Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19 NİSAN 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
17
Fettıullah'ın
Gerçek
YuzuErgün Poyraz'ın
yazdığı, Otopsi
Yayınlan'ndan çıkan
"Fethullah'ın Gerçek
Yüzü" kitabının arka
kapağında şöyle
yaztyor "Ergün
Poyraz'ın 1996'da
'Refah'ın Gerçek
Yüzü' kitabında
yayımladığı belgeler,
Refah Partisi'nin
kapatılması
davasında yargıda
kanrt olmuştu. Yazann
1998'de yayımlanan
'MNP'den FP'ye
Ihanetin Belgeleri' adlı
kitabı da Ankara DGM
Başsavcılığı'nın 'Milli
Görüş' iddianamesine
delil olmuştu; 32 Milli
Görüşçü hakkında
Anayasal nizamı
yıkmaktan Türk Ceza
Yasası'nın 146 ve
diğer maddelerine
göre soruşturma
açılmıştı.. Ergün
Poyraz'ın elinizdeki
kitabında yer alan
yazılar da Ankara
DGM Başsavcılığı'nın
Fethullah Gülen
hakkında başlattığı
soruşturmada kanrt
olarak kabul
edilmiştir. Poyraz bu
kitabıyla Fethullah
Gülen'e karşı
açılabilecek bir
davada
dinlenebilecek en
güçlü tanık
durumundadır."
Etektronik posta: som@posta.cumhurlyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Demokrasl için
sermayenin denetlenmesi
gemkiyormuş...
"Kac paravat"
N
e yaptıysa ülkesi için yaptı... Istanbul için
yaptı... Yokolan kültürvetarih mirasınasa-
hip çıktı; mezbelelikleri kültür-sanat ve tu-
rizm merkezlerine dönüştürdü. Kurtardığı
ve yarattığı eserlerie, yazdığı kıtaplarla Istanbul'u,
Türkiye'yi tanıttı, ülkesıne uluslararası ödüllerkazan-
dırdı. Fakat, Turkiye'de birilerini rahatsız etti...
Önce Turgut Özal rahatsız oldu...
Adnan Kahveci'nin düzenlediği bir "operasyon"
sonunda, kurumsal geliıieri kesildi.
Yılmadı...
Sonra Tayyip Erdogan...
Yaratıp işlettiği köşklere, kasırlara, konaklara, in-
tikam alırcasına Refah Partili Istanbul Büyükşehir Be-
lediyesi'nce el kondu...
Yıkılmadı...
Yıkmak Bülent Ecevit hükümetine nasip oldu.
Altından kalkılamayacak vergi borcu çıkartıldı.
Danıştay'da üç kez kazandığı davayı dördüncü-
Çelik Gulersoy
sünde kaybetti ve 250 milyar liralık cezalı vergi bor-
cuyla karşı karşıya bırakıldı.
Türkiye Turing ve Otomobi! Kurunuı Genel Müdü-
rü Çelik Gulersoy, sonunda "Tamam, siz kazandı-
nız" dedi ve elinde kalanlan da satarak borçlan öde-
yip Istanbul'u terk etme karan aldı.
Gulersoy, sonunda kaybetti...
Atatürk'ün direktifiyle kurulan ve kurulduğundan
beri vergiden muaf tutulan kamusal bir kuruma son-
radan getirilen vergi yükümlülüğünün geriye doğru
işletilmesine kimse itiraz etmedi...
Kültür, sanat, turizm denince mangalda kül bırak-
mayan siyasiler, sessiz kalarak Çelik Gülersoy'un kay-
betmesine onay verdi; iktidar Çelik Gülersoy'un baş-
vurusuna yanrt bile vermedi.
Istendiğinde oluk gibi para akıtılan Başbakanlık
Tanıtma Fonu'nun, sonradan yaratılan vergi borcu
için Turing'e destegi çok görüldü.
Gulersoy, Istanbul'dan gitsin istendi.
Çünkü Gulersoy, yaşamı boyunca siyasiler© hiç
boyun eğmedi...
Iktidarların dümen suyundan gitmedi...
Sağdan soldan, her kesimden yapılan "belediye
başkanlığına adaylık" önerilerini hep geri çevirdi...
Doğru bildiğinden şasmadı...
Kültür, sanat, turizm, Istanbul, Türkiye dedi...
Siyasete yanaşmadı...
ödün vermedi... * ' V -
Ve kaybetti... ' ' -••;
Aslında Istanbul kaybetti... ' ""^
Türkiye kaybetti...
Istanbul'a daha çok belediye başkanı veTürkiye'ye
daha çok başbakan gelecek...
Ama bir Çelik Gulersoy daha gelmeyecek.
SESSÎZ SEDASIZ (!) MJRÎKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hatta
Erdinç UTKU Bır Türk tıpı inek, hayvanlar âlemıne bedeldir!
Osmanlı ruhunu yaşatan okul
Tokat'ın Erbaa ilçesınde
Karaağaç llköğretim Okulu...
Okulun kondorlan, saJonlan
"Osmanlı Sarayfnı
andırıyor.... Duvariar, padişah
resimleriyle süslü...
öğretmenler Odası'nda bir tablo...
Tabloda Osmanlı sülalesi...
Tablonun üstünde bir yazı:
"Osmanlı Devletinin 700. yılı"
Yani, Osmanlı tarih olmamış...
Türkiye Cumhuriyeti'nden ya da
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlardan
eseryok...
Sanki, Osmanlı Devleti devam '
ediyor. Sanki, Türkiye Cumhuriyeti
kurulmamış.
Okulun bahçesinde bir Atatürk
büstü...
Galiba alçıdan yapılmış ve dökülüp
dağılmış...
Alçının yağmurlardan dağıldığı
söyleniyor ama ne onanlıyor ne de
yenisi yaptırılıyor.
Karaağaç llköğretim Okulu'nda
Osmanlı ruhu hortluyor...
Antalya'nın Kaş ilçesinde Sahil Kılıçlı Köyü... Taşımalı eğitim
nedeniyle köyün ilkokulu kapatlmış... Terkedilen okulun bah-
çesindeki Atatürk büstü, bir grup çocuk tarafından kınlıyor... Antalya'dan
gelen ve tarikat yurtlarında kalan "abiler'le bırlikte büstü kıran çocuklar ya-
kalanıyor... Çocuklar, büstü "kıbleye baktığı için" kırdıklannı söylüyor...
Cürtuna, 1 yılını degerlendirdi
'Tüm îstanbuTu
kuc aklıyoruz'
tstanbul Haber Servisi - Is-
tanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Ali Müfit Gürtuna,
hükümetin partızanca uygula-
malanndan ve TBMM günde-
mindeki Yerel Yönetımler Ya-
sa Tasansı 'nın, yerel yönetim-
lerin elini kolımu baglar hale ge-
tirilraesınden yakınarak, refor-
mun iyileşmesıru umduklannı
söyledi. Hiçbir inanç, kazanç ve
görüş ayrımı yapmaksızın tüm
Istanbullulan kucakladıklan-
nı ve kentteki tüm belediyeler-
le işbirliğı yaptıklannı savu-
nan Gürtuna, "Partiye, şahsa
göre değil, ihtivaca göre ka-
nun yapıbr. Biz uzlaşma, ka-
tıbm ve icraatı amaçbyor, de-
mokratikleşme ve yerel yö-
netimlere yetkiyi en geniş an-
lamda savunuyoruz" dedi.
18 Nısan seçımlennin birin-
ci yılı nedenıyle FP Istanbul tl
Merkezı'nde bir basın toplan-
tısı düzenleyen Gürtuna, her
bölgeye hizmet götürmeye ça-
baladıklannı, bunu yaparken
de hızlı, verimli ve mümkün
olan en düşük maliyetli bir yön-
temi uyguladıklannı söyledi.
Yerel Yönetım Reformu'nun,
beklentilerinin tam tersı bır
yönde gelıştiğini, "kuşa dön-
düğünü" anlatan Gürtuna,
"Yerelleşme şart. BırtmMP
nldıkça, ülkenin dinamizmi
barekete geçemiyor. Herkes,
ber kesim önünün açılması-
nı bekliyor. Dev projelerimiz
merkezi idarede ya da koru-
ma kurullarında bekliyor"
diye konuştu. E-5 Karayo-
lu'nun, demiryolu ve denızyol-
lannın kendılerine devredilme-
sıni ısteyen, Avrasya süreci göz
önünde tutulduğunda önemı
daha da artacak olan Istan-
bul 'un, hükümetten gördüğü
kötü muameleyı hak etmedi-
ğını ve kollanması gerektıgini
savunan Gürtuna, "Kavgayı,
huzursuzluğu değil, barışı ve
uzlaşmayı önde tuttuk, pro-
je ve program üretip uygula-
dık. Her gün bir işi bitirip
yenisine başlıyoruz. tstan-
bul'u şantiyeye çevirdik, me-
rasim yapmaya vakit bula-
mıyoruz" dedi.
İ s t İ V O r U z ' TfiridyeK.inuC.il-
J
şanları Sendıkaları
Konfederasyonu (Kamu-Sen) tarafından Aksaray Metro ts-
tasyonu önünde düzenlenen "Hükümet Borcunu Öde-2"
mitinginde konuşan tstanbul Bölge Başkanı Hanefi Bostan,
kamu çalışanlarının maaşlarına yüzde 20 oranında artış
sağlanmasını istedi. Hükümetin, ''kamu çalışanlarının ma-
aşlannın enflasyonun gerisinde bırakümayacağına" dair ta-
abhütte bulunduğunu anımsatan Bostan, "Alacağımızı isti-
yornz" diye konuştu. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
Mimarlar Odası seçimleri yapıldı
Ekinci, yeniden başkan
tstanbul Haber Servisi -
TMMOB Mimarlar Odası Ge-
nel Başkanhğı'na gazetemiz
yazan Oktay Ekinci yeniden
seçıldi.
Mimarlar Odası'nın 14-16
Nısan 2000 tarihlennde An-
kara'da yapılan 37. Dönem
Merkez Genel Kurulu seçim-
leri sonucunda eski Genel Baş-
kan Oktay Ekinci ile yönetim
kurulu üyeleri oylann büyük
bKJlümünü aldı.
Mimarlar Odası 'nın yurt dü-
zeyındekı şubelen tarafindan
yayımlanan ortak bır dekla-
rasyonla göreve devam etme-
leri istenen eski yönetım ku-
rulundan özel nedenlerle ay-
nlan Ziyaettin Bilginm yeri-
ne yıne Izmır'den mımar Arif
Şentek Ekınci'nin listesınden
aday oldu.
Mimarlar Odası 'nı 2002 yı-
lına kadar yönetecek 37. dönem
yönetım kurulu üyelen şunlar:
Oktay Ekincı(Istanbul), Ali
Rüzgâr (Istanbul), Faruk Soy-
demir (Ankara), Anf Şentek
(Izmir) Osman Aydın(Antal-
ya), Erkan Karakaya(Ada-
na) ve Selim Lümalı(Bursa).
KİM KÎME DUM DUMA BEHIÇAK bahkak@tuik.n9i
ÇtZGlLİK KÂMtL MASARACI
KEDt LEVO APTÜÜKA
TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19Nisan
PASA'NINOLÛMU.
1916 'OA 8UGUM, ALMAAJ G£HE£ALİ
VON oee COLA4A& sotrz,
OCMU6TV. t883-f836 YILUtRf 4/ZASMOA, OS-
MAAJU OSDUSU'NU YEUİOEH CHJ2ENLEMBK.
içiu Tü/ttctys'ys GELMÎÇ OOVJ ve "socç
P/>ÇA" OeHMBYe 8AŞLAUAU GEKie&*L,GE-
NBL KUBAÂAY i*UMCi BAÇKAMU6M OA mf>.
MIŞTI.8İR süee /Ç/A/ AVISUPA'YA G/oe*/
GOLÇ PAŞA, I.OÜNYA SAMŞ1 £/GA£/Al-
PA TûRKlre're DÖAIMÜÇ ve IMK CEP-
HESIUPE İN6ll.lZL£tie KAd$t ORtHJ KO-
MUTAM OIARAK GÖKEV YAPHAIŞT1. GOLÇ
PA$A W//V ÖLÜMÜ, ÛNLÜ "HUr-ÜL AMAR.E "
ZAP£RIMPffJ BttUCAÇ. 6ÜN ÖNCErE
BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞl'NDEN
1999/209
Davacı Ümriye tşbılen tarafindan davah Ibrahım Işbılen aleyhıne açılan boşan-
ma davasında, Davalı tbrahım Işbılen'ın Merkez Maballesı Günal Sokak No 11/2
Kâğıthane Istanbul ve Hamıdıye Mahallesı, Günal Sokak No: 2/11 Kâğıthane/lstan-
bul adreslenne tebhgat yapılamadığından 23 2 2000 tanhlı duruşmada davahya üan
yoluyla tebhgat yapılmasına karar venldığınden, Davalı tbrahım lşbden'ın, duruşma
günü olan 26 4 2000 gûnü saat 9 3O'da duruşmada hazır bulunması, veya kendısıni
bır vekıl üe temsıl ettırmesı, esasa 10 gün içınde cevap vennesı HMUK'nın 213/2
maddesı uyannca dunışma günû ve saatınde mahkemede hazır bulunmadığı takdır-
de duruşmalara yokluğunda de\ am edıleceğı hususu daveüye yenne kaım olmak üze-
re ıianen tebhğ oiunur. 4 4.2000 Basın. 18343
TUZLA ASLİYE HUKUK
HÂKtMLtĞt'NDEN
1999/383 Esas- 2000/153 Karar
Davacı Raıf Gürel vekılı tarafından davalı Haüce Gürel aleyhıne
açılan boşanma davası mahkememiz, 29 03 2000 gün ve 2000/153
karar sayılı ılamı ıle. Istanbul üı, Fatih ılçesı, Mollaaşb Mah. C. 052-
18.KSN 1337, SN 24'te nüfiısa kayıtlı Salim ve Hanıfe oğlu Raıf
Gürel ıle aynı yerde kayıtlı Ibrahım ve Emıne'den ohna 1951 doğunv
lu Haüce Gürel'ın boşanmalanna karar venlmış olup adresınde bo-
lunamayan davalıya karann ıianen teblığıne karar verilmış olmakla,
iş bu ilanın, yayımlandığı tanhten 7 gün sonra tebhğ edihnış sayıla-
cağı, temyız edıhnediğı takdırde kesinleşeceğı hususı davah Hatice
Gürel'e ıianen teblığ oiunur 04 04.2000 Basın 18354
PANO
DENtZ KAVUKÇUOGLU
Etek Boyu, Saç Jötesi ve
Cumhurbaşkanı Seçimi Üzerme
Belki sizin de gözünüze çarpmıştır gazeteler-
de... Samsun'da bir lisenin müdürü sabahları
okulun kapısında "saç denetimi" yapıyor, saçla-
n jöleli öğrencileri banyoya göndererek saçlannı
yıkatıyormuş... Haber beni eski yıllara götürdü...
Bizim okul çağlanmızda -kız olsun, erkek olsun,
özellikle "maarif liseleri"nde okuyanlarımızın en
büyük sorunlan sabahları okul kapılannda nöbet
tutan "müdür beyler" ile "müdire hanımlar"d\.
Onlar her sabah öğrencilerden önce okula gelir-
ler saç, sakal, tırnak, etek boyu ya da çorap kont-
rolü yapariardı. Erkeklerin saçlannı uzatmaları,
"favori" bırakmaları; kız arkadaşlanmızın ise tır-
naklarını boyamaları, mini etek giymeleri, ipek
çorapla okula gelmeleri yasaktı. Öğrencilerin saç
kesimlerini, üzerlerine ne giyeceklerıni, nasıl gi-
yineceklerini "müdürbeyler", "müdire hanımlar"
beliıierdi. Kızlar altıncı dersin sonuna doğru gi-
derek artan bir heyecanla son zilin çalmasını bek-
lerler, ilk "zırrr... "sesiyle birlikte kendilerini soka-
ğa atartardı. Sonra en yakın bir kuytuda, bir ka-
pı girişinde eteklerinin belini içeri toplayıp boyla-
nnı kısaltııiar, çoraplarını değiştirirler, tırnaklannı
boyarlardı...
• • •
"Müdür beyler"\n, "müdire hanımlar"\n, kimi
öğretmenlerimizin bu dayatmalannı bizler birtür-
lü anlayamazdık. Mantığımızı ne kadar zorlasak
da, kafasını "üç numara'ya vurdurmuş bir oğla-
nın kimya dersini "favori" özlemi çeken sınıf ar-
kadaşlarından daha iyi kavrayabileceğine ya da
kısa etekli bir kızın uzun etekli bir kız kadar ça-
lışkan olamayacağına aklımız yatmazdı. Ama ne-
dense "büyûkler" hep bunun tersini düşünürler-
di. Onlar karşılannda, bir put gibi sessiz duran,
ancak "Konuş!" deyince konuşan, gömleğinin
yaka düğmesi herzaman kapalı, ders aralarında
koşuşturmayan, kısa saçlı, "muti", "munis" öğ-
renciler isterlerdi. "Disıplin" berşeyden önce ge-
lirdi onlar için... Belki bir zamanlar onlar da bü-
yükleri tarafından "böyle" olmaya zoriana zorla-
na "böyle" oldukları, sonuçta da "böyle" olma-
nın "hiç de fena bir şey" olmadığı karanna var-
mak zorunda kaldıkları için bizi de kendileri gibi
yetiştirmek, "ehiHeştirmek" ıstryorlardı. Kimbilir, bel-
ki de bastırılmış, yok edilmış ilk gençlik düşleri-
nin uzun yıllar sonra dışa vuran öfkesi, hıncıydı
onlannki?..
"Disiplin" deyip, başka bir şey demeyen o "mü-
dür beyler", "müdire hanımlar", o öğretmenler
herşeyi kendilerinin bildiğini sanıriardı birde... Ama
sözgelimi, ellerinden geçmiş onca "muti", "mu-
nis" öğrencı arasından niçin "Nobel ödülü"ne
aday tek bir bilim adamı, bir banşçı, bir yazar ye-
tiştiremediklerdi sorusu hiç gelmezdi akıllanna Her-
halde bu soru, saçlan jölesiz erkek çocuklarının
saçlan jöleli erkek çocuklarından daha akıllı, da-
ha zeki, daha çalışkan, daha bilgili olacaklannı dü-
şünüp, sabahlan okul kapısına dikilerek saç de-
netleyen Samsun'dakı "müdür bey"in de aklına
gelmiyordur...
•••
Araştırma şirketlerinden biri tarafından genç
nüfus arasında son günlerde yapılan bir kamu-
oyu araştırması, "cumhuribaşkanı seçimi"rim 16-
25 yaş arası gençler arasında "hiç heyecan uyan-
dırmadığı"nı ortaya koymuş. Lıseli, üniversiteli
gençler gibi çalışma hayatına atılmış farklı eğitim
düzeylerindekı gençler de pek merak etmiyoriar-
mış yeni cumhurbaşkanının kim olacağını. Doğ-
rusu şaşırmadım bu sonuca. Öyle ya niçin heye-
canlansınlar, niçin merak etsinler ki? Onların ya-
şamlannı değiştirecek birolay mı ki bu seçim? Yı-
ne etek boyu, saç, tımak, çorap denetımınden ge-
çeceklerse; duvarlara yazı yazdıkları için işken-
ce göreceklerse; Meclis'te pankart açtılar diye zin-
danlarda çürüyeceklerse; "IMF'ye hayır!" dedik-
leri için sokaklarda cöplanacaklarsa; ileride No-
bel Odülü'ne aday olamayacaklarsa, sözün kısa-
sı bu seçim onlar için hiçbir şeyı değıştirmeye-
cekse, niçin heyecan duysunlar, niçin merak et-
sinler ki o zaman?
Ya siz? Siz çok mu heyecanlanıyor, çok mu
merak ediyorsunuz sanki?
Faks:0212-723 84 97
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
SOLDAIM SAĞA:
1/ Akdeniz
çevresindeçok
yetişen, yap- 2
raklan güzel
kokulubirbit-
ki.2/Bayrağm
uçkurluk kar- 5
şısındakı kena- g
n... Savaş. 3/
Yüksek devlet '
görevlilerinin 8
ya da elçilerin g
oturmalarına
aynlan konut. 4/ Tür-
kiye'nin plaka işaretı...
Küçük kor parçası... 2
Bir gıda maddesı. 5/ 3
Kaynağı mitolojik
çağlaradayanankiriş- 5
Ii bir çalgı... Yazma
kitaplarda sayfalann
1 2 3 4 5
üst bölümüne ya da
kapı, pencere gibi yer-
lere işlenen güneş bi-
çüninde süs. 67 Başansızlık... Tunus'un plaka işa-
reti. II Meyve kurusu. 8/ Hazırlanan çayın renk ve
koku bakımından istenilen durumu... Adalet. 9/ De-
mokratık hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla bas-
kı altında tutulduğu siyasal rejim için kullanılan
sözcük.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Taşlık, çalılık yer. 2/ Bir anlatımda verilmek is-
tenen öz... Bir nota. 3/ Donarak katı duruma gel-
miş su... Bir spor aracı. 4/ Kedi ya da köpek yav-
rusu... Genelev işleten kadm. 5/ Yatak. 6/ Izin,
onay... Boru sesi. II Giysi kolu... Lifleri ip ve çu-
val yapımında kullanılan bir bitki. 8/ Aralanndaki
akrabalık ilişkileri nedeniyle yasalar ya da gele-
nekler tarafından evlenmeleri yasaklanan kişiler
arasındaki cinsel ilişki... Bir nota. 9/ Lokomotifîn
arkasına bağlanan ve gerekli yakrtı, suyu taşıyan
vagon.