25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 ARALIK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA f 17 İ âİş âleminden seslerIşadamlanndan gelen "Ekonomi batt- yor, Milli Güvenlik Kunılu devreye gir- sin "gibısinden öneriler, çeşitli senaryo- lara yol açtı. Kimilerine göre bu çıkışlar; ıktıdarın ipleri tümüyle uluslararası ser- mayeye, IMFveDünyaBankası'nakap- tırması, Türkıye'nin en stratejik kuruluş- ları Telekom'un, THY'nin, enerji sektö- rünun, PETKlM'in, TEKEL'in yabancıla- nn eline teslim edilmesi, ihale sistemi- nın değiştirilerek yabancı yüklenıcılerin de devlet ihalelerine girme olanağının tanınması karşısında ulusal sermayenin direncinin, bir ulusal bakış açısına ula- şılması isteğinin simgeleriydi... Acaba? Araştırdtk, soruşturduk, iş dünyasını ya- kından izleyenleri dinledik. Söylenenle- rı özetleyelim: "İş âlemi, eskisi gibi de- ğil. Geçmişte, sanayinin önde gidenleri atacaklan her adımda birbiriehyle görü- şür, tartışır; zamanı, gelişmeleh gözden geçirirlerdi. Yapılacak bir açıklamanın o gün, yakın ya da uzak gelecekte nelere yol açacağını ölçer biçenerdi. En önem- lisi, yapılacak girişim ya da verilecek de- meç tek kişinin ağzından da çıksa, iş dünyasının ortak görüşü olurdu." Ya bu- gün? Büyük sanayicilerin geleneğini sür- dürdükleri iddiasında olanlann bile eski kılı kırk yaran titizlikten uzaklaştığı kanı- sıyaygın: "Türkiye'yi, Türkiye'nin çevre- sini, dünyayıyakmdan izlemiyoıiar. Çev- relerinde gelişmeieriyorumlayacakkad- rolardan yoksunlar. S/yasefen ufuklan dar. Varsa yoksa kendileri ve kendi işle- ri. Eğer kötüye gidiyorsa işleri, onlara göre Türkiye de kötüye gidiyor demek- tir. İşleri iyiyse tam tersi." İş âleminden son günlerde yükselen sesler, hiç ama hiç "yurttan sesler" gibi algılanmamalı. Anlaşılan o ki, yalnızca da- ra düşenlerin kişisel çığlıklan ile karşı karşıyayız... Türk Pariamenterler Bir- liği, Anayasa Mahkemesi'nin kerelerce iptal ettıği kıyak emeklilik yasasını kerelerce parla- mentodan çıkarma becerisi ile tanı- nır. Türk Parlamenterler Birliği, emekli parlamenterlere 1 milyar liranın üze- Kıyak rinde emeklilik maaşı ödenme- sini sağlamakla da ünlüdür. Aynı Türk Parlamenterler Bir- liği, dernegin yayın organı "Partamen- to" deıgisinin 14 yıldır yazıişleri müdür- lüğünü yapan Sofu Tuğrul'a yasal kıdem tazminatını ödememekle de bilinir. Gilrel kuşatılıyorEti Holding çalışanlan, bor ma- deninin özelleştirilmesine izin ve- rilmemesini isteyen açıklamalann- da şu beliıiemelere yer verdiler: "Bormaden rezervimiz 660 mil- yon tondan 2.5 milyar tona çıka- nlmıştır. Dûnya bor rezervlerinin yûzde 60'ının Türkiye'de olduğu tespit edilmiştir. Borihracatı mik- tarolarak 100 bin tondan 1 mil- yon 200 bin ton civanna, ihracat geliri ise 2 milyon 900 bin dolar- dan 250 milyon-300 milyon do- laratırmandmlmıştır. 1978'debor madenleri devletleştirilmeden ön- ce özel firmalann kıyasıya rekabe- ti sonucu ton başına 40-50 dolar olan ham bor maden fiyatı ton başına 250-300 dolar seviyesine, rafine bor fiyatı da ortalama 400- 500 dolar seviyesine yükselmiş- tir. 1978 yılı öncesi yüzde 10 olan pazar payı miktar olarak yüzde 30-40'a çıkmıştır. özel sektör, 1978 yılı öncesi basit kil yıkama tesislerinden başka tesis yatınmı yapamamış iken Etibank bor ma- dendliğininyapıtdığı Kırka, Emet, Bigadiç, Kestelek ve Bandırma'da mllyarlarca dolar yatınm gerçek- leştirerek bor madenlerinin ham bor ve rafine bor ürünleri olarak zenginleştirilmesi ve katma de- ğeri yüksek ürûnler üretilmesini, bu vesileyle 10 bin kişinin istihda- mını sağlamıştır. Yapılan çaltşma- lar neticesinde Eti Holding AŞ dünyanın en büyük 2 Hrmasından birisi haline gelmiştir." Eti Holding'den sorumlu Dev- let Bakanı Şükrü Sina Gürei, bu gerçektere de dayanarak bor ma- denlerinin özelleştirilmesine kar- şı çıkıyor. Bu yüzden bor maden- lerinin özelleştirilmesini isteyen lobiler Gürel'i hedef alıyoriar. ör- nek mi istersiniz? TBMM tuta- naklannı açıp geçen hafta Enerji Bakanı Cumhur Ersümer'in yap- tığı konuşmaya göz atalım öyley- se: "Madenciliksektörünün tekel- de toplanması konusunda görüş- bihiği bulunuyor. Inşallah 57. hü- kümet bir ilke daha imza atar ve madencilik bakanlığı kunılur. Ma- dencilik bakanlığının kunılmasıy- la sektörün sorunlannın halledil- mesi konusunda önemli biradım atılacak." Ersümer'in demek istediği şu: Madencilik bakanlığı kurulacak, Eti Holding Şükrü Sina Gürel'in elin- den alınarak "sektörün sorunlan halledilecek", yani borlar özelleş- tirilecek. Görünen o ki, Şükrü Sina Gü- rel kabine içinden ve dışından ku- şatılıyor... Babadır. Bir oda, bir sofa evin nüfus çok- luğunda yoksulluğun ıssızlığını yaşar. Oftlu lisededir. Kayıt yaptıracaktır, malum "devleteyükolmak zamanı geçti"ya, kayıt pa- rası isterler. Zorlanır... Eşı hastadır, hastaneye götürür, bildik slo- ganla karşılaşır. "Herşeyidevletten bekleme- meliyiz artık." llaca, tedavi giderlerine katkı isterler. Daralır... Oğlan üniversite yolundadır. Dershane üc- retleri almış yürümüştür. Bir de sınava girer, kazanamaz garip... Eli böğründe kalır. Baba ile oglunun oykusu"Eh, eli biriş tutsun bari" 6er, eşi dostu ara- yasokar.yokyok.. Kurumuşturortalık. "Dev- leti zarara uğratıyoriar, arpalıktır" diye diye kamu kuruluşlan da kapatılmıştır bir bir ya da özelleştirilip iş sahalan daraltılmıştır. Yüzüne kapanır bütün kapılar. Beğenmez ne ana ne baba sözünü, hem de bizzat kendi özünü. Adı üstünde, delikanlı. Delişmen, başkaldıran... Baba, kâh dededen kalma partiye verir oyunu, kâh gençliğinde adını dağa taşa yaz- dığına... Ne ki, kendilerine umut bağlayanla- ra, gençlerin özlemlerine kucak açmayan sol- culuk oynahar, sağcılığın sığ sulannda. Kitap alınamaz, gazete okunamaz dar evin dar gelirinde. Bir tek televizyondur dünyaya açılan pencere. İçinden görmemişlik akan, ya- şanana yabancı pencere... Celişkiler çelişki- leri kovalar bin bir uçurumda. Oğlan, adı üstünde delikanlı, delişmen, başkaldıran. Babaya öykünmemeli, çevreye de. Ne yapmalı ne etmeli de baba gibi olma- malı ya da babayı kurtarmalı? Umarsızlıkla şiddetin paçal olduğu, bilin- cin öfke seline yenildiği arkadaş grupçukla- n; yalnızlığın çogaltıldığı duvartar, yaşama di- renmeter, operasyonlar, yangınlar ve belki de ölüm... İçinden insanın geçtiği her olayda bir öykü vardır. Bir baba ile oğlunun kurgusal, düş- sel öyküsüdür anlattığımız. Kimbilir, belki de gerçektir... ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL 2000 Yılı Devlet Memuru En Az ve En Çok Yaşlılık Aylıklan 1 Ocak 2000'den geçerlı olarak SSK ve Bağ-Kur'da kat- sayı ve gösterge sistemi terk edilerek, aylık artışı, 4447 sayılı yasa ile TÜFE'ye bağlandı. 4447 sayılı yasa ile TC Emekli Sandığı'nca bağlanan emekli, adi malullük, vazife malullüğü ile dul ve yetim aylıklannın da Ocak 2000'den geçerli olarak, "Her ay bir önceki aya ilişkin Devlet ts- tatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları endeksi değişim oranınajgöre" belirlenmesi öngörüldü. Ancak bu uygula- ma, yine 4447 saytlı yasahın 63. rnaddesi ile ertelendi. Uygulamaya, "Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı iş- tirakçileri ile ilgili personel kanunlarında gerekli deği- şikliklerin yapılmasım" izleyen yıl başmda geçileceği vurgulandı. Böylece, memur emekli aylıklan 2000 yılında yine, katsayı ve gösterge sistemine göre belirlendi. Ocak 2000'de genel aylık katsayısı 13.810, Temmuz 2000'de 15.760, taban aylık katsayısı ise Ocak 2000 için 88.500, Temmuz 2000 için de 101.400 olarak saptandı. Aynca, 26 Nisan 2000 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 2000/457 sayılı Kararname Eki ile 1 Şubat 2000'den geçerli olarak da "Temsil Tazminatı" uygulaması getirildi ve Temsil Tazminatı göstergeleri de açıklandı. 2000 yılı katsayılan- na göre devlet memuru en az emekli aylığı: Memur (2000 Yılı Aytar Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Hazıran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam Ortalama Artş % 15.00 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 14.20 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 29.20 2.43 En Az Emekli TL 16.379.360 0 0 0 0 0 17.639.200 0 0 0 0 0 33.818.560 2.818.213 Ayfığı) Yeni Aylık 124.051.360 124.051.360 124.051.360 124.051.360 124.051.360 124.051.360 141.890.560 141.890.560 141.890.560 141.890.560 141.890.560 141.890.560 1.596.651.520 133.054.293 657 sayılı Devlet Memurlan Yasası kapsamında görev yapan ve özel statüdeki en yüksek devlet memuru, başba- kanlık müsteşandır. Temsil Tazminatı ve Makam Tazmi- natı ile birlikte sosyal güvenlik kurumlan kapsamındaki çalışmaları toplamı 50 yıl olan ve TC Emekli Sandı- ğı'ndan emekli olan bir başbakanhk müsteşarının, Aralık 2000'de alacağı emekli aylığı yüzde 100 oran üzerinden, 1 milyar 78 milyon 520 bin liradır. Genel statüde yer alan devlet memurlanndan en yüksek emekli aylığını, sağlık hizmetleri sınıfında görevli doktor- lar, eczacılar ve biyologlar ile teknik hizmetler sınıfında, mimarlar, mühendisler, şehir plancılan ve bölge plancılan almaktadır. Bu görevlerden emekli olanların aldığı en yüksek emekli aylıklan: Memur (2000 Yılı En Çok Emekli Aylığı) Doktor-Eczacı-Mühendis-Mimar (Genel statüde yer alan) Aylar Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Hazıran Temmuz Ağustos Eylül Ekım Kasım Araiık Toplam Ortalama Artış % 15.04 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 14.16 0.00 0.00 0.00 0.00 0.00 29.20 2.43 Yeni Aylık 30 Yıl (% 80) 269.111.600 269.111.600 269.111.600 269.111.600 269.111.600 269.111.600 307.433.600 307.433.600 307.433.600 307.433.600 307.433.600 307.433.600 5.400.271.200 288.355.933 40 Yıl (% 90) 302.750.550 302.750.550 302.750.550 302 750.550 302.750 550 302 750.550 345 862 800 345.862.800 345 862 800 345 862.800 345 862 800 345.862.800 3.092.005.100 324.400.425 50 Yıl (% 100) 336.389.500 336.389.500 336.389.500 336.389.500 336.389.500 336.389.500 384.292.000 384.292.000 384.292.000 384.292.000 384.292.000 384 292.000 4.025.005.000 360.444.917 HAYVANLAR İSMAIL GÜLCEÇ igulgecCayahoo.com KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(d turk.net KEDİ LEVO APTÜÜKA / LKTMAMERİKA 'ûA i YİLLAR Ö SW ŞAHSIY/Z .BO&/&? \ "BAŞARILI MAMAi^AKSA I İMANDIRICIUKLAR! KALMA2./ YAHi BU SEFER ÎMF BAŞA- TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 25Arahk CHRISTMAS'IN KÖKENİ GÜUÜ OIAKAK tUmAMAKTAD/K. HO£L AMLAMINOAIÛ Su AD, İH6İU2C€D£, 'CH&Sr'S H1Asf(İ£A İÇIkl YAP1LAH tUU- S£ AYİUİ') 'MN G£LM£IG~Et>lg. MRiSTirAHLARtN eûYÜKi ÇPİlMiMĞU, 2SAKAUĞI İSA PEYGAMSE&M DOĞUM GÜUÜ OLAfAk. KABUL 67*f/fT/«. AUCAK, CHOSTtMS Gei£NEIO£- Rİ V£ ÖZEU.İKLE D£ CHRlSnMS A&ACl OLGUSU, HIBİS- TİYfiMLIKTAN DA ÖNC£*-i ÇAĞLARA OAYANHMtLTADIR.KD- KENİNE imU>İ6IN0e,eS)a ROMA ZAtAANIHJA VBÖTB- SİHE UZAMMAZTACHe. ROMA TARlM TANRISl SAriJRM İÇıU OÛZEULEHEU «SATÜBNAUA* FESnVAj.1", &(JNE$İU GÛCÛUÛ YEUILEMESl D'LBSİYLE YAPHJRl». A£AÇ SE- LBNE6İ Oe BU F£SmmLLE il£lÜYOi- CjHBıSnuAS'l/J SSMBOLÛ OLAN A/OeL BABA tSE-,ANADOLU'OA OO&OP Ç , İyiÜICLE&YLE TTHAJtAİMlÇ BİH AYDIN 2. ASLİYE HUKUK (TİCARET) HÂKİMLİĞl'NDEN DosyaNo: 1998/298 Davacı vekili (Baykent Konut Yapı Koop. adına dava açmaya yetkili deneticiler Zafer ve Mehmet Erel) Av. Erdinç Tekeli tara- fından davalılar Osman Yılmaz, M. Ümit Öktenoğlu ve Cemil Barbol aleyhlenne açılan alacak davasında; Davalı Osman Yılmaz'ın adresi tûm araştırmalara rağmen tesbit edilemediğinden davacı vekili tarafından açılan ve daha önce Türkiye gazetesinin 23.7.1999 tarihlı nüshası ile dava dilekçesi ilanen tebliğ edilmış olup 7.6.2000 tanhb yenıleme dilekçesi ile davasını yenılediğınden davalı Osman Yılmaz'ın dunışmanın bırakıldığı 12.3.2001 günü saat 9'da mahkemede bizzat hazır bu- lunması veya kendisıni bir vekılle temsil ettinnesi, hazir bulunmadığı ve kendısıni bir vekılle temsil ettırmedığı takdırde HUMK.nun 213. maddesi gereğince yargüamanın yoklugunda devam edeceği ve hûküm vehleceği hususu teblıgat yenne geçer- li olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 77468 GÖRÜŞ nm KEMAL KILIÇDAROGLU • „ Faturayı Khı Ödeyecek? Anayasa Mahkemesi bir kararında, sosyal güvenlikle bağlantılı olarak sosyal hukuk dev- letini şöyletanımlar: "Sosyal hukuk devleti, güç- süzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani sosyal adaleti ve toplumsal den- geyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisin- de yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kav- ramlardan birisidir..." (E. 1988/19, K. 1988/33, KararTarihi 26.10.1988) Anayasa Mahkeme- si'nin bu tanımı, aslında tüm çağdaş ülkeler için geçerli olan birtanımdır. Çünkü sosyal dev- let, bireyin onuru ve kişiliğinin geliştirilmesi içi kaçınılmaz olan ekonomik, sosyal ve kültürel olanakları sağlayan devlettir. Bizim anayasa- mızın 60. maddesinde yer alan "Herkes, sos- yal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu gü- venliği sağlayacak gerekli tedbiheri alır ve teş- kilatı kurar" ilkesinin temel mantığı da budur. Kaldı ki bu çerçevede Türkiye pek çok ulus- lararası anlaşmayı imzalamış ve parlamento- dan geçirerek yürürlüğe koymuştur. Ancak yasalar ne derse desin, sonuçta önemli olan uygulamalardır. Hükümetlerin sosyal hukuk devleti anlayışı, izledikleri eko- nomik ve sosyal politikalarla somutlaşır. Türkiye'de yaşanan ve maalesef gittikçe de- rinleşen gelir dağılımı çarpıklığına baktığı- mızda tabloyu daha net görürüz. özellikle 1980 sonrası izlenen ekonomik ve sosyal po- litikaların, Anayasa Mahkemesi kararlarında tanımlanan sosyal hukuk devletiyle pek de bağdaşmadığını görürüz. Çünkü, 1980 son- rasında ülke, birticari işletme gibi algılanmış ve ekonomik kararlarda bu anlayış hâkim ol- muştur. Bu anlayışın doğal sonucu olarak da orta sınıf yok olmuştur. Oysa 1980 sonrasın- da iktidara gelenler "orta direği" güçlendir- meyi amaçlamışlardı. Ama geçen sürede, bı- rakınız orta direği güçlendirmeyi, ortada di- rek bile kalmadı. O kadar ki, oluşturulan vergi sistemiyle, asgari ücretli vergi verirken trilyonlarca lira ge- lir elde eden rantiye tümüyle vergi dışı bıra- kıldı. Böylece düşük gelirlilerden alınan ver- gilerle yeni ve oldukça güçlü bir rantiye sını- fı yaratıldı. örneğin 2000 yılında toplanan vergilerin yüzde 88.1'i faiz olarak rantiyeye ödendi. Bu rakamın 2001 yılında yüzde 52.5'e düşürülmesi öngörülmüştür. Bu mali yapı, sosyal devlet olgusunu ciddi biçimde yara- lamıştır. Bu anlayış sadece vergi politikasıyla sınır- lı kalmamıştır. Diğer alanlarda da kendini gös- termiştir. örneğin bugün devlet en çoktaşe- ron işçi çalıştıran kurumdur. Binlerce işçi, gü- vencesiz ve asgari ücretle çalıştırılmaktadır. Özelleştirmenin sosyal boyutu hemen he- men hiç düşünülmemiş, özelleştirme sonu- cu binlerce işçi işinden olmuştur. İşçi emek-^ lilerinin refahtan pay almaları bile yasayla en-' gellenmiştir. Bu konuda verilebilecek son örnek ise hü- kümetin yeni belirlediği asgari ücrettir. Söz- de 4 kişilik bir aile, ele geçen net 102 milyon lira ile geçinecek. Bunun mümkün olmadığı- nı bu ülkede yaşayan herkes biliyor. Ama or- tada bir gerçek var. Yıllardır izlenen yanlış po- litikaların faturasını birileri ödeyecek. Işte o birileri de yine sabit ücretli ve dar gelirliler ola- cak. Çünkü IMF böyle istiyor. •vO •İ im &H ,v.t- nffe •*? VAVEK Başkanı B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Suya, ya- pının üst kat- lanna çıkacak basıncı veren depo. 2/ Gü- zel kadın... Kızlıkzan. 3/ Türk müzi- ğinde bir di- zinin işleniş biçimine ve- 8 rilenad... "— - Gardner": ABD'li aktris. 4/ Ağır kokulu bir 1 gaz... Kira. 5/ Ban- 2 kacılıkta, bir hesap- 3 tan diğer bir hesaba 4 para aktanlmasına verilen ad. 6/ Gü- ven... " — Kuyru- ğu": Aziz Nesin'in öykükitabı. 7/Çocu- 8 ğun eğitim ve öğre- 9 timiyle ilgili erkek bakıcı... llkel benlik. 8/ Alf- red Hitchcock'un tanınmış bir filmi... Güney Amerika'nın tropikal ormanlannda yaşayan, tavuğa benzer bir kuş. 9/ Koroner damarlan ge- nişletici ilaç. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kanın pıhtılaşmasındaki bir bozukluğa bağ- lı kalıtımsal kanama hastahğı. 2/ Az sözle çok şey anlatma... Parayla oynanan oyunlarda kâr ve zarar olmadığını belirtmekte kullanılan sözcük. 3/ Küçük demiryolu. 4/ Bir parçanın canlı ça- lmacağmı anlatan müzik terimi. 5/ Elektrik di- renç birimi... Eski Mısır'da güneş tannsı... Vi- layet. 6/ Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmak- ta kullanılan deyim sözü... Kaçınma, sakınma. 7/ Asma kütüğü... Dansta erkeğe eşlik eden ka- dın. 8/ Yumurta ve irmikle yapılan bir tatlı... Bir soru eki. 9/ Bir meyve... Veba hastalığma veri- len bir başka ad. f.S'Y Am Romanlannız ve ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 1974 yılında Şanlıurfa Meslek Lisesi'nden aldığım diplomamı kaybettim. H. İBRAHtM BARLAS f
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear