22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmrivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya 9 Yazıışlen Müdürü. tbrahim YUdız • Sorumlu Müdür Fikret İlkiz # Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istıhbaıat: Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı Öziem Yüzak • Kultur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman # Makaleler' Sami Karaören # Duzeltme Abduüah Yazıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu tlhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava, Şükran Soner, Ibrahim V iidız. Orhan Bursalı, Mnstafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsücısı: Mustafa Balbay Atatüık Bulvan No: 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7hal), Faks: 4195027 • tzmır TemsıJcısı. Serdar Kıak, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel. 4411220, Faks 4419117 • Adana Temsilcıa: Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd. 119 S No:l Karl, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü Cstûn Akmen # Koordınatör: Ahmet Kornlsan 0 Muhasebe. Bülent Yener # Idare- Hüseyin Gûrer • Satış: Fazilet Knza MEDYA C: • YöneUm Kuıulu Başkanı - Genel Müdür- Gâlbin Erdurın • Koordınatör Reha Iptman 9 Genel MüdÜTYardjmctsı: SevdaÇotna Tel 514 07 53 • 51395 80-513846(Wl.Faks.513&t63 \ atınüavaıı >e Basan: \ enı Giin Haber Ajansl, Basın ve Yayıncılık A Ş Türkocajı Cad 39 41 Cagalojilu 34334 lstanbul. PK' 246 - Sufcecı 34435 laanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hatl Faks (»212)513 85 95 www.cumhuriyet.com.tr 12ŞUBAT2000 lmsak:5.29 Güneş: 6.57 Ö|le: 12.25 Ikindi: 15.13 Akşam: 17.40 Yatsı: 19.02 Çağlayan'ın sergısi • ANKARA (AA)- Ressam Şükrii ÇağJayan'ın suluboya çalışmalan, Bodrum'daki Merve Sanat Galerisi'nde 29 Şubat tanhine kadar sergılenecek. Asker kökenlı bir ressam olan Çağlayan, Hava Kuvvetleri'Dden emekli olduktan sonra resime ağırhk vererek, özellikle tutkusu olan Boğaziçi'ni, eski evleri, sokaklan ve denizi sanaüna yansıttı. Çağlayan'ın son yıllara ait çalışmalan, pazartesi hariç her gün saat 13.00-20.00 arası sanatseverierin ziyaretine açık. Oğnetmen olmak zorfaşıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Mıllı Eğıtım Bakanlığı, aynı branşa kontenjanın üstünde başvuru olması halinde, kura yerine yeterlik sınavı ile öğretmen seçmeye hazırlanıyor. En yetenekli ve başanlı olanlann öncelikli olarak atanmasını amaçlayan bakanlık eğıtımdeki nitelığı yükseltmeyı hedefliyor kigilizlerden •• •••• odm • ANKARA (AA)- Ingiliz tur operatörü "Thomson Holidays" tarafından her yıl en iyi tatil yöresine verilen '"Gold Award"u Fethiye ve tçmeler kazandı. Turizm Bakanlığ açıklamasında, ödülün Ingiliz turistlerin gerçek görüşlerini yansıtması bakımından büyük önem taşıdığı belirtilerek, söz konusu anketin, 4 milyondan fazla kişiyi kapsaması nedeniyle "seyahat endüstri' ı tarafından yapılan en kapsamlı araştırma" olma özelliğine sahip bulunduğu da kaydedildi. Fethiye ve tçmeler belediye başkanlanna ödülleri önümüzdeki günlerde verilecek. Resim yamşması • Lstanbu) Haber Servisi - Uluslararası Kadın Dayanışma Bıriiği, uluslararası naiv kompozisyonlu yağüboya resim yanşması düzenliyor. Birlik Genel Başkanı ve seramik sanatçLSi Ümran Baradan, 21. yüzyıla sanat alanında bır armağan vermek ıstediklerini söyledi. MGD ödülleri • İstanbul Haber Servisi - Magazın Gazetecıleri Derneği'nin7. Altın ObjektifÖdülleri'ni kazananlar belli oldıı. Dereceye giren gazetecilere ödülleri, 2 Mart 2000 Perşembe akşamı Taksim Maksim Gazinosu'nda gerçekleştınlecek törenle verilecek. " " SHÇEK Genel Müdürlüğü, 7 yaşındaki çocuklannı sokakta çalıştıran Kaya ailesi hakkında dava açü Küçük Sümeyrahâlâ sokakta• Kaya çifti, terör yüzünden köyden göç etmiş. Altı yaşında sokakta çalıştırmaya başladıklan Sümeyra dışında dokuz çocuklan daha var. Sümeyra'nın yanyıl karaesi "pekiyi"lerle dolu, ama sokaklarda çalışmayı bırakmış da değil. Çocuklannı sokakta çalıştırdıklan için haklannda dava açılan Kaya ailesi, "devlet bize maaş versin" diyor. FİGENATALAY Sümeyra, Beyoğlu'nun en popüler çalışan çocuğu. Öyle küçük ve sevirnli ki, onu gören para vermeden, yanaguıı okşamadan geçemiyor. Bu küçük kız sokaklarda para kazanırken, Türkiye'de ilk kez ailesi hakkında "sokakta çocuk çabştmnak" suçundan dava açıldı. Ama Sümeyra hâlâ sokakta... Sümeyra'nın anne ve babasıyla görüşmek üzere SHÇEK Beyoğlu Çocuk Koruma Merkezi'ndeyiz. S a y ı s a l v e r i l e r Yaşlan altı ile on arasında 100 aile üe yapılan görüşmelerden elde edılen bazı sayısal veriler şunlar # Sokakta çalışan çocuklann yaşlan ortalama 6-10 arasında. # Çocuklann yüzde 65'i erkek, yüzde 35'i kız. # Çocuklann çaüşma süreleri 4-8 saat arasmda değişiyor. # Çocuklann yüzde 63'ü okula gidiyor. # Ailelerin yüzde 46'sı Mardin'den, yüzde 30'u Sürt'ten, yüzde 6'sı da Batman'dan göç etmiş. # Ailelerde en az bir kışı sürekli hasta. # Annelerin yüzde 86 'sı hiç okula gıtmermş ve Türkçe bilmiyor. # Ailelerin yüzde 47'si terör, yüzde 43'ü işsizlik yüzünden göç etmiş. # "Geri dönmek ister mi&niz" sorusuna ailelerin yüzde 45'ı 'hayır', yüzde 35'i 'koşnlHevet', yüzde 15Vevet'diyor. Bu küçücük, zayıf ve hasta kızı sokakta çalıştıran anne ve babanın öyküsü, Tarlabaşı'nda yaşayan ve çocuklannı para kazanmalan için sokağa gönderen yüzlerce aileyle çok benzer. Delal ve Abdurrahman Kaya, 1989 yılında, Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı Altınoluk köyünden Konya'nın bir köyüne terör yüzünden göç etmişler. Mallan, mülkleri, tarlalan, bahçelen köylerinde kalmış. Baba altı yıl burada çobanlık yaptıktan sonra Istanbul'a gehnişler. Abdurrahman Kaya, getme nedenlerini, "Konya'da yaşam çok kötüydü. Herkes Istanbul'a getiyordu, biz de geldik" dıye açıklıyor. lstanbul "da iş yok, evde çocuk çok. Çocuklar başlamış çalışmaya. Anne sûrekli hasta Anne Delal Kaya Türkçe bilmiyor. Türkçeyi askerde öğrenen Abdurrahman Kaya'nın da ne dedığı her zaman anlaşılmıyor. Onlan görüp, yoksulJuklannı ve çaresızliklerinı dinleyince, "Küçücük kızınızı naal kıyıp da sokakta çaltşnnyorsunuz" sorusu sorulamıyor. Kaya çiftinin Sümeyra dışında dokuz çocuklan daha var. Anne-baba, en küçüğü bır yaşında olan çocuklannın adlannı ve yaşlannı hatırlayıp saymakta güçlük çekiyor. Anne sürekli hasta. Sümeyra bagırsaklanndan rahatsız. Çocuklardan birinde daha tedavi, belki de ameliyatı gerektiren bir hastalık bulunuyor. Büyük çocuklardan ikısi konfeksiyon işçisi. Bir de Sümeyra çalışıyor. 12 nüfuslu evde başka çalışan yok. Eve günde 10 ekmek giriyor. Abdurrahman Kaya, "Devlet küçük çocuğunuzu sokakta çahştıntağnuz için size dava açn. Ne diyorsunuz" sorusuna, u HJçbir şey bilmiyorum. Devlet bize maas, v«rsin" diyor. Altı yaşında sokakta çalışmaya başlayan Sümeyra şimdi yedi yaşında. Sokagm popûler çocuğu Merkez Mudüru AbduOah Karatay'ın verdiği bilgilere göre, aileyle yapılan görüşmeler, yapılan yardımlardan sonra Sümeyra, bu öğretim yıb başmda okula başlamış. Yanyıl karaesi de "pekryi'']erle dolu, ama sokakiarda çalışmayı bıraknuş da değil. Sümeyra'nın sokakta bulduklan en popüler çocuk olduğunu söyleyen Karatay, amaçlanmn aileyi cezalandırnıak değil, bu durumdaki çocuklan sokaklardan kurtarmak, öğrenım görmelerinı, topluma uyum göstennelerini sağlamak olduğunu vurguluyor. Bir ögfc yemegi verilebibe .J Beyoğlu Çocuk Koruma Merkezi'nde sosyal hızmet uzmanlan, sokaklardan toplanan çocuklan gün boyu çeşıtli aktivitelerle oyalıyorlar. - Ailelerle yapılan görüşmeler, verilen yardımlarla sokakta çalışan 180 çocuktan 100'ünün çalışmayı bırakması sağlanmış. Karatay, merkezde çocuklara kendi olanaklanyla bisküvi vb. vermeye çalıştıklarnıı, daha geniş bir mekân saglanması ve öğle yemeği için bir sponsor bulunması halinde sokaktan merkeze gelecek çocuk sayısının çok artacağmı vurguluyor. Karatay, bu çocuklann ve ailelerinin büyük bölümünün îstanbul 'un geleceğinde var olacaklannı, bu nedenle dil, sağlık, egitim vb. sorunlannın çözülmesi için önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. NAMUS CİNAYETLERİ Radyoyu aramak ölüm nedeni • Adana, Urfa, Diyarbakır ve Gaziantep'te namus cinayetine kurban giden kadınlann çoğunlukla "fazla dışan çıkmak, radyo programına katılmak" gibi nedenlerle öldürüldüğü ortaya çıktı İPEKYEZDANÎ Uluslararası insan hak- lan kuruluşlannda 1996 yüındanberi kadınayöne- lik şıddetı uıceleyen araş- ürrnacı Leybf^rvizan, son yapöğı araştırmayla Tür- kıye'deki "namuscinayet- leriyle'' ügili çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu. Adana, Urfa, Diyarbakır ve Gaziantep'te 1995'ten bu yana işlenen "namus d- nayeüeri"yle ılgıli yakla- şık 200 davanın karar me- tinlerini toplayan Pervi- zat, aile meclisinin kara- nyla cinayete kurban gi- den kadınlann daha çok "dışan fazla çıkmak, rad- yo programına katılmak, izinsiz bakkala girmek" gibi nedenlerden dolayı öldürüldüklerinı belirle- di. Pervizat'ın araştrma- sı, cinayetlerin en çok rast- lanan ortak özellığinin ise "dnayetin ailede 18 yaşın amndaki çocuğa işletrirfl- mea" olduğunu ortaya ko- yuyor. Boğaziçi Üniversitesi 'nı bitirdLcten sonra ABD'de 5 yıl uluslararası ekonomi politıkası öğrenimi gören araştırmacı Leyla Pervi- zat, 1996 yıh Şubat ayın- daUrfa'daSevdaGökad- lı genç kızuı 14 yaşuıda- ki kuzeni tarafmdan boğa- zı kesilerek öldürülmesi- nin ardından namus cina- yetleri üzerine çalışmaya başlıyor. Uhıslararası in- san haklan mekanizma- lanndakadına karşı şidde- ti inceleyen ve kadına kar- şı şiddetle ilgili lobi faali- yetleri yürüten Pervizat, üç yıldır da Birleşmış Mil- letler İnsan Haklan Ko- mısyonu'nun Cenevre'de- ki 6 haftalık toplantılan- na kaülarak burada kadı- na yönelik şiddeti güntie- me getiriyor. Pervizat, 4 ilde yaptığı bir yıllık araşürma sonu- cunda "namus" ya da "tö- re" cinayetı olarak adlan- dınlan 200'den fazla dava- nın karar metinlerini, ba- zılannın da dava dosya- larını topladı. Pervizat, yaptığı araştmnanın so- nunda, en çarpıcı sonuç olarak şunu gördüğünü söyledi: "Bu dnayederde biçbir zaman o kadınveyakız,•a- na anında yakalanıp da bekâretinilva>bettidiveöt- dürülmüyor. Köşedeki bakkala gitti.rad>wu ara- dı, evden fazla dışan çıktı gibi nedenlerlede öklürü- lüyor.Bunundışında, sev- (fiğiadamfaı IraytıgıMinan onuulaevknse bfleöMürü- lüyoc" Pervizat, namus cina- yetlerinin en sık rastlanan ortak özelliğinin ise cina- yetin ailedeki 18 yaşın al- tuıdaki çocuğa işlettiril- mesı olduğunu söyledi. 18 yaşın altındakilerin daha azhapis cezası alması ne- deniyle bu yola gidildiğı- ni belirten Pervizat, "Tûr- kiye bir yandan AB'ye ada> olurken diğer yan- dan tğİtİniSİZ Walmı^ top- hımun böykgerçekiikleri buhınuyor" dedi. r^-olay değil. 14 Şubat "DûnyaSev- A güüer Gûnü" geldi sayıhr. Siz de aşkınızı bir yolla kanıtlamalısmız. Arnk kırmızı güller mi olur, bir ga- zete ilanı mı olur, yoksa radyodan bir mesaj mı, e- mail mi olur, bir yolunu bulacaksınız. Ama bütün bunlar bır günlük kanıtlar ohnaktan öteye geçe- mez. Sız öyle şeyler buhnalısınız ki aşkınızı 365 gün kanıtlayıp dursun. Ona her gün sızi düşündürsün. Bir an unuttuğu zaman hemen önüne çık- sın, kendini göstersuı. Öyle şeyler bulmak gerekır kı "âşık oktuğunuz" anlaşılsın. Işte size "bizim Türko" öneriler... iylce kıskanın, kıskaca glrsin... ^ a m bir "kıskanç âşık" olun, tam L bır kıskaca girsuı. Uçan kuştan kıskanın ki sızi sevmek ne demekmiş öğrensin. Başuıı yerden kaldınp da şöyle çe\Teye bakayım dedi mi, en- sesinde soluğunuzu hissetsin. Kızsa Uyumlu, tezat =•= vedişi MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Aşkınızı nasıl kanıtlarsınız?.. New York'da dûzenlenen Hakton FaD 2000 moda gösterfleri 2000 yıhnm ka- dııınmıgrytastitao^uyanduTnayıanıaçiadığıetk^ kaduılar hemdeerkekleriçinsergDenenkry'afeder, 'kendi içindeıryTimlu, gard- rop içinde tezat' olarak tanunlanabilirtlL Vhian Westwood v« John Bartfctt'in tasanmlannm yanı sıra birçok modacunn da üretimlermi sergilediği defile- ler dizisi dün sona erse de daha uzun süre konuşulacağa benziyor. Çûnkü bir- çok moda gösterüerinde yapılanm aksine, Halston Fall'da sergüenen tasanm- lar oidukça ha\atın içinden ve 'kullamlabilir' üretimlerdi Kimi zaman me- taBk de olabilen, kırmızı ve pembe renkh' mini straplez elbisekr bazen bir kürk- le tamamlanıyor. bazen en ufak bir aksesuar dahi kııllanılmıvordu. Kadmı gayet disi gösteren bu tasanmlarm yanı sıra. ona sade bir oğrenci görüntüsü veren etek ve ceket takımlar, onu fazlasıy la masum küabfliyordu. UYARCLAR GÖZ ARDI EDtLDl Bursa'da zehirli gaz sızıntısı BURSA (Cumhuriyet) - Bursa-lzmir karayolu Başköy mevkiınde bir bo- ya fabrikasırun soğutma sistemlerinde meydana ge- len anza nedeniyle kanse- rojen etki yaptığı bilinen benzaldehit gazuun doğa- ya sızdığı ög^enildi. Tüm uyanlara karşın ta- rjm toprağı uzenne mşa edı- len Başköy yakınlanndakı Polikorfabrikasmdan 8 Şu- bat taribinde çevreye yo- ğun dumanlaryayüdı. Yürt- taşlann ihban üzerine böl- geye ulaşan itfaıye ekiple- ri dumanın benzaldehit ga- zının sızmasından kaynak- landığını beUrledı. Bunun üzerine fabrika boşamla- rak çevrede önlem almdL It- faiye ekıplen kimyasal sı- zıntılarla ilgılı müdahale yöntemlerinı uygulayarak özel gıysılerle fabnka çev- resinde söndürme çalışina- smabaşladı Yoğunçahşma sonucu ıtfıye ekıplen durna- nı kontrol altına aldı. TMMOB Kımya Mfl- hendıslen Odası Bursa Şu- besı Başkanı Ayşe Dobr, benzaldehıtın kanserojen etkısı bulunduğunu, orta derecede yanma hızına sa- hıp olduğunu, solunması halinde solunumyollann- da tahnşe neden olabilece- ğuıi bıldirdi. e-posta: tan @ phzma. net tr erkekler, erkekse kızlar ona haram ol- sun. Akrabalanndan bıle kıskanın, büyük aşklar öyle olur, unutmayın. Hele de yamnızda bir film yıldızının sözünü etti mi dünyayı ona dar edin. Aşk öyle kolay bir iş değildir, sizin ya- nınızda gözü dünyayı görmesin. Dün- yanuı bir yerine gözü iliştı mi başma ne işler geleceğini bilsin. Hele de kar- şı cinsten birine şöyle göz ucuyla ba- kacak oldu mu, sizin dünyayı haram edeceğinizi öğrensin. Arada su^da size yakmacak olsa da aldırmayın, içinden seviniyor, "Demek ki beni çokseviyor'' diyecektir. Size akıl ve- rip de "Yahu,se\gUiniçoksjkıyorsun. bak bıkar da seni bıraîar" diyenlere aldırmayın. Üstelik sevgilinizde gö- zü olduğu için böyle söylüyor olabi- lir. Siz iyice kıskanıp soluk aldırma- yın. Attığı her adımuı hesabını sorun. Her an size hesap vermek zorunda olduğunu ona bir güzel anlatın. Eğer u Neden böylevapıyorsun, bensenden başkasuu görmüyorum ki" derse al- dırmayın, ona ".Aşıklarkıskançohır" deyin, olup bitsin. Kıskanın, iyice kıs- kanın. aşkınızı kanıtlaytn. Kisıtlayın, kısılsın kalsın... A şıksınız, seviyorsunuz, yanıp ya- JA. kılıyorsunuz, onu da yakın. Ya- kuı ki aşkın ne olduğunu anlasın. Es- kı âşıklar sevgilılerine ucu yanık bir mendille sararmış bir yaprak gönde- ririermiş. Bu da "Seniniçmyamyonım, sarannm soldum" demeye gelırmiş. Eğer reklamlara kanıp da illa ki gül gönderecekseniz bari bır demet san gül gönderin ki "Sarardnn soMum,se- ni de sarartmaya karaıiaynn'' deyip aşkınızı açüdasuı. Bizde âşık olunma- nnı dk şartı sevdiğinin her şeyini kı- sıtlamakör. Eğer erkeksenız sevdiği- niz kızuı her şeyini denetimınize ahn. Giydiği bluzün yakası nasıl olacak, giydiği eteğin boyu ne kadar olacak, bunu sız belu-leyeceksinız. Giydığiy- le kalmayacak, oturtup eteklenn ne- reye kadar sıvandığına bakacaksuıız. Kızınız oturduğu zaman eteği diz ka- pağının üstüne çıkmayacak, eğildıği zaman bile yukardan göğüslerinin başlangıcı bile görülmeyecek. Bili- yorsunuz kızlar zamanımızda orası- nı burasını göstermeye pek merak sal- dı. buna dikkat edeceksiniz. Siz yok- ken bile denetüniniz sürmeli, kimler- £»<ale konuşup görüştüğünü bilmelisiniz. Nereye gidip geldiği zaten sonradan size an be an anlatılacakür ya.. orada neler olup bıttigini de bileceksinız. Telefonla konuştuklan da dikkatiniz- den kaçmamah; kimlerle ne süre ko- nuştuğu, nelerden söz etn'ği de malu- munuz olmalı. Yok kızsanız, sevgili- nız olan erkegın kımlere baktığı, ba- karken göğüs geçirdiği ya da biraz uzun seyrettiği hemendikkannizi cek- meh'. Chıa yapüğını zehir etmelisiniz ki aşkmız kanıtlanmış olsun. Erkek milletine güvenihnez, çok tabiatsiz olurlar, unutmayın olur mu? Kısıtla- yın, kısılsın kalsın, aşkınızı iyice öğ- rensin. Kimıldayın, elden gidiyor... n ir süre sonra sevgiliniz kırrulda- D maya, kıpırdamaya başlar. An- larsınız ki arnk süaldı, kaçmaya ha- zırlanıyor. tşte aşkmızı kanıtlamanm bir kez daha zamanı geldi. Yağma yok, sizi bırakıp da bir yerlere gide- mez. Aşk ferman dinlemez, dağlan de- ler, daha bilmem neler yapar, ille de sevdiğuü buakmaz. Yok öyle, insan- lar özgünnüş de istemediğini zorla yapmazmış. Bak yapar mıymış yap- maz mıymış, görsünler. Bizim aşkı- mız başkadır. Bizde sevda ölümüne kadardır, anlaşıldı mı? Beni sevme- yen ölsün. Ölsün de nasıl ölürse öl- sfin. Biz aşkunızı kanıtlanz. Güzetlikle olursa olur, güzellikle olmazsa özellikle olur, ne dersek o. Bu aşk dediğin hikâye bizde çok neta- melidir arkadaş. Oyle gülle karanfü- le olmaz, biz sevdiğimizin gülünü sol- durur, içini kararnnz. Yeter ki btzden başkasuu gözü görmesin. Aynyeten aganıgi naganıgı dememiz gerekiyor da buaradaayıpkaçardıye demiyoruz. HadıSLZındeaşkınLzbol,meşkınızyol olsun. • *- -A-
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear