25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 MLİSAN 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA kultur(Scumhuriyet.com.tr 15 Beş yaşını kutlayan etkinliğin bu yılki 'onur konuğu' Prof. Dr. Server Tanilli Izmir Kitap Fııarı başhyortZMİR (CumhuriyetEge Bü- rosu) - Bu yıl 5. kez Izmirliler- le buluşacak TÜYAP Kitap Fu- an'run ana teması kentin kuru- luşunun 5 bininci yılı olması nedeniyle "5000Yd Izmir" ola- rak belirlendi. Ege'nin en bü- yük kitap etkinliğme 18. TÜ- YAP îstanbul Kitap Fuan'nın onur konuğu bilim adamı Prof. Dr. Server TanilM'ninyanı sıra, Türkiye'nin önemli yazarlan ve aydınlan katılacak. 8-16 Nisan tarihleri arasında Kültürpark 1 No'lu Pavyon'da açılacak Izmir Kitap Fuan'na katılacak yazar, aydın ve sanat- çılann arasında bu yıl Prof. Dr. Server Tanilli de yer alıyor. Uzun yıllar sonra, 18. Îstanbul Kitap Fuan için Türkiye'ye ge- len Tanilli, çeşitli etkinliklere katılacak. Fuann açılış günü gerçekleştirilecek olan ve Ta- nilli ile birlikte gazetemiz ya- yın kurulu başkanı Ühan Selçuk, Prof. Dr. Özdemir Nutku ve AhmetArslan'ın kanlacagı *Ay- dınlanma ve Türkiye Gerçeği" konulupanelin etkinliğin en il- gi çekici söyleşilerinden birisi olması bekleniyor. Ziyaretçi sayısının her yıl art- tığını belirten TÜYAP yetkili- leri, geçen yıl Izmir Kitap Fu- an 'm 126 bin kişinin gezdiği- ni, bu yıl fuara daha yoğun bir ilginin beklendiğini kaydetti- ler. 8 Nisan'da Izmir Büyükşe- hir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın açacağı TÜYAP 5. Izmir Kitap Fuan'na 100'ûn üzerinde yayınevi katıhyor. Fu- ann yabancı konuğu Yunan ya- zar Lia Karavia, Izmirli Rum- lar ve Türkler ile ilgili bir söy- leşiye katılacak. Türkiye Ya- zarlar Sendikası, Pen Yazarlar Derneği, Edebiyatçılar Deme- ği ve sivil toplum örgütlerinin çeşitli etkinlikler düzenleyece- ği fuar sûresince, söyleşi, panel. konferans, açık oturum ve ser- gi gibi 54 etkinlikte birbirin- den.farith konular isle.nec.ek., ,. 5. Izmir Kitap Fuan'nın ilk 1) Prof. Dr. Server Tanilli. 2) Hikmet Çetinkaya, 3) llhan SeJçuk, 4) Mustafa Balbay, 5) AB Sirmen, 6) Ünüt Zfleti, 7) Deniz Kavukçuoğlu, 8) Erdal İnönii. CKK imza günleri • 8 Nisan Cumartesi saat 12.00'de Erdal İnonü, 9 Nisan Pazar ' saat 14.00'teGürgûn Say, saat 16.00'da FerzanGürd, 18.00'de Faruk Şen ve Orhan KuraL • 10 Nisan Pazartesi, saat 18.00'deRahım Knmaş, • 11 Nisan Salı, saat 18.00'de Şükran KurdakuL • 13 Nisan Perşembe, saat 16.00'da Ümit Otan, • 14 Nisan Cuma, saat 16.00'da KemalAteşve UhiyeAlpay, • 15 Nisan Cumartesi, saat 15.00'teÜstün Akmen ve Deniz Kavukçuoğhı, saat 17.00"de Hikmet Çetinkaya ve Ümit Züdi, • 16 Nisan Pazar, saat 14.00'te Ümit Otan ve AmlÇeçen. 16.00'da Mustafa Baibay kitaplannı imzalayacaklar. etkinliğı "KitieİJetisim Araçla- nnda Edebiyatçı ve Edebiyat Seviliyormu?" konulu açık otu- rum. Etkinliğin konuşmacılan Muzaffer İzgü, Hüseyin Yurt- taş ve Celal Hafifbüek Oturu- mu Öner Yağcı yönetecek. Fuann panel programı bu yıl çok yüklü ve zengin. lşte bun- lardan birkaç örnek: tzmır Büyükşehir Belediye- si Yayın Tanıtım AŞ ve Piya- Zed Yayınlan'nın birlikte dü- zenlenecek şiir dinletisinin ko- nuklan Hamdi Gedik, Ahmet „TşU^Adnan Saücı,Yüceiay Sal, Namık Kuyumcu, Ünal Ersöz- lü, Veysel Çolak, Yusuf Alper, Mansur BalcuSinaAkyol,Tuğ- rul Keskin, Dinçer Sezgin, Fer- gun Özelli,Fadıl Öztürk,Önder Kızükaya, Nevzat Çelik, Meh- met Çetin, Adnan Ozer, Oktay Taftalı. TÜYAP'ın düzenleyeceği "Aydınlanma ve Türkrye Ger- çekliği" konulu paneli Sevgi Özel yönetecek ve konuşmacı olarak tlhan Selçuk, Server Ta- nilli, Ahmet Arslan ve Özdemir Nutku katılacak. SODEV'in düzenlediğı '•Ege'nin tki Yakası. Türkiye- Yunanistan Dostiuğu" konulu paneli gazetemizin Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık yöne- tecek ve Ercan Karakaş, Tur- gay Çin, Osman Özgüven, Fa- ruk Şen konuşmacı olarak ka- tılacak. Çınar Yayınlan'nın düzenle- yeceği "Şnrin Bahçesinde Ge- zinen Çocuk" konulu söyleşı- nin konuklan Sunay Akın ve Akgün Akova olacak. Uğur Mumcu Araştırma \'e Gazetecilik Vakfı tarafından düzenlenen "Uğur Mumcu ve Aydınlanma" konulu panelin konuşmacılan llhan Selçuk. Alı Sirmen ve Server Tanilli. Yö- neticısi Sevgi Özel. TÜYAP'ın dûzenlediği "Seferis'in Izmir'e Dönüşü'" konulu söyleşinın ko- nuğu Cevat Çapan. Karikatürcüler Derneği Iz- mir Temsılciliği'nin dûzenle- diği, "Bir Mizah Dehası Suavi Sualp ve Absürd Mizah" ko- nulu söyleşinın konuğu Cihan Demirci. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin düzenleyeceği, "Kırsal Alan Kalkınmasında Sivil Kuruluşlann YerT konu- lu konferansın konuşmacısı Türkân Saylan. Öküz Dergısi yazarlar ve çi- zerlerinin konuşmacı olarak ka- tılacaklan söyleşinin konusu "Can Baba Anısına Sohbet". Ümit Yayıncılık'ın paneli, "Banş Yolunda Türkiye ve Yu- nanistan"ı Ümit Gürtuna yö- netecek; Şiikrii Sina GüreL, Hakkı Akahn, Yaşar Aksoy v e Hüseyin Aslan konuşmacı ola- rak katılacak. Evrensel Basın Yayın'ın dü- zenleyeceği, "Avrupa Birliği: Çağdaşhğa Açıian Kapı mu Te- keflerin Sultası mı?" konulu pa- nelin konuklan tzzettinÖnder, thsan Çaralan, Şükrü Giinedi. Yönetcisi Hayri Erdoğan. Akbank 10. Caz Festivali îlhan Erşahin ve Emin Fındıkoğlu'yla sürüyor UstalarBabyloon sahnesinde ZEYNEP ÇtFTÇt ÜN Babyloon'da festival devam edi- yor. Yann ve 8 Nisan Cumartesi tl- han Erşahin Beşlisi yer alacak Baby- lon'un sahnesinde, saat 22.30'da. Gü- nûmüzün cazının genç ve yetkin isim- lerinden tenor saksofon ustası Erşa- hin, yirmili yaşlannda ABD'ye gide- rek Berklee Music College'a devam etmiş, Nevv York'taki caz ortamında müzikal kimliğini kazanmış. Berk- lee 'deki çalışmalanndan sonra Joe Lovano, VV'allace Rooney, Jeff VViIli- ams, Cameron Brown, Eddie Hen- derson,Valery Ponomarev,Victor Le- wis gibi müzisyenlerle çalmış. Erşahin, 1995'te ilk albümü She Said'i, 1998'de basta BenStreetve da- vulda KennyVVoüesen'latamamlanan üçlüsüyle ABD'de ilgi ve özgüyle karşılanan Home adlı albümü ger- çekleştirdi. Nevv York'un müzisyen olarak ken- disine hep bir umut ve sonsuz olanak- lar hissi verdiğini dile getiriyor Er- şahin. "Müzikal olarak dünyanın bu en zengin ve müziği en çok besleyen kend" diye nıtelediği New York'un gözie genç kuşak müzisyenleriyle 1995'ten bu yana, cazın bir tür soİca- ğa yansıması olarak tanımlanan Wax Poeic adlı oluşumun içinde, daha dogiısu bu oluşumun önderi. Günü- mirün hiphop, acid- jazz, groo\ e, triphop gibi sevilen akımlannı cazın terrelleri üzerine oturtarak gerçekleş- tirdkleri canlı ve devingen beste ve yonmları topladıklan albümü, "TbBe" başlığıyla Doublemoon Re- corls'tan yayımlanmıştı. Ihan Erşahin Beşhsi'nde trom- boıda Joshua Roseman, piyanoda Joı Davis, basta Joe Martin ve da- vuüa Mike Mazor yer alıyor Erşa- hirin yanında. Beşliyi, genç tenor- curın ilginç bestelerinde dinleyece- mı?) bestelerinin özgün düzenleme- leriyle de şenlenecek. Fındıkoğlu, 1940 Îstanbul doğum- lu. 1959-60'ta Arif Mardin'den dü- zenleme ve armoni dersleri aldıktan sonra 1962-1966 yıllan arasında Berk- lee Müzik Okulu'na devam etmiş. 1967'de Istanbul'da tsveçli saksofon- cu Lennart Jansson'un topluluğun- da piyano çalmaya başlamış. Altmış- lardan bugüne, kendi topluluklany- la sessiz sedasız (cazın bugün med- yada azıcık da olsa, yetersiz de olsa yer bulmasının nedenlerini, seksen- lerin ortalanndan başlayarak sayıla- n bayağı artan caz festivallerinde gö- rüyorum ben; yoksa cazcılanmıza birden kulaklannı açma inceliğinde bulunan gürültülü kalabalıklarda de- ğil. Ama bu boyutta, toplumbilimsel nedenleri sıralamak ve yakınmak baş- lı başına başka bir yazınm konusu), inançla kendi müziğini üretmiş, bil- gisini genç meslektaşlanyla paylaş- mış, sayısız müzikçinin yetişmesin- de ter akıtmış, deneyimlenni farklı alanlarda kullanarak yaymış bir us- ta Fındıkoğlu (Bilsak Caz Festiva- li'nın de mimarlarındandı). Detant piyanoda Emin Fındıkoğ- lu. soprano saksofonda TunaÖtenel, trompette tmer Demirer ve Şenova Ül- ker, trombonda Elvan .\raci.kontrbas- ta Levent Çoker, bas gitarda Melik Yirmibir, davulda Mehmet İkiz, vıır- malılarda Jozi Levi ve vokalde Fe>- za Eren gibi güçlü müzikçilerden olu- şuyor ve tıkır işleyen nitelikli düzen- lemelerin katkısıyla Latin ve funk et- kileşimli bir müzik üreti/or. Günü- müz Türk cazının bu seçkin örneği- ni kaçınnayın derim. Festivalin yannki konuğu tlhan Erşahin. 'Sanatsal boyutta' çizgi roman Ocant projesi ükır ükır ijlhor l Nisan Pazar günü saat 21. 30'da, Tîx cazının usta isimlerinden bes- tetpiyanist Emin Fındıkoğlu'nun s«z>:tasansı Detant dinleyiciyle bulu- ş^tık. Dinleti, Fındıkoğlu'nun bes- telrinin yanı sıra geçen yıl yüzüncü doıım yıldönümü tüm dünyada çe- ş i t etkinliklerle kutlanan Duke El- limton (onu bir yığın parlak ad ve sı- nitelemeye, övmeye gerek var BAR1Ş BEHRAMOĞLU îstanbul Fransız Kültür Merkezi, Amiens Belediye- si'nin işbirliğiyle 'LesCoule- urs Du Monde' (Dünyanın Renklen) projesi kapsamında Fransız çızgi romanının usta- lanndan Paul Gillon u konuk etti. 1926 yılında doğan ve aralannda 'Les Naufrages Du Temps' (Zaman Kazazedele- ri) ve Notre Dame De Paris- gibi çızgi roman albümleri de bulunan Gillon'un eserleri, FKM'nin sergi salonunda yer alıyor. Sergide Türk çizgi ro- manının ve karikatürünün yük- selmesine katkıda bulunan isimlerden Piyak Madra ve ErgünGündüz'ün çalışmala- n da bulunuyor. Haziran ayın- da eserleri Amiens Festiva- li'nde sergılenecek üç sanat- çı ortak bir noktada birleşi- yor; sanatsal boyutta karika- tür ve çızgi roman yapılması... -Fransız çizgi romanını dün- ya çapında nereye oturtuyor- sunuz? PAULGILLON-Bunu mil- hyetçilik olarak algılamayın ama gerçekten Fransa, dünya çızgi roman sanatının merke- zini oluşturuyor. Bir zaman- lar Amerikan çizgi roman pa- zan tüm ülkeleri ele geçınne- ye, gittikçe yayılmaya başla- Paul Gillon Piyak Madra Ergün Gündüz mıştı. Aynı dönemlerde bu alanda Fransa'da bir özgür- leşme süreci başladı. Yaratı- cılar kendi kurallannı koyma- ya başladı ve özgün hikâyele- nni anlatmak istedi. Bunun sonucu olarak Fransa'da bir 'yetenek' patlaması yaşandı. Diğer ülkeler bu reformu, bu özgürleşmeyi takip etmedi- ler. - Çoğu çizgi roman, bugün çizgi fîlmlerle televizyona ta- şındı. Bu ikisi arasındaki iliş- khye ne diyorsunuz? GİLLON - Ikisi de birbi- rinden çok farklı alanlar. Ciz- gı romanı diğer anlatım bi- çimlerinden ayıran bir özelli- ği var. O da istedığınizi algı- layabilmenız. İlk gün üstün körü okursunuz. Ikınci gün sadece resimlere bakarsınız ve almak istedığınizi alırsı- nız. Üçüncü gün birbütün ola- rak ele alırsınız. Cizgi roman- da bilginin merkezi sız olur- ken televizyonda konunun iş- lenme sürecinin kurbanı olur- sunuz. - Türkiye'de karikatür ya da çizgi roman denilince, su- radarda küçük bir tebessüm beliriveriyor ve 'Lenıan kühü- rü ne de olsa' deniüyor. Bunun nedenleri sizce nedir? PtYALE MADRA - Her zaman sanatsal karikatürden yana olmuşumdur, çünkü ev- rensel boyutta olan budur. Böyle demelennin bir nede- nı bu olabihr. Leman ve Gır- gır'da gördüğümüz çızimler olmasın demiyorum, hatta ol- sun ama onlara tam anlamıy- la karikatür diyemeyiz. - 'Ademler ve Havvalar' gi- bi çaJışmalanntan ortaya çık- masındaki etkenler nedir? MADRA-Çıkış noktası çe- lışkıler ve haksızlıklardır. Bir söz vardır: "Nerede karika- tür var, orada haksızhk." -Çizgi roman yaratırken me- tink'çi/im arasındaki bağı na- sıl oluşruruyorsunuz? ERGÜN GÜNDCIZ-BU bir teknik gerektiriyor. Tıpkı si- nema gibi, senaryosu olan bir uğraştır çizgi roman. Çizer- ken metin yazılmışsa ve ba- lonlar hazırsa, diyaloglar yer- lerine mutlaka oturacaktır. Ama bazen hikâyeyi biliyor- sundur. bu nedenle metin ya- zılmamıştır. Bıldiğin öyküyü başta duygulannla çizersin, ondan sonra yazılan yazma- ya çalışırsın. Ama bana so- rarsanız bunun doğru olan yöntemi önce yazılann yazıl- mış olmasıdır. -Çizgi romanlannızda hikâ- ye örgüsünü nasıl oluşruru- yorsunuz? GÜNDÜZ - Hikâyenin oluşturulması için çok oku- mak ve iyi bir gözlemci olmak gerekiyor. Hiçbir şey durup dururken yazılamaz. Hayal dünyasının altında bile ger- çekler saklıdır. Herhangi bir şeyın hayali kurulurken bıle mantıklı olmak gerekiyor, ak- si takdirde yaratılan ınandın- cı olmaz. dolayısıyla yaşadı- ğımız toplumu çizgilerle yan- sıtacaksak çevreye dikkatli gözlerle bakmak gerekir. Ben bunu yapıyorum ve hikâye örgüsü de insanlann birbiriy- le olan inişli çıkışlı ilişkıleri- ne bağlı olarak doğuyor. An- cak bu yoldan hareket ede- rek öykü oluşur. BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUL Anıların İçinden Benim Kitaplıklarım Sözünü edeceğım yıllar II. Dünya Savaşı'nın en belalı evresine rastlıyor. Nazi orduları Balkanlar'a kadar ınmiş. Geceleri tüm Ege kıyılarında Alman devriye uçakları kol geziyor. Mısır ya da arpa ka- rışımı üç yüz gram ekmek payımızla gün geçiri- yoruz. Eskiler seferberlik öyküleri anlatarak biz- lere zamana uymamızı öğütlüyorlar. Uymayıp da ne yapabiliriz ki zamana.. Kimimiz futbol topunun peşinde, kimimiz Kar- şıyaka Halkevi'nin kitaplığında. Tanıdığım ilk kitaplık şimdi Halk Eğitim Merke- zi olan binanın ikinci katındaydı. 1942-43 kışında gazete dağrtıcılarında bulun- mayan iki dergi Halkevlerı Genel Merkezi'nden geliyordu. Varlık, Servet-ı Fünun.. Edebiyatı yenıleştirmek ısteyen bir kuşağın ya- ratılarını bulabildiğimiz dergilerdi onlar. Varlık'ta Ziya Osman, Cahit Srtkı, Sabahattin Kudret'in şiirleri, Sait Faik'in, Ümran Nazrf'in öyküleri ya- yımlanıyordu. 1928'den sonra adının sonuna "Uyanış" sözcüğü ektenerek yayınını sürdüren Ser- vet-i Fünun, tepkilerıni gızlemeyen genç edebi- yatçıların serbest kürsüsü.. Sait Faık'ler, Abidin Dino'lar, Samim Koca- göz'ler, Oktay Akbal'lar, llhan Berk'ler. Servet-i Fünun'un bir özelliği de dönemin öte- ki edebiyat dergilerinden sık sık söz açarak ge- lişmekte olanın uzağında kalmaması.. Dikkatli okura güncel edebiyat hareketlerini ızleme ola- nağının kapılarını açıyordu bu özelliği. Dergideki bakış açısı bende de 1940 kuşağı toplumcu ger- çekçılerintn birleştiği "Yürûyüş", "Yurt ve Dün- ya" dergilerini arayıp bulma merakını uyandır- mıştı. Hıfzı Oğuz Bekata'nın "Çığır", Ahmet Kutsu Tecer'in yönettiği "Ülkü" dergilerinin yanı sıra "Görüşler" (Adana), "Karacadağ" (Diyarbakır), "Kaynak" (Balıkesir), "Gediz" (Manisa) vb. hal- kevi dergilerini de kitaplıkta bulmanız gelenek- sel halk edebiyatı ılginizi derınleştirme olanağı ve- riyordu. Kültür Bakanlığı'nın yayımladığı kimi klasik ya- pıtlarla da ilk kez bu kitaplıkta karşılaştığımı be- iirtme gereğinı duyuyorum. Sık kullandığımız bir söz var: "Batı'ya açıian pen- cere." Karşıyaka Halkevi'nin kitap odası uygarlığa açıian penceresiydi benim yetiştiğim yılların. Sonra yazarlık yaşamımda önemli işlevi olan kitaplıkların başında "Bayezit Kütüphanesi" ge- lir. 1955'ten sonra -iki yıllık hapishane yaşamının yarattığı eksiklikleri kapatmak için- nerdeyse me- kân tutmuştum bu kitaplığı. özellikle dergiler bölümü gereksinme duydu- ğum açıği kapatacak zenginlikte görünüyordu bana. Aradığım kitapların kimileri -194O'lı yıllar- da devletin bastığı Sosyalızm ve Sosyal Müca- delelerTarihidedahil- "cehennem"de bulundu- ğu için okura venlmemesine karşın yararlanabi- leceğimiz pek çok kitap vardı doğrusu. 12 Mart dönemınde de "Şairter ve Yazarlar Sözlüğü "nü hazırlarken hemen her gün gidiyor- dum "Bayezit Kütüphanesi "ne. Yazar takımından en çok da karşılaştığım Asım Bezirci. Az önce kimı kitaplann "cer)ennem"de bulun- duğu için okumaya kapalı tutulduğunu yazmış- tım. Birkaç yıl önce Kültür Bakanlığı özgürlükle- rıni tanıdı bu kıtaplara. Geç de olsa bu ayıptan kurtulma tutumunu. değışen iktidarlar sürdürü- yorlar mı bilemiyorum. Benim çalıştığım dönem ülkemizin üç önemli krtaplığından biri olan "Bayezit Kütüphanesi"nde "fotokopi" aracı yoktu. Bu nedenle seçtiğınız metinleri çalakalem yazmak zorundaydınız. Şim- di öğrencilerin "fotokopi"\ehn önünde uzun kuy- ruklar oluşturduklannı biliyonjm. Doğan Hızlan 36. Kütüphane Haftası dolayı- sıyla yazdığı yazıda, "Sanınm kütüphanelerin ve kütüphanecilerin dertleriyle ilgili sorunlardosyası, benim boyumu geçmiştir. Kütüphanenın nasıl birbilgi belleği ol- duğunun farkına varmadan, bilgi çağı teranele- riyle kendimizi ve başkalannı kandırmanın ham- lığına tahammül edemiyorum" diyor. (Hürriyet, 26 Mart) Olaya okur gözüyle baktığımız zaman, yaşa- mını araştırmaya adayan kişilerle öğrencilerin ne güçlüklerle karşılaştıklarını düşünebilirsiniz. Uygarlığa açıian pencereierimizi ışıktan yoksun bırakmayalım. "20. Günümüz Sanatçıiarı îstanbul Sergisi' başhyor • Kültür Servisi - Resim ve Heykel Müzeleri Derneği (RHMD) tarafından Garanti Bankası'nın katkılanyla düzenlenen '20. Günümüz Sanatçılan îstanbul Sergisi' etkinlikleri bugün Güzel Sanatlar Galerisi'nde, yann Maya Plastik Sanatlar Merkezi'nde başlıyor. Resim ve Heykel Müzeleri Derneği'nin 19 yıldır dûzenlediği 'Günümüz Sanatçılan îstanbul Sergisi' etkinliğinde bu yıl. paneller ve film gösterileri sunulacak. 19 yıldır düzenlenen sergilerde ödül alan. aralannda Özel Kabaş, Hüsamettin Koçan, Güngör Tamer, Burhan Uygur. Ayşen Erkmen, Gülsün Karamustafa \e Yavuz Tanyeli gibi sanatçılann yapıtlanndan oluşan '1-19 Günümüz Sanatçılan Sergileri - Retrospektif' de gezilebilecek. Etkinlik üç bölümden oluşan bir katalog ile belgelenecek. BUGÜN • MARMARA ÜNÎVERStTESİ Bahçelievler Kampusu'nda saat 15.00'te Miftok'un sahnelediği 'Italyan Gecesi' izlenebilir. (223 78 43) • BİLGİ ÜNİVERSİTESİ'nde saat 19.00'da Luis Bunuelin yönettiği Belle De Jour film gösterimi gerçekleşiyor/276 23 15) • AKSANAT'ta saat 16.00'da Burhan Öçal'ın atölye çalışması yer ahyor/252 35 03) • LEMAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 20.30'da Cem Karaca'nın katılacağı bir söyleşi gerçekleşiyor. (292 95 65)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear