15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 2000 PA2AR 10 PAZAR YAZILARI dishab(a cumhuriyet.com.tr Halk KahramanıKatillerDaha önce de olmuş mudur bilmiyorum ama, ben, şu yaşadığun lagiltere'de bir cinayetin çoğunluk tarafından böylesine olumlandığına, yasalara göre suç olan, ama kamunun önünde meşruluk taşıyan bir eylemın, birçok insanı nasıl sevindırdığine ilk kez tanık oluyorum. Şaşkınlığım, Ingilizlerde böyle şeyler olmaz saçmalığına inandığırndan değil. Çok iyi biliyorunı ki her yerde olduğu gibi Ingılız toplumunda da başka toplumlan hayrete dûşürecek bir dolu vaka olmakta. Duygulannı pek belli etmeme huylanndan ötürû (hani şu Ingilizler soğuktur muhabbeti), bu son olaya ılişkin beklenmedik tutumlar sergilemelerine alışık olmama durumu benimki. Mesele şu; Wüiaın Makofan adlı bir adamı güpegündüz, kapısının önünde vurarak öldürdüler. Maktulûn komşulannda bir sevinç, bir sevinç sormayın gitsın. Biri, "Kim vurduysa madalva verilroefi" dedı. bir başkası "Vaüabundaıı daha iyi bir hedef ofaunazdT dıye sevmcinı belli ettı Polisin kirabk olabileceğjni açıkladığı katil ya da katiller, küçük çapta bir halk kahramanı bile oldular. Bu Wîlliam denen adam da, adam falan değil bir canavar aslında. Rezıl bir ıız düşmanı Dokuz çocuğu tecavûz ederek öldûrdüğü ıddıasıyla, bırkaç arkadaşıyla birlikte yargılanıyordu. Daha önce de aynı suçlardan mahkemeye çıkmış, bir süre de içeride yatmış. Yargılandığı son davada elde delil olmadığından deliller açısından bakıldığında yok gibi gözüküyor. Karşımıza getirilişi çok bilinen İcötü şöhreti yûzündendir. Bu mahkemede kanaatler değil, deliller belirleyicidir. Saüverilmesi gerekir. Milletin tepesini attıran işte bu. Mahkemeden elıni kolunu sallaya sallaya çıkan adamın, her an kolaylıkla ulaşabileceği küçük çocuklann bulunduğu bir siteye yerleşmesi de işin tuzu biberi. Tacize uğramış bir çocuğun ailesinin işlettiği sanılan bu cinayet sayesinde, birçok ınsan hukukun kendilennde uyandırdığı LONDRA MUSTAFA ERDEMOL aldatılmışlık duygusundan kurtulmuş oldular. Sun gazetesi iç sayfalannda olayı 'Siahın Adafcti' başlığıyla vererek Ingılız adli sistemine ince bir gönderme de yaptı. Adliye ile kamu, suçluya yaklaşımlanndakj farklılıktan ötürü bu olay nedeniyle bir güzel kapışmış bulunuyorlar. Hukukun, maktulûn salıverilmesıne yol açan teknik gerekçeleri çoğunluğu pek ilgilendirmedı ve cinayet "işleyenleriıı eflerine sağkk" noktasına geldı dayandı. Karşısına çıkanlan her kimseye, isterse ırz düşmanı olsun, elbette kendi rnantığıyla yaklaşması gereken adalet, kamunun ıntıkamcı duygulan karşısında işlevsiz kıhndı. Hukuk cezalan düzenleyebiliyor ama, kimi duygulan önleyemiyor. Ister îngiltere'de ister Türkiye'de olsun şu kamuoyu, en ufak bir meşrulukta, rutinın dışına çıkabiliyor demek ki. William Malcolm'un öldûrülmesinde adamın kişiliği, suçlan, masum yavrular için arzettiği tehlıke, cinayetin meşru tarafını oluşturuyor. Bu özellilder cinayetin toplumsal ve kültürel anlamda onaylanmasuıa yol açıyor. Tehlike şurada; herkes eğer isterse kendı eyleminı böyle meşru kılacak gerekçeler bulup çıkarabilir. Irz, namus düşmanıydı öldürdüm, ocağımı söndürmüştü öldürdüm, ayağımı kaydırmak istıyordu öldürdüm, çok sevıyordum öldürdüm vs. gibi. Hukuktan ne beklendiği de burada önemlı. Eğer beklentiniz fazlaysa hayal kınklığınız da çok oluyor. Îngiltere'de cezalann birçoğunun caydıncı olmadığı çok bilinen bir olgu. Ingılız adaletinin hiçbir şeyi çözmediğine ınananlann sayısı hiç de az değil. Galler bölgesinde çocuklan korumakla görevlı bir birimın üst düzey sorumlulanndan bırinin, küçük çocuklara yılarca tacizde bulunduğunun ortaya çıkması, Malcokn cinayetinin toplumun tüm kesımınde sevınçle karşılanmasına yol açtı. Sübyancılık bu ülkede öylesine yaygın ve önleyici cezalar da o kadar etkısiz ki, adaletin yanm bıraktığı ış Malcohn cinayetınde olduğu gibi tamamlarunca insanlar seviniyor haliyle. Tabıi şu da var; cınayeti işleyen kişi ya da kışiler yakalandığında hukuk, onlara gösterilen toplumsal sempatiye pek rağbet etmeyecek gibi görünüyor. Çünkü hangi gerekçeyle olursa olsun işlenen bir cinayettir. Yani katiller yakalandıklannda, "bu vatan için kurşun atanlar da yiyenler de bizdendjr" muamelesı görmeyecekler. Bir cemiyet mikrobunu temizledikleri için itibar görüp, koğuşlanna gecenin bir vakti lahmacunlar getirmeyecekler. Çünkü, Îngiltere'de hukukun eksiği var ama, şerefi de var. Sizi Çayır Serçesi'nde öğle yemeğine beklerim Stockholm'dekj Güzel Sanatlar Akademisi'nin avlusunda yalnızca gündüzleri açık olan bir restoran var; adının Türkçesi, "Çayır Serçea" oluyor. Serçe soyunun en küçüklennden olan ve kanatlan san-lacivert bir kuş. Restoranın duvarlan, tarihi silahlarla dolu: kılıç, kalkan, tabanca vs... Kuşumuzla ne ilgisi olduğunu çıkaramadım. Çıkaramadıgım şeyler o kadar değil. Neden benimle zaman zaman Almanca konuşmaya çalışıyorlar, o ayn bir gizem. . Aşçısı, fevkalade bilge bir kişı. Saat 14.00'e yakınlaşıp işler durulmaya başlayınca çıkıp şeref turu atmayı seviyor, o günkü yemeklerle ilgıli övgüyü "kaiıul ederken", ertesi günkü "mocizeteriyJe'" ilgili bilgi vermekten de geri kalmıyor. Birazdan Christer gelecek.. içine kapah, orta yaşlı, sıska bir adam. Aşçımız, onun tam kahve içme zamanına rastlatıp. bir kahve arası alacaktır. Kahvesini doldurmadan önce, restorandaki herkesin duyacağı şekilde, yani yüksek sesle, "Eh, arük s»cak bir şey içmem gerek," diyecektir. Kah\ esini alıp, bu gün nutuk atmak istediği konu neyse, o konuda konuşmak için Chnster'in karşısına oturacaktır.*Çayır SerçesTnde ben, ya bır dosta ıki satır yazıyor olacağım, ya da bir dosttan gelen iki satın okuyor. Çakaralmaz bir cep telefonum var, abonelikle değil, kartla çalışıyor. Her ay sonuna doğru -yani ayın ilk on gününden sonra- züğürt kaldığım için, yalnızca beni arayanlann bulabildiği şekilde çalışıyor. Ancak öğlen yemeği crvannda açıyorum, akşamüstü eve vannca kapatıyorum. "Ç«yır Serçea"ndeyken sevdiğim bir ses beni anyor, oturup derhal yanıt yazıyonım. O arada "Şef" gelip, yemeğin nasü olduğunu soruyor "Nefis* demekten başka seçeneğim olinuyor. Yine de size, sevdiğinizle Stockholm'deyken, bu, bilmeyenin bulamayacağı alçakgönüllü restoranı, "Çayır Serçes"ni öneririm. Bulunduğu yerin gereği olarak burada yemek yiyen sanat öğrencilerinin sayısı fazla değil; buna şaşınyor ınsan doğrusu. Gelıp karton bardakia kahve alıp giden ögrencilenn sayısı daha fazla. Buna karşılık. büyük kent fenomenı olarak "tanmmamak". "düzenli konuk otarak görühnemek" fenomenlen, burada, Stockholm'ün genebndeki kadar yaygın değil. îki kez gelince, üçüncüsünde sizi anımsıyorlar. Benim garip huylanmı da öğrendiler. GURHAN Ama zaman zaman Almanca UÇKAN olarak neden bir çift söz ediyorlar, onu anlamış değılun.Ayın ilk 10 gününe ^ ^ ^ ™ " ^ ~ rastlatırsanız ve yanınızda sevdiğiniz varsa, sizi "Çayff Serçea" STOCKHOLM "ne bekliyorum. Unatmayın; yalıuzca öğle yemeği veriyorlar. Yemekten sonra, hava koşullan elverişliyse, çok güzel yertere yakın. Ufak bir tur da atabiliriz. Ama o arada, bana sevgili bir telefon gelirse, sizi üç dakıkalığına Şef'le baş başa bırakınm. O anlatmayı seviyor, sizin anlamanız önemli değil, dınlemeniz yeter... Ben de şu sıralar Şef'i kontrpiyede bırakmak için kendı elimle bir "AM Naak", "Kadmbudu Köfte" ve "Yaprak SarmasT yapacağım. Onlan bir yemek sonrası bıraktıktan sonra ikı hafta gözükmeyeceğim. 0 arada konuklanna, "Almanca konuşmayan. ama, buraya arada bir geten, pek et vemeyen, bir kadeh şarapia öğle yemeğini pariatan orta yaşh bir adamın verdiği yemektenT bahsedecektır. Geldiğunde şeref turu atmayacağım. Ç g y g ç p M^nYanar^lavpüsküıtmeyedevam ediyor. Mayon dûn gece de saaderce lav ve küi püskürttü. Yanardağın harekete geçmesiyte böigede yer sarsınülan da yaşanryor. Yanardağ eteklerindeki Legazpi kenti ve çevresindeki köylerde vaşayan yaklaşık 50 bin kişi bölgeden tahliye edüdi (Fotoğraf: REUTERS) Küba'da Salsa'nın sırnnavarmakHer yıl değişik ülkelerde düzenlenen Uluslararası Meyve Suyu Sempozyumu bu yıl Küba'da yapıldı. lstanbul-Münih aktarmab olarak Havana'ya 13 saat uçarak ulaşıyorsunuz. Havana, eski ile yeninin bır arada yaşandığı 2.5 milyon nüfuslu bir kent. Küba, 19. yüzyılın sonlannda Ispanyollardan kurtulduktan sonra 1902'de Amerika'nın kolonisi olmuş. Fidd Castro'nun 1959 yıhnda başanyla sonuçlanan devrimi ile Küba, sosyalizmi benimsemiştir. Küba'da sağlık hizmetleri ile ilk. orta eğitim ve üniversite öğretimi herkese açık ve ücretsiz. Fidel, ülkede birliği sağlamış. Kübalılara Kübalı olmanın bilincini ve gururunu aşılamış. Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Küba ekonomisi güç duruma düşmüş. Amerika'nın ambargosunun Küba'yı çok sıkıntıya soktuğu belli. Havana nın Florida'ya bakan yüzünde 7 km. uzunluğundaki ünlü "MalacoıT Bulvanna güçlü çarpan dalgalar acaba Amerika'nın Küba'ya kızgınlığını nıı sergiliyor? Ortalamabır — — — çalışanın aylık maaşı 20 dolar cıvarında. Devlet tarafından verilen bazı süt, ekmek, şeker gibi temel gıda yatınmlan normal yaşamaya yetmiyor. Bu yüzden halkın büyük bir bölümü sınırda yaşıyor. Havana'nın 1930-40'lı yıllarda yapılaştığı "OWCit)" görülmeye değer. Havana'da ilk geziye çıkılacak yer "OM Ory". Old Cıty'de yabancılan seçmek kolay Tunstlerin bulunduğu bölgeden uzaklaşıp, kendimı gerçek Havana sokaklanna bırakıyorum. Hoş bır miman yapısıyla "OW Oty" Havana'nın incisi. Burada bulunan 2-3 katlı evlerde genelde işçi kesiminin oturduğu belli. Unutulmaz güzelliktekı mimari yapılanyla bu binalann kısmen restore edilmeye başlamasına seviniyor insan. tamamı restore edıldiğınde belki dünyanın en güzel mıman yapısına sahip yerleşım birimi olacak nıtelikte. Bu nedenle Birleşrruş Milletler tarafından da bu bölge korumaya alınmış. Ancak ıstenilen güzelliğe ulaşmasına daha yıllar var. Kübalılar barışçıl, sevecen ve neşeli insanlar. Onlarla dillerini anlamadan da anlaşmak kolay. En çok pızza ve dondurma yiyorlar. Salça üstü peynırden oluşan pizzayı pek hevesli HAVANA MEHMET PALA yiyorlar. Sıcak pizzanın tadının hiç de fena olmadığını söyleyebılirim. Küçük birkaç metrekarelik bakımsız dükkânlarda genelde yaşh insanlar satıcılık yapıyor. İşte böyle küçük bir dükkânın önünde bizım kahve fıncanlanyla ayakta kahve içen insanlan görüyorum. Küba'da kahve genelde şekeri konmuş olarak sunuluyor. Tadı biraz bizim kahveye benziyor. Kahveyi veren yaşlı İcadına bir dolar uzatıyorum. Bir şeyler söylüyor, ayakta duranlar da katılıyor konuşmaya, elle bazı rakamlan göstermeye çalışıyorlar Bir dolann az geldiğinı düşünüyorum. ancak cebımde duran madeni paralan avucumun ıçıne alarak gösteriyorum. Yaşlı hanım içinden sadece birini alıyor, bir dolan da gen veriyor. Aldığı para herhalde bır dolann onda bin bile değildi. O kadar ihtıyacı olmasına karşın, sadece hak ettiğine razı olan yaşlı hanırru hiç unutmayacağım. Küba'da insan kendisini güvende ve sıze içtenlikle bakan insanlann arasında hıssedıyor. — — — — Birçiftlikte şekerkamışının tadına baktıktan sonra kendımi Küba'nın meşhur Rom'unun yapıldığı "Havana Chıb" Rom fabnkasında buluyorum. Şekerkamışı melası Rom'un hammaddesi. Havana akşamlannda Rom'dan yapılan "Mojho")!! yudumlarken Küba'nın loş havasında kendınızi bir başka hıssediyorsunuz. Ekonomik güçlüklerine karşın Kübalılann nasıl neşeli olabildiklerinin sırnnı sonunda çözüyorum. Rom'u içtikten sonra "Saka" tılsımına kaptırdın mı kendıni, her şeyi unutuyorsun. Duygunun ve yaşamın ta kendisi Salsa Küba'da. Salsa dansı Küba'da yaşamın bir parçası olmuş. İnsanlar hemen her yerde yapıyorlar. (M, Bır de aksam yemeklerinde canlı Küba müziğini dınlemenin mutluluk veren özelliğini söylemeden geçmemeliyim. Birçok ülkeyi görüyorsunuz ve dönüyorsunuz. Küba'ya gittiginiz zaman evet, hüzünlü döndüğünüzü anJayacaksınız. Küba'nın doğasının, yaşamının hoş etkisi sizi büyüleyecektir. Eğer hâlâ Küba'yı görmedinizse kimselere dünyada her yeri gördüm demeyiniz. tSMNBULDEVLnTJYATROSU Topiu Bitet Rezervasyonu ve Abonman: 0.212 292 39 00 /111 Yayla Sanat Merkezi Gişesi: 0.216 441 20 87-383 63 79 Kadıköy Gişe: 0^16 336 44 76 http://www.istdt.gov.tr AKM ODA TİYATROSU (0 212 245 25 90} Hafta ici: 20.00 Cumartesi 15.00-20.00 Pazar 15.00-11.00 Necati Cumalı GEL EVLENELİM, YÜRÜ BOŞANALIM!* Yonelen Nur Sub»?ı 22-27 Şubat arası'Promıyer Ralner Hachteld KETÇAPLI SPAGETTİ* Türkçes Sevgl Aydın, Yöneten Macit Sonkan 27 Şubat, 5,12.19,26 Mart 'Çocuk Oyunu AZİZ NESİN SAHNESI (0 212 245 25 90} Hafta ici: 20.00 Cumartesı 15.00-20.00 Pazar 15.00 Patriek SüsfcJnd KONTRABAS Tfrkçes: Hrt» Kuntay.Yöneten Metin Betgln 22-27 Şubat arası Federtco Garcia Lorca KANLI DÜÖÜN Tûrkçesı Roza Haknwn,Yör»ten Mahlr Gönşîrsy 29 Şubat-5 Mart arası AKM BUYUK SALON (0 212 245 25 90) Cumartesi 21.30 Pazar 15.00 Bortolt Brecht ARTURO Uİ'NİN ÖNL.ENEBİLİR TIRMANIŞI Türkçesi-Yöneten Yüeel Ertefv27 Şubat, 11,12,18^5.26 Mart Edmond Rostand CYRANO DE BERGERAC Tûrkçesı Sabri Es«t Sly.vvışgiJ, Ydneten Işıl K»s«poğlu, 26 Şubai,5,19Mart TAKSIM SAHNESI (0 212 249 69 44) Hafta ici: 20.00 Cumartesi 15.00-20.00 Pazar 15.00 Hainrich BÖH-Margerethe von Trotto KATHARİNA BLUM'UN ÇİÖNENEN ONURU* Türfcçes Yûcel Erten.Yöneten Aliye Uzunatağan 22-26 Şubal arası "Ankara Devtet T-yaîrosu Nazım Hlkmet FERHAD İLE ŞİRİN Yöneten Yûcet Erten 29 Şubat- 4 Mart arası AzizNesin DODÜKÇÜLERLE FıRÇACıLARıN SAVAŞı* Yoneten Falk ErtMMr 27 Şubat, 5,11.12.19,26 Mart •7 den 70 e her yaş ıçın kabare YAYLA SANAT MERKEZİ (0 216 441 20 87) Salı Carsamba Persembe 20.30 Marguarlte Duras AYRILIK MÜZİĞİ Türkçssı. Gökçln Taşkın Yoneten Nihat llen 22,23,24 Şubat 29 Şubat-5 Mart AKM Oda Tıyatrosu Oktay Arayıcı OONE BAKAN CAM KIRIKLARI Yoneten Yılınaz Onay 29 Şubat, 1,2 Mart TİYATRO OYUNEVİ 0212 251 6060 www.tivatrDovunBvi.com JGflN 6CNCT HlzmetçlLerRtji: Hıhir Günşiray Onmıtuni: Çttin Sınkırtıl S.hm TMtnmı: Clludl L»on, Sllim Birsil Oyuncular: Alpır Otvılioğlu, GOvın İncı, Mıhir Günşiray Her Pazartesi Saat: 20.30 E Msrt'tan başlayarak yeni oyun "Üez3 Kolonisi'nde" Franz Kafks İstanbul Devlet Tiyatrosu TAKSİM SAHNESI Bilıtlır Dıvlct Tiyatrosu gisılarindı! EFES PUsen'in kültür ve sanata katkılan aıtarak sürecek. T.C. Kültür Bakanlığı İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ Arif Melikov FERHAD PCASSO, 9 6 1 » « aVB W DK* «J5UJHCA..4 KüttEYt KMMtmMi w YOreret SBDtM SA&AN SEREFE HBİPAZAJ! 19 30-DA OIVUT TtTAnOUUU TAKSİM SAHHUİ' ı (212)2X16 18 231 2100 Tobm Sohnu, AMOr^ Kû*ür M>Uzı, Kojılöy Hddun Tcnr Sdmuı, Ö^o.lV»—.. fanJ,,«ol«ıJJ00J00Il T.C. Kültür Bakanlığı İSTANBUL DEVLET OPERA ve BALESİ N.Simon / C.Coleman TATLI CHARITY müzikal 2 perde Koreografi ve Salıneye Koyan Tony STEVEHS / O r » a Şelı Elşaıi BAGIROV 26 Şubat Cumartesi 15 30 • • VV.A.Mozart SARAYDAN KIZ KAÇIRMA opera 3 perde Orkestra Şefi SenlarYALÇIN / Safıneye Koyan Michael HEINICKE 8 Mart Çarşamba 20 00 • • G. Verdi AIDA opera 4 perde OfestraŞefı Ivan AMGUELOV / Sahneye Koyan YektaKARA 11 Mart Cumartesi 15 30 / 21 Mart Salı 20 00 • • J.Offenbach HOFFMANN'IN MASALLARI fantastik opera 3 perde Orkestra Şefı lwn ANGUELOV / Sataeye Koyan YektaKARA 14 Mart Salı 20 00 / 25 Mart Cumartesi 15 30 • • VİYANA ESİNTİLERİ operet akşamı MüzıkYömtmenı Serdar YALÇIN / Şahneye Koyan Sumeray ARIMAN 25 Şubat /10-31 Mart Cuma 19 00 • » J.Bock BENİ SEVİYOR müzikal 2 perde Muzık Yönetronı Hneyin KAYA / Sahneye Kovan Önder GÖKSEVEN 3-24 Mart Cuma 19 00 ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ Biletler Atatürk Kultur Merkezi giselerınde satılmaktadır. • Biletler Atatürk Kültür Merkezi gişelerinde satılmaktadır. A.K.M gise tel: (0212) 251 10 23 251 56 00 (7 hat) 254 | A.K.M gişe tel: (0212) 251 10 23 251 56 00 (7 hat) 254 ŞIRINbale 3 perde Ubretto: Nazım HİKMET Yuri GRİGOROVİÇ Koreo|rali ve Sahneye Koyan: Yuri GRİGOROVİÇ Orkestra Şefi: Eljad BAGIROV Koreograf Yardımcılan: NataJia BESSMERTNOVA Valeri RİjOV Dekor-Kostüm: Simon VİRSALAOZE Kordo Bale Şefi: Yütuel ERSİN lfık: Mihoil SOKOLOV Sanatçılar; Hulya AKSUIAR. Arkın ZİREK. Btijra MERIÇÜ. Oktay KERESTECİ, Denız BERGE. Murat AKAOĞLU. Sıbd SÜREU TaDina EGEÜ. Tuby UĞURLU, Çigdem TEZCUR. pğdem ERKAYA. Selım BORAK. llke KODAL, Banş ADİKTİ. Seiçuk BORAK. Ayça İNAL Seyd» SOFUOĞLU. Pmar MÜLDUR İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ ORKESTRASI 4 Mart Cumartesi saat 20.00 (Özel Temsil) 7 Mart Salı saat 20.00 (Gala) 9 Mart Perjembe saat 20.00 15-29 Mart Carsamba saat 20.00 TÜRKİYE İŞ BANKASI Bu jösttn k Banlas ı» bdührr/h jerçddejonknektt*-. ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ @ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ \ Şehir Tiyatroları; HARBIYE MUHSIN ERTVĞRUl SAHNESI 0.212 240 77 20 AŞKHASTASI Yönclen Y.Kenan IŞIK 23-14-25-26-27 SUI&! SIHIRLIFIUT Uyorla/an Sedetı EDGÜ Yönelen Can OOĞAN 76-27 5UM-4-5MM fATIH IESAT NURİ SAHNESI 0.212 526 53 80 GUNE BAKAN CAM KİRİKLARİ Yonelen YJTOB ONAY tsınmiuNwmaax AWJURKVEÇOCUK(Ç.O) Derleyıp Yazpn-Yooeten Ne«'e EKÇETİN ATAKAN 24-27 S**7 4-5 HUT USKUDAR MUSAHIPZADE CEUl SAHNESI 0.216 333 03 97 ^ ^ OYUNCAK1AKİS.RİO) Yor-'-r MazlumKIPER Vorete. Şcvlrt AVŞAR 21-24-25-26-27 İUBAT KADIKOY HA1SUN TANEB SAHNESI 0.216 349 04 63 SRSEMKOCANNKURNAZKAflSI Şnsı EIONOOĞUJ HOŞU'NUN UTANCI (Ç.0) Ynem ZuhalB!G€N M-27ŞUUI-4-5MM CAIIOSMANPASA SAHNESI 0.212 578 60 67 AŞK-IMEMNU Jyunlosîron Torık GUNERSR Yon»'c- Hokan AtTINER 23-24-25-26-27 SUBAT TÎMBELMEMIŞ(ÇO) orotp'- Mysltrfa AR51AN İ9-20-26-27 HBX-4-5 MAÜT |0niN eUMİU: ÇAKŞAMBA: 15.0020.30 / ftiötMBt 20.30/ CUMA: M.M, U B t 1T.OOtÇ.Or-15.00-20130 / FMAfc n.OCHÇ.Oj-15.00-19.00 BILETUR:SEHIR TIYATROLARIGIŞEIERINDE SATIŞA SUNUIMUSTUR. 293 89 78 (3HAT 1 jişjAPIN qZ\ INSAN MüZik' Kena' Gûnjç C'j-ra: 2030 Cumartesi: 15.30 •Yazan-Yöneten: Metir Balay Dekcr-Gıysi: Melın Dene MGzık Düzen'erne. Kemai Gunû Pazar: 18.30 ANKARA SANAT TİYATROSU izmiT Cad. Ihlamur Sok. 7 A Kızılay Gişe: (0-312) 417 76 76 Esber Yagmurdereli MUZK: Kema Guruç YAŞAMAK VazaYönetn Mt B MÜZİK: Kemai Gün^ç Pazar: ;5.30 ^ E F E S Pilsen 'in kültür ve sanata katkılan aıtarak sürecek. DANS OKULU "Ânı Pansla Başka 5\r Dünyada Yaşayalım" •VALS •CHA-CHA •SAMBA •&OLERO •RUMBA •TAN6O /IDflES Haiaskargazı Cd. Osmanbey Iş Hanı 182/2 Osmanbey Tel (0212)2194548 DARIO FO Ll ^[ cson TİYATRO F O R A Komedi, 2 Perde Çeviren Füsun Demirel Yöneten Tufan Karabuiut Her Çarşamba 20.30 Roza yı oynayan Ay^egOI Ünsal, ışçl Anlonto ve R a f ın patranu AgneflTyi yani ki karddan birden cantandıran Tufan Karabuiut, Komtoer I Arda Kavaklıoğlu VB Doktof Canan Çittel, otağanOstO «tfcffi b» oyun sergBiyorlar. (...) GMİp bu oyunu görün. Dario Fo'nun şiirse) d H r » * tanık otun. HaratsBe öneririm. ORAL ÇALIŞLAR / CUMHURİYET KADIKOY- BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ GİŞE (0216) 418 95 49 www.tiyatrofora.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear