Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2000 ÇARŞAMBA
DİZİY4ZI
InsanlannAvrupa'sından yanayız
SOLGELECEGI
TARII$lYOR
ORAL ÇALIŞLAR
BARIŞDOSTER
-11-
LOTHAR BİSKY
(Alman Demokratik Sosyalizm Partisi Genel
Başkam)
Federal Almanya'da yüzde 5 barajını aşan ilk
sosyalist parti olarak parlamentoya giren ve özel-
likle geçen yıl yapılan son yerel seçimlerde ba-
zı doğu eyaletlerinde en büyük ikinci parti ko-
numuna yükselen Demokratik Sosyalizm Parti-
si (PDS) geleceğe güvenle bakıyor. PDS Genel
Başkam Lotfaar Bisky, Federal Almanya'daki
sosyalist hareketın ıçınde bulunduğu durumla il-
gili olarak Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı:
"Bugün Ahnanya'daki solun dunımu sanıkb-
ğlkadarkötiideğüdir.Buöncetikte, mec-
lislerde. deraek ve kunıluşlarda, yurt-
taş girişimierinde ve normal gündefikva-
şamda sosyalist siyaseti ideyen binlerce
yoklaşın partisi PDS'nin bir kazanınn-
dır.Bu siyaset gerek ulusal, gerekse ulus-
lararası düzeyde, sosyal adalet, dayanış-
ma, banş ve insan haklanna yöneliktir.
TophımsalzenginKğinaşağıgeBrgrup-
lanndan yukan gelir gnıplanna akta-
nlmasuıa ve Kosova'daki savaşa karşı,
bunlannyanısıra Doğu Almanya'da ya-
şayaninsanlann haklan için verdiğüniz
mücadeleyle de takdir kazandık. SPD' nin solun-
da büyük farkla en gûçlû parti PDS, Alman-
ya'nın doğusunda da genelde ikinci partidir. Bu-
nunla beraber PDS'nin, Almanya'nın bansında
büyük partiler kadar kabul görmediği söylene-
bilir. AJman sosyal demokratlanmn başkam Os-
car Lafontame'in istifasından sonra, SPD içinde
sosyalist solun gerçekte ne kadar güçsüz olduğu-
nu görebfldik. Bugün SPD içinde sol, marjinal-
dir ve federal hükûmetin politikasım hiçbir şe-
kildeetkOeyecek durumda değüdir. Böyle bakm-
ca görülecektir ki. PDS'nin gerçekleştirmeye ça-
lışoğı orta-sol işbhüği modeli de güncel değfldir.
Demek ki parlamentoda-
idteksol muhalefet Ahnan
sosyaBstJeridirvebudabi-
zim kabulûmüzdûr."
"Soiun,yaşadığınıızyüz-
yılda kendini getiştirmek
için iyi bir şansa sahip ol-
duğuna inamvorum. Bunu
yapmak, görevidir. Top-
İumlar, miryarlarca insa-
niD çahşma ve yaşam biçi-
mi yeniteknotojüer,küre-
seDeşmeveAvrupa'nm en-
tegrasyonu nedeniyle mu-
azzamdeğişjikliklere uğra-
yacak.
Bu getişmelere, ekono-
mik krizier, etnikve diniça-
aşmaIareşİikedecek.Dün-
ya çapında inanılmaz bir zengmük ve inamlmaz
da bir yoksuüuk var. Adil bir dünya ekonomik
düzeninden henüz çok uzağız. İnsanlık fletişim
çağma doğru hareketieniyor ve buna, çevre kir-
hüğmin yol açbğı felaketier, baa ülkekrde kadm-
lar ve çocuklara temel insan haklannın tamnma-
ması gjbi geüşmeler de eşük ediyor. Demokratik
seçimlerle başa gelen hü-
kümetler değil, uluslara-
raa sermayedünyaya ger-
çekten egemen oldnğu ve
kâr her şeyin ölçütü sayıl-
dığı sürece solun da siya-
si görevleri olacak. PDS,
dünyamn her tarafindan
sol parti ve hareketlerle
süa bir işbirliği içinda ça-
hşıyor. Avrupa Parlamen-
tosu'ndaki PDS milletve-
kflferi Avrupa BirleşikSol
Grubu'na dahildir. Biz
Avrupa'dan yanayız, ama
insanlann Avrupa'sından
yanayız; bankalann Avru-
pa'sından değiL Maast-
richt ve Amsterdam an-
Igşmalan sırasuıdaki görüşmderde solun yoğun
bir işbüüği vanfa, ama buna rağmen sosyal de-
mokrat ve muhafazakârlaria ilişkilere bakarak
üişkilerimizi geüştirmemiz gereknor. Avrupa dü-
zeyinde bir sol partinin kurulmasıyla Ugili tarüş-
malar gündemdedir. PDS, böyle bir güişimi des-
tekKyor." : *
7 SORU
"Sol, dünyada ve Türkiye'de
geleceği tartışıyor" yazı
dizisini sosyalist, sosyal
demokrat ayrımı yapmadan
herkese aynı sorulan sorarak
hazırladık.
Işte sorduğumuz 7 soru:
1. Türkiye - AB Ilişkileri.
2. Kürt Sorunu / Güneydoğu
Sorunu.
3. Siyasal Islam / Şeriat.
4. Kadın Sorunu.
y
' '••
5. Çeteler ve Devlet.
6. Medya.
7. Sosyalizmin / Sosyal
Demokrasinin Geleceği.
Görevimiz sosyalizmi yeniden inşa etmektir
SİYAMf ERDEM
(KESK Genel Başkam)
Tûrkiye-AB tfişkfleri: Birlik pers-
pektifı tüm Avrupa'da ve ûlkemizde da-
ha çok istihdam ve adil paylaşım, da-
ha çok örgütlenme ve düşünce özgür-
lüğü, daha çok banş, daha çok demok-
rası ve doğal olarak daha çok sendi-
kal hak ve özgürlükler ile sosyal hak-
lar üzerinden yünitulmelıdır. Omeğın
bugünlerde TBMM konusyonlannda
görüşülmekte olan kamu çahşanlan-
na yönelik Sendika Yasa Tasansı, AB
ve ILO normlannı içerecek bir tarz-
da; toplusözleşmeh, grevli ve sendi-
kal hak ve özgürlükleri kısıtlamayan
bir içerikte ele alınmalıdır.
Entegrasyonu, tek başına sermaye-
nin bütünleşmesı ve yenı pazar olanak-
lannın yaratılması olarak hedefleyen;
geniş halk kesimelrini ve emekçıleri
göz ardı ederek, yaşam koşutlannı
ağırlaştıran sermayenin yaklaşımı ile
emeğin Avrupa'sı yaratılamaz. Birlik
süreci emekçilerin hak ve çıkarlan da
dikkate larak sürdürülmelidir.
Kürt/Güneydoğu Sorununa Ba-
kışınız: Kûrt sorununu yeni bir döne-
me evrilnuştir. Bu dönemın ortaya
sunduğu olanaklar, tüm kesımler ta-
rafmdan doğru birbıçımde değerlen-
dinhnelidır. Bu değerlendirmede in-
kârcı yaklaşımlardan vazgeçılmeli,
demokratik hukuk devletının gerek-
len yerine getırilmehdır.
Bu da farklılıklann zeginlik olarak
kabul edileceği bir toplumsal düzen-
lemeyi gerektınr. Banş içensınde bi-
rarada yaşama; çok kımlikli, çok kül-
türlü bir toplum hayatının doğallığı-
nın kabul edilmesı ve buna uygun ola-
rak başta anayasa olmak üzere her
türlü düzenlemenin sağlanmasıyla
mümkündür.
Siyasal tslam/Şeriata Baktşmız: Ön-
celikle belirtmek gerekır kı; şeriat,
demokrasiyi reddeden, ınsanlığı orta-
çağ karanlıklanna götûrmeyı hedef-
leyen bir sistemdir. Siyasal tslam,
açıktırki, devletin özellikle 12 Eylûne
sola karşı besleyıp, büyüttüğü bir ol-
gudur. Gündemimıze oturan Hizbul-
lah ömeğı de göstermıştir ki, başka ke-
simlere karşı yıne bir kısrm çevrele-
rin desteği ve koruması altında oldu-
ğuna dair kuşkulan bünyesınde taşı-
Kürt gerçeğininden
korkmamalıyız
maktadır. Siyasal Islamın önûnün ke-
sihnesı yalnizca yasaklarla değil, on-
lann beslendiği ve güç aldığı kaynak-
lann kurutulması ile olanaklıdır. Bu
da ekonomik ve sosyal toplumsal eşit-
sizliklerin ortadan kaldınlması, bi-
limsel ve demokratik bir eğitim sis-
teminin yaşama geçirilmesi gibi de-
ğişimlen gerektirir.
Kadın Sorunu: Kadınlar tarih bo-
yunca sürekli ikinci cins olarak konum-
landınldı. Kapitalist sistem, kadını
kendi yapısına uygun bir şekilde edil-
genleşnrdı; toplum içindekı asli rölü-
nü u
ev kadınhğıve anneBk"ie sınırla-
maya çalıştı. Kadınlar yıllarca yaşa-
mm her aknmda "dnsivet aynma'' uy-
gulamalarla mücadele etmek zorun-
da kaldı. Kadınlann yaşadığı bu ay-
runcdığm öncelikle bilınce çıkanlma-
sı, erkek egemen zihniyetin kınlma-
sı ve bu paralelde de kadınlara yöne-
lik her alanda pozitif aynmcılik uy-
gulanması şarttır. Yîne kadrnlar aley-
hine varolan yasalar, kadınlann da
önerileri dikkate ahnarak değiştirilme-
h, uluslararası sözleşmelere uygun
hareket edilmelidir.
Çeteter ve Devlet: Devlet içindeki
çeteleşmeyı ve sonuçlanm yıllardır
kaygıyla izliyonız. Susurluk'la açığa
çıkan kirli ilişkilerin toplumun önem-
li kesıminın tepkisine rağmen üzeri-
ne gidilmemıştir. Toplumsal muhale-
fetin dayatması sonucunda açığa çı-
kartılan, göstermeük birkaç tetikçi
dışında hâlâ siyasi sonımlulan açığa
çıkanlmış değıldir. Bu konuyu bütün
boyutlanyla ortaya çıkaracakhükümet
iradesi oluşmamıştır. Çete rejiminin
sonuçlan olan faili meçhuller, yargı-
sız infazlarhâlâ sûrmekte, işkence ve
baskılar Türkiye'nin ayıbı olarak de-
vam etmektedir. Demokratıkleşme-
nin sağlanabilmesinin önkoşulu, de-
rin devlete karşı hukuk devleti norm-
lannır hayata geçmesidir. Bu nokta-
da toplumsal muhalefete önemli gö-
revler düşmektedir.
Medya: Medya'da görünen tekel-
leşme olgusu, özgür, bağunsız, ob-
jektıf haber almanın önünde engel
teşkil edebilecektir. Bu tekelleşme ay-
nı 7amanHa tarailı haber anlayışun da
beraberinde getirebilmektedir. Gaze-
te ve televizyonlann önemh kesimin-
de emekçilere aynlan haberlerin az-
bğı, kuşku yok İci bu olgunun bir so-
nucudur. Diğer yandan bütün haber-
lerin magazinleşmesiyle beramer, bir
kültür erozyonuyla karşı karşıya ka-
labilmekteyiz.
Aynca baskıcı, sansürcüzüıniyet, ya-
şamrn diğer alanlannda olduğu gibi
kendini RTÜK ve benzeri kunımlar
aracılığıyla da göstermektedir. Med-
ya çahşanlannın sendıkalaşması, hem
çalışanlann ekonomik, sosyal hakla-
n açısuıdan hem de bu alanın demok-
ratikleşmesi açısuıdan önemlidir.
Sosyalizm/Sosyal DemokrasininGe-
leceği: Emek-sermaye çelışkısının sür-
düğü, sömürünün dennleştıği günü-
müzde, birbütünolarak sol ve sola olan
ihtiyaç dünden daha fazladır. Son yüz-
yılda göriihnüştür ki, sağ ve sağ po-
litikalar, bütün dünyayı açhğa, yok-
sulhığa, savaşlara itmektedir. Yeni sağ
politıkalarla bütün alanlardaki eşit-
sizük daha fazla artmıştır. Yaşandan
sosyaüzm deneyinın çökmesi, bır bü-
tün olarak bu ideolojinin ar&k geçer-
siz olduğunu göstermez.
Şimdi bütün sosyal demokratlara,
sosyalistlere düşen görev, yapıcı bir
özeleşnnyle bniikte solun,'sosyalizmin
yenidne bütün dünyada, geniş kide-
lerle beraber inşasını sağlamakör. Bü-
rokratik olmayan, özgürlükçü, kaühm-
cı, çoğulcu, emekçıler ve halk irade-
sini esas alan ve yaşamnı içerisinden
şekillenen bir sosyalizm anlayışı te-
melınde yapüacak tartışmalarla bir-
likte göstereceğımız pratik, 2000'li
yıllan solun yıllan haline getirecek-
tır.
FİKRİ SAĞLAR
(CHPPM Üyesi)
1) Türkiye için AB, ne bir kurtancı ne de
bir umacıdır.
"Laik, demokratik, hukuk devletini oJuş-
turmak AB için gereklidir'' anlayışı, uygu-
lanmakta olan vahşi sömürü düzenının ya-
kalamşuun ve bugüne kadar yapılması ge-
rekenlerin 50 yılhk sağ iktidarlarca yapılma-
dığının ikran ohnaktadır.
Türkiye, AB kapısına kendi gücü ve ara-
nılan koşullan oluşturmaktaki üstün başan-
sıylagelmedı. Özellikle "OrtaAsya'dadün-
yanın en zengin yeraltı kaynaklaruun tama-
nunın ABD'nin dine geçmesl, petrol ve do-
ğaigazBipazarbra utaşürümasmdaTürldye'ye
olan ihtiyao ortaya çıkarnuşnr. Aynca, bü-
yük bir hızla süper güç haline gelen Çin üe
her an eski gücüne dönebileceği düşünülen
Rusya'nın hemen altlannda bir turkuvaz
kuşak" oluşrurma projesı tamamen Türki-
ye'nin siyasi ve ekonomik istikranna bağJı,
görülmektedir. Daha fazla ilgi göstenbnesi-
nin nedeni budur. Amaçlanna ulaşmanın yo-
hı da AB kapısında beklerilmektir. Türkiye,
AB için değil, halkı için laik, demokrasiyi
özümsemiş, insan hak ve özgürlüklennin
oluşmasını içtenlikle isteyen emeğe değer ve-
ren, üreten, hakça bölüşen, yurttaşuıa saygı
gösteren, örgütlenmesini, her bilgiye ulaş-
masını sağlayan, sosyal hukuk devletini ya-
ratabılmehdir. Ancak, bu koşullarda eşit hak-
lara sahip ve etkın bir AB üyesi olabilir. Ak-
si halde, emperyalist çıkarlann bekçisi ya da
mallanmn bulunmaz tüketicisi olacaktır.
2) "Kürt sorunu" demokratikleşme ve
ekonomik kalkınma önünde en büyük engel-
dir. Artık Türkiye, Kürt gerçeğini görmek-
ten korkmamalıdff. Kürtçe bir dildir. Kültü-
rünün devam etmesi ve gelişmesı için eğıti-
mini, yazül ve görsel iletişim araçlan, yani
TV, gazete, sinema vb. yollanm açmak de-
mokratikdevletin görevidir. Bölgesel kalkın-
ma planlan yapıhnalı. Siyasal, sosyal, kül-
türel ve ekonomik haklar kuşkuya yer ver-
meyecek eşitlikte özenle ve ıvedilıkle uygu-
lanmalıdır. Türkiye, önünde duran banş san-
suu çok ıyı kullanmah, birdaha kırh ve kan-
lı savaşlarla karşı karşıya kalmamahdır. Özel-
likle,rantpeşinde koşan ve artık deşifre ol-
muş siyaset tacırlerinden, "susurluk çeteie-
rinden'' kurtulmahdır.
Türkiye Cumhunyeti bu~ kan ve kafatası
cumhuriyeti değildir. Varlığı "yurttaş'' ger-
çeğine bağlıdır. Cumhuriyet değişik ırk, dil,
din vemezhepten olan ynrttaşlardan oluşmak-
tadır. Bu temel anlayışla birlik, beraberiik,
dayanışma ve banşı gerçekleştirebiliriz.
3. Kurtuluş Savaşı iki cephede verildi.
EmperyaJistlerekarşızafer leazanıttiı. Ancak
irtica cgjhesinde savaş hâlâ devam ediyor.
Siyasal Islamın tek hedefi demokrasi ve ka-
dınlardır. Laik demokrasiyi oluştunna mü-
cadelesı, 50 ydlık sağ zıhniyetm sembolü "De-
mirddöneminde
7
' çok yara aldı. Çünkü. sağ
2. cepheye hep destek verdi. Bireyin özgür-
îeşmesi, toplumun saygınlaşması ve ülkemi-
zin çağdaşlaşması irticamn yok edilmesine
bağlıdır. Tek güçlü silah eğitimdir. Türkiye
vakit kaybetmeden ödünsüz eğıtım sefer-
berliğini başlatmahdır. lrticai faahyetlere
zımnen deStek,veren Diyanet Başkaniığı ya
kaldınlmah'ya"da tüm ınançlara eşrt davra-
nacak şekilde yeniden yapılandınlmaluhr.
4) Kadın özgür obnalı. Yasalarkadın için-
de adil olmalı. Siyasal, sosyal ve ekonomik
haklarda eşit olmalı. Kısaca kadın da yöne-
ten olmahdrr. Kadının sahıplenmediğı hiç-
bir düşüncenin var olması, gelişmesi ya da
yaygınlaşması mümkün olamaz. Ancak, ^i-
timsiz bırakılmış ûlkemizde, gerek üretim,
gerekse insan ilişkilennde hâlâ feodalizm
gerçeğı vardır. Feodalizm tasfıye edilmeden
kadının özgürleşmesi güçleşecek, îslamın
siyasallaşması da hızlanacaktır.
5) Siyaset, bürokrat, mafya, gladio ve ta-
rikatrn ohışturduğu çeteler, devletin gücunü
kullanarak derin ilişkiler düzenini kurmuş-
lardır. Bu düzende, ekonomi kara paraya,
iktıdar da mafyaya teslim edilmişto. Devlet,
"evrensel hukuk devtetf' ohnaktan çıkanl-
mış, kendine uygun kurallar oluşturmuş ve
bu kurallan uygulayacak siyasetçiler yara-
tümışür. Bu düzen değiştirihnelidir. Sorgu-
layan, yurttaş bihnci gelışmiş, örgütlü halk,
eşit, özgür, laik demokrat çağdaş düzeni ku-
rabıhr.
Bu heyecan, solun devnmci karakterinde
\~ardir. Şimdi sorulacak tek soru: "Bu düzeni
değiştirmeye var mısuuz" ohnahdrr.
6) Yolsuzluklann, yokluklarm, çetelerin
üzerine medya gitmektedir. 1yi ve kötüyü
gösterme görevini yapmaktadn-. Yönetme
sevdasına düşerse, bundan hem ülke hem
de kendisi zarargörür. Gerek medyaçalışan-
larmın özdenetimı, gerekse halkm sağduyusu
geleceğımizin güvencesi olmaya devam et-
mektedir. Tarafsız vegüçlümedyaçağdaşuy-
garlığa ulaşmada önemli rol oynayacakör.
7) Emperyalizmin güler yüzle uygulandığı
küreselleşme düzeninde tnsanlık. daha faz-
la sola ihtiyaç duyacaktır. "Sol" geleneksel
ve evrensel ilkeleri ışığında, şekil değiştiren
ezelı düşmanına karşı yeni yöntemler bul-
mak zorundadır. Ûlkemizde sömürü, eşıtsiz-
lik, yoksulluk, yolsuzluk, emek gaspı, çev-
renin yok edılmesi ve baskı sürdüğü sürece
sol-sosyal demokrasi, umut olacaktır. Tabii,
kadrolar sorumlu hareket edebilirse...
'ABProf. SİNA AKŞİN
(Öğretim Üyesi)
Türkiye-AB ılişkileri: Türkiye
ne üretkenlik ne de eğitim-kültür
düzeyi bakımından Avrupa'nın
düzeyinde değildir. Bu bakım-
dan AB'run Türkıye'yı kısa ve
orta erimde, bu düzeyler tutturu-
hmcaya değin üye yapması söz ko-
nusu olamaz. Türkiye'nrn çok ka-
labalık nüfusu da AJB'nın bu yön-
de karar almasına engeldır.
lık göstermemiziAB'ninTûrkiye'yi aday üye yap-
masından amaç, ona "havuç gös-
termektir''. Bu biçimde Türki-
ye'nin istediği gibi davranması-
nı sağlayacaktır. Avrupa serma-
yesinin istediği kolaylıklann el-
de edilmesinden Kıbns'ta ödün
vermeye değin uzanan geniş bir
alanda Türkiye'nin uysallık gös-
termesi istenmektedir. Türkiye
"Avrupah'' olmadan AB'ye gir-
meye kalkışmamalıdır. Yoksa Av-
rupa'nın maskarası olur.
Kürt-Gâneydoğu sorunu: Böl-
genin feodal yapısı bir an önce dö-
nüştürülmelidir. Her çocuğa ni-
telikli bir ilköğretim sunulmalı-
dır. Bunun için parasız-yanlı yön-
temine başvurulmalıdır. Her ilçe-
de parasız-yatılı olanaklan bulu-
nan birer lise olmahdır. Bölgenin
kalkınması için tanm, hayvancı-
lık ve sanayiye büyük yatınmlar
yapılmahdır. Yerel yönetimlerüı
yetkileri genişletilmemeli, gere-
kirse denetim altına alınmalıdır.
Güneydoğu sorunu kalkınma ve
demokrasi sorunudur.
Siyasal tslamiyet-şeriat: Bir or-
taçağ dizgesi olan şeriata özgür-
lük tanınamaz. Siyasette dinin
(inancın) yeri olmamalıdır, din-
ci partiler kurulmamalıdu'.
Kadın sorunu: Kadm-erkek
eşitliğini sağlamak uygarlaşma-
nın temel koşuludur. Bir h&defe
varmak için aydrnlanmış bir top-
lum olmamız gerekiyor. Eşitlik
için gereken yasal düzenlemeler
de yapılmahdır.
Çeteler ve devlet: Devlet ken-
dini çetelerden anndırmah ve
bunlann kökünü kazımabdjr. Çe-
teler Türkiye'nin yüz karasıdrr.
Medya: Tekelleşme önlenme-
li, holdinglerin gazete, televiz-
yon, radyo sahibi olmalan yasak-
lanmalıdır.
Sosyahzm-sosyal demokrasi:
Atatürk devrimi hedefıne ulaşın-
caya değin (insanımızın Avrupa-
lı kadar eğitimli, kültürlü ve üret-
ken olması) sosyalizm gerçek an-
lamda gündeme gelemez.
Nitekim Türkiye'den 100 yıl
kadar ileride olan Rusya (Büyük
Petro-H. Mahmut zaman farkı)
bile sosyalizmi 70 yıllık çabaya
karşm başaramamıştır. Sosyal de-
mokrasi ise bir kalkınma strate-
jisi içermediği için, Türkiye için
yapay bir harekettir. Türkiye için
tekhızlı ilerleme stratejisi aydrn-
lanma-bütünsel kalkınma-altıok
yaklaşımıyla Atatürkçülüktür.
YARIN: Fellpe ConzaleS (hpanyol Sosyalist Patrisi Lideri), Tahlr HatlpofilU (Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkam), Şeiial Sanhan (AvukatJ, AlpaSlaii IŞlkll (Öğretim Üyesip)