25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18NİSAN2000SALJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şshinfn bffinci tamamen açdıfe • BURSA(AA)-Bursa- Istanbul karayolunda 28 Mart'ta geçırdıği trafık kazasında ağır yaralanan ve Uludağ Universitesi (UÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi altına alınan Susurluk davası sanıklanndan eski özel Harekât Dairesi Başkanvekih Ibrahim Şahin'ın bu hafta içinde taburcu edileceği bildirildi. UÜ Nöroşirürji Ana Bilim Dah ögretim Üyesi Prof. Dr. Teoman Cordan, bilinci tamamen açılan Şahin'in beyin cerrahı ve ortopedı servislerindeki tedavılerinin tamamlandığını söyledi. Prof. Cordan, bugün son bir kez daha tomografisi çekilecek olan Şahin'in bir kulak-burun-boğaz uzmanı tarafından da kontrol edileceğini belirtti. EJrtreme ! Festivali • tstanbul Haber Servisi - Yamaç paraşütü, kaya tırmanma, bungee jumping, skydiving gibi sporlann yer aldığı ve bu yıl ikincisi yapılan Extreme Sporlar Festivali, ana sponsoru Club Lykia World'ün Fethiye ölü Deniz'deki tesislerinde 4- 7 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek. Festivalde" • bu yıl daha önce yer almayan inline skating, bicycle stunt, buildering ve skateboard gibi gösten sporlan da yapılacak. İzhısiz istan kuUammı • tstanbul Haber Servisi - Merkezı Almanya'da bulunan ve sinema salonu işletmeciliği yapan "Sinemax" fırmasuıın adını ızınsız olarak kullandığı belirlenen, "Film Ofıs Sinema Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nin Şaşkınbakkal ve Bahçeşehir'dekı 4 ayn sinema salonuna baskûı dûzenlendi. Firma sahibi Orhan Keçeli gözaltına alınarak Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edıldi. * Engemere destek • tstanbul Haber Servisi - Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneğİ yaranna, aralannda Songül Karh, Grup Destan ve Mithat Körler'in de bulunduğu bir grup sanatçı tarafından, "Bedensel Engellılere Bır Işık da Sen Yak" adıyla yaz konserleri verilecek. Konserlerin tanıtımı amacıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Dernek Başkanı Kemal Demirel, Tûrkiye'de 8 milyon engelli bulunduğunu ve bunlann ışığa, sevgiye, dostluğa hasret kaldıklarını söyledi. Artçı depremler • tstanbul Haber Servisi - Boğaziçi Universitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştınna Enstitüsü'nden verilen bılgıye göre, Marmara Bölgesi'nde önceki gün 00.27 Ue dûn 06.35 saatleri arasında, çok hafıf şiddette toplam 9 deprem ve artçı sarsıntı rr.eydana geldi. Dûn saat Ol.l3'te2.7 blyüklüğûnde Tekirdağ rrerkezli, 2.6 bâyüklüğünde ıse Narmara Denızı merkezli deptsmler gerçekleşti. Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun 60. yılı, düzenlenen etkinliklerle kutlandı w EiLstitiiler aydmbktır 9 Mustafa Aydoğan 'Sorunları çozme rı., hareketi9 IŞKKANSU ANKARA - Köy Enstitüleri'nin kuru- luşunun 60. yılı bugün türn Türkiye'deki yûz- lerce merkezde coş- kuyla kutlanıyor. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitım Vakn Başkanı Mustafa Aydoğan, Köy Enstitûlerinin ûl- ke gerçeklerini dikka- te alarak Türkiye'nin sorunlannın çözme hareketi olduğunu söyledi. Köy Enstitüleri'nde uygulanan eğitım yönteminin güncelli- ğini yitirmediğini vur- gulayan Aydoğan, "O sistemi işİetmek de- mek, köyde okun, kentte oisun ihmal edimjşkitleyihedefal- mak demektir. Genel olarak bu kitfcyi para- b eğitime gûcü yetme- yenkftte olarak kabul edebinriz" dedi. 'Okulyoktu* Köy Enstitüleri'nin 60. kuruluş yıldönü- mü nedeniyle Cumhu- riyet'ın sorulannı ya- nıtlayan Mustafa Ay- doğan, Köy Enstitüle- noinkuruldugu dö- nemde 40 bin köyûn 35 bininde okul bu- lunmadığım anımsa- tarak, şöyle konuştu: "Odönemde Doğu Anadotu köylerinin ancak yûzde 5'inde okul vardL Hakkâ- ri'nin 107 köyünden hiçbirinde okul yoktu. Köylerdeld okuryazar oranı yûzde 10'u geç- miyordu.O günün so- runlan, eğitim, sağhk ve tanm konularuun de ahnmasmı gerekti- riyordu. Bu konular çeşffli bakanhklan 0- gilendiriyordu. Ama Miffi Eğitim Bakanhğı dışındakiler konuyu salüplenmiyorlardL'' Aydoğan, şöyle de- vametti: "Köyİereöğ- retmen yetiştinnek fizere köy öğretmen okuOan açumaya baş- landLtDd,1937yıbnda Eskişehir'in Mahmu- diye bucağmda ve tz- mir Kızüçullu'da açü- dı ve ardmdan 17 Ni- san 1940 tarihli Köy Enstitüleri Yasa» çık- u. Enstitülerin sayılan 1946 yılına kadar 20'ye uİastL Köy Ens- titüleri ahşılnuş öğret- men okuDannabenze- miyordu. Hedef khle köydü. Yavgmlaşması haknde,bundan zarar görecekler çoktu. Okumuş köylü, bûmç- leneceğmden bilinci seçmen olacakn. Yûk- seköğretim görmüş köylü seçilme duru- munagekcekti.Bu.si- yasOeri korkuttu. Ağa- nın toprağmda çahşan köylünün biKnçlene- rek hak iddia etmesi mümkün olacağından o ağalar da Köy Ensti- tülerine karşı çıktılar. Bu dönemde çok par- tUi yaşama geçfldL Karşı oianlan da du- nımu firsat bilerek ohımsuz uğraşuanm artnnnlar. Ama hiçbi- risi kendi çıkarlannuı tehnkeye düşeceğini söylemedi Halkı al- datma yotunu tuttular. Enstitülüleri komü- nistfOde suçladılar, laz-erkekortaköğreti- mi ahlaksızlık olarak yaymaya çahşnlar" Aydoğan, Köy Ens- titüleri'nin yerine açı- lan ımam hatip kursla- n, ünam hatip okulla- n, ilahiyat fakülteleri- nın korkunç sonuçla- nnın son yıllarda göz- ler önüne serildığıne dikkat çekti. Haber Merkezi - Milli Eğitım Bakanı Metin Bos- tancıoğlu, Köy Enstitüle- ri'nin, eğitım olanağından yoksun ve eski yöntemler- le tanm yapan köylü nüfu- su için "adeta bir ışık ol- duğunu" vurguladı. ÇYDD Kadıköy Şube Başkanı Ümran Altay da, dernek olarak Türkiye' nin dört bır yanına yayılan şu- beleri ve bu şubelerdeki üyelen aracılığıyla Köy Enstitüleri'ni canlandır- mayı amaçladıklannı söy- ledi. Bostancıoğlu, Köy Ens- titüleri'nin 60. yıldönümü nedeniyle dün yayunladığı mesajında, enstitülerin ku- rulduğu yıllarda 17 milyon olan Türkiye nüfusunun yüzde 80'ınin köylerde ya- şadığı dıkkate ahndığında, hareketin önemi ve yük- lendiği sorumluluğun da- ha iyi anlaşılacağıru kay- • Metin Bostancıoğlu, 1940'lı yıllarda enstitülerin köylü nüfus için bir ışık olduğunu söyledi. CHP Merkez Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Gazalcı, CHP'nin düzenlediği 'Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Şenliği'nin amacına ulaştığını söyledi. detti. Bostancıoğlu, 17 Ni- san 1940'ta kurulan ensti- tülerin, o yıllarda eğitim olanağından yoksun kal- mış, eski yöntemlerle ta- nm yapan köylü nüfus için bir ışık olduğunu ifade ederek "Bu kurunılarda, yetişen öğretmenlerimiz, yurdumuzun dört bir ya- nında fedakârca görev ya- parak eğitim vebiüminış> gmı yaymışlar ve yeni öğ- retmen kuşaklannın yetiş- tirilmesinde çok önemH gö- revler üstlenmişlerdir" de- di. CHP Merkez Yönetim Kurulu Oyesi ve Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, cumhunyetin en önemli eserlerinden olan Köy Enstitüleri'ne göste- rilen ılginin o kurumlarda uygulanan ilkelerden kay- naklandığmı belirtti. Ga- zalcı, CHP'nin düzenledi- ği şenliğe 3 bin kişinin ka- tıldığını belirterek bunla- nn 1500'ünün Köy Enstı- tüsü çıkışlı öğretmenler ol- duğunu kaydetti. Bugünkü ezberci eğitim sistemine karşı, Köy Ens- titüleri'nin eğitim modelı- nı toplumun gündemıne getirerek niteliği bozulan eğitimın düzeltilmesi ge- rektiğini anımsatmak ama- cında olduklannı vurgula- ÇYDD Kadıköy ŞubesTnce Merdivenköy HaBt Kurtça Kültür Merkezi'nde "17 Nisan 1940tanJlNisanJ000'e60. Kuruhış,Yıh'Dda Köy Enstitüleri'' k«Mİu bir fbr«unduae»- lerKtLFonHndaKöyEDstitûsâmezunueeitimcilerbirarayaseldL ^ , - . . - . - — yan Gazalcı,"Bundan soo- ra da Köy Enstitüsü siste- mini, o sistemde uygulanan çağdaş eğitim ilkekrini bı- kıp usanmadan yeni ku- şaklara anlatmak gerekir. tarikatlardan ve eğfâmi araç olarak görenlerden, egrtimi kurtarmanm yohı aydmlanmaa köy enstitü- leri ükekrhıi yeniden uygu- lamak ve bu günfi utusça bayram olarak kutiamak- tn-" dedi. Çağdaş Yaşamı Destek- leme Derneği (ÇYDD) Kadıköy Şubesi'nce Mer- divenköy Halit Kurtça Kültür Merkezi'nde "17 Nisan 1940tan 17 Nfaan 2000'e 60. Kundtts Yı- ı'ndaKöy Emtitüfcrl" ko- nulu bir forum dûzenlendi. Köy Enstitüsü mezunu eğıtımcılerin biraraya gel- diği forumda konuşan ÇY- DD Kadıköy Şube Başka- m Ümran Altay, dernek olarak Türkiye'nin dört bir yanına yayılan şubeleri ve bu şubelerdeki üyelen ara- cılığıyla Köy Enstitülen'ni canlandırmayı amaçladık- lannı söyledi.Foruma baş- kanlık eden eğıtımcı Sabri Özer, Köy Enstitüsü denı- lince imece, kitap ve de- mokrasinin akla geldiğini vurguladı. Eğıtımcı Mus- tafa Karaköse, Köy Ensti- tülen'nde kıtap okumanın, okuma saatlenyle zorunlu tutulduğunu anımsatarak enstıtülerde Hınt klasıkle- nnden Yunan klasiklenne dek her türlü üstün fıkır ve edebıyat esennin okutul- duğunu söyledi. Eğitimcı Hanme Koca- taş da köylü çocuklannın, kız-erkek aynmı yapıl- maksızm enstıtülerde çe- şitli alanlarda köylerin ge- reksinımlenne uygun in- ' sanlâr olarak yetiştırildîği- i k V ^ KamDanvAriston 0 aklınızın bir kösesindeyse eğer... Hemen karar vermeye Yl. Pî% 0800 :£ F#,.>«* 2114043 S ü I laııyınıiM. 10-» M» So M W n«h Aristondan çifte firsat! tndesit mıni buzdolabı hediyeiı Ariston No-Frost Buzdolapları, çok uygun odeme koşullartyla sizleri bekliyor. Ayrıca tum Aristonlar için hâiâ Şubat fiyatları geçerli. Acele edin, Ariston Yetkili Satıcıtarı'ndakt bu çifte şansı kaçırmayın! ARI5TON ARAYIŞ TOKTAM1Ş ATEŞ Şiddet EğiUmi Birkaç gün önce; çok satan gazetelerimizden bi- rinde, polis örgütünün kuruluşunun 115. yıldönü- mü nedeniyle doğuda bır ilimizde yapılan geçit tö- reninden bir fotograf vardı. Bu fotoğrafta, babası özel tim mensubu olan sevimli bir kız, elinde oto- matik bir tüfekle poz veriyordu. Aynı gün, bir başka çok satan gazeteden aradı- larve bu görüntüyle ilgili olarak düşüncelerimi sor- dular. Böyle bir görüntünün ve bu yaştaki bir ço- cuğun eline silah verilmesinin, çocuk ruhunda "şiddet eğilımi" yaratabıleceğini; fakat bunun ya- nı sıra, "devlete sahip çıkmaktan" kaynaklanan bir "yurtsevehik" duygusunu da şiddetlendirebi- leceğini dile getirdim. Aynı gün söz konusu ilin emniyet müdüründen bir telefon akjım. Anlamlandıramadığım bir duy- gusallık içindeydi ve bu haberi yapan muhabirar- kadaşı suçluyordu. "Yapılan haberi size fakslaya- ytm hocam" dedi. Memnun olacağımı ve bir yan- lışiık varsa düzeltecegımı söyledım. Bir gün sonra garip bir faks aldım. Sayın müdü- rün, yapmış olduğum yorumu, "üzüntüyte oku- muş bulunduğunu" şaşkınlıkla öğrendim. "Basın yoiuyla yanıltılmam nedeniyle tekzibi konusunu takdiherime sunan" sayın müdür, gönderdiği fak- sın son paragrafında şu satııiara yer veriyordu: (Imla ve noktâama hatalanna dokunmadım) "El- bette BİZİM ÇOCUKLARIMIZ bu ülke geleceği için okuyacaklar, ilim adamı, öğretmen, mühen- diste olacaklar bu ülkeye hızmet venp Değeheh- ne sahip çıkacakiardır. Ancak her kanş toprağına binlerce ŞEHİD vermiş bu kutsal topraklar için ŞEHİDolmanın da kutsal olduğunu bileceklerge- rekirse de ŞEHİD olacaklardır." Benim yorumumla bunlar arasında ne iigi var? Bana öyle geliyor ki; bu anlayış, çocuklanmızın kafalanndaki şiddet duygusunu, ellerindekı oto- matik tüfeklerden daha fazla körükleyebilir. • • • Adliye koridorlan ve adliye çıkışlanndaki perva- sız kavga ve saldınlara, nicedir tçertiyordum. "Bun- lan neden tutuklamazlar" diye düşünüyordum. Üç-beş ay önce saldırganlardan bir bölümünün tu- tuklandıklannı öğrenerek memnun olmuştum. Bel- ki yanılıyorum, ama sanki bu türden görüntüler de azalmış gıbiydi. Geçen hafta, bu konuda en sabıkalı kent olan Adana'da, adliye çıkışında, gene onlarca insan birbirine girdi. Televizyonda, bir bölümünün gözal- tına alındığını söylediler. Umanm "cayd/nc/" bir bi- çimde cezalandınlırlar. Zira insanlann "dağbaşın- da" gibi kavga etme alışkanlıklannın doğması, çok rahatsızlık veriyor. Toplumumuzdaki "şiddeteğiliminin" acı birgös- tergesi bu. ••• Garip bir millet olduk. Son derece munis ve ita- atkâr görünen ve neredeyse "Vurbaşına al lokma- sını" diyebileceğimiz insanlar; sırasında inanılmaz derecede şiddet esiri olabiliyortar. Kansını döyen koca mı istersiniz, çocuğunu döven anne mfisier- siniz, öğrencisine şiddet uygulayan öğretmOfrmi istersiniz... Hepsi var. Bunun bir eğitim meselesi olduğunu söylemek doğru değıl. Zıra özellikle kansına şiddet uygula- yan öyle insanlar var kı; bunlann, eğitım sorunu ol- duğunu söylemek çok zor. Bu durum, olsa olsa "genetik" bir bozukluğun sonucu. Ve bu utanç ve- rici durumdan, milletçe nasıl kurtulacağımızı bile- miyorum. Bu arada kimileri; özellikle kadına yönelik şid- detin kökeninde, "ekonomikgüç"ü görmek ıstiyor. Bence bu da açıklayıcı değil. Zıra toplumumuzda ekonomik gücü elde etmiş ve saygın bır yer sağ- lamtş kadınlanmız arasında da, kocasından dayak yiyenler var. Yani, içinden çıkılacak gibi değil. • • • Beni en çok endişelendiren "şiddet" spor alan- lannda, daha doğrusu futbol sahalannda gördü- ğümüz şiddet. Bu şiddet, spor salonlanna da stç- nyor. Geçen hafta lzmir"de, bir bayan voleybol ma- çi seyirciien arasında bıçak, satır vb. türünden ke- sici aletler "konuştu". Bu işin sonu nereye vara- cak. Futbol sahalannda, sporculann kendi aralann- daki kavgalar ve hakemlere yönelen şiddet, daha "kitleset" çatışmalara dönecek diye korkuyorum. Zira bizde, kent ve kasaba "alt kimlikleri" çok önemsenir ve insanlanmız çok duygusallaşırlar. Hele bir de "haksızlığa uğradıklanna" gerçekten inanıriarsa, yapmayacaklan çılgınlık yoktur. (Çok kısa sürse bile...) • • • Ne yapıp yapıp, toplumumuzdaki şiddet eğilim- lerinin önünü almamız gerekiyor. Henüz vakit varken... Resim ve heykel sergisi açacaklar EnstitüKi profesörler kaynağma dönüyor *f* Hara G ea. hn «Jto ııd^ıı >'ıı i tstanbul Haber Servia- Köy Enstitüsü kökenli profesörler, Türkiye'nin 7 coğrafî bölgesinde enstitülerin bulunduğu illerde çeşitli etkinlikler gerçekleştirecekler. Enstıtülü hocalar, etkınliklerde resim ve heykel sergisı açacaklar, kitap imzalayacak ve panel düzenleyecekler. Köy Enstitüsü kökenli profesörler, enstitülerin bulunduğu Kırklareli (Kepütepe), Sakarya (Arifıye), Kastamonu (Gölköy), Samsun (Akpmar), Trabzon (Beşikdüzü), Kars (Cılavuz), Babkesir (Savaştepe), Ankara (Hasanoğlan) Sıvas (Yüdızeli), Erzurum (PulunX îzrnir (Kızılçullu), Eskişehir (Çifteler), Konya (îvriz), Kayseri (Pazarören), Malatya (Akçadağ), Diyarbakır (Dicle), Van (Eriş), Aydm (Ortaklar) Isparta (Gönen), Antalya (Aksu), Adana'da (Düziçi) resim ve heykel sergisi açacak, kitap imzalayacak ve panel düzenleyecekler. Yıl boyunca sfirecek Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinde gerçekleştirilecek etkinlikler, yıl boyunca yinelenecek. Anadolu'da yayılacak bu etkinlikler kapsamında, enstıtü mezunlanrun kitap ve sanatsal çalışmalan yer alacak. Sergide Köy Enstitüsü kökenli profesörler tsmail Avcı, Ramiz Aydm, tsa Başhoğhı, Halis Biçer, Ali Candaş, Mehmet Ozet, İsmail Gûmüş, Şedat Tosun ve Ülkü Ünal'ın resim ve heykel çalışmalan yer alacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear