Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
(NİSAN 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Aıayasa değişikliği paketinin 2. tur oylaması öncesinde ANAP-MHP gerginliği tırmanıyor
Demirel için 'kader' zirvesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ajıayasa değişikliği paketinin 5 Nisan'da
yapılmasıplanlanan 2. tur oylamalan ön-
cesinde, hükümeti oluşturanpartilerin li-
derlerinin bugün gerçekleştireceği zir-
vede, Çankaya ve hükümet ortaklan ara-
sındaki güven bunalımı sorunlan masa-
ya yatınlacak. Toplantının, Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel için "kader zir-
vesi'' nitehği taşıdığı vurgulanırken MHP
lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet
Bahçeli nın. "ANAP'sız da yoDanna de-
vam edebilecekleri"ne ilişkin haberler
gerilimi tırmandırdı. Firelerin tüm so-
rumluluğun kendilerine yüklenmesinden
Fazilet Partisi
Tazarlık yönü
MHP'ye
döndü'
ANKARA(ANKA)-Koalisyon
partileri arasındaki anlaşmazhk
nedeniyle 5+5'in gerçekleşme
şansını yok denecek az gören FP,
Cumhurbaskanı çıkarma konu-
sunda en güçlü konuma MHP'nin
geldiği degerlendirmesi yaparak,
bu partiyle köprülerin atılmaması
karannıaldı.
FP, Anayasa değişiklik oylama-
sının ardından koalisyon partileri-
nin tavırlannı incelemeye aldı.
Parti yönetimince yapılan değer-
lendirmede, Başbakan Bülent Ece-
vit" in tüm ısrarlanna karşın koalis-
yon partileri arasındaki Demirel'e
yönelikgörüş aynlıklan ve millet-
vekillerinin direnişleri nedeniyle
5+5'in 5 Nisan'daki oylamada da
gerçekieşme şansının yok dene-
cek kadar az olduğu görüşünde
birleşildi. Cumhurbaşkanı seçi-
minde koalisyon partileri içindeki
inisiyatifin Başbakan Ecevit'ten
MHP'ye dolayısıyla Başbakan
Yardımcısı Devlet Bahçeli'ye ge-
çeceğine vurgu yapılan FP değer-
lendirmesınde şu görüşûn altı çi-
zildi:
"Nekadar uğraşıhrsa uğraşüsm
arük Demirel işi biti>or. Bu bir hü-
kümet krizi yaratsa da yaratmasa
da MHP Cumhurbaskanüğı ko-
nusunda en güçlü parti haüne ge-
liyor. Böyle bir durumda DVT de
ANAP da MHP'nin adayına yak-
laşabflir ve Ecevit valnız kalabilir.
Cumhurbaşkanını MHP, ANAP,
DVT, FP bloku seçebiür. Her halü-
karda bu bk>k içinde 5 Nisan'dan
sonra yabuzca MHP Cumhurbaş-
kanı çıkaracak tek parti haline
gelecek gibl"
Bu değerlendirme çerçevesinde
FP, özellikk TCK'nin 312'inci
maddesine ilişkin katı tutumu ne-
deniyle bir süre önce bu partiyle
yaşanan gerilimi sona erdirecek
bir tutum izlemeyi kararlaştırdı.
Buna göre FP, Cumhurbaşkanı se-
çimi süresince MHP'yi karşısına
almayacak bir politika yürütecek.
FP, MHP'ye yönelik olarak köprü-
leri atmayacak bir tutumla bu par-
tiye çıkaracağı bir adaya sıcak
yaklaşabileceği mesajı verecek.
FP, Anayasa'nın 69'uncu mad-
desindeki değişikliğe zaten karşı
olmayan MHP ile yakalayabilece-
ği böyle bir yakınlaşma durumun-
da, partinin Cumhurbaşkanı seçi-
mi sonrasında 312'inci madde ko-
nusunda da diyaloğa açık hale gel-
mesini sağlamayı planiıyor.
rahatsız olan ANAP yöneticileri. bu ha-
berlere "temkmli" yâklaştı. MHP Genel
Başkan Yardımcısı ŞevketBülent Yahni-
ci ise yaptığı açıklamada. "Bu beyanla-
nn, Sayın Bahçeli'ye ait bir üslup olma-
dığı açıknr" demekle yetindi.
TBMM Genel Kurulu'nda, anayasa-
nın 69, 86 ve 101. maddelerinin değişti-
rilmesine ilişkin önerilerin 2. tur oyla-
malan 5 Nisan Çarşamba günü yapıla-
cak. Hükümet ortaklarının bugünkü zir-
vesinde, MHP lideri Bahçeli'nin 101.
maddenin tek başına görüşülmesini öne-
rebileceği ifade ediliyor. Ancak, FP ile
yapılacak "son daJdka" pazarlıklannın
verilecek karan değiştirebileceğine dik-
kat çekiliyor. Iktidar kulıslerinde, FP'nin
69. maddenin tümüyle paketten çıkanl-
masını göze alamayacağı, bu çerçevede
bir grup FP'linın 101. maddeye destek
vermek zorunda kalacağı yorumlan ya-
pılıyor. MHP Grup Başkanvekilı Ömer
Izgi, değişiklik paketine FP'den 100 do-
layında kabul oyu gelecegini ileri sürdü.
Izgi, "FP'den gelecek 100'e yakın oy ve
ANAP'tan gelecek oylarla 367 oya ulaşı-
lacağmı" söyledi.
MHP liden Devlet Bahçeli'nin, "Baş-
bakan Vetdn'" olarak Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel'le cuma günü yaptığı
ANAP: Firelerin tek sorumlusu biz değiliz
Anayasa değişikliği paketinin
oylamasında hükümet kanadında
yaşanan büyük firelerin sorumluluğunun
sürekli kendilerine yüklenmesinden
rahatsız olan ve hükümet dışına rtilme
endişesi taşryan ANAP yönetimi, sert
tepküer yerine,
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den
resmi bir açıklama gehnesini bekledL
Bahçeli'nin "böyle bir şey söyleyeceğine
inanmadıklannı" beürten ANAP'hlar,
firelerin sorumluluğunun tek başına
kendilerine yüklenemeyeceğini de
ifade ettiler.
görüşmede, "ANAP'SK da ohır" dediği
yönündeki haberler, başkent kulislerini
kanştırdı. Firelerin sorumluluğunun ken-
dilerine yüklenmesinden rahatsız olan ve
hükümet dışına itilme endişesi taşıyan
ANAP yönetimi, sert tepkiler yerine,
Bahçeli 'den resmi bir açıklama gelmesi-
ni bekledı. Bahçeli'nin "böylebirşey söy-
leyeceğine inanmadıklannı" belırten
ANAP'lılar, firelerin sorumluluğunun
tek başına kendilerine yüklenemeyeceği-
ni de ifade ettiler.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı AH
Doğan. Bahçeli'nin, ANAP'a dönük
böyle bir üslup kullanacağmı tahmin et-
medığini belirterek "Eğer
ettiyse de, elbette, herkes
herkesle hükümet kurar.
'Olmaz' denilen partiler-
le de hükümet kurulur.
Geçmiste. DSP, MHP ile
hükümet olmaz' diyordu.
Bizde 'MHP'siz hükümet
olmaz' diyorduk. Ama
bakm MHP ile hükümet
yürüyor" dedi. Meclis'in
özgür iradesiyle karar ve-
receğine işaret eden Do-
ğan. "Eğer istenmiyorsa,
zoria da Demirel'i seçüre-
mezsiniz. O zaman Hafız
Esat, Türmenbaşı gibi
ömür bovu cumhurbaş-
kanı ilan edip kurrulaJım"
görüşünü dıle getirdı.
ANAP'lı Işm Çelebi de,
gazeteler aracılığıyla kar-
şılıklı "tarüşmayı doğru
bulmadığuu" söyledi.
Anayasa değişikli-
klerinin Meclis'ten geç-
memesi durumunda, hü-
kümetin yol aynmına ge-
leceği kulislerde konuşu-
lurken MHP ile DSPnin,
dışandan 12milletvekili-
nin desteğiyle yeni bir ko-
alisyona yönelebilecekle-
ri dile getiriliyor. Bu çer-
çevede, ANAP içinde De-
mirel'e yakınlığıyla bili-
nen Yaşar Topçu, Rıfat
Serdaroğiu, tbrahim
Gürdal gibi isımlerin par-
tilerinden kopabileceği,
DSP-MHP hükümetinin
gündeme gelebileceği i-
fade edildi.
Köşk temaslan, ikinci tur oylama sonuçlannı beklediğini ortaya koydu
Süleyman Demirel çekflmiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DYP ağırlıkh "olmak
üzere bir dizı eskı ve yeni mıl-
letvekilini cuma gününden bu
yana Çankaya Köşkü'nde
ağırlayan Cumhurbaşkanı Sü-
kyman Demirel. ikıncı tur oy-
lama sonucunu görmeden "çe-
kflmeye niyetli olmadığını" or-
taya koydu.
Demirel'i ziyaret eden mil-
letvekilleri. "haftalaröncesin-
de bölgelerhle ilgili sorunlan
aktarmak için randevu istedBk-
lerini" ileri sürerlerken Demı-
rel'in bu randevuyu anayasa
değişikliği paketinin ikinci tur
oylamalan öncesinde verme-
sini ise "Köşk'ün takdiri" ola-
rak değerlendirdıler.
DYP'den ağırlıkh olarak
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi milletvekilleriyle gö-
rüşmesi dikkat çeken Demi-
rel'in kendisine "soğuk ba-
kan" bölge milletvekıllerinin
oylannı "garantilemek" ama-
cıyla "nabızyokladığT deger-
lendirmesi yapıldı. Demirel'in
milletvekillerine "Anayasade-
ğişikliği olmazsa işime baka-
nm" dediği aktanldı.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, anayasa değişikliği
paketinin ikinci tur oylamala-
n öncesinde ağırhklı olarak
DYP'den eski ve yeni milletve-
killeriyle görüşmelerini dün
de sürdürdü.
Demirel'i ziyaret eden mil-
letvekılleri randevuyu çok ön-
ceden istediklerini. ancak
cumhurbaşkanının kendileriy-
le yeni görüşme fırsatı buldu-
ğunu ifade ettiler. Demirel ile
önceki gün görüşen DYP Di-
yarbakır Milletvekili Salim
Ensarioğlu, görüşme istemi-
nin amacını "seçim bölgesi
olan Drvarbakır'uı baa sorun-
lan" olarak aktanrken Adıya-
man Milletvekıh Mahmut Ne-
dim BUgiç, "tütün üreticileri-
nin sorunlan'
1
, Batman Mil-
letvekili Burhan İsen, "Üni-
versitenin ve ilinin bazı sorun-
lan'' olarak açıkladılar. Herüç
milletvekili de haftalarca önce
randevu istediklenni ve görüş-
menin amacının "cumhurbaş-
kanhğı seçimi kulisleriyle Ugi-
sinin buhınmadığmı" savun-
dular.
'Bölgesel sorunlar'
Milletvekillerinın görüşme-
lerinin resmi amacının "bölge-
sel sorunlar" olduğunu ifade
etmelerine karşın Demirel'in
resmi programında bu rande-
vulara yer verilmedi. Edinilen
bilgiye göre, bazı milletvekil-
leri Demirel'e "Anayasa deği-
şikliği paketi ve bundan sonra-
sma ilişkin görüşlerini" sordu-
lar. Milletvekillerinin "ünza-
laruun arkasmda durmamala-
nndan" yakınan Demirel'in 5
artı 5 formülünün kaderiyle il-
gili ise "Mesele benim değfl,
hükümetin meselesidir. Hükü-
met ortaklan bu teklifî getirdi
ben de reddetmedim" dediği
öğrenildi.
Baş başa yapılan görüşme-
lerde bazı milletvekilleri Cum-
hurbaşkanı Demirel'i "sıkmö-
h" gördüklerini ifade ederken
bazılan da "Son derece rahat,
hatta esprihydi" yorumunu
yaptılar. Ancak Demirel, gö-
rüştüğü eski ve yeni milletve-
killerine "ikinci tunı görme-
den çekümeye niyetli ohnadı-
ğı" izlenimini verdi. Demi-
rel'in 5 artı 5 Meclis'ten geç-
mediği takdirde ülke istikran-
nın bozulacağıni işaret ettiği,
"Eğerolmazsa ben işime baka-
nm" dediği bildırildi.
T/RM/AT/AYDINENGtN aengin(a doruk.net.tr.
Anlaşılan yanndan sonra yal-
nız Çankaya'nın önümüzdeki
beş yıllık sahibi değil, koalis-
yonun kompozisyonu da belli
olacak. Anayasa değişikliği pa-
ketine 367 yerine çıka çıka 303
oy çıkışının faturası ANAP'a
kesilecek gibi. MHP fiderinin
üstü örtük cümleleri ANAP'ın
ya fıreleri önlemesi ya da ikti-
dsr koalisyonunun dışında kal-
mayı göze alması gereğini or-
ta/a koydu. Devlet Bahçe-.
li'iin bu konuda Ecevit'le gö-
rüş birliği içinde olduğunu da
eHemesi bu yönelimin "ciddi-
yetinin" göstergesi.
Görünen o ki önümüzdeki
gûnlerde ve belki haftalarda,
bol bol "DYP'deki Demirel'e
yektn şu, şu, şu, şu milletvekil-
lei ile ANAP'taki Mesut Yıl-
nazkarşıtı, Demirel yakını şu,
şı, şu milletvekillerinin deste-
ğ.ile DSP-MHP hükümeti" fi-
lai gibi karmaşık formüller,
tnnsfer öyküleri, bakanlık pa-
zaiıkları filan izleyeceğiz.
izleyelim bakalım. Şu hükü-
rrat kurulduğundan beri bu eğ-
leiceli kepazelikleri unutmaya
bışlamıştık. Oysa Demirel'in
Çankaya'ya çıktığı, Çiller'in
''teğişim rüzgân estirecek"
Eceli Gelince Partiler de Ölür...palavrasıyla pazarlanıp DYP
vitrininin baş köşesine oturtul-
duğundan bu yana siyaset adı-
na, yüz kızartıcı transfer öykü-
leri, kılı kılına koalisyon pazar-
lıklan, futbol maçı finaline ben-
zer güvenoylamaları, o indi,
öteki bindi masallanndan iba-
ret bir "siyasal sirk"te eğlenip
gidiyorduk.
Aynı günlerin geri gelmesi-
nin "lafı bile" iç sıkıntımızı kat-
merlendirmeye yetiyor.
Peki gelebilir mi?
Bir süre, ama yalnızca kısa
bir süre için ve belki: Evet!
Ama 2000 yılı ve sonrasının
Türkiye siyasi coğrafyasını,
DYP'siz, hatta ANAP'sız dü-
şünmemiz daha doğru.
Bu iki parti, siyasal ömürieri-
ni doldurdular. Ecel geldi ciha-
ne, 5 Nisan oylaması bahane!
• • •
Nedir Doğru Yol Partisi?
27 Mayıs'ta kapatılan De-
mokratParti'nin "ardıl"\ Adalet
Partisi'nin "ardıl"\. Yani tavşa-
nın suyunun suyu.
Tavşanın kendisi neydi ki su-
yunun suyunun lezzeti, daha
önemlisi de variık nedeni ol-
sun?
Demokrat Parti'nin, tek par-
ti döneminin devlet fideliğinde
kapitalist yetiştirme politikala-
nnı daha cesur, daha hoyrat
uygulayarak tanmda makine-
leşmeyi özendirerek köye
elektrik, su ve yol götürerek ka-
pitalistleşmeyi hızlandırma
misyonu vardı.
Ardılı Adalet Partisi, Demirel
önderliğinde, bu politikalan ka-
muda baraj, enerji ve asfalt
yol yapımına ağııiık verip ser-
best teşebbüs erbabını yaban-
cı semnayenin kanatlan altında
(montaj) sanayii yatırımlarına
özendirip "birpazarolarak Tür-
kiye'nin geliştirilmesi misyonu-
na taşıdı. Antikomünizmle
uluslararası platformlarda siya-
sal rant aradı (ve buldu), taban
fiyat politikalanyla da oy depo-
su olarak köylülüğe yaslandı.
70'li yıllann başında bu mis-
yon büyük ölçüde tamamlan-
dığında AP'nin ekonomik
programının içi boşaldı. Taban
fiyat politikalanyla tanm gelirle-
rinin sanayi lehine cezalandı-
nlması yönüne gittiğinde de
hem oy desteğini, hem siyasal
desteğini büyük ölçüde yitirdi.
Tek başına kolayca iktidar ol-
duğu o parlak günler anılarda
kaldı. 70'li yıllar boyunca Demi-
rel'in AP'si sadece "kan den-
geleri" üstüne kurulu siyasal
manevralarla kesintili iktidarlar
yaşayabildi ve 12 Eylül'de -biz-
ce zaten tamamlanmak üzere
olan- siyasal yaşamını süngü
zoruyla noktaladı.
Doğru Yol Partisi, artık an-
cak yapay solunumla ayakta
kalabilecek siyasal çizginin bu-
günkü adı.
Bütün siyasal tarihi boyunca
milliyetçilik ve siyasal Islamı
dayanak seçmiş; antikomü-
nizm histerisiyle ülkeyi kan gö-
lüne çevirmekte başrol oyna-
mış, toplumun en gerici kesim-
leriyle ittifaklar kurmakta hiç
duraksamamış bir siyasal ha-
reket, 2000 yılı Türkiyesi için bir
siyasi ceset. Ister Tansu Çil-
ler'in san saçlan, ister Demi-
rel'in Güniz Sokak'ta çiçek su-
lamayıp, tavuk beslemeyip, si-
yasal iktidar için sıvayacağı
kolları, DYP'nin ecelini çok kı-
sa süreler dışında erteleyemez.
ANAP ise zaten yapay bir si-
yaset evreninde doğmuş ya-
pay bir partiydi. Uberalizm kı-
İıflı, "iş bitirme" söylemli siya-
sal oportünizmin oluşturduğu
bu yamalı bohça, besbelli ki
"öza/"la var olmuştu; ömrünü
de Özal'la tamamladı.
Bohçanın milliyetçi yamalan
MHP yuvasına, siyasal Islamcı
yamalan -bugünkü- Fazilet Par-
tisi'nin saflanna döndüler. Geri-
ye dönek solcularla, kişi başına
düşen ulusal geliri 3000 dolan
ancak bulan bir ülkede, kendi-
lerine "yuppie" rolü biçen, yup-
pie yaşamiannı ülkenin gerçek
yaşam iklimi sayan, siyaset sah-
nesinde ancak 12 Eylül gibi bir
altüstlüğün yarattığı boşluklar-
da başrole çıkabilecek bir çap-
sız siyasi kadro kaidı.
"Merkez sağ" gibi artık içi
boşalmış kavramlarla tanımla-
yıp hâlâ yaşam hakkı biçilmek
istenen bu iki partiye bizce "Al-
lah rahmet eylesin" ve bu ce-
setleri sürüklemeyeçabalayan
siyasi önderierine de "Allah akıl
fikir versin" demek gerek.
DSP ve MHP'ye gelince...
Onlara da yann gelelim...
"Demirel, tavuğu kesecek mi
besleyecek mi?"
yapanz."
Fıkranın Demirel'e
uyarianmış hali de
Cumhurbaşkanı
Süleyman
Demirel'in, "Güniz
Sokağa inersem,
bahçeyle, tavukla [ | p r r * ' l . J "Demirel, Anayasa
uğraşmam" sözleri, H ^ J —--/
|İ değişikliklehnin
Anayasa değişikliği ^Ke^\y rJB Meclis'te
oylamalan sırasında ^M ^ £ görüşüleceği sabah
kulislerde ilginç ^ka , ^ H kalkmış, Nazmiye
esprilere yolaçtı. "5 ^ M İ k s » * ^ * Jrf^M Hanım'a seslenmiş.
artı 5" önerisinin ^ ^ ^ H f b | L f ^ ^ H 'Nazmiye Hanım, 3
beklenenin çok altında ^ ^ ^ ^ tavuk alalım,
oy alması üzerine Süleyman Demirel seçilirsem keseriz,
kulislerde anlatılan fıkralardan biri seçilmezsem besleriz."'
şöyle: "Fadime'nin bir türlü
kendisine yüz vermemesine
sinihenen Temel avuç avuç fındık
yedikten sonra, koştura koştura
eve gelmiş. Fadime ibriği sobanın
üstüne koy, ya çimeriz, ya çay
Şimdi gözler Anayasa
değişikliğinin 2. tur oylamalannda.
Milletvekilleri birbirlerine
soruyorlar:
"Bakalım Demirel, tavuğu kesecek
mi, besleyecek mi?"
Güzel ve uğursuz oda
TBMM'de her seçimden sonra
milletvekillerinin "oda kapma"
yanşı başlar. Halkla llişkiler
Binası'ndaki "daracık vagonlan"
andıran odalar içinde en makbulü
ise diğerlerine oranla bıraz daha
geniş olan binanın "köşelerine"
denk gelen odalardır...
"Köşe odaiara" genelde "kıdemli"
milletvekilleri yerieşir. Meclis'in
kıdemlilerinden DYP Giresun
Milletvekili Rasim Zaimoğlu, A
Blok, üst zemin, 1. bankodaki 15
numaralı odasının hemen
brtişiğindekı odaya yerieşme
olanağı varken, bunu tercih
etmemesini ilginç bir gerekçeye
dayandınyor. Zaimoğlu'nun
gözlemlerine göre, bu odaya hangi
milletvekili yerieştiyse, bir sonraki
dönem Meclis'e girememiş.
"Uğursuz" odanın mağdurlan
arasında kimler yok ki? Odanın
bilinen "ilksahiplerinden" biri
1991 'de seçilen SHP'Iİ Sedat
Doğan. Daha sonra sırasıyla
DYP'li Selahattin Karademir,
kapatılan RP'nin yasaklı milletvekili
Ahmet Tekdal ve yine RP'Iİ Metin
Perli. Odanın şu anki sahibi ise,
FP Ankara Milletvekili Eyüp
Sanay. Sanay'ın 13 numaralı
odanın "makus talihini" yenip
yenemeyeceği merak konusu...
Meclis'in 'özrü'
FP Istanbul
milletvekili Aydtn
Menderes,
Meclis'te bir basın
toplantısı düzenledi.
Menderes'in
odasına giden
gazeteci ve
kameramanlar bir
sürprizle karşılaştı.
Odaya sığmak
olanaklı
görünmüyordu.
Uzun uzun formül
arandı. Sonunda en
uygun mekânın
koridor olduğuna
karar verildi.
Koridora yerteşen
kameralann
karşısında yerini
alan Menderes,
basın toplantısına
başlamadan önce
gazetecilerden özür
ditedi. Meclis'te
basın toplantılan
için özel olarak
düzenlenen bir salon olduğunu
belirten Menderes,
"Ancak o salona maalesefbu
sandalyeyle girmem mümkün
değil. Bir basın toplantısı için
elvenşli olmayan bu ortamcian
Avdm Menderes
Mustafe Kakmü
öfürü sizlerden özür
diliyorum" dedi.
Genel kurul
salonunun yeniden
düzenlenmesi
öncesinde,
dönemin TBMM
Başkanı Mustafa
Kalemli basın
bürosundaki
toplantı salonunu
ani bir kararia
yeniletti. Kalemli, bu
işi Mesa'nın "hibe"
olarak yaptığını
söyledi.
Daha sonraki
gûnlerde tartışmalı
genel kurul
salonunun
düzenlenmesi
ihalesini de aynı
firma aldı. Şu anda
TBMM ile
mahkemelik olan
firma, öyle
anlaşılıyor ki asıf
"büyük iş")n
heyecanıyla "hibey\ biraz
aceleye getirmiş.
Basın toplantısı salonunda
bedensel engelliler için bir
düzenleme yapmaya gerek
duymamış...
TBMM'den 'rüşvete' hayır
TBMM'de "37ü anayasa
değişikliği paketi"n\n ilk tur
görüşmelerinin yapıldığı 29 Mart
günü, parlamento tarihine
"TBMM'den rüşvete hayır"
başlıklarıyla da geçecek.
Başbakan Bülent Ecevit'in
"5+5 "i geçirmek için parti
kapatmayla ilgili 69. madde ve
milletvekillerinin
özlük haklanyla ilgili
86. maddeyi pakete
ekleme "rüşveti"
ters tepti. 69.
madde
değişikliğine, başta
Ecevit'in kendi
partisinden olmak
üzere çok sayıda
milletvekili "hayır"
dedi. Görüşmeler
sırasında FP'li
Bülent Annç,
"Sayın Hüsamertin
Özkan,
gazetecilere verdiği
bir demeçte, 'FP
kapatılırsa ara seçim yapılır, bu
ara seçim de hükümetteki istikrarı
bozar, ekonomik programı
uygulayamayız' dedi. Sanki,
kapatılma tehlikesi çok ciddi,
FP'nin kapatılmaması hükümetin
istikrannın bozulmaması
açısından tercih ediliyor"
sözleriyle pazarlığın bir başka
yönüne dikkat çekti.
Görüşmeler sırasında sadece bir
kez söz alan
DYP'li Kamer Genç de, 86.
madde rüşvetine karşı çıktı. Bu
konuşma sırasında yaşanan
tartışmalardan seçtiğimiz bazı
Bülent Ecevit
bölümler şöyle:
Kamer Genç:Kafa kafaya
vermişler. Acaba biz bu anayasa
değişikliğini nasıl
sağlayabileceğiz?
Ha, şimdi bunu sağlamak için,
evvela milletvekillerine bir rüşvet
verelim, bir de Refah Partisi'ne bir
rüşvet verelim, demişler.
Gerçekten, verilen
rüşvet...
Azmi Ateş (FP):
Refah değil, Fazilet
Partisi.
Kamer Genç:
Arkadaşlar, bir
dinleyin, nereye
getireceğim.
Mustafa Verkaya
(MHP): Hakaret
ediyorsun.
Kamer Genç: Hayır,
hakaret yok.(.-..) Biz
rüşvet alacaksak,
yani böyle küçük bir
maaşla niye rüşvet
alalım!
Bize, Londra'dan bir villa alın,
Paris'ten bir villa alın. Miami'den
de bir villa alın, altımıza da bir
helikopter, bir uçak verin, gidelim,
gelelim, burada istediğimiz oyu
verelim.(...) Götürürken torbayla
getirmek, yani bir çorbayla
yetinilmez ki, hiç olmazsa
torbayla getirirsiniz de, işte
yüzlerce, milyonlarca çorba
içersiniz.
Mehmet Gözlükaya (DYP): Ayıp
oluyor, ayıp, olur mu öyle.
Kamer Genç: (...) Bu paketle
hiçbir suretle gelmemesi lazımdı.
Parlamento itibarını korumuştur...
Türey Köse, Ayşe Sa> m, Sebahat Karako> un, Emine Kaplan
"• tbmm@cumhuriyetcom.tr