25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 NİSAN 2000 ÇARŞAMBA DİZİY4ZI InsanlannAvrupa'sından yanayız SOLGELECEGI TARII$lYOR ORAL ÇALIŞLAR BARIŞDOSTER -11- LOTHAR BİSKY (Alman Demokratik Sosyalizm Partisi Genel Başkam) Federal Almanya'da yüzde 5 barajını aşan ilk sosyalist parti olarak parlamentoya giren ve özel- likle geçen yıl yapılan son yerel seçimlerde ba- zı doğu eyaletlerinde en büyük ikinci parti ko- numuna yükselen Demokratik Sosyalizm Parti- si (PDS) geleceğe güvenle bakıyor. PDS Genel Başkam Lotfaar Bisky, Federal Almanya'daki sosyalist hareketın ıçınde bulunduğu durumla il- gili olarak Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı: "Bugün Ahnanya'daki solun dunımu sanıkb- ğlkadarkötiideğüdir.Buöncetikte, mec- lislerde. deraek ve kunıluşlarda, yurt- taş girişimierinde ve normal gündefikva- şamda sosyalist siyaseti ideyen binlerce yoklaşın partisi PDS'nin bir kazanınn- dır.Bu siyaset gerek ulusal, gerekse ulus- lararası düzeyde, sosyal adalet, dayanış- ma, banş ve insan haklanna yöneliktir. TophımsalzenginKğinaşağıgeBrgrup- lanndan yukan gelir gnıplanna akta- nlmasuıa ve Kosova'daki savaşa karşı, bunlannyanısıra Doğu Almanya'da ya- şayaninsanlann haklan için verdiğüniz mücadeleyle de takdir kazandık. SPD' nin solun- da büyük farkla en gûçlû parti PDS, Alman- ya'nın doğusunda da genelde ikinci partidir. Bu- nunla beraber PDS'nin, Almanya'nın bansında büyük partiler kadar kabul görmediği söylene- bilir. AJman sosyal demokratlanmn başkam Os- car Lafontame'in istifasından sonra, SPD içinde sosyalist solun gerçekte ne kadar güçsüz olduğu- nu görebfldik. Bugün SPD içinde sol, marjinal- dir ve federal hükûmetin politikasım hiçbir şe- kildeetkOeyecek durumda değüdir. Böyle bakm- ca görülecektir ki. PDS'nin gerçekleştirmeye ça- lışoğı orta-sol işbhüği modeli de güncel değfldir. Demek ki parlamentoda- idteksol muhalefet Ahnan sosyaBstJeridirvebudabi- zim kabulûmüzdûr." "Soiun,yaşadığınıızyüz- yılda kendini getiştirmek için iyi bir şansa sahip ol- duğuna inamvorum. Bunu yapmak, görevidir. Top- İumlar, miryarlarca insa- niD çahşma ve yaşam biçi- mi yeniteknotojüer,küre- seDeşmeveAvrupa'nm en- tegrasyonu nedeniyle mu- azzamdeğişjikliklere uğra- yacak. Bu getişmelere, ekono- mik krizier, etnikve diniça- aşmaIareşİikedecek.Dün- ya çapında inanılmaz bir zengmük ve inamlmaz da bir yoksuüuk var. Adil bir dünya ekonomik düzeninden henüz çok uzağız. İnsanlık fletişim çağma doğru hareketieniyor ve buna, çevre kir- hüğmin yol açbğı felaketier, baa ülkekrde kadm- lar ve çocuklara temel insan haklannın tamnma- ması gjbi geüşmeler de eşük ediyor. Demokratik seçimlerle başa gelen hü- kümetler değil, uluslara- raa sermayedünyaya ger- çekten egemen oldnğu ve kâr her şeyin ölçütü sayıl- dığı sürece solun da siya- si görevleri olacak. PDS, dünyamn her tarafindan sol parti ve hareketlerle süa bir işbirliği içinda ça- hşıyor. Avrupa Parlamen- tosu'ndaki PDS milletve- kflferi Avrupa BirleşikSol Grubu'na dahildir. Biz Avrupa'dan yanayız, ama insanlann Avrupa'sından yanayız; bankalann Avru- pa'sından değiL Maast- richt ve Amsterdam an- Igşmalan sırasuıdaki görüşmderde solun yoğun bir işbüüği vanfa, ama buna rağmen sosyal de- mokrat ve muhafazakârlaria ilişkilere bakarak üişkilerimizi geüştirmemiz gereknor. Avrupa dü- zeyinde bir sol partinin kurulmasıyla Ugili tarüş- malar gündemdedir. PDS, böyle bir güişimi des- tekKyor." : * 7 SORU "Sol, dünyada ve Türkiye'de geleceği tartışıyor" yazı dizisini sosyalist, sosyal demokrat ayrımı yapmadan herkese aynı sorulan sorarak hazırladık. Işte sorduğumuz 7 soru: 1. Türkiye - AB Ilişkileri. 2. Kürt Sorunu / Güneydoğu Sorunu. 3. Siyasal Islam / Şeriat. 4. Kadın Sorunu. y ' '•• 5. Çeteler ve Devlet. 6. Medya. 7. Sosyalizmin / Sosyal Demokrasinin Geleceği. Görevimiz sosyalizmi yeniden inşa etmektir SİYAMf ERDEM (KESK Genel Başkam) Tûrkiye-AB tfişkfleri: Birlik pers- pektifı tüm Avrupa'da ve ûlkemizde da- ha çok istihdam ve adil paylaşım, da- ha çok örgütlenme ve düşünce özgür- lüğü, daha çok banş, daha çok demok- rası ve doğal olarak daha çok sendi- kal hak ve özgürlükler ile sosyal hak- lar üzerinden yünitulmelıdır. Omeğın bugünlerde TBMM konusyonlannda görüşülmekte olan kamu çahşanlan- na yönelik Sendika Yasa Tasansı, AB ve ILO normlannı içerecek bir tarz- da; toplusözleşmeh, grevli ve sendi- kal hak ve özgürlükleri kısıtlamayan bir içerikte ele alınmalıdır. Entegrasyonu, tek başına sermaye- nin bütünleşmesı ve yenı pazar olanak- lannın yaratılması olarak hedefleyen; geniş halk kesimelrini ve emekçıleri göz ardı ederek, yaşam koşutlannı ağırlaştıran sermayenin yaklaşımı ile emeğin Avrupa'sı yaratılamaz. Birlik süreci emekçilerin hak ve çıkarlan da dikkate larak sürdürülmelidir. Kürt/Güneydoğu Sorununa Ba- kışınız: Kûrt sorununu yeni bir döne- me evrilnuştir. Bu dönemın ortaya sunduğu olanaklar, tüm kesımler ta- rafmdan doğru birbıçımde değerlen- dinhnelidır. Bu değerlendirmede in- kârcı yaklaşımlardan vazgeçılmeli, demokratik hukuk devletının gerek- len yerine getırilmehdır. Bu da farklılıklann zeginlik olarak kabul edileceği bir toplumsal düzen- lemeyi gerektınr. Banş içensınde bi- rarada yaşama; çok kımlikli, çok kül- türlü bir toplum hayatının doğallığı- nın kabul edilmesı ve buna uygun ola- rak başta anayasa olmak üzere her türlü düzenlemenin sağlanmasıyla mümkündür. Siyasal tslam/Şeriata Baktşmız: Ön- celikle belirtmek gerekır kı; şeriat, demokrasiyi reddeden, ınsanlığı orta- çağ karanlıklanna götûrmeyı hedef- leyen bir sistemdir. Siyasal tslam, açıktırki, devletin özellikle 12 Eylûne sola karşı besleyıp, büyüttüğü bir ol- gudur. Gündemimıze oturan Hizbul- lah ömeğı de göstermıştir ki, başka ke- simlere karşı yıne bir kısrm çevrele- rin desteği ve koruması altında oldu- ğuna dair kuşkulan bünyesınde taşı- Kürt gerçeğininden korkmamalıyız maktadır. Siyasal Islamın önûnün ke- sihnesı yalnizca yasaklarla değil, on- lann beslendiği ve güç aldığı kaynak- lann kurutulması ile olanaklıdır. Bu da ekonomik ve sosyal toplumsal eşit- sizliklerin ortadan kaldınlması, bi- limsel ve demokratik bir eğitim sis- teminin yaşama geçirilmesi gibi de- ğişimlen gerektirir. Kadın Sorunu: Kadınlar tarih bo- yunca sürekli ikinci cins olarak konum- landınldı. Kapitalist sistem, kadını kendi yapısına uygun bir şekilde edil- genleşnrdı; toplum içindekı asli rölü- nü u ev kadınhğıve anneBk"ie sınırla- maya çalıştı. Kadınlar yıllarca yaşa- mm her aknmda "dnsivet aynma'' uy- gulamalarla mücadele etmek zorun- da kaldı. Kadınlann yaşadığı bu ay- runcdığm öncelikle bilınce çıkanlma- sı, erkek egemen zihniyetin kınlma- sı ve bu paralelde de kadınlara yöne- lik her alanda pozitif aynmcılik uy- gulanması şarttır. Yîne kadrnlar aley- hine varolan yasalar, kadınlann da önerileri dikkate ahnarak değiştirilme- h, uluslararası sözleşmelere uygun hareket edilmelidir. Çeteter ve Devlet: Devlet içindeki çeteleşmeyı ve sonuçlanm yıllardır kaygıyla izliyonız. Susurluk'la açığa çıkan kirli ilişkilerin toplumun önem- li kesıminın tepkisine rağmen üzeri- ne gidilmemıştir. Toplumsal muhale- fetin dayatması sonucunda açığa çı- kartılan, göstermeük birkaç tetikçi dışında hâlâ siyasi sonımlulan açığa çıkanlmış değıldir. Bu konuyu bütün boyutlanyla ortaya çıkaracakhükümet iradesi oluşmamıştır. Çete rejiminin sonuçlan olan faili meçhuller, yargı- sız infazlarhâlâ sûrmekte, işkence ve baskılar Türkiye'nin ayıbı olarak de- vam etmektedir. Demokratıkleşme- nin sağlanabilmesinin önkoşulu, de- rin devlete karşı hukuk devleti norm- lannır hayata geçmesidir. Bu nokta- da toplumsal muhalefete önemli gö- revler düşmektedir. Medya: Medya'da görünen tekel- leşme olgusu, özgür, bağunsız, ob- jektıf haber almanın önünde engel teşkil edebilecektir. Bu tekelleşme ay- nı 7amanHa tarailı haber anlayışun da beraberinde getirebilmektedir. Gaze- te ve televizyonlann önemh kesimin- de emekçilere aynlan haberlerin az- bğı, kuşku yok İci bu olgunun bir so- nucudur. Diğer yandan bütün haber- lerin magazinleşmesiyle beramer, bir kültür erozyonuyla karşı karşıya ka- labilmekteyiz. Aynca baskıcı, sansürcüzüıniyet, ya- şamrn diğer alanlannda olduğu gibi kendini RTÜK ve benzeri kunımlar aracılığıyla da göstermektedir. Med- ya çahşanlannın sendıkalaşması, hem çalışanlann ekonomik, sosyal hakla- n açısuıdan hem de bu alanın demok- ratikleşmesi açısuıdan önemlidir. Sosyalizm/Sosyal DemokrasininGe- leceği: Emek-sermaye çelışkısının sür- düğü, sömürünün dennleştıği günü- müzde, birbütünolarak sol ve sola olan ihtiyaç dünden daha fazladır. Son yüz- yılda göriihnüştür ki, sağ ve sağ po- litikalar, bütün dünyayı açhğa, yok- sulhığa, savaşlara itmektedir. Yeni sağ politıkalarla bütün alanlardaki eşit- sizük daha fazla artmıştır. Yaşandan sosyaüzm deneyinın çökmesi, bır bü- tün olarak bu ideolojinin ar&k geçer- siz olduğunu göstermez. Şimdi bütün sosyal demokratlara, sosyalistlere düşen görev, yapıcı bir özeleşnnyle bniikte solun,'sosyalizmin yenidne bütün dünyada, geniş kide- lerle beraber inşasını sağlamakör. Bü- rokratik olmayan, özgürlükçü, kaühm- cı, çoğulcu, emekçıler ve halk irade- sini esas alan ve yaşamnı içerisinden şekillenen bir sosyalizm anlayışı te- melınde yapüacak tartışmalarla bir- likte göstereceğımız pratik, 2000'li yıllan solun yıllan haline getirecek- tır. FİKRİ SAĞLAR (CHPPM Üyesi) 1) Türkiye için AB, ne bir kurtancı ne de bir umacıdır. "Laik, demokratik, hukuk devletini oJuş- turmak AB için gereklidir'' anlayışı, uygu- lanmakta olan vahşi sömürü düzenının ya- kalamşuun ve bugüne kadar yapılması ge- rekenlerin 50 yılhk sağ iktidarlarca yapılma- dığının ikran ohnaktadır. Türkiye, AB kapısına kendi gücü ve ara- nılan koşullan oluşturmaktaki üstün başan- sıylagelmedı. Özellikle "OrtaAsya'dadün- yanın en zengin yeraltı kaynaklaruun tama- nunın ABD'nin dine geçmesl, petrol ve do- ğaigazBipazarbra utaşürümasmdaTürldye'ye olan ihtiyao ortaya çıkarnuşnr. Aynca, bü- yük bir hızla süper güç haline gelen Çin üe her an eski gücüne dönebileceği düşünülen Rusya'nın hemen altlannda bir turkuvaz kuşak" oluşrurma projesı tamamen Türki- ye'nin siyasi ve ekonomik istikranna bağJı, görülmektedir. Daha fazla ilgi göstenbnesi- nin nedeni budur. Amaçlanna ulaşmanın yo- hı da AB kapısında beklerilmektir. Türkiye, AB için değil, halkı için laik, demokrasiyi özümsemiş, insan hak ve özgürlüklennin oluşmasını içtenlikle isteyen emeğe değer ve- ren, üreten, hakça bölüşen, yurttaşuıa saygı gösteren, örgütlenmesini, her bilgiye ulaş- masını sağlayan, sosyal hukuk devletini ya- ratabılmehdir. Ancak, bu koşullarda eşit hak- lara sahip ve etkın bir AB üyesi olabilir. Ak- si halde, emperyalist çıkarlann bekçisi ya da mallanmn bulunmaz tüketicisi olacaktır. 2) "Kürt sorunu" demokratikleşme ve ekonomik kalkınma önünde en büyük engel- dir. Artık Türkiye, Kürt gerçeğini görmek- ten korkmamalıdff. Kürtçe bir dildir. Kültü- rünün devam etmesi ve gelişmesı için eğıti- mini, yazül ve görsel iletişim araçlan, yani TV, gazete, sinema vb. yollanm açmak de- mokratikdevletin görevidir. Bölgesel kalkın- ma planlan yapıhnalı. Siyasal, sosyal, kül- türel ve ekonomik haklar kuşkuya yer ver- meyecek eşitlikte özenle ve ıvedilıkle uygu- lanmalıdır. Türkiye, önünde duran banş san- suu çok ıyı kullanmah, birdaha kırh ve kan- lı savaşlarla karşı karşıya kalmamahdır. Özel- likle,rantpeşinde koşan ve artık deşifre ol- muş siyaset tacırlerinden, "susurluk çeteie- rinden'' kurtulmahdır. Türkiye Cumhunyeti bu~ kan ve kafatası cumhuriyeti değildir. Varlığı "yurttaş'' ger- çeğine bağlıdır. Cumhuriyet değişik ırk, dil, din vemezhepten olan ynrttaşlardan oluşmak- tadır. Bu temel anlayışla birlik, beraberiik, dayanışma ve banşı gerçekleştirebiliriz. 3. Kurtuluş Savaşı iki cephede verildi. EmperyaJistlerekarşızafer leazanıttiı. Ancak irtica cgjhesinde savaş hâlâ devam ediyor. Siyasal Islamın tek hedefi demokrasi ve ka- dınlardır. Laik demokrasiyi oluştunna mü- cadelesı, 50 ydlık sağ zıhniyetm sembolü "De- mirddöneminde 7 ' çok yara aldı. Çünkü. sağ 2. cepheye hep destek verdi. Bireyin özgür- îeşmesi, toplumun saygınlaşması ve ülkemi- zin çağdaşlaşması irticamn yok edilmesine bağlıdır. Tek güçlü silah eğitimdir. Türkiye vakit kaybetmeden ödünsüz eğıtım sefer- berliğini başlatmahdır. lrticai faahyetlere zımnen deStek,veren Diyanet Başkaniığı ya kaldınlmah'ya"da tüm ınançlara eşrt davra- nacak şekilde yeniden yapılandınlmaluhr. 4) Kadın özgür obnalı. Yasalarkadın için- de adil olmalı. Siyasal, sosyal ve ekonomik haklarda eşit olmalı. Kısaca kadın da yöne- ten olmahdrr. Kadının sahıplenmediğı hiç- bir düşüncenin var olması, gelişmesi ya da yaygınlaşması mümkün olamaz. Ancak, ^i- timsiz bırakılmış ûlkemizde, gerek üretim, gerekse insan ilişkilennde hâlâ feodalizm gerçeğı vardır. Feodalizm tasfıye edilmeden kadının özgürleşmesi güçleşecek, îslamın siyasallaşması da hızlanacaktır. 5) Siyaset, bürokrat, mafya, gladio ve ta- rikatrn ohışturduğu çeteler, devletin gücunü kullanarak derin ilişkiler düzenini kurmuş- lardır. Bu düzende, ekonomi kara paraya, iktıdar da mafyaya teslim edilmişto. Devlet, "evrensel hukuk devtetf' ohnaktan çıkanl- mış, kendine uygun kurallar oluşturmuş ve bu kurallan uygulayacak siyasetçiler yara- tümışür. Bu düzen değiştirihnelidir. Sorgu- layan, yurttaş bihnci gelışmiş, örgütlü halk, eşit, özgür, laik demokrat çağdaş düzeni ku- rabıhr. Bu heyecan, solun devnmci karakterinde \~ardir. Şimdi sorulacak tek soru: "Bu düzeni değiştirmeye var mısuuz" ohnahdrr. 6) Yolsuzluklann, yokluklarm, çetelerin üzerine medya gitmektedir. 1yi ve kötüyü gösterme görevini yapmaktadn-. Yönetme sevdasına düşerse, bundan hem ülke hem de kendisi zarargörür. Gerek medyaçalışan- larmın özdenetimı, gerekse halkm sağduyusu geleceğımizin güvencesi olmaya devam et- mektedir. Tarafsız vegüçlümedyaçağdaşuy- garlığa ulaşmada önemli rol oynayacakör. 7) Emperyalizmin güler yüzle uygulandığı küreselleşme düzeninde tnsanlık. daha faz- la sola ihtiyaç duyacaktır. "Sol" geleneksel ve evrensel ilkeleri ışığında, şekil değiştiren ezelı düşmanına karşı yeni yöntemler bul- mak zorundadır. Ûlkemizde sömürü, eşıtsiz- lik, yoksulluk, yolsuzluk, emek gaspı, çev- renin yok edılmesi ve baskı sürdüğü sürece sol-sosyal demokrasi, umut olacaktır. Tabii, kadrolar sorumlu hareket edebilirse... 'ABProf. SİNA AKŞİN (Öğretim Üyesi) Türkiye-AB ılişkileri: Türkiye ne üretkenlik ne de eğitim-kültür düzeyi bakımından Avrupa'nın düzeyinde değildir. Bu bakım- dan AB'run Türkıye'yı kısa ve orta erimde, bu düzeyler tutturu- hmcaya değin üye yapması söz ko- nusu olamaz. Türkiye'nrn çok ka- labalık nüfusu da AJB'nın bu yön- de karar almasına engeldır. lık göstermemiziAB'ninTûrkiye'yi aday üye yap- masından amaç, ona "havuç gös- termektir''. Bu biçimde Türki- ye'nin istediği gibi davranması- nı sağlayacaktır. Avrupa serma- yesinin istediği kolaylıklann el- de edilmesinden Kıbns'ta ödün vermeye değin uzanan geniş bir alanda Türkiye'nin uysallık gös- termesi istenmektedir. Türkiye "Avrupah'' olmadan AB'ye gir- meye kalkışmamalıdır. Yoksa Av- rupa'nın maskarası olur. Kürt-Gâneydoğu sorunu: Böl- genin feodal yapısı bir an önce dö- nüştürülmelidir. Her çocuğa ni- telikli bir ilköğretim sunulmalı- dır. Bunun için parasız-yanlı yön- temine başvurulmalıdır. Her ilçe- de parasız-yatılı olanaklan bulu- nan birer lise olmahdır. Bölgenin kalkınması için tanm, hayvancı- lık ve sanayiye büyük yatınmlar yapılmahdır. Yerel yönetimlerüı yetkileri genişletilmemeli, gere- kirse denetim altına alınmalıdır. Güneydoğu sorunu kalkınma ve demokrasi sorunudur. Siyasal tslamiyet-şeriat: Bir or- taçağ dizgesi olan şeriata özgür- lük tanınamaz. Siyasette dinin (inancın) yeri olmamalıdır, din- ci partiler kurulmamalıdu'. Kadın sorunu: Kadm-erkek eşitliğini sağlamak uygarlaşma- nın temel koşuludur. Bir h&defe varmak için aydrnlanmış bir top- lum olmamız gerekiyor. Eşitlik için gereken yasal düzenlemeler de yapılmahdır. Çeteler ve devlet: Devlet ken- dini çetelerden anndırmah ve bunlann kökünü kazımabdjr. Çe- teler Türkiye'nin yüz karasıdrr. Medya: Tekelleşme önlenme- li, holdinglerin gazete, televiz- yon, radyo sahibi olmalan yasak- lanmalıdır. Sosyahzm-sosyal demokrasi: Atatürk devrimi hedefıne ulaşın- caya değin (insanımızın Avrupa- lı kadar eğitimli, kültürlü ve üret- ken olması) sosyalizm gerçek an- lamda gündeme gelemez. Nitekim Türkiye'den 100 yıl kadar ileride olan Rusya (Büyük Petro-H. Mahmut zaman farkı) bile sosyalizmi 70 yıllık çabaya karşm başaramamıştır. Sosyal de- mokrasi ise bir kalkınma strate- jisi içermediği için, Türkiye için yapay bir harekettir. Türkiye için tekhızlı ilerleme stratejisi aydrn- lanma-bütünsel kalkınma-altıok yaklaşımıyla Atatürkçülüktür. YARIN: Fellpe ConzaleS (hpanyol Sosyalist Patrisi Lideri), Tahlr HatlpofilU (Tüm Öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkam), Şeiial Sanhan (AvukatJ, AlpaSlaii IŞlkll (Öğretim Üyesip)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear