Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15 NİSAN 2000 CUMARTESİ
OluAYLıAJt \ha olay.gorus@cumhuriyet.com.tr
- : * • <-'
Yeni Bir Petrtol Bunalımı.;.
Prof. Dr. Bahattin BAYSAL Türkiye BilimlerAkademisi
S
on aylarda
dünya ham
petrol fiyatla-
nndaki yük-
selmeninyurt
ekonomisini
olumsıız yönde etkiledi-
ği, enflasyonu denetim al-
tına alma çabalannı çıkrna-
za soktuğu görülüyor. Öte
yandan fıyat artışlannın
geçici olduğu, varili 30
dolan aşan ham petrol fi-
yatlannın önümüzdeki ay-
larda yeniden düşeceği
söylentileri, özellikle bor-
sa yatınmcılan tarafindan
ileri sürülüyor.
Dünya ekonomisi, ener-
ji ve ulaşım sorunlan ıçin
yaşamsal önem taşıyan
petrol konusunda, gûnlük
vurguncu (spekülatif) yo-
rumlardışında bilgi veren
güvenilir kaynaklar, dün-
yada petrol üretim ve tü-
keümi sorunlannda bır kri-
zin yaklaşüğını bildiriyor.
Bu krize yol açan neden-
leri incelemenin yararlı
olacağını sanıyorum.
Dünyada petrol kaynak-
lannın sınırlı olduğu, yıl-
lardan beri biliniyor. Pet-
rol tüketimindeki hızlı ar-
tışlan karşılamak için, ye-
ni hidrokarbon alanJannın
bulunması ve petrol üreti-
minin hızlandınlmasını
amaçlayan yeni teknoloji-
lerin sürekli olarak geliş-
tirilmesı üzenndeki çaba-
lar sûrdûrülüyor. Son 5 yıl-
da, bilgısayar destekli, sis-
mik progratnlann ve pet-
rol aramalannın bir hayli
etkin olduklan anlaşılıyor.
Batı Afrika, Brezilya ve
Meksika Körfezı'nin kıta
sahanlıkJannda verimli
petrol aramalan yapılmış-
br. Ancak bazı güvenilir
petrol jeologlan, tûketim
hızındakı artışın, yeni bu-
lunan yeraltı kaynaklan
ile karşılanamadığını bil-
diriyor.
En büyûk petrol tüketi-
ci ülke olan Amerika Bir-
leşik Devletleri'nde üre-
tim 1970'lerde en yüksek
düzeye ulaşmıştı, daha
sonra üretimin düştügü,
1982'den beri yabancı ham
petrol alımının yükseldı-
ği biliniyor.
Bugünlerde, ABD pet-
rol tüketiminin yansından
fazlasını dışalım karşılı-
yor. Yeni teknolojileri kul-
lanarak yapılan petrol ara-
malan için büyük yaünm-
lar yapıldığı halde,
ABD'de petrol rezervleri-
nin azaldığı görülüyor.
1998'de rezervlerin 18.2
milyarvarile indiği, buna
karşın yıllık tüketiminin
4 milyar varili aşöğı bili-
niyor.
Tum dünyada tûketim
artıyor.Dünyanmgiderek
artan bir hızla Basra Kör-
fezikavnaklarma dayana-
cağı kuşkusuzdur. Birkaç
yıl içinde küresel tfiketi-
minvüzde38ttei]&ztasıbu
bölgedensağfaınacakfıcBu
durumda büyûkfiyatar-
Süleyman Demirel artık bir 'tarih' mi ol-
du? Yedi kez başbakan, yedi yıl cumhur-
başkanı!.. Parti genel başkanlıklan, kuru-
culuklan! Askersel eylemle işten kopanlma,
sürgünler, kapatılmalar... Hepsı, hepsi ge-
ride mi kaldı? Demirel, Güniz Sokak'ta otu-
rup 'birbılen' kişiliğiyle mı yetinecek? Yok-
sa yeniden yollara mı düşecek, yeni bir
partinın liden olarak?.. "Kurtar bizi baba"
çığlıklan bir kez daha meydanlarda yükse-
lecekmi?
1969'da 'Cumhuıiyette çıkan bir yazımı
sizlere sunmak istiyorum: "Sülü'nûn Sını-
fı". O günlerde, Demirel, ya Çoban Sülü ya
da Morison Süleyman diye anılıyordu. Ikti-
darda daha daha uzun kalmak için karşıdev-
rimci görüşlen, atılımlan bizleri ürkütüyon si-
yaset sahnesine çıkanlan genç mühendisin
ülkeyi bir çıkmaza götürdüğü kuşkusu gün-
den güne yaygınlaşıyordu. Işte o günlerde,
bir çeşit uyan sayılabilecek bu yazıyı yaz-
mıştım:
• • •
"Hemen hemen aynıyıllarda aynı sınıflar-
daymışız. Oysa ikı yaş küçük benden! De-
mekerken başlamış ilkokula, sınıfta da hiç
kaJmamış. Islamköy llkokulu'na 1930'da
girmiş, 1935'te bitirmiş, gitmiş Isparta Or-
taokulu'na. Yıl 1935-36...
Demirel'in, ozamankiadıyla DoJaksaoğ-
kı Süleyman SamJ 'nın, köydeki adıyla Ço-
ban Sülü'nûn yazgısı Islamköy'de dolarken
benimki de Istanbul'da doluyormuş. Or-
taokul günlerine dönüverdim birden. Dû-
şûnûrdüm bazen, benim kuşağımdan bi-
h de günü gelip hükümet yönetiminde
önemli görevlere geçecek mi diye! Ders-
te dalar gıderdim bu hayalleıie... O za-
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
SüÜi'nüı Smfı'
manlar bakanlar, başbakanlar hep göste-
rişlikişilerdi; beyfendiler, paşalar... Bır gün
benim kuşağımdan bir insanın da onlann
koltuğuna oturabileceğını nedense aklım
almazdı. Isparta Ortaokulu'ndaki bırSûley-
man da o günlerde böyle şeyfer düşünûr
müydü acaba?
Eski bır gazeteden kopanlmış bir resim
varşimdiönümde. Birkesekâğtdindan, bel-
ki de bir paketten kopanlmış: Islamköy //-
kokulu'nun birinci sınıft. Otuz altı öğrenci.
Içlerinde yalnız ikisi ksz. Hele öndeki kızın
gözlerinde zekâ krvtlctmlan yanıyor. Süley-
man, ûçûncü sıranın başında. Arkadaşlan
gibi o da, objektifin ta ıçine bakmış. Ama
bir farkla, elindeki okuma kitabını göster-
meyı unutmadan...Atatikk'ûn resmi var
eHndekikJtapta. Bağrma nasıl dasıhsıhbas-
mış! Nasıl da Ata 'sıyla birlikte çıkmasını is-
temiş resminin!
Şimdi çekse de önüne, tek tek incelese
arkadaşlannın yüzlerini. Hepşini tanıyacak
elbet Benim de ilkokul birinci sınıfımın res-
mi var. Bizyirmi kişiyiz. Yabancı bir okukın
ilksınıfı, ancakyanmız Türk. öğretmenimiz
bir matmazel. fki resim arasında büyük ay-
nm var. Bizimkınde hepımiz yepyeni giysi-
leriçındeyiz. Çoğumuz kravatiıyız. Ayakka-
bılar pariak, kazaklar renk renk, saçlar ta-
ralı... Belli, durumu iyi kentsoyiu çocuklan
bunlari Hatınanm, kjminin babası doktor, ki-
minin avukat, kiminin tüccardı. Sülü'nûn
sınıfı da hemen aynı günlerde çektirmiş ol-
matı bu resmi. Benim arkadaşlanmın hemen
hepsi okudu, yûkseldi toplum yaşamında.
Ya Sülü'nûn sınrfarkadaşlan?.. Ne oldu on-
lar? Içlerinden bir başbakan çıkardılar. Baş-
ka? O kadarl.. O çocuklar, o ikı kız belki il-
kokulu bile bıtiremedı. Içlennden kaçı or-
tayı, liseyi tamamladı? Hele yükseköğre-
nim yapma olanağı Sülû'den başkasının
payına düştü mü?
Politikacı Demirel'e birşeyler, hayır, çok,
pek çok şey anlatmalı bu resim. O günkü
arkadaşlannın bugün ne olduklannı dûşün-
dürmeli. Niye yan yolda kaldılar, niye oku-
yamadılar? Bugün bile Anadolu insanı oku-
ma yazma, eğitimden geçme olanağından
da hâlâ niye yoksun? Bunlan, bunlar gibi
daha neleri neleri... Bütûn bu sorunlar kat
kat çoğuyla karştmtzda şimdi. Ama o, bû-
tün bu çetın sorunlara bir çözüm yolu ara-
yacak, bulacakbirdurumda. 'Ben çıktım ya,
geriye kalanlardan bana ne' dememesige-
reken bir düzeyde...
En çok, pml pınl bakışlı kızı merak ettim.
Ne oldu o koca gözlü kız? O kendine gü-
venen köy çocuklanyaşam rüzgânannda ne-
relere savruldular?"
Süleyman Demirel'i, bir anlığına olsun
geçmişe götürmek, Sülü'lük günlenni yaşa-
tabilmek için bu eskı yazımı bır armağan
olarak sunmak istedim. Belki, Güniz So-
kaktaki evin penceresinde oturup geçmişi
düşünür; o koca gözlü kızı, yaşamda sav-
rulup giden arkadaşlannı, sonra da kırk yıl-
lık politikacılık serüvenini, nereden nerelere
gekjiğini... Işte böyle şeyleri!..
HALKBANK
TÜRKİYE HALK BANKASI
b^an, kesmtüerve ekono-
nükgöçlûkkryenidengûn-
deme gekbüir. Yani, tarih
yinelenebüir.
Amerika Birleşik Dev-
letleri ve öteki ılen ülke-
ler, petrole daha az daya-
lı bir konuma geçme yö-
nünde araştırmalar yapı-
yor. Ancak önümüzdeki
10-15 yıl içinde bu araş-
nrmalann petrol tuketımi-
nı önemli ölçüde düşüre-
bileceği beklenmiyor.
Yeni bırpetrol bunalımı-
nı önlemek için Birleşik
Devletler'in ham petrol
kaynaklan dışındakı kay-
naklarla ilgılendıği görü-
lüyor. Kanada'nın Alber-
ta eyaletinde genış birböl-
gede 1.7 trilyon varil do-
laylannda bitüm yatakla-
nnın bulunduğu biliniyor.
Bu büyük kaynağın, mev-
cut teknik kapasite, üstün
alet ve malzeme ve dene-
yim göz önüne ahndığın-
da, önemli bır potansıyel
taşıdığı kuşkusuzdur. Bu
bitümlerden, birmilyar va-
rilin üstünde kaliteli ham
petrol üretildiği, güncel
tekniklerle bu kaynaktan
300 milyar varil ham pet-
rol üretılebilecegi ve bu
miktann Suudi Arabistan
rezervlerinden fazla oldu-
ğu anlaşılıyor
Dünyada petrol piyasa-
lan: 20. yüzyılda dünya
petrol piyasalanna ege-
men olan güçler büyük de-
gışMklereugradı. 1930'lu
yıllarda Teksas, üretimi
arttınp azaltarak fıyatlan
istedığı gıbı düşürüp yük-
seltebıliyordu. 19605alın-
da OPEC kuruldu. Tek-
sas 'ın petrol üretimi
1960'lann sonunda düş-
meye başladı. 1973 Arap-
tsrail Savaşı sırasında
OPEC dünya petrolünün
yandan fazlasını üretir du-
ruma geçti. OPEC'in Or-
tadoğu ülkelerinin üretım-
deki payı yüzde 36'ya yük-
seldı. Araplar, Israil ile
dost olan ülkelere petrol
satışını durdurdu ve Orta-
doğu petrolünün fiyatını
dört kat artnrdı. Petrol üre-
tımini artüramayan Tek-
sas, fiyatların korkunç
yükselişınde çaresiz kaldı.
1979'daîranDevrimlsıra-
smda petrol tüketen ülke-
lerin yeniden OPEC'in bo-
yunduruğuna girdiğı gö-
rüldü.
Kuzey Denizi, Meksi-
ka ve Aİaska'da üretim art-
tığı halde ham petrolün
varili 53 dolara kadar yük-
seldi. Dünya petrol üreti-
minın artması ile fiyatla-
nn sürekli olarak düştügü
ve 1986'da20dolar-varil
minimum değerlerine in-
diği, OPEC katkısının ise
dünya üretımınin yüzde
32'sine gerilediği görül-
dü.
Ancak, 2000'li yıllara
girerken durumun yeni-
den tersine döndüğü an-
laşılıyor. 1999-2009 yıl-
lan döneminde dünya ham
petrol tüketiminin artma-
sı, OPEC dıştndaki ülke-
lerde üretimin düşmesi ne-
denleri ile Ortadoğu üre-
nminin dünyadakınin yüz-
de 50'sine ulaşacağı ön-
görülüyor. Dünya petrol
rezervlerinin yüzde 64'ünü
denetleyen bu bölgenin
1973'ten daha güçlü bir
durumda bulunacağı an-
laşılıyor Benzerbirpetrol
bunalımı yenilenebüir mi?
Bu sorun bölgedeki siya-
sal gelişmelere bağlı kal-
maktadır.
Hazer Denizi petrol ya-
taklannın yaklaşan petrol
bunabmını önleyecek ka-
pasitede olup olmadığı bi-
linmiyor. Hazer Denizi al-
onda petrol bulunduğu 19.
yüzyıldan beri biliniyor.
30 milyar varil ham petro-
lün pompalanacak durum-
da olduğu anlaşılıyor (Ku-
zey Denizi petrolünün ya-
nsı). Rezervin tümü üze-
rinde çeşitli tahmınler ya-
pılıyor. Petrol bonı hatla-
n bir türiü gerçekleştiri-
lemiyor. Bu bölge ıçin ya-
pılacak iyimser tahminle-
rin bile, dünyanın ham pet-
rol tüketimini uzunca bir
süre karşılamakta yetersiz
kalacağı görülüyor.
Tûridve'de dımımrTür-
kıye'de elektrık enerjısi
üzerindeki istatistik veri-
ler son altı ayda o kadar
gerçekçi ve o denli aynn-
tüı açıklandı kı bunlan tek-
rar etme yoluna girmeye-
ceğim. Özetle söylemek
gerekirse, 26300 Mega-
wat'lık kurulu gücün hid-
rolik ve fosil yakıt kulla-
nan termik santrallar ara-
sındakı dağılımı yaklaşık
yan yanyadır. Yüzde 5 'lik
bir artışı gerçekçi bir yak-
laşım olarak kabul ediyo-
rum. Bunun için her yıl
yaklaşık 1500 MW'lıkek
bır kapasıtenın devreye
girmesi gerekmektedir.
Türkiye'de iletim ve dağı-
tımdan kaynaklanan elekt-
rik enerjisi kayıplan yüz-
de 20 dolaylannda bulunu-
yor. Bu kayıplar yüzde
10'lara kadar ındirilebilir.
Yukanda belirtilen fi-
yat artışlan göz önünde
tutulursa, doğalgaz ve fu-
eloil gibi dış kaynaklı fo-
sil yakıtlan kullanan sant-
rallann ekonomiye büyük
güçlüklergetireceği mey-
dandadır. MTA tarafindan
hazırlanan Türkiye Lin-
yh EnvanterT 1993 yılı
verilerine göre Türkiye'de
7.5 milyar ton görünür ve
1.7 milyar ton muhtemel
olmak üzere toplam 9.2
milyar ton tutannda bü-
yük bir linyit rezervi bu-
lunuyor. Türkıye'nin yeni
termik santrallar için lin-
yit rezervlerini daha ge-
niş ölçüde kullanması zo-
runlu görülüyor.
1990'h yıllarda nükleer
reaktörler başlangıçtaki al-
benili durumunu yitirmiş-
tir. özellikle Martl979'da
Pensilvanya'daki "Three
IVfile Island" Nükleer Güç
Reaktörü'nde ve Nisan
1986'da Ukrayna'daki Çer-
nobil Reaktörü'nde mey-
dana gelen kazalar ve ra-
por edilmeyen kazalar üze-
nndekı kuşkular, dünya
kamuoyunda büyük bır du-
yarlığın oluşmasına yol
açmıştır. Son yıllarda
Amenka'da bilim çevre-
lerinden bana söylenen,
ABD'nin bu reaİctörler-
den kurtulmak için bunla-
n parasız vermeye hazır
olduğudur. Kuşkusuz, nük-
leer atıklann uygarlık için
yaratngı büyük tehlike, bu
reaktörlenn ileri ülkelerde,
21. yüzyıhn ilk çeyreğin-
de devrini tamamlayacağı-
nı belirtiyor.
Türkiye 1970'hyıllann
sonunda nükleer güç re-
aktörü satın alabılırdı. Sa-
yın Ecevit o yıllardakı gi-
rişimleri ağırdan aldı. Ge-
çen 20 yılda Türkiye'deki
olumsuz gelışmeleri göz
önüne alırsak, bu gecik-
menin hayırlı olduğunu
söylemekle yanılmış ol-
mayız. 1986 Çernobil nük-
leerkazasından sonra ilgi-
li kurumlann ve yetkilile-
rin tutumu bir sorumsuz-
luk ve cehalet örneğidir.
Geçen yaz Nükleer Mer-
kez Müdürü'nün yardım-
cılan ile bırlikte hurdacı-
nın çöplüğünde günlerce
kobalt-60 çubuğunu aradı-
ğını televızyonda görünce
nasıl dehşete kapıldığırru
anlatamam. En iyi dilek-
ler ve ümitlerle kurulan
çağdaş kurumlar, partızan-
lık ve hizipçUikle dejene-
re olmakta ve Türkiye'nin
uygarlık yanşındaki yolu-
nu nkamaktadır.
Memleketin elektrik
enerjisi açığını kapatmak
için gereklı ıse nükleer güç
reaktörü nasılsa kurula-
caknr. Birdeprem ya da iş-
letme kazası durumunda
Ağustos 1999 TÜPRAŞ
yangınına benzerbir fela-
ketle karşılaşmamak için,
anahtar teslimi olarak ku-
rulacak santralın işletme-
sini de KWU gibi dene-
yimli uluslararası bir şir-
ketin yönetimine bırak-
mak yararlı olur.
İLAN
Istanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesı'nin 2000/50-
158 sayı ve 24.3 2000 tanhli karan ile Kars, Merkez,
Kaleiçi Mah. cılt: 0005, kütük sıra no: 19'da nüftısa ka-
yıtlı Osman ve Saıme'den olma 19.9.1968 doğumlu Er-
can Cankı'nın adının Lamıa, kayden erkek olan cinsıye-
tmin kadın olarak değıştinlmesine karar verilmiştir, ılan
ohmur.
Basın: 18904
PENCERE
CHP Ne Yapıyop?..
Parlamentodaki partiler elbirliğiyle hafkın canı-
na okumak yolunda kürdili hicazkârdan peşrev
yaptıkça, yandım Allah deyıp çare-i halâs arayan-
lann aklına CHP geliyor
- CHP nerede?..
Sahi nerede?..
•
Kör tuttuğunu severmiş...
Kulağıma geliyor:
- Hüsamettin bûro kurmuş, deiege ayariamak
için ûyelerden işe başlamış...
- Haydar boş durmuyor...
- Nazıf her gün telefon başında örgütünü ha-
zırtamaya çalışıyor...
- Neye hazırlanıyorlar?.. ,
- Kurultaya...
- Neden?..
- BaykalV yeniden genel başkanlığa oturtmak
için çalışıyohar...
- Kimler?..
- Abi, bildiğin gibi değil, Attan ÖymenV düşü-
rüp yine Baykal'ı getirecekler!..
•
Baykalcılık CHP'de 1970'lerden beri sürüyor...
Ecevit, 'lllallah'tieöi.
Çekip gitti..
Partisini kurdu.
Inönü dayanamadı..
Politikadan uzaklaştı.
Murat Karayalçın arada kim vurduya gitti..
Sıra Altan öymen'de mi?..
Aferin Baykalcılar'a!.. Işlerini yanm bırakmasm-
lar, CHP'yi parlamento dışında bıraktıklan yefrne-
di, halkın açık seçik uyansına karşın partinin kö-
küne kibrit suyu ekmeden tarihsel görevleri nok-
talanmayacak!..
•
Altan Oymen ne yapıyor?..
CHP'nin defterinde 1.300.000 üye vardı; parti-
nin yapısı şaşkın bakkalın veresiye defteri gibiy-
di; üye yazılımı tazelendi; yeniden başvuru 130.000
oldu. Derrtek ki üye görünen 10 kişiden 9'u CHP'Ii
değilmiş...
RezaletL
Peki, sonra?..
CHP bu, söytenti bitmiyor; derler ki Parti Mec-
lisi'nin şu kadan Baykalcı, bu kadan çeşitli grup-
lardan oluşuyon 'Altanct'yok, öymen'in işi güç...
Vay canına!..
Altan öymen de kervana katılıp partkJe Altan-
cılıgı mı başlatsın?..
Diyorlar ki:
- Yapı öylesine bozulmuş ki köktenci önlemler
almadan düzelemez!..
Peki, Altan öymen ne yapacak?..
Ne yaparsa yapsın...
Tam zamanıdır..
CHP'nin öıgütünü kısır çekişmelerden, küçük he-
saplardan kurtanp halka yakışır bir yapıya kavuş-
turmak liderin görevidir.
•
,,.., Anadolu'nun Cumhuriyetdâvrimiyle mayaJan-
masında CHP'nin işlevi büyük...
Cumhuriyetçi yurttaşlar, kadınlar, erkekler, ço-
cuklar, nineler, dedeler, gençler, aileler, Mustafa
Kemal'i sevenler, Atatürkçü Düşünce Derne-
ği'nden olanlar, ÇYDD'ye sevgtyle bakanlar, çalı-
şanlar, Aydınlanmacılar, laik Cumhuriyetle sosyal
demokrasinin Anadolu'da tohumlanıp çiçek aç-
masındaki baharlann güzel öyküteriyie haşır ne-
şir olanlar...
özlem içindeler.
CHP örgüt ıçindeki bitmez tükenmez dırdınyia
halkın umutlannı karartmasın yeter...
Eşref saatidir.
.L
ENİS COŞKUNdan yeni bir krtap...
KÜRESEL CÖZALTI
ELEKTRONİK GİZÜ DİNLEME VE GÖRÛNTÛLEME
Teknoloji öylesine ilerledi ki,
artık telefon ahizelerine, avi-
zelere ya da tablolann arka-
sına yerleştiriten böcekler ta-
rih oldu. Günümüzde her şey
elektronik... Yatak odanız bi-
le elektronik gözaltnda...
ABD, ECHELON projesi sa-
yesinde Avrupa'da Ameri-
kan şirketleri için bikjilertop-
lamasının yanı sıra askeri karargâhlan da dinliyor... Ta-
bii Türk Genelkurmayını da. Bu kitapta klasik teleku-
laklaria birlikte en son gelişmiş elektronik koca kulak-
larla sağlanan küresel gözaltının ulaştığı boyutlan bu-
lacaksınız. Hem de Türkiye'deki ve dünyadaki en son
uygulamalar ve bunlann hukuksal boyutlanyla..
Ümit Yayıncılık
Konur Sok. 27/1 06640 Kızılay/ANKARA
Tel: 0312 419 38 26-27 - Faks: 0312 417 56 68
ELMA
VEIMEDİK21-25 Nlsan
4 Gece/5 Gün 3 *
FLORAMS21 -25 Nlsan
A Gece/5 Gun 3 *
Ö2EL UÇAK
ATilMA 299i28 Nısan-1 Mayıs 3»
fc
^*^f
PRAG
i*« IM-. ®THY
Î625$
MAKŞTE
Uç»tt »totım. 0d« K*««llı torutUfnj. lahır tafln, tnralotor rrtıb^H» I
KI,ınhlll:O21?.249 52 1 1 - Ank.ıu.Q312 4 1O
r
,6 OO
Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki
zamandır. '
Kalbinizi koruyun.
TÜRKKALPVAKFI
J
-
19 Mayıs Cd. No: 8 Şışli/İSTANBUL
Tel: (0212) 212 07 07
(pbx)10Hat
Faks- (0212) 212 68 35