturulan Telekomü- nikasyon Kurulu'nun başkanı Mehmet Fatih Yurdal eski ülkücü ola- rak biliniyor. Kadrolasma oyunu tki kurumun feshedil- mesi ile çeşitli kadrolar- do çalışan uzmanlann unvanlan değiştirilerek, aynı eğitimi almış kişi- lerin farklı maaş almala- n sağlanıyor. Örneğin daha önce başmüfettiş olarak görev yapan bir kişi başkanlık müşaviri kadrosuna atarak 1-2 milyar lira arası maaş al- ması sağlanırken, aynı düzenleme ile örneğin şef kadrosunda çalışan bir kişinin, ambar me- muru kadrosuna atana- rak 160 ile 400 milyon lira arası maaş almasına neden olunuyor. Yapılan düzenleme ile bazı mü- hendisler veznedar, ba- zılan da tekniker olarak atanıyorlar. Var olan bu kadrolara dışandan ata- malar yapılarak MHP'ye yakın bazı isimlerin unvanlanmn yükseltilmesi de bekle- niyor. Resmi Gazete'nin 5 Ağustos tarihli sayı- sındaki Bakanlar Kuru- lu karanna göre "Tele- komünikasyon Kurumıı Başkanı'na ücret, zam, tazminat, ödenek, ikra- miye,fazia çahşma ücre- ti ve sair isünler altında yapılacak ödemeler kar- şıhğmda obnaküzere ay- hk net 2 milyar Hra, ku- rul üyekrine ise ayhk 1 milyar 700 milyon Kra ödeme yapılacak." Inonu veKarayakın nıkah şahuu Eski Devlet Bakanı Mehmet Kahraman'm »* *»** Kahraman ^ M « ı Aky** önceki akşam Tarabya Hâkûn Evteri'nde düzenlenen nikâh töreninde yaşamtormı birieştirdL Çiftm nikâh şahftiiklerini Erdal tnönû öe CHP PM üyesi Murat Karavalçm yapü. tnönü. nıemurlann meslekten ihracuu koiaylaşüran kanun hûkmfinde karamameyle flgüi olarak. 'arük siyasette oünadığı için' yorum yapmazken Karayalçın, "CHP oiarak Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in tasarrunmu doğnı büluyoruz" dedi Eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay da, Sezer'in tavnnı ve yapöklanm doğnı bukhığunu vurguladı. (Fotoğraf: ECEVİT KILINÇ) Mumcu, Kışlalı, Aksoy ve Üçok cinayetlerinin sanıklan bugün yargı önünde UMUT operasyonu davasıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun katillerinin yakalan- ması amacıyla başlablan ve orta- ya çıkan bağlantılar üzerine Ah- met Taner Ktgah, Muammer Ak- soy, Bahriye Uçok cinayetlerinin de aralannda bulunduğu 22 ola- yın aydınlatıldığınm bildirildiği "UMUT Operasyonu'' davası bu- gün başlıyor. Iddianamede adlan geçen 17 sanık, bugün Ankara DGM'de hâkım önüne çıkacak. Ankara 2 No'lu DGM'de bugün başlayacak olan UMUT operas- yonu davasında 9 sanık idam iste- miyle, diğer sanıklar da 4 yıldan 22 yılakadarhapis cezası istemiy- le yargılanacak. Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş tarafından hazırlanan iddianamede; oluşumu Iran'da olan yasadışı Kudüs Ordu- su Orgütü'nün Türkiye'ye yönelik faaliyetlerini yapan gruplann bir- birinden habersiz olduğu belirtili- yor. iddianamede, örgütün, eylem- lerin gizli yürüttüldüğü, hedefın belirlenmesi ve eyleme konulma- sını askeri kanatta görevli kişilere bıraktığı için uzun süre gizliliğini koruduğu ve deşifre olmadığı an- latüıyor. İddianamede, Kudüs Or- dusu Orgütü'nün amacının, "Tûr- krye'de oluşturulacak kaos ortamı sonucu silah zonı ile anayasal dü- zeni yıkarak yerine tran benzeri bir tslam devleti kurmak" olduğu bildirilıyor. _ tddianamede, sanıklar Ferhan Ozmen, Oğuz Demir ve Necdet Yüksel"ın katledılmesinden önce- ki akşam bir araçla Uğur Mum- cu'nun evinin bulunduğu Karlı Sokak'ainen ara yola kadar gel- dikleri, Ozmen arabada kalu-ken diğer sanıklann hazırlanan bomba ile Karlı Sokak'a girdikleri beiir- tüiyor. Necdet Yüksel'in gözcü- lüğünde Oğuz Demir'in poşet içindeki bombayı Mumcu'nun aracının altına yerleştirdiği de kaydediliyor. îddianamede, Ah- met Taner Kışlalı'ya yönelik bir eylem yapmayı kararlaşhran Nec- det Yüksel, Oğuz Demir, Ferhan Ozmen ve Rüşrü Aytufan'm olay gününden önce Kışlah'nm evinin yakınındaki parka gelerek bulun- duklan araçta hazu-lanan bomba- nın nasıl kullamlacağını ve teknik ayarlamasının nasıl yapılacağını konuştuklan belirtiliyor. Yük- sel'in gözcülüğünde Aytufan'm aracm ön camınm silecekleri ara- sına bombayı yerleştirdiği, ardın- dan da araçta bekleyen Ozmen ile birlikte olay yerinden aynldıklan ifade ediliyor. tddianamenin so- nunda Ferhan Özmen, Necdet Yüksel, Hakkı Selçuk Sanh, Yu- suf Karakuş, Muzaffer Dağdevi- ren, Abdülhamit ÇeBk, Fatih Ay- dın, Hasan Kıbç ve Mehmet Şa- hin'in TCY'nin anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak hükmü- nü düzenleyen 146/1. maddesine göre ölüm cezasına çarptınhnala- n isteniyor. Sanıklar Mehmet AK Tekin ve TaBp Özcelik hakkında 22 yıl 6'şar aydan az olmamak üzere ağır hapis cezsası istenirken; Mehmet Kasap, Mehmet Gürova, Adil Aydm ve Murat Nazh hak- kında ise 15'eryıldan 22'yıl6'yar aya kadar ağır hapis cezası iste- minde bulunuluyor. tddianamede sanıklar Arif Tan ve Musa Ko- ca'ya da yardım ve yatakhk suç- lamasıyla 4 yıl 6'şar aydan 7 yıl 6'şar aya kadar ağır hapis cezası isteniyor. AA'nın haberine göre Ankara Barosu Başkanı HakkıSu- ha Okay, olaylarda mağdur olan ailelerin avukatlannm baro bün- yesinde oluşturduğu ve aralannda kendisinin de bulunduğu "hukuk komisyonu" olarak 2 No'lu DGM'de başlayacak davaya mü- dahil olarak katılma isteminde bu- lunacaklannı söyledi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com "Bu dûzen değişmelidir" çağrısı, 1960'lann sonu, 1970'lerin başında Bülent Ecevit'in ve CHP'nin kaderini değiştirmişti. CHP'nin kudret- li önderi Ismet Inönü, bu çağ- n yapıldığında partinin başın- daydı ve bu çağnya karşı "Va Bülent ya ben" demişti. CHP'liter, yürekleri sızlasa da "Bu düzen değişmelidir" diyen genç lideri, "Milli ŞeHerine tercih ertiler. CHP sola açıldı, militarist devletçi bir parti gö- rünümünden kurtuldu. Ecevit önderiiğinde, 12 Mart askeri darbesine, demokrasiyi ve öz- güriükleri savunan bir tutumla karşı çıktı. Halk, mesajı hemen aldı. CHP'nin yeni sivil yüzü ona sempatik geldi. Düzenin de- ğişmesi isteğine destek verdi. Ecevit, bu sloganla halkın gö- zünde "umut" oldu, "Karaoğ- lan" oldu. Tutucular, militarist- ler Ecevit'i sevmediler, onun önünü kesmeye çalıştılar. Bu yöndeki her çaba, CHP'yi ve Ecevit'i büyüttü. Sezer, 'Bu Düzen Değişmelidir' Diyor Herkes onun kurulu düzene karşı yenilgiye uğrayacağını sanırken tersi oldu, başan ka- zandı. 1973 seçimleri darbe koşullannda yapılmasına rağ- men CHP, oylann yüzde 33'ten fazlasını alarak birinci parti ha- line geldi. 1977 seçimlerinde ise oy oranı bir rekora ulaştı: Yüzde 41.8 Ecevit'i hâlâ seven milyon- larca insanın bulunmasının te- mel nedenlerinden birisi, 1970'lerdeki demokratik, eşrt- likçi çizgisidir. Toprak işleye- nin, sukullananın", "Kontrge- rilla'dan hesap soracağım" sozlerini, demokrasi için ver- diği kavgayı halk unutmadı. Ona hep bir değer verdi. • • • KHK kriziyle garip bir para- doks yaşanıyor. KHK ile bir başka askeri darbenin; 12 Ey- lül'ün hukuksuz düzeninin sür- dürülmek istenmesine bu kez bir başka kişi, Cumhurbaşka- nı Ahmet Necdet Sezer karşı çıkıyor. Önce 12 Eylül'ün ar- mağanı YÖK sisteminin değiş- mesi için ilk adımları attı. YÖK'ün üniversiteler üzerinde- ki keyfiliğini engelleyebilmek için rektörler listesini geri çevir- di. Yönetimlerde, üniversite öğretim üyelerinin tercihleri yö- nünde hareket edilmesini sağ- ladı. KHK'yi geri çevirirkenki tav- rı da YÖK'e karşı çıkışından farklı değildi. Sezer, hepimize şu mesajı veriyordu: "Hukuk- suzJuğa dayalı bu düzen de- ğişmelidir. " Sezer'in tavn, ba- sit bir karamame krizi olarak algılanmamalı. Sezer, uzun za- mandan beri savunduğu hu- kuk devleti anlayışını Cumhur- başkanlığı makamına taşıdı. Biliyoruz ki, bu ülkede 12 Ey- lül'den sonra iyice artan hu- kuksuzluk, kendi çıkarzümre- lerini yarattı. Hukuksuzluk or- tamı, elinde silah olandan pa- ra olana ve medya gücü olana kadar birçok çevreyi kuvvet ve kudret sahibi yaptı. Onlar hu- kuksuzluk ortamının meyvele- riyditer. Bu iktidarsahipleri, Se- zer'in hukuka bağlı tutumun- dan, kendi iktidarian adına en- dişeye kapıldılar. Küstahlık ve kabadayılık ilik- lerine işlediği için, Sezer'in ha- yır demesi onlan kızdırdı. Üs- luplannı hemen sertleştirdiler ve onu yok edilmesi gereken- ler listesine koyuverdiler. Bir hücum bombardımanıyla onu serseme çevirmeye kalkıştılar. Sezer'in direndiği nokta, çok önemli bir nokta. Bu KHK'yi imzalayıp imzalamamakla sı- nıriı bir tavır değil. Sezer, hukuksuzluğa dayalı bu düzenin değişmesini istiyor. Bunu net, temiz ve tartışmaya yer vermeyecek açıklıkla yapı- yor. Sezer, hiçbir etkili ve yet- kili gücün temsilcisi olarak de- ğil, hukuka bağlı bir cumhur- başkanı olarak böyte davranı- yor. Arkasında, hukuk düzeni isteği ve halkın sempatisinden başka bir güç yok. Onun izle- diği tutumun başanya ulaşıp ulaşamaması, Türkiye'nin yö- nelimini belirteyecek. Sorun, bazı büyük gazetele- rin sunduğu gibi "Imzalayacak mı, imzalamayacakmı?" soru- nu değil. Sorun; birilerinin yağ- masına ve egemenliğine taş koyan hukuk devleti anlayışı- nın yerieşip yerleşmemesi so- runu. Sezer, kişisel bir kavga vermiyor. Türkiye'nin gelece- ğine ilişkin bir tavır ortaya ko- yuyor. tıpkı Ecevit'in 1970'ler- de yaptığını yapıyor. Yaşamın garip cih/esi, Bülent Ecevit, 30 yıl sonra kurulu dü- zeni savunanlann safında; "Bu düzen değişmelidir" diyen Se- zer'e karşı çıkıyor. Tarihin teke- ri ise düzenin değişmesi yö- nünde dönüyor. Umanz Ecevit, tavnnı değiştirir ve kendi geç- mişine daha uygun olan yerde durur ve Sezer'le aynı safa, hu- kuk devleti safına geçer. 2000X1YILLARDA ERDAL ATABEK Çocukların YeniOyunlam... Bugünlerde yeni bir çocuk oyunu neredeyse sal- gın düzeyinde her tarafa yayılıyon "Poke-mon." "Pocket Monster" (cep canavan) sözcüklerinden kısaltılmış bu oyuncak simgesi, artık küreseileşen çocuk oyunlannın yeni gözdesi. "Küresel Çocuk Tüketim Endüstrisi" tarafından bulunup üretilmiş, bütün dağıtım yollanyla çocuklara iletilen yeni oyuncak. Ninja Kaplumbağalan ile başlayıp Povver Ranger"s'laria sürdürülen, Action-Man tipiyle ye- nilenen savaşçı karakterierin -şimdilik- sonuncu- su. Bir süre sonra doyum noktasına ulaşılınca çö- pe atılıp yerini yeni birisine bırakacak olan bir "sa- vaş fedaisi". Bunlann eğitilip yetiştirilebildiği, yeni özellikler kazandınlabildiği söyleniyor. Tamagoşi de kız çocukJanna yapay bebek olarak sunulan bir oyuncaktı. "Pokemon "un kartları var, açıklama ki- tapçıklan var, televizyon filmi, bilgisayar oyunlan var, herhaldetişörtleri, bardaklan, tabaklan da ola- caktır. Endüstri hiçbir alanı ihmal etmeden çocuk- lan tüketmeye alıştınyor. Peki, ya etkileri? Çocuk oyunlannın çocuklan etkilediği biliniyor. öyle ki oyun yoluyla eğitim, kendi başına bir sis- tem; belki de geleceğin eğitimi her bilgi dalına uy- gulanan oyunlar biçiminde olacak. Ancak bütün dünyaya yayılan bu oyunlann bir ideolojisi var, bu tiplerin ifade ettiği bir anlam var. Bu ideoloji, açık- ça görüldüğü gibi savaş ideolojisidir. Bu oyunlann örtük ve açık mesajı, her yerde iyilerin ve kötüle- rin bulunduğu, "bizim iyiler olarak kötülerie sava- şacağımız ve onlan öldürerekyok edeceğimizdir". Anahtar sözcükler, "biz", "düşmanlar", "savaş", "yoketmek" ve "kurtarmak"t\r. Bu mesajın yansıt- tığı ideoloji, Amerika'nın her savaşı için öne sür- düğü ideolojidir. "Biz uygahık için, demokrasi için, özgühükier için savaşıyoruz. Düşmanlan yeniyo- ruz ve halklan kurtanyoruz." Uygarlığı da, demok- rasiyi de, özgüriüğü de Amerika ve onun yandaşı olan Batı ülkeleri temsil etmektedir ve yaptıklan her savaş "iyilerle kötülerin savaşıdır". "İyiler" her za- man kendileridir, "kötüler" ise öbürteri. Çocukların bilinçdışına da bilincine de bu mesaj iletilmektedir: Dünyada iyiler ve kötüler vardır. İyi- lerin savaşarak dünyayı kötülerden kurtarması ge- rekmektedir. Kötüler savaş yoluyla ve yok edilerek yenilir, dünya da kurtulur. Şöyle bir olasılık hiç ortada yoktur; "karşılıklı gö- rüşerek birbirini anlamak, banş yoluyla sorunlan çözmek denenmelidir, başanlı olabilir". Şöyle bir oyun hiç görülmemektedir Bir yerdeki sel baskı- nına karşı çeşitli ülkelerin kurtarma ekipleri birbi- riyle yanşmaktadır. Kimin önce geleceği merak edilmektedir, böyle bir yanşın sonu ne olabilir? Bunlar hiç sunulmamakta, böyle ya da buna ben- zer konular oyunlann içeriğinde yer almamaktadır. lyiliğe, yardımlaşmaya, insanca dayanışmaya yer veren hiçbir konu bir çocuk oyununun özünü oluş- tunmamaktadır. Küreseileşen kapitalizmin mantığı, şirketler ara- sında da "savaş stratejileri"n\ ve "savaşçı" tipini olumladığına göre, çocuk oyunlan da çocuklan ya- nnın şirketlerinin piranhalan olmaya mı hazıriamak- tadır? Anne-babalar da bu ezici rekabet dünyasın- da başanlı olmak başkalannı' ezmeye dayandığı- na göre çocuklannın şimdiden bu dünyanın kural- lannı öğrenmelerini içlerinden onaylıyor olabiliıier mi? Yoksa hiç kimsenin üzerinde durmadığı, ço- cuk oyunu olarak görüp bir oyuncak almak olarak değertendirdiği, bu nedenlerie kayrtsız kaldığı bir durumu mu yaşıyoruz? Bütün bunlar büyük yanılgılardır. Çocuk oyunla- n da, oyuncaklar da küresel ekonominin mantığı içinde düşünülen, üretilen, tanıtılan, yaygınlaştın- lan küttür araçlandır. Yerel kültürün, hatta ulusal kültürün oyunlan da oyuncaklan da ortadan kalk- maktadır. Çocukluğumuzun "sokak oyunlan" bit- miştir, çünkü sokak yok olmuştur. Çelik çomak gi- bi, saklambaç gibi, mile gibi, topaç çevirmek gibi oyunlar unutulmuştur. Sokak oyunlan, sokak kav- galan, erik hırsızlığı, mahalle gruplan olaylan da or- tadan kalkmıştır. Bütün bunlann yerini "Çocuk Tü- ketim Endüstrisi"n\n uluslararası pazara yönelik oyunlan, oyuncaklan, karakterieri almıştır. Geçmi- şin gemilerde miçoluk yapan, serüven arayan ço- cuk-gençleri, yerini savaşçı-dövüşçü-vurucu ka- rakteriere bırakmıştır. Şiddete dayalı bir ideoloji, çocuk kültürünü istediği gibi biçimlendirmekte, günümüzün öyle düşünmeyen anne-babalannı bi- le çaresiz bırakarak katkılannı almaktadır. lletişim araçlannın yenilikteri, etkinlikleri, yaygınlaşması bu ideolojinin gücüne hizmet etmektedir. Bütün bunlantartışmak için ne beklendiğini sor- mak acaba yanlış mıdır? e-mail: erdal.atabeklmynetcom.tr Faks:0212-513 9098 Dünya gençliği 'Banş Zirvesi'nde İZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu) - Dünya gençleri, "evrensel ba- nş" için Kuşadası'nda bir araya geliyor. UNESCO'nun "Banş Kültürü ve Şiddet Kar- şımğın olarak ilan ettiği 2000 yılmdaki bu söy- lem doğrultusunda çe- şitli ülkelerden 200 üni- versite öğrencisi, 16-27 Ağustos tarihleri arasın- da Kuşadası'nda "Banş Zirvea"nde buluşacak- lar. Etkinliğe Başbakan- lık Tamtma Fonu, Avru- pa Komisyonu, Avrupa Kültür Fonu, Avrupa Gençlik Fonu ve çok sa- yıda üniversite destek veriyor. Avrupa Öğrenci Fo- rumu'nca (AEGEE) dü- zenlenen Banş Zirve- si'nde ağırlıklı olarak "Çaüşma Çözümkme- teri" ve "Banş Yapıcı- hk" konularınm tartışı- lacağı belirtildi. Öğren- cilerin yanı su^ akade- misyenler ve konunun uzmanı çok sayıdaki ka- ülımcımn bir araya ge- leceği etkinligin açılışı Marmara depreminin yıldönümü olan 17 Ağustos günü yapıla- cak. Açılış töreni Efes Antik Kenti'nde ger- çekleştirilecek. Maddi çıkar gözet- meyen, politik olarak bağımsız ve laik bir ku- rum niteliğindeki AE- GEE'nin dünya gene- linde 286 kentte temsil- ciliği bulunuyor. Ulus- lararası nitelikteki öğ- renci birliği, Avrupa'da sımrlann kaldınhnası ve vize karşıtı eylemle- rinin yanı sıra insan haklan konferanslan, kültürel etkinlikler ve sempozyumlar düzenli- yor. Bağunsız bir öğren- ci yapılanması olan AE- GEE'nin Kuşadası'nda gerçekleştireceği Banş Zirvesi'nde önemli me- sajlann verilmesi bekle- niyor. AEGEE Ankara ve Atina temsilciliklerinin etkin olarak görev aldı- ğı Kuşadası buluşması- nın, Türk ve Yunan gençlerinin 1996 yılın- da başlattığı ortak çalış- malann bir yansunası olduğu kaydedildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear