23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 MART 2000 PAZAR 4 HABERLER Türkiye'nin 2010 yılında 375 milyar kilovatsaat enerji ihtiyacı olacağı varsayımı fantezi olarak nitelendirildi Enerji biirokrasisi lol>ilere tesbm DUNYADA BUGUN ALÎ StRMEN Cumhupiyefe Kanat Gerenler Sevgili, . Arife sabahı llhan Abi'ye telefon açtım, sesi bir kı- nktı. - Sesiniz iyi değil, bir şey mi oldu? dedim. - Mengü'yü kaybettik sabaha karşı, yanıtını verdi. Otuz yıllık dostum, annemin gençlik yıllanndaki öğ- rencisi, Zeus yüzlü, grafık sanatının ülkemizdeki ön- cülerinden biri, sinema ve tiyatroya büyük katkılarda bulunmuş olan degerli sanatçı, çağımız için genç sa- yılacak yaşta ölmüştü. Yüzünü çepeçevre saran sakallan, o keskin bakı- şı, iri gövdesi, gürteyen kahkahalanyla Mengü, bili- yorum yalnız bende değil, pek çok kişide bir Zeus iz- lenimi uyandırmıştı. Görkemli görünüşü ve sakalları yüzünden, herkes onu olduğundan yaşlı sanırdı. Oysa son bir iki yıla kadar, ne çökmüş bir hali var- dı, ne de yaşlı bakıştan. Biraz dikkatle baktığınızda, gülüşündeki neşe içinin ve yaşının gençliğini ele ve- rirdi. ••• Mengü Ertel'in sinema ve tiyatromuza katkılann- dan, uluslararası alanda adını duyurduğu grafik sa- natımızdaki yerinden söz etmeye gerek yok. Bu ko- nuları değerlendirmek ne benim haddimdir ne de söyleyeceklerim insanlara yeni bir şeyler getirir. Yaşamımızın ortak yıllan ve anılan var. Mengü de benim gibi, bir scooter (küçük motosik- let) tutkunuydu. Kırklı yaşlanna kadar dev cüssesi- nin altında ufalıp kaybolmuş izlenimi veren Lambret- ta'sı ile dolaşırdı. Dostu, on parmağında on martfet olan Av. Merih Sezen gibi. Sonra Lambretta'yı ben aldım ondan. Birkaç yıl da ben kullandım. Güç yıllardan ve askerlikten sonra, 1973 sonbahannda Yeni Ortam'da yeniden yazma- ya başladığımda, Mengü'ye motoru satacağımı söy- ledim. - Neden satryorsun? dedi. - Deli misin dedim, rrtotosiklet sırtında gezen ada- mın yorumunu kimse ciddiye almaz. 0 gürleyen kah- kahalanndan bihni patlattı. Mengü sinemanın tutkunuydu ve en ufak bir ay- nntıya bile dikkat ederdi. Bir gün, filmin sonundaki je- nerikleri kesen işletmeciyle, "Sen yapıtın bütünûnü nasıl bozarsın" diye gürültülü bir tartışmaya girdiği- ni anımsıyorum. Başka bir gün de, hep yetenekli insanlar arasında büyümüş olan oğlu Murat'ın çalışmalanna bakıyor- duk. Murat, babası Mengü ve de büyük dayısı Turhan Selçuk gibi grafık sanatlanyla mı, yoksa kü- çük dayısı llhan Selçuk gibi yazıyla mı uğraşacağına tam karar verememiş, yazdığı bir öyküyü aynı za- manda resimlemişti. • • • Birlikte birçok anımız, geçirilmiş güzel günlerimiz var Mengü ile. Son olarak, kimin olduğunu hatırlaya- madığım bir cenaze töreninde bir araya geldik. Çin yemeği sevip sevmediğini sordum "Bayılınm" dedi. Teşvikiye Camii'nin hemen arkasında, bir yakınımın çpk güzel bir Çin lokantası olduğunu söyledim. "GJ- ddim" dediyse de, gidemedik, Turhan Selçuk, has- ta olan Mengü'nün yorulmasından çekindiği için alıp arabasıyla eve götürdü. Mengü'nün beni en fazla duygulandıran yönlerin- den biri de, TRT'nin yaptığı "Cumhuriyet'e Kanat Gerenler" dizisindeki sunuculuk katkısıydı. Birçok gerçek değerin kaybolduğu, bellek sığlığı ile geçmişle ilgisizliğin alıp başını gittiği, vefanın anlamı- nıyitirdiği birtoplumda, "Cumhuriyet'e Kanat Geren- ler" dizisi, toplumumuza omuz vehp ileri götürenle- re bizlerin de vefa borcunu ödeyen değerii bir çalış- maydı. Ve sunucu olarak Zeus yüzlü adamın yani Men- gü'nün seçilmiş olması da, büyük bir. isabetti. Çünkü Mengü'nün kendisi de, yaşamı, sanatı ve çevresiyle Cumhuriyet'e kanat gerenlerden biriydi. istanbul valiliği 'Newroz' yazılı afîş yasaklandı lstanbul Haber Servisi- IstanbulValilıği, HADEP lstanbul II Başkanlıgrnın 21 Mart tarihinde Şişli Abide-i Hürriyet Meyda- nı'nda yapmak istediği Nevruz kutlaması, Sed O. tel'de düzenleyeceği Nev- ruz resepsiyonu ve genel merkezce bastınlan "Newroz - Banş - Özgûr- hlk" ibareli afışe izin ver- medi. Valilikçe resepsiyo- na izin verilmemesinde HADEP tarafindan yapı- lan başvuruda "NevtToz" sözcüğünün kullanılması etkilioldu.VahVekıliOs- man Demir. redde gerek- çe olarak Siyasi Partiler Yasası'nın "Siyasi partile- rin Türkçeden başka dil kuHanamayacaklarT hükmünü gösterdi. tstanbul VaüVekiü De- mir, HADEP 11 Başkanlı- ğı'nın konuya ilişkin di- lekçesine verdiği yanıtta, Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki Ka- nun uyannca Nevruz'un ulusal bayramlar arasında sayılmadığını anımsattı. Demir'in yazısında şöyİe denildi: "Müracaat düekçeniz- de yer alan *Newroz' ke- Kmesi yazüış itibariyle Tûrkçe bir ketime değfl- dir. Siyasi Partiler Kanu- nu'nun 81. maddesinde 'Siyasi Partiler Türk- çe'den başka dil kullana- mazlar' hûkmü bulun- maktadır. Kanuna uygun şekflde müracaat etmeniz halinde değerlendirmeye HADEP lstanbul II Başkanı Kemal Peköz, son iki yüdır Istanbul'da yapmak istedikleri etkin- liklerin hiçbiıine izin ve- rilmediğini belirtti. Pe- köz, Izmir, Aydın, Mani- sa, Diyarbakır'ın da arala- nnda buhınduğu 11 ilde kutlamalara izin verildi- ğini hatırlattı. Peköz, "Sanki Diyarbakır'da ge- çertiolankamınlarlstaıı- bul'da geçerü defü gibi ya da lstanbuTda ayn bir O- HAL varnuş gfl)L Bu Is- tanbul'u yönetenlerm partimize karşı önyargısı olduğunu gösteriyor" de- di. Siyasi Partiler Kanu- nu'ndaki kelimelerin hiç- birinin Türkçe olmadığı- nı ifade eden Peköz sözle- rini şöyle sürdürdü: "Ortadoğu ve Ortaasya halklan bu bayramı yeni gûn anlanunda "nevvroz' olarak kuHanıyoriar. 'Türkçe değildır' diye ya- saklamaya kalkmak akıl dışL Hukuki girişimlerde bulunacağız. dava açaca- ğE. Bu bayramın adı New- roz'dur biz de Nevvroz ob- rak kudamak istiyoruz. n Peköz, defalarca müra- caat ettüderi halde lstan- bul Valisi'nin kendileri ile görüşmediğini kaydetti. Demokrasi Hareketi Gi- rişim Grubu adına yapılan yazılı açıklamada, geç- mişte yaşanan acı Nevruz kutlamalanndan "dersler" çıkanlması gerektiği bildi- rilerek herkes sağduyulu olmaya davet edildi. BANUSALMAN ANKARA - Emek cephesinin hazırla- dığı "Enerji Karmaşası \e Halkuı Çıkar- lan" raporunda, kısa, orta ve uzun dö- nemli enerji gereksinim projeksiyonla- nyla, enerjıde "karanlıktakalınacağı'' id- dialannın "fantezi" olduğu ortaya konul- du. Raporda çizılen projeksiyonlara gö- re, 2010 yılında Enerji Bakanlığı'nın be- ürttiği gibi 375 milyar kilovatsaat değil 182 milyar kilovatsaat, 2020 yılında da 550 milyar kilovatsaat değil, 260 milyar kilovatsaat enerji gereksinimi oluşacak. Raporda aynca "Elektrik enerjisi bürok- rasisi nükleer santral lobileri ile >"ap-işiet- devret veyap-işlet lobilerine teslinı olmuş- tur. Lobflerin dayatnidan sözdeçözümler- lesadeceelektrik sektöründeverflecek im- trvuzlaria on müyariarca dolarhkekborç- lanma getirecektir'" denildi. Kamu Işletmeciliğini Geliştirme Mer- kezi Vakfi, Türk Mimar ve Mühendis Odalan Birliği, Elektrik Mühendisleri Odası, Türk-lş, Tes-lş Sendikası, Petrol- Iş Sendikası Türkiye Maden-tş Sendika- sı, Kamu Emekçileri Sendikalan Konfe- derasyonu, Enerji-Yapı Yol-Sen tarafin- dan hazırlanan raporda, Türkiye'nin 2010 yılında 375 milyar kilovatsaat ve 2020 ydında 550 milyar kilovatsaat brüt ener- ji ihtiyacı olacağı varsayımı "fantea" ola- rak nitelendirildi. Raporda, şu saptama- lar yapıldı: "Bu varsayunlar, 'Hiç altyapı yatınrm yapmayacağim ve bugünkünden daha kö- tü bir yönetimle enerjiyi çarçur edece- ğim' demektir. Yalnız dağıtjın hatlannda yapılacak yabnmlaıia \iizde 10'Iuk bir iyileştinne sağlanırsa bu talep tahminleri otomatikman viizde 10 aşağı çekilecektir. Gerek geçmiş yıllar trendi incekndiğinde gerekse gelişmiş ülkelerin durumuna ba- küdığında böylesine abartüı bir talebin ol- maj-acağı görülmektedir." Raporda, gelecek 10 yılda, yalnızca elektrik üretimi için 90 milyar dolar ya- tırun gerektiği söylemine göre, enerjinin iletilmesi, dağıtılması ve sanayide kulla- nılması için 360 milyar dolar daha yatı- nm yükü oluştuğuna dikkat çekildi. Elektrik sektöründe yüzde 20 olan dış kaynak bağımlılığınm, 2020 yılına ka- darki planlara göre \uzde 56'ya >üksele- ceğine dikkat çekilerek •'Elektrik enerji- si bürokrasisi nükleer santral lobileri ile >ap-işlet-devTCt ve >ap-işlet lobüerine tes- lim olmuştur. LobUerin dayatnklan sözde çözümleriesadeceelektrik sektöründe w- rilecek inıtiv^zlarla on milyarlarea doiar- hk ek borçlanma getirecektir" denildi. Raporda, kısa dönem projeksıyonunda, dağıtım kayıplannm 5 yılda yüzde 18 'den yüzde 10'a düşürülmesi, kaçaklann yüz- de 4'te, iletim kayıplarunn yüzde 3.4'te kalması ve yıllık enerji talebinin yüzde 8 artması öngörüldü. Buna göre, 2000'de 95 milyar 40 milyon kilovatsaat net tüke- tim karşısında, brüt üretımın 127 milyar 817 milyon kilovatsaat; 2004'te 129 mil- yar 300 kilovatsaate çıkacak net tüketım karşısmda brüt üretimin 160 milyar 953 milyon kilovatsaat olması gerekecek. Orta erim projeksıyonunda, dağıtım kayıplannın yüzde 10l a uıdirilmı§ oldu- ğu, kaçaklann sıfirlandığı, iletim kayıp- lannın aynı kaldığı ve ilk 5 yılda yıllık ta- lebin yüzde 7, ikinci 5 yılda yüzde 5 ar- tacağı varsayıldı. Buna göre, 2009'da net tüketimin 181 milyar 351 milyon kilovat- saat, brüt üretimin 215 milyar 711 milyon kilovatsaat; 2014'te net tüketimin 231 milyar 455 milyon kilovatsaat, brüt üre- timin 275 milyar 309 milyon kilovatsaat olması gerekıyor. Çözümyollan 2000-2004: Termik santrallann kapasi- te kullanımı, kademeli olarak yüzde 41 'den yüzde 56'ya çıkanlabilir. Bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 70'ler civann- da. Kurulu 14 bin 364 nıegavatlık termik santrallardan ancak 46 mihyar kilovatsa- at elektnk üretılmekte. 5 yılda kademeli olarak yapılacak yaünmlarla termik sant- rallarda yüzde 15 fazla kapasitenin kul- lanılabilir hale gelmesi, yıllık 15 milyar kilovatsaat fazladan üretim demek. 4 bin megavatlık hidrolik ve doğalgaz santralı kurularak kurulu gücün 31 bin megavata Depremzede çocukların bayram tatili Deniz Kuvvederi Komutanbğı'nın depremzede çocuklar için hanrladığı tatil programı dün Danca Kuş Cenneti \« Heybeüada ruruyla sürdü. Bolu, Dûzce, Adapazan bölgelerinden 29 çocuk .Deniz Kurmaj Yarfoay Taner Akka> a eşliğinde önce Danca Kuş Cenneti'ni gezdiler. Daha sonra Heybeliada'ya giden çocuklara Deniz lisesi'nde çeşitii hediyeler verildi ve okul tanırıldı. Adada favton gezisinde neşeli dakflcalar geçiren çocuklar, gezinin morallerini yükselrtiğini söytediler. Tuzla'daki Deniz Harp Okulu'nda misafîr edilmekte olan çocukların 13 Mart'ta başlayan tstanbul ve çevresindeki kühür gezisi bugün sona erecek. Çocuklar bugün Deniz Harp Okulu personeü ve aileteriyle vedalaşüktan sonra vaBKkler aracıbğıyla aüeierine teshm edilecek. Parti temsilcilerinin anayasa değişikliği pazarlıklannda 83. madde gündeme gelmiyor Dokunulnıazbktan vazgeçîlmiyor ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - TBMM'de geçen yasama döneminde milletvekili dokunuunazlıklanmn sımrlandınlmasına ilişkin anayasa değişikliği önerisi reddedilirken; bu dönemde de anayasa değişikliği pazarlıklannda 83. madde gündeme bile gelmiyor. Seçim meydanlannda dokunulmazlıklann sınırlandınlması konusunda nutuklar atan parti temsilcileri, 83. maddede değışiklik konusunda uzlaşamıyor. Reddedümişti TBMM'nin geçen yasama döneminde tüm parti liderlerinin imzasım taşıyan ve milletvekili dokunulmazlığma sınırlama getiren anayasa değişikliği önerisi reddedildi. 21. dönemde de, tahkım, cumhurbaşkanlığı seçimi, partilerin kapatılmasuım zorlaştınhTiası ve kıyak emekliliğe anayasal dayanak hazırlamaya ilişkin değışiklikler gündeme getirildi. Tahkimle ilgili anayasa değişikliği önerileri de kabul edildi. Anayasa değişiklikleri güncel hesaplara göre gerçekleştirilirken yasama dokunulmazlığıyla ilgili 83. maddeye hiç "dokunuunadı". Anayasanm 83. maddesinde son derece gerüş bir dokunulmazlık çerçevesi çiziliyor. 83. madde konusunda, partiler farklı görüşler taşıyor. DSP'nin geçen yasama döneminde TBMM Başkanlığı'na sunduğu öneride, yasama sonımsuzluğunun kapsamı Ruhsatsız silahlarla gözaltına alınmışlardı Çakıcı'nın adamlan tutuklandı tstanbul Haber Servisi - Kartal Cezaevi'nde tutuklu bulunan ülkücü mafya elebaşısı Alaattin ÇakKi'nın, kardeşi Gencay Çakıcı'ya "konuna" olarak verdiği ve ruhsatsız silahlarla yakalanarak gözaltına alınan 3 adammdan 2'si çıkanldıklan nöbetçı mahkeme tarafindan tutuklandı. Kartal Özel Tip Cezaevi'nde bulunan Alaattin Çakıcı'nın, kardeşi Gencay Çakıcı'ya "koruma olarak verdiğj" bildirilen 3 kişi, Çakıcı'nın avukatı Muhittin Yüzüak'ın otomobılınde yapılan aramada 2 adet ruhsatsız silah ile birlikte polis tarafindan gözaltına alındı. Ruhsatsız silahlar balistik incelemeye göndenlirken, gözaltına alınan 3 kişi sorgulannın tamamlarunasının ardından Üsküdar Adliyesi'ne çıkanldı. Nöbetçi savcılıkta ifadeleri alınan Alper Günalan, SaHh Levest Yöcd ve İlker kıskaç daha sonra nöbetçi mahkemeye sevk edildiler. Ilker Kıskaç ve Salih Levent Yücel çıkanldıklan nöbetçi mahkeme tarafindan tutuklanırken, Alper Günalan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bu^kıldı. milletvekillerinin Mecüs çalışmalanndaki oy ve sözlerini Meclis dışında tekrarlamalanna ilişkin sınırlama kaldınlarak genişletiliyor. Koşullu karar DSP önerisinde, milletvekili seçilmeye engel suçlara paralel olarak taksirli suçlar hariç, bir yıl veya daha fazla hapis, ağır hapıs veya ölüm cezasmı gerektiren cürümler ile zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hn^ızlık, dolandıncıhk, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla kaçakçılık, resmi ihale ve alun satımlara fesat kanştırma, devlet sırlarmı açığa vurma, ideolojik veya anarşik eylemlere katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik cürümlerinden birini işlediği öne sürülen milletvekilinin yakalanması veya tutuklanması, ortada ağu- cezayı gerektiren bir suçüstü hali bulunması veya Meclis'in o yönde karar vermesi koşuluna bağlandı. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR çıkanlması ve kayıp-kaçak oranlannın düşürülmesiyle bu dönem sorunsuz geçi- rilebilir. Rüzgâr santrallan konusunda pi- lot uygulamalar başlatılarak 5 yılda en azından 2 bin megavata çıkanlmah. 2005-2009: Termik santrallar yüzde 55 kapasitede kullanılmalı. Rüzgâr santral- lan 5 bin megavata hedeflenmeli. Bu dö- nemde ihtiyaç duyulan 14 bin megavat ek gücün. 3 binmegavatı rüzgâr santrallann- rlan, 1.000 megavaü jeotermalden, geri kalanı da hidrolik, linyite dayalı termik ve doğalgaz santraüanndan karşılanabilir. Devlet, güneş pilleri teknolojisinin öğre- nilmesi için ARGE teşviklere ve pilot uy- gulamalara yönelmeli. 2010-2030: Büyüme ve enerji talebinin azalacağı, rüzgâr santrallan ile güneş pil- lerindepilotuygulamalann yaygmlaşaca- ğı uzun dönemde, 2020 yılında 60 bin megavathk, 2030'da 75 bin megavat ku- rulu güç gerekecek. Bu gereksinim ulu- sal sınırlar ıçerisinden, hidrolik, jeoter- mal, rüzgâr, linyıt ve dışandan doğalgaz alınarak karşılanabilir. .' " Â Türkiye etabı ilerliyor Mavi Akım'da 60kilometre hat döşendi .< ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Türkiye, Rusya Federasyonu'ndaa'Ka- radenız altından geçecek bir boru hattı ile doğalgaz alımını öngören Mavi Akım projesi için çalışmalannı hızlandırdı. Ankara'nm Haymana ılçesınde kurulan şantiyenin döşediği boru hattının 60 ki- lometreye ulaştığı bıldirildi. Projenin Samsun-Ankara arasındaki kısmını gerçekleştiren OHS konsorsiyu- munun Genel Koordinatörü Aslan Kaya, kamulaştırma çalışmalannın da bitmek üzere olduğunu belirtti. 2001 yılı şubat ayında bitirilmesi he- deflenen projenin müteahhitliğini. Rus Gazprom'un ana inşaat şırketi Stroyt- ransgaz ile Türk firmalan Haznedaroğ- lu ile Öztaş yürütüyor. Mavi Akım projesi de ilk kez deniz al- tında bu kadar derinde doğalgaz boru hattı döşenecek. Bunun ıleride önemli tehlikeler doğuracağı uyansında bulu- nan uzmanlar, hattın inşa ve bakım ma- liyetinin yüksekliği nedeniyle hüküme- u^in doğalgazda^pçeüği b* BjtPJeMeıveı;- ;,mesini eleştirmişlerdi. HükümeUi\JÖÇf;- çihinı Mavi Akım'dan yana kullanma- sında ANAP kanadinın,etl31ı öîdügu da öne sürülmüştü. Mavi Akım Projesi ile Rusya'nınTür- kiye'ye sağlamayı taahhüt ettiği gaz, Rusya'nın zengın doğalgaz rezervleri- nin bulunduğu Zapolyarnoye, Berego- voye sahalanndan. Bırleşik Gaz Dağıtim Şebekesi ile Izoblynoye bölgesine akta- nlacak. Daha sonra bu gaz Karadeniz'in altından Samsun'a ulaştınlacak. Proje kapsammda 3 kısım halinde ve eş zamanlı olarak inşa edilecek tesisler, Rusya topraklan içindekı 373 küomet- relik kara boru hattı ve bu hat üzerinde- ki kompresör istasyonlan, 396 kilomet- relik Dzhugba-Samsun arası, Karadeniz geçişi ve Samsun ile Ankara-Temelli arasındaki 501 kilometrelik Türkiye top- raklan içinde kalan kara boru hattı ile öl- çüm ve kompresör istasyonlannı kapsı- yor. Rusya topraklanndakı kaynak ça- hşmalan, 4 Şubat 2000 tarihınde başla- tıhnıştı. 396 kilometre uzunluğundaki projenin Karadeniz geçişi ve Rusya Fe- derasyonu topraklan içindekı kısmı, Ital- yan ENI grubu ve Gazprom arasındaku- rulan, inşaat ve işletme ortaklığı tarafin- dan gerçekleştirüiyor. Mavi Akım doğalgaz boru hattının Karadeniz geçişini, dünyanm deneyim- li firmalanndan Italyan SAIPEM fîrma- sı yürütüyor. Bu yıl temmuz ayı sonuna kadar 501 kilometrelik hattın tüm boru ve gerekli ekipmanının temin edilmesi planlanıyor. Projenin tamamlanmasıyla 2001 yılı nisan ayında getirilecek doğal- gazuı, Samsun, Amasya, Çorum, Yoz- gat, Kınkkale ve Ankara'da kullanıma hazu- hale gehnesi hedefleniyor. oralcalislar@yahoo.com Sosyalizm, 20. yüzyıl boyunca ka- pitalizme karşı bir seçenek olarak, etkin bir işlev yerine getirdi. Kapita- listsistem içindeki "sosyal devlet" il- kesi, grevli ve toplusözleşmeli sen- dika hakkının kazanılması, sömür- gelerin bağımsızlık kavgası gibi bir dizi hesaplaşma; yüzyıl boyunca in- sanlığın ileriye doğru ilerlemesini sağladı. İkinci Dünya Savaşı'nda dünyanın dört biryanında komünist- ler, faşizme karşı direnişin öncüleriy- diler. Bütün bu mücadelelerde sos- yalistler toplumun vicdanı oldular. Sosyalizmin varlığı, kapitalistlerin sürekli kendi sistemlerine çekidüzen vermelerini sağladı. Sosyalist ülke- lerde emekçileryeni bir dünya kurar- larken kapitalizm de bu rüzgârdan nasibini aldı, emekçi haklanna dikkat eden bir çizgi izlemek zorunda kaldı. 20. yüzyılda sosyalizm olmasaydı, bugün kazanılmış birçok hakkın, bir- çok bağımsızlığın, özgürlüğün yerin- de yeller esecek, en azından kaza- nılmış haklar daha geride bir yerler- de kalacaktı. Bu etkin konumuna rağmen sos- yalizm, yüzyılın sonuna gelindiğinde eski gücünü yitirdi. 20. yüzyılın seçe- Geçmişle Doğru Hesaplaşmak neği olan sosyalizm ne yazık ki 21. yüzyıla girerken büyük bir bunalıma girdi. • • • Bu bunalımın çok çeşitii nedenle- ri var. Birinci neden sosyalizmin he- nüz emekleme çağında olması. Bir başka neden; sosyalizmin geri ülke- lerde yasama geçmesi ve bu ülkeler- deki hertürlü geriliğin sosyalizm adı- na uygulanmaya kalkışılmasıydı. Böyle olduğu için, sosyalizm teorisi- ne de bu gerilikler olmazsa olmazlar olarak girdi. Örneğin bunlardan birisi proletar- yadiktatörtüğüydü. Proletaryadikta- törtüğü, geri ülkelerde, toplumu yu- kandan aşağıya değiştirmeye karar- lı bir azınlığın, işçi sınıfı adına her tür- lü yetkiyi kendi elinde toplaması ve başvurduğu her türiü zoru sınrfa mal etmesiydi. Bunun sonunda, olağanüstü yet- kili küçük bir azınlık, sosyalist ülke- lerde başvurduğu despotizme, "pro- letarya diktatöriüğü" adını verdi. Sta- linizm, en güçlü sosyalist ülkede, en uzun süre iktidarda kalan bir Itderin, sosyalizmi kendi gerçekliği ve geliş- mişliği içinde uygulamasıydı. Tek parti ve tek şefe bağlılık temelinde uygulanan bu despotizm, Sovyet- ler'e uzun süre egemen oldu. Bu egemenlik, dünyanın dört biryanın- daki sosyalistleri ve komünistleri de etkiledi. Tıto, Troçki gibi birkaç önder dı- şında dünya komünistleri Stalin'le biriik oldular. Özellikle İkinci Dünya Savaşı döneminde Hitler'e karşı di- renen Sovyetler Birliği, insanlığın umuduydu. Sovyet halkı bu savaşta olağanüstü bir direnç gösterdi. Ko- münistler, Almanya'dan Fransa'ya, Italya'dan Yunanistan'a kadar dün- yanın dört bir yanında örnek bir öz- veriyle direnişin başına geçtiler. ••• İkinci Dünya Savaşı'ndaki büyük başan, komünistlerin iç hesaplaş- masının göz ardı edilmesine neden oldu. Stalin'in uygulamalanyla ev- rensel bir boyut kazanan despotik sosyalizm anlayışı bir türiü masaya yatınlmadı. Stalin, 1953 yılında öle- ne kadar komünist dünyanın en et- kin önderi olarak kaldı. Stalin'in ölümünden sonra yürütü- len kampanya ise ne yazık ki, Sov- yetler'in temel hatalannı göz ardı e- den bir şekilde yürütüldü. Sanki so- run yalnızca Stalin'in kişisel zaafla- nymış gibi değeriendirildi. Sovyet sisteminin despotik işleyi- şi, çapsız parti bürokrasisinin ege- menliği, diğer ülkelerdeki komünist partileri üzerinde kurulan korkutucu baba otoritesi Stalin döneminden aynen devralındı. Sistem ciddi bir şe- kilde sorgulanmadı. Eskiden Stalin'i övenler bu kez Kruşçev'i ve Brej- nev'i överek günah çıkardılar. Yıkılan sadece Stalin'in heykelleriydi. Yerine başka heykeller dikildi. Bu yüzden geçmişle ciddi bir hesaplaşma ya- şanmadı. Dünyanın birçok yerindeki aydın- lar da Stalin döneminde esen rüzgâ- rın etkisiyle Stalin'i sevdiler, ona inandılar. Sonra, Kruşçev dönemin- de ortaya çıkanldığı söylenen ger- çekler karşısında ise şaşkına dön- düler. Kitaplannı, yazdıklannı çizdik- lerini sırf bu açıdan gözden geçirdi- ler. Tıpkı Stalin döneminde olduğu gibi tarihi yeniden yazdılar. Sistemi ve kendi geçmişlerini doğ- ru dürüst sorgulamayanlar Sovyet- ler'in çöküşüyle karşılaşınca büyük bir paniğe kapıldılar, birçoğu kendi ülkelerinin burjuvazileriyle birleşti. Geçmişte enternasyonalizmi Sov- yetler'le işbiriiği olarak anlayanlar, bu kez kendi burjuvazilerinin milliyetçi- liğiyle uzlaştılar. Sosyalistler, yaşanmış sosyalizmi, kendi yaşadıklannı samimi ve içten bir şekilde sorgulamak zorundalar. Bugün birçok ülkede kendi burjuva- zilerinin milliyetçiliğinin peşine ne- den takıldıklannı da. Kapitalizmin egemen olduğu bu dünya, insanlığa hâlâ acı veriyor. Sosyalizm seçeneği uzun olmayan bir aradan sonra insanlığın yeniden gündemine gelecek. Haksızlık, ada- letsizlik, eşitsizlik oldukça onun kar- şrtı sosyalizm de var olmaya devam edecek. Bu nedenle sosyalistlerin geçmişle doğru hesaplaşması önem kazanıyor. ' '
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear