25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
!4 NfllSAN 200O0 PAZARTESt CUMHURİYET SAYFA 17 EmiPdağ , çadırkentindeki dayamşma Cumhuriyet Kadınları Derneği Sakarya Şubesi Başkanı Nurten Erus ve arkadaş- larının 17 Ağustos depremi sonrası kendi- lerine yönelttikleri ilk soru şuydu: "Depremzedeler için neler yapabili- riz? Nasıl, neyle, nerede?" Dernek olarak parasal kaynakları yoktu. öyleyse emek yoğun çalışmalar yapmalı, ortaya tüm emeği ve zamanı koymalıydı- lar. Alan olarak en yoksul, en stkıntılı kesi- min yerteştirildiği Emirdağ çadırkentini seç- tiler. "Yaparmış gibi yapanlara", "sanal etkinlik"lere çok tanık olmuşlardı. Somut, gerçek, insanlara yarar işlere giriştiler. Söz, Nurten Erus'ta: "7 aylık sürede yurdun değişik yöre- lerindeki Cumhuriyet dostianndan mad- di-manevi yardımların yağmur örneği yağması, bize haklı çıkmanın sevincini yaşatti. Yaklaşık 8 bin kişiye yiyecek-gi- yecek yardımını gerçekleştirdik. Bir genç kızımızın kopan bacağına protez yapt- rabildik. 2 genç kızımızın göz operasyon- lannı, 2 kalp hastamızın sağaltımı ve ba- kımını, hiçbir sosyal güvencesi olmayan yüzlerce hastamızın 2 milyar lira tutann- daki ilaç gereksinimlerini sağlayabildik. Ankara'dan pazar günleri gelen değerli uzman doktor dostlar yüzlerce hasta- mızın muayene ve tedavilerini ücretsiz gerçekleştirditer. Kadıköy Beledryesi'nin özverili katkılanyla 25 depremzede ço- cuğumuz yatalı bölge okullannda, tüm ge- reksinimleri karşılanarak öğrenimlerini sürdürme olanağına kavuşturuldular. Ay- nca, gereksinimi olan 70 çocuğumuza burs sağlamanın mutluluğunu yaşadık." Cumhuriyet Kadınları Derneği Sakarya Şubesi'nin yönetici ve üyeleri, toplumsal da- yanışmanın gücünü ve coşkusunu yürek- lerinde duyumsuyorlar. Kolay gelsin... SIK KA.VSU Soyulmuşuz, haberimiz yokBorsamız pek nazlıdır, pek... Cumhurbaşkanlığı oylamasından etkilenir, Galatasaray maçından nem kapar, Başbakanımız hapşırır.. endeksler nezle olur. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin yayın organı "Forum" dergisi, Türkiye borsasındaki yükselişin bir "dünya rekoru" olduğunu yazıyor. Narin borsamızın durumunu Boğaziçi Üniversitesı öğretim Üyesi Prof. Özer Ertuna'ya sormuşlar, "Rekor yükseliş borsanın yüzde 60'ını elinde tutan yabancılara yanyor" demiş. Ertuna'nın, Forum'a yaptığı değerlendirmeye göz atalım: "Şubat ayında Hazine yurtdışından yüzde 12 faizle, 30 yıl vadeli 1.5 milyar dolar borçlandı. Bu borç faizi, Avrupa Birliği ortalamalannın hemen iki katı. Türkiye, 30 yıl boyunca her yıl 180 milyon dolar faiz ödeyecek. Deprem felaketinden sonra yabancı yatınmcılann borsaya gelmesi bizi mutlu etti. Borsaya net 581 milyon dolar tutannda para girdi. Bu ara bizim de coşturmamızla borsa fışek gibi yükseldi. Neticede, ocak ayında yabancı yatınmcılar borsayı iyi düzeylerde tutarak 1.4 milyar dolar çıkış yaptılar. Yani kâıiannı dışa çıkardılar." Ertuna'ya göre borsada yabancılara, yıllık ortalama yüzde 78 kazandırmışız. Ne demek bu? Ertuna açıklıyor: "Çok ciddi bir şekilde soyulmuşuz. Bununla da övünuyoruz. Bir şeyi artık ögrenmek zorundayız. Borsalarda gelir yaratılmaz, servet el değiştirir. Borsa diliyle konuşacak olursak, borsalarda servet gerçek sahiplerinin, daha akıllı olanlann eline geçer." Ocak ayında yabancı yatırımcılann dışarıya çıkardıkları 1.4 milyar dolarlık tutarı, dev kamu kuruluşu POAŞ'ın yüzde 51'lik bölümünün satışından elde edilecek 1 milyar 260 milyon dolar ile karşılaştınn, ne anlama geldiğini ölçüverin!... Çocuk konseni Cumhurbaşkanlığı Senfoni Or- kestrası, Çocuk Bayramı'nda, Sergey Prokofief'in "Peter ve Kurt" adlı yapıtını seslendirdi. Kornolar, sivri dişli kurt oldu. Pan'ın ince belli flütü, kuş. Obua, paytak ve gamsız ördek. Klari- net, avına yaklaştıkça tüylü bede- ni yay gibi gerilen hınzır kedi. Gür- leyen davul da, avcı... Küçük Pe- ter'i kemanlar, nep yüksek perde- den konuşan büyükbabasını da fagot canlandırdı. Salonu dolduran çocuklar, ma- salsı düş dünyalarına tınıyı kattı- far. Kontrabası ile Yaz Baltacıgil algının kapısını çaldı. "Fareli Kö- yün Kavalcısı"ydı, çocuklan mü- zik diyarında saklambaç oyna- maya çağıran. Gözlem, ses ve imge kol kola girdiler, küçük bel- leklerdeki bildik öyküyü tamam- ladılar. 12 yaşındaki Ayşedeniz Gökçin'i tanıdı çocuklar, piyano- nun tuşlannda dolaşan becerikli parmaklanyla Mozart'ın da, "blu- es"un da hakkını veren... Danışmanlık ve denetim şirketi Deloitte ve Touche'un Türkiye'deki danışmanlık operasyonlanndan sorumlu yöneticisi Uğur Süel, ülkemizde ne gibi çalışmalar yaptıklannı "Enerji" dergisinin Nisan sayısında şöyle anlatıyor: "Tûrkiye'de elektrik enerjisi sektörüne iiişkin ilk çalışmalanmız, 1992yılında, o zamanki adıyia Türkiye Elektrik Kurumu ile beraber yürüttügümüz Mali Yönetimi lyilestirme Projesi ile başladı. Yasa tasarılarmı kim haahyop? Daha sonra TEAŞ ile Ulusal lletişim Şebekesi Projesi'ni tamamladık." Deloitte ve Touche'un "işlevleri" bu kadaıia da kalmıyor. Uğur Süel, birkaç küçük örnek daha veriyor: "Enerji Bakanbğı bünyesinde kurulan bir çalışma grubu ile biıiikte piyasa modeline ve Türkiye'nin mevcut koşullanna uygun bir piyasa yasası taslağı hazıriandı. Yasa çalışmasına paralel olarak öngörülen düzenleyici birime iiişkin organizasyonel tasanm çalışması yapıldı. Hamitabat, Ambarlı, Gezende ve Menzelet santrallannın işletme hakkı devrine yönelik olarak durum tespit ve değerieme çalışması yapıldı. Öte yandan, dogalgaz piyasasına ilişkin oldukça detaylı bir model geliştirikJi. 6326 sayılı Petrol Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair kanun taslağı hazıriandı." Devlet Planlama Teşkilatı ortadayken, ilgili bakanlıklann yetkili birimleri dururken, yabancı bir "danışmanlık şirketi" yasa tasarıları hazırlıyor, "ulusal" projelere imza atıyor. Bakanlar Kuruluna, TBMM'deki milletvekillerine de bunları onaylamak kalıyor. Öyle mi? ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI VILMAZ ŞtPAL Eıııekli aylığını bağlayan kurumun saptanması SORU: Bir üniversitede öğretim görevlisi olarak Emekli San- dığı'na bağlı 18 yıl çalıştıktan sonra ayrılıp, Sosyal Sigortalar Kurumu kapsamında çalışmaya başla- dım. Bir kadın sigortalı olarak 20 yıllık süreyi dol- durmuş bulunmaktayım. 2000 yılı içinde 20 yılın tü- müniin (7.200) gün prim ödemiş bir sigortalı olarak emekli olmak istiyorum. Son çıkan yasalar karşısın- -"'• . '-'. da emekli aylıgımı bağlayacak kurumun hangisi ola- '^ Kİ ' r>n 'cağı konusunda kesin bir bilgiye sahip değilim. Bu konuda üç ayrı görüş var. Bu görüşlerden birincisi, Reform Vasasına göre, emekli aylığı, en çok hangi kurum kapsamında çalışılmışsa o kunımca bağla- nacağı yönündedir. İkinci görüşe göre, emekli aylı- ğını çalışma süresine bakılmaksızın, en son çahşılan sosyal güvenlik kurumunca bağlanacağıdır. Üçün- cü görüşe göre, son yedi yıllık çalışma süresinin ya- rısından fazlası hangi kurumda geçmişse emekli ay- lığını da o bağlayacaktır. Bu görüşlerin neye dayan- dığı konusunda doyurucu bir yanıt alamadım. Yo- rumlann değişik ve çelişkili olması karşısında, ba- na emekli aylığımı Emekli Sandığı mı, yoksa Sosyal Sigortalar Kurumu'mu bağlayacak? (H.B.) YANIT: Birinci görûşün kaynağı, Sosyal Güvenlik Reformu Ya- sa Tasansf nın 37. maddesidir. Bu maddeye göre aylığı bağlaya- cak sosyal güvenlik kurumunun şöyle belirlenmesi gerekiyordu: "Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı ûzerinden ilgililere; fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise, eşit hizmet sürelerinin sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlamr ve öde- nir." Ancak, bu madde tasandan çıkanldığı için yasalaşamamış- tır. 2829 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 1 Mayıs 1983'ten sonra emekli aylıklannı bağlayacak kurumu belirleyen 228 ve 1214 sa- yılı yasalar yürürlükten kaldınldı. 228 ve 1214 sayılı yasalara gö- re emekli aylığı, süre koşulu aranmaksızın son çalışılan kurumca bağlanmaktaydı. Bu uygulamaya, 2829 sayılı yasayla 1 Mayıs 1983'te son verildi. Bugün aylıklan bağlayacak kurum, 2829 sa- yılı yasa hükümlerine göre belirlenmektedir. Sözünü ettiğiniz ikin- ci görüş 228 ve 1214 sayılı yasa uygulamasından kaynaklanmış olabilir. Günümüzde geçerli olan uygulama, 2829 sayılı Sosyal Güven- lik Kurumlanna Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birteştirilmesi Hak- kında Yasa'nın "Aylığı bağlayacak kurum" başlıklı 8. maddesi- ne göre yapılmaktadır. "Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı ûzerinden, ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi faz- la olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, ken- di mevzuatına göre aylık bağlamr ve ödenir." 2829 sayılı yasanın Uygulama Yönetmeliği'nin 7. maddesinde konu şöyle açıklanmaktadır: "Kanunun 8. maddesi uyarınca, aylığı bağlayıp ödeyecek ku- rumun tayininde, sigortalıların emeklilik tarihinden geriye doğru prim veya kesenek ödenerek geçen son yedi yıllık fiili hizmet (360 x 7= 2,520 gün) süresi esas alınır. Aylığın bağla- nıp ödenmesi, bu süre içinde fiili hizmet süresi fazla olan ku- rumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde eşit hizmet sü- relerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca ve kendi mev- zuatına göre yapılır." Son yedi yıllık prim ödeme süresinin yansından fazlası olan beş yılı TC Emekli Sandığı'nda geçirmiş olmanız nedeniyle, emekli aylığınızı Emekli Sandığı bağlayacaktır. HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK 1 •'•' ' ,ı. - • : • ? " -HYI ı/U behıcakı turk.net -,•£,•', BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇ! Sizinle * t* • • \ # o .*.'. »••* çoculclar. izninizle... KEDİ LEVO APTÜLtKA SAoece ABD'O&J 3 3Et*>wnttJ ces İLAN T.C. ŞİŞLİ 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN 2000/157 Esas "': '? 2000/316 Karar Davacı Fahriye Gül tarafından mahkememize açılan vasi tayini da- vasında: M. Şevket Paşa Mah. Gazıler Sok. No: 20 D: 1 Okmeydanı/lstan- bul adresinde ikamet ettiği bildinlen mahcur Muharrem Gül'e, anne- si Fahriye Gül'ün, mahkememizin 4.4.2000 tarih 2000/157 esas, 2000/316 karar sayılı ilamı ile vasi tayin ediimiş olduğu hususu ila- nen tebliğ olunur. 4.4.2000 Basın: 19808 TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24 Nisan SOrt/Z KOZMONOTU KAMAROV'UN ÖLÜMÛL 1 1967'DE 8UGÜN, SOvrETLEK BiRUĞİ'HıN SOYUZ UZAY PteoGR* 6ÖNOeRiLEN ALBAY VLAPİMİH KAMAROY, GÖREV SrlSASiNDA TÜ! SÖZ KOAJUSU PKOGI&4MIN r'UZ UyGULAMASt, gig GuıV ~, 23 NİS4H&A BAŞLArrULtilÇ VE "SOYUZ I " ÇEI/tSESl'NOE OTVH7TJLPUĞU *Ö- 18 TUR YAPMişn. TMJEDİJ Z£,S SA- Ar SONISA, Y£t£yüZÜK/E OÖNÛÇ S-f/eASfAJOA ICAPSÜLE SAĞLI PAGAŞÜrÜN İPLESİ MIÇ, ARAÇ y£KE TÜM HI2/yts4 KOZ-MOS/OT-UM ÖLÜMÛYLE SONUÇLANAKI t£A2ı4O>4A/ SONtZA SOyiJZ. P£Oe&4MtMfM UYGULAAAAUte/NA B/& SÜIZE AKA V£gİ£.toiı,Tİ. Solcta, Soyux toapsüfü; sc^ğda ise, Kamarov 'uo I GÖRÜŞ İBRAHİM TEZ ıs-i9. Ankara Milletvekili, Eski Devlet Bakanı NasJBft* Cumtartaşkan Olmalı? Türk demokrasisinde cumhurbaşkanı devletin ve ulusun bütünlüğünü temsil eder. Bu nedenle Türki- ye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı, ülkedeki her türlü ayrımın üzerinde, birleştirici birsimgedir. Bir si- yasi görüşün, bir inancın, bir topluluğun değil, her- kesin, yurtiçindeki ve yurtdışındaki temsilcisidir. Tür- kiye Cumhuriyeti devletinı kuran laik ve demokratik dünya görüşünün en yüksek düzeyde savunucusu- dur. Ahlaken ve ruhen örnek bir kişiliktir. Mücadele- cidir. Her ne kadar cumhurbaşkanı seçme görevı ve yetkisi TBMM'ye verilmiş ise de böylesi önemli bir makama oturacak ve tüm ulusun temsilcisi olacak kişinin kimliğı ve nitelikleri üzerinde, her demokra- tik ülkede olması gerektiği gibi, ülkemizde de basın- dan üniversitelere, demokratik kitle örgütlerinden siyasi partilere kadar toplumun her katmanından düşünceler belirtilmesi doğaldır. Bu fikir belirtme ve tartışma ortamı da seçimin sağlıklı oluşması açısın- dan son derece önemlidir. Beklentimiz, yüce Mec- lis'in, toplumun tüm kesimlennden gelen seslere ku- lak vererek bir isimde uzlaşılmasıdır. Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda ilk söylen- mesi gereken şey, elbette pek yakın siyasi tecrübe- lerin gösterdıği gibi, bu seçim sürecinin yapay bir kri- ze dönüştürülmemesidir. Hükümet, bir istikrar pa- keti çerçevesinde herkesten, ama öncelikle sabit gelirlilerden bir fedakârlık istemiş ve belirli bir süre- cin sonunda enflasyonda iniş vaat etmiş, kendi ya- rattığı yapay krizlerle bu fedakârlıkların boşa çıkma- sına neden olmuştur. Cumhurbaşkanlığı seçimi, hü- kümet ortaklannın ya da Meclis içındeki muhalefe- tin, başka çıkarları, başka beklentileri için koz ola- . rak kullanacakları bir araca dönüşturülmemelidır. Cumhurbaşkanlığı makamının demokrasimız için- deki yerine saygı gösterilmeli ve kısır siyasi çekış- melerin bu saygınlığı zedelemesine izin verilmeme- lidir. En önemlisi bu çekişmelerin ve pazarlıkların so- nucunda, nitelikleri itibarıyla cumhurbaşkanı olma- • ması gereken biri seçilmemelidir. Ne yazık ki Türk de- T mokrasisinin dokunulmayacak taşları, yapay krizle- nn içinde, pazarlık kozu olarak yerierınden oynatıl- mak istenmiştir. Gelinen süreçte bu hatalar tekrar- •- lanmamalıdır. '• Bize göre aşağıdaki niteliklerin tamamına sahip bir kışı cumhurbaşkanı seçilmelıdir. Bu niteliklerde bi- rinin bulunmasının zorluğu da söz konusu değildir, bu niteliklere sahip ve anayasada belirtilen koşulla- rı sağlayan binlerce aday bu ülkede mevcuttur. Ya- pılacak iş, içlerinden en uygununu bulmaktır. Saygınlık. Seçilecek kişi ülke içinde ye dışında - saygınlığını kanıtlamış bir kişi olmalıdır. Kişinin say- - gınlığı makama denk düşmelıdır. Saygınlığını arttır- mak için bu makamı kullanma heveslılerinden sakı- nılmahdır. Cumhurbaşkanı seçildiğinde ülkenin bü- - yük çoğunluğu "Doğnı kişi seçildi" diyebılmelidir. Geçmişinde ve çevresinde makama uygun düşme- yen pürüzleri taşıyanların isimleri dile bile getirilme- melidir. Lideriik. Her ne kadar yönetim biçimimize göre cum- hurbaşkanlığı doğrudan yürütme erkinin başı değil- se de özellikle kriz dönemlerinde ve uluslararası are- nada ulusal davalarımızın savunulmasında bu ma- kam çok önemlidir. Böyle dönem ve durumlarda üf-'/ kenin askeri, bürokratik, siyasi, diplomatık ve eko- nomik kaynaklannı uyum içinde yönlendırebilecek bir lideriik, günümüz dünyasında uluslann çıkarları açı- > sından son derece yaşamsaldır. Seçilecek cumhur- başkanı ülkenin zor zamanlarında tüm ulus için bir denizfeneri olmalıdır. Bu liderliğı taşıyabilmelidir. Bir sözüyle bu ulusu harekete geçırebilmelidir. Zekâ ve çahşkanlık. Cumhurbaşkanının hâkim ol- ması gereken çok farklı alanlarda çok farklı konular olacaktır. Bunlara kısa sürede ve bütünüyle vakıf ol- mak, hızla yorumlamak, doğru karar vermek, gere- ken yerlerde doğru danışmanları kullanmak, ulusal konular üzerinde sabırla ve inatla çalışmak, ulusla- rarası arenada bunların takipçisı ve yönlendirici ol- mak, zeki ve çalışkan olmayı gensktinr. Seçilecek cum- hurbaşkanı bu yoğun tempoda çalışmaktan ve zor sorunların üstesinden gelmeyi başarmaktan haz duymahdır. Çözüm buluculuk. Seçilecek cumhurbaşkanı ül- ke içindeki ve dışındaki sorunlarda ılımlı, olumlu ve çözüm bulucu olmalıdır. Laik, demokratik ve çağdaş rejim dışında hiçbir konuda taraf olmamalıdır. Din, dil, ırk, mezhep, siyasi parti ve bölgeler arasında ay- nmcılık yapmayacağı gibi oluşabilecek her türlü ay- nmda uzlaşmacı, dengeleri koruyucu, aktif, tarafsız ve sözü dinlenir olmalıdır. Yukandaki temel özelliklerin dışında, diplomasi ve/veya ekonomi konularında deneyımli olması, ya- bancı dil bilmesi, yüksek teknolojıyi kullanmada ör- nek olması gibi daha pek çok özellik sayılabilir. Top- lumun farklı kesimlerinden bu ikincıl özelliklerde çok sayıda farklı talepler de gelecektir. Ancak belirleyici ve olmazsa olmaz koşullar yukandaki dört özelliktir. BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDA.N SAĞA: 1/ Kolayca ve 1 çabuk yapılan. 2/Birpeygam- 2 ber... Keskin 3 kokulu doğal madde.3/Yur- 4 dumuzdabirır- mak... Antal- ya'nın turistik bir ilçesi. 4/ Batı ordulann- da atlı ya da ya- ya olarak çar- pışan asker sınıfı Anadolu'da kurulmuş eski uygarlık... Parlak kırmızı renkte bir süs taşı. 6/ Anadolu halk- lannın en eski ana tan- nçası... Harman savur- 5 makta kullanılan tanm 6 aracı. 7/ Elazığ'ın es- ki adı... Mezopotam- ya'da kurulmuş en bü- yük sitelerden biri. 8/ Zırhlı taşıyıcı. 9/ Bahçe ve parklarda yazın oturul- mak üzere kafes biçiminde yapılan süslü çardak. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Pamuğu kozasından, mısın koçanından ayırmak. II Hararet... Islam dininde evliliğin sona ermesi. 3/ Yan yanmış odun... Bir etkinliğin geçici olarak dur- duruldugu süre. 4/ "Kınamazlar güzel sevse yiğidi / Güzel sevmek koç yiğide — değil" (Karacaoğ- lan)... Biriştekiengelleriyenmekaran.5/Güney Af- rika Cumhuriyeti'nde bir eyalet... Sahip. 6/ lridyum . elementinin simgesi... Volkan bölgelerinde belli ara- lıklarla su ve buhar fışkırtan sıcak kaynak. II Çiko- lata, şeker ve sütle yapılan içecek... Endonezya'nın plaka işareti. 8/ Kutsal inanç... Bir gösterme sıfatı. 9/ Yemek... Yünsü tüylü bir av köpeği cinsi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear