25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 NİSAN 2000 CUMARTESİ OluAYLıAJt \ha olay.gorus@cumhuriyet.com.tr - : * • <-' Yeni Bir Petrtol Bunalımı.;. Prof. Dr. Bahattin BAYSAL Türkiye BilimlerAkademisi S on aylarda dünya ham petrol fiyatla- nndaki yük- selmeninyurt ekonomisini olumsıız yönde etkiledi- ği, enflasyonu denetim al- tına alma çabalannı çıkrna- za soktuğu görülüyor. Öte yandan fıyat artışlannın geçici olduğu, varili 30 dolan aşan ham petrol fi- yatlannın önümüzdeki ay- larda yeniden düşeceği söylentileri, özellikle bor- sa yatınmcılan tarafindan ileri sürülüyor. Dünya ekonomisi, ener- ji ve ulaşım sorunlan ıçin yaşamsal önem taşıyan petrol konusunda, gûnlük vurguncu (spekülatif) yo- rumlardışında bilgi veren güvenilir kaynaklar, dün- yada petrol üretim ve tü- keümi sorunlannda bır kri- zin yaklaşüğını bildiriyor. Bu krize yol açan neden- leri incelemenin yararlı olacağını sanıyorum. Dünyada petrol kaynak- lannın sınırlı olduğu, yıl- lardan beri biliniyor. Pet- rol tüketimindeki hızlı ar- tışlan karşılamak için, ye- ni hidrokarbon alanJannın bulunması ve petrol üreti- minin hızlandınlmasını amaçlayan yeni teknoloji- lerin sürekli olarak geliş- tirilmesı üzenndeki çaba- lar sûrdûrülüyor. Son 5 yıl- da, bilgısayar destekli, sis- mik progratnlann ve pet- rol aramalannın bir hayli etkin olduklan anlaşılıyor. Batı Afrika, Brezilya ve Meksika Körfezı'nin kıta sahanlıkJannda verimli petrol aramalan yapılmış- br. Ancak bazı güvenilir petrol jeologlan, tûketim hızındakı artışın, yeni bu- lunan yeraltı kaynaklan ile karşılanamadığını bil- diriyor. En büyûk petrol tüketi- ci ülke olan Amerika Bir- leşik Devletleri'nde üre- tim 1970'lerde en yüksek düzeye ulaşmıştı, daha sonra üretimin düştügü, 1982'den beri yabancı ham petrol alımının yükseldı- ği biliniyor. Bugünlerde, ABD pet- rol tüketiminin yansından fazlasını dışalım karşılı- yor. Yeni teknolojileri kul- lanarak yapılan petrol ara- malan için büyük yaünm- lar yapıldığı halde, ABD'de petrol rezervleri- nin azaldığı görülüyor. 1998'de rezervlerin 18.2 milyarvarile indiği, buna karşın yıllık tüketiminin 4 milyar varili aşöğı bili- niyor. Tum dünyada tûketim artıyor.Dünyanmgiderek artan bir hızla Basra Kör- fezikavnaklarma dayana- cağı kuşkusuzdur. Birkaç yıl içinde küresel tfiketi- minvüzde38ttei]&ztasıbu bölgedensağfaınacakfıcBu durumda büyûkfiyatar- Süleyman Demirel artık bir 'tarih' mi ol- du? Yedi kez başbakan, yedi yıl cumhur- başkanı!.. Parti genel başkanlıklan, kuru- culuklan! Askersel eylemle işten kopanlma, sürgünler, kapatılmalar... Hepsı, hepsi ge- ride mi kaldı? Demirel, Güniz Sokak'ta otu- rup 'birbılen' kişiliğiyle mı yetinecek? Yok- sa yeniden yollara mı düşecek, yeni bir partinın liden olarak?.. "Kurtar bizi baba" çığlıklan bir kez daha meydanlarda yükse- lecekmi? 1969'da 'Cumhuıiyette çıkan bir yazımı sizlere sunmak istiyorum: "Sülü'nûn Sını- fı". O günlerde, Demirel, ya Çoban Sülü ya da Morison Süleyman diye anılıyordu. Ikti- darda daha daha uzun kalmak için karşıdev- rimci görüşlen, atılımlan bizleri ürkütüyon si- yaset sahnesine çıkanlan genç mühendisin ülkeyi bir çıkmaza götürdüğü kuşkusu gün- den güne yaygınlaşıyordu. Işte o günlerde, bir çeşit uyan sayılabilecek bu yazıyı yaz- mıştım: • • • "Hemen hemen aynıyıllarda aynı sınıflar- daymışız. Oysa ikı yaş küçük benden! De- mekerken başlamış ilkokula, sınıfta da hiç kaJmamış. Islamköy llkokulu'na 1930'da girmiş, 1935'te bitirmiş, gitmiş Isparta Or- taokulu'na. Yıl 1935-36... Demirel'in, ozamankiadıyla DoJaksaoğ- kı Süleyman SamJ 'nın, köydeki adıyla Ço- ban Sülü'nûn yazgısı Islamköy'de dolarken benimki de Istanbul'da doluyormuş. Or- taokul günlerine dönüverdim birden. Dû- şûnûrdüm bazen, benim kuşağımdan bi- h de günü gelip hükümet yönetiminde önemli görevlere geçecek mi diye! Ders- te dalar gıderdim bu hayalleıie... O za- EVET/HAYIR OKTAY AKBAL SüÜi'nüı Smfı' manlar bakanlar, başbakanlar hep göste- rişlikişilerdi; beyfendiler, paşalar... Bır gün benim kuşağımdan bir insanın da onlann koltuğuna oturabileceğını nedense aklım almazdı. Isparta Ortaokulu'ndaki bırSûley- man da o günlerde böyle şeyfer düşünûr müydü acaba? Eski bır gazeteden kopanlmış bir resim varşimdiönümde. Birkesekâğtdindan, bel- ki de bir paketten kopanlmış: Islamköy //- kokulu'nun birinci sınıft. Otuz altı öğrenci. Içlerinde yalnız ikisi ksz. Hele öndeki kızın gözlerinde zekâ krvtlctmlan yanıyor. Süley- man, ûçûncü sıranın başında. Arkadaşlan gibi o da, objektifin ta ıçine bakmış. Ama bir farkla, elindeki okuma kitabını göster- meyı unutmadan...Atatikk'ûn resmi var eHndekikJtapta. Bağrma nasıl dasıhsıhbas- mış! Nasıl da Ata 'sıyla birlikte çıkmasını is- temiş resminin! Şimdi çekse de önüne, tek tek incelese arkadaşlannın yüzlerini. Hepşini tanıyacak elbet Benim de ilkokul birinci sınıfımın res- mi var. Bizyirmi kişiyiz. Yabancı bir okukın ilksınıfı, ancakyanmız Türk. öğretmenimiz bir matmazel. fki resim arasında büyük ay- nm var. Bizimkınde hepımiz yepyeni giysi- leriçındeyiz. Çoğumuz kravatiıyız. Ayakka- bılar pariak, kazaklar renk renk, saçlar ta- ralı... Belli, durumu iyi kentsoyiu çocuklan bunlari Hatınanm, kjminin babası doktor, ki- minin avukat, kiminin tüccardı. Sülü'nûn sınıfı da hemen aynı günlerde çektirmiş ol- matı bu resmi. Benim arkadaşlanmın hemen hepsi okudu, yûkseldi toplum yaşamında. Ya Sülü'nûn sınrfarkadaşlan?.. Ne oldu on- lar? Içlerinden bir başbakan çıkardılar. Baş- ka? O kadarl.. O çocuklar, o ikı kız belki il- kokulu bile bıtiremedı. Içlennden kaçı or- tayı, liseyi tamamladı? Hele yükseköğre- nim yapma olanağı Sülû'den başkasının payına düştü mü? Politikacı Demirel'e birşeyler, hayır, çok, pek çok şey anlatmalı bu resim. O günkü arkadaşlannın bugün ne olduklannı dûşün- dürmeli. Niye yan yolda kaldılar, niye oku- yamadılar? Bugün bile Anadolu insanı oku- ma yazma, eğitimden geçme olanağından da hâlâ niye yoksun? Bunlan, bunlar gibi daha neleri neleri... Bütûn bu sorunlar kat kat çoğuyla karştmtzda şimdi. Ama o, bû- tün bu çetın sorunlara bir çözüm yolu ara- yacak, bulacakbirdurumda. 'Ben çıktım ya, geriye kalanlardan bana ne' dememesige- reken bir düzeyde... En çok, pml pınl bakışlı kızı merak ettim. Ne oldu o koca gözlü kız? O kendine gü- venen köy çocuklanyaşam rüzgânannda ne- relere savruldular?" Süleyman Demirel'i, bir anlığına olsun geçmişe götürmek, Sülü'lük günlenni yaşa- tabilmek için bu eskı yazımı bır armağan olarak sunmak istedim. Belki, Güniz So- kaktaki evin penceresinde oturup geçmişi düşünür; o koca gözlü kızı, yaşamda sav- rulup giden arkadaşlannı, sonra da kırk yıl- lık politikacılık serüvenini, nereden nerelere gekjiğini... Işte böyle şeyleri!.. HALKBANK TÜRKİYE HALK BANKASI b^an, kesmtüerve ekono- nükgöçlûkkryenidengûn- deme gekbüir. Yani, tarih yinelenebüir. Amerika Birleşik Dev- letleri ve öteki ılen ülke- ler, petrole daha az daya- lı bir konuma geçme yö- nünde araştırmalar yapı- yor. Ancak önümüzdeki 10-15 yıl içinde bu araş- nrmalann petrol tuketımi- nı önemli ölçüde düşüre- bileceği beklenmiyor. Yeni bırpetrol bunalımı- nı önlemek için Birleşik Devletler'in ham petrol kaynaklan dışındakı kay- naklarla ilgılendıği görü- lüyor. Kanada'nın Alber- ta eyaletinde genış birböl- gede 1.7 trilyon varil do- laylannda bitüm yatakla- nnın bulunduğu biliniyor. Bu büyük kaynağın, mev- cut teknik kapasite, üstün alet ve malzeme ve dene- yim göz önüne ahndığın- da, önemli bır potansıyel taşıdığı kuşkusuzdur. Bu bitümlerden, birmilyar va- rilin üstünde kaliteli ham petrol üretildiği, güncel tekniklerle bu kaynaktan 300 milyar varil ham pet- rol üretılebilecegi ve bu miktann Suudi Arabistan rezervlerinden fazla oldu- ğu anlaşılıyor Dünyada petrol piyasa- lan: 20. yüzyılda dünya petrol piyasalanna ege- men olan güçler büyük de- gışMklereugradı. 1930'lu yıllarda Teksas, üretimi arttınp azaltarak fıyatlan istedığı gıbı düşürüp yük- seltebıliyordu. 19605alın- da OPEC kuruldu. Tek- sas 'ın petrol üretimi 1960'lann sonunda düş- meye başladı. 1973 Arap- tsrail Savaşı sırasında OPEC dünya petrolünün yandan fazlasını üretir du- ruma geçti. OPEC'in Or- tadoğu ülkelerinin üretım- deki payı yüzde 36'ya yük- seldı. Araplar, Israil ile dost olan ülkelere petrol satışını durdurdu ve Orta- doğu petrolünün fiyatını dört kat artnrdı. Petrol üre- tımini artüramayan Tek- sas, fiyatların korkunç yükselişınde çaresiz kaldı. 1979'daîranDevrimlsıra- smda petrol tüketen ülke- lerin yeniden OPEC'in bo- yunduruğuna girdiğı gö- rüldü. Kuzey Denizi, Meksi- ka ve Aİaska'da üretim art- tığı halde ham petrolün varili 53 dolara kadar yük- seldi. Dünya petrol üreti- minın artması ile fiyatla- nn sürekli olarak düştügü ve 1986'da20dolar-varil minimum değerlerine in- diği, OPEC katkısının ise dünya üretımınin yüzde 32'sine gerilediği görül- dü. Ancak, 2000'li yıllara girerken durumun yeni- den tersine döndüğü an- laşılıyor. 1999-2009 yıl- lan döneminde dünya ham petrol tüketiminin artma- sı, OPEC dıştndaki ülke- lerde üretimin düşmesi ne- denleri ile Ortadoğu üre- nminin dünyadakınin yüz- de 50'sine ulaşacağı ön- görülüyor. Dünya petrol rezervlerinin yüzde 64'ünü denetleyen bu bölgenin 1973'ten daha güçlü bir durumda bulunacağı an- laşılıyor Benzerbirpetrol bunalımı yenilenebüir mi? Bu sorun bölgedeki siya- sal gelişmelere bağlı kal- maktadır. Hazer Denizi petrol ya- taklannın yaklaşan petrol bunabmını önleyecek ka- pasitede olup olmadığı bi- linmiyor. Hazer Denizi al- onda petrol bulunduğu 19. yüzyıldan beri biliniyor. 30 milyar varil ham petro- lün pompalanacak durum- da olduğu anlaşılıyor (Ku- zey Denizi petrolünün ya- nsı). Rezervin tümü üze- rinde çeşitli tahmınler ya- pılıyor. Petrol bonı hatla- n bir türiü gerçekleştiri- lemiyor. Bu bölge ıçin ya- pılacak iyimser tahminle- rin bile, dünyanın ham pet- rol tüketimini uzunca bir süre karşılamakta yetersiz kalacağı görülüyor. Tûridve'de dımımrTür- kıye'de elektrık enerjısi üzerindeki istatistik veri- ler son altı ayda o kadar gerçekçi ve o denli aynn- tüı açıklandı kı bunlan tek- rar etme yoluna girmeye- ceğim. Özetle söylemek gerekirse, 26300 Mega- wat'lık kurulu gücün hid- rolik ve fosil yakıt kulla- nan termik santrallar ara- sındakı dağılımı yaklaşık yan yanyadır. Yüzde 5 'lik bir artışı gerçekçi bir yak- laşım olarak kabul ediyo- rum. Bunun için her yıl yaklaşık 1500 MW'lıkek bır kapasıtenın devreye girmesi gerekmektedir. Türkiye'de iletim ve dağı- tımdan kaynaklanan elekt- rik enerjisi kayıplan yüz- de 20 dolaylannda bulunu- yor. Bu kayıplar yüzde 10'lara kadar ındirilebilir. Yukanda belirtilen fi- yat artışlan göz önünde tutulursa, doğalgaz ve fu- eloil gibi dış kaynaklı fo- sil yakıtlan kullanan sant- rallann ekonomiye büyük güçlüklergetireceği mey- dandadır. MTA tarafindan hazırlanan Türkiye Lin- yh EnvanterT 1993 yılı verilerine göre Türkiye'de 7.5 milyar ton görünür ve 1.7 milyar ton muhtemel olmak üzere toplam 9.2 milyar ton tutannda bü- yük bir linyit rezervi bu- lunuyor. Türkıye'nin yeni termik santrallar için lin- yit rezervlerini daha ge- niş ölçüde kullanması zo- runlu görülüyor. 1990'h yıllarda nükleer reaktörler başlangıçtaki al- benili durumunu yitirmiş- tir. özellikle Martl979'da Pensilvanya'daki "Three IVfile Island" Nükleer Güç Reaktörü'nde ve Nisan 1986'da Ukrayna'daki Çer- nobil Reaktörü'nde mey- dana gelen kazalar ve ra- por edilmeyen kazalar üze- nndekı kuşkular, dünya kamuoyunda büyük bır du- yarlığın oluşmasına yol açmıştır. Son yıllarda Amenka'da bilim çevre- lerinden bana söylenen, ABD'nin bu reaİctörler- den kurtulmak için bunla- n parasız vermeye hazır olduğudur. Kuşkusuz, nük- leer atıklann uygarlık için yaratngı büyük tehlike, bu reaktörlenn ileri ülkelerde, 21. yüzyıhn ilk çeyreğin- de devrini tamamlayacağı- nı belirtiyor. Türkiye 1970'hyıllann sonunda nükleer güç re- aktörü satın alabılırdı. Sa- yın Ecevit o yıllardakı gi- rişimleri ağırdan aldı. Ge- çen 20 yılda Türkiye'deki olumsuz gelışmeleri göz önüne alırsak, bu gecik- menin hayırlı olduğunu söylemekle yanılmış ol- mayız. 1986 Çernobil nük- leerkazasından sonra ilgi- li kurumlann ve yetkilile- rin tutumu bir sorumsuz- luk ve cehalet örneğidir. Geçen yaz Nükleer Mer- kez Müdürü'nün yardım- cılan ile bırlikte hurdacı- nın çöplüğünde günlerce kobalt-60 çubuğunu aradı- ğını televızyonda görünce nasıl dehşete kapıldığırru anlatamam. En iyi dilek- ler ve ümitlerle kurulan çağdaş kurumlar, partızan- lık ve hizipçUikle dejene- re olmakta ve Türkiye'nin uygarlık yanşındaki yolu- nu nkamaktadır. Memleketin elektrik enerjisi açığını kapatmak için gereklı ıse nükleer güç reaktörü nasılsa kurula- caknr. Birdeprem ya da iş- letme kazası durumunda Ağustos 1999 TÜPRAŞ yangınına benzerbir fela- ketle karşılaşmamak için, anahtar teslimi olarak ku- rulacak santralın işletme- sini de KWU gibi dene- yimli uluslararası bir şir- ketin yönetimine bırak- mak yararlı olur. İLAN Istanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesı'nin 2000/50- 158 sayı ve 24.3 2000 tanhli karan ile Kars, Merkez, Kaleiçi Mah. cılt: 0005, kütük sıra no: 19'da nüftısa ka- yıtlı Osman ve Saıme'den olma 19.9.1968 doğumlu Er- can Cankı'nın adının Lamıa, kayden erkek olan cinsıye- tmin kadın olarak değıştinlmesine karar verilmiştir, ılan ohmur. Basın: 18904 PENCERE CHP Ne Yapıyop?.. Parlamentodaki partiler elbirliğiyle hafkın canı- na okumak yolunda kürdili hicazkârdan peşrev yaptıkça, yandım Allah deyıp çare-i halâs arayan- lann aklına CHP geliyor - CHP nerede?.. Sahi nerede?.. • Kör tuttuğunu severmiş... Kulağıma geliyor: - Hüsamettin bûro kurmuş, deiege ayariamak için ûyelerden işe başlamış... - Haydar boş durmuyor... - Nazıf her gün telefon başında örgütünü ha- zırtamaya çalışıyor... - Neye hazırlanıyorlar?.. , - Kurultaya... - Neden?.. - BaykalV yeniden genel başkanlığa oturtmak için çalışıyohar... - Kimler?.. - Abi, bildiğin gibi değil, Attan ÖymenV düşü- rüp yine Baykal'ı getirecekler!.. • Baykalcılık CHP'de 1970'lerden beri sürüyor... Ecevit, 'lllallah'tieöi. Çekip gitti.. Partisini kurdu. Inönü dayanamadı.. Politikadan uzaklaştı. Murat Karayalçın arada kim vurduya gitti.. Sıra Altan öymen'de mi?.. Aferin Baykalcılar'a!.. Işlerini yanm bırakmasm- lar, CHP'yi parlamento dışında bıraktıklan yefrne- di, halkın açık seçik uyansına karşın partinin kö- küne kibrit suyu ekmeden tarihsel görevleri nok- talanmayacak!.. • Altan Oymen ne yapıyor?.. CHP'nin defterinde 1.300.000 üye vardı; parti- nin yapısı şaşkın bakkalın veresiye defteri gibiy- di; üye yazılımı tazelendi; yeniden başvuru 130.000 oldu. Derrtek ki üye görünen 10 kişiden 9'u CHP'Ii değilmiş... RezaletL Peki, sonra?.. CHP bu, söytenti bitmiyor; derler ki Parti Mec- lisi'nin şu kadan Baykalcı, bu kadan çeşitli grup- lardan oluşuyon 'Altanct'yok, öymen'in işi güç... Vay canına!.. Altan öymen de kervana katılıp partkJe Altan- cılıgı mı başlatsın?.. Diyorlar ki: - Yapı öylesine bozulmuş ki köktenci önlemler almadan düzelemez!.. Peki, Altan öymen ne yapacak?.. Ne yaparsa yapsın... Tam zamanıdır.. CHP'nin öıgütünü kısır çekişmelerden, küçük he- saplardan kurtanp halka yakışır bir yapıya kavuş- turmak liderin görevidir. • ,,.., Anadolu'nun Cumhuriyetdâvrimiyle mayaJan- masında CHP'nin işlevi büyük... Cumhuriyetçi yurttaşlar, kadınlar, erkekler, ço- cuklar, nineler, dedeler, gençler, aileler, Mustafa Kemal'i sevenler, Atatürkçü Düşünce Derne- ği'nden olanlar, ÇYDD'ye sevgtyle bakanlar, çalı- şanlar, Aydınlanmacılar, laik Cumhuriyetle sosyal demokrasinin Anadolu'da tohumlanıp çiçek aç- masındaki baharlann güzel öyküteriyie haşır ne- şir olanlar... özlem içindeler. CHP örgüt ıçindeki bitmez tükenmez dırdınyia halkın umutlannı karartmasın yeter... Eşref saatidir. .L ENİS COŞKUNdan yeni bir krtap... KÜRESEL CÖZALTI ELEKTRONİK GİZÜ DİNLEME VE GÖRÛNTÛLEME Teknoloji öylesine ilerledi ki, artık telefon ahizelerine, avi- zelere ya da tablolann arka- sına yerleştiriten böcekler ta- rih oldu. Günümüzde her şey elektronik... Yatak odanız bi- le elektronik gözaltnda... ABD, ECHELON projesi sa- yesinde Avrupa'da Ameri- kan şirketleri için bikjilertop- lamasının yanı sıra askeri karargâhlan da dinliyor... Ta- bii Türk Genelkurmayını da. Bu kitapta klasik teleku- laklaria birlikte en son gelişmiş elektronik koca kulak- larla sağlanan küresel gözaltının ulaştığı boyutlan bu- lacaksınız. Hem de Türkiye'deki ve dünyadaki en son uygulamalar ve bunlann hukuksal boyutlanyla.. Ümit Yayıncılık Konur Sok. 27/1 06640 Kızılay/ANKARA Tel: 0312 419 38 26-27 - Faks: 0312 417 56 68 ELMA VEIMEDİK21-25 Nlsan 4 Gece/5 Gün 3 * FLORAMS21 -25 Nlsan A Gece/5 Gun 3 * Ö2EL UÇAK ATilMA 299i28 Nısan-1 Mayıs 3» fc ^*^f PRAG i*« IM-. ®THY Î625$ MAKŞTE Uç»tt »totım. 0d« K*««llı torutUfnj. lahır tafln, tnralotor rrtıb^H» I KI,ınhlll:O21?.249 52 1 1 - Ank.ıu.Q312 4 1O r ,6 OO Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır. ' Kalbinizi koruyun. TÜRKKALPVAKFI J - 19 Mayıs Cd. No: 8 Şışli/İSTANBUL Tel: (0212) 212 07 07 (pbx)10Hat Faks- (0212) 212 68 35
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear