23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 ŞUBAT 2000 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İşkenceden hüküm giyenler • ANKARA (AA)- Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, 1995 yılından bu yana 10 polisin işkence, 84 polisin de kötü muamele yaptığı gerekçesiyle hüküm giydiğini bildirdi. Tantan, DSP Bursa Milletvekili Ali Arabacı'nın yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, TCK'nin kötü muameleye ılışkin 245. maddesinden dolayı 2 bin 851, işkenceye ilişkın 243. maddesinden dolayı da 577 personel hakkında adli yargı tarafindan işlem yapüdığım açıkladı. 8PK Yasası Anayasa Mahkemesi'nde• ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - FP, Sermaye Piyasası Kanunu'nun (SPK) 18. maddesinin iptal edilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. FP Gnıp Başkanvekili Abdüllatif Şener, söz konusu maddelenn, anayasanın 'Cumhuriyetin llkeleri' başlıklı 2. maddesine, 'Egemenlik' başuklı 6. maddesine, yasama yetkisıni düzenleyen 7. maddesine ve yürütme yetkisıni düzenleyen 8. maddesine aykın olduğunu ileri sürdü. Demirel'den Hatemi'ye kutlama • ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Iran'ın ulusal günü nedeniyle bu ülkenin Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'ye mesaj gönderdi. Demirel mesajında, ulusal gün nedeniyle Hatemi'yi kutladı. Tank srinıı ppojesi • B E R L L N ( A A ) - Almanya'da nükümet ortağı Yeşiller Partisi'nin, Türkiye'ye Alman yapımı Leopard tanklannın satışını engellemeye kararlı olduğu bildirildi. Yeşiller Partisi'nin savunma konulanndaki H7mflnı Angelika Beer, Berliner Morgenpost gazetesine verdiği demeçte, Berlin'in Ankara'ya tank satışına "hayır" diyeceklerini ve karan onaylamayacaklarını söyledi. "Kartlannuzı açık oynamalıyız" diyen Beer, Almanya'nm geçen ayın başında Türkiye'ye deneme amacıyla Leopard 2 tipı bir tank göndermesinin "zaten bir facia" oldugunu savundu. MüBüyeHlere kadın başkan • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanlığı'na Füsun Çiçekoglu geririldi. Mülkiyeliler Birliği 54 yülık tarihinde ilk kez bir kadın başkan tarafindan yönetilecek. Füsun Çiçekoglu, bir önceki yönetimde de 2. başkan olarak görev yapmıştı. Görev dağılımında ikinci başkanlığa Şakir Torunlar, genel sekreterliğe Hasan Tahsin Benli, genel saymanlığa Yusuf Gizli, üyeliklere ise Ilter Ertugrul, Haluk Rıza Tabuk, Cezmi Aksoy getirildi. CHPden sosyal güvenlik paneli • tstanbul Haber Servisi - CHP Şişli Ilçe Örgütü Eğitim ve Kültür Komisyonu'nun düzenlediği ve gazetemiz yazan Şükran Soner ile CHP PM üyesi Cevdet Selvi'nin katılacağı 'Sosyal Güvenlik ve Çalışma Yasalan' konulu panel bugün saat 14.00'te CHP Şişli tlçe Merkezi'nde gerçekleşecek Dengeli bir çözüm bulacağını açıklayan Cumhurbaşkanı, kamuoyunun tepkisini göz ardı etti DemireFden layak onayANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Cum- hurbaşkanı Sükvman Demirel, kamuoyu tepkisini göz ardı ederek "kryak emeknlik'' yasasını onayladı. Van'a giderken yaptığı açıklamada "dengeü bir çözüm" bulacağını belirten Demirel, yasanın mületvekillerinin maaşlanna bir ek getirmediğini savunurken, Anayasa Mahkemesi'nin son iptal karannın gerekçesinin yayımlanmasuıın ardından ko- nuyu tekrar inceleteceğinı bildirdi. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterli- ği'nden dün öğle saatlerinde yapılan açıkla- maya göre Demirel, yürürlükte bulunan ya- saya göre, emekli miÜetvekillerinin bağlı ol- duklan sosyal güvenlik kurumuna bakıl- maksızın 720 milyon lira emekli maaşı al- dıklannı kaydetti. Ilgili yasada 1997 yılın- da yapılan değışıkliğın Anayasa Mahkeme- si'nce iptal edildiğini, ancak gerekçeli kara- nn yayımlanmaması nedeniyle yasanın ha- len yürürlükte oldugunu belirten Demirel, 27 Ocak'ta kabul edilen 4505 sayılı ve "kı- yak emeldflik'' olarak bılınen yasanın da bu- günkü ve eski milletvekillerinin maaşlanna bir ek getirmediğıni savundu. Gerekçeli karânn yayımlanması halınde bugün 720 milyon lira olan emekli ayhğı ye- rine Emekli Sandığı'na bağlı olanlar için 622 milyon lira; SSK emeküleri için 110 milyon lira; Bağ-Kur emeklileri için de 90 milyon lira ödenmesi gerekeceğıni anlatan Demirel, şöyle devam etti: "4505 sayılı ka- nun, bu durumu karşılamak üzere ve mev- cut durumu muhafaza etmekiçin çıkanhmş- nr. Bu kanunla; devlet, Hazine ve sosyal gü- venlik kurumlanna yeni bir yük getirihne- mektedir. Bu kanun aynca, baa devlet görev- Iflerine 'temsil tazminatı' adı ile ödemeier \-apumasuu öngörmektedir. Bu hususun, mîletvekiDeri ile bir ilgisi yoktur." Mılletvekıllennın ödenek ve yolluklany- la ilgıli 1971 'den bu yana çıkanlan 9 ayn ya- sanın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildi- ğini, bunlardan 1994,1995 ve 1997 yıllann- da hazırlanan üçünün kendi onayıyla yayım- landığını anımsatan Demirel: "Herdefasm- da yapılan tarbşmalar, çok kere incirki ol- maktave demokratikrejimin kalbi olan TB- MM'yi kurum olarak yıpratmaktadır. TB- MM üyeierinm ödenekve yoDuklan. bir biz- metin icabıdır. Bu konuyu 'tartışılır du- rumdan çıkarmak lazundır" dıye konuştu. Tartışmanın anayasanın 86. maddesinden kaynaklandığını anlatan Demirel, bu mad- denin kaldınlarak "TBMM üyekrinin öz- lük haklan kanunla düzenknir" biçiminde bir hükmün getirilmesi ve bir şarta baglan- masının sorunu çözeceğini savundu. Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde olduğu gıbi Türkiye'de de "özlük haklanna ait kanun çıkarma yetkisi*"nın yasama orga- nına an olması gerektığını kaydeden Demi- rel, "Yasama medisieri, yetkâerini, görevle- ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART rinin yapısıııa ve gerelderine göre ve günün ekonomikşartlannı dikkate alarak kuHana- caklardır. Böylece çıkaruacak kanunlarm, o dönem için değfl, ondan sonraki dönem için yürürtüğe girme imkânının getirilmesi, ge- reksiz taröşmalan önleyecektir" dedı. Yasanın yeniden görüşühnek üzere TB- MM'ye gönderilmesinin bir gereğini ve bundan doğacak fiili sonucu öngörmediği- ni kaydeden Demirel, Anayasa Mahkeme- si'nin iptal karannın gerekçesinin henüz ı- lan edılmedığine ışaret ederken, bu düzen- lemenin iptal edilen yasadan ayn oldugunu savundu. Demirel, şöyle konuştu: "Anayasa Mahkemesi'nin iptal karannm gerekçesmi bekleyecek zaman yoktur. Çiin- kü 15 günlûk süre bugün doimaktadır. Ana- yasa Mahkemesi'nceson keziptal olunan ya- sanın iptal gerekçesi yayımlandıktan sonra durum tetldk edüecek, yeniden Anayasa Mahkemesi'ne başvurulup vurulmayacağı hususunda bir karara vanla- cakbr." ARINÇ VE GÜL BİR ARAYA GELECEK AsUtürk öneri topluyor ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - FP'de "GöTge Genel Başkan" olarak isimlendirilen Malatya Milletvekili Oğuzhan Asfltûrk'ün kongreyle ilgili olarak devreye girdiği ve milletvekilleriyle görüşmeler yaptığı öğrenildi. Asiltürk'ün özellikle partideki saflaşmada kararsız konumdaki milletvekilleriyle telefonla ve yüz yüze görüşmeler yaparak kongre ve liderlik konusundaki görüşlenni, önerilerini sorduğu belirtildi. FP'de 14 Mayıs'ta yapılacak olan büyük kongre öncesinde hareketli günler yaşamrken, hafta başmdan itibaren muhalif kanatta lıder adaylan Bflknt Armç ve Abdullah Gül'ün kendilerine yakuı milletvekilleriyle birlikte bir değerlendirme yapmalan bekleniyor. Adaylığmı çok önce açıklayan Annç'ın, bu konuda henüz kesin bir tavır ortaya koymayan Abdullah Gül'le yapacağı görüşmede kararuıı netleştirmesini isteyeceği beürnliyor. FP kulislerinde Gül adayhğını açıklasa da Annç'ın çekihneye yanaşmayacağı savunuluyor. Eski tstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da gelecek hafta Ankara'ya gelerek baa görüşmeler yapacağı belirtüiyor. FP içinde önemli ağırlığı olan ve Necmettin Erbakan'a yakınlığıyla bilinen Oğuzhan Asiltürk de milletvekilleriyle görüşmeler yaparak "Kongreyle ilgili beklenrileriniz neler, Kutan'la parti çıkış yapabinr mi'' sorulanm yönelttiği belirtildi. Asiltürk'ün yam sua başta \feysd Candan olmak üzere bazı Başkanhk Dıvanı üyeierinm de millervekillerini yakm takibe aldıklan öğrenildi. Milletvekili lojmanlannda bazı evlerde küçük gmplar halinde yapılan toplanülarda, muhalif cephenin genişlemesini önlemeye yöneük girişimlerde bulunulduğu kaydedildi. GÜRKAN: MADDENtN YAZARI BENtM RTÜKtaslağına îepki ANKARA (Cumhuriyet Burosu) - Radyo ve Televizyonlann Kuruluş ve Yayınlan Hakkında Yasa'nın, bir kişinin birden fazla yayın kuruluşunda yüzde 20'den fazla hisse sahibi olmasını yasaklayan ve televizyon sahibi holdinglerin kamu ihalelerine girişini suurlayan maddesinin değiştirilmek istenmesine tepki sürüyor. DSP Ankara Milletvekih Uhıç Gürkan, bu yasa maddesinin yazannın kendisi oldugunu belirtirken, bu düzenlemenin korunması gerektığini söyledi. DSP'ü Uluç Gürkan, medya sermayesinin özel olması gerekriğini vurguladı. Geçen dönemde de bu maddenin değiştirihnek istendiğini, ancak yasa tasansının Meclis'te reddedıldığını anımsatan Gürkan, o zaman da kaygılannı dile getirdiğine işaret etti. Komisyondaki DSP'hlerin de kendisiyle aym duyarlılığı göstereceğini tahmin ettiğini söyleyen Uluç Gürkan, "9-10 yrihk pariamenterük yaşamımda, yapdgnn, bana gunır veren, vicdanen rahaüatan en önemli üç şey getir desen. hâlâ bu madde ilk s n değilse de bunlann icindedir. O yüzden korunması gerekü-" diye konuştu. TBMM'de DSP, MHP ve ANAP milletvekillerinden oluşan komisyonun yasanın değiştirihnesi amacıyla yaptığı çahşmalar kapsamında, yasarun, "Bir yayuı kuruluşundaki hisse miktan yüzde 20'den fazla olan hisse sahibüıin, bir başka yayuı kuruluşunda yüzde 20'den fazla hisse sahibi olanuryacağt" hükmünün değişürildığı; bir yaym kuruluşunda yüzde 10'dan fazla hisse sahibi olanlann kamu ihalelerine girme yasağına da esneklik getirileceği beürtüiyor. Tepkfler Başkent Üniversitesi öğre- tim üyesi Doğan Soyardaıı, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "kıyakemekiüik'- yasasını onaylayarak "meşru- iyetini kaytem^mi" belirtir- ken, yasanın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne baş- vuracaklannı veCumhurbaş- kam ve TBMM hakkında da Devlet Güvenlik Mahkeme- si'ne (DGM) suç duyurusun- da bulunacaklannı bildirdi. Başbakan Bülent Ecevk, gazetecüerin sorusu üzerine Cumhurbaşkanrnuı yaptığı açıklamalara işaret etti. Yargıtay Başkanı Sami Sct- çuk, Demirel'in yasayı onay- lama gerekçesini bilmediği- ni, bilmediği konuda da ko- nuşamayacağını söyledi. Malıye Bakanı Sümer O- ral, yasayı aynntılı biçimde incelemediklerini, ınceledik- lerinde ayduüaücı bılgıler ve- receklerinı söyledi. Ankara Sanayi Odası Baş- kanı Zafer Çağlayan. "Top- lumtin t^mafnının karşiş çtktığı bir şeyde Cumhurbas- kuu da zor durumda biralol- mamahydL tnsan 'Cumhur- başkanı seçimleri ile ilgih' başka şeyler mi var?' diyedü- şünmeden edemrvor" dedı. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Ak»y yaptığı açıklamada; emekhsi, tanm işçisi, memuru, işçisiyle zor koşullarda yaşayan Türk in- sanını temsil eden milletve- külerinin, gelecek kaygısına kapılmalanrun düşündürücü olmaktan öte ürkütücü oldu- gunu belirtti. Hak-tş Genel Başkam S»- lim lislu. "Kamuoyundaki rahatsıziık görmezden geli- nerek, 4505 sayih bir kryak emeklflik\asaaçıkanlr>T)rsa, kJmseBİn 'parlamentoyu yıp- ratıyorsunuz' deme hakkıbu- lunmamaktadn"" dedı. Memur-Sen Genel Başka- nı Zûbeyir Yetik de, temsil tazmınatının enflasyonla mü- cadele konusundaki kararh- hğı ortadan kaldıracağnu be- lirterek, "Memurianı da bir kTyakyapümahdu-'' dedı. Çok sayıda okur da, gaze- temizi arayarak Demirel'in yasayı onaylamasına tepkile- rini dile getirdi. KESK Genel Başkam Si- yami Erdem de Demirel'in kıyak emekh'lik yasasmı onaylamasunn, cumhurbaş- kanhğı seçirni taraşmalannm sürdüğü bu günlerde birçok soru işaretini beraberinde getirdiğini behitti. IRMIKIAYDEV ENGÎN aengin@doruk.nettr önünüze yığdığınız posta- nın içinde onlan hemen seçer- siniz. llle de "Görülmüştür" damgası taşımalan gerek- mez. Zarfının üstündeki yazı- dan, zarfın elden ele geçip yıpranmışlığından hemen ta- nırsınız: Birmapushane mek- tubudur! Bazen bir "volta" arkadaşj- dır; üstelik seni satrançta pe- rişan etmiştir; rövanş önerini pişkinliğe vurmuş, ipe un ser- miştir. Yıllar geçmiştir. Yüzünü bile unLrtmaktasındır. Adını anımsayişın, kolay unutulma- yacak bir ad oluşundandır. Esral Karagöz'ün mektubu çıkagelir. Yıllar öncesi Sağ- malcılar Cezaevi'nde kazanıl- mış satranç zaferinin diyetini dostça, koğuş arkadaşlığı ra- conunca isten Adalet Bakanlığı'nın ceza- evleri sorununa çözüm diye, bula bula "hücre sistemi"o\ pişirip pişirip önümüze sür- mesini didiklemenizi önerir. Gün olur mektup yığtnından Barış Yıldırım'ın zarfı çıkar. Annesinin hep kederli bakan gözlerini anımsarsınız. Zarfın üstünde, "Bu çocuğu bu gün- lerde hangi mapushaneye yolladtlar acep" sorusunun yanıtını ararsınız. Buca, Ber- Mapushane Mektubudur, Ucu Yanıktır garna, Aydın?.. Birinden birin- dedir zaten. Yazdıklanndan, annesinin durmaksızın yine- lediği "Oşiirseven, müzikse- ven, insan seven çok duyariı bir çocuktur" tanımlamasının ne kadar doğru olduğuna bir kez daha inanırsınız... Gün olur mektup yığınından bir anne, bir dede, bir yavuk- lu mektubu çıkagelir. Içeriden haber taşımaktadır. Mapus- hane kapılarında itilip kakıl- malanna ve bunu durmaksızın yaşamalanna rağmen başlan- nın gölgesini önlerine düşür- meyen anneler, babalar, de- deler, yavuklulardır... Bir acı çığlığını gazetedeki odanıza taşır mektuplan: He- men hepsi, hücre sistemi de- nen resmi zorbalıkla, dört du- var arasına tıktıklannın ruhla- nnı, bilinçlerini ve inançlannı da çürütme yolları arayanlara isyan etmektedir. Tutuklu aileleri örgütlenir. Si- yasal örgütler arası bölünme- ler bazen onlara da yansır. Yaşlı anababalar, dedeler, ni- neler bu ayrışmayı pek kavra- yamaz. Onların derdi "içerde- ki" evladın sağlığı ve "sağ ka- labilmesi"d\r. 2000 yılı Türkiyesi'nde, si- yasal tutuklular ve hükümlüler için mapushanede "sağ kala- bilmek" bir sorundur ve zorlu bir sorundur. Offffl Sağmalcı- lar'dan, Buca'dan, Geb- ze'den, Ümraniye'den, Çan- kın'dan, Adapazan'ndan, Ay- dın'dan, Bergama'dan mek- tuplar... Hepsi sana Ulucanlar'\ anımsatır. Ulucanlar'ı bildiniz mi? Ha- ni on "tutuklu yurttaşımızın" bilerek, isteyerek, hedef gö- zetilerek yok edildiği kara ün- lü mapushane. Anımsadınız mı? Hani ön- ce, sabaha karşı silahlarla, göz yaşartıcı bombalarla, ko- ğuş kapılannı kırarak saldırdı- lardı. Ardından medya ordu- suna ölülerin üstünde dans ettirdilerdi. Satırlar, şişler, el yapımı silahlar mapushane avlusunda sergilendiydi. O zamanlar henüz Hizbullah cephanelikleri günışığı ve TV kamerası görmemişti. Ekran- lardan Ulucanlar avlusundaki "silah sergisini" izleyenlere, "Aman iyi kiyûce devletimizin güvenlik güçleri ellerini tez tutmuşlar. Yoksa bu terörist- ler Ulucanlar'dan fıhayıp ikti- dan ele geçireceklermiş" de- dirtildi. Bu arada 10 tutuklu yurtta- şımızın canına mal olan bas- kının, tünel kazıldığı öğrenildi- ği için yapıldığı resmen açık- landı. Ama daha sonraki gün- lerde "fırar tüneli" ekranlara yansıtılmadı. Herhalde o da "devlet sırn" olup kayıplara karışmıştı. Günler geçti. Ulucanlar cankırımının anısı toplumsal belleğin derinliklerine itildi. Hizbullah vahşetinin haberte- ri medyayı kaplamışken, Ulu- canlar cankırımı ile ilgili bir "suç belgesi", kendine gaze- telerde küçücük biryer ya bul- du ya onu da bulamayıp yazı- işlerinin çöp sepetine gitti. Çatışmada, güvenlik güçle- rine direndikleri için öldükleri açıklanan "Ulucanlar terörist- /eri"nden beşinin, çatışmanın bitiminden bir buçuk saat sonra can verdikleri kanrtlan- dı. Tutuklu avukatlannın otop- side bulunma isteklerinin ne- den kabul edilmediği böylece daha iyi anlaşıldı. Saat sabah 07.30'da çatışma bitmiş; ölen tutukluiardan beşinin ise saat 09'da öldürüldükleri Adli Tıp raporunda açık seçik saptan- mıştı. Çok mu kanşık anlattık. Buyrun daha yalınını: Ankara Ulucanlar Ceza- evi'nde yatan beş Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı, çatış- madan bir buçuk saat sonra, yargıç karan olmaksızın idam edildiler. Bu korkunç gerçek, küçük bir gazete haberi oldu ve bit- ti. 2000 yılı Türkiyesi'nde, ana- yasasında "... bir hukuk dev- letidir" yazan bu ülkede, beş kişinin can verdiği bir cinayet- te kimsenin kılı kıpırdamadı. Yazan gazeteciye, "Hizbul- lah vahşeti bütün dehşetiyle yaşamrken, olmuş bitmiş bir olayı deşelemek niye?" diye burun kıvıranlar bile çıktı. (Bu yazıyı okuyunca "siz" neyap- tınız kuzum?) Koğuş sisteminden hücre sistemine geçiş yaygarasını bir de bu açıdan eie alıp tar- tışmaya ne dersiniz? Mesela yann yapsak bunu?.. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HÎKMET ÇETİNKAYA Yüzü Kapanmış Yara... Toplum olarak şaşkınız... Bir vali Batman'da 'özel tabur" kuruyor, sonra baş- bakandan izin alıp silah ithalatı yapıyor... Sıkıntı içimizde giderek büyüyor... Bir ayışığı kendi iç evrenimizden süzülüp geçmişin rüzgânndan geieceğin güneşine doğru yaklaşıyor... Tumalar hep bulutlaria birlikte gider... Peki umutlanmız, düşlerimiz nerelerdedir o saatler- de? Hizbullah vahşetiyle sarsılan toplum, dört yıl kadar önce Susurluk'ta ortaya çıkan, devlet içinde örgütlü silahlı gücü görmüş, dünden bugüne 20 yıllık bir sü- recin izleri önümüze konmuştu... Günlerce 'sürekli aydınlık için bir dakika karan- lık' eylemini yapan bizler, 1996'dan 2000'e geldiği- mizde neleri değiştirebildik? Açık bir pencereden gökyüzüne bakıyorum... O susuz topraklann üstüne serpen kış, bir esintryi getiriyor ansızın... Boğazın laciyert sulannda yüzen gemiler sanki yü- zü kapanmış bir yaranın ak aydınlık içindeki fotoğra- fını yansıtıyor... Birden 199O'lı yıllann başına dönüyorum... Diyarbakır'da evinden alınan Vedat Aydın' ın o hü- zünlü öyküsünü, yeşil dallann yeşil bir rüzgârfa kıpır- damaya başladığını anımsıyorum... Vedat Aydın, elinde telsiz, silah bulunan sivillerce alınıp götürülüyor ve birkaç gün sonra Elazığ yakın- lannda ölüsü bulunuyor... Tam dokuz yıl önce yine bu köşeden soruyoruz: "Devfetnerede?" ••• Gökyüzünde yıldızlar suskundu... O gece Diyarbakır'da Kervansaray Oteli'nde, bir kentin ölüm sessizliği içinde oluşuna tanık olmuş- tum... Ertesi gün Diyarbakır'da yaşanan olaylan izliyor- dum... OHAL Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Müdürü Ramazan Er, Terörle Mücadeleden Sorumlu Emni- yet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, Istihbarat- tan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Hanefi Av- cı... Dört yıl sonra Istanbul'dayım... Savaş Buldan, Behçet Cantürk, Hacı Kıray vb. kaçınlıp öldürülüyor; Avukat Medet Serhat evinin önünde katlediliyor... O gün yine soruyoruz: "Devlet rterede?" Bu arada önümüzde ilginç bir fotoğraf duruyor... Başbakan Tansu Çiller, Içişleri Bakanı Nahit Men- teşe, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, istan- bul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Müdürü Nec- d©t Menzir, Terörle Mücadeleden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Kocadağ, Istihbarattan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Hanefi Avcı... Diyarbakır ve Istanbul... Bu bir rastlantı mıydı? Yrllar ne çabuk geçip gitmiş... Toplumumuz ölümlere, faili meçhul cinayetlere, iş- kencelere alıştınlmış... Gözlerimi yumuyorum... Batman'ın en işiek caddelerinde güpegündüz öl- dürülen insanlar, TBMM Faıli Meçhul Cinayetleri Araş- tırma Komisyonu'nun raporlan... O tarihlerde PKK vahşeti var Güneydoğu'da... Devlet erkinin "bir avuç eşkıya" diye nitelendirdi- ği PKK kepenk indirtiyor, haraç topluyor, kan gölün- de besteniyor... Sınır boylannda gencecik askerterimiz şehit düşü- yor, PKK fuzla'da yedek subay adayı çocuklanmıza pusu kuruyor... Tıtremenin sarmaşığı yüreklerimizi kuşatmış o yıl- lar... Ve biz bıkıp usanmadan soruyoruz: "DevJet nerede?" • • • Yaşamın derinliğinde belli belirsiz izler... Belki de yaşamın hüzünlü gülünün karanlığında, i- nişli çıkışlı yollarda yürüyoruz... 1960'lardan 1970'lere; 1980'lerden 1990'lara, 2000'lere geldiğimizde o eski fotoğraflara bakıyoruz... Elbette terör bir insanlık suçudur... Elbette terörle mücadele edilecektir... Şu Batman ve Hizbullah sorusu, bilmecenin tek ayağı mıdır? Eski Batman Valisi Salih Şarman, 'özel taburu' Tansu Çiller'in buyruğuyla kurduğunu söylüyor... Yeniden gözlerimi kapıyorum... Garip bir zamanda yaşamak, yazgılanmızla avun- mak... Tan kül rengidiri.. Umudun tükendiği yerde başlar yol aynmı!.. Kaçınlıp öldürülen insanlanmız!.. Mezarevter!.. .y Hain pusular... Hep acılanmızı katık mı edeceğiz ekmeğimize? Hiç hesap sormayacak mıyız? Ben açık pencereden gökyüzüne, bulutlara, kanat çırpan tumalara bakıyor, hüznün değil umutlann ço- ğalmasını bekiiyorum... hikmet.cetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 GOZLERİN POYRAZ Cumhuriyet k ı t a p l a r ı Hikmet Çeünhaya Gazeteci-Yazar Hikmet Çetınkaya'nın içindeki fırtınalı evrende geliştirdiğı, duygu denızınde damıttığı yazılan. Bir solukta okunacak, kimı zaman bu nısan >ağmuru altında, bazan poyraz yelinın soğuk savurganlığında ya da karanlık bir gecenın yalruzlığında yeniden okunacak, yer yer okunacak bır kitap bu kıtap Cumhuriyet Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No 39/41 » Ititap kulubü ,34334)Caöaloâlu-lstanbul Tel. 12121514 01 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear