Catalog

2 7 ŞUBAT 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Ipan'da kadnlap • TRABZON - CHP Kadın Kollan Genel Başkanı Güldal Okuducu, Iran seçimlerinde demokrasi güçlerinin zaferini kadınJann mücadelesıne bağladı. Okuducu, cumhurbaşkanlığı seçimlermde Süleyman Demirel'in tek seçenek olmadığını savunarak "Beş artı beş formûlü kişi yaranna bir anayasa değişikliğidir. Türkiye'de bir mizansen oynanmaktadır" dedi. Trabzon'da basın toplantısı düzenleyen Güldal Okuducu, Iran'daki kara günlerin, kadınlann ısrarlı mücadelesi sonucunda gıderek aydınlığa dönüştüğünü belirterek bu mücadelenin daha da genışleyeceğini öne sürdü. SSKSigorta YönetmeHği • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sosyal Sigorta Işlemleri Yönetmeliği'nde yapıian değişiklikle işverenlenn sigortalı çaİLŞOrmaya başlamadan önce SSK'ye bıldirimde bulunma koşuluna çalışanlann da çahşmaya başladıklannı bildırmeleri koşulu getirildı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yer alan yönetmelik değışMığıyle, sigortalı kişiye çahşmaya başladığını, çahşmaya başladığı tanhten itibaren en geç 30 gün içuvde "sigortah bildirim belgesi" ile SSK'ye bildirme zorunluluğu getırildi. hD Genel Başkanı ÖndU • VAN (AA) - Insan Haklan Demeği Van Şubesi 1. Olağan Kongresi'ne katılan İHD Genel Başkanı Hûsnü Öndül, bazı Iskandinav ülke bakanlannın Türkiye'de, önce derneklerini ziyaret etmeleriyle ilgili Başbakan Bülent Ecevit'in sözlerine yanıt verdi. Öndül, "Kendi hükümetimizin üyelerini de yurtdışına gittiklerinde öncellilde ınsan haklan örgütleri ile görûş alışvenşinde bulunmalannı isteriz. Bu, Türkiye yurttaşlan olarak bizi sevindirir" dedi. Öndül, AB üyeliğine aday olan Türkiye'nin, bunun gereklerini yerine getürnesi gerektiğini de istedi. Soruşturma komlsyonlan • ANKARA (ANKA)- Meclis soruşturma komisyonlannın başkan, başkanvekili, sözcü ve katip üyelikleri belirlendi. Mehmet Ağar ile ilgili komisyonun başkanhğına DSP'li Masum Türker seçildi. Mesut Yılmaz ve Necdet Menzir hakkında kurulan komisyonun başkanhğına Mehmet Nacar seçilirken Mesut Yümazve eski Devlet Bakanı Güneş Taner ile ilgili komisyonun başkanhğına ise ANAP'lı Yümaz Karakoyunlu getirildi. TürtcAfda gündeme gelecek • KÜTAHYA (AA) - Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, anayasada yapılacak değışikhklerden sonra af konusunun gündeme geleceğini bildirdi. Türk, dün bazı temaslarda bulunmak üzere geldiğı Kütahya'da, Vah Utku Acun'u ziyaret etti. Adhye saraylannda yargı mensuplannın çalışma şartlannın iyileştiğini anlatan Türk, gazetecilerin afla ilgili bir sorusu üzerine, "Anayasa değişiklığinden sonra af yasası gündeme gelecek" dedi. Ecevit, Cosseran'ı kabuletti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, dün Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Jean Claude Cosseran'ı kabul etti. Başbakanhk Merkez Binasf nda dün gerçekleşen kabulde, Fransız Istihbarat Oıgütü'nün başuıa getirilen Cosseran, Ecevit'e veda etti. Milletvekili seçilen Kulayi, Merve Kavakçı olayı yaşanmamasını umduğunu söyledi İraıı'da türban kriziDış Haberier Servisi - Iran'daki meclis seçimlerinin ilk turunda milletvekili seçilen ve meclise ba- şörtüsüyle girmek istediğini söy- leyen Tahran Üniversitesi Öğre- tim üyesı bayan Elahe Kulayi, kı- yafeti konusunda, mecliste 'Mer- ve Kavakçı otaymın tekrartanma- masmı' diledi. 18 Şubat'ta yapı- lan seçimlerin resmi olmayan ke- sin sonuçlanna göre Tahran'daki 30 milletvekilliğınden 29'unu re- formcular kazanırken eski Cum- hurbaşkanı Afi Ekber Haşimi Raf- sancani. Tahran'da 30. sırada mil- letvekili seçildi. Reformcu Iran Is- lami Katılım Partisi adayı olan ve yüzde 35.95 oy alarak 13. sıradan milletvekili seçilen Kulayi 'nin ge- çen nafta meclise çarşaf yerine ba- şörtüsüyle girmek istediğini açık- laması tartışmalara yol açmıştı. Kulayi, Öğrenci Haber Ajan- sı'na verdiği demeçte şunlan söy- ledi: "Islami bir toplumiçin kabul edflebffir kıyafet,İsfcuni değerkrin göstergesi olan bir kryafetnr. Dola- yısıyla onun özel bir biçimi üzerin- de ısraredilmemetidir. Kadmiann özgür seçim güçlerine saygı göste- rilmesi gerekir. Kryafetim konu- sunda baskıyla karşuaşırsam dire- neceğim. DÛerim Merve Kavakçı otayı birim toplumuımızda tekrar- Günlük yaşamında ve üniversi- tedeki görevi sırasında manto ve başörtüsü giyen Kulayi, seçim broşürlerine manto ve başörtülü fotoğraflannı koymuştu. Reformcu listeden Tahran mil- letvekili seçilen, lslam Cumhuri- yeti Kadınlar Dfrneği üyesi ve şa- ir Faüma Rakei ise öğrenci dergi- sı Nov'da yayımlanan demecinde, otobüslerde erkeklerle kadınlann ayn ohnası ya da üniversitelerde kadınlarla erkekler arasına perde veya duvar çekdmesinin 'korkunç ve kuçültücü bir hareket' oldugu- nu söyledi. Rakei, "Bizim tophı- mumuz lstami bir tophımdur. Do- tayısryla hicap. iffeti konımak ve kötölükten uzak durnıa gereği do- ğakhr" dedi. Rakei, 'yüzeysel ve taş kafah' bazı kişilerin tutumlan- na da değinerek "Her konuyu şid- det ve küfürle ortaya koymakister- sek, astanda değerlerimize aykın hareket etmiş ohıruz" diye konuş- tu. Rakei. şunlan söyledi: "Kadm- lanmız. küttürel getişme bakmnn- dan kendilerine yöneiik hakaret- lere karşı ktryma aşamasma gekfik- leri zaman. sokağa çıkıp 'Beni ni- ye ünıversitede, otobüste karde- şimden ayınyorsunuz? Beni kü- çültüyorsunuz. Bu, bana ve karde- şime en büyük hakaretür' diye ba- ğırabilir. Ancak ne yaak ki hâlâ o kültûrden çok uzaktayE." Öte yandan, 6. dönem meclis seçimleri sonuçlanmn 1. turunun resmi olmayan kesin sonuçlan alındı. İlk turda 290 milletvekilin- den 228'i seçihrken 62 milletve- killıği için Nisan ayında 2. tur se- çim yapılacak. ilk turda seçilen 228 milletvekilinin 173'ünü (yüz- de 76.21) reformcu kanat. 45'ini (yüzde 19.38) muhafazakâr kanat ve 10'unu(4.40)bağımsızlaraldı. Tahran'da tamamı ilk turda seçilen 30 milletvekilinden, 'kanatbr üs- tû' olduğunu belirten ve 30. sıra- dan milletvekili seçilen eski Cum- hurbaşkanı Haşimi Rafsancani dı- şında kalanlar. reformcu kanat ta- rafindan gösterilen adaylararasın- dan seçildi. Tahran'da geçen dö- nem 13 olan din adamı milletve- kili sayısı, yüzde 46'lık bir azal- mayla 7'ye düştü. 5. mecüste baş- kent Tahran'daki 30 sandalyenin 20 sine sahip olan muhafazakâr- sağ kanat son seçimlerde Tah- ran'dan hiç milletvekili çıkara- mazken reformcu kanat, daha ön- ce 10 olan milletvekili sayısını 29'a çıkardı. İSTANBUL, DİYARBAKIR, MERSİN, ELAZIĞ, MALATYA VE SİİRT'TE 118 KİŞİ SORCUDA FPTi ilçe başkanı da gözaltında Yurt Haberieri Servisi - Yurt genelinde şeriatçı ör- güt Hızbullah'a karşı yürii- tülen operasyonlar Diyar- bakır, Mersin, Elazığ, Ma- latya ve Siirt'te yoğunlaştı- nldı. 5 kentteki operasyon- larda, aralannda ımamlar, öğretmenler, Fazilet Parti- si Malatya Merkez Ilçe Başkanı AK Bakan ile Dı- yarbakır E Tipi Cezaevi Doktoru Veysi Fidante- kin'üı de bulunduğu 105 kişi gözaltına alındı. Diyarbakır merkezinde Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gerçekleştiri- len operasyonlarda, kent içerisinde şeriatçı örgüt Hizbullah adına faaliyet yürüttükleri beürlenen 30 kişi yakalandı. Gözaltına ahnanlar arasında Diyarba- kır E Tipi Cezaevi Dokto- ru Veysi Fidantekin ile bir- likte 8 kamu görevlisinin de bulunduğu bildirildi. Diyarbakır' m Çermik ıl- çesinde de jandarma ve ejnniyet ekiplerince önce- ki gece geç saatlerde ger- çekleştırüen operasyonda, 5 cami ünamı ile 4 öğret- menuı de aralannda bulun- duğu 30 Hizbullahçı gözal- tına alındı. Gözaltına alı- nanlann adlan açıklan- mazken. sorgulanmak üze- re Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne getirildikle- ri öğrenildi. Malaha'da operasvon Malatya Emnıyet Müdü- rü Kemal Bayrak, düzen- lenen operasyonlarda, ara- lannda FP Merkez İlçe Başkanı Avukat Ali Ba- kan'm da bulunduğu 16 ki- şinin gözaltma alındığmı söyledi. Bakan'm, Malat- ya Valisi Mustafa Yddı- rmı'ın olmadığı dönemler- de 41 kişilik tl Genel Mec- lisi'nde başkana vekâlet et- mesi için seçildiği bildiril- di. Kemal Bayrak, gözal- tnıdakiler arasında 4 öğret- men, 3 işçi, 2 öğrenci, 2 marangoz, 2 serbest mes- lekmensubu, 1 teknikerve 1 memurun da bulunduğu- nu açıkladı. Siirt kent merkezi ile Per- vari ve Baykan ilçelerinde aralannda öğretmen ve öğ- rencilerin de bulunduğu 15 kişi gözaltına ahndı. Mer- sin'de düzenlenen operas- yonlarda, Hizbullah'a taban olusturma çahşması yaptık- lan belirlenen 9 kişi yaka- landı. Camilerde küçük ço- cuklan örgüte kazandmna- ya çalıştıklan bilduilen sa- nıklardan Mehmet Ali Tış- ka>a. Hatep Turhan. İsmail Acrvan,Abduh'ahap Abgöz veRamazan Tekin çıkanl- dıklan mahkemece tutuk- landı. Diğer üç kişi serbest bırakıldı. Elazığ'ın Kovan- cılar ve Palu ilçelerindeki operasyonlarda, aralannda Palu Müftülüğü'nde görev- li Zeki Ozdemir'in de bu- lunduğu 4 kişi gözaltına alındı. Istanbul'da 13 gözaKf AA'nm haberine göre, Hizbullah terör örgütüne yöneük Istanbul'da düzen- lenen operasyonlarda, 1 'i eski imam, 13 kişi yakalan- dı. Hizbullah terör örgütü- ne yöneiik operasyonlarda, Beykoz, Üsküdar, Pendik ve Kartal'daki evlerde ele geçirilen dokümanlarda adlanna rastlanan bazı ki- şilerin, Sultanbeyli ve Fa- tih'teki bazı camilerde ör- güt tebliği ve propaganda- sı yaptığı belirlendi. Bu ki- şılere yöneiik operasyon- larda, daha önce il dışında bir camide imam olan, imamlıktan aynldıktan sonra da Istanbul'a gelerek örgüt tebliği ve propagan- dası yapan Süleyman Ka- vak' ın da aralannda bulun- duğu 13 kişi yakalandı. Kavak dışmdaki diğer 12 kişinin de vekil imam oldu- ğu bildirildi. Yakalanan ki- şilerin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki sorgulan sürüyor. Ote yandan, Tarsus Em- niyet Müdürlüğü'nden dün Cumhuriyet Savcılığı'na sevkedilen 7 kişiden Meh- met Akmeşe tutuklanarak cezaevine konuldu. tstanbul Barosu'nun eski başkanlarmdan Orhan Apaydm, ölümünün 15. yıta nedenhle Atatürk Kiilrûr Merkezi'nde düzenlenen toplan- nda anıkk Toplantıya Gazetemiz Yayuı Kurulu Başkanı İlhan Seiçuk, Genel Yayın \ önetmeni Orhan Erinç, Sorumlu Yaaişleri Müdürü FTkret tUdz, Erdal Âtabek kaükb. 'Orhan Apaydm Demokrasi Vakfi 1999 Yıh Ödûiü', vaktf üyelerinden sinema sanatçısı Tank Akan ta- rafindan, bombah saknnda katledOen yazanmız Ahmet Taner Kıslalı adına kızı Altınay Kışlah'ya verikİL (Fotoğraflar: HATİCE TUNCER) Apaydm Ödülü Kışlah'ya verüdi tstanbul Haber Servisi - 'Orhan Apaydm Demokrasi ve Banş Vak- fi'nın 1999 yıh ödülü, bombah sal- dında katledilen yazanmız Ahmet Taner Kışlah'ya verildi. tstanbul Barosu'nun eski başkanlarmdan Orhan Apaydm, ölümünün 15. yı- h nedenıyle Atatürk Kültür Mer- kezi'nde düzenlenen toplantıda anıldı. Anma toplantısının açıhş konuş- masını yapan gazetemiz Yayuı Ku- rulu Başkanı ve yazan Ühan Sd- çuk, geçen >ıl da aym görevi onur- la yerine geürdiğini, ancak bu- yıl- da daha gaddar, acunasız, çağdışı olaylar yaşandığım, Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürüldüğünü anım- sattı. Hizbullah'ın mezarevlerinin, laik Türkiye Cumhuriyeti'nın teh- likeden kurtuhnadığuun kanıtı ol- duğunu ifade eden Selçuk şöyle de- varn etti: "Yahuzca kendimizi yar- gılarsak eksik kahnz. Baü'nm hu- kuk denetimi ekonomik denetimi Tmidye'yi kavramış. Bab'nm Tûr- kiye'ııin çıkariannm düşündügü- nü sanmıyonım. Terör savaşının nedenleri sadece içeriden gemıhıor. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kış- lah, bu facianın içindeki kurban- lardır. Artık hasun belli. Hasun aramak yerine bunlarla nasıl mücadele edileceğiııin yollan bu- lunmalı." Ülke insanlannın bırbırlenne düşman edilerek tedupnlik yaraûl- dığına dikkat çeken Selçuk Selçuk "Aklımızuı kıla\uduğunda gerçeği aramah, otgulan saydamlaştınna- hyız. Yakmmak yerine örgütfcnme- Byiz" dedi. Gazetemiz yazarlanndan Dr. Er- dalAtabek, Apaydın'ınhukukuve demokrasiyi temsil ettığini belirte- rek "Hukukun gücünü istiyorsak örgütfcneceğiz. Ahmet Taner Kışla- h aramızdan kopankh. Ama onu unutmayacağız. Ka\ bettirilen hiç kimseyi unutmamakla sorumlu- yuz" dedi. Konuşmalann ardından 'Orhan Apaydm Demokrasi Vakfi 1999 YH hOdûlü', vakıf üyelerinden sinema sanatçısı Tank Akan tarafından. bombalı saldında katledilen yaza- nmız Ahmet Taner Kışlalı adına kızı Akmay Kışlah'ya verildi. Gazetemiz Genel Yayuı Yönet- meni Orhan Erinçın yönettiğı 'Türkiye neden faiM meçhuDer ül- kesrhahne getirihniştir, ohnaması için öneri \e çözümler oelerdir' ko- nulu panelde konuşan İstanbul Ba- rosu Başkanı Yücel Sayman. Or- han Apaydın'uı başkanhğı boyun- ca hukukun üstünlüğünü savundu- ğunu anlattı. Susurluk kazasımn faili meçhul cmayetlere projektör tutar gibi ol- duğunu ıfade eden Sayman "Dev- letrâ paramiliter güçieri kullandığı ortayaçıkn. Ancak onlan kuüanan- lar ekonomikayncahktanımak zo- runda kakhiar" dedi. Sayman, turistik bölgelerdeki bazı arazilerin kimlere verildiği, Kıbns"taki banka operasyonunun ardındaki ısimlerin araştınhnası durumunda faılı meçhul cinayetle- rin sorumlulanmn çıkabileceğüu savundu. Bakanlar Kurulu'nun 1992 de 'Danıştay kararlarmm uy- gıüanmaması' konusundaki gizli prensıp karannm suç olduğunu, Başbakanhk Kriz Yönetim Merke- zi Yönetmeliği'nin hukuka aykm olduğunu belirten Sayman, "ülke hukuka aykın geneJgelerie yöneti- Byor" dedi. Faıh meçhul cmayetle- nn bu sıstem içinde önlenmesinin mümkün ohnadığını ıfade eden Sayman " Yeni birtophımsalproje- nin heyecanını tüm ülke geneüne yayacak yeni bir siyasi örgütknme baan* deâı Gazetemiz yönetim kurulu üye- si ve Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesı Dekanı Prof. Dr. Aydm Aybay. "Olaya, faiti ban künseler- ce binnen, açıklanmayan cinayetier diye bakmak lazmı"' diye konuştu. Gazetemiz sorumlu Yazıişleri Müdürü Fikret Üldz, sistemın ya- rattığı sorunlann çözülebihnesı için temel hak ve özgürlüklen esas alan bir demokrasi yaratılması ge- rektiğini ifade etti. Orhan Apaydm Demokrasi ve Banş Vakfi Genel Müdürü, eski yargıçlardan tsmet Erdoğdu, Apaydm'm. 26 Şubat 1982'de Ba- nş Derneği davası nedeniyle tutuk- landığını anımsattı ve "Örgütlü mücadele oimazsa fikir özşürtüğü obnaz" dedi. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Köln'de Bir Akşam... Gecenin içinde koyu bir yalnızlık vardı. Yüreği- mizin içinden geçiyor gibiydi Ren Irmağı'ndaki kü- çük gemiler. Hava soğuktu. Sabahtan beri yağan kar akşamın alacakaranlığında dinmişti... Orta yaşlı adam birasını yudumlarken sonjyor- du: "Sahi siz vişneçürüğü sevdalan bilir misiniz?.." Dom'un çanı çalıyordu o sırada... O ise sürekli soruyordu: "Sahisizsevdalı kıriangıçlann öpüşlerine hiç ta- nık oldunuz mu?" Gözlerini yumuyordu sûnra... Karşı masadaki mavi gözlü sanşın kız o sırada kara saçlı, kara gözlü, kara bıyıklı delikanlının saç- lannı okşuyordu... Adam sarhoştu... Gözlerini açtı... Gülümsüyordu... Dediki: "Son sonım!.." Devam etti: "Sahi siz hiç sulara, gökyûzünü kuşatan göç- men kuşlara bakarak bir gülü kopanp kokladınız mı?" Bir kayısı dalında açan çiçek, bir ıhlamur ağacı- nın yalnızlığı, bir çocuğun gülüşüydü geride kalan anılar... Aydın, Akın ve ben yağmurlu bir Köln akşamın- da sınlsıklam ıslanmıştık. Sonra ben, onlardan ay- nlıp Mete ve Güray'la Ren kıyısına uzanmıştık... Bir gün sonra Ali ve Ahmet geldiler. Kalktık so- ğuk ve kariı bir günde yine Ren kıyısına indik... Huysuz bir acıyla dokunuyor gibiydik kış çiçek- lerine!.. Derin gecelerde karanlık gölgelerden korkmu- yorduk... • • • Bonn'da Beethoven Meydanı'nda karşılaştığım Türk kadın ve erkeğin gerçek öyküsü karşısında donup kalmıştım... Sanki kül rengi bir uykuya dalmıştım o karanlık gecenin içinde Ren Irmağı kıyısında soğuğa kar- şın yürürken... Orta yaşlı adam koluma girmişti. Birden kolum- dan çekti, "Gökyûzüne bak" dedi. Baktım ve şa- şırdım. Çünkü ay doğmuştu... Bir başka bara girdik... Beethoven Meydanı'ndaki o iki insan aklımdan çıkmıyordu... Kadın 35, erkek 40 yaşındaydı. Evlıydiler ama boşanmışlardı. İki çocukları Türkiye'de kalmıştı... Kadın yaşlı bir Almanla, erkek de yaşlı bir Alman kadınıyla 'çapraz evlilik' yapmıştı 10'ar bin mark karşılığı... Almanya öyküsü böyle başlamıştı... Bonn'ageleli biryılolmuştu erkek vekadının. Iki- si de aynı evde kalıyorlardı. Ancak, onlar Alman- larta evliydiler yasal olarak... A.B. şöyle dedi: "Üç yıl daha böyle kalacağız. Alman yasalanna göre dört yıl evli kalmazsak oturma izni alama- yız..." Kadın L.B. başını önüne eğdi: "Benim evli olduğum yaşlı Alman bana âşık ol- du. Gece telefon çalıyor, yann sabah eve gelece- ğim, sen de gel diyor..." A.B.'ye sordum: "Kannı kıskanmıyor musun?" A.B.: "Kıskansam ne olacak. Bile bile çapraz evlilik yaptık Almanya uğnına..." Dostum, iyice samoş olmuştu... Onu masadan kaldırdım... Yeniden dışanya çıktık... * • • Irmağın ufuk çizgisini geçen kuşlan seyrettik.. hiç bilmediğimiz şarkılan dinledik... Gökyüzündeki umudun kilidini kim açacaktı... Bir kez daha Ren Irmağı'na baktım... Dom'un çanı yine çalıyordu... Günther Erich'in dizelen sanki bir ezgi gibi gel- di: "Nereden geldiğini düşünmek gerçeğin: kumlara yapışık köklenni ayak izlerini, kuş olmuş gelinken havanın ölçülebilir kımıldayışlannı." Yaşam, acılan içinde taşıyordu. Bir sevdayla kör olan yürek, yeni sevdalan aramazdı... Yıldızın kaygısı, gözyaşının ışığı mıdır?.. hikmeLcetinkaya@cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 IRMIKI AYDIN ENGİN aenginta doruk.net.tr. Gazete tarafından "gö- revlendirilmişlik" kalkanı- nın ardına sinip şu Avru- pa'da, özellikle Alman- ya'da (Ne de olsa yarım vatan sayılır. 12 yılımı orada geçirdim) daha epey aylak aylak dolaşmaya niyetliydim a- ma olmayacak. Burası da kokmuş. Ben dönüyorum. Gerçi gene leş kokuları arasında yasa- yacağım ama, hiç oimazsa anayurdu- mun kokulan... Ancak o kadar ekmeğini yediğim, suyunu, şarabını içtiğim Almanlara da bir kıyak atmadan dönmem. O yüzden buradan, Türkiye'deki yetkili, yetkisiz ama ilgili ve uzman olan herkese çağ- n yapıyorum: - Alman politikacılann, özellikle Al- man gericiliğinin kalesi Hıristiyan De- mokrat Parti'nin (CDU) çok acele yar- dıma gereksinimi vari Rezillik rezilliği, rezalet rezaieti kova- lıyor. Her gün bir yeni rüşvet, kara pa- ra, kirli para, gizli para dosyasının ka- pağı açılıyor ve her açılan dosyadan katlanılmaz leş kokulan yükseliyor. Ka- pıtalizmin siyasal ahlakı burada dibe vurmuş durumda. Biraz daha giderse dibi tamam edip, çukur açmaya baş- layacak. Yukandaki paragrafın son cümlesi- ne dikkat edin. "6/raz daha giderse..." Burası da Koktu, Ben Dönüyorum! dedık. Boşuna degıl. Çünkü Alman- ya'da siyaset esnafı yolsuzluklarını, hırsızlıklarını örtbas etmekte ya çok acemi ya da bu kez basiretleri bağlan- dı ve her şeyi yüzlerine gözlerine bu- laştırdılar ve bulaştırmaktalar. Dahası burada tuhaf savcılar, sorgu yargıçları, hukuk adamlan var. Işlerini fazla ciddiye alıyorlar ve üstlerine va- zife olup olmadığına bakmaksızın, her yolsuzluğun, hırsızlığın, rüşvetin dibi- ne kadar gidiyorlar. O yüzden, Türkiye'nin deneyimli si- yasetçilerinden, bürokratlanndan ace- le yardıma, acele ihtiyaç var. Örneğin Batman'ın eski, bugünün merkez valisini, geçici bir süre için, ki- ralık futbolcu gibi Almanya'ya gönder- sek? Aynca "Ohal, Buhal, Şuhal" ve "Hertürlühal" bölgelerinde iyice piş- miş üniformalı - üniformasız bürokrat- larımızı yollasak. Keza Istanbul'da ka- mu ihalelerini kapmayı, ya aralannda anlaşıp yüksek fıyat kopanp, avanta- yı aralannda bölüşen ya da anlaşma oimazsa rakipleri, mafya çeteleri ara- cılığıyla "kimyalannı bozarak" caydıran anlı şanlı, hatta kanlı iş(!)adamlarımız- dan yardım rica etsek... Sorunşu: Alman gericiliği, 16 yıllık iktidarlan- nın özellikle son döneminde, eski Do- ğu Almanya'nın (DDR) başansız kalmış kamu mülkiyetini "özelleştirme" adı altındayağmalarlarken, hem parti ka- sasına seçim çalışmalan için milyon- larca mark akıtmışlar, hem de DDR mülkünü haraç mezat Batı Alman ve Batı Avrupa tröstlerine (örneğin Fran- sız Etf şirketine) pazarlarken kişisel he- saplanna da "çok milyonlarca" mark indirmişler. Ama Alman disiplini, düzenseverti- ği ve enayiliği yüzünden arkalarında çuvalla belge ve bilgi bırakmışlar. Bu konuda o kadar beceriksiz davran- mışlarki hükümeti, Sosyal Demokrat- larla Yeşiller koalisyonuna devreder- ken, Başbakanlık'taki kirli dosyaları yok etmeye karar vermişler ve yok et- me işlemlerini de yazılı bir protokole geçirmişler. Yani her şeyi berbat etmişler. Şimdi hukuk adamı gibi hukukçu, gazeteci gibi gazeteci olan bazı "tuhaf" insan- lar kollan sıvayınca bütün bu belge ve bilgileri kolayca toparladılar ve hırsız CDU tepelerini birer birer enselediler. Her geçen gün de yeni bir dosya açıp, yeni soruştur- malara başlıyorlar. Işte yardım bu noktada gerek. Dosyalann yok edilmesini ve geride iz bırakılmamasını, Batman Va- liliği'nde kayıtlı iken Hizbullah'ın cep- haneliğine aktanlan silahlarla ilgili bü- tün bilgileri yok etmeyi başaran bir de- neyimli vali gelip CDU'lulara yol yor- dam gösterse; ihale soygunlannda ar- kasında iz bırakmayan iş(!)adamlan gelip kirli parayı yıkama dersleri ver- seler; güneşin dogudan doğup, batı- dan battığını bile yalanlamakta durak- samayan bizim siyaset esnafından bir uzman grup, Alman Hıristiyan De- mokratdostlarının imdadınayetişse... Hiç oimazsa buradaki katlanılmaz leş kokusu artmaz, ahlaken tam anla- mıyla çürümüş kapitalizmin zehirledi- ği hava biraz daha katlanılır hale gelir- di ve iyi olurdu. Hiç oimazsa bu haylaz gazeteci bi- raz daha buralarda dolanır, iş yapıyo- rum dümeniyle Batı Avrupa refahının tadını çıkarırdı. Ama galiba artık çok geç. O yüzden ben dönüyorum. Hiç oi- mazsa kendi anayurdumun leşlerinden yayılan kokuyu duyarım. Malum, ben milli hisieri aşırı gelişmiş bir ga- zeteciyim... GOZLERIN POYRAZ Cumhuriyet k ı t a p I a r ı HikmetÇetrtaya Gazetecı-Yazar Hikmet Çetınkaya'nın içindeki nrtuıalı evTende geliştirdıği. duygu denizınde damıttığı yazılan. Bir soiukta okunacak. kımı zaman bır nısan yağmuru altında, bazan poyraz yelının soguk savurganlığında ya da karanlık bır gecenin yalnızlığında yeniden okunacak, yer yer okunacak bır kıtap bu kıtap Cumhurty»t Çağ Pazarlama A.Ş Türkocağı Cad. No:39/41 ^ kitap kulûbü (34334)Ca9aloğlu-lstanbul Tel- (212)514 01 96